Sure Hakkında
Kıyâmet Süresi
الْقِيٰمَةِ
Kıyâmet Süresi
الْقِيٰمَةِ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Kıyâmet sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 40 âyettir. İsmini, birinci ayetinde geçen اَلْقِیٰمَةُ (kıyâmet) kelimesinden alır. Sûre, لَٓا اُقْسِمُ (lâ uksimü) ismiyle de anılır. Mushaf tertîbine göre 75, iniş sırasına göre ise 31. sûredir.
İnsan, gerçekten kendisinin kemiklerini bir araya toplamayacağımızı mı tahmin ediyor! (*3)
أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَلَّن نَّجْمَعَ عِظَامَهُ
﴿٣﴾
Evet, onun parmak uçlarını da düzenlemeye elbette Kâdiriz.
بَلَىٰ قَادِرِينَ عَلَىٰ أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُ
﴿٤﴾
O gün insan der ki: ‘Nereye kaçmalı!’ (*10-11)
يَقُولُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ
﴿١٠﴾
Takdim ettiği ve ertelediği şeyler o gün insana haber verilir. (*13-14)
يُنَبَّأُ الْإِنسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ
﴿١٣﴾
(Ona denir ki): ‘Onu acele ederek dilini onunla (mazeretlerle) hareket ettirme.’
لَا تُحَرِّكْ بِهِ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِ
﴿١٦﴾
İşte onu okuduğumuz zaman artık onun okunuşunu izle.
فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ
﴿١٨﴾
İyi bilin ki, doğrusu siz dünya hayatını seviyorsunuz. (*20-21)
كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ
﴿٢٠﴾
أَيَحْسَبُ الْإِنسَانُ أَن يُتْرَكَ سُدًى
﴿٣٦﴾
Kendisi dökülen meniden, bir nutfeden olmadı mı! (*37-38)
أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَىٰ
﴿٣٧﴾
Sonra alaka oldu, böylece (Rabb’i onu) yarattı, düzenledi. (*38)
ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ
﴿٣٨﴾
Nihayet ondan iki çifti, erkeği ve dişiyi var etti. (*39)
فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَىٰ
﴿٣٩﴾
Buna Kâdir olan, gerçekten ölüleri diriltmez mi!
أَلَيْسَ ذَٰلِكَ بِقَادِرٍ عَلَىٰ أَن يُحْيِيَ الْمَوْتَىٰ
﴿٤٠﴾
Dipnotlar:
Yer işaretiniz eklendi