Tarihten günümüze Kur’ani gerçekleri saptırma faaliyetlerinin nedenleri
1- İslâm’dan rahatsızlık duyan müşrik, münafık ve fasıkların, İslâmi kavramları kendi hevalarına göre değiştirip yorumlamaları, Tevhidi ilkelerden sapmaları.
2- İslam düşmanı olan Yahudilerin, bilinçli bir şekilde İslâmi kavramların anlamlarını değiştirip çarpıtmaları, İslâm adına yeni kavramlar üretmeleri, yalan hadis uydurmaları ve İsrailiyat olan birçok konuyu tefsire sokmaları.
3- İslâmi kavramların netliğinden rahatsızlık duyan sultanların, kral ve idarecilerin, bu netliği bozmaları ve anlamlarını kendilerine göre yorumlamaları, İslâm’da olmayan kavram ve ifadeleri İslâm kavramların içerisine sokmaları, kendi saltanatlarını koruma adına uydurdukları bid’at ve hurafeleri İslâm’a sokup baskı ile insanlara kabul ettirmeleri.
4- Asıl itibarı ile İslâm dışı olan, İslâm ile uzaktan yakından ilgisi bulunmayan tasavvufun, kendisine özgü gayri İslâmi ifade, slogan ve kavramları İslâm’a mal etmesi, İslâm adına yeni terimler uydurması ve mensuplarını, Kur’an’dan ve Kur’ani esaslardan uzaklaştırıp kendisine ait slogan ve kavramlara yönlendirmesi.
5- Krallara ve idarecilere yaranmak isteyen belamların, kral ve idarecileri rahatsız eden Kur’ani gerçekleri gizlemeleri, bu konudaki kavramları çarpıtmaları.
6- Beşeri tağuti sistemlerin izni ile kurulan vakıflardaki Samiri soylu belamların, Tevhidi esasları gizlemeleri, Kur’ani kavramların anlamlarını değiştirip vahyi gerçekleri olduğundan farklı yorumlamaları.
7- İslâm’ın net anlaşılmasından çıkarları bozulan çevrelerin, İslâmi ıstılahların ve kavramların gerçek manalarını gizleyip değiştirerek kendilerine göre yorumlamaları.
8- İslâm’a sonradan giren toplumların, eski gelenek, görenek, kültür ve alışkanlıklarını terk etmeden İslâm’ı kabul etmeleri, daha sonraki dönemlerde bu kültür ve geleneklerinin İslâm’dan olduğunu sanmaları.
9- Kur’ani esasları, Tevhidi ilkeleri yeterince bilmeyen kimselerin, İslâmi birçok konu ve kavramı, kendi hevalarına göre değiştirmeleri, İslâmi esasları yaşadıkları ortamlara uydurmaya çalışmaları.
10- Toplumun önünde bulunan ve toplum tarafından âlim oldukları sanılan kişilerin, İslâmi yozlaşmaya karşı sessiz kalmaları, bunların, İslâm adına yazdıkları kitap ve makalelerinde, Kur’ani kavram ve ıstılahlar yerine halkın gelenek ve kültürlerine yer vermeleri, İslâm dışı kültür kalıntılarına İslâmi kılıflar uydurmaları.
11- Rasulullah (as) ve ilk dönem Müslümanlardan sonra Kur’ani davetin yapılmaması, Tevhidi esasların toplumun gündemine getirilmemesi, Kur’ani kavramların asıl anlamlarına uygun anlatılmaması, bu nedenle İslâmi hassasiyetin kaybolması.
12- Egemenliği ellerinde bulunduran beşeri tağuti düzenlerin, zorba diktatörlerin ve emperyalist güçlerin, İslâmi kavramları bozmaya, anlamlarını değiştirmeye, içini boşaltmaya yönelik çalışmaları; bu konuda din kisvesine bürünmüş ajanlar tutmaları, bu ajanlar eliyle insanları Tevhidi anlayıştan uzaklaştırma faaliyetleri.
13- İletişim araçlarını ve medya gücünü elinde bulunduran İslâm karşıtı unsurların, bu araçları kullanarak İslâmi kavramları karıştırma çabaları.
14- Yeni yetişen neslin, Kur’ani gerçeklere yönelmek, Kur’ani kavramlar üzerinde yoğunlaşmak, Kur’an’ı bizzat Kur’an’dan öğrenmek yerine din istismarcıların, belamların kitaplarına yönelmeleri, dinlerini o kitaplardan öğrenmeye çalışmaları.
Yukarıda sayılan tüm bu olumsuz nedenler, insanların Kur’an’ı anlamalarını ve Kur’ani kavramların, vahyin ruhuna uygun anlaşılmasını zorlaştırmış, hatta çoğu kez engellemiştir. Bu nedenle Kur’ani mesaj, iman edenler ve diğer insanlar tarafından net olarak anlaşılmamış, Kur’ani kavramların ihtiva ettikleri asıl manalar gerçeğe uygun bilinememiştir. İşte yukarıda anlatılan tüm bu nedenler sonucunda apaçık olan Kur’ani mesaj, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde inkâr edilmiştir.
“Andolsun, sana apaçık ayetler indirdik; onları, fasıklardan başkası inkâr etmez.” (Bakara, 99)
Bir yanıt yazın