“Ve topluca Allah’ın ipine yapışın, tefrikaya düşmeyin, Allah’ın üzerinizde olan nimetini düşünün; o zaman siz, birbirinize düşman idiniz, kalplerinizi uzlaştırdı. O’nun nimetiyle kardeşler oldunuz, siz ateşten bir çukurun kenarında idiniz, sizi ondan kurtardı. İşte Allah size ayetlerini açıklıyor umulur ki, hidayete eresiniz.” (Al-i İmran, 103)
Müslümanlar, Tevhidi esaslara iman ettikten sonra Kur’an’ın belirlediği esaslara uygun hareket etmeden, vahdeti oluşturmadan birebir tek başlarına hareket etmeleri durumunda daha önce cahiliye döneminde kenarında durulan ateşe her an girebilirler. Bu ateşten, yüce Allah’ın ebedi azabından kurtulmanın yolu, hiç vakit kaybetmeden yüce Allah’ın buyruğu doğrultusunda topluca Allah’ın ipine sarılmaktır; aksi halde.
“O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır; yüzleri kararanlara: ‘İman etmenizden sonra inkâr ettiniz ha! Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın.” (Al-i İmran, 106) uyarısınca imandan sonra inkâr etmiş, böylece yüzleri kararmış halde azabı tadacaklardır.
Bir yanıt yazın