Sure Hakkında
Fecr Süresi
الْفَجْرِ
Fecr Süresi
الْفَجْرِ
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Fecr sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 30 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “tan yerinin ağarması, sabah aydınlığı” mânasına gelen اَلْفَجْرُ (fecr) kelimesinden alır. Mushaf tertîbine göre 89, iniş sırasına göre 10. sûredir.
Onun üzerinde engelleme yapan, (azaptan) pay sahibi değil mi!
هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ
﴿٥﴾
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
﴿٦﴾
Ki o, beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.
الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
﴿٨﴾
Ve Semud’a; o kimseler, vadide kayaları deliyorlardı. (*9)
وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
﴿٩﴾
Bu yüzden Rabb’in, onların üzerine azap kırbacını indirdi.
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
﴿١٣﴾
فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
﴿١٥﴾
Ve amma ne zaman Rabb’i onu deneyip böylece onun rızkını (az) takdir etse, hemen der ki: ‘Rabb’im beni alçalttı.’
وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
﴿١٦﴾
İyi bilin ki bilakis siz, yetime ikram etmiyorsunuz. (*17)
كَلَّا ۖ بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
﴿١٧﴾
İyi bilin ki, yer çarpıldıkça çarpılıp dümdüz edildiği zaman. (*21)
كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
﴿٢١﴾
Ve o gün, cehenneme getirilir; o gün insan hatırlar ve onun hatırlamasının tam zamanı. (*23-24)
وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ ۚ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّىٰ لَهُ الذِّكْرَىٰ
﴿٢٣﴾
Der ki, ‘Ah, keşke ben, bu hayatım için takdim etseydim!’ (*24)
يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
﴿٢٤﴾
İşte o gün, O'nun ettiği azap gibi kimse azap edemez.
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
﴿٢٥﴾
ارْجِعِي إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
﴿٢٨﴾
Dipnotlar:
Yer işaretiniz eklendi