Sure Hakkında
Nebe Süresi
النَّبَأِ
Nebe Süresi
النَّبَأِ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Nebe’ sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 40 âyettir. İsmini, ikinci âyette geçen “mühim haber” mânasına gelen اَلنَّبَأُ (nebe’) kelimesinden alır. عَمَّ (Amme), اَلتَّسَائُلُ (Tesâül) ve اَلْمُعْصِرَاتُ (Mu‘sırât) isimleriyle de anılır. Bu sûreyle başlayan Kur’ân-ı Kerîm’in son cüzü, “Amme cüzü” olarak bilinir. Mushaf tertîbine göre 78, iniş sırasına göre ise 80. sûredir.
(Bulutların) sıkışmasından şarıl şarıl akan su indirdik.
وَأَنزَلْنَا مِنَ الْمُعْصِرَاتِ مَاءً ثَجَّاجًا
﴿١٤﴾
O gün Sur’a üflenir, sonra grup grup gelirsiniz. (*18)
يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا
﴿١٨﴾
Şimdi tadın, artık azaptan başkasını artırmayacağız.
فَذُوقُوا فَلَن نَّزِيدَكُمْ إِلَّا عَذَابًا
﴿٣٠﴾
Göklerin ve yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabb’idir; Rahman’dır, O’na hitap etmeye malik olamazlar. (*37)
رَّبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الرَّحْمَـٰنِ ۖ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَابًا
﴿٣٧﴾
يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا ۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَـٰنُ وَقَالَ صَوَابًا
﴿٣٨﴾
İşte o gün Hak’tır; artık dileyen kimse, Rabb’ine dönmeye hazırlanır.
ذَٰلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّ ۖ فَمَن شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ مَآبًا
﴿٣٩﴾
إِنَّا أَنذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنتُ تُرَابًا
﴿٤٠﴾
Dipnotlar:
Yer işaretiniz eklendi