Tağutî sistemin en büyük destekçileri Samiri soylu bel’amlar

Tağutî sistemin en büyük destekçileri Samiri soylu bel’amlar

Eylül 25, 2021 0 Yazar: Ramazan Yılmaz

Yüce Allah’a, İslâmi değerlere ve Rasulullah (as)’a karşı savaşın öncüleri Samiri soylu bel’amlardır
Risalet tarihi boyunca İslâm’a karşı çıkanlar, bu karşı çıkışlarını açık bir şekilde ortaya koyuyor, vahyi esaslara ve onu getiren rasullere düşmanlıklarını açıkça yapıyorlardı. Geçmiş İslâm düşmanları, hiçbir zaman vahyi esasları kullanıp ikiyüzlülük yapmamış, rasullerden yana gözükerek vahyi esaslara saldırmamışlar. Onlar, küfürlerini, karşı çıkışlarını açıkça ortaya koyuyorlardı.
Günümüzde Siyonizm, emperyalizm ve Haçlı artığı batılılar, bir taraftan İslâm’a ve İslâmî değerlere karşı küfür ve düşmanlıklarını açık bir şekilde ortaya koyarlarken, İslâm’a mensup insanları katlederlerken diğer taraftan halkında Müslümanların da bulunduğu ülkelerde satın aldıkları Samiri soylu bel’amlar vasıtasıyla İslâm’a karşı kin ve düşmanlıklarını sürdürmektedirler.
Günümüzde, Risalet tarihindeki Tevhidi mücadeleye aykırı bir şekilde vakıf, dernek, parti gibi şirk ve küfür yuvalarında yuvalanan, Tevhidi esasları gizleyerek Hakk’ı batılla bulayan, tüm çabaları ile mensup oldukları demokratik tağutî sistemin hayatiyetini sürdürmesi için çalışan, konumları, yapıp söyledikleri ile Risalet önderlerine ve Tevhid erlerine ihanet eden, bel’amlar, Allah ve Rasulü’ne karşı apaçık bir savaş içerisindedirler.
Yüce Allah’ın lanetlediği Samiri soylu bel’amlar, birçok söz ve davranışları ile Kur’an’a aykırı hareket ederek yüce Allah’ın Kur’an’da apaçık bildirdiği Kur’anî kavramları çarpıtıyor, kelimeleri yerlerinden kaydırıp Kitab’ı tahrif etmeye çalışıyorlar. Bunlar, Kur’an’da ifade edilen Kitap Ehli sapıklarının günümüz versiyonlarıdırlar.
“Size inanacaklarını gerçekten umuyor musunuz! Doğrusu onlardan bir grup vardır ki, Allah’ın kelâmını işitirler, sonra o aklettikleri şeyin ardından onu tahrif ederler.” (Bakara, 75)
“Ancak ahitlerini bozmaları sebebiyle onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık; kelimelerin yerlerini değiştirdiler, kendisiyle öğüt verilen şeyden pay almayı unuttular…” (Maide, 13)
“Şüphesiz onlardan bir fırka vardır ki, dillerini Kitapla eğip bükerler ki, siz onu Kitap’tan sanasınız, o Kitap’tan değildir ve derler ki: ‘O, Allah katındandır’ o, Allah katından değildir. Allah’a karşı onlar, bilerek yalan söylerler.” (Al-i İmran, 78)
Söyleyip yaptıkları ile yüce Allah’ın lanetine uğrayan Samiri soylu bel’amlar, yüce Allah’ın, reddedilmedikçe Kendisine iman edilmeyeceğini bildirdiği tağutun reddedilmesi hükmünü görmezden gelerek tağutî sisteme iman etmişler, din edindikleri tağutî sistemin varlığını sürdürmesi için çalışmaktadırlar.
“Dinde zorlama yoktur, Hak yol sapık yoldan kesin ayrılmıştır; artık kim tağutu inkâr eder, Allah’a iman ederse, işte (o), gerçekten kendisinin kopması olmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır, Allah İşiten’dir, Bilen’dir.” (Bakara, 256)
Yüce Allah’ın, bu apaçık uyarısını, -tağutî sisteme iman edip destekleyerek- inkâr eden bel’amlar, kendileri, Kur’anî hükümleri inkâr ederek dalalete saptıkları gibi peşlerinden sürükledikleri yığınların da Kur’an’ı terk edip tağutî sistemi destek olmaları için çalışırlar, böylece Kur’an’ı inkâr edip ondan yüzçevirmelerine neden olurlar.
“Onlar, (insanları) ondan men ederler ve (kendileri de) ondan uzak dururlar; doğrusu yalnız kendi nefislerini helak ediyorlar, şuurunda değiller!” (En’am, 26)
Yüce Allah (cc), tüm Risalet önderlerini, tağutu, tağutî sistemleri reddetmek için gönderdiğini bildirmekte, tağutu reddedenlere Hidayet ettiğini, tağutu reddetmeyenlerin sapıklık içerisinde kaldıklarını bildirmiştir.
“Andolsun Biz, her millet içinden: ‘Allah’a kulluk edin, tağuttan kaçının’ diye bir Rasul gönderdik; sonra Allah, onlardan kimine Hidayet etti, onlardan kimi üzerine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde gezin de bakın görün, yalanlayanların akıbeti nasıl olmuş!” (Nahl, 36)
Tağutu, tağutî demokratik sistemleri reddetmek, yüce Allah’a iman etmenin temel esasıdır. Kur’an’da bildirildiği üzere tağutî demokratik sistemler reddedilmedikçe yüce Allah’a iman etmek mümkün olmayacaktır.
Vakıf, dernek ve parti gibi şirk ve küfür yuvalarında yuvalanan bel’amlardan hiçbiri tağutî demokratik sistemi reddetmedikleri gibi yüce Allah’ın hükümlerine adeta meydan okuyarak kendileri ve arkalarında sürükledikleri yığınlarla tağutî demokratik sistemi desteklemekte, bu sistemin yöneticilerini ilah edinmektedirler.
Samiri soylu bel’amların hemen tümü, din edindikleri demokratik tağutî sistemin küfür, şirk ve yüce Allah’ın düşmanı olduğu insanlar tarafından anlaşılmasın diye Tevhidi esasları gizlemekte, gündemlerine bile almamaktadırlar. Bunlar, tüm güçleri ile Kur’an’da apaçık bir şekilde bildirilen Kur’anî kavramların anlamlarını tam tersine çevirerek Hakk’ı batıl ile karıştırmaktadırlar. İşte bel’amların, anlamlarını çarpıttıkları Kur’anî kavramlar.