Sure Hakkında
Mürselât Süresi
الْمُرْسَلَاتِ
Mürselât Süresi
الْمُرْسَلَاتِ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Mürselât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 50 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “gönderilenler” mânasına gelen اَلْمُرْسَلَاتُ (mürselât) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 77, iniş sırasına göre ise 33. sûredir.
Orada sağlam yüksek dağlar meydana getirdik ve tatlı su size içirdik. (*27)
وَجَعَلْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ شَامِخَاتٍ وَأَسْقَيْنَاكُم مَّاءً فُرَاتًا
﴿٢٧﴾
Kaçın, kendisini yalanlamış olduğunuz şeye. (*29-33)
انطَلِقُوا إِلَىٰ مَا كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
﴿٢٩﴾
Ve onlara izin verilmez ki böylece özür beyan etsinler. (*36)
وَلَا يُؤْذَنُ لَهُمْ فَيَعْتَذِرُونَ
﴿٣٦﴾
Bu, Hüküm günüdür; sizi ve öncekileri bir araya topladık.
هَـٰذَا يَوْمُ الْفَصْلِ ۖ جَمَعْنَاكُمْ وَالْأَوَّلِينَ
﴿٣٨﴾
Şimdi şayet sizin bir planınız olursa o halde bana bir plan yapın.
فَإِن كَانَ لَكُمْ كَيْدٌ فَكِيدُونِ
﴿٣٩﴾
Şüphesiz muttakiler, gölgeler altında ve pınarlardadırlar. (*41-44)
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي ظِلَالٍ وَعُيُونٍ
﴿٤١﴾
Yapmış olduklarınıza karşılık âfiyetle yiyin ve için. (*43)
كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
﴿٤٣﴾
Şüphesiz Biz, iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız. (*44)
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ
﴿٤٤﴾
Yiyin ve biraz faydalanın, şüphesiz siz, suçlularsınız.
كُلُوا وَتَمَتَّعُوا قَلِيلًا إِنَّكُم مُّجْرِمُونَ
﴿٤٦﴾
Onlara: ‘Rükû edin’ dendiği zaman rükû etmezler. (*48)
وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ارْكَعُوا لَا يَرْكَعُونَ
﴿٤٨﴾
O halde onlar, ondan sonra artık hangi hadise/söze iman edecekler! (*50)
فَبِأَيِّ حَدِيثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ
﴿٥٠﴾
Dipnotlar:
Yer işaretiniz eklendi