Evrensel MesajKur'an'ı Kerim Meali
  • Görünüm ayarları:
    Arka plan Rengi:
Evrensel Mesaj Kur'an'ı Kerim Meali
Alak Süresi الْعَلَقِ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Alak sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 19 âyettir. İlk beş âyeti, Hira dağında Peygamberimiz (s.a.s.)’e ilk kez nâzil olan âyetlerdir. İsmini ikinci âyette geçen ve “asılıp tutunan şey” mânasına gelen اَلْعَلَقُ (alak) kelimesinden alır. اِقْرَاْ (İkra’) ve اِقْرَاْ بِاسْمِ رَبِّكَ (İkra’ bismi Rabbike) isimleriyle de anılır. Mushaf tertîbine göre 96, iniş sırasına göre birinci sûredir.

1
Davet et, (*) (*1) Rabb’inin ismiyle, O ki, yarattı. (**1) (***1)
اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ ﴿١﴾
2
İnsanı alak’tan yarattı! (*2)
خَلَقَ الْإِنسَانَ مِنْ عَلَقٍ ﴿٢﴾
3
Davet et ki Rabb’in, Kerim’dir. (*3)
اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ ﴿٣﴾
4
O ki, kalemle öğretti.
الَّذِي عَلَّمَ بِالْقَلَمِ ﴿٤﴾
5
İnsana bilmediği şeyleri öğretti. (*5) (*5-7)
عَلَّمَ الْإِنسَانَ مَا لَمْ يَعْلَمْ ﴿٥﴾
6
İyi bilin ki şüphesiz insan, tuğyan eder. (*6)
كَلَّا إِنَّ الْإِنسَانَ لَيَطْغَىٰ ﴿٦﴾
7
Kendisini müstağni gördüğünde. (**)
أَن رَّآهُ اسْتَغْنَىٰ ﴿٧﴾
8
Muhakkak dönüş Rabb’inedir! (*8)
إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ الرُّجْعَىٰ ﴿٨﴾
9
Gördün mü men eden kimseyi.
أَرَأَيْتَ الَّذِي يَنْهَىٰ ﴿٩﴾
10
Salat (***) ettiğinde bir kulu! (*10)
عَبْدًا إِذَا صَلَّىٰ ﴿١٠﴾
11
Düşünsene, şayet (o kul) hidayet üzere ise.
أَرَأَيْتَ إِن كَانَ عَلَى الْهُدَىٰ ﴿١١﴾
12
Yahut takvayı emrediyorsa!
أَوْ أَمَرَ بِالتَّقْوَىٰ ﴿١٢﴾
13
Düşünsene, (engelleyen) gerçekten yalanlamış ve yüzçevirmiş ise.
أَرَأَيْتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ﴿١٣﴾
14
Bilmiyor mu, muhakkak Allah’ın gördüğünü!
أَلَمْ يَعْلَم بِأَنَّ اللَّهَ يَرَىٰ ﴿١٤﴾
15
İyi bilin ki, andolsun şayet vazgeçmezse muhakkak perçemi(ni) tutup çekeriz. (*15)
كَلَّا لَئِن لَّمْ يَنتَهِ لَنَسْفَعًا بِالنَّاصِيَةِ ﴿١٥﴾
16
Yalancı, günahkâr perçemi.
نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ ﴿١٦﴾
17
Artık meclisini çağırsın! (*17)
فَلْيَدْعُ نَادِيَهُ ﴿١٧﴾
18
Biz de yakında zebanileri çağırırız!
سَنَدْعُ الزَّبَانِيَةَ ﴿١٨﴾
19
Kesinlikle ona itaat etme; (*19) (Rabb’ine) secde et (**19) ve yaklaş! (***19)
كَلَّا لَا تُطِعْهُ وَاسْجُدْ وَاقْتَرِب ۩ ﴿١٩﴾
Dipnotlar:
(*)-İkra= Davet et, çağır, anlamındadır. Rasulullah (as)’dan, burada yazılı bir metni okumasını değil –ki, onun okuma yazması yoktu-davet etmesi, insanları çağırması isteniyor. Bu konuda, surenin yaptığımız açıklamasına bakılabilir.
(**)-Müstağni=kendini yeterli görme, böbürlenip kibirlenme, başkalarını düşünmeme;
(***)-Salat, Kur’an’da “Ve ikametus salat” emri ile anılan salat, namazdır, diğer anlamları dua, yardım etmek, destek vermek, teslim olmak, rahmet, namaz kılınan mekân, Havra (Yahudilerin ibadet yeridir.)
(****)-Müşrikler, Rasul (as)’ı, namaz kıldığı için değil, kendi kurallarını ve yaşam tarzlarını reddedip Allah’a teslim olduğu ve Allah adına davet yaptığı için engellemeye çalışıyorlardı.
*1-Okumak
**1-Allah’ın adıyla
***1-Rasulün, okuma yazması yoktu
*2-İnsanın yaratılış mayası
*3-Allah, en çok ikram edendir
*5-Bilginin kaynağı Allah’tandır
*5-7-Bilgi insanı azdırır
*6-Müstağnilik, insanın, kendini yeterli görünce azması
*8-Dönüş Allah’adır
*10-Salat kavramı
*15-Perçem
*17-Kâfirlerden korkmamak
*19-Kâfirlere ve yalanlayanlara itaat etmemek
**19-Secde etmek
***19-Allah’a yönelmek
Yer işaretiniz eklendi
© Copyright.