Sure Hakkında
Müzzemmil Süresi
الْمُزَّمِّلِ
Müzzemmil Süresi
الْمُزَّمِّلِ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Müzzemmil sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 20 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “örtünüp bürünen” mânasına gelen اَلْمُزَّمِّلُ (müzzemmil) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 73, iniş sırasına göre ise 3. sûredir.
‘Yahut onu artır ve düzenli şekilde Kur’an oku.’ (*4)
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا
﴿٤﴾
‘Muhakkak Biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız.’ (*5)
إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا
﴿٥﴾
‘Gerçekten gece eğitimi odur ki, daha kuvvetli ve uygun, söz daha etkilidir.’
إِنَّ نَاشِئَةَ اللَّيْلِ هِيَ أَشَدُّ وَطْئًا وَأَقْوَمُ قِيلًا
﴿٦﴾
إِنَّ لَكَ فِي النَّهَارِ سَبْحًا طَوِيلًا
﴿٧﴾
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إِلَيْهِ تَبْتِيلًا
﴿٨﴾
رَّبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ لَا إِلَـٰهَ إِلَّا هُوَ فَاتَّخِذْهُ وَكِيلًا
﴿٩﴾
وَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَاهْجُرْهُمْ هَجْرًا جَمِيلًا
﴿١٠﴾
وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النَّعْمَةِ وَمَهِّلْهُمْ قَلِيلًا
﴿١١﴾
إِنَّ لَدَيْنَا أَنكَالًا وَجَحِيمًا
﴿١٢﴾
وَطَعَامًا ذَا غُصَّةٍ وَعَذَابًا أَلِيمًا
﴿١٣﴾
O gün yer ve dağlar sarsılır ve dağlar, dağılan kum yığınları olur. (*14)
يَوْمَ تَرْجُفُ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ وَكَانَتِ الْجِبَالُ كَثِيبًا مَّهِيلًا
﴿١٤﴾
إِنَّا أَرْسَلْنَا إِلَيْكُمْ رَسُولًا شَاهِدًا عَلَيْكُمْ كَمَا أَرْسَلْنَا إِلَىٰ فِرْعَوْنَ رَسُولًا
﴿١٥﴾
فَعَصَىٰ فِرْعَوْنُ الرَّسُولَ فَأَخَذْنَاهُ أَخْذًا وَبِيلًا
﴿١٦﴾
O halde şayet inkâr ederseniz, kendinizi nasıl koruyacaksınız, çocukların saçlarını ağartan o günden! (*17)
فَكَيْفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرْتُمْ يَوْمًا يَجْعَلُ الْوِلْدَانَ شِيبًا
﴿١٧﴾
Onunla gök yarılır ve O’nun vaadi olmuştur. (*18)
السَّمَاءُ مُنفَطِرٌ بِهِ ۚ كَانَ وَعْدُهُ مَفْعُولًا
﴿١٨﴾
إِنَّ هَـٰذِهِ تَذْكِرَةٌ ۖ فَمَن شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ سَبِيلًا
﴿١٩﴾
Şüphesiz Rabb’in, gerçekten senin ve seninle beraber olan kimselerden bir grubun, gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını biliyor. Allah, geceyi ve gündüzü takdir eder, sizin gerçekten onu sayamayacağınızı bilir; bu yüzden tevbenizi kabul etti. Artık Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun; (*20) içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah’ın lütfundan arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başkalarının olacağını biliyor, bu yüzden ondan kolayınıza geleni okuyun. (**20) Namazı kılın, (***20) zekâtı verin (****20) ve güzel bir borçla Allah’a borç verin. Kendiniz için takdim ettiğiniz hayırları, Allah katında bulacaksınız, o, daha hayırlı ve mükâfatça daha büyüktür. Allah’tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (*****20)
۞ إِنَّ رَبَّكَ يَعْلَمُ أَنَّكَ تَقُومُ أَدْنَىٰ مِن ثُلُثَيِ اللَّيْلِ وَنِصْفَهُ وَثُلُثَهُ وَطَائِفَةٌ مِّنَ الَّذِينَ مَعَكَ ۚ وَاللَّهُ يُقَدِّرُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ ۚ عَلِمَ أَن لَّن تُحْصُوهُ فَتَابَ عَلَيْكُمْ ۖ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنَ الْقُرْآنِ ۚ عَلِمَ أَن سَيَكُونُ مِنكُم مَّرْضَىٰ ۙ وَآخَرُونَ يَضْرِبُونَ فِي الْأَرْضِ يَبْتَغُونَ مِن فَضْلِ اللَّهِ ۙ وَآخَرُونَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ ۖ فَاقْرَءُوا مَا تَيَسَّرَ مِنْهُ ۚ وَأَقِيمُوا الصَّلَاةَ وَآتُوا الزَّكَاةَ وَأَقْرِضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا ۚ وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنفُسِكُم مِّنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِندَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا ۚ وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ ۖ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
﴿٢٠﴾
Dipnotlar:
Yer işaretiniz eklendi