{"id":92,"date":"2020-03-25T18:28:31","date_gmt":"2020-03-25T18:28:31","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/muminlerin-zulme-karsi-tavirlari\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:31","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:31","slug":"muminlerin-zulme-karsi-tavirlari","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/muminlerin-zulme-karsi-tavirlari\/","title":{"rendered":"M\u00fc'minlerin Zulme Kar\u015f\u0131 Tav\u0131rlar\u0131"},"content":{"rendered":"

Hz Adem (as)’\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131na yap\u0131lan ilk \u015feytani itirazla boy gösteren zulüm, günümüze kadar de\u011fi\u015fik yöntemler ve \u015fekillerle devam etmi\u015f, Rab’lerine isyan eden insanlar taraf\u0131ndan kural ve s\u0131n\u0131r tan\u0131mayacak bir \u015fekilde ortaya konulmu\u015ftur.<\/p>\n

Zulüm, insanl\u0131k için yüz k\u0131zart\u0131c\u0131 bir durum, insanl\u0131k d\u0131\u015f\u0131 ve i\u011frenç bir fiiildir<\/span>. Bu nedenle, insani özelliklerini kaybetmemi\u015f, insanl\u0131\u011f\u0131n mutlulu\u011funu, özgürlü\u011fünü isteyen, adaleti ikame etmeye çal\u0131\u015fan, bar\u0131\u015ftan yana olan kimseler, zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 tav\u0131r almay\u0131 ya\u015famlar\u0131n\u0131n temel gayesi olarak kabul etmi\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a isyan, insanl\u0131\u011fa dü\u015fman olan ve yeryüzünü ifsad<\/span> eden zulüm; hak sahibine hakk\u0131n\u0131 vermemek, de\u011ferleri yerli yerine koymamak, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n hakk\u0131n\u0131 gasbetmek, özgürlükleri bask\u0131 alt\u0131nda tutmak, insani de\u011ferleri hiçe saymak ve haks\u0131z yere sald\u0131rmak \u015feklinde özetlenebilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an<\/span><\/span>, zulmün her türlüsüne ve bu zulmü yapanlara aç\u0131kça sava\u015f açm\u0131\u015f, Kur’an’a<\/span> iman eden mü’minlerin<\/span> de zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 ç\u0131kmalar\u0131n\u0131 emretmi\u015f, yüce Allah’\u0131n zulmü ve zalimleri sevmedi\u011fini aç\u0131kça bildirmi\u015ftir. Mü’minler<\/span> için en güzel örnek ve biricik önder Hz<\/span>. Muhammed (as), hayat\u0131 boyunca zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 mücadele etmi\u015f, zulmü ortadan kald\u0131rmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’a<\/span> teslim olan mü’minler<\/span> için en güzel örnek olarak gösterilen risalet<\/span> önderlerinin tümü de kendi dönemlerinde varolan zalim despotlarla ve onlar\u0131n insanlara uygulad\u0131klar\u0131 zulümle u\u011fra\u015fm\u0131\u015f, zulmün kald\u0131r\u0131lmas\u0131 ve zalimlerin zulümlerinden vazgeçip iman etmeleri için çal\u0131\u015fm\u0131\u015f, bu u\u011furda zorluklarla kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131\u015f, ac\u0131 çekmi\u015f, s\u0131k\u0131nt\u0131 görmü\u015flerdi.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yeryüzünden zulmü kald\u0131rmak, mü’minler<\/span> için en öncelikli, en önemli görev ve imani<\/span> bir sorumluluktur. Mü’minler<\/span>, bu görev ve sorumluluklar\u0131n\u0131 her zaman ve mekanda hiç aksatmadan ve savsaklamadan yerine getirmekle mükelleftirler. Bu, imani<\/span> bir mükellefiyettir! Ancak mü’minler<\/span>, bu mükellefiyet bilinciyle hareket edip sorumluluklar\u0131 gere\u011fince görevlerini yerine getirirlerken, mutlak manada tabi olduklar\u0131 Kur’an<\/span> do\u011frultusunda ve nebevi örnekli\u011fe uygun hareket etmelidirler. Çünkü ancak bu halde yüce Allah’\u0131n rahmeti ve yard\u0131m\u0131 tahakkuk edecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Mü’minlerin<\/span><\/span>, yüce Allah’\u0131n rahmetine ve yard\u0131m\u0131na mazhar<\/span> olmalar\u0131, onlar\u0131n vahyi ku\u015fan\u0131p nebevi metodu esas almalar\u0131yla mümkün olaca\u011f\u0131 gerçe\u011fi, her mü’minde<\/span> imani<\/span> bir bilinçle her an<\/span> canl\u0131 durmal\u0131d\u0131r. Bu bilinç, mü’minleri<\/span> bireysel, toplumsal ve siyasal alanda vahyi prensiplere uygun hareket etmeye yöneltecektir. \u0130\u015fte ancak o durumda zulme kar\u015f\u0131 onurlu bir tav\u0131r ortaya konulacakt\u0131r.Mü’minler<\/span>, bireysel ve toplumsal olarak iki \u015fekilde zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 tav\u0131r alabilirler. <\/o_p><\/span><\/p>\n

<\/o_p>Bireysel Tav\u0131r<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Mü’min<\/span><\/span> birey, zulme kar\u015f\u0131 tav\u0131r tak\u0131n\u0131rken hiçbir \u015fekilde hevai<\/span> hareket etmemeli, iman etti\u011fi esaslar\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmelidir. \u0130man edilen esaslar, zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 mü’minlerin<\/span> nas\u0131l bir tav\u0131r tak\u0131nacaklar\u0131n\u0131 en ince bir \u015fekilde aç\u0131klam\u0131\u015f, risalet<\/span> önderlerinin \u015fahs\u0131nda örnek hareket metodunu ortaya koymu\u015ftur. Mü’min<\/span> birey, Kur’an’\u0131n<\/span> bildirdi\u011fi esaslar\u0131 ve örnek hareket metodlar\u0131n\u0131<\/span> gözönünde<\/span> bulundurmadan hiçbir \u015fekilde zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 hevas\u0131na<\/span> uyarak hareket edemez. Çünkü mü’min<\/span> birey, iman etmekle pe\u015finen Kur’an’a<\/span> tabi olaca\u011f\u0131n\u0131, her hareketinde peygamberi örnekli\u011fi esas alaca\u011f\u0131n\u0131 ve bu esaslardan kesinlikle ayr\u0131lmayaca\u011f\u0131n\u0131 taahhüt etmi\u015f demektir. Bu ahdine ayk\u0131r\u0131 hareket etmesi halinde mü’min<\/span> birey, yüce Allah’a kar\u015f\u0131 sorumlu olacak ve belki de hesab\u0131n\u0131 veremeyecek bir duruma dü\u015fecektir. Bu ise, hiç arzu edilmeyen bir durumdur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

O halde mü’min<\/span> birey zulme kar\u015f\u0131 ne yapacak, zalimlerin zulmüne kar\u015f\u0131 nas\u0131l bir tav\u0131r tak\u0131nacakt\u0131r? Mü’min<\/span> birey, mensup oldu\u011fu \u0130slami<\/span> esaslar\u0131 ve Peygamberi örnekli\u011fi çok iyi ö\u011frenip nefsinde bunlar\u0131 tatbik ettikten sonra a\u015fa\u011f\u0131da belirtilen husular\u0131<\/span> yerine getirecektir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

1-<\/span><\/strong> Öncelikle kendisi gibi iman edip vahyi esaslara tabi olan, peygamberi örnekli\u011fi hareket metodu olarak kabul eden di\u011fer mü’minleri<\/span> arayacak, onlarla diyalog kurmaya çal\u0131\u015facak!<\/o_p><\/span><\/p>\n

2-<\/span><\/strong> Di\u011fer mü’minlerle<\/span> diyalog kurma sürecinde, (diyalog kurdu\u011fu ana kadar) ferdi olarak zulüm ve zalimler hakk\u0131nda, en yak\u0131nlar\u0131ndan ba\u015flayarak insanlara bilgi verecek ve zulme destek olmamalar\u0131n\u0131 söyleyecek, zulme ve zalimlere destek vermenin ne oldu\u011funu ve destek verenlerin ak\u0131betlerinin ne olaca\u011f\u0131n\u0131 aç\u0131klayacak!<\/o_p><\/span><\/p>\n

3-<\/span><\/strong> Emr<\/span>-i bil ma’ruf<\/span>, nehy<\/span>-i anil<\/span> münker<\/span> görevini yerine getirecek!<\/o_p><\/span><\/p>\n

4-<\/span><\/strong> Hiçbir \u015fekilde ve hiçbir nedenle \u015fiddete ba\u015fvurmayacak, \u015fiddete ba\u015fvuranlara hiçbir \u015fekilde destek vermeyecek, \u0130slam’\u0131n rahmet dini oldu\u011funu hat\u0131rlay\u0131p ona göre hareket edecek!<\/o_p><\/span><\/p>\n

5-<\/span><\/strong> Bireysel ve fevri hareketlerin, ki\u015fiyi yüce Allah(cc<\/span>) indinde sorumlu k\u0131laca\u011f\u0131 gibi, \u0130slam’a ve \u0130slam’\u0131n di\u011fer insanlar tarf\u0131ndan<\/span> kabul edilmesine de zarar verece\u011fini çok iyi bir \u015fekilde bilecek!<\/o_p><\/span><\/p>\n

6-<\/span><\/strong> \u0130slam’\u0131n cemaatle\u015fmeye önem verdi\u011fini, Kur’an’da<\/span>, yüce Allah(cc<\/span>)’\u0131n<\/span> rahmetinin ancak velayet hukukunu olu\u015fturmu\u015f, cemaat olmu\u015f mü’minler<\/span> üzerinde oldu\u011funu bilecek ve çok süratli bir \u015fekilde di\u011fer mü’minlerle<\/span> cemaatle\u015fmenin\/örgütle\u015fmenin yollar\u0131n\u0131 arayacak; zulmün ve zalimlerin ancak cemaat olunmas\u0131 halinde kald\u0131r\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 bilecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Cemaatle\u015fmi\u015f Mü’minlerin Zulme Kar\u015f\u0131 Tav\u0131rlar\u0131 <\/o_p><\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, örgütlenmi\u015f bir az\u0131nl\u0131k daima örgütlenmemi\u015f ço\u011funlu\u011fa hükmeder. Yeryüzünde kendi egemenli\u011fini mü’minlerin<\/span> eliyle tesis etmek isteyen ve insan\u0131 (iman etmi\u015f insan\u0131) yeryüzünün halifesi k\u0131lan yüce Allah(cc<\/span>), iman edenlerden topluca kendi ipine sar\u0131lmalar\u0131n\u0131 (3\/103)<\/strong>, aralar\u0131nda s\u0131rda\u015fl\u0131k (9\/16) <\/strong>ve velayet hukukunu olu\u015fturmalar\u0131n\u0131 (9\/71)<\/strong> bölünüp parçalanmamalar\u0131n\u0131, çünkü bölünüp parçalanmalar\u0131 halinde zay\u0131flay\u0131p güçlerinin gidece\u011fini ve böylece korkuya kap\u0131lacaklar\u0131n\u0131(8\/46)<\/strong>, mü’minlerin<\/span> sorunlar\u0131n\u0131 kendi aralar\u0131nda halletmelerini ve sorunlar\u0131n\u0131 Kur’an<\/span> ve peygamberi örnekli\u011fe\/ sünnete götürüp çözmelerini (4\/59)<\/strong> böylece topluca hareket edip yeryüzünde din tamamen Allah’a ait olup fitneden eser kalmay\u0131ncaya kadar sava\u015fmalar\u0131n\u0131(2\/193)<\/strong> istemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yeryüzünden zulmü kald\u0131rmak isteyen mü’min<\/span> birey, öncelikle kendi nefsine zulmetmemeli ve nefsini, iman etti\u011fi Kur’ani<\/span> esaslara teslim edip belirlenen vahyi ölçüler içerisinde di\u011fer mü’minlerle<\/span> birliktelik sa\u011flay\u0131p onlarla velayet ve s\u0131rda\u015fl\u0131k hukukunu olu\u015fturmal\u0131d\u0131r. Velayet hukuku olu\u015fturulduktan sonra zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 daha etkili tav\u0131r tak\u0131n\u0131lacak ve zulmü insanlara reva gören zalimlere gereken ders daha iyi bir \u015fekilde verilecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Mü’minler<\/span><\/span>, zalimlere ve zulümlerine kar\u015f\u0131 en küçük bir müsamaha göstermeyecek, zalimleri insanl\u0131\u011f\u0131n en büyük dü\u015fman\u0131 bilecek ve \u0130brahimi<\/span> bir tav\u0131rla zalimleri ve zulümlerini aç\u0131kça reddedeceklerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130brahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için çok güzel bir örneklik vard\u0131r; onlar kavimlerine: ‘biz sizden ve sizin Allah’\u0131 b\u0131rak\u0131p tapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan uza\u011f\u0131z, sizi (ve tapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131) tan\u0131m\u0131yoruz. Siz bir tek Allah’a iman edenceye<\/span> kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve bu\u011fz<\/span> (nefret) belirmi\u015ftir’ demi\u015flerdi.” (60 Mümtehinne<\/span>, 4)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bu tavizsiz, aç\u0131k ve zalimlere kar\u015f\u0131 bir meydan okuma olan tav\u0131r, tüm risalet<\/span> önderlerinin, tevhid<\/span> erlerinin ve onlar\u0131n yolunda yürüyen mü’minlerin<\/span> her dönemdeki zorbalara kar\u015f\u0131 sergiledikleri tav\u0131r olmu\u015ftur. Onlar, günümüz islamc\u0131lar\u0131<\/span> gibi, kimi ç\u0131karlar\u0131n\u0131 önplana<\/span> ç\u0131kararak zalimlerin kar\u015f\u0131s\u0131nda zillet içinde e\u011filip bükülmemi\u015f, yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslar\u0131 tevil etmemi\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slam tarihi boyunca çe\u015fitli \u015fekilde sapmalar olmu\u015f, mürtedler<\/span>, münaf\u0131klar, fas\u0131k<\/span> ve mü\u015frikler, hatta sahte peygamberler bile ortaya ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Ancak tüm bu sap\u0131klar kendi durumlar\u0131n\u0131n fark\u0131nda olmu\u015flar, \u0130slam’dan ç\u0131kt\u0131klar\u0131n\u0131 ya<\/span> da söyleyip yapt\u0131klar\u0131n\u0131n \u0130slam’la uzaktan yak\u0131ndan ilgisinin bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 çok iyi bilmi\u015flerdir. Oysa bugün yüce Allah’\u0131n ayetlerini üç be\u015f kuru\u015fluk ç\u0131karlar\u0131 için çarp\u0131t\u0131p de\u011fi\u015ftirenler ve yüce Allah’\u0131n üzerine iftira atanlar, ta\u011futa<\/span> kulluk edip putlar\u0131n önünde ibadete durarak ta\u015f ve beton y\u0131\u011f\u0131nlar\u0131na ve tonlarca beton alt\u0131nda yatan bir ölüye kendilerini i\u015fitiyor sanarak dua edip yalvar\u0131p yakaran, bu putlar üzerine yemin edip ta\u011futi<\/span> zorbal\u0131\u011f\u0131n idaresini yürüterek ta\u011futla\u015fan<\/span>, Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslar\u0131 hiçe say\u0131p ta\u011futun<\/span> kurallar\u0131n\u0131 her\u015feyin<\/span> üstünde tutan, Kur’an’da<\/span> kendileri için, Allah’\u0131n hükümleriyle hükmetmediklerinden, ‘kafir’, ‘fas\u0131k<\/span>‘, ‘zalim’<\/em> denilen, ta\u011futa<\/span> kulluk ve hizmette kusur etmeyen kimseler ile bunlara yaltaklanan, kimi basit ç\u0131karlar elde temek için yüce Allah’\u0131n ayetlerini tevil ederek Allah’a ve Rasulüne<\/span> iftira eden, ta\u011futi<\/span> zorbal\u0131\u011f\u0131n hükümlerinin devaml\u0131l\u0131\u011f\u0131 için ta\u011futa<\/span> oy verip biat eden kimseler, üzerlerinde \u0130slam’dan eser kalmad\u0131\u011f\u0131, \u0130slam’dan fersah fersah<\/span> uzak olduklar\u0131 halde kendilerinin hala müslüman<\/span> olduklar\u0131n\u0131 sanmaktad\u0131rlar. Ne yaz\u0131k ki bunlar, destek olduklar\u0131 kafir, fas\u0131k<\/span> ve zalimler gibi küfür, \u015firk, f\u0131sk<\/span> ve nifak içinde olan ve irtidat<\/span> eden kimselerdir. Bu mü\u015frik ve mürtedler<\/span>, kendi sap\u0131kl\u0131klar\u0131 yetmiyormu\u015f gibi bir de kurduklar\u0131 parti, dernek ve vak\u0131flarla oraya toplad\u0131klar\u0131 zavall\u0131 kimseleri de kendileriyle beraber küfre, \u015firke sokup yüce Allah’a isyan ettirmektedirler. \u0130\u015fin en ac\u0131 taraf\u0131 ise, bu yapt\u0131klar\u0131n\u0131n da \u0130slam oldu\u011funu iddia etmektedirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Onlardan bir grup var ki, Kitab’ta<\/span> olmayan bir\u015feyi<\/span>, siz Kitab’tan<\/span> sanas\u0131n\u0131z diye dillerini Kitab’a<\/span> e\u011fip bükerler ve: ‘O Allah kat\u0131ndand\u0131r’ derler. Oysa o Allah kat\u0131ndan de\u011fildir. Bile bile<\/span> Allah’a kar\u015f\u0131 yalan söylerler.” (3 Al-i imran<\/span>, 78)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslar\u0131, üç-be\u015f kuru\u015fluk ç\u0131karlar\u0131 için tevil edip sapt\u0131ran, anlam\u0131n\u0131 çarp\u0131t\u0131p de\u011fi\u015ftiren mürtedlerden<\/span> baz\u0131lar\u0131, dini bilmeyen, Kurani<\/span> gerçeklerden habersiz olan kimseler de\u011fillerdir. Bunlar tam aksine \u0130slam’\u0131 çok iyi bilen, Kur’ani<\/span> esaslardan haberdar olan, hatta birçoklar\u0131 etraflar\u0131ndaki kimselere Kur’an<\/span> tefsiri yapan, radyo ve televizyonda tefsir ve dini sohbetler yapan kimselerdir. Bu kimseler, okuduklar\u0131 Kur’an’da<\/span> kendilerinin dinden ç\u0131km\u0131\u015f mürtedler<\/span> olduklar\u0131n\u0131 çok iyi bilmektedirler. Ancak bunu ne kendilerine ne de çevrelerine aç\u0131klamaya cesaret edebiliyorlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Mü’minler<\/span><\/span> herkese oldu\u011fu gibi yukar\u0131da sözü edilen mürtedlere<\/span> de çok aç\u0131k bir \u015fekilde durumlar\u0131n\u0131 anlatmal\u0131, tevbeye<\/span> ve imana davet etmelidirler. Mü’minler<\/span>, zorba sistemin destekçilerine, yöneticilerine ve koruyucular\u0131na kar\u015f\u0131 Kur’ani<\/span> bir bilinçle tav\u0131r koymal\u0131, bunlara kar\u015f\u0131 hiçbir \u015fekilde ve hiçbir nedenle sevgi duymamal\u0131, meyletmemelidirler. Yüce Allah(cc<\/span>) bu konuda mü’minleri<\/span> uyarmakta, aksi halde kar\u015f\u0131la\u015facaklar\u0131 durumu kendilerine bildirmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Sak\u0131n zulmedenlere en ufak bir meyil duymay\u0131n, sonra size ate\u015f dokunur. Sizin Allah’tan ba\u015fka dostlar\u0131n\u0131z yoktur. Sonra size yard\u0131m da edilmez.” (11 Hud<\/span>, 113)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“\u015eayet biz seni sa\u011flamla\u015ft\u0131rmasayd\u0131k, onlara bir parça meyledecektin. O takdirde sana hayat\u0131n da ölümün de kat kat<\/span> (azab<\/span>)\u0131n\u0131<\/span> tatt\u0131r\u0131d\u0131k<\/span>. Sonra bize bir yard\u0131mc\u0131 da bulamazd\u0131n.” (17 \u0130sra<\/span>, 74-75)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Mü’minler<\/span><\/span>, bu ilahi uyar\u0131lar nedeniyle hem kendileri zalimlere meyletmeyecekler, hem meyleden insanlar\u0131 uyaracaklar, hem de ta\u011futa<\/span> kulluk eden ta\u011futun<\/span> destekçi ve idarecilerini uyaracaklard\u0131r. Bu görev mü’minler<\/span> için zorunlu bir görevdir. Bu nedenle, birey ya\u015fayan mü’minler<\/span>, bu zorlu görevin alt\u0131ndan tek ba\u015flar\u0131na kalkamayacaklar\u0131 için ve zaten di\u011fer mü’minlerle<\/span> cemaatle\u015fmek farz oldu\u011fundan mutlak manada ve biran önce di\u011fer mü’minlerle<\/span> birlikteliklerini sa\u011flamal\u0131d\u0131rlar. Di\u011fer yandan özellikle bugün evrenselle\u015fen zulme kar\u015f\u0131, bireyin tek ba\u015f\u0131na mücadele etmesi ve zulmü durdurup üstesinden gelmesi hiçmi<\/span> hiç mümkün de\u011fildir. Bu nedenle, mü’min<\/span> birey Kur’an’\u0131n<\/span> ça\u011fr\u0131s\u0131na kulak vererek di\u011fer mü’minlerle<\/span> farz olan vahdeti hemen olu\u015fturmak için harekete geçmeli<\/span> ve heva<\/span> ve arzular\u0131n\u0131n isteklerini bir yana b\u0131rakarak cemaatle\u015fmelidir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bireysel tav\u0131r ya<\/span> da hareket, her zaman kafirlerin i\u015fine yaram\u0131\u015ft\u0131r; çünkü bireyi yanl\u0131\u015f davran\u0131\u015flara sürüklemek, duygusal davranmas\u0131n\u0131 sa\u011flamak, yanl\u0131\u015f kararlar ald\u0131rt\u0131p yanl\u0131\u015f hareketler yapt\u0131rmak, kafir zorbalar aç\u0131s\u0131ndan arzulanan bir\u015feydir<\/span>. Ayn\u0131 zamanda fevri ve ferdi hareket iman edilen mesaja faydadan çok zarar verecektir. Bu ise, mü’min<\/span> birey için hem dünyada hem de ahirette<\/span> felakettir<\/span>. Mü’min<\/span> bireyin böyle bir sonuçla kar\u015f\u0131la\u015fmamas\u0131 için yapaca\u011f\u0131 ilk ve en önemli \u015fey vahdeti biran önce sa\u011flamaya çal\u0131\u015fmas\u0131d\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Vahdeti sa\u011flayan mü’minler<\/span>, Tevhidi esaslar\u0131 topluma net olarak ula\u015ft\u0131rmak için öncelikle \u0130slam ad\u0131na üretilen ya<\/span> da anlamlar\u0131 kayd\u0131r\u0131lan, de\u011fi\u015ftirilen kavramlar\u0131 netle\u015ftirmeli, din kisvesi alt\u0131na girip \u0130slam’\u0131 ç\u0131karlar\u0131na alet edenleri te\u015fhir etmeli, zalimlerin ve onlar\u0131n destekçilerinin vas\u0131flar\u0131n\u0131 ve kimliklerini aç\u0131kça ortaya koymal\u0131, Kur’ani<\/span> kavramlar\u0131 gerçek anlamlar\u0131yla aç\u0131klamal\u0131d\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Tevhidi esaslar\u0131n insanlara net olarak ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131, ancak Kur’ani<\/span> kavramlar\u0131n net olarak anla\u015f\u0131lmas\u0131 ile mümkündür. Kur’ani<\/span> kavramlar, gerçek anlamlar\u0131yla net olarak anla\u015f\u0131ld\u0131ktan sonra toplumun \u0130slam’a bak\u0131\u015f\u0131 de\u011fi\u015fecek ve iman etmeleri daha çok kolayla\u015facakt\u0131r. Bu gerçe\u011fi çok iyi bilen zorbalar ve despot idareler, insanlar\u0131n \u0130slami<\/span> esalara<\/span> yönelmesini engellemek ve bulunduklar\u0131 batakl\u0131kta ç\u0131rp\u0131nmalar\u0131na devam etmelerini sa\u011flamak için \u0130slami<\/span> kavramlar\u0131n net olarak anla\u015f\u0131lmas\u0131na engel olmakta, bu kavramlar\u0131n net olarak anla\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 sa\u011flamaya çal\u0131\u015fan tevhid<\/span> erlerine en rezil \u015fekilde sald\u0131rmakta, onlar\u0131 toplumun gözünden dü\u015fürmeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Çünkü toplumun, \u0130slam’\u0131 net oarak<\/span> kavray\u0131p müslüman<\/span> olmas\u0131 durumunda zalimler, art\u0131k zulümlerini ve sömürgelerini sürdüremeyecek, zulümleriyle beraber yerlebir<\/span> olup gideceklerdir. \u0130\u015fte bütün bu nedenlerden dolay\u0131 zulüm sistemleri ve zalimler Kur’an’\u0131n<\/span> önünde en büyük engeldirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an-\u0131<\/span><\/span> kerim, tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 ç\u0131kanlar\u0131n en önünde gelenlerin zalimler olduklar\u0131na dikkat çeker ve risalet<\/span> önderleriyle tevhid<\/span> erlerinin bu zorbalara kar\u015f\u0131 nas\u0131l, hangi yöntemlerle mücadele ettiklerini bildirir ve müminlerin de ayn\u0131 yöntemle zulme kar\u015f\u0131 ç\u0131kmalar\u0131 için peygamberlerin \u015fanl\u0131 ve onurlu davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 örnek almalar\u0131n\u0131 ister. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Mü’minler<\/span><\/span> \u015fu Kur’ani<\/span> gerçe\u011fi çok iyi bilmelidirler ki, zulme kar\u015f\u0131 mücadele etmemek, umursamaz bir tav\u0131r tak\u0131n\u0131p sessiz kalmak, zulme ortak olmak, zalimlere destek olmak ve azmalar\u0131na neden olmakt\u0131r. Bu nedenle mü’minler<\/span>, küfre kar\u015f\u0131 hiçbir \u015fekilde sessiz kalamazlar ve her vesile ile zalimleri ve onlar\u0131n destekçilerin iman etmeye davet ederler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Sizden önceki nesillerden bakiyye<\/span> sahiplerinin, yeryüzünde (insanlar\u0131) bozgunculuk yapmaktan menetmeleri gerekmezmiydi<\/span>? Fakat onlar aras\u0131ndan, ancak kendilerini kurtard\u0131\u011f\u0131m\u0131z pek az ki\u015fi böyle yapt\u0131. Zulmedenler ise, kendilerine verilen refah\u0131n pe\u015fine dü\u015füp \u015f\u0131mard\u0131lar ve suçlulardan oldular.” (11 Hud<\/span>, 116)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Müslüman davtçilere<\/span> dü\u015fen görev, her vesile ve \u015fartta mesaj\u0131 ortaya koymak, insanlar\u0131 ilahi mesaja iman etmeye davet etmek, mürtedleri<\/span> tevbe<\/span> etmeye ça\u011f\u0131rmak ve böylece gündemi olu\u015fturmakt\u0131r. Bu görev sürdürüldü\u011fü ve Kur’an’da<\/span> belirtilen ölçüler içerisinde hareket edildi\u011fi sürece yüce Allah(cc<\/span>) mü’minlere<\/span> yard\u0131m edecek ve zalimleri helak edecektir. Yüce Allah(cc<\/span>) zalimlerin helak\u0131n\u0131<\/span> mü’minlerin<\/span> elleriyle gerçekle\u015ftirecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ancak iman edip salih<\/span> amel i\u015fleyenler, Allah’\u0131 çok hat\u0131rlayanlar ve kendilerine zulmedildikten sonra üstün gelmeye çal\u0131\u015fanlar hariç. Zulmedenler yak\u0131nda nas\u0131l bir ink\u0131labla<\/span> devrileceklerini bileceklerdir.” (26 \u015euara<\/span>, 227)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Allah’a ve Rasulüne<\/span> kar\u015f\u0131 gelenler, kendilerinden öncekilerin devrildikleri gibi devrileceklerdir! Biz, apaç\u0131k ayetler indirdik. Kafirler için küçük dü\u015fürücü bir azap vard\u0131r.” (58 Mücadele, 5)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bu, yüce Allah’\u0131n va’didir<\/span> ve Allah va’dinden<\/span> caymaz. O halde mü’minler<\/span> de, iman etmekle yüce Allah’a verdikleri<\/span> sözü tutmal\u0131 ve emrolunduklar\u0131<\/span> do\u011frular\u0131 dosdo\u011fru ortaya koymal\u0131, Allah ve Rasulünün<\/span> dü\u015fman\u0131 olan zalimlere ve destekçilerine vahyi esaslar\u0131 ula\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015fmal\u0131d\u0131rlar. \u0130\u015fte o zaman yüce Allah da mü’minlere<\/span> va’detti\u011fi<\/span> dünyevi zaferi nasib<\/span> edecek ve onlar\u0131 yeryüzüne hükümran k\u0131lacakt\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allah sizden, iman edip salih<\/span> amel i\u015fleyenlere va’detti<\/span>; onlardan öncekileri nas\u0131l hükümran k\u0131ld\u0131ysa, onlar\u0131 da yeryüzünde hükümran k\u0131lacak ve kendileri için seçip be\u011fendi\u011fi dinlerini kendilerine sa\u011flamla\u015ft\u0131racak ve korkular\u0131n\u0131n ard\u0131ndan kendilerini (tam) bir güvenli\u011fe erdirecektir. Onlar hep bana kulluk ederler ve bana hiçbir \u015feyi ortak ko\u015fmazlar. Ama kim bundan sonra küfrederse i\u015fte onlar fas\u0131klard\u0131r<\/span>.” (24 Nur, 55)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Onlar\u0131 yeryüzünde iktidara getirdi\u011fimiz takdirde (onlar) namaz\u0131 k\u0131larlar, zekat\u0131 verirler, iyili\u011fi emrederler, kötülükten menederler<\/span>. Bütün i\u015flerin sonu Allah’a aittir.” (22 Hac, 41)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bu ilahi vahyin tahakkuku, mü’minlerin<\/span> üstlerine dü\u015feni yapmalar\u0131 ile mümkündür. O halde “Ey mü’minler<\/span>, hiç zaman kaybetmeden, sizden Rabb’inizin<\/span> istediklerini hemen yerine getirin, yar\u0131n çok geç olabilir.” <\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Mü’minlerin<\/span><\/span>, zulme kar\u015f\u0131 tav\u0131rlar\u0131da<\/span> bir ba\u015far\u0131 elde edebilmelerinin en önemli yolu risalet<\/span> tarihinde kendilerinden önce geçen risalet<\/span> önderlerinin ve Tevhid<\/span> erlerinin örnek davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 çok iyi bilmeleri ile mümkündür. Bunun için yap\u0131lacak \u015fey bu örnek mücadele<\/span> metodlar\u0131n\u0131<\/span> yer ve zamana uygun olarak aynen almakt\u0131r. \u0130\u015fte bu hareket metodlar\u0131ndan<\/span> birkaç örnek:<\/o_p><\/em><\/span><\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Hz<\/span><\/strong><\/span>. Nuh (as)’\u0131n zulme kar\u015f\u0131 ortaya koydu\u011fu mücadeleden al\u0131nacak örnek ders:<\/span><\/strong> <\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Hz<\/span>. Nuh (as), kendisini ve halk\u0131 hor ve hakir gören zorba güçlerden hiçbir \u015fekilde korkmam\u0131\u015f, onlar\u0131n bask\u0131 ve zulmü kar\u015f\u0131s\u0131nda y\u0131lmam\u0131\u015f, mesaj\u0131n\u0131 ortaya koymaktan geri kalmam\u0131\u015f, 950 sene boyunca mücadelesinden zerre kadar taviz vermemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Andolsun<\/span><\/em><\/strong><\/span> biz, Nuh’u kavmine gönderdik, onlar\u0131n aras\u0131nda bin seneden elli y\u0131l eksik kald\u0131. Sonunda o zulmedenleri tufan yakalad\u0131.” (29 ankebut<\/span>, 14)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130\u015fte 950 sene süren Tevhidi bir mücadelenin sonucu ve yüce Allah’\u0131n kendi yolunda sebat eden ve hakk\u0131 ortaya koyanlara yard\u0131m\u0131 ve mükafat\u0131. Tevhidi ilkelere ve vahyi esaslara uygun yap\u0131lan her hareket elbette yüce Allah (cc<\/span>) taraf\u0131ndan mükafatland\u0131r\u0131lacakt\u0131r. Bu, yüce Allah’\u0131n vaadidir veO<\/span>, vadinden caymaz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Davet s\u0131ras\u0131nda hiçbir \u015fekilde fevri hareket etmeyen Hz<\/span>. Nuh (as), zorba kafirlere k\u0131zmam\u0131\u015f, tam aksine onlara ac\u0131m\u0131\u015ft\u0131r. Bu, rahmet elçisi olman\u0131n gere\u011fidir ve zaten insanlar\u0131 rahmete ça\u011f\u0131rmak için görevlendirilmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

‘’ Andolsun<\/span><\/span><\/em> Nuh’u kavmine gönderdik: ‘Ey kavmim, Allah’a<\/em> kulluk edin, O’ndan ba\u015fka ilah\u0131n\u0131z yoktur. Do\u011frusu ben sizin için büyük bir günün azab\u0131ndan korkuyorum’ dedi.” (A’raf<\/span>, 59)<\/o_p><\/em><\/span><\/strong><\/p>\n

“Korunup da merhamete u\u011framan\u0131z için, içinizden sizi uyaracak bir adam arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla bir zikir gelmesine \u015fa\u015f\u0131rd\u0131n\u0131z m\u0131?” (7 A’raf<\/span>, 63) <\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

– <\/span><\/strong>Hz<\/span><\/span>. Nuh (as), daveti en öncelikli ve en önemli görev bilmi\u015f, tüm zaman\u0131n\u0131 bu göreve adam\u0131\u015f, gece-gündüz demeden, gizli-aç\u0131k bir \u015fekilde, tek bir bireye de, toplulk<\/span> halinde olanlara da davetini duyurmu\u015ftur. O, hayat\u0131n\u0131 bu yüce ve kutsal görevine adam\u0131\u015ft\u0131.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“(Nuh): ‘Rabb’im<\/span> ben, kavmimi gece gündüz davet ettim; benim davetim, onlara kaç\u0131\u015flar\u0131n\u0131 art\u0131rmaktan ba\u015fka bir katk\u0131da bulunmad\u0131. Günahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flaman için onlar\u0131 ne kadar davet ettimse parmaklar\u0131n\u0131 kulaklar\u0131na t\u0131kad\u0131lar, örtülerini ba\u015flar\u0131na çektiler, direttiler, çok kibirlendiler. Sonra ben onlar\u0131 aç\u0131kça davet ettim, sonra onlara aç\u0131ktan söyledim, gizli gizli<\/span> söyledim.” (71 Nuh, 5-9)<\/o_p><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Hz<\/span>. Nuh (as), zorbalar\u0131n de\u011fer yarg\u0131lar\u0131na ald\u0131r\u0131\u015f etmemi\u015f, insanlar aras\u0131nda zengin fakir ay\u0131r\u0131m\u0131 yapmam\u0131\u015f, zorba güçlerin, iman eden yoksul insanlar\u0131 yan\u0131ndan kovma isteklerini derhal reddetmi\u015f, zorba güçlere kendi seviyelerinin ne oldu\u011funu aç\u0131kça bildirmi\u015ftir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey kavmim, buna (davetime)kar\u015f\u0131 ben sizden bir mal istemiyorum, benim ücretim Allah’a aittir ve ben iman edenleri (yan\u0131mdan) kovacak de\u011filim; çünkü onlar, Rableri’nin huzuruna gideceklerdir. Ancak ben sizi cahillik eden bir kavim olarak görüyorüm<\/span>.<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Ey kavmim, ben onlar\u0131 kovarsam, Allah’a kar\u015f\u0131 kim beni savunacak? Dü\u015fünmüyor musunuz? (11 Hud<\/span>, 29-30)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Hz<\/span><\/span>. Nuh (as), emrolundu\u011fu<\/span> do\u011frular\u0131 ortaya koyarken, günümüz \u0130slamc\u0131lar\u0131 gibi, küfrün koydu\u011fu kurallara, belirledi\u011fi ölçülere ve de\u011fer yarg\u0131lar\u0131na göre hareket etme zilletine dü\u015fmemi\u015f, kafirlerin önünde ezilip küçülmemi\u015ftir. O, kendisinden sonra tüm risalet<\/span> önderlerinin ve tevhid<\/span> erlerinin takip ettikleri Sünnetulluh’\u0131n<\/span> gereklerine uymu\u015ftur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Hz. \u0130brahim(as)’\u0131n Zulme Kar\u015f\u0131 Ortaya Koyduu Onurlu Tav\u0131r <\/o_p><\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Tek ba\u015f\u0131na bir ümmet olan (16\/120) Hz<\/span>. \u0130brahim (as)’\u0131n<\/span> mücadele metodu, Sünnetulluh’ta<\/span> bize bildirilen, Hz<\/span>. Nuh (as)’dan sonra ikinci en büyük mücadele metodudur. Hz<\/span>. \u0130brahim (as), içinde bulundu\u011fu toplumun hayat\u0131na egemen olan zorba ve dikta siyasi yap\u0131lanmay\u0131 tek ba\u015f\u0131na kökten sarsmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015f ve Allah’\u0131n izniyle, k\u0131smen de ba\u015far\u0131l\u0131 olmu\u015f bir \u015fahsiyettir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an-\u0131<\/span><\/span> Kerim, Hz<\/span>. \u0130brahim (as)’\u0131n<\/span> mücadele metodunu, k\u0131yamete kadar gelecek mü’min<\/span> davetçilere örnek olarak vermi\u015ftir. Bu mücadele metodu, Müslümanlar\u0131n, içinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlar\u0131n hayat\u0131na egemen olan dikta ve zorba sistemlere ve istikbar<\/span> güçlerine kar\u015f\u0131 tav\u0131rlar\u0131n\u0131n nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fini ortaya koymas\u0131 aç\u0131s\u0131ndan çok önemli örnek bir mücadele metodudur. Bu metod<\/span>, davetçi mü’minlerin<\/span>, öncelikle kendilerindeki eksiklikleri gidermeleri gerekti\u011fini ortaya koymakta, davete nas\u0131l ba\u015flayacaklar\u0131n\u0131 bildirmekte ve mücadelenin seyri içinde nas\u0131l bir tav\u0131r tak\u0131nacaklar\u0131n\u0131 aç\u0131k bir \u015fekilde göstermektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Tevhid<\/span><\/span>-\u015firk mücadelesi, uluhiyetin<\/span> yaln\u0131zca yüce Allah’a ait oldu\u011fu gerçe\u011fini ilan etme ve insanlar\u0131n hayat\u0131na kanun koyarak ilahl\u0131k taslayan yalanc\u0131 ilahlar\u0131n reddiyesi oldu\u011funa göre, mü’min<\/span> davetçilerin \u0130brahimi<\/span> bir tav\u0131rla, öncelikle yalanc\u0131 ilahlar\u0131 çok aç\u0131k bir tav\u0131r ve ifade ile reddetmeleri ve bu reddiyelerini topluma duyurmalar\u0131 gerekir. Çünkü yalanc\u0131 ilahlar aç\u0131k bir \u015fekilde te\u015fhir edilip reddedilmedi\u011fi sürece yüce Allah’\u0131n uluhiyetini<\/span> insanlara net bir \u015fekilde anlatmak mümküm<\/span> de\u011fildir. \u0130nsanlar\u0131n kafalar\u0131nda var olan kronikle\u015fmi\u015f din anlay\u0131\u015f\u0131 sökülüp at\u0131lmad\u0131\u011f\u0131 sürece, o kafalara Tevhidi esaslar\u0131 ve yüce Allah’\u0131n bir oldu\u011fu gerçe\u011fini koymak mümkün de\u011fildir. \u0130\u015fte \u0130brahim (as) hem kendisi için hem de toplum için öncelikle bu gerçek üzerinde durmu\u015ftur. Zaten bu sorun net olarak çözülmedi\u011fi sürece insanlara \u0130slami<\/span> esaslar\u0131 asl\u0131na uygun bir \u015fekilde kabul ettirmek mümkün de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bugün, t\u0131pk\u0131 Hz<\/span>. \u0130brahim(as)’\u0131n<\/span> döneminde oldu\u011fu gibi toplum –\u0130slamc\u0131s\u0131yla sosyalisti, milliyetçisiyle muhafazakar\u0131– topyekün<\/span> putlara ibadet etmekte; kendilerince kahraman(!) zannettikleri ki\u015fi ya<\/span> da ki\u015fileri, kimileri bizzat puthanelerde<\/span> merasimlerle kutsamakta, kimileri yakalar\u0131na rozetlerini takarak yüceltmekte, kimileri de resimleri ya<\/span> da heykelleri önünde zillet içinde boyun bükmektedirler. Ancak yine bu insanlar, zavall\u0131ca kendilerinin Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmektedirler. Bunun nedeni bu kimselerin, din, ilah, ibadet ve rab kavramlar\u0131n\u0131 net olarak bilmemeleri, Kur’an<\/span> ve Rasulullah<\/span>(as)’\u0131n<\/span> örnekli\u011finden habersiz olmalar\u0131d\u0131r. \u0130\u015fte Hz<\/span>. \u0130brahim (as)’\u0131n<\/span> mücadele metodu bu anlamda önem arzetmektedir<\/span>. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Müslüman davetçiler, \u0130brahimi<\/span> bir metodla<\/span> toplumun üzerinde bulundu\u011fu geleneksel din anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131n sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n\u0131, zorba ve dikta reiminin<\/span> iç yüzünü ve nihayet toplumun bu totaliter diktatörlü\u011fe kar\u015f\u0131 tak\u0131nmalar\u0131 gereken Tevhidi tavr\u0131 net olarak aç\u0131klamal\u0131, bu hal üzerinde bulunduklar\u0131 sürece, yüce Allah’\u0131n azab\u0131na çarp\u0131lacaklar\u0131n\u0131 topluma aç\u0131kça bildirmelidirler. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Hz<\/span><\/span>. \u0130brahim (as), daveti süresince, toplumun kutsad\u0131\u011f\u0131 ve her vesile ile putlar\u0131 önünde tap\u0131nma merasimleri düzenledi\u011fi yalanc\u0131 ilahlar\u0131n, bir hiç olduklar\u0131n\u0131, bunlara sayg\u0131 ad\u0131 alt\u0131nda, merasimler düzenlemenin ve bunlar\u0131 yüceltmenin sap\u0131kl\u0131k oldu\u011funu insanlara aç\u0131kça bildirmi\u015f, bundan vazgeçip yüce Allah’a iman ederek kurtulu\u015fa ermelerini onlara söylemi\u015fti. \u0130\u015fte bu kutsal mücadeleden birkaç ayet.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“(\u0130brahim), babas\u0131na ve kavmine : “Neye tap\u0131yorsunuz?’ demi\u015fti. ‘Putlara tap\u0131yoruz, onlara itaat ediyoruz’ dediler. ‘Peki, siz dua etti\u011finiz zaman onlar i\u015fitiyorlar m\u0131? Yahut size bir fayda veya zarar verebiliyorlar m\u0131?’ dedi. (Onlar)’Hay\u0131r, ama babalar\u0131m\u0131z\u0131n böyle yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 gördük’ dediler. (\u0130brahim), \u015fimdi görüyor musunuz neye tapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z\u0131. Siz ve eski atalar\u0131n\u0131z onlar dü\u015fman\u0131md\u0131r, yaln\u0131z alemlerin Rabb’i<\/span> (benim dostumdur)’ dedi.” (26 \u015euara<\/span>, 70-77)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Babas\u0131na demi\u015fti ki: ‘Babac\u0131\u011f\u0131m, i\u015fitmeyen, görmeyen ve sna<\/span> hiçbir yarar\u0131 olmayan \u015feylere niçin tap\u0131yorsun? Babac\u0131\u011f\u0131m, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi; bana uy seni düzgün bir yola ileteyim. Babac\u0131\u011f\u0131m, \u015feytana itaat etme, çünkü \u015feytan, Rahman’a isyan etmi\u015ftir. Babac\u0131\u011f\u0131m, ben sana Rahman’dan bir azab\u0131n dokunmas\u0131ndan korkuyorum. O zaman \u015feytan\u0131n dostu olursun.” (19 <\/span><\/em><\/strong>Meryem, <\/strong>42-45)<\/o_p><\/strong><\/span><\/em><\/p>\n

“\u0130brahim, babas\u0131 Azer’e<\/span>: ‘Sen putlar\u0131 ilah m\u0131 ediniyorsun? Do\u011frusu ben seni ve kavmini sap\u0131kl\u0131k içinde görüyorum’ demi\u015fti” (6 En’am<\/span>, 74)<\/o_p><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

“\u0130brahim’i de kavmine (gönderdik) dedi ki: ‘Allah’a kulluk edin; O’ndan korkun. Bilirseniz bu, sizin için daha hay\u0131rl\u0131d\u0131r.” (29 Ankebut<\/span>, 16)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Müslüman davetçiler, kendileri için en güzel örnek bir hareket örne\u011fi ve davet metodu olan Hz<\/span>. \u0130brahim (as)’\u0131n<\/span> metodunu esas ald\u0131klar\u0131 ve bu do\u011frultuda daveti ortaya koyduklar\u0131 sürece Hz<\/span>. \u0130brahim (as)’a tabi olmu\u015f ve onun yolundad\u0131rlar demektirler. Yüce Allah (cc<\/span>), Hz<\/span>. \u0130brahim (as)’\u0131n<\/span> yolunda olanlar\u0131 \u015föyle tan\u0131ml\u0131yor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Do\u011frusu insanlar\u0131n \u0130brahim’e en yak\u0131n olan\u0131 ona uyanlar, bu peygamber ve mü’minlerdir<\/span>. Allah da mü’minlerin<\/span> dostudur.” (Al-i \u0130mran<\/span>,68)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Hangi insan, din yönünden, iyilik edici olarak yüzünü Allah’a teslim edip dosdo\u011fru \u0130brahim dinine tabi olandan daha güzel olabilir? Allah, \u0130brahim’i dost edinmi\u015fti.” (4 Nisa, 125)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Sonra sana: ‘Allah’\u0131 birleyerek \u0130brahim’in yoluna uy; o. Mü\u015friklerden de\u011fildi’ diye vahyettik<\/span>.” (16 Nahl<\/span>, 123)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“De ki: ‘Rabb’im<\/span> beni do\u011fru yola iletti. Dosdo\u011fru dine, Allah’\u0131 birleyen \u0130brahim’in dinine. O, mü\u015friklerden de\u011fildi.” (6 En’am<\/span>, 161)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Müslümanlar, ça\u011f\u0131m\u0131zdaki zulüm ve diktatörlü\u011fe kar\u015f\u0131 bu \u0130brahimi tavr\u0131 ku\u015fanmal\u0131d\u0131rlar, aksi halde hem zulme kar\u015f\u0131 bir ba\u015far\u0131 elde edemezler, hem zulüm alt\u0131nda hayatlar\u0131 boyunca inlerler, hem de yüce Allah(cc) indinde hesaplar\u0131n\u0131 veremezler. Müslüman davetçiler, öncelikle kendi nefislerini Allah’tan sat\u0131n almaya bakmal\u0131d\u0131rlar ve tüm hesaplar\u0131n\u0131 buna göre yapmal\u0131d\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz:
\n