Taha Suresi, (108-135. ayetler)

Taha Suresi, (108-135. ayetler)

Aralık 11, 2021 0 Yazar: Ramazan Yılmaz

Rahman’ın huzurunda toplanma, Hüküm Günü
İnsanı, kendisine kulluk yapması için yaratan yüce Allah (cc), onu dünya hayatında başıboş bırakmamış, yaptığı her şeyi, söylediği her sözü, yaratılış gayesine uygun yapıp yapmadığını sorgulayacak, bunun sonucunda hak ettiğini kendisine verecektir. Bu nedenle herkes, o gün hakkında verilecek kararı bekleyecektir.
108- O gün, kendisinde eğrilik olmayan Çağrıcıya uyarlar, Rahman için sesler kısılmıştır, hışıltıdan başka bir şey işitemezsin.
Rab’lerine iman eden ve O’nu inkâr eden herkes, dünyada yaptıklarının hesabını vermek üzere hesap gününde, Rahman olan Rab’lerinin huzurunda toplanacaklardır. Bu, herkes hakkında adil bir şekilde karar verilecek gündür. Bu nedenle sesler kısılmış bir halde herkes hakkında verilecek kararı beklemektedir.
Mü’minler, dünyada tüm hesaplarını, sosyal ve siyasal ilişkilerini, Rab’lerinin huzurunda toplanıp hesap verecekleri o Hüküm Günü’ne göre yaparlar. Pişmanlığın, özür dilemenin fayda vermeyeceği o günde, dünyaya dönüp iyi işler yapma istekleri de kabul edilmeyecektir. Yüce Allah (cc) o günü, önceden haber vermiş, insanları sürekli uyarmış, dünya hayatlarındaki yaşantılarını buna göre düzenlemelerini istemiştir.
“Ve gerçekten namazı kılın ve O’ndan sakının ki, O’na haşrolunacaksınız.” (En’am, 72)
“Ey iman eden kimseler, fısıldaştığınız zaman o halde günah, düşmanlık ve Rasul’e karşı çıkma hususunda fısıldaşmayın; iyilik ve takva hususunda fısıldaşın ve Allah’tan korkun ki O’na toplanacaksınız.” (Mücadele, 9)
Hayatın her alanında, bireysel ve toplumsal her işte temel ölçü, yapılan her şeyin bir gün yüce Allah’ın huzurunda toplanarak hesabının verileceği üzerine yapılmalıdır. Mü’minler, her söz ve işlerini Rab’lerinin huzuruna dönecekleri duyarlılığı ile yaparlar.
“Ey iman eden kimseler, size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman Allah’a ve Rasulü’ne icabet edin ve bilin ki şüphesiz Allah, kişi ile onun kalbi arasına girer ve muhakkak siz, O’na haşrolunacaksınız.” (Enfal, 24)
“O kimseler, verdikleri şeyi kalpleri ürpererek verirler, şüphesiz onlar, Rab’lerine döneceklerdir.” (Mü’minun, 60)
Rab’lerini unutarak hesaplarını dünya hayatına göre yapanlar, ilişkilerini kendi arzularına göre düzenleyenler, hiç gelmeyeceğini bu nedenle yalanladıkları o gün ile karşılaşmışlardır. O gün, dünya hayatında ilah edindikleri kişilerle araları açılmış, tek başlarına kalmışlar ve gerçek İlahları olan Rab’lerinin huzuruna gelmişlerdir.
“Allah’a kavuşmayı yalanlayan kimseler, gerçekten hüsrandadır; nihayet ansızın Saat onlara geldiği zaman diyeceklerdir ki: ‘Onun hakkında haddi aştığımız şeyler nedeniyle vah yazıklar olsun bize’ ve onlar, işledikleri günahlarını sırtlarına yükleneceklerdir. Bilin ki, yüklendikleri şey ne kötüdür!” (En’am, 31)
Dünyada, bir amirin ya da müdürün huzuruna çıkan kimseler, bunun için kılık kıyafet de dâhil her türlü hazırlığı yaparlarken, bunların, Rab’lerinin huzuruna çıkma konusunda bir hazırlık yapmamaları, açık bir şekilde Rab’lerini inkâr değilse bile O’nu önemsememe ve O’nun huzuruna çıkmayı düşünmemedir ki bu, sonuç olarak inkârdır.
“O gün onlar haşrolunduklarında, gündüzün bir saatinden başka kalmamış gibi olurlar; onlar aralarında tanışıyorlar. Muhakkak hüsrana uğrayacak kimseler, Allah’a kavuşmayı yalanlayanlar ve Hidayet bulmayanlardır.” (Yunus, 45)
Yüce Allah’ın huzuruna çıkacağını düşünen kimseler, elbette bunun için hazırlık yapar, Rab’lerinin dünyada kendilerine bildirdiği Kitabın gereklerini yerine getirirler. Çünkü onlar, bu Kitaplarından Kıyamet günü sorgulanacaklarını bilirler.
Yüce Allah’ın huzurunda, başlar öne eğilmiş bir halde herkes hakkındaki kararı bekleyecek, kimse konuşamayacak, yalnızca Rahmanın izin verdikleri konuşacaklardır.