Doğrusu onlar, önceden (yağmurun) üzerlerine indirilmeyeceğini kabul etmişlerdi, onun öncesinde elbette ümitsizdiler.
وَإِن كَانُوا مِن قَبْلِ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْهِم مِّن قَبْلِهِ لَمُبْلِسِينَ
﴿٤٩﴾
Dipnotlar:
Yer işaretiniz eklendi