Türkiye, Bir Hukuk Devleti Değildir

Türkiye, Bir Hukuk Devleti Değildir

Mart 23, 2023 0 Yazar: Ramazan Yılmaz

Hukukun, siyasetin emrinde olduğu bir yerde adalet olmaz
Kemalist zorbalığın, Anadolu’yu çeşitli hileler ve emperyalistlerin desteğiyle işgal ettiği günden bugüne kadar hiçbir zaman hukuk devleti olamamıştır. Kemalist zorbalığın, cumhuriyet yalanı ile kurulduğu ilk zamanlarda yargı, Kemalist diktatörlüğün emrinde hareket etmiş, M. Kamal denilen zorbanın direktifleri ile binlerce masum insan, istiklal mahkemeleri adı altında kurulan cinayet mahkemeleri vasıtasıyla katledilmiştir.
Yaşayan insanları katletmekten doymayan, Anadolu halkına olan kin ve düşmanlığında sınır tanımayan öldürdükleri ile tatmin olmayan M. Kamal ve ekibi, ölen insanları da mezarlarından çıkararak asmıştır
Hiçbir dönemde bağımsız olmayan yargı, daha sonraki dönemlerde siyasi iradenin emrinde hareket etmiş, DGM adı altında oluşturulan ucube bir mahkeme, zorba sisteme karşı en küçük bir eleştiride bile insanları zindanlarına atmaktan çekinmemiştir
Siyasi iradenin emrinde olan yargı 1990’lı yılların sonunda zorbalığında sınır tanımayan askeri cuntanın emrine göre hareket etmiş, savcı ve hâkim unvanlı sistemin militanları, zorbalığa karşı rahatsızlık duyan insanları, sudan bahanelerle zindanlarına atmıştır. Bu zorba mahkeme tarafında üst sınırı üç yıl olan 312. maddeden, yasanın üzerinde bir ceza verilerek 4,5 yıl hapis cezasına çarptırıldım
Hiçbir dönemde hukuki bir performans göstermeyen yargı, 2001 yılından sonra ABD, İsrail ve İngiltere tarafından bir proje olarak siyasi iktidara oturtulan Erdoğan ve AKP çetesinin emrine girmiş, Erdoğan diktatörüne karşı sokakta kaşlarını çatan insanları bile Erdoğan’a hakaret suçlaması ile hiçbir yargılama yapılmadan masum insanlar zindanlara atılmıştır.
Yargı mensupları, Erdoğan’a olan teslimiyetlerini o denli ileri götürdüler ki Erdoğan’ın, kendisinin söylediği bir sözü tekrarlayanları bile -hukuksuzca- Erdoğan’a hakaret suçlaması ile daha 18 yaşına gelmeyen çocukları bile zindanlarına attırmışlar, aylar süren tutukluluktan sonra hiçbir gerekçe ileri sürmeden bu çocukları zindandan çıkarmışlardır
Yargı mensupları bilsinler ki, yaptıkları zulüm ve hukuksuzlukları ile Erdoğan’a yaranamayacakları gibi günü geldiğinden bu yaptıklarının hesabını vereceklerdir inşaAllah
Yargı mensuplarının, Erdoğan’a yaranmak adına yaptıkları hukuksuzluklardan bir örnek. Erdoğan’ın bir militanı denilebilecek bir savcı, ne zaman söylendiğini bile bilmediği ve bir sokak serserisinin şikâyeti üzerine zindana attığı çocuk yaşta bir genci, Erdoğan’a ait olan bir sözü Twitter hesabından paylaştı diye tutuklatmış, aylar süren tutukluluktan sonra genci, hiçbir suçlama getirmeden serbest bırakmıştır
Bu savcı kılıklı militan, bir sene sonra zevahiri kurtarma adına bir sene önce hukuksuzca tutuklatıp aylar sonra serbest bıraktığı genç hakkında iddianame hazırlamıştır. Aşağıdaki yazı bu densiz savcıya verilen bir cevaptır.
6. Ankara Asliye Ceza Mahkemesi hâkimliğine
Basın Soruşturma No: 2017/4268 03.04.2018
Basın Esas No : 2018/313 Ankara
Konu: C. B. Erdoğan’a hakaret Davası
Savcı Bey,
1- Adı geçen yazılar, tümüyle tarafıma yani, RAMAZAN YILMAZ olarak bana aittir, M. B. ile uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. Sanırım -Dedesi olmam hasebiyle- sosyal hesaplarında yazılarıma yer vermiştir. Bu nedenle şayet sizin hayat felsefenize göre kişilerin, ülkede yaşamaları nedeniyle kendilerini yönetenleri eleştirmeleri, yöneticilerin kullandıkları ifadeleri kullanmaları suç ise o suçlu, M. B. değil, o suçlu, öncelikle o ifadeleri kullananlar yöneticiler, sonra da o yazıları yazıp yayımlayan benim olmam gerekir
Ülkede hukuksuzluk almış başını gidiyor
Anlaşılan o ki, başlıklarını gördüğünüz yazıları okuma zahmetine bile girmemişsiniz. Oysa savcıların görevi, zanlı hakkında en iyi araştırmayı yaparak daha çok zanlı lehinde karar vermeye çalışmaktır. Oysa siz ya da basın savcısı arkadaşınız, böyle bir zahmete girmediğiniz gibi, bir sokak serserisinin, torunumla tartışmaları neticesinde size ya da meslektaşınız basın savcısına yaptığı mesnetsiz bir ihbar ile genç bir evladımızı, zerre kadar vicdani bir sorumluluk hissetmeden- tutuklayıp aylarca cezaevlerinizde tutabiliyorsunuz.
İnsanları önce sorgusuz sualsiz tutuklayıp zindanlarınıza atıyorsunuz, hiçbir suçlama yapmadan aylarca orada tutuyorsunuz, sonra bırakıyorsunuz. Bıraktıktan bir sene sonra, yaptığınız zulmü örtbas edebilmek için iddianame hazırlıyorsunuz, ancak iddianameniz ne vicdanınızı rahatlatır ne hukuksuzluğunuzu ve yapmış olduğunuz zulmünüzü gizler. Bu, insanlık değerleri açıcından tam içler acısı bir iddianame
Tabii, insanları apar topar tutukladığınız zaman elinizde hiçbir gerekçe olmadığı için iddianame hazırlamıyorsunuz ya da hukuksuzca, sorgusuz sualsiz sokak serserilerinin ihbarı ile o kadar çok insanı tutukluyorsunuz ki kimin ne suç işlediğini bile bilmiyorsunuz. Sonra da zevahiri kurtarma adına iddianame hazırlıyorsunuz