Press ESC to close

Ekselansları!

Türkiye, bildiğiniz ancak bir türlü hazmedip kabul etmediğiniz gibi, burada yaşayan herkesin ülkesi, toprağı ve yurdudur. Burada yaşayan her birey, hak, sorumluluk ve görev almada eşit haklara sahiptir. Her birey, ülkesinin onurunu, refah ve mutluluğunu düşünmek, yönetimde görev almak durumundadır.

Kemalist ideolojiyi din edinen sizler, 80 yıldır bu ülkeyi zorla da olsa işgal edip yönetmeye çalıştınız; ancak dininize mensup olan her meslek, mevki ve konumdaki insanınızın da (Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yapmış kişilerinizden politikacılarına, yazar-çizerinizden ticaret erbabınıza kadar kimselerin) her vesile ile itiraf ettikleri üzere yönetemediniz, yönetmeyi beceremediniz, ülkeyi geri kalmışlığa, çağın dışına götürdünüz, dış ülkelere uşak ve dilenci durumuna düşürüp onurunu beş paraya, parasını değersiz kağıtlara düşürdünüz.

Yönetimdeki beceriksizliğinizi örtbas edebilmek ve işgalinizi sürdürebilmek için şiddete başvurdunuz; her on yılda bir tekrarladığınız ihtilallerle halkı sindirmeye, düşünüp konuşanları susturmaya, halkı bölüp atanız Firavun'un İsrailoğulları'na yaptığı gibi, bir kısmını diğer kısmına (sünni-alevi, sağcı-solcu, Türk-Kürt, laik-müslüman çatışmasını çıkartarak) kırdırmaya çalıştınız. Özel olarak yetiştirdiğiniz katilleriniz, mafya ve çetelerinizle ülkeyi kan gölüne çevirdiniz. Yasalarınızı neredeyse aylık olarak değiştirip bu konuda adeta borsa mantığı ile hareket ettiniz. Bunun sonucunda halkı güvensizlik içine ittiniz, ülkeyi bölünme noktasına getirdiniz.

Müslümanlara, yalnızca müslümanlara yaşamak istedikleri ve dinlerinin gereğini yaptıkları için işkence üstüne işkence yaptınız, Kürt olduklarını ifade eden insanlara savaş açıp onları katlettiniz, köylerini, evlerini yaktınız, ülkede onlara yaşama, kimliklerini belirtme hakkı vermediniz; ülkeyi gözyaşları içinde terketmelerine, yabancı ülkelerde perişan olmalarına neden oldunuz.

Siyasi beceriksizliğiniz halkı huzursuz edip güvensiz bir ortamda yaşatırken, ekonomik beceriksizliğiniz de halkı aç, çıplak bırakıp fakir düşürdü, perişan etti. Bütün bu beceriksizliğiniz, baskı ve zorbalığınız yetmiyormuş gibi, bir de tuttunuz ülkenin yönetimini dış ülkelere teslim edip onların emir ve talimatları ile hareket ederek uşaklaştınız, ülkenin ve halkın onurunu ayaklar altına aldınız. Ülkenin siyasi geleceğini ve yönetimini ABD ve AB'ye, ekonomik yönetimini IMF ve Dünya Bankası'na teslim ettiniz.

Yönetimi gasbettiğiniz ilk yıllarda bir TL. bir dolardan daha değerli iken, bugün ABD ve IMF'ye olan teslimiyet ve uşaklığınız sonucunda bir doları iki milyon TL. durumuna getirmiştir. Bu da, ülkeyi ne kadar küçülttüğünüzün apaçık bir göstergesidir.

Her vesile ile heykelleri ve mozolesi önünde ibadete durup yalvardığınız, medhiyeler dizip tapındığınız ilahınız M. Kemal'e de ihanet ettiniz. Onun, “Bir türk dünyaya bedeldir” sözünü, halkı aç, sefil bırakıp dış ülkelere hizmetçi göndermeniz sonucunda “Bir türk tüm dünyaya uşaktır” şekline dönüştürürken yine onun “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü, yurtta müslümanlara ve kürtlere karşı sürdürdüğünüz savaşla ve dünyada ABD emperyalizmine kıl kuyruk olmanız nedeniyle ABD'nin emperyalist çıkarlarına hizmet ederek, onun katıldığı her savaşa katılarak “Yurtta savaş, dünyada savaş” şekline dönüştürdünüz.

Buraya kadar değindiğim konular ve daha değinmediğim binlerce konu nedeniyle, kendinizin de yakından şahit olduğu ve dindaşlarınızın da zaman zaman dile getirdikleri ve yeni rejim arayışları içine girdikleri gibi, dininiz Kemalizm artık bitmiş, çökmüştür. Ben bu gerçeği, kitap ve dergilerimde yıllardır yazıp belirtiyorum.

Tabi olduğunuz din Kemalist ideoloji artık miadını doldurmuş, çökmüş ve bitmiştir. Ben daha önce bu gerçeği dile getirip bu konuda öneriler sunduğum zaman, savcı ve hakim diye görevlendirdiğiniz, ancak çoğunluğu, uyguladığı hukuktan habersiz olan ve yukarıdan gelen emirler doğrultusunda hareket eden emirerleriniz vasıtasıyla yıllarla ifade edilen cezalar verdiniz, pislik yuvası halindeki zindanlarınıza attınız, bir yazar ve gazeteci olduğum ve başta Kemalist ideoloji taraftarlarının estirdiği terörü lanetlediğim bilindiği halde, terörle mücadele adı ile kurduğunuz, ancak terör estiren TEM birimini üzerime saldırttınız. Ancak bütün bunlara rağmen ben, size kızmıyorum; çünkü mensup olduğunuz dininiz Kemalist ideolojinin gereğini yapıyor, çöküp biten bu ideolojinizi kurtarmaya çalışıyordunuz. Fakat bu çabalarınız işe yaramadı ve çöken ideolojinizi kurtarmaya yetmedi.

Bakın, son aldığınız ya da alınan kararlarla Köy Hizmetlerini, Karayolları Bölge Müdürlüklerini kapatıyor, sokağa bile elektrik veremiyor, çalıştırıp köleleştirdiğiniz memur ve işçilerinizin ücretlerine zam yapamıyorsunuz, oysa her şeye %300-400 zam yapıyorsunuz. Biliyorsunuz, daha önce de onlarca banka batırdınız, kamu kurumlarınızı idare edemediğiniz için sattınız; bu gidişat da gösteriyor ki, daha nice kurumlarınızı kapatacak ya da satacaksınız. Artık şunu anlamalısınız ki, kapatmanız, satmanız ya da baskı ve zorbalıkla yönetiminizi sürdürmeniz çözüm değildir. Bütün bu çabalarınız, baskılarınız, mensup olduğunuz dininiz Kemalist ideolojinizi yokolup batmaktan kurtarmaz, kurtaramaz. Çünkü çark, olması gereken şekilde dönüyor ve çürümüş, kokuşmuş dininiz, zulüm üzerine bina edilmiş ideolojiniz, tarih çöplüğündeki hurdalıkta yerini alacaktır. Buna ne sizler, ne de yönetiminizi teslim ettiğiniz ABD, AB, IMF ve Dünya Bankası engel olamayacak, yokoluşunuzu önleyemeyecektir, tıpkı daha önce batan uşaklarının batıp yokoluşlarını önleyemedikleri gibi…

O halde gelin, bu ülkeye, halka ve kendinize daha fazla kötülük yapmayın! Bu kötülüğünüz, dünya ve ahirette perişan ve helak olmanıza neden olacak, kendinize yazık edecek, ebediyen cehennemde yanacaksınız.

Gelin, tevbe edin, sizleri dünya ve ahirette kurtaracak İslam'a ve onun yüce kitabı Kur'an'a teslim olup müslüman olun; sizleri bu duruma düşüren küfrü, inadı ve Kemalist ideolojiyi terkedin, onuru, kafir ve emperyalist ABD'nin yanında değil, yüce Allah'ın, Rasulü'nün ve müslümanların yanında arayın.

Gelin, bir türlü başaramadığınız ülke yönetimini biz müslümanlara –sizin dininize mensup İslamcılara değil- teslim edin. Tıpkı Mısır Firavunu(Azizi) gibi onurlu hareket edin. Bakın o Firavun, ülkeyi yönetemeyeceğini, halkı yoksul düşürüp perişan edeceğini anlayınca, ülke yönetimini Hz. Yusuf(as)'a teslim etmiş, böylece hem kendisini hem halkını hem de ülkesini perişan ve rezil olmaktan kurtarmıştı.

Umarım, merhamet ve şefkatle yaptığım bu çağrıma kulak verir de hem ülkenin hem kendinizin hem de halkın kurtuluşuna ve mutluluğuna vesile olursunuz. Aksi halde ideolojinizin sonu çok kötü olacağı gibi, sizler de daha önce giden zalimlerin gidişi gibi gidecek ve her iki dünyada da hesabınız çok kötü görülecek ve ebediyen cehennem ateşinde yanıp helak olacaksınız. unutmayınız ki, hiçbir zalim ve despotun sonu iyi olmamış, hiçbiri yüce Allah'a karşı isyanlarında başarı elde edememiştir.

Selam, bir hidayet rehberi olan yüce Kur'an'a ve onun gösterdiği yola tabi olanlaradır.

Ramazan Yılmaz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir