Press ESC to close

IŞİD YETKİLİLERİNE! KİM BU ADAM?

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

 (ISLAMICSTATE MEDIA ve DİĞER YAYIN ORGANLARI YOLUYLA)

IŞİD’IN, ortaya çıktığı günden bu yana, gerek İslâmi haber ajanslarından ve internet sitelerinden, gerekse İslâm karşıtı haber kanallarından ve internet sitelerinden IŞİD ile ilgili haberleri, yorumları okuyor, okuduklarımı, iman ettiğim Kur’ani esaslar ve Rasulullah (as)’ın en güzel örnekliğinin süzgecinden geçirerek değerlendiriyorum.

Bu değerlendirmelerin sonucunda, kimi hatalar gördümse de, genel itibarı ile IŞİD’IN, eylemlerinin Kur’ani esaslarla çatışmadığını gördüm; ta ki son Japon gazetecilerin öldürüldüğü ana kadar!

Müslümanlar, emperyalizmin ve İslâm topraklarını işgal eden yerli işbirlikçi dikta sistemlerinin baskı ve zulmünden, sömürü ve talanlarından bıktıkları için IŞİD’IN ortaya çıkması ile adeta bir cankurtaran simidi gibi ona sarıldılar. IŞİD’IN kurtarıcı olduğu düşüncesi ile birçok Müslüman, uğradıkları bütün baskılara rağmen IŞİD’E destek oldular ve olmaya devam ediyorlar.

IŞİD’IN ortaya çıkması ile elbette ajanlar ve serseri takımı açıkgözler de boş durmadı; bunlar, provoke ve çıkar devşirme gayreti ile IŞİD’E girdiler. Provokatörler, tarihsel rollerini üstlenerek Müslümanların umut bağladığı bu hareketi akamete uğratmak için gecelerini gündüzlerine katarak çalıştılar, çalışmaktadırlar. Serseri takımı çıkarcılar da, çıkarları uğruna bu hareketi bilerek ya da bilmeyerek kötüleme gayretine düştüler.

IŞİD hareketini yönetenler, kendilerine zarar veren bu kışkırtıcı ajanlar ile serseri takımı açıkgözleri tespit edip etkisiz hale getirmelidirler. Aksi halde bu hareket, beklenen amaca ulaşmayacak ve tarih çöplüğünde yerini alan nice diktatörler gibi yüce Allah’ın gazabına uğrayacaktır.

Bizler, Müslümanlar olarak yaptığımız her hareketin kaynağını, mutlaka iman ettiğimiz Kur’an’dan delillendirmek zorundayız; bu, Kur’ani bir emir ve imani gerekliliktir. Bugüne kadar IŞİD ile ilgili yazdıklarımı, bu açıdan değerlendirerek yazmış ve yazdıklarımı savunmuşumdur.

Bu hareket, gerçekten Halifeliği tesis edecek ve sürdürecekse, evvelemirde hareketi daha düzenli bir hale getirmeli ve içlerine sızan kışkırtıcı ajanlara ve serseri takımı açıkgözlere fırsat vermemeli, bir an önce bunları yakalayıp etkisiz hale getirmelidir.

Şimdi aşağıdaki sorularıma Kur’ani şeri deliller verilmesini istiyorum. Kur’ani delil almadığım sürece, IŞİD ile ilgili yazı yazmayacağımın ve lehinde herhangi bir değerlendirmede bulunmayacağımın bilinmesini istiyorum.

IŞİD’IN bugüne kadar yaptığı infazlara bakıldığında bu infazlar, savaşan düşman askerlerine, açık bir şekilde ve silahla yapılıyordu. Oysa gerek Amerikalı ajan gazetecinin, gerekse Japon gazeteciler Haruna Yukawa’nın ve Kenji Gote’nun infazı, adeta bir film stüdyosunda, İslam Devleti’nin İngiliz mücahidi olduğu iddia edilen Abe, tarafından bıçak ile yapılmıştır.

a- Bu adam, gerçekten İslâm Devleti tarafından mı görevlendirilmiştir? Bu adamın yaptığı boğazlamalar, devletin inisiyatifinde mi yapılıyor? Değilse, bu adamı kim tutuyor oralarda? Yoksa yeni bir Lawrens mi bu adam?

Görülen o ki, bu adam, tüm dünyayı, İslâm Devleti aleyhinde kışkırtmaya çalışıyor; yarın, öbür gün de bir Çinli ya da bir başka ülkenin vatandaşlarını keserse şaşılmamalı!

b- Bu infaz, gerçekten Hilafet emri ile mi olmuştur, bu infazın şeri delili nedir? Bu gazeteciler, bir cana karşılık olmadan hangi günahları yüzünden öldürüldüler?

c- Böyle bir infaz şeklinin Kur’an’daki delili nedir?

d- Bir adam, işlediği bir suç nedeniyle yüksek bir binadan atılarak infaz edilmiştir, bunun şeri delili nedir?

e- İslâm Devletinin, kontrolü altında bulunan yerlerin ve Devlete biat edenlerin kontrolü tek elden mi yapılıyor, yoksa her birim kendi kafasından mı yönetiyor?

f- Bir sürü kendini bilmez, internette, İslâm Devletinden görünerek onun adına saçma sapan ve şiddet içeren paylaşımlar yapıyor, bunları okuyan İslâm Devletinden nefret ediyor, ilim ehli birçok Müslüman, bu kendini bilmez serserilerin hakaretlerine maruz kalıyor bunları kontrol eden bir mekanizma yok mu?

g- İslâm’ın rahmet dini olduğu adeta silinmiş, şiddet ve katliamdan başka bir şey verilmiyor insanlara, bunları kontrol eden kimse yok mu?

Unutulmasın ki, Tevhidi esaslardan ayrılan, zulüm ve despotluğu öne çıkaran tüm zalimler, biraz saltanattan sonra yüce Allah’ın gazabına uğrarlar ve hem tarih sahnesinden silinirler hem de ahirette acı ve sürekli bir azaba girerler

Ümmetin aydınlanması, sizlere gönül verenlerin mutmain edilebilmesi için bu sorularımın cevaplarının şeri ölçüler içerisinde verilmesini bekliyorum.

Selam, hidayete tabi olanların üzerine olsun!

 

Ramazan Yılmaz: 2015.02.02

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir