{"id":95,"date":"2020-03-25T18:28:31","date_gmt":"2020-03-25T18:28:31","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/hayatin-oncelikleri-allahin-rizasi-mi-dunya-hayati-mi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:31","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:31","slug":"hayatin-oncelikleri-allahin-rizasi-mi-dunya-hayati-mi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/hayatin-oncelikleri-allahin-rizasi-mi-dunya-hayati-mi\/","title":{"rendered":"Hayat\u0131n \u00d6ncelikleri (Allah'\u0131n r\u0131zas\u0131 m\u0131, d\u00fcnya hayat\u0131 m\u0131?)"},"content":{"rendered":"

\u0130nsan, ya\u015fam\u0131 boyunca önceledi\u011fi, önem verip pe\u015finden ko\u015ftu\u011fu, ho\u015flan\u0131p edinmeye çal\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 kimi de\u011ferlere yönelir ve ya\u015fam\u0131n\u0131 önceledi\u011fi o \u015feye göre düzenler. \u0130nsan\u0131n ya\u015fam\u0131n\u0131 belirledi\u011fi bu gaye, ayn\u0131 zamanda onun kimli\u011fini ve gelece\u011fini de belirler. <\/p>\n

Dünya hayat\u0131, insan\u0131n kendisi için önceledi\u011fi de\u011feri elde etmesine yarayan bir aland\u0131r. Bu alanda, yap\u0131lan çal\u0131\u015fmalar, do\u011frultusunda hareket edilen esaslar, söylenen sözler ve elde edilmeye çal\u0131\u015f\u0131lan de\u011ferler ne ise, insan onunla vas\u0131flan\u0131r, ona göre kimli\u011fini belirler. <\/p>\n

Kur’an-\u0131 Kerim, insan\u0131, hayat\u0131nda önceledi\u011fi \u015feye göre vas\u0131fland\u0131rarak iki s\u0131n\u0131fa ay\u0131r\u0131r. Bunlar, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015fanlar ve dünya hayat\u0131n\u0131 gaye edinenlerdir. <\/em><\/p>\n

Kur’an, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015fanlar\u0131 mü’minler olarak isimlendirmekte ve onlar için büyük bir mükafat\u0131n bulundu\u011funu müjdelemekte; dünya hayat\u0131n\u0131 gaye edinenleri ise kafir, fas\u0131k, mü\u015frik, münaf\u0131k ve zalimler olarak vas\u0131fland\u0131rmakta ve onlar için de büyük bir azab\u0131n bulundu\u011funu bildirmektedir. <\/p>\n

\u0130nsan, ya\u015fam\u0131 süresince, kendi özgür iradesiyle, ya yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeye ve ahiret saadetini ve mükafat\u0131n\u0131 kazanmaya çal\u0131\u015f\u0131r ya da dünya hayat\u0131na raz\u0131 olup nefsini ya da ba\u015fkalar\u0131n\u0131 raz\u0131 etmeye ve bunun sonucunda zillet içinde cehennemde yanmaya çabalar. Kur’an’\u0131n aç\u0131kça bildirdi\u011fi gibi, insan ayn\u0131 anda hem yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeye, hem de dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü kazanmaya çal\u0131\u015famaz. Kur’an, her ikisini kesin çizgilerle, birbirinden ay\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Buna göre insan, ya dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmak için feda edip ebedi saadete ve kurtulu\u015fa ula\u015facak ya da yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ikinci plana at\u0131p dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü elde edip zillet içinde cehenneme yuvarlanacak. <\/p>\n

Kur’an-\u0131 Kerim, önce dünya hayat\u0131n\u0131n ve süsünün ne oldu\u011fun, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda ne ifade etti\u011fini aç\u0131klar, insanlar\u0131 yapacaklar\u0131 tercih konusunda uyar\u0131r, ard\u0131ndan yap\u0131lan tercihlerin insana ne getirece\u011fini bildirir. Böylece yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ya da dünya hayat\u0131n\u0131 kazanma tercihini insan\u0131n kendi özgür iradesine ve seçimine b\u0131rak\u0131r. <\/p>\n

“Dünya hayat\u0131, t\u0131pk\u0131 gökten indirdi\u011fimiz bir suya benzer; insanlar\u0131n ve hayvanlar\u0131n yedi\u011fi arz bitkisi o su ile birbirine kar\u0131\u015ft\u0131, nihayet yer ziynetini tak\u0131n\u0131p süslendi\u011fi ve halk\u0131 da ona sahip olduklar\u0131n\u0131 zannettikleri s\u0131rada birden emrimiz ona gece ya da gündüz geldi; dün sanki o hiç \u015fenlenmemi\u015f gibi, onu kökünden biçilmi\u015f yapt\u0131k. \u0130\u015fte ayetleri dü\u015fünen bir kavim için böyle aç\u0131kl\u0131yoruz.”(10 Yunus, 24) <\/strong><\/p>\n

“Bilin ki dünya hayat\u0131 bir oyun, e\u011flence, süs ve aran\u0131zda övünme, mal ve evlat ço\u011faltma yar\u0131\u015f\u0131d\u0131r. (Bu) t\u0131pk\u0131 bir ya\u011fmura benzer ki, bitirdi\u011fi ot, çiftçilerin ho\u015funa gider; sonra kurur, onu sapsar\u0131 görürsün, sonra çerçöp olur. Ahirette ise çetin bir azap, Allah’tan bir ma\u011ffiret ve r\u0131za vard\u0131r. Dünya hayat\u0131 aldat\u0131c\u0131 bir zevkten ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.”(57 Hadid, 20) <\/strong><\/p>\n

“Dünya hayat\u0131, bir oyun ve e\u011flencedir. E\u011fer inan\u0131p korunursan\u0131z (Allah) size mükafat\u0131n\u0131z\u0131 verir ve sizden mallar\u0131n\u0131z\u0131 istemez” (47 Muhammed, 36) <\/strong><\/p>\n

“Biz yeryüzündeki \u015feyleri, kendisine süs olsun diye yaratt\u0131k ki, onlardan hangisinin daha güzel i\u015f yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 deneyelim.” (18 Kehf, 7) <\/strong><\/p>\n

“Bilin ki, mallar\u0131n\u0131z ve evlatlar\u0131n\u0131z birer fitnedir. Muhakkak ki büyük mükafat Allah’\u0131n yan\u0131ndad\u0131r.” (8 Enfal , 28) <\/strong><\/p>\n

“Mal ve o\u011fullar dünya hayat\u0131n\u0131n süsüdür; kal\u0131c\u0131 olan salih hay\u0131rlar, Rabb’inin kat\u0131nda sevapça ve umutça daha hay\u0131rl\u0131d\u0131r.” (18 Kehf, 46) <\/strong><\/p>\n

“Ey iman edenler, mallar\u0131n\u0131z ve evlatlar\u0131n\u0131z sizi, Allah’\u0131 anmaktan al\u0131koymas\u0131n. Kim bunu yaparsa, i\u015fte onlar, ziyana u\u011frayanlard\u0131r.” (63 Münafikun, 9) <\/strong><\/p>\n

“Mallar\u0131n\u0131z ve evlatlar\u0131n\u0131z bir fitnedir; büyük mükafat Allah’\u0131n yan\u0131ndad\u0131r. Öyleyse gücünüzün yetti\u011fi kadar Allah’tan sak\u0131n\u0131n, dinleyin, itaat edin ve nefsiniz için hay\u0131rdan (maldan) infak edin. Kim nefsinin cimrili\u011finden korunursa i\u015fte onlar kurtulu\u015fa ermi\u015ftir.” (64 Te\u011fabun , 15-16) <\/strong><\/p>\n

“Size verilen her \u015fey, dünya hayat\u0131n\u0131n geçimi ve süsüdür; Allah’\u0131n yan\u0131nda olan ise daha hay\u0131rl\u0131 ve daha kal\u0131c\u0131d\u0131r. Akletmiyor musunuz?” (28 Kasas , 60) <\/strong><\/p>\n

Yüce Allah( cc ), dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü, mal ve evlad\u0131n konumunu, bunlar\u0131n, insan için neler ifade ettiklerini ve kendi kat\u0131nda durumlar\u0131n\u0131 aç\u0131kça bildirdikten sonra, dünya hayat\u0131nda yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmek için çal\u0131\u015fanlara verilen nimetleri kendi arzular\u0131 do\u011frultusunda kullananlar\u0131n durumunu da \u015föyle aç\u0131klar: <\/p>\n

“O halde kendisine güzel bir söz verdi\u011fimiz ve muhakkak ona kavu\u015facak olan kimse, s\u0131rf kendisine dünya hayat\u0131n\u0131n geçici zevkini ya\u015fatt\u0131\u011f\u0131m\u0131z ve sonra k\u0131yamet günü (ate\u015fte) haz\u0131r bulundurulacak olan insan gibi midir?” (28 Kasas , 61) <\/strong><\/p>\n

Bu aç\u0131k uyar\u0131lara kulak verip yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 önceleyenler akleden kimselerdir, geçici bir zevk için dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü önceleyenler ise akl\u0131n\u0131 kullanmayan kimselerdir. <\/p>\n

\u0130K\u0130 AYRI YA\u015eAM TARZI, \u0130K\u0130 AYRI DÜNYA <\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 önceleyenler ve dünya hayat\u0131n\u0131 önceleyenler; i\u015fte apayr\u0131 iki gaye ve apayr\u0131 iki ya\u015fam tarz\u0131! Mü’minler, bu ya\u015fam tarzlar\u0131ndan birini (ilkini) seçmek durumundad\u0131rlar. <\/p>\n

“Nefsini, sabah ak\u015fam Rab’lerinin r\u0131zas\u0131n\u0131 dileyerek davet yapanlarla beraber tut; gözlerin, dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü isteyerek onlardan ba\u015fka yana sapmas\u0131n. Kalbini bizi anmaktan al\u0131koyup nefsinin arzusuna uyan ve i\u015fi hep a\u015f\u0131r\u0131l\u0131k olan ki\u015fiye itaat etme.” (18 Kehf, 28) <\/strong><\/p>\n

Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 dileyerek davet yapanlar ve dünya hayat\u0131 ve süsünü isteyerek nefsine uyanlar; dünya ya\u015fam\u0131nda iki ayr\u0131 ve z\u0131t talep… \u0130kisinin ortas\u0131 yoktur. Ya Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131, ya da dünya hayat\u0131 ve süsü… Ki\u015fi, ya\u015fam\u0131nda yaln\u0131zca bir tanesini öncelemek zorundad\u0131r. Mü’minler, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 önceleyip onun gereklerini yerine getirirlerken, mü’minler d\u0131\u015f\u0131ndakiler, dünya hayat\u0131 ve süsünü önceleyip o do\u011frultuda çal\u0131\u015f\u0131rlar. <\/p>\n

Dünya ve süsünü isteyenler ile Allah’\u0131 ve r\u0131zas\u0131n\u0131 isteyenler o denli birbirinden ayr\u0131d\u0131r ki, bunlardan birini tercih eden birisi, di\u011ferini tercih eden biri ile saf\u0131n\u0131 netle\u015ftirmek durumundad\u0131r. <\/p>\n

“Bizi anmaktan yüzçeviren ve dünya hayat\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey istemeyen kimseden yüzçevir .”(53 Necm , 29) <\/strong><\/p>\n

“Onlar sadece dünya hayat\u0131n\u0131n d\u0131\u015f\u0131n\u0131 bilirler; ahiretten ise gafildirler.” (30 Rum, 7) <\/strong><\/p>\n

“Onlardan baz\u0131lar\u0131na, onlar\u0131 denemek için verdi\u011fimiz dünya hayat\u0131n\u0131n süsüne gözlerini dikme! Rabb’inin r\u0131zk\u0131 daha hay\u0131rl\u0131 ve daha kal\u0131c\u0131d\u0131r.” (20 Taha , 131) <\/strong><\/p>\n

Birbirine z\u0131t, birbirinden tamamen ayr\u0131 iki gaye, iki konum ve iki ayr\u0131 ya\u015fam biçimi; yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 ve dünya hayat\u0131n\u0131n ve süsünün cazibesi!.. Biri oldu\u011fu zaman di\u011ferlerinin olmad\u0131\u011f\u0131, biri istenildi\u011fi zaman di\u011ferinin reddedildi\u011fi, biri öncelendi\u011fi zaman di\u011ferinin ikinci plana itildi\u011fi iki farkl\u0131 ya\u015fam tarz\u0131… <\/p>\n

“Hay\u0131r siz, acele (geçen dünya) y\u0131 istiyorsunuz, ahireti b\u0131rak\u0131yorsunuz.” (75 K\u0131yamet, 20-21) <\/strong><\/p>\n

“Kim ahiret ekinini istiyorsa, onun ekinini art\u0131r\u0131r\u0131z; kim dünya ekinini istiyorsa ona da dünyadan bir \u015fey veririz, fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.” (42 \u015eura, 20) <\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ve buna ba\u011fl\u0131 olarak ahiret nimetlerini istemek ile dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü isteyip dünya nimetlerinden yararlanmak duygusu o kadar birbirinden farkl\u0131 ki, aile hayat\u0131n\u0131 bile belirleyip etkilemektedir. E\u015flerden birisinin dünya hayat\u0131 ve süsünü istemesi, Kur’an’a göre, bo\u015fanma nedeni olabilmektedir. \u0130\u015fte her \u015feyde en güzel örnek olan Rasul’e ve onun \u015fahs\u0131nda mü’minlere yap\u0131lan aç\u0131k uyar\u0131: <\/p>\n

“Ey peygamber, e\u015flerine söyle: ‘E\u011fer siz, dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü istiyorsan\u0131z, gelin size mut’a ( mehiri ) nizi vereyim ve sizi güzellikle b\u0131rakay\u0131m. E\u011fer siz, Allah’\u0131, onun Rasulünü ve ahiret yurdunu istiyorsan\u0131z, Allah, sizden güzel davrananlara büyük bir mükafat haz\u0131rlam\u0131\u015ft\u0131r.” (33 Ahzap , 28-29) <\/strong><\/p>\n

Birbirine z\u0131t, birbirine ayk\u0131r\u0131 iki ayr\u0131 ya\u015fam tarz\u0131na sahip olan insanlar\u0131n bir arada ya\u015famas\u0131, ayn\u0131 çat\u0131 alt\u0131nda bar\u0131nmas\u0131; taleplerin, beklentilerin, amaç ve hareketlerin farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131 aç\u0131s\u0131ndan mümkün de\u011fildir. Böylece bir birliktelik huzursuzluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131 do\u011furacakt\u0131r. \u0130\u015fte bu nedenle Kur’an, böyle iki ayr\u0131 ya\u015fam tarz\u0131na sahip olan insanlar\u0131n ayr\u0131lmalar\u0131n\u0131 ve herkesin kendi dünyalar\u0131nda ya\u015famalar\u0131n\u0131 öngörmektedir. <\/p>\n

Mü’minler, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeyi gaye edindikleri ve ya\u015fam tarzlar\u0131n\u0131 da buna göre düzenledikleri için, dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü esas al\u0131p o yönde bir ya\u015fam tarz\u0131na sahip olanlara hiçbir zaman özenemezler. Çünkü Karun örne\u011finde (28\/76-82) <\/strong>görüldü\u011fü gibi, dünyay\u0131 gaye edinenlerin sonu hüsrand\u0131r. <\/p>\n

“Onlar\u0131n ne mallar\u0131, ne de evlatlar\u0131 seni imrendirmesin; Allah, bunlarla dünya hayat\u0131nda azap etmek ve kafir olarak canlar\u0131n\u0131n ç\u0131kmas\u0131n\u0131 istiyor. Sizden olduklar\u0131na Allah’a yemin ediyorlar; oysa onlar sizden de\u011filler, fakat onlar korkak bir topluluktur.” (9 Tevbe , 55-56) <\/strong><\/p>\n

Dünyay\u0131 gaye edinenler, müslümanlardan olduklar\u0131n\u0131 ifade etmi\u015f olsalar bile bu, onlar\u0131n Müslüman olduklar\u0131 için bir delil de\u011fildir. Müslüman olmak, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeyi esas alan bir ya\u015fam sürmektir. <\/p>\n

Kur’an, dünya hayat\u0131 ve süsü ile Allah’\u0131n r\u0131za ve mükafat\u0131n\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koyduktan ve tercihi insana b\u0131rakt\u0131ktan sonra yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmaya çal\u0131\u015fanlar\u0131n ve dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü isteyenlerin durumlar\u0131n\u0131, vas\u0131flar\u0131n\u0131 ve sonuçta kar\u015f\u0131la\u015facaklar\u0131 durumlar\u0131 belirtir. <\/p>\n

YÜCE ALLAH’IN RIZASINI \u0130STEYENLER <\/strong><\/p>\n

\u0130nsan, mü’min de olsa, kafir de olsa, dünya hayat\u0131nda mutlaka bir ya\u015fam sürecek; evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacak, mal ve mevki elde edecek, dostlar, arkada\u015flar edinecek, hayat\u0131n\u0131 idame etmeye çal\u0131\u015facakt\u0131r. Bu, ya\u015fayan her insan için kaç\u0131n\u0131lmazd\u0131r. Ancak \u015fu da bir gerçektir ki insan, ba\u015f\u0131bo\u015f b\u0131rak\u0131lmam\u0131\u015f (75\/36) <\/strong>, bo\u015f yere yarat\u0131lmam\u0131\u015f (23\/115, 38\/27) <\/strong>, aksine belli bir amaç için yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r ki bu amaç, ancak ve ancak yüce Allah’a kulluk yapmakt\u0131r (51\/56) <\/strong>. <\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmak isteyenler, yarad\u0131l\u0131\u015f gayelerine ve f\u0131tratlar\u0131na uygun olan Kur’ani esaslar do\u011frultusunda bir ya\u015fam sürerler, kendilerine Rab’leri taraf\u0131ndan bah\u015fedilen her \u015feyi yine Kur’ani esaslar do\u011frultusunda kullan\u0131rlar. Bu tür bir ya\u015fam, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na uygun oldu\u011fu için dünyada bir güzelliktir. Bu ya\u015fam için öngörülen mükafatlar\u0131n elde edilmesi de ahirette bir güzelliktir. Bu güzelliklere talip olanlar\u0131 yüce Allah övmektedir. <\/p>\n

“O( insa ) nlardan kimi: ‘Rabb’imiz, bize dünyada da güzellik ver, ahirette de güzellik ver ve bizi ate\u015fin azab\u0131ndan koru’ derler.” (2 Bakara, 201) <\/strong><\/p>\n

Dünyada da güzellik, ahirette de güzellik; i\u015fte ya\u015faman\u0131n as\u0131l anlam\u0131 ve iki dünyada insana yak\u0131\u015f\u0131r biçimde ya\u015faman\u0131n, izzet ve \u015feref sahibi olman\u0131n tek ölçüsü… Yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmenin, iki dünyada da güzellik içinde ya\u015fam\u0131n\u0131n temel \u015fart\u0131, indirilen esaslar do\u011frultusunda hareket etmektir. <\/p>\n

kur’an-\u0131 Kerim, dünya hayat\u0131nda yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmenin ve ahirette umulan güzelliklere ula\u015fman\u0131n nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fi ile ilgili özellikleri \u015föyle s\u0131ralamaktad\u0131r. <\/p>\n

a- Ahireti isteme arzusu ta\u015f\u0131mak: <\/strong><\/p>\n

“Kim de ahireti ister ve inanarak ona yara\u015f\u0131r biçimde çal\u0131\u015f\u0131rsa, öylelerinin çal\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 verilir.” (17 \u0130sra , 19) <\/strong><\/p>\n

Ahireti isteyip ona yara\u015f\u0131r biçimde çal\u0131\u015fman\u0131n nas\u0131l olaca\u011f\u0131n\u0131 Kur’an, Rasulullah (as)’ \u0131n örnekli\u011fini göstererek aç\u0131klar: <\/p>\n

“ Andolsun sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmay\u0131 uman ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için Allah’\u0131n Rasulü en güzel örnektir.” (33 Ahzap , 21) <\/strong><\/p>\n

Rasul Hz . Muhammed ve di\u011fer tüm rasuller , yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 önceleyen, bu öncelemenin nas\u0131l ve ne \u015fekilde olaca\u011f\u0131n\u0131 yapt\u0131klar\u0131 mücadelelerle ortaya koyan en güzel örneklerdir. \u0130man\u0131n hazz\u0131na ula\u015fan, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 dünyevi de\u011ferlerin üstünde gören mü’minler, iman edi\u015flerinin gere\u011fi olarak rasulleri örnek edinip onlara uymakla mükelleftirler. Ancak bu durumda iman iddialar\u0131 gerçek olabilir. <\/p>\n

b- \u015eehit olma arzusu ile hareket etmek: <\/strong><\/p>\n

“\u0130nsanlardan öylesi de var ki, can\u0131n\u0131, Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmaya satar; Allah da kullara kar\u015f\u0131 çok \u015fefkatlidir.” (2 Bakara, 207) <\/strong><\/p>\n

“ Mü’minlerden öyle erkekler var ki, Allah’a verdikleri sözde durdular; onlardan kimi ada\u011f\u0131n\u0131 yerine getirdi, kimi de beklemektedir, sözlerini de\u011fi\u015ftirmemi\u015flerdir.” (33 Ahzap , 23) <\/strong><\/p>\n

Mü’minler için dünya, ahirete giden yol üzerinde, k\u0131sa bir süre için dinlenme yeridir. Onlar, as\u0131l menzillerinin ahiret oldu\u011fu bilinci ile hareket ettiklerinden k\u0131sa süreli dinlenme yerlerinin yapay güzelli\u011fine, süsüne, göz boyayan cazibesine aldanmazlar. Çünkü gidecekleri menzilde, dünyadaki bu aldat\u0131c\u0131 güzelliklerin gerçekleri ve en iyileri mevcuttur. Bu nedenle, bir an önce as\u0131l menzillerine ula\u015fmak için çal\u0131\u015f\u0131rlar, bütün maddi ve bedeni de\u011ferlerini bu u\u011furda ortaya koyarlar. Onlar dünyada Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 için verdiklerinin ahirette kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 kat kat fazla alacaklar\u0131n\u0131 çok iyi bilmekteler. <\/p>\n

“Allah, mü’minlerden canlar\u0131n\u0131 ve mallar\u0131n\u0131 cennet kendilerinin olmak üzere sat\u0131n alm\u0131\u015ft\u0131r. Allah yolunda sava\u015f\u0131rlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu (söz) Allah’\u0131n üzerine bir borçtur; Tevrat’ta, \u0130ncil’de ve Kur’an’da ! Kim Allah’tan daha çok sözünde durabilir? Öyleyse O’nunla yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z bu al\u0131\u015fveri\u015ften dolay\u0131 sevinin. \u0130\u015fte bu, büyük ba\u015far\u0131d\u0131r.”(9 Tevbe , 111) <\/strong><\/p>\n

c- \u0130man-amel bütünlü\u011fünü sa\u011flamak: <\/strong><\/p>\n

Bu büyük ba\u015far\u0131ya ula\u015fman\u0131n yolu, dünya hayat\u0131nda, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 önceleyip gece-gündüz demeden, hiçbir güçten ve \u015feyden korkmadan en güzel örnek olan risalet önderleri ve Tevhid erleri gibi vahyi esaslar do\u011frultusunda ya\u015famak, bu esaslar\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131rmakt\u0131r. <\/p>\n

“(Bunlar), tevbe eden, ibadet eden, hamdeden , ( cihad ve hicret için) seyahat eden, rukü eden, secde eden, iyili\u011fi emredip kötülükten meneden ve Allah’\u0131n (ortaya koydu\u011fu) hudutlar\u0131n\u0131 koruyan insanlard\u0131r. Mü’minleri müjdele.” (9 Tevbe , 112) <\/strong><\/p>\n

Mü’minler, de\u011fer yarg\u0131lar\u0131n\u0131 ve ölçülerini, Kur’ani esaslar do\u011frultusunda yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 önceleyerek belirledikleri için, do\u011fal olarak dünyevi ya\u015famlar\u0131n\u0131 da ona göre düzenlerler. Bu, mü’minler için iman-amel, teori-pratik bütünlü\u011füdür. Bu bütünlü\u011fü sa\u011flayan mü’minler, mallar\u0131n\u0131 ve canlar\u0131n\u0131 ideale ve en iyiye ula\u015fmak için kullan\u0131rlar, sevdikleri maddi, bedeni ve tüm fikri de\u011ferleri bu u\u011furda verirler. Çünkü onlar, parçac\u0131 bir mant\u0131kla Kur’an’a yakla\u015f\u0131lmayaca\u011f\u0131n\u0131, hükümlerin bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü b\u0131rakmakla yüce Allah’\u0131n raz\u0131 edilmeyece\u011fini bilirler. Bu nedenle tüm ya\u015famlar\u0131n\u0131 iman ettikleri esaslara göre düzenlerler. <\/p>\n

“Yüzlerinizi do\u011fu ve bat\u0131ya çevirmeniz iman (ideale kavu\u015fmak=iyilik) de\u011fildir. Ancak iman (ideali ula\u015fmak= iyilik) o ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitab’a ve peygamberlere inanan; sevdi\u011fi mal\u0131n\u0131 yak\u0131nlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara, dü\u015fkünlere ve tutuklu olanlara veren; namaz k\u0131lan, zekat veren; yapt\u0131klar\u0131 andla\u015fmalar\u0131 yerine getirenler; s\u0131k\u0131nt\u0131, hastal\u0131k ve sava\u015f zamanlar\u0131nda sabredenler; i\u015fte do\u011fru olanlar, i\u015fte muttakiler onlard\u0131r.” (2 Bakara, 177) <\/strong><\/p>\n

d- infak etmek: <\/strong><\/p>\n

Kur’an, insanlar\u0131n çok önem verdikleri, pe\u015finden ko\u015ftuklar\u0131, u\u011frunda büyük fedakarl\u0131k yapt\u0131klar\u0131, kimi insanlar\u0131n, neredeyse tap\u0131nd\u0131klar\u0131 mal ve servet üzerinde çok durur ve mü’minleri bu konuda uyararak, mal ve serveti, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 do\u011frultusunda kullanmalar\u0131n\u0131 tavsiye eder. <\/p>\n

“Ey iman edenler, kazand\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131n ve yerden sizin için ç\u0131kard\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131n iyilerinden infak edin, kendinizin göz yummadan alamayaca\u011f\u0131n\u0131z kötü \u015feyleri infak etmeye kalkmay\u0131n. Bilin ki Allah, zengindir, hamde lay\u0131kt\u0131r.”(2 Bakara, 267) <\/strong><\/p>\n

“Sevdi\u011finiz \u015feylerden infak etmedikçe gerçek imana ula\u015famazs\u0131n\u0131z. Ne infak ederseniz Allah onu bilir.” (3 Al-i \u0130mran , ) <\/strong><\/p>\n

\u0130nsan sevdi\u011fi kimseye, en iyi ve en güzel \u015feyleri vermek ister; böylece sevdi\u011fi kimseyi raz\u0131 edip ona yakla\u015fmaya çal\u0131\u015f\u0131r. Yüce Allah’\u0131 sevenler ve O’nu raz\u0131 etmeyi ya\u015famlar\u0131nda önceleyenler de en iyi de\u011ferlerini Allah için verirler. <\/p>\n

Bu, iman etmenin ve imanda samimi olman\u0131n, en önemlisi de yüce Allah’\u0131 çok sevmenin bir ifadesi ve göstergesi, ahiret hayat\u0131nda kurtulu\u015fa ula\u015fma arzusudur. Bu arzular\u0131nda ve imanlar\u0131nda ve yüce Allah’a duyduklar\u0131 sevgide samimi olurlar: <\/p>\n

“Adaklar\u0131n\u0131 yerine getirirler, \u015ferri salg\u0131n olan bir günden korkarlar; yoksula yetime ve esire yedirirler ve ‘Biz sise s\u0131rf Allah r\u0131zas\u0131 için yediriyoruz, sizden bir kar\u015f\u0131l\u0131k ve te\u015fekkür beklemiyoruz, çünkü biz, surats\u0131z, çok kat\u0131 bir günden dolay\u0131 Rabbi’imizden korkar\u0131z’ (derler). Allah da onlar\u0131, o gününden \u015ferrinden korumu\u015f ve sevinç vermi\u015ftir.” (76 \u0130nsan, 7-11) <\/strong><\/p>\n

e- Ayn\u0131 gaye için çal\u0131\u015fanlarla beraber olmak: <\/strong><\/p>\n

Dünya hayat\u0131n\u0131n temel gayesini kavrayan, bu gaye için vahyi esaslar do\u011frultusunda hareket eden, ya\u015famlar\u0131nda yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeyi her \u015feyin üstünde gören mü’minler, ayn\u0131 gaye için çal\u0131\u015fan di\u011fer mü’minlerle beraber olmay\u0131 imani bir görev bilirler ve onlarla beraber olmak için çal\u0131\u015f\u0131rlar. <\/p>\n

“Herkesin yöneldi\u011fi bir yönü vard\u0131r; o halde hay\u0131rda yar\u0131\u015f\u0131n, nerede olsan\u0131z Allah, sizi bir araya getirir. \u015eüphesiz Allah her \u015feye kadirdir.” (2 Bakara, 148) <\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeyi öncelikli görev görenler, dünya hayatlar\u0131nda bu amac\u0131n tahakkuku için, bütün de\u011ferlerini ortaya koyarak çal\u0131\u015f\u0131rlar. Onlar\u0131n, samimiyetle sürdürdükleri bu çal\u0131\u015fmalar\u0131 sonuncundan yüce Allah( cc ), onlar\u0131 bir araya getirecektir. Yüce Allah’\u0131n raz\u0131 edilmesi, O’nun hükümlerinin ya\u015fan\u0131lmas\u0131 ve hayata uygulanmas\u0131yla mümkündür. Yüce Allah’\u0131n hükümlerinin uygulanmas\u0131 ise, bireyi a\u015fan, ayn\u0131 amac\u0131 payla\u015fan bireylerin bir araya gelmesiyle mümkün olan bir sorumluluk ve görevdir. Bu nedenle, ayn\u0131 gaye u\u011frunda çal\u0131\u015fanlar\u0131n bir araya gelip cemaatle\u015fmeleri imani bir zorunluluktur. <\/p>\n

“Topluca Allah’\u0131n ipine sar\u0131lan ayr\u0131lmay\u0131n…” (3 Al-i \u0130mran , 103) <\/strong><\/p>\n

“Allah’a ve Rasulüne itaat edin, birbirinizle çeki\u015fmeyin, yoksa korkuya kap\u0131l\u0131rs\u0131n\u0131z, gücünüz gider. Sabredin, elbette Allah, sabredenlerle beraberdir.” (8 Enfal , 46) <\/strong><\/p>\n

Mü’minler bu ilahi uyar\u0131lara kulak verip hiçbir \u015fekilde ihtilafa dü\u015fmemeli, birbirlerinden ayr\u0131lmamal\u0131d\u0131rlar. Aksi halde, zillet içine dü\u015fer, peri\u015fan olur, dünya hayat\u0131n\u0131 gaye edinenlerin oyunca\u011f\u0131 olurlar. <\/p>\n

\u0130slami esaslar\u0131n hayata egemen k\u0131l\u0131narak yüce Allah’\u0131n raz\u0131 edilmesi, mü’minlerin elbirli\u011fi ile hareket etmeleri, cemaat olmalar\u0131, s\u0131rda\u015fl\u0131k ve velayet hukukunu olu\u015fturmalar\u0131 ile mümkündür. Ancak cemaat olmak; s\u0131rda\u015fl\u0131k ve velayet hukukunu olu\u015fturup devam ettirmeleri, mü’minlerin , karde\u015flerini kendi öz nefislerine tercih etmeleri ve Rasulullah (as)’ \u0131n buyurdu\u011fu “ kendisi için arzu etti\u011fini karde\u015fi için de arzu etmeyen kamil imana eri\u015femez <\/em>” düstur do\u011frultusunda hareket etmeleri ile mümkündür. <\/p>\n

Ve onlardan önce o yurda yerle\u015fen, imana sar\u0131lanlar, kendilerine hicret edenleri severler ve onlara verilenlerden dolay\u0131 gö\u011füslerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin ihtiyaçlar\u0131 olsa dahi, (karde\u015flerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin cimrili\u011findin korunursa, i\u015fte onlar felaha ula\u015fanlard\u0131r.” (59 Ha\u015fr , 9) <\/strong><\/p>\n

f- Vahye teslim olmak: <\/strong><\/p>\n

Ya\u015famlar\u0131nda yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeyi önceleyen mü’minlerin en önemli özelli\u011fi, Rab’lerinden gelen mesaja hemen teslim olmalar\u0131 ve onu pratize etmeleridir. <\/p>\n

“Mü’minler onlard\u0131r ki, Allah an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman yürekleri ürperir, onlara ayetler okundu\u011fu zaman imanlar\u0131 artar ve Rab’lerine tevekkül ederler.” (8 Enfal , 2) <\/strong><\/p>\n

“Aralar\u0131nda hüküm verilmesi için Allah’a ve Rasulüne ça\u011f\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 zaman mü’minlerin sözü ancak: ‘i\u015fittik ve itaat ettik’ demeleridir. \u0130\u015fte felaha ula\u015fanlar onlard\u0131r.” (24 Nur, 51) <\/strong><\/p>\n

“Ve onlara Rab’lerinin ayetleri hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman onlara kar\u015f\u0131 sa\u011f\u0131r ve kör olmazlar.” (25 Furkan , 73) <\/strong><\/p>\n

“Rabb’imiz, biz, ‘Rabb’inize inan\u0131n’ diye imana ça\u011f\u0131ran bir davetçi i\u015fittik, hemen iman ettik…” (3 Al-i \u0130mran , 193) <\/strong><\/p>\n

\u0130\u015fte, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeyi önceleyen mü’minlerin ba\u015fl\u0131ca özellikleri k\u0131saca bunlard\u0131r. <\/p>\n

DÜNYA HAYATINI VE SÜSÜNÜ \u0130STEYENLER <\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 isteyenler bölümünde de belirtildi\u011fi gibi, ya\u015fayan her insan için hayat\u0131 idame ettirmek bir zorunluluktur. Bu, ya\u015fam\u0131n gere\u011fidir; ancak burada önemli olan husus, ya\u015fam\u0131n hangi hususlar do\u011frultusunda idame ettirilece\u011fidir. Bu husus, insan\u0131n dünya ve ahiret saadeti için çok önemlidir. Yukar\u0131da, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 önceleyenlerin vas\u0131flar\u0131n\u0131 belirtmi\u015ftik. Bu bölümde ise, ya\u015famlar\u0131nda, dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü önceleyenlerin vas\u0131flar\u0131n\u0131 ve s\u0131fatlar\u0131n\u0131 belirtece\u011fiz. <\/p>\n

a- Ya\u015fam\u0131 dünyadan ibaret gören kafirler: <\/strong><\/p>\n

Hayat\u0131, yaln\u0131zca dünyadan ibaret gören ve gününü gün eden kafirler, ahireti inkar ederler. Bu nedenle onlar, ya\u015famlar\u0131n\u0131 ve de\u011fer yarg\u0131lar\u0131n\u0131 ona göre biçimlendirir, ona göre hareket ederler. <\/p>\n

“Dediler ki: ‘Ne varsa dünya hayat\u0131m\u0131zd\u0131r, ölürüz, ya\u015far\u0131z. Bizi ba\u015fka \u015fey de\u011fil, ancak zaman helak eder.’ Onlar\u0131n bu konuda bilgileri yoktur. Onlar ancak zannediyorlar.” (45 Casiye , 24) <\/strong><\/p>\n

Bunlar için tek amaç, dünya hayat\u0131n\u0131 en iyi \u015fekilde de\u011ferlendirmektir. Bu nedenle tüm güçleriyle dünya ya\u015fant\u0131lar\u0131n\u0131 en i\u015fi \u015fekilde geçirmek için çal\u0131\u015f\u0131rlar; Allah’a ve ahiret gününe iman etmezler. Bunlar, say\u0131ca çok azd\u0131rlar. <\/p>\n

b- Üstünlü\u011fü mal ve servette gören mü\u015frikler: <\/strong><\/p>\n

Dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü ya\u015fant\u0131lar\u0131nda önceleyen ve her \u015feyin bu dünyada oldu\u011funu sananlar, yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131 ve ahireti inkar eden kafirler de\u011fildir. Bu dü\u015füncede olan as\u0131l ço\u011funluk; yüce Allah’\u0131 ve ahiret gününü de kabul eden mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k ve mürtedlerdir. Bunlar, yüce Allah’\u0131 ve ahiret gününe iman ettiklerini sözel olarak ifade etmelerine ra\u011fmen ya\u015fant\u0131lar\u0131nda hiçbir zaman bunu önemsemez ve öncelemezler. <\/p>\n

Mü\u015frikler, Allah’a ve ahiret gününe iman ettiklerini ifade etmelerine ra\u011fmen üstünlü\u011fü mal ve servette görürler ve her \u015feyi ona göre de\u011ferlendirirler. Bu konuda en iyi örnek, Kehf, 32-42. <\/em><\/strong>ayetlerinde belirtilen adam\u0131n durumudur. Yüce Allah’\u0131n kendisine lütfetti\u011fi mal ve serveti üstünlük nedeni gören, bu nedenle arkada\u015f\u0131n\u0131 küçümseyen, bu servetin yok olmayaca\u011f\u0131n\u0131 ahirette de kendisine bu servetin daha iyisinin verilece\u011fini iddia eden bu mü\u015frik adam, yüce Allah’\u0131n bu serveti elinden almas\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda: “Ah ke\u015fke Rabb’ime kimseyi e\u015f ko\u015fmasayd\u0131m” (18\/42) <\/strong>diyerek dünya mal\u0131na meyledip onu üstünlük vesilesi görmenin \u015firk oldu\u011funu itiraf etmi\u015ftir. <\/p>\n

Dünya hayat\u0131 ve süsünü ya\u015fam\u0131n gayesi görüp onu üstünlük vesilesi sayan mü\u015frikler, bu mal\u0131n, Allah yolunda ve O’nun belirledi\u011fi esaslar do\u011frultusunda kullan\u0131lmas\u0131 için kendilerine verildi\u011fini unutarak \u015firk ko\u015fmaktad\u0131rlar. Kendilerine: <\/p>\n

“Allah’\u0131n sana verdi\u011fi (servet) içinden ahiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma; Allah sana nas\u0131l iyilik ettiyse sen de öyle iyilik et, yeryüzünde bozgunculuk isteme; çünkü Allah, bozguncular\u0131 sevmez.” (28 Kasas , 77) <\/strong><\/p>\n

Denildi\u011fi zaman onlar, daha çok alçalarak küfürlerine ve isyanlar\u0131na devam ederler, yüce Allah dan onlara bir bela göndererek onlar\u0131 helak eder. <\/p>\n

Mal ve serveti üstünlük vesilesi sayan ve ya\u015famlar\u0131nda bunlar\u0131 önceleyen mü\u015friklerin: “Allah yürü ya kulum demi\u015f mal vermi\u015f, Allah mal\u0131 sevdi\u011fi kimseye verir.” vb ifadeleri, yüce Allah’a aç\u0131kça iftira etmektir. Oysa yüce Allah( cc ): <\/p>\n

“O ya\u015fat\u0131ld\u0131klar\u0131 zevk-u sefa kendilerine hiçbir fayda sa\u011flamaz.” (26 \u015euara , 207) <\/strong><\/p>\n

“Onlar\u0131n mallar\u0131 ve evlatlar\u0131 seni imrendirmesin; Allah onlara dünyada, bunlarla azabetmeyi ve canlar\u0131n\u0131n kafir olarak ç\u0131kmas\u0131n\u0131 istiyor.” (9 Tevbe , 85) <\/strong><\/p>\n

Buyurarak, mal\u0131n, yüce Allah yolunda kullan\u0131lmamas\u0131 halinde, ki\u015fi için bir musibet oldu\u011funu ortaya koymu\u015ftur. <\/p>\n

“…. Altun ve gümü\u015fü y\u0131\u011f\u0131p da onlar\u0131 Allah yolunda harcamayanlara ac\u0131 bir azab\u0131 müjdele! O gün cehennem ate\u015finde bunlar\u0131n üzeri \u0131s\u0131t\u0131l\u0131r; bunlarla onlar\u0131n al\u0131nlar\u0131, yanlar\u0131 ve s\u0131rtlar\u0131 da\u011flan\u0131r. ‘\u0130\u015fte nefisleriniz için y\u0131\u011fd\u0131klar\u0131n\u0131z, y\u0131\u011fd\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 tad\u0131n’ denir” (9 Tevbe , 34-35) <\/strong><\/p>\n

c- Mal ve mülke çok dü\u015fkün olan münaf\u0131klar: <\/strong><\/p>\n

Mala olan sevgi ve dü\u015fkünlük nedeniyle, infak etmekten ve Allah yolunda harcamaktan kaç\u0131nmak münaf\u0131klar\u0131n karakteristik özelliklerindendir. Mal, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmek için kullan\u0131lmas\u0131 gereken bir araçt\u0131r. Ancak kimi insanlar, bu gerçe\u011fi gözard\u0131 etmekte, elde ettikleri mal\u0131 daha lüks ve rahat ya\u015famak için harcamakta, infak etmekte kullanmamaktad\u0131rlar. Bunlar, kimi zaman gösteri\u015f yapmak için verdikleri mal\u0131 da istemeye istemeye vermektedirler. Bu nedenle de yapt\u0131klar\u0131 hay\u0131r bo\u015fa gitmektedir. <\/p>\n

“Harcad\u0131klar\u0131n\u0131n kabul edilmesine engel olan \u015fey, onlar\u0131n Allah’a ve Rasulü’ne kar\u015f\u0131 nankörlük etmeleri, namaza ü\u015fene ü\u015fene gelmeleri ve istemeye istemeye sadaka vermeleridir.” (9 Tevbe, 53) <\/strong><\/p>\n

“Allah’\u0131n Rasulü’nün arkas\u0131ndan oturmakla sevindiler, mallar\u0131yla ve canlar\u0131yla cihad etmekten ho\u015flanmad\u0131lar: ‘S\u0131cakta sefere ç\u0131kmay\u0131n’ dediler. De ki: ‘Cehennem ate\u015fi daha s\u0131cakt\u0131r!’ ke\u015fke anlasalard\u0131.” (9 Tevbe , 81) <\/strong><\/p>\n

Dünya hayat\u0131nda daha rahat ya\u015fama dü\u015füncesi, kimi insanlar\u0131n Allah yolunda infak etmelerini engellemekte, infak edenlerin ise istemeye istemeye ya da çok az bir mal verdikleri görülmektedir. Böyle yapanlar, ancak münaf\u0131klard\u0131r. <\/p>\n

d- Mal kazanma endi\u015fesini Allah ve Rasul’e tercih eden fas\u0131klar : <\/strong><\/p>\n

Kimi insanlarda mal kazan\u0131p zengin olma dü\u015füncesi, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etme hassasiyetinin önüne geçmektedir . Böyle bir dü\u015fünce ta\u015f\u0131yan kimselere Kur’an, fas\u0131klar ad\u0131n\u0131 vermektedir. <\/p>\n

“De ki: ‘E\u011fer babalar\u0131n\u0131z, o\u011fullar\u0131n\u0131z, karde\u015fleriniz, e\u015fleriniz, h\u0131s\u0131m akraban\u0131z, kazand\u0131\u011f\u0131n\u0131z mallar, dü\u015fmesinden korktu\u011funuz ticaret, ho\u015fland\u0131\u011f\u0131n\u0131z evler, size Allah’tan, Rasulü’nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, o halde Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, fas\u0131k toplumu hidayete iletmez.” (9Tevbe, 24) <\/strong><\/p>\n

Allah’a ve Rasulü’ne iman ettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen dünyevi de\u011ferlerine ticaret ve kazançlar\u0131na daha çok önem veren ve ya\u015famlar\u0131nda bu de\u011ferleri, Allah’\u0131n emirlerinden daha çok önemseyenler ancak fas\u0131klard\u0131r . Çünkü do\u011frular kendilerince bilinmesine ra\u011fmen onlar, do\u011frudan saparak ayr\u0131lm\u0131\u015flar, önemsiz olan dünyevi de\u011ferlere yönelmi\u015flerdir. Bu nedenle onlar hidayete ula\u015famam\u0131\u015flard\u0131r. <\/p>\n

e- Dünya hayat\u0131 ve hevai arzular\u0131 u\u011fruna Allah’\u0131n emirlerini terkeden mürtedler : <\/strong><\/p>\n

Nefsi arzu ve isteklerini tatmin etmek, dünya hayat\u0131nda zevk ve sefa sürmek için yüce Allah’\u0131n emir ve yasaklar\u0131n\u0131 ikinci plana itip b\u0131rakan kimseler, haktan yüzçevirip bat\u0131la yönelmeleri nedeni ile mürteddirler . <\/p>\n

“Onlara \u015fu adam\u0131n haberini de oku; kendisine ayetlerimizi verdik de onlardan ayr\u0131l\u0131p \u015feytana tabi oldu; böylece azg\u0131nlardan oldu. \u015eayet isteseydik onu ayetlerle yükseltirdik; ancak o yere sapland\u0131 ve hevas\u0131na tabi oldu. Onun misali \u015fu köpek gibidir ki, üstüne varsan da dilini sark\u0131t\u0131p solur, b\u0131raksan da dilini sark\u0131t\u0131p solur. \u0130\u015fte ayetlerimizi yalanlayanlar\u0131n durumu budur. Bu k\u0131ssay\u0131 anlat, belki dü\u015fünürler.” (7 A’raf , 175-176) <\/strong><\/p>\n

Basit isteklerin, geçici zevklerin ve k\u0131sa bir hayat için, kurtulu\u015fa ula\u015ft\u0131ran, ebedi bir mutlulu\u011fu bah\u015feden yüce Allah’\u0131n emirlerini terketmek , alçal\u0131p seviyesizle\u015fmek ve ebediyen cehennemi boylamakt\u0131r. Bu ise, akledenlerin yapamayacaklar\u0131 bir \u015feydir. <\/p>\n

Dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü ya\u015famlar\u0131n\u0131n temel gayesi görenlerin ortak vas\u0131f ve durumlar\u0131: <\/strong><\/p>\n

1- Dünya hayat\u0131n\u0131 isterler, ahireti b\u0131rak\u0131rlar. <\/strong><\/p>\n

Dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü ya\u015famlar\u0131n\u0131n temel gayesi görenler ve bu u\u011furda çal\u0131\u015fanlar, sözel olarak ifade etmeseler de, davran\u0131\u015flar\u0131ndaki dünyaya dü\u015fkünlüklerinden, dünyay\u0131 isteyip ahireti b\u0131rakmaktad\u0131rlar. <\/p>\n

“Hay\u0131r siz, acele (geçen dünya) y\u0131 seviyor, ahireti b\u0131rak\u0131yorsunuz? (75 K\u0131yamet, 20-21) <\/strong><\/p>\n

“Onlar, acele (geçen dünya) y\u0131 seviyorlar da önlerindeki a\u011f\u0131r günü b\u0131rak\u0131yorlar.” (76 \u0130nsan, 27) <\/strong><\/p>\n

Dünya hayat\u0131n\u0131 önceleyenler, kendilerini do\u011fru yolda san\u0131p ahirette de nimete kavu\u015facaklar\u0131n\u0131 sansalar da, ahirette onlar için ancak cehennem ate\u015fi vard\u0131r. <\/p>\n

“Kimler dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü isterse, onlara oradaki çal\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131 tam veririz ve onlar orada hiçbir eksikli\u011fe u\u011frat\u0131lmazlar, ama onlar için ahirette yaln\u0131z ate\u015f vard\u0131r ve yapt\u0131klar\u0131n\u0131n hepsi orada bo\u015fa ç\u0131km\u0131\u015f, amelleri bat\u0131l olmu\u015ftur.” (11 Hud , 15-16) <\/strong><\/p>\n

2- Sürekli olarak mallar\u0131n\u0131n art\u0131r\u0131lmas\u0131na çal\u0131\u015f\u0131rlar. <\/strong><\/p>\n

Dünya hayat\u0131n\u0131 sevenler, azla yetinmezler, daha çok mal ve daha çok servet isterler ve bunun için durmadan çal\u0131\u015f\u0131rlar, ancak ahiret için hiçbir çal\u0131\u015fma yapmazlar. <\/p>\n

“O ki mal y\u0131\u011fd\u0131, onu sayd\u0131 durdu.” (104 Hümeze , 2) <\/strong><\/p>\n

“Ona bol mal verdim, göz önünde o\u011fullar, kendisine bolla\u015ft\u0131rd\u0131kça bolla\u015ft\u0131rd\u0131m; hala daha da art\u0131rmam\u0131 umuyor. Hay\u0131r o, ayetlerimize kar\u015f\u0131 inat etti.” (74 Müddessir , 12-15) <\/strong><\/p>\n

Mal\u0131 dünya hayatlar\u0131n\u0131n temel gayesi görenler, yüce Allah’a ve O’nun indirdi\u011fi Kur’ani esaslara iman ettiklerini sözle ifade etseler de, pratikte bu esaslar\u0131 hayatlar\u0131nda ya\u015famazlar, ayetlerin buyruklar\u0131n\u0131 yerine getirmemek için direnirler, hatta kendi çarp\u0131kl\u0131klar\u0131na ayetlerden delil getirmeye çal\u0131\u015f\u0131rlar. <\/p>\n

3- Kurani ayetleri, dünyevi ç\u0131kar elde etmek için çarp\u0131t\u0131rlar: <\/strong><\/p>\n

Dünyada maddi olarak lüks bir ya\u015fam sürmek isteyen kimselerden baz\u0131lar\u0131 bu emellerine Kur’an ayetlerini alet ederler, ayetlerde olmayan \u015feyleri, ayet imi\u015f gibi gösterirler; amaçlar\u0131, inanan insanlar\u0131 istismar edip sömürmektir. <\/p>\n

“Onlardan bir grup var ki, Kitab’ta olmayan\u0131, siz Kitab’tan sanas\u0131n\u0131z diye dillerini Kitab’a e\u011fip bükerler ve: ‘O, Allah kat\u0131ndand\u0131r’ derler. Oysa Allah kat\u0131ndan de\u011fildir. Allah’\u0131n üzerine yalan söylerler.” (3 Al-i \u0130mran , 78) <\/strong><\/p>\n

“Vay haline o kimselerin ki, Kitab’\u0131 elleriyle yaz\u0131p az bir paraya satmak için: ‘Bu Allah kat\u0131ndand\u0131r’ derler. Ellerinin yazd\u0131klar\u0131ndan ötürü vay haline onlar\u0131n! Kazand\u0131klar\u0131ndan ötürü vay haline onlar\u0131n!” (2 Bakara, 79) <\/strong><\/p>\n

Maddi gelir elde etmek ya da toplum üzerinde üstünlük kurmak amac\u0131yla Kur’ani esaslar\u0131 sapt\u0131ranlar ya da Kur’an’da olmayan bir \u015feyi, Kur’an’danm\u0131\u015f gibi gösterenler, Kur’an’\u0131n anla\u015f\u0131lmas\u0131 ve \u0130slami esaslar\u0131n gere\u011fi gibi ya\u015fanmas\u0131 önünde en büyük engeldirler. Bunlar\u0131n yeri ancak cehennemdir. <\/p>\n

“Allah’a yalan uyduranlar\u0131n k\u0131yamet günü yüzlerinin simsiyah kesildi\u011fini görürsün. Kibirlenenler için cehennemde bir yer yok mudur (san\u0131yorsun)? <\/strong>(39 Zümer , 60) <\/strong><\/p>\n

4- Ayetlerin bir bölümünü al\u0131r, ç\u0131karlar\u0131na dokunan ayetleri b\u0131rak\u0131rlar: <\/strong><\/p>\n

Maddeyi ilahla\u015ft\u0131r\u0131p onu elde etmek u\u011fruna her \u015feyi yapanlar\u0131n ba\u015fka bir özellikleri de i\u015flerine gelen ayetleri ya da kendi konumlar\u0131na zarar vermeyecek ayetleri al\u0131p ç\u0131karlar\u0131na dokunan ya da kendilerinden fedakarl\u0131k isteyen ayetleri b\u0131rakmalar\u0131d\u0131r. <\/p>\n

“… Siz Kitab’\u0131n bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkar m\u0131 ediyorsunuz? Sizden bunu yapan\u0131n cezas\u0131 dünya hayat\u0131nda alçalmaktan ba\u015fka nedir? K\u0131yamet gününde de (onlar) azab\u0131n en \u015fiddetlisine itilirler. Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan gafil de\u011fildir. Onlardan azab hiç hafifletilmez ve onlara hiçbir yard\u0131m da yap\u0131lmaz.” (2 Bakara, 86) <\/strong><\/p>\n

SONUÇ OLARAK <\/strong><\/p>\n

Dünya hayat\u0131n\u0131 gaye edinenler, ya\u015fant\u0131lar\u0131n\u0131 bu amaç do\u011frultusunda düzenlerler. Bunlar, yüce Allah’a iman ettiklerini ifade etmi\u015f olsalar da, namaz, oruç, hac vb bir k\u0131s\u0131m ibadetleri yap\u0131p baz\u0131 ayetleri dillerinden dü\u015fürmeseler de sonuç olarak yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmay\u0131 ikinci plana itmi\u015f, dünya hayat\u0131n\u0131 öncelemi\u015flerdir. Bunlar, Kur’an’\u0131n tan\u0131mlamas\u0131 ile kafir, mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k ve mürteddirler . Bunlar, dünyadaki varl\u0131klar\u0131yla beraber cehennemi boylayacaklar. <\/p>\n

Yarad\u0131l\u0131\u015f\u0131n temel gayesi olan yüce Allah’a kullu\u011fu ya\u015famlar\u0131n\u0131n her alan\u0131nda yerine getiren; can\u0131n\u0131, mal\u0131n\u0131 ve bütün de\u011ferlerini bu u\u011furda kullanan, kendilerine indirilen Kur’ani esaslara, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan teslim olan kimselere de Kur’an mü’min demekte, Müslümanlar olarak cenneti, ma\u011ffireti ve ahiretin nimetlerini müjdelemektedir. Onlar, dünyada ya\u015farken ahiret için ve ahirete yara\u015f\u0131r biçimde ya\u015fam\u0131\u015f ve çal\u0131\u015fm\u0131\u015f kimselerdir. Allah’\u0131n rahmeti ve bereketi yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmak için çal\u0131\u015fanlar\u0131n üzerine olsun. Yüce Allah’\u0131n laneti ve gazab\u0131 da ya\u015famlar\u0131nda dünya hayat\u0131n\u0131 önceleyenlerin, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ikinci plana itenlerin ve Allah’\u0131n ayetlerini çarp\u0131tanlar\u0131n üzerine olsun. <\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz:
\n