Şuara Suresi, (160-227. ayetler) Hz. Lut (as)

Şuara Suresi, (160-227. ayetler) Hz. Lut (as)

Temmuz 16, 2022 0 Yazar: Ramazan Yılmaz

Ahlaksızlığın, çirkefliğin en dip noktasına düşen toplumlar helak olmaya mahkûmdur!

Sünnetullah’ın, değişmez esaslarından biri de hiç kuşkusuzdur ki rasullerin, kendi toplumları içerisinden çıkmalarıdır. Hiçbir Rasul, bilmediği, tanınmadığı bir topluma gidip davet yapmamıştır. Hz. Lut (as) da kendi toplumuna gönderilmiş bir Rasul’dür.
160-164- Lut kavmi, gönderilen(rasul)leri yalanladı, o zaman kardeşleri Lut onlara dedi ki: ‘Korkmaz mısınız? Şüphesiz ben, sizin için güvenilir bir Rasul’üm. Allah’tan korkun ve bana itaat edin; ben sizden ona karşılık bir ücret istemiyorum, doğrusu benim ücretim ancak âlemlerin Rabb’ine aittir.’
Rasullerin tümü, kendi toplumlarına gönderilmişlerdir, bu nedenle ayetlerde sürekli olarak “Kardeşleri onlara dedi ki” ifadeleri geçmektedir. Bu da gösteriyor ki, -daha önce de ifade edildiği üzere- her davetçi, öncelikle bildiği, tanıdığı insanlara daveti ulaştıracaktır. Yüce Allah (cc), rasullerin toplum içerisindeki durumlarını şöyle açıklıyor:
“Kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, evlatlarını tanıdıkları gibi onu tanırlar, doğrusu onlardan bir grup, onlar, bildikleri Hakk’ı elbette gizliyorlar.” (Bakara, 146)
Rasullerde öne çıkan diğer örneklikler, toplumlarını yüce Allah’ın birliğine davet etmeleri, insanları kendi etraflarında toplanmaya çağırmaları, toplumda adeta meşru hale gelip kanıksanmış küfür ve şirke, günah ve ahlaksızlıklara karşı tavır almalarıdır.
Her toplumda öne çıkan büyük günahlar olduğu gibi, Hz. Lut (as)’ın toplumunda da -erkek hayvanların bile birbirlerine yapmadıkları- iğrenç bir ahlaksızlık olan livata öne çıkmış, erkekler, dişileri bırakıp erkeklere gitmişlerdir.
165-166- ‘Siz, âlemlerden erkeklere gidiyorsunuz ve Rabb’inizin, eşlerinizde sizin için yarattığı şeyi bırakıyorsunuz! Aksine siz, haddi aşan bir kavimsiniz.’
Rasuller, yüce Allah’a davet ettikleri toplumun, öncelikle içerisinde bulundukları, toplumda kanıksanmış günah ve şirke karşı çıkmışlar, bu fiillerin terk edilmesini istemişlerdir. Çünkü işlenen günahlar terk edilmedikçe iman etmenin hiçbir anlamı olmayacaktır.
Bir kimse, hem küfür ve şirk içerisinde bulunacak, Rabb’ine isyan ederek haddi aşacak, hem de iman etmiş olacak! Bu, mümkün olmayan bir durumdur. İşte bu nedenle rasuller, toplumlarından öncelikle işledikleri cürümleri terk edilmesini istemişlerdir.
İşledikleri cürümler, açık ve net bir şekilde ifade edildiğinde insanlar, kendi hataları ile yüzyüze gelecekler ya tevbe edecekler ya da Hz. Lut (as) kavminde görüldüğü üzere azgınlıklarında haddi aşacaklardır.
167-168- Dediler ki: ‘Doğrusu şayet vazgeçmezsen ey Lut, mutlaka çıkarılanlardan olacaksın.’ Dedi ki: ‘Şüphesiz ben, sizin yaptığınızdan nefret edenlerdenim
Hakk’ı savunanlar, toplumdaki yanlışların üzerine gittikçe onlar, daha çok kızacak, davetçilere saldıracaklardır. Bu durum safların netleşmesini sağlayacaktır. Saflar netleşip herkes, kendi durumunu net anladıktan sonra yüce Allah’ın azabı gelecektir.
169-171- Rabb’im, beni ve ailemi yaptıkları şeylerden kurtar!’ Bunun üzerine onu ve onun ailesini toptan kurtardık, ancak yaşlı bir kadın, geride kalanların içindedir.
Yüce Allah (cc), iman eden ve imanlarında sadık olan kullarına yardım edecek, azgınları da helak edecektir. Burada önemli bir örnek verilmektedir; Hz. Lut (as) ve ona iman edenler kurtarılırken, onun eşi, geride kalanlarla beraber helak edilmektedir.
Hz. Lut (as)’ın eşinin durumu da açıkça göstermektedir ki kişi, Hz. Nuh (as) ve Hz. Lut (as)’ın eşleri gibi Rasul eşi de olsa, gereği gibi yüce Allah’a iman etmedikçe yüce Allah’ın rızasını kazanamaz, helak olmaktan kurtulamaz. İman etmek de inkâr etmek de bireyseldir ve herkes yaptıklarının karşılığını görecektir.
172-175- Sonra diğerlerini yerlebir ettik ve onların üzerine bir yağmur yağdırdık, işte uyarılanların yağmuru ne kötüdür! Şüphesiz bunda bir ibret vardır, onların çoğu, Mü’minlerden değildi; Şüphesiz Rabb’in, O’dur ki Aziz’dir, Rahim’dir.
Hz. Lut (as) kavminin işlediği aşağılık fiil, maalesef, günümüzde bazı hükümetler tarafından desteklenmektedir. Bu hükümetler biri de Erdoğan’ın başında bulunduğu AKP çetesidir. Erdoğan başta olmak üzere, AKP çete üyelerinin hemen tümü, bir ahlaksızlık olan livatayı desteklemektedirler. Bu nedenle bu ahlaksız fili işleyenlere gelecek azap Erdoğan ve AKP çetesini ile bunlara oy verenlere de gelecektir inşaAllah.
İman edenler, yüce Allah’ın verdiği bu örnekliklerden ibret almalı ve ona göre hareket etmelidirler.
Hz. Şuayb (as)
Gayri meşru yollarla başkasının mallarını alanlar helak edileceklerdir.
(*) Hz. Şuayb (as) kıssasının geniş açıklaması için A’raf, 85. ayeti açıklamasına)
Hz. Nuh (as)’dan Hz. Muhammed (as)’a kadar süren Tevhidi mücadelede insanların, Tevhidi esaslara davet edilmelerinde tüm rasullerin şeriatları aynıdır. Tüm rasuller, aynı metotla insanları Rab’lerinin Uluhiyet, Rububiyet ve Melikliğine davet etmişler, aynı imanî esaslar etrafında birleşilmesini, ayrılığa düşülmemesini istemişlerdir. Bu davet metodu, buna uygun hareket etmek tüm rasullerde aynıdır.