TAHA SURESİ, (1-58. ayetler)

TAHA SURESİ, (1-58. ayetler)

Kasım 27, 2021 0 Yazar: Ramazan Yılmaz

Gökler, yer ve içindekiler için tek hüküm koyucu yalnızca yüce Allah’tır
Yüce Allah (cc), tıpkı A’raf suresinde olduğu gibi Taha suresinde de Kur’an’ı, sıkıntı vermesi için değil, öğüt ve uyarı için gönderdiğini, Kur’anî esasların, insanlara ulaştırılmasını bildirmiştir. Kur’anî esaslar, insanlara duyurulunca şirk ve küfrü yaşam tarzı haline getirenler tarafından karşı çıkışların olacağı, A’raf suresinde birçok Rasul’ün hayatından örnekler verildiği gibi Taha suresinde de en azgın Fir’avn örnek verilmiştir.
Surenin ilk sekiz ayeti, surenin üzerine oturtulduğu temel esastır. Bu da kulları için oldukça kolay anlaşılır bir kitap indirmesi ve “Rahman, arşı düzenledi.” hükmü ile her şeyi düzenlemesidir. Yarattıklarının her halini bilen yüce Allah (cc), onların hayatlarını düzenlemek için Kitabı’nı indirmiş, “Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur.” buyurarak yarattıkları üzerinde tek İlah olduğunu beyan etmiştir.
Taha suresi, insanların hayatlarını düzenlemek için yüce Allah’ın, gönderdiği Kitab’ın belirlediği esaslar doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğini bildirmekte, iman edip salih amel işleyenlerin kurtulacaklarını, bu esaslar doğrultusunda hareket etmeyenlerin şeytana tabi olduklarını ve cehenneme gireceklerini haber vermektedir.
Sure, Kur’anî esaslar doğrultusunda hareket etmeyenlerin, Kıyamet günü kör haşredileceklerini, çünkü bu kimselerin, dünyada Kur’anî gerçekleri görmediklerini ve unuttuklarını bildirmektedir.
Taha suresi, göklerde ve yerde egemenliğin, güç ve kuvvetin bütünüyle yüce Allah’a ait olduğunu, her şeyin O’nun kontrolünde bulunduğunu, Ulûhiyetin yüce Allah’a ait olduğunu bildirmiştir. Kur’an, insanların yeryüzündeki hayatlarını en iyi şekilde düzenleyen, onlara yol gösteren yegâne Kitap’tır.
Surenin, -neredeyse tümü- Hz. Musa (as)’ın, Fir’avn ile olan mücadelesine yer vermekte, iman eden sihirbazların, Fir’avn’e, nasıl onurlu bir şekilde karşı çıktıklarını, Fir’avn’ın, bu mücadele sonunda zelil bir hale düşüp helak edildiğini bildirmektedir.
Surede, yeryüzü düzenini bozan Fir’avn’ın, azgınlaştık ve bozgunculuğu bırakması için uyarıldığını, ancak uyarıyı dinlemeyen Fir’avn’ın helak edildiğini bildirmiştir.
Şu bir gerçektir ki, kim olursa olsun, yüce Allah’ın koyduğu düzeni bozamaz. Bu düzeni bozmaya kalkışanları ise, Rahman olan âlemlerin Rabb’i yüce Allah (cc), kimi zaman gönderdiği rasuller eliyle kimi zaman da -Fil suresinde belirtildiği üzere- diğer varlıklar vasıtasıyla helak ederek yeryüzü düzenini tesis edecektir. Çünkü Kâinatı istiva eden, düzenleyen O’dur.
İman eden bir kimsenin, hiçbir şekilde ve şartta, yüce Allah’tan başkasına itaat etmeyeceği konusunda, Fir’avn’ı hiçe sayan sihirbazları örnek veren yüce Allah (cc), Kendi emirlerini bırakıp başkalarının emrine göre hareket edenlerin zelil düşeceklerini, Hz. Âdem (as)’ın, İblis’e aldanmasını ve İsrailoğullarını örnek vermektedir.
Yüce Allah (cc), iman edenlerin mutlak anlamda ve kesin bir şekilde Kur’ani esaslara uygun hareket etmelerini istemiş, bunun için onlara hiçbir zorluk yüklemeyecek Kitabını göndermiştir.
1-4- Ta, Ha, bu Kur’an’ı, sana sıkıntı çekmen için indirmedik; ancak endişe duyan kimse için öğüttür, yeri ve yüce gökleri yaratan kimsenin indirmesidir.
Yüce Allah (cc), hem sorumluluk hem de kulluk görevleri konusunda kullarına hiçbir zorluk yüklememiş, onları sıkıntıya sokmamıştır. Gönderdiği Kitabı’nda kullarına hiçbir zorluk yüklemeyen yüce Allah (cc), Kitabı’nı anlayıp hayatlarına uygulamaları için kullarına kolaylaştırmıştır.
Kur’an’ın hükümlerine uygun yaşamak, insana herhangi bir sıkıntı vermez, aksine huzur ve mutluluk verir. Kur’an’la hareket, iman edenlere iç huzuru ve mutluluğu sağlar, fiziksel, sosyal ve toplumsal rahatlıklar getirir. Bu ise, Kur’an’a iman ve salih amel ile olur ki bu, hiçbir şekilde insanın gücü üstünde değildir.
“İman edip salih amel işleyen kimseler -ki, bir nefsi, ancak onu gücünden başka sorumlu tutmayız- işte onlar, cennet halkıdır, onlar orada ebedi kalacaklardır.” (A’raf, 42)
Salih amel, iman edilen Kur’anî esaslara uygun yaşamın her alanında yapılan fiillerdir. Yarattığı kullarının her hallerini bilen yüce Allah (cc), onlara sıkıntı verecek hiçbir mükellefiyet yüklememiştir. O’nun, yüklediği mükellefiyetler, kullarına onur vermekte, onların kurtuluşunu sağlamaktadır.
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan her şeyin Rabb’i olan yüce Allah (cc), yarattıkları üzerinde yegâne hüküm koyucu en üstün Otorite, tek İlah’tır. Bu nedenle O, yaratmada, rızıklandırmada, yaşatmada, hüküm koymada kullarının hiçbirine benzemez, bütün sıfatları ile kullarından üstündür.
5-8- Rahman, Arşı düzenledi; göklerde ne varsa, yerde ne varsa ve ikisi arasında ne varsa ve toprağın altında ne varsa O’nundur! Doğrusu sözü açıklasan, sonra gerçekten onu, sır olarak gizlesen de bilir. Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur, en güzel isimler O’nundur.
Yüce Allah (cc), yarattıkları üzerinde en üstün güçtür; göklerde, yerde ve ikisi arasında bulunan her şey O’nundur. Ulûhiyet, bütünüyle O’na aittir,