Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla…
İnsan, beşer oluşu nedeniyle, zaman zaman yanılgıya düşer, yanlışlık yapar. Ellerinde doğru bir kriter olanlar, kimi zaman düştükleri hatalardan çabuk kurtulurlar. Bu hal, muttakilerin gösterdikleri bir fesarettir ki, onlar Kur'an'la hareket ettiklerinden dolayı, hataya daha fazla dalmadan gerçeği görüp derhal tevbe ederler.
"Muttakiler, kendilerine şeytan taifesinden bir vesvese dokunduğu zaman düşünürler, işte o zaman (doğruyu) görürler." (7 A'RAF, 201)
"Çünkü iman edenler ve Rab'lerine tevekkül edenlere o(şeytan taifesi)nin bir gücü yoktur." (16 NAHL, 99)
Ellerinde bir kriteri olmayanlar ise, çeşitli imtihanlardan geçirilirler ve bazı zorluk ya da iyiliklerle denenirler. Bu denemeler sonucunda gerçekleri kavrayıp dönenleri yüce Allah(cc) bağışlayarak onlara hidayet nasip eder.
"O (insa)nları yeryüzünde topluluklara ayırdık. Onlardan kimi iyi kişilerdi kimi de alçak! Belki dönerler diye onları iyilik ve kötülükle denedik." (7 A'RAF, 168)
Bu imtihanlar sonucunda yine bildiklerini okuyanları ise yüce Allah(cc), daha kötü bir azabla yakalayarak cezalandırır.
"Andolsun, senden önce de ümmetlere elçiler gönderdik… Yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırmıştık." (6 EN'AM, 42)
Bugün, tabii olduğunuz ve kalkınması içini gece gündüz demeden çalıştığınız demokratik dinin yargı organınca bu çalışma temponuzun hızının kesilmesi ve demokratik dinin dışına atılmak istenmeniz, yüce Allah'ın size olan büyük bir lütfudur. Çünkü bugüne kadar aşkla yürüttüğünüz belediye başkanlığı görevi sırasında, yüce Allah'ın rızasına uygun hiçbir ameliniz olmadı. Yüce Allah'ın rızası için yaptığınızı sandığınız kimi çalışmalarınız ise, demokratik dine tabi olmanız ve her vesile ile bu dinin kurucusunu temsil eden heykeller önünde ibadete durup şirke düşmeniz nedeniyle boşa çıkmıştır. İçinde bulunduğunuz konum ve çevrenizi saran yağcı tabakası nedeniyle, bugüne kadar sağlıklı düşünüp tevbe ederek İslami gerçeklere dönemediniz. İşte bu son olay, yani demokratik dinin sizi kendi dininden azletmesi olayı, sizin için yüce Allah'ın bir lütfu ve ikramıdır. Bunu çok iyi değerlendirerek tevbe edip İslam'a dönün. Bu fırsatı değerlendirip aklınızı başınıza almazsanız bilin ki, kalbiniz katılaşacağından dolayı bir daha bu şansı yakalayamayabilirsiniz. Bu durumda ise, kendinize yazık etmiş olursunuz.
Unutmayınız ki çevrenizdeki kalabalıklar aldatıcı, boş ve kuru kalabalıklardır, onlara aldanmayınız. Değil o kadar kalabalık, onun bin katı daha fazla bir kalabalık da olsa, onlar sizi yüce Allah'ın azabından korumaz.
"Şayet yeryüzünde bulunanların çoğuna uysan, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar." (6 EN'AM, 116)
Çünkü o kuru kalabalıklar, bir esas üzerinde değillerdir. Bu nedenle, hak üzerinde bulunmayan insanlara sultan olmaktansa yüce Allah'a kul olmak daha iyi, daha güzel ve daha şereflidir.
Kur'an'ı elinize alarak okuyup anlayınız ve hayatınızı onunla yeniden düzenleyiniz! Göreceksiniz ki, şu anda bulunduğunuz durum sizi yüce Allah'ın azabına sürüklüyor ve etrafınızda bulunanlar da bunu daha fazla hızlandırıyor.
Kur'an'la yepyeni bir kimlik kuşanınız ve yüce Allah'ın size bahşedeceği güzelliklerden yararlanınız. Size söylediklerimizden dolayı bize kırılmayınız. Biliniz ki, bunun karşılığında sizden bir ücret istemediğimiz gibi, tam aksine sizin iyiliğiniz için söylüyoruz. Size acıyor ve sizin bu hal üzerinde daha fazla durmanız halinde yüce Allah'ın azabına sürükleneceğinizi hatırlatıyoruz.
"Bu bir öğüttür. Dileyen, Rabb'ine varan bir yol tutar." (73 MÜZZEMMİL, 19)
"O (Kur'an), insanlara bir öğüttür. Aranızda doğru hareket etmek isteyen kimse(ler) için." (81 TEKVİR, 27-28)
(*) Yazarımız sayın Ramazan YILMAZ Kur'âni Mücâhede isimli dergide, Ekim-Kasım-Aralık/1998 tarihli 13. sayısında “Recep Tayyip Erdoğan'a Açık Mektup” isimli bir yazı yayımlayarak Erdoğan'ı açık bir şekilde iman etmeye ve müslüman olmaya davet etmişti.
Ramazan Yılmaz:
Bir yanıt yazın