Vahdete, Allah Yolunda Birlikte Hareket Etmeye Davet

Vahdete, Allah Yolunda Birlikte Hareket Etmeye Davet

Mayıs 21, 2022 0 Yazar: Ramazan Yılmaz

Yüce Allah (cc) Kur’an’da Müslümanları sürekli olarak birlikteliğe, cemaat olmaya, velayet ve sırdaşlık hukukunu oluşturmaya davet ediyor, kurtuluşlarının bunda olduğunu bildiriyor, bunun için topluca Kendi Tevhid ipi olan Kitabı’na sarılmalarını istiyor.
“Ve topluca Allah’ın ipine sarılın, tefrikaya düşmeyin, Allah’ın üzerinizde olan nimetini düşünün; o zaman siz, birbirinize düşman idiniz, nihayet kalplerinizin arasını birleştirdi. Böylece O’nun nimetiyle kardeşler oldunuz ve siz, ateşten bir çukurun kenarında idiniz, sonra sizi ondan kurtardı. İşte Allah size ayetlerini açıklıyor, ta ki Hidayete eresiniz.” (Al-i İmran, 103)
Yüce Allah (cc), kendi ipi olan Kur’an’a sarılmaları halinde Müslümanların, -İslâm nimeti sayesinde- kalpleri birleşerek kardeşler olacaklarını, böylece cahiliye dönemlerinde kenarında bulundukları ateşten kurtulacaklarını bildirmiştir.
Tefrikanın, bölünüp parçalanmanın şeytandan ve tefrikaya düşenlerin sonlarının ateş olduğu uyarısında bulunan yüce Allah (cc), birbirleriyle çekişip tefrikaya düşenlerin dünyada da küçük düşeceklerini bildirmektedir.
“Allah’a ve Rasulü’ne itaat edin, çekişmeyin, çünkü cesaretinizi kaybedersiniz, gücünüz gider; sabredin, şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal, 46)
Müslümanların birlikteliklerinin ancak Kendisine ve Rasulü’ne itaat etmekle mümkün olacağını bildiren yüce Allah (cc), ancak bu durumda kurtulmalarının mümkün olacağını haber vermiştir.
“Aralarında hüküm verilmesi için Allah’a ve Rasulü’ne çağırıldıklarında Mü’minlerin sözü ancak: ‘İşittik ve itaat ettik’ demeleridir, işte kurtuluşa erenler onlardır’ (Nur, 51)
Kur’an’da, Rablerine gerçekten iman edenlerin, kendilerine Allah hatırlatıldığında ve ayetler okunduğunda imanları artan, gönülden teslim olan kimseler oldukları bildirilmiştir
“Şüphesiz ancak Mü’minler o kimselerdir ki, Allah hatırlatıldığı zaman onların kalpleri ürperir ve O’nun ayetleri onlara okunduğu zaman onların imanlarını artırır ve onlar, Rab’lerine tevekkül ederler.” (Enfal, 2)
Yüce Allah’ın hükmüne kesin teslim olan, en güzel örnek olarak alınması emredilen Rasulü örnek edinenler, Allah ve Rasulü’nün hükmüne aykırı bir şey yapamazlar.
“Mü’min erkek ve Mü’min kadın için mümkün değildir ki Allah ve Rasulü, bir işe hüküm verdiğinde onlar, o işi kendilerine göre seçmiş olsunlar, kim Allah’a ve Rasulü’ne isyan ederse artık gerçekten apaçık bir sapıklıkla dalalete düşmüştür.” (Ahzab, 36)
Allah ve Rasulü’nün hüküm verdikleri bir konuda hevalarını tercih edenler, Allah’ın ve Rasulü’nün hükmünü tanımamış, apaçık bir sapıklık içerisine düşmüşlerdir.
Kur’an, iman edenlerin ne yapacaklarını açıklamış, Rasulullah (as) da hayatında bunları açıkça ortaya koymuş, iman edenlere tavsiye etmiştir.
İman ettiklerini iddia etmelerine rağmen, Kur’an’da, Müslümanların birleşmeleri, cemaat olmaları, kardeşlik ve velayet hukukunu oluşturmaları ile ilgili ayetleri görmezden gelip Müslümanlarla bir araya gelmeyenler, yüce Allah’ın, Mü’minler, Müslümanlar, Muttakiler hitabına mazhar olamazlar, içerisinde bulundukları halleriyle cehennemi boylarlar.
“Ve kim, Hidayet kendisine açıklanır da sonradan Rasul’e muhalefet eder ve Mü’minlerin yolundan başkasına tâbi olursa, döndüğü yola onu yöneltiriz ve cehenneme atarız; ne kötü bir sonuçtur!” (Nisa, 115)
Bu nedenle bunların, Kur’an’ın bu apaçık ayetlerine tâbi olup Rab’lerine gereğince teslim olmaları konusunda uyarıyor ve onları, Vahdete, Allah Yolunda Birlikte Hareket Etmeye Davet ediyoruz.
Ey toplumun önünde bulunan, kendilerini ilim ehli görenler
Bugüne kadar sabır ve metanetle sizlerin içerisinde bulunduğunuz durumunuzu, tağuttan izin alarak kurduğunuz vakıfların, şirk ve küfür yuvaları olduklarını, Kur’an’dan, Sünnet’ten, Risalet önderlerinin mücadelelerinden örnekler vererek, kiminizle yazışarak, kiminize mektup göndererek uyardık, sizleri, beraber hareket etmeye davet ettik.
Bir defa daha sizleri bu konuda vahdeti oluşturmaya, Allah yolunda birlikte hareket etmeye davet ediyoruz. Bu, elbette bizim görevimiz ve Rabb’imize bir mazeret sunabilmek için bir delildir.
Bu davetimiz, tüm vakıf ve derneklerde bulunan, televizyonlarda Kur’an’ı öncelediklerini söyleyip İslâmî esaslar konusunda fetvalar veren, kendilerini toplumun önünde görüp peşlerinden yüzlerce kişiyi sürükleyen herkesedir. Bu rahmet davetimiz, elbette yalnızca burada isimlerini verdiğimiz kişilerden ibaret değildir, davetimiz, aynı vasıfta olan herkesedir. Diyoruz ki sizler ey,
Abdülaziz Bayındır,
Ali Rıza Demircan,
Alpaslan Kuytul,
Bayraktar Bayraklı,
Caner Taslaman,
Halis Bayuncuk,
Mehmet Okuyan,
Mehmet Pamak,
Mustafa İslamoğlu,
Nurettin Yıldız,
Sadi Kul,
Şeyho Duman,
Ve benzerleri,
Vahdete, Allah yolunda birlikte hareket etmeye davet ettiğimiz sizleri ve benzerlerinizi, kendinizi şirk ve küfürden arınmaya, yüce Allah’a iman etmenin temel esası olan tağutî sistemi reddetmeye, tevbe ederek Rabb’inize gereğince iman etmeye böylece Allah yolunda bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenerek birlikteliğe davet ediyoruz.