Sure Hakkında
Naziât Süresi
النَّازِعَاتِ
Naziât Süresi
النَّازِعَاتِ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Nâziât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 46 âyettir. İsmini, birinci âyette geçip “kökünden söküp çıkaran” mânasına gelen اَلنَّازِعَاتُ (nâziât) kelimesinden alır. Sûre اَلسَّاھِرَةُ (Sâhire) ve اَلطَّامَّةُ (Tâmme) isimleriyle de anılır. Mushaf tertîbine göre 79, iniş sırasına göre ise 81. sûredir.
Diyorlar ki: ‘Gerçekten biz mi döndürüleceğiz çukurun içinden?’ (*10-11)
يَقُولُونَ أَإِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِ
﴿١٠﴾
Dediler ki: ‘Öyleyse o zararlı bir geri dönüştür.’ (*12)
قَالُوا تِلْكَ إِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ
﴿١٢﴾
O zaman Rabb’i, kutsal vadi Tuva’da ona seslenmişti.
إِذْ نَادَاهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
﴿١٦﴾
Artık de ki: ‘Senin gerçekten arınmaya niyetin var mı?’
فَقُلْ هَل لَّكَ إِلَىٰ أَن تَزَكَّىٰ
﴿١٨﴾
‘Seni Rabb’ine hidayet edeyim, böylece (O’ndan) korkasın!’
وَأَهْدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخْشَىٰ
﴿١٩﴾
Böylece onu Allah, Ahiret ve dünya cezasıyla yakaladı. (*25)
فَأَخَذَهُ اللَّهُ نَكَالَ الْآخِرَةِ وَالْأُولَىٰ
﴿٢٥﴾
Şüphesiz bunda, korkan kimseler için elbette ibretler vardır.
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَىٰ
﴿٢٦﴾
Siz mi yaratılışta güçlüsünüz yoksa gök mü! O, (Allah) bina etti.
أَأَنتُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمِ السَّمَاءُ ۚ بَنَاهَا
﴿٢٧﴾
وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَاهَا
﴿٢٩﴾
Ve amma kim Rabb’inin makamından korkar ve nefsini arzularından nehyederse. (*40-41)
وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوَىٰ
﴿٤٠﴾
Sana Saat’ten soruyorlar; ‘Ne zaman sabit olacak?’ (*42-44)
يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا
﴿٤٢﴾
Şüphesiz sen, ancak ondan korkan kimseleri uyarıcısın. (*45)
إِنَّمَا أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخْشَاهَا
﴿٤٥﴾
Gerçekten onlar, o gün onu gördüklerinde, bir akşam yahut onun kuşluk vaktinden başka kalmamış gibi olurlar.
كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا عَشِيَّةً أَوْ ضُحَاهَا
﴿٤٦﴾
Dipnotlar:
Yer işaretiniz eklendi