Kur’an’da, Tevhidi Mücadele Metodu

Kur’an’da, Tevhidi Mücadele Metodu

Haziran 5, 2021 0 Yazar: Ramazan Yılmaz

Kur’an’da, Tevhidi Mücadele Metodu
Yüce Allah (cc), Tevhidi esasları, rasulleri vasıtasıyla bildirirken ilahi mesajı yüklenen rasullerin sorumluluklarını, nasıl hareket edeceklerini, vahyi insanlara nasıl ulaştıracaklarını, insanların neye nasıl davet edileceklerini de bildirmiştir. Yüce Allah (cc), dinini net ve açık bir şekilde insanlara bildirdiği gibi, bunun uygulama metodunu da beraberinde bildirmiştir.
İslâm, mesaj olarak olduğu kadar metot olarak da eksiksiz ve mükemmeldir. Bu nedenle İslâm’ın, topluma ulaştırılmasında başka metotlara ihtiyacı yoktur. İslâmi daveti üstlenen Müslümanlar, Rab’lerinin belirlediği esaslardan hareket etmekle mükelleftirler.
İslâm, insanların hayatını düzenleyen en mükemmel sistemdir, beşerî sistemlerin metotlarına ihtiyaç duymayacak kadar yeterli ve kendine özgü bir metoda sahiptir. Bu ilahi nizama iman edenler, İslâmi esasları, Tevhidi ilkeleri, Rab’lerinden bildirildiği şekliyle kabul edip belirlenen esaslara bağlı kalarak insanlara ulaştırmalıdırlar.
İslâm’ı kabul etmek, onun bildirdiği tüm kuralları aynen almakla, Müslüman olmak da Kur’anî esaslara teslim olmakla mümkündür. Bunun dışındaki en küçük bir sapma, insanı inandığını iddia ettiği dinin dışına atar.
Kur’an’da müşrik, münafık, fasık, mürtet ve zalimler gibi sıfatlarla anılanlar, İslâm’ı din olarak kabul ettiklerini iddia etmelerine rağmen İslâm’ın belirlediği kurallara gereğince tâbi olmayan, Tevhidi esasları ve topluma ulaştırma metodunu kendilerine göre değiştirip çarpıtan kimselerdir.
Her din, her ideoloji ve sistem, kendine özgü bir metoda sahiptir. Bir din, ideoloji ve sistemi başarıya ulaştıran asıl unsur, kendi belirlediği metotlarla insanlara ulaştırılmasıdır. Kendine özgü bir metodu bulunmayan ya da kendi metodu ile ortaya konulmayan bir din ve ideolojinin başarıya ulaşması, insanlar tarafından kabul görmesi, hayata hâkim olması hiçbir şekilde mümkün değildir. Bir din ya da sistemin başarıya ulaşabilmesi ancak kendine özgü metodu ile ortaya konulması halinde mümkün olabilir.
Gösterdiği hedefle o hedefe ulaşma metodu ayrı olan bir din ya da ideolojinin ömrünün çok kısa sürdüğü, yıkılıp yerle bir olduğu, adının tarih sayfalarında bir hatıra olarak kaldığı tarihi belgelerde ve Kur’an’da ortaya konulmakta, günümüzde örnekleri çokça gör¬ülmektedir.
Tevhidi Mücadele Metodu İlahidir
Yüce Allah (cc), gönderdiği dinin korunmasına hassasiyet gösterdiği gibi, bu dinin insanlara ulaştırılması konusunda da hassasiyet göstermiş, bu konuda rasullerini uyarmış, onlardan, belirttiği hususlara uygun hareket etmelerini istemiş, en küçük bir sapma gösteren rasullerini şiddetle uyarmıştır.
Rasullerin tümü, taşıdıkları ilahi mesajı, Rab’lerinin bildirdiği esaslara uygun insanlara duyurmuşlar, bundan zerre kadar şaşmamışlardır. Bildirilen esaslardan zerre kadar ayrılan ya da bazı hususlarda tereddüt eden rasuller, uyarılmışlardır. Hz. Yunus (as) ve Hz. Muhammed (as) bunlara birer örnektirler.
Hz. Yunus (as), daveti götürdüğü toplumun, kendisini dinlememeleri üzerine onlara kızarak davet yapmayı bırakmış, başka bir yere gitmeye çalışmıştır. Ancak yüce Allah (cc), kendisinden böyle bir talepte bulunulmadığı için onu, kimi sıkıntılara duçar kılmış, hatasını anlaması üzerine tevbe etmiş, Rabb’i de onu bağışlamıştır.