{"id":98,"date":"2020-03-25T18:28:31","date_gmt":"2020-03-25T18:28:31","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/iflas-eden-rejimin-taze-kan-arayisi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:31","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:31","slug":"iflas-eden-rejimin-taze-kan-arayisi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/iflas-eden-rejimin-taze-kan-arayisi\/","title":{"rendered":"\u0130flas Eden Rejimin Taze Kan Aray\u0131\u015f\u0131"},"content":{"rendered":"

Toplumlar da t\u0131pk\u0131 insanlar gibi do\u011far, ya\u015far ve ölürler. Bu Yüce Allah’\u0131n uygun gördü\u011fü bir yasad\u0131r. \u0130nsanl\u0131k tarihi boyunca, say\u0131s\u0131z toplumlar ve rejimler gelip geçmi\u015ftir. Her toplum, t\u0131pk\u0131 insan gibi, do\u011fmu\u015f, geli\u015fmi\u015f, gençlik ve olgunluk dönemini ya\u015fam\u0131\u015f ve sonuçta da ölmü\u015ftür. Bu yasa, kaç\u0131n\u0131lmaz olarak her toplum için ayn\u0131d\u0131r. Tarih gelip geçen toplumlar\u0131n kal\u0131nt\u0131lar\u0131na tan\u0131kl\u0131k yapmaktad\u0131r. \u0130nsanlar gibi, toplumlar\u0131n da kaç\u0131n\u0131lmaz sona ula\u015facaklar\u0131n\u0131 kainat\u0131n sahibi Allah (c.c) haber vermektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Her ümmet için bir ecel(süre) vard\u0131r. Onlar\u0131n ecelleri geldi\u011fi zaman ne bir saat geri b\u0131rak\u0131l\u0131rlar, ne de öne geçerler.” (7 A’raf, 34)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Tarih çöplü\u011fünü kar\u0131\u015ft\u0131ranlar, burada bir çok iyi, adil ve güçlü toplumlar\u0131n kal\u0131nt\u0131lar\u0131yla kar\u015f\u0131la\u015facaklar\u0131 gibi, nice zorba kavimlerin, nice kanl\u0131 despot ve kanl\u0131 diktatörlerin kirli, kara kal\u0131nt\u0131lar\u0131yla da kar\u015f\u0131la\u015f\u0131rlar. Bu diktatörler, yapt\u0131klar\u0131 zulümler oran\u0131nda tarih sayfalar\u0131n\u0131 kirletmi\u015f, kara bir leke olarak bu sayfalarda yerlerini alm\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Her diktatör ki\u015fi, toplum ya da rejimler ve bunlar\u0131n \u015fak\u015fakç\u0131lar\u0131 olan ya\u011fc\u0131 yardakç\u0131lar\u0131, bulunduklar\u0131 dönemde, zulümlerini icra ettirdikleri zamanlarda, ellerindeki askeri ve mali güçlere bak\u0131p aldanarak, kendilerini en güçlü totaliter ve despot güç zannederek, toplumlar\u0131na zulmetmi\u015f ve toplumlar\u0131 üzerinde bask\u0131 kurmu\u015flard\u0131r. Oysa onlar\u0131n en güçlü despotlar olmad\u0131klar\u0131n\u0131, tarihte kendilerinden güçlü nice despotlar\u0131n bulundu\u011funu yine Yüce Rabbimiz bildirmekte ve tarih buna \u015fahitlik yapmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Onlardan önce nice nesiller helâk ettik. onlar e\u015fyaca ve gösteri\u015fçe daha güzeldi.”   <\/span>(19 MERYEM, 74)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Yeryüzünde gezip dola\u015fmad\u0131lar m\u0131 ki, kendilerinden önce gelenlerin sonunun nas\u0131l oldu\u011funu görsünler. Onlar kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bak\u0131m\u0131ndan kendilerinden daha üstün idiler. Fakat Allâh, onlar\u0131 günâhlar\u0131 yüzünden yakalad\u0131. Onlar\u0131 Allâh’a kar\u015f\u0131 koruyan olmad\u0131.” (40 MÜ’M\u0130N, 21)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Onlardan önce nice ku\u015faklar\u0131 helâk etmi\u015ftik ki onlar\u0131n tutu\u015fu, Onlardan daha kuvvetli idi, yakalamas\u0131 daha güçlü idi. Memleketleri delmi\u015flerdi. (Allah’\u0131n azab\u0131ndan) kurtulu\u015f var m\u0131?” (50 KAF, 36)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Sizin kâfirleriniz, ötekilerinizden güçlü mü? Yoksa Kitaplarda sizin için bir berâat m\u0131 var?“ (54 Kamer, 43)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’ani gerçekler, yapt\u0131klar\u0131 zulümleriyle beraber tarih çöplü\u011fünün derinliklerine f\u0131rlat\u0131lan despot, totaliterler ve kanl\u0131 diktatörlerin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 haber vermekte ve sonradan gelen diktatörlerden ve onlar\u0131n ya\u011fc\u0131 yardakç\u0131lar\u0131ndan, bu ibretleri dü\u015fünüp kendilerine çeki düzen vermelerini istemektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, hiçbir diktatör, ölümü, hayat\u0131n\u0131n ve saltanat\u0131n\u0131n sona ermesini kabul etmez. Ölümü ve saltanat\u0131n\u0131n bir gün yerle bir olaca\u011f\u0131n\u0131 kendilerine hat\u0131rlatanlar\u0131, en a\u011f\u0131r \u015fekilde cezaland\u0131rmaya çal\u0131\u015fan diktatörler, zulümlerini, saltanatlar\u0131n\u0131, diktatörlüklerini sürdürmek için ç\u0131rp\u0131nm\u0131\u015flar, çe\u015fitli alternatif çözümlere ba\u015fvurmu\u015flar, ancak ac\u0131 sondan kurtulmalar\u0131 mümkün olmam\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bugün idaresi alt\u0131nda ya\u015famaya mahkum edildi\u011fimiz demokratik diktatörlük de, tarihteki di\u011fer diktatörlerin ak\u0131betine ula\u015fmak üzeredir. Bu son kaç\u0131n\u0131lmazd\u0131r ve Yüce Allah’\u0131n takdir etti\u011fi saatte, tarih çöplü\u011fündeki yerini alacakt\u0131r. Ne rejimin kayma\u011f\u0131n\u0131 yiyenler, ne de bu rejime yaltaklanan ya\u011fc\u0131 bel’am ve Samiri soylu yazar çizer tak\u0131m\u0131 bu ac\u0131 sonu engelleyemeyecektir. Bu, Yüce Allah’\u0131n takdir etti\u011fi bir \u015feydir ve bundan kaç\u0131nmak mümkün de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kurulu\u015fundan bugüne kadar çe\u015fitli evrelerden geçen ve tabir yerinde ise, çocukluk, gençlik, olgun dönemlerini ya\u015fayan, bu a\u015famalarda tutuldu\u011fu amans\u0131z hastal\u0131klardan, çe\u015fitli operasyonlarla ayakta tutulmaya u\u011fra\u015f\u0131lan, ancak her operasyon sonucunda yine yatalak vaziyette hasta olan demokratik diktatörlük, ihtiyarl\u0131k dönemine ula\u015fm\u0131\u015f durumdad\u0131r. Zaten bu ülkede ölüm ya\u015f\u0131 ortalamas\u0131 yetmi\u015f-yetmi\u015f be\u015ftir. Demokratik diktatörlük de bu ortalamay\u0131 doldurmu\u015f bulunmaktad\u0131r. \u015eu anda, ortalamay\u0131 a\u015fan kimi insanlar gibi, biraz daha ya\u015famak için çaba sarfetmekte, her an malum ve me\u015fhur doktorlar\u0131n\u0131n(!) malum operasyonunu beklemektedir. \u015eu dönemde ise, operasyondan önceki müdahaleler yap\u0131lmakta, taze kan pompalanmaya çal\u0131\u015f\u0131lmaktad\u0131r. \u0130\u015fte 18 Nisan seçimleri, rejime taze kan pompalama çabalar\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span> Ancak unutulan bir \u015fey var; kan\u0131 al\u0131nmaya çal\u0131\u015f\u0131lan mevcut partiler y\u0131llard\u0131r ayn\u0131 kan\u0131 verdiklerinden dolay\u0131 bir sonuç elde edilemiyor. Çünkü verilecek kanlar hem bayatlam\u0131\u015f hem de bozuktur. Bu nedenle bunlar rejime kanlar\u0131n\u0131 de\u011fil canlar\u0131n\u0131 da verseler, art\u0131k yapacaklar\u0131 fazla da bir \u015feyleri yoktur ve yapacaklar\u0131 her \u015fey demokratik dinlerini ve ideolojilerini daha fazla ya\u015fatmaya yetmeyecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

18 Nisan seçimleri ayn\u0131 zamanda, demokratik dinin tabilerinden, biatlerini ve imanlar\u0131n\u0131 tazelemelerini istedi\u011fi bir seçimdir. Demokratik dinin ba\u011fl\u0131lar\u0131 her seçim döneminde, sabahtan ak\u015famlara kadar kuyruklar olu\u015fturarak rejime olan ba\u011fl\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 sunarlar ve sand\u0131\u011fa att\u0131klar\u0131 ka\u011f\u0131tlarla biatlerini ve imanlar\u0131n\u0131 tazelerler. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Her seçim döneminde önemli olan sand\u0131k ba\u015f\u0131na gitmektir. Demokratik seçimlerde \u015fu ya da bu mezhebe (partiye) oy vermek o kadar önemli de\u011fildir. Demokratik dine ba\u011fl\u0131 olmak kayd\u0131 ve ko\u015fuluyla bu dinin her hangi bir mezhebine (partisine) oy verilebilir ya da hiçbir mezhebe (partiye) ba\u011fl\u0131 olmaks\u0131z\u0131n bo\u015f oy at\u0131labilir. Burada önemli olan sand\u0131k ba\u015f\u0131na gitmektir. Çünkü sand\u0131k ba\u015f\u0131na gitmemek, demokratik dini tan\u0131may\u0131p onu inkar etmektir ki bu, rejim aç\u0131s\u0131ndan en büyük ve en tehlikeli bir suçtur. Bu suçu i\u015fleyenler tespit edildikleri takdirde derhal cezaland\u0131r\u0131l\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

1983 seçimlerinin asker kökenli ve asker (Evren) destekli MDP Genel ba\u015fkan\u0131 Turgut Sunalp: “Sand\u0131k ba\u015f\u0131na gitmemek, demokrasiye hakarettir.”<\/strong> diyerek, seçimlerde sand\u0131k ba\u015f\u0131na gitmenin ne anlama geldi\u011fini kendi dinda\u015flar\u0131na ve kamuoyuna, üstü örtülü bir tehdit \u015feklinde duyuruyordu.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Demokratik seçimlerde aslolan rejime olan teslimiyeti göstermek için sand\u0131k ba\u015f\u0131na gitmek ve verilen ka\u011f\u0131tlar\u0131 atarak biat ve iman tazelemektir. Her hangi bir partiye oy verilip verilmemesi rejim aç\u0131s\u0131ndan o kadar önemli de\u011fildir. Zaten bir mezhebin ya da demokratik ad\u0131yla bir partinin, seçimlerde oylar\u0131n çoklu\u011funu almas\u0131 da pek fazla bir \u015fey de\u011fi\u015ftirmiyor. Çünkü demokratik diktatörlüklerde bir mezhebin iktidar olmas\u0131 oy çoklu\u011fuyla de\u011fil, sistemi ayakta tutan operatör güçlerin belirlemesiyle mümkündür. Demokratik dikta rejimlerini ayakta tutan güçler, iktidara getirmek istedikleri bir partinin seçimlerde ne kadar oy ald\u0131\u011f\u0131na hiç bakmazlar. Onlar için aslolan kriter, iktidar edilen partinin rejimi daha güzel i\u015fletece\u011fine inanmalar\u0131d\u0131r. Yoksa iktidar edilen partinin az yada çok oy almas\u0131 o kadar önemli de\u011fildir. Örne\u011fin bugün iktidar edilen parti, genel seçmenin ancak on’unun oyunu alabilmi\u015f ve meclis aritmeti\u011finde dördüncü s\u0131ray\u0131 i\u015fgal etmi\u015fken iktidarda bulunmakta; meclis aritmeti\u011findeki be\u015finci s\u0131radaki bir partinin milletvekili de rejimin meclis ba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131 görevini sürdürmektedir. Bunlar da göstermektedir ki, rejim için aslolan \u015fu yada bu partiye oy verilmesi de\u011fil, sand\u0131k ba\u015f\u0131na giderek biat ve iman tazelenmesidir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Seçimlerde sand\u0131k ba\u015f\u0131na gidip oy vermek, demokratik dine mensubiyetin bir gere\u011fi ve bu dinin olmazsa olmaz bir esas\u0131d\u0131r.<\/span> Oy kullanmak, demokratik rejim için hayatiyet ifade eder. \u0130nsan için kan ne kadar önemli ise ve insan\u0131n hayatiyetini sürdürmesine neden oluyorsa, oy kullanmak da demokratik rejim için o kadar önemli ve rejimin hayatiyetini devam ettirebilmesi için gereklidir. Seçmenler, demokratik dinlerinin hayatiyetini biraz daha sürdürebilmesi ve demokratik dine tabi olduklar\u0131n\u0131n malum çevrelerce bilinebilmesi için sand\u0131k ba\u015f\u0131na giderek ya da götürülerek oylar\u0131n\u0131 kullan\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Oy kullanmak, bir ülkede bulunman\u0131n ve orada ya\u015faman\u0131n bir gere\u011fi de\u011fil, demokratik dine iman etmenin ve ona kulluk yapabilmenin gere\u011fi ve kaç\u0131n\u0131lmaz sonucudur. Nas\u0131l ki bir Müslüman, Yüce Allah’a iman etti\u011fini, yapt\u0131\u011f\u0131 ibadetlerle gösterip kullu\u011funu ve ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 Yüce Allah’a takdim ediyorsa, ayn\u0131 \u015fekilde bir demokratta oy kullanarak demokratik dine kullu\u011funu ve ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 takdim ediyor demektir.<\/span><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kimi zavall\u0131 seçmenlere göre oy kullanmak, demokratik dine ba\u011fl\u0131 olman\u0131n bir gere\u011fi oldu\u011fu gibi, ayn\u0131 zamanda tabi olunan demokratik mezhebi iktidar etmektir. Oysa, ikinci dü\u015füncenin do\u011fru olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, bu i\u015flerin içinde iyice pi\u015fmi\u015f ve demokratik dinin en h\u0131zl\u0131 ba\u011fl\u0131lar\u0131ndan biri olan demokrat \u0130slamc\u0131 bir yazar, \u015fu sat\u0131rlar\u0131 ile ortaya koyuyor: “Seçim kazanmak ya da iktidar olmak; Her seçim kazanan iktidar olmad\u0131\u011f\u0131 gibi, her iktidar olan\u0131n da seçim kazanmas\u0131 \u015fart de\u011fildir. Hani FP için yüzde yirmi ile iktidar olunmaz diyorlard\u0131 ya, sonunda getirip onluk oy alm\u0131\u015f bir partiye iktidar teslim ettiler. Çünkü görünmeyen güçler öyle istedi.”<\/strong> (Abdurrahman Dilipak, Akit, 4.3.1999)<\/o_p><\/span><\/p>\n

Demokrat \u0130slamc\u0131 yazar, hay\u0131flanm\u0131\u015f gibi görünse de asl\u0131nda gerçek budur. onluk bir partinin iktidar olmas\u0131, yüzde doksanl\u0131k seçmene bir sayg\u0131s\u0131zl\u0131k de\u011fildir. Çünkü seçmenin görevi, demokratik dine iman edi\u015finin gere\u011fi olarak gidip oy kullanmakt\u0131r; tabii oldu\u011fu demokratik mezhebi iktidar yapmak de\u011fildir. Seçmen, demokratik dini kimin daha iyi i\u015fletece\u011fine karar veremez, seçmen bu i\u015ften anlamaz. Demokratik dini, kimin daha iyi i\u015fletece\u011fine ancak, demokrat \u0130slamc\u0131 yazar\u0131n “görünmeyen güçler”<\/strong> dedi\u011fi –asl\u0131nda apaç\u0131k ortada olan güçler karar verir. Bugüne kadar yap\u0131lan bundan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an ve Peygamberi örnekli\u011fi ölçü edinen, hayat\u0131n\u0131 bu esasa göre düzenleyen bir Müslüman\u0131n seçimlere bak\u0131\u015f\u0131, demokratik dinin di\u011fer kurumlar\u0131na (parti, vak\u0131f, dernek vb.) olan bak\u0131\u015f\u0131 gibidir. \u0130kinci bir dinin gereklerini yerine getirmenin \u015firk oldu\u011funu bilen bir Müslüman, mensup oldu\u011fu Tevhid dininin gere\u011fi olarak “Allah’tan ba\u015fka ilah yoktur”<\/strong> kelime-i tevhidini söyleyip, \u015firke bula\u015fmaktan kaç\u0131nacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eimdi burada hakk\u0131 bat\u0131la bula\u015ft\u0131rmay\u0131 adet haline getiren kimi insanlar: “Oy kullanmakla \u015firkin ne ilgisi vard\u0131r?”<\/strong> diyeceklerdir. Asl\u0131nda konu onlar taraf\u0131ndan da aç\u0131kça bilinmesine ra\u011fmen biz yine de, bildi\u011fini zannedenlere ve gerçekten bilmeyenlere anlatal\u0131m.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsan hayat\u0131n\u0131 düzenleyen, kurallar koyan, insanlara ceza ve mükafat veren her sistem, her ideoloji ayn\u0131 zamanda bir dindir. Yani din, insan hayat\u0131n\u0131 düzenleyen esaslar\u0131 koyan, otorite olan, insanlara ceza ve mükafat veren kurallar bütününe verilen isimdir.<\/span> Bu kurallar, kimin taraf\u0131ndan belirlenip insan hayat\u0131na tatbik ediliyorsa, o din onun ad\u0131na isim al\u0131r. Yüce Allah taraf\u0131ndan insan hayat\u0131n\u0131 düzenlemek üzere gönderilen kurallar bütününe \u0130slam; Karl Marks taraf\u0131ndan konulan kurallar bütününe Marksizm; M. Kemal taraf\u0131ndan bat\u0131dan ithal edilen kurallar bütününe de Kemalizm ad\u0131 verilir. Buna göre bir insan, hangi kurallara göre hayat\u0131n\u0131 düzenliyor ve hangi kurallar\u0131n savunuculu\u011funu yap\u0131yorsa, do\u011fal olarak o dine (sisteme) tabidir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a iman eden ve O’nun taraf\u0131ndan gönderilen kurallara teslim olup ona göre hayat\u0131n\u0131 düzenleyen insanlara Müslüman ad\u0131 verildi\u011fini Kuran’\u0131 Kerim bildirmektedir. Bu kurallardan herhangi birini, ne ad\u0131na olursa olsun b\u0131rakan, bunun yerine ba\u015fka bir dinin kurallar\u0131n\u0131 alan kimselerin ise, mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k ve sap\u0131k olduklar\u0131n\u0131 yine Kur’an’dan ö\u011freniyoruz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Demokratik oldu\u011fu iddia edilen bu sistem, Kemalist sistemin ta kendisidir. Bu kurallara göre hareket eden ya da bu kurallar\u0131n savunuculu\u011funu yapanlar, do\u011fal olarak demokrat ya da kemalisttirler. Bir demokrat\u0131n, inand\u0131\u011f\u0131 ya da tabi oldu\u011fu dinin hayatiyetini sürdürebilmesi için elinden geleni yapmas\u0131 çok do\u011fal bir davran\u0131\u015ft\u0131r. Buna hiç kimsenin bir diyece\u011fi yoktur, olamaz da… \u0130nsan\u0131n inan\u0131p tabi oldu\u011fu bir dini (sistemi) en üstün görüp onun u\u011frunda mücadele etmesinden daha do\u011fal ne olabilir ki! Teröre, \u015fiddete, bask\u0131ya ve dayatmaya ba\u015fvurmad\u0131\u011f\u0131, ba\u015fkalar\u0131n\u0131 kendi dinine (sistemine) inanmaya ve tabi olmaya zorlamad\u0131\u011f\u0131 sürece ona sayg\u0131 da duyulur. Ancak, ba\u015fka bir dine tabi olan insanlar\u0131 kendi dinine girmeye zorlayan, bunun için teröre, \u015fiddete, bask\u0131 ve dayatmaya ba\u015fvuran kimselere ve inanmad\u0131\u011f\u0131 halde ba\u015fka bir dini savunan, o dinin mücadelesini yapan iki yüzlü samimiyetsizlere sayg\u0131 duyulmaz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Demokratlar\u0131n, inançlar\u0131n\u0131n gere\u011fi olarak oy kullanmalar\u0131 onlar için bir hakt\u0131r. Ancak Kur’ani esaslara iman eden ve bu esaslar\u0131 en üstün kabul edip onlara teslim olan bir Müslüman\u0131n, Demokratik sistem için oy kullanmas\u0131 mümkün de\u011fildir, \u015firktir. Çünkü oy kullanmak (bo\u015f ya da dolu) otoriteyi (uluhiyeti), yönetimi (rububiyeti) demokratik sisteme vermektir ki i\u015fte bu, Müslümanlar için \u015firktir; yani iki dine birden tabi olmaya kalk\u0131\u015fmakt\u0131r.<\/span> Mü\u015frikler ise asla iflah olmazlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Sistemin parti, dernek, vak\u0131f gibi kurumlar\u0131n\u0131 kabul eden, bunlardan birine üye olanlar\u0131n oy kullanmalar\u0131 do\u011fal ve demokratik dinlerinin gere\u011fidir. Bunlar\u0131n namaz k\u0131lmalar\u0131, oruç tutmalar\u0131 ve Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmeleri onlar\u0131 Müslüman yapmaz. O halde demokratlar buyursunlar sand\u0131k ba\u015flar\u0131nda dinlerinin gere\u011fini icra etsinler, dinlerini ya\u015fatmaya çal\u0131\u015fs\u0131nlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Görünen o ki, 18 Nisan’da taze kan pompalamalar\u0131 da rejimi sa\u011fl\u0131\u011f\u0131na kavu\u015fturamayacakt\u0131r. Çünkü, Dergimizin 13. say\u0131s\u0131nda görü\u015flerine yer verdi\u011fimiz Demokratik dinin ileri gelenlerinin ifade ettikleri gibi, art\u0131k Demokratik diktatörlük iflas etmi\u015ftir. Ölümcül bir hastal\u0131\u011fa tutulan bir rejimi, ne yeni seçimler, ne yeni çözüm aray\u0131\u015flar\u0131, ne yeni operasyonlar ve ne de despotça bask\u0131lar yeniden hayata döndürebilecek; yüce Allah’\u0131n takdir etti\u011fi gün ve saatte tarih sayfalar\u0131ndaki ve tarih çöplü\u011fündeki yerini kara bir leke \u015feklinde alacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/o_p><\/span><\/p>\n

Not: Ramazan YILMAZ taraf\u0131ndan kaleme al\u0131nan bu yaz\u0131, Kur’ani Mücahede Dergisinin<\/span><\/strong> 15. Say\u0131s\u0131nda yay\u0131mlanm\u0131\u015ft\u0131r. <\/strong> <\/span> <\/span><\/o_p><\/strong><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz:
\n