بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم
\n
MERYEM SURES\u0130
\n
G\u0130R\u0130\u015e
\n
Bir hareketin, s\u00fcreklili\u011fi ve ba\u015far\u0131ya ula\u015fabilmesi, ancak samimi, g\u00fcvenilir, ak\u0131ll\u0131 ve yetenekli kimselerin varl\u0131\u011f\u0131 ile m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. D\u00fcnya tarihinde b\u00fcy\u00fck ba\u015far\u0131lar ve devrimler, tarihin seyrini de\u011fi\u015ftiren bulu\u015flar, ak\u0131ll\u0131 ve yetenekli ki\u015filerin \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131 ve gayretleri ile olmu\u015ftur. Nice b\u00fcy\u00fck ba\u015far\u0131lar da, ak\u0131ls\u0131z ve yeteneksiz ki\u015filerin beceriksizlikleri sebebi ile yok olup gitmi\u015ftir.<\/p>\n
Nice b\u00fcy\u00fck imparatorluklar, ileriyi g\u00f6rmeyen, egolar\u0131n\u0131 tatminden ba\u015fka bir \u015fey d\u00fc\u015f\u00fcnmeyen, arzular\u0131n\u0131n esiri olan ki\u015filerin ellerinde y\u0131k\u0131l\u0131p tarihin derinliklerinde kaybolup gitmi\u015ftir.<\/p>\n
Sahip olduklar\u0131 de\u011ferleri, her \u015feyin \u00fcst\u00fcnde tutan, soy-sop hastal\u0131\u011f\u0131 ta\u015f\u0131mayan, ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 sorumlulu\u011fun bilincinde olan ak\u0131ll\u0131, ileri g\u00f6r\u00fc\u015fl\u00fc kimseler, \u00fczerinde bulunduklar\u0131 nimetin ve de\u011ferlerin s\u00fcreklili\u011fini isterler. Bu nedenle kendilerinden sonra bu de\u011ferleri ve nimetleri koruyup kollayacak, daha da geli\u015ftirip y\u00fcceltecek yetenekli ki\u015fileri yeti\u015ftirirler; ancak bu, her zaman i\u00e7in m\u00fcmk\u00fcn olmayabiliyor.<\/p>\n
Her \u00f6nder, olu\u015fturdu\u011fu yap\u0131n\u0131n korunmas\u0131n\u0131 ve devaml\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 ister. Bu nedenle kendisinden sonra bu yap\u0131y\u0131 koruyup kollayacak ve devam\u0131n\u0131 sa\u011flayacak g\u00fcvenilir ki\u015fileri yerine getirmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131r. Tarihi s\u00fcre\u00e7te baz\u0131 kimseler, kavmiyet\u00e7ilik ve kan akrabal\u0131\u011f\u0131 tutkusundan kendilerini kurtaramad\u0131klar\u0131 i\u00e7in, s\u0131rf akrabad\u0131r diye bir\u00e7ok yeteneksiz ki\u015fileri yerlerine b\u0131rakm\u0131\u015flar, ancak bu yeteneksiz kimseler, k\u0131sa bir s\u00fcre i\u00e7erisinde ya ihtiraslar\u0131n\u0131n esiri olduklar\u0131ndan ya beceriksizliklerinden ya da yeteneksizliklerinden kendilerine b\u0131rak\u0131lan yap\u0131y\u0131 y\u0131km\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n
Tarih, beceriksiz ve yeteneksiz, \u015fehevi arzular\u0131ndan, kendi ihtiraslar\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey d\u00fc\u015f\u00fcnmeyen ki\u015filerin, bozuk y\u00f6netimleri sonucunda yerle yeksan olan nice imparatorluklar\u0131n, b\u00fcy\u00fck devletlerin \u00f6rnekleri ile doludur.<\/p>\n
Kutlu insanlardan meydana gelen Asr-\u0131 Saadet ve Hulefa-i Ra\u015fidin d\u00f6neminden hemen sonra \u0130sl\u00e2m Devletini idare edenlerin, h\u0131rs ve ihtiraslar\u0131, kavim kabile duygular\u0131 ile hareket ederek yerlerine yeteneksiz akrabalar\u0131n\u0131 getirmeleri neticesinde \u0130sl\u00e2m Devleti yerini, kabile mant\u0131\u011f\u0131na dayanan sultanlar\u0131n idarelerindeki devletler alm\u0131\u015f, \u0130sl\u00e2m \u00fcmmeti, birbirine d\u00fc\u015fman kamplara ayr\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Son \u00f6rne\u011fi, yak\u0131n tarihimizdeki Osmanl\u0131 \u0130mparatorlu\u011fudur; \u00fc\u00e7 k\u0131taya h\u00fckmeden imparatorlu\u011fun y\u0131k\u0131l\u0131\u015f\u0131n\u0131n temelinde yine beceriksiz, kabiliyetsiz, \u015fehvet d\u00fc\u015fk\u00fcn\u00fc, ak\u0131ldan noksan imparatorlar\u0131n idareye gelmesi yatmaktad\u0131r.<\/p>\n
Sorumlu olduklar\u0131 insanlar\u0131n y\u00f6netiminin daha iyi olmas\u0131n\u0131 isteyen Risalet \u00f6nderlerinden baz\u0131lar\u0131, kendilerinden sonra insanlar\u0131n idaresini \u00fcstlenecek kimseleri yerlerine b\u0131rakmak istemi\u015flerdir. Bunlara Hz. \u0130brahim (as), Hz. Zekeriyya (as) ve Hz. Musa (as) \u00f6rnek verilebilir. Bunlar, y\u00fcce Allah\u2019a dua edip O\u2019ndan yard\u0131m istemi\u015flerdir.<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as) y\u00fcce Allah\u2019a, neslinden baz\u0131 kimseleri, insanlara \u00f6nder yapmas\u0131 ve Beyt\u2019\u00fcl Haram\u2019a b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 \u00e7ocuklar\u0131na, insanlar\u0131n meyletmeleri i\u00e7in dua etmi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cBir zaman Rabbi \u0130brahim’i, birtak\u0131m kelimelerle s\u0131nam\u0131\u015f, o da onlar\u0131 tamamlay\u0131nca: \u2018Ben seni insanlara \u00f6nder yapaca\u011f\u0131m\u2019 demi\u015fti. \u2018Soyumdan da\u2019 dedi. (Rabbi): \u2018zalimlere ahdim ermez\u2019 buyurdu.\u201d (Bakara, 124)<\/p>\n
\u201cRabbimiz, ben \u00e7ocuklar\u0131mdan baz\u0131s\u0131n\u0131, namaz\u0131 k\u0131ls\u0131nlar diye senin Haram Evinin yan\u0131nda, ekinsiz bir vadiye yerle\u015ftirdim; art\u0131k Sen de insanlardan birtak\u0131m g\u00f6n\u00fcll\u00fclere onlar\u0131 sevdir ve onlar\u0131 \u00e7e\u015fitli meyvelerle besle ki \u015f\u00fckretsinler.\u201d (\u0130brahim, 37)<\/p>\n
Hz. Musa (as) da, Tur\u2019a \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131nda yerine karde\u015fi Harun (as)\u2019\u0131 b\u0131rakarak olu\u015fturdu\u011fu yap\u0131n\u0131n korunmas\u0131n\u0131 istemi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cMusa ile otuz gece s\u00f6zle\u015ftik ve buna on gece daha katt\u0131k, b\u00f6ylece Rabbinin tayin etti\u011fi vakit, k\u0131rk geceye tamamland\u0131. Musa, karde\u015fi Harun’a dedi ki: \u2018Kavmim i\u00e7inde benim yerime ge\u00e7 \u0131slah et, bozguncular\u0131n yoluna uyma.\u201d (A\u2019raf, 142)<\/p>\n
Toplumu y\u00f6netenler, idare ettikleri toplumu \u0131slaha \u00e7al\u0131\u015fmal\u0131, toplumu adil bir \u015fekilde y\u00f6netmeli, insanlar aras\u0131nda ay\u0131r\u0131p yapmamal\u0131, taraf tutmamal\u0131, insanlar\u0131n y\u00fcce Allah\u2019a kulluk g\u00f6revlerini yapmalar\u0131n\u0131 kolayla\u015ft\u0131rmal\u0131d\u0131rlar. Bu nedenle y\u00f6neticiler, olduk\u00e7a duyarl\u0131, hassas ve adil olmal\u0131d\u0131rlar. Y\u00f6neticilerin, adil olmay\u0131\u015f\u0131, yeteneksiz ve tarafgir davranmas\u0131, toplumun bozulmas\u0131na, toplumda tefrikan\u0131n olu\u015fmas\u0131na neden olur.<\/p>\n
Bir toplum i\u00e7erisinde bozguncu, \u0131rk\u00e7\u0131 ve tarafgir kimseler bulunuyorsa, akraba dahi olsalar, bunlar, kesinlikle idareye getirilmemeli, y\u00f6netimde bunlara yer verilmemelidir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bunlar, toplumun bozulmas\u0131na, halk aras\u0131nda huzursuzlu\u011fun, karga\u015fa ve anar\u015finin \u00e7\u0131kmas\u0131na neden olacaklard\u0131r. Bu nedenle Allah rasulleri, bu hassasiyetlerini koruyarak hareket etmi\u015fler, kendilerinden sonra idareyi ele alacak kimselerin, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n r\u0131zas\u0131 do\u011frultusunda insanlar\u0131 y\u00f6netecek ki\u015filer olmalar\u0131n\u0131 istemi\u015flerdir. Bunlardan biri de Hz. Zekeriyya (as)\u2019d\u0131r.<\/p>\n
Ya\u015fland\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve art\u0131k toplumu idare edecek bir g\u00fcc\u00fc kendisinde bulamad\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlayan Hz. Zekeriyya (as), yerine ge\u00e7ecek birisini aramaya ba\u015flar. Ancak \u00e7evresindeki akrabalar\u0131n\u0131n ve i\u00e7erisinde bulundu\u011fu toplumun durumunu \u00e7ok iyi bildi\u011finden bunlardan hi\u00e7 birisinin topluma yararl\u0131 olamayaca\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr. Bunun \u00fczerine Rabb\u2019ine y\u00f6nelerek O\u2019ndan yerine ge\u00e7ecek hay\u0131rl\u0131 birisini ister.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), elbette her samimi duay\u0131 kabul eden, kar\u015f\u0131l\u0131klar\u0131n en iyisini verendir. O, Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131n duas\u0131na icabet ederek onun bile hayal edemedi\u011fi, edemeyece\u011fi g\u00fczellikte bir m\u00fck\u00e2fat\u0131 ona l\u00fctfetmi\u015f, k\u0131s\u0131r olan han\u0131m\u0131na, bir o\u011flan \u00e7ocu\u011fu hediye etmi\u015ftir. Y\u00fcce Allah (cc), zorda kalan ve Kendisine y\u00f6nelen kullar\u0131n\u0131n dualar\u0131na an\u0131nda kar\u015f\u0131l\u0131k vermekte ve onlar\u0131 s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131ndan kurtarmaktad\u0131r.<\/p>\n
Elbette y\u00fcce Allah (cc) i\u00e7in hi\u00e7bir g\u00fc\u00e7l\u00fck yoktur; O, bir \u015feye \u201cOl\u201d dedi mi, o \u015fey an\u0131nda oluverir. Yeter ki, O\u2019na y\u00f6nelenler, ihlas sahibi ve dualar\u0131nda samimi olsunlar. K\u00e2inat\u0131n Rabb\u2019i olan y\u00fcce Allah (cc), diledi\u011fi bir \u015feyi, diledi\u011fi yerde ve zamanda hemen halk ederek v\u00fccuda getirir.<\/p>\n
Meryem suresi, kullar\u0131na kar\u015f\u0131 sonsuz merhamet sahibi olan y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, Kendisine y\u00f6nelen kullar\u0131n\u0131n dualar\u0131na icabet etti\u011fini ve dualar\u0131n\u0131 kabul etti\u011fini, Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131n duas\u0131n\u0131 \u00f6rnek vererek ortaya koymaktad\u0131r.<\/p>\n
Sure, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, zorda kalan kullar\u0131na nas\u0131l yard\u0131m etti\u011fini, Hz. Meryem (as)\u2019\u0131n durumu vererek a\u00e7\u0131klarken, ayn\u0131 zamanda O\u2019nun, diledi\u011fi bir \u015feyi yoktan nas\u0131l var etti\u011fini de Hz. \u0130sa (as)\u2019\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 ile ortaya koymu\u015ftur.<\/p>\n
Surenin A\u00e7\u0131klamas\u0131<\/p>\n
1- K\u00e2f h\u00e2 y\u00e2 ‘ayn s\u00e2d.<\/p>\n
*Hurufu mukatta harflerinin anlam\u0131n\u0131, Kalem suresinin ilk ayetinin a\u00e7\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n
Dua; y\u00fcce Allah\u2019\u0131 zikretmek ve O\u2019nun, kullar\u0131n\u0131 zikretmesi ve ba\u011f\u0131\u015flamas\u0131<\/p>\n
2- Bu, Rabbinin, kulu Zekeriyya’ya rahmetini an\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Kendisinine y\u00f6nelerek zikreden kullar\u0131n\u0131, Kendisinin de onlar\u0131 zikredece\u011fini, \u201cRabb\u2019inin, kulu Zekeriyya’ya rahmetini an\u0131\u015ft\u0131r\u201d ifadesi ile ortaya koymaktad\u0131r. O, kendisine y\u00f6nelip dua eden kullar\u0131na rahmet etti\u011fini ve edece\u011fini bildirerek, kullar\u0131n\u0131n kendisine dua etmelerini istemektedir.<\/p>\n
\u201c\u00d6yle ise Beni an\u0131n ki, ben de sizi anay\u0131m; Bana \u015f\u00fckredin, nank\u00f6rl\u00fck etmeyin.\u201d (Bakara, 152)<\/p>\n
Meryem suresi, insanlar\u0131n, samimi bir \u015fekilde y\u00fcce Allah\u2019a dua edip O\u2019ndan yard\u0131m istemeleri halinde O\u2019nun, kullar\u0131na yard\u0131m edece\u011finin \u00f6rnekleri ile doludur. \u015eu Kur\u2019ani bir ger\u00e7ektir ki, kim Allah\u2019a y\u00f6nelirse O da, o kuluna icabet eder ve her kim Rabb\u2019ine i\u00e7ten, samimi bir \u015fekilde dua ederse O da, dua eden kulunu kar\u015f\u0131l\u0131ks\u0131z b\u0131rakmaz. Bu y\u00fcce Allah\u2019tan kullar\u0131na verilmi\u015f bir s\u00f6zd\u00fcr.<\/p>\n
\u201cKullar\u0131m, sana benden sorar(lar)sa, Ben (onlara) yak\u0131n\u0131m; dua eden, bana dua etti\u011fi zaman onun duas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k veririm; o halde onlar da bana kar\u015f\u0131l\u0131k versinler, bana iman etsinler ki, do\u011fru yolu bulmu\u015f olsunlar.\u201d (Bakara, 186)<\/p>\n
Kulun, samimi bir iman ve Rabb\u2019ine kesin bir g\u00fcven i\u00e7erisinde yapaca\u011f\u0131 duaya, y\u00fcce Allah (cc), kar\u015f\u0131l\u0131k verece\u011fini bildirmi\u015f, kullar\u0131n\u0131n, Kendisine dua etmelerini istemi\u015ftir. Dua etmek, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n b\u00fcy\u00fckl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc tan\u0131mak, y\u00fcceli\u011fini tasdik etmektir. Dua etmemek ise, b\u00fcy\u00fcklenmek, b\u00f6b\u00fcrlenmek ve kibirli olmakt\u0131r ki, y\u00fcce Allah (cc), b\u00f6b\u00fcrlenip b\u00fcy\u00fcklenenleri sevmez; b\u00f6ylelerini, a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k olarak cehenneme s\u00fcrecektir.<\/p>\n
\u201cRabbiniz buyurdu ki: \u2018Bana dua edin, duan\u0131z\u0131 kabul edeyim; Bana kulluk etme\u011fe tenezz\u00fcl etmeyenler, a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k olarak cehenneme gireceklerdir." (M\u00fc\u2019min, 60)<\/p>\n
Dua, kulun, kul oldu\u011funun, eksik, noksan ve aciz olu\u015funun, Rabb\u2019ine iman edi\u015finin, O\u2019na muhta\u00e7 oldu\u011funu belirtmesinin apa\u00e7\u0131k bir g\u00f6stergesidir. Rab\u2019lerine dua etmeyenler, Rab\u2019lerini ink\u00e2r eden kimselerdir ki, onlar\u0131n yeri ancak cehennemdir.<\/p>\n
\u201cDe ki: \u2018Duan\u0131z olmad\u0131ktan sonra Rabbim sizi ne yaps\u0131n; yalanlad\u0131n\u0131z, bu y\u00fczden cezaland\u0131r\u0131lman\u0131z gerekecektir.\u201d (Furkan, 77)<\/p>\n
Dua, imani bir eylemdir; ki\u015finin y\u00fcce Allah\u2019a iman etti\u011fini ve O\u2019na, her konuda y\u00f6neldi\u011fini, s\u00f6z ve tav\u0131rlar\u0131 ile Rabb\u2019ine arz etmesidir. Dua etmeyenler, O\u2019na iman etmediklerini ortaya koyan m\u00fcsta\u011fni kimselerdir.<\/p>\n
Dua, y\u00fcce Allah\u2019\u0131 zikretmektir ki O, dua edenlerin Kendisini zikrettiklerini ve Kendisinin de onlar\u0131 zikredece\u011fini bildirmektedir. Buna \u00f6rnek olarak da Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131n zikredi\u015fini vermekte ve Kendisinin de Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131 zikrederek zikreden kullar\u0131n\u0131 nas\u0131l zikretti\u011fini ortaya koymaktad\u0131r.<\/p>\n
Dua eden kul, Rabb\u2019ine bir ihtiyac\u0131n\u0131 arz emekte, kendisine verilen nimetlere kar\u015f\u0131l\u0131k O\u2019na hamd etmektedir. Hangi nedenle olursa olsun, dua eden kimseler, Rab\u2019lerine \u015f\u00fckretmi\u015flerdir. Dua etmeyen kimseler ise, Rab\u2019lerine \u015f\u00fckretmeyen, nank\u00f6r kimselerdir.<\/p>\n
Verilen nimetlere, kullar\u0131n\u0131n hamd edi\u015flerine \u00f6rnek olarak y\u00fcce Allah (cc), Hz. S\u00fcleyman (as) ve Hz. Davut (as)\u2019\u0131 \u00f6rnek vermektedir. Onlar kendilerini, ilim vererek y\u00fckselten Rab\u2019lerine dua ile \u015f\u00fckretmekte, nank\u00f6rl\u00fck yapmamaktad\u0131rlar.<\/p>\n
\u201cAndolsun biz, Davud’a ve S\u00fcleyman’a bir ilim verdik de onlar: \u2018Bizi iman eden kullar\u0131ndan bir\u00e7o\u011funa \u00fcst\u00fcn k\u0131lan Allah’a hamdolsun.\u2019 dediler.\u201d (Neml, 15)<\/p>\n
Kar\u0131nca vadisine geldikleri zaman bir kar\u0131nca: \u2018Ey kar\u0131ncalar dedi, yuvalar\u0131n\u0131za girin ki S\u00fcleyman ve ordular\u0131 fark\u0131nda olmayarak sizi ezmesinler.\u2019 (S\u00fcleyman) onun s\u00f6z\u00fcne g\u00fcl\u00fcmseyerek: \u2018Rabbim, bana ve anama, babama l\u00fctfetti\u011fin nimete \u015f\u00fckretmemi, senin be\u011fenece\u011fin faydal\u0131 bir i\u015f yapmam\u0131 g\u00f6nl\u00fcme ilham eyle ve rahmetinle beni iyi kullar\u0131n\u0131n aras\u0131na sok.\u2019 dedi.\u201d (Neml, 15-19)<\/p>\n
Kulun, kendisine Rabb\u2019i taraf\u0131ndan verilen nimetlere \u015f\u00fckretmesi, onun i\u00e7in bir ibadet oldu\u011fu gibi ayn\u0131 zamanda nank\u00f6r bir kul olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 da Rabb\u2019ine bildirmesidir. Bu nedenle kullar, kendi bedenlerine bah\u015fedilen g\u00fczelliklere ve nimetlere \u015f\u00fckretmeleri gerekti\u011fi gibi, Rab\u2019lerinin kendilerine Hidayet verip imana kavu\u015fturdu\u011fu ve sa\u011fl\u0131kl\u0131 olduklar\u0131 i\u00e7in ve sahip olduklar\u0131 e\u015fleri, \u00e7ocuklar\u0131 ve onlar\u0131n sa\u011fl\u0131kl\u0131 olu\u015flar\u0131 i\u00e7in, ellerinde bulunan, az olsun \u00e7ok olsun, mallar i\u00e7in de \u015f\u00fckretmeleri, kendilerine verilenleri ink\u00e2r etmediklerini ifade etmeleridir.<\/p>\n
Zorda kal\u0131nmas\u0131 durumunda, y\u00fcce Allah\u2019a y\u00f6nelip dua etmekle ilgili Kur\u2019an\u2019da, bir\u00e7ok \u00f6rnek mevcuttur. Yakaland\u0131\u011f\u0131 a\u011f\u0131r bir hastal\u0131ktan kurtulmak isteyen Hz. Eyy\u00fcb (as) ile Fir\u2019avn\u2019dan ka\u00e7an Hz. Musa (as)\u2019\u0131n, \u00e7aresizlik i\u00e7erisinde Rab\u2019lerinden yard\u0131m istemeleri, ihtiya\u00e7 durumunda y\u00fcce Allah\u2019a dua etmeye \u00f6rnek davran\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n
Hz. Eyy\u00fcb (as), \u00e7ok a\u011f\u0131r bir hastal\u0131kla y\u0131llarca m\u00fccadele etmi\u015f, ancak bundan hi\u00e7bir \u015fekilde \u015fik\u00e2yet\u00e7i olmam\u0131\u015f, g\u00fcc\u00fcn\u00fcn t\u00fckendi\u011fi ana kadar sabretmi\u015f, ondan sonra Rabb\u2019ine y\u00f6nelerek O\u2019ndan yard\u0131m istemi\u015fti. Hz. Eyy\u00fcb (as),\u2019\u0131n Rabb\u2019inden yard\u0131m istemesi art\u0131k dayanma g\u00fcc\u00fcn\u00fc yitirdi\u011fi bir zamand\u0131.<\/p>\n
Hz. Eyy\u00fcb (as), zaten her durumda Rabb\u2019ine y\u00f6nelip O\u2019na dua ediyor, \u015f\u00fckrediyordu. O, hastal\u0131\u011f\u0131 konusunda da yine O\u2019na y\u00f6nelmi\u015f, Rabb\u2019i de ona yard\u0131m etmi\u015fti.<\/p>\n
\u201cEyy\u00fcb\u2019u da an; o, Rabbine: \u2018Bu dert bana dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin!\u2019 diye dua etmi\u015fti. Biz de onun duas\u0131n\u0131 kabul etmi\u015f, kendisine bula\u015fan derdi kald\u0131rm\u0131\u015ft\u0131k; ona taraf\u0131m\u0131zdan bir rahmet ve ibadet edenler i\u00e7in bir \u00f6\u011f\u00fct olarak ailesini ve onlarla beraber bir kat\u0131n\u0131 daha vermi\u015ftik.\u201d (Enbiya, 83-84)<\/p>\n
\u201cAya\u011f\u0131n\u0131 (yere) vur, i\u015fte y\u0131kanacak ve i\u00e7ilecek serin (bir su) (dedik).\u201d (Sad, 42)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131n, bir m\u00fccadele sonucunda, g\u00fc\u00e7lerini a\u015fan durumlarda kendisine y\u00f6nelip yard\u0131m istemeleri halinde merhameti gere\u011fi onlara yard\u0131m edicidir. \u201cOl\u201d demekle her \u015feyi an\u0131nda olduran y\u00fcce Allah (cc), insanlar\u0131n ummad\u0131klar\u0131 yerden onlara yard\u0131m eder. O, zor durumda olan Hz. Eyy\u00fcb (as)\u2019a da yard\u0131m etmi\u015f ve bir kaynak suyu ile onun muzdarip oldu\u011fu hastal\u0131\u011f\u0131na \u015fifa vermi\u015ftir.<\/p>\n
M\u0131s\u0131r\u2019da, hata ile bir K\u0131pti\u2019yi, kazaen \u00f6ld\u00fcrd\u00fckten sonra Medyen\u2019e do\u011fru ka\u00e7an Hz. Musa (as), ne yapaca\u011f\u0131n\u0131 bilmez bir halde, bir \u00e7e\u015fmenin yak\u0131n\u0131ndaki bir a\u011fac\u0131n g\u00f6lgesine oturmu\u015f, koyunlar\u0131n\u0131 sulayan di\u011fer \u00e7obanlardan \u00e7ekindikleri i\u00e7in, koyunlar\u0131n\u0131 bir t\u00fcrl\u00fc sulamayan iki gen\u00e7 k\u0131z\u0131n beklediklerini g\u00f6rm\u00fc\u015ft\u00fc. Yerinden kalk\u0131p onlar\u0131n koyunlar\u0131n\u0131 sulay\u0131p yeniden a\u011fac\u0131n alt\u0131na gelip g\u00f6lgesinde oturmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n
Gidecek bir yeri bulunmayan Hz. Musa (as)\u2019\u0131n karn\u0131 da ac\u0131km\u0131\u015f ve yiyecek hi\u00e7bir \u015feyi de yoktu; \u00e7aresizlik i\u00e7erisinde Rabb\u2019ine yalvarmaya ba\u015flad\u0131.<\/p>\n
\u201c(Musa) onlar\u0131n (koyunlar\u0131n\u0131) da sulad\u0131, sonra g\u00f6lgeye \u00e7ekildi: \u2018Rabbim, do\u011frusu bana indirece\u011fin bir hayra muhtac\u0131m\u2019 dedi.\u201d (Kasas, 24)<\/p>\n
Kullar\u0131n\u0131 en iyi bilen ve g\u00f6ren, kullar\u0131na kar\u015f\u0131 merhameti sonsuz olan y\u00fcce Allah (cc), Hz. Musa (as)\u2019\u0131n duas\u0131n\u0131 kabul etmi\u015f, onu, i\u00e7erisinde bulundu\u011fu \u00e7aresizlikten kurtarm\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n
\u201cDerken o iki k\u0131zdan biri utana utana y\u00fcr\u00fcyerek ona geldi: \u2018Babam seni \u00e7a\u011f\u0131r\u0131yor, bizim i\u00e7in (koyunlar\u0131) sulaman\u0131n \u00fccretini verecek\u2019 dedi. (Musa), o(k\u0131zlar\u0131n babalar\u0131)na gelip (ba\u015f\u0131ndan ge\u00e7en) hik\u00e2yeyi anlat\u0131nca o: \u2018Korkma, o zalim kavimden kurtuldun\u2019 dedi.<\/p>\n
O(k\u0131z)lardan biri: \u2018Babac\u0131\u011f\u0131m, bunu (\u00e7oban) tut i\u015fte, \u00e7\u00fcnk\u00fc \u00fccretle tuttuklar\u0131n\u0131n en hay\u0131rl\u0131s\u0131, g\u00fc\u00e7l\u00fc, g\u00fcvenilirdir\u2019 dedi. O zat, (Musa’ya) dedi ki: \u2018Bana, sekiz y\u0131l hizmet etmen \u015fart\u0131yla \u015fu iki k\u0131z\u0131mdan birini sana nik\u00e2hlamak istiyorum. E\u011fer (s\u00fcreyi) on(y\u0131l)a tamamlarsan art\u0131k o, senin taraf\u0131ndan (bir iyilik)dir. Ben sana zahmet vermek istemem, in\u015faAllah beni iyilerden bulacaks\u0131n.\u201d (Kasas, 25-27)<\/p>\n
Kullar\u0131na kar\u015f\u0131 \u00e7ok merhametli olan y\u00fcce Allah (cc), bu rahmet ve merhametinin, yaln\u0131zca peygamberler i\u00e7in de\u011fil, b\u00fct\u00fcn kullar\u0131 i\u00e7in ge\u00e7erli oldu\u011funu, onlar\u0131, g\u00fcnahlar\u0131ndan tevbe edip kendisine y\u00f6nelmeleri halinde ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
Allah, b\u00fct\u00fcn g\u00fcnahlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flar<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), kendisine yap\u0131lan her samimi m\u00fcracaat\u0131 kabul etti\u011fini ve hangi g\u00fcnah olursa olsun ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131 haber vermi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cOnlar, Allah ile beraber ba\u015fka ilaha yalvarmazlar; Allah’\u0131n haram etti\u011fi can\u0131 haks\u0131z yere \u00f6ld\u00fcrmezler ve zina etmezler. Kim bunlar\u0131 yaparsa cezas\u0131n\u0131 bulur; K\u0131yamet g\u00fcn\u00fc onun i\u00e7in azap kat kat yap\u0131l\u0131r ve o azab\u0131n i\u00e7inde hor ve hakir olarak kal\u0131r, ancak tevbe edip iman eden ve salih amel i\u015fleyenler, i\u015fte Allah onlar\u0131n k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerini iyiliklere de\u011fi\u015ftirecektir. Allah \u00e7ok ba\u011f\u0131\u015flayand\u0131r, \u00e7ok esirgeyendir.<\/p>\n
Kim tevbe eder ve faydal\u0131 i\u015f yaparsa o, makbul bir kimse olarak Allah’a d\u00f6ner. \u201d (Furkan, 68-70)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, kullar\u0131na kar\u015f\u0131 ba\u011f\u0131\u015flamas\u0131 ve merhameti o denli b\u00fcy\u00fckt\u00fcr ki O, kendisine \u015firk ko\u015fup isyan edenleri, indirdi\u011fi h\u00fck\u00fcmlere ayk\u0131r\u0131 hareket edenleri bile ba\u011f\u0131\u015flayacak b\u00fcy\u00fckl\u00fckte ve y\u00fcceliktedir. M\u00fc\u015frik, g\u00fcnahk\u00e2r kullar\u0131n\u0131, kendisine y\u00f6nelip dua ederek tevbe etmeleri halinde ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131 bildiren y\u00fcce Allah (cc), onlar\u0131n ge\u00e7mi\u015f g\u00fcnahlar\u0131n\u0131 da iyiliklere de\u011fi\u015ftirmekte ve onlar\u0131 makbul birer kul olarak kabul etmektedir.<\/p>\n
\u201c(Taraf\u0131mdan) de ki: \u2018Ey nefislerine kar\u015f\u0131 a\u015f\u0131r\u0131 giden kullar\u0131m, Allah’\u0131n rahmetinden umut kesmeyin. Allah b\u00fct\u00fcn g\u00fcnahlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flar; \u00e7\u00fcnk\u00fc O, \u00e7ok ba\u011f\u0131\u015flayan, \u00e7ok esirgeyendir.\u201d (Z\u00fcmer, 53)<\/p>\n
Tevbe kap\u0131s\u0131n\u0131, kullar\u0131 i\u00e7in sonuna kadar a\u00e7\u0131k b\u0131rakan y\u00fcce Allah (cc), g\u00fcnahk\u00e2r kullar\u0131n\u0131n bunu de\u011ferlendirmelerini, tevbe kap\u0131s\u0131ndan girecek ki\u015filerin nas\u0131l hareket edeceklerini de bildirerek buna uygun hareket etmelerini istemektedir. Tevbenin kabul edilmesi ve y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, tevbe edenleri ba\u011f\u0131\u015flamas\u0131, onlar\u0131n Kur\u2019an\u2019a y\u00f6nelmeleri ve ona uymalar\u0131 ile m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, kullar\u0131n\u0131n tevbelerini kabul edip onlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flamas\u0131, ancak onlar\u0131n, tevbelerinde samimi olmalar\u0131 ve i\u015f i\u015ften ge\u00e7meden i\u015fledikleri g\u00fcnahlar\u0131ndan pi\u015fmanl\u0131k duyup tevbe etmeleri ile m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr.<\/p>\n
\u201cSize azap gelip \u00e7atmadan Rabbinize d\u00f6n\u00fcn, O’na teslim olun, sonra size yard\u0131m edilmez; ans\u0131z\u0131n ve hi\u00e7 fark\u0131na varmad\u0131\u011f\u0131n\u0131z bir s\u0131rada, size azap gelmezden \u00f6nce Rabbinizden size indirilenin en g\u00fczeline uyun.\u201d (Z\u00fcmer, 54-55)<\/p>\n
Tevbe ve y\u00fcce Allah\u2019a y\u00f6nelip dua etmek, \u00f6l\u00fcm ya da \u00f6l\u00fcm\u00fcn i\u015faretleri gelmeden \u00f6nce yap\u0131lmal\u0131, tevbenin kabul edilmesi i\u00e7in de mutlaka Kur\u2019an\u2019a y\u00f6nelinmeli ve Kur\u2019an\u2019\u0131n belirledi\u011fi \u00f6l\u00e7\u00fcler i\u00e7erisinde hareket edilmelidir. \u0130\u015fte ancak bu durumda y\u00fcce Allah (cc), kullar\u0131na kar\u015f\u0131 ba\u011f\u0131\u015flay\u0131c\u0131 olacak ve onlar\u0131 affedecektir.<\/p>\n
\u201cVe onlar bir k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapt\u0131klar\u0131 ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah’\u0131 hat\u0131rlayarak hemen g\u00fcnahlar\u0131n\u0131n ba\u011f\u0131\u015flanmas\u0131n\u0131 dilerler; g\u00fcnahlar\u0131 da Allah’tan ba\u015fka kim ba\u011f\u0131\u015flayabilir ve onlar, hatalar\u0131nda bile bile \u0131srar etmezler.\u201d (Al-i \u0130mran, 135)<\/p>\n
Tevbe, hata yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ve hatan\u0131n fark\u0131na var\u0131ld\u0131\u011f\u0131 anda hemen yap\u0131lmal\u0131, hatada \u0131srar edilmemeli ve y\u00fcce Allah\u2019a y\u00f6nelip ba\u011f\u0131\u015flamak i\u00e7in dua edilmelidir. Nitekim Hz. Davut (as) da b\u00f6yle yapm\u0131\u015f ve hata yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlad\u0131\u011f\u0131 anda Rabb\u2019ine y\u00f6nelerek tevbe etmi\u015f, y\u00fcce Allah da onu ba\u011f\u0131\u015flam\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
\u201cAllah’a g\u00f6re, \u015fu kimselerin tevbesi makbuld\u00fcr ki, cahillikle bir k\u00f6t\u00fcl\u00fck yap\u0131p hemen ard\u0131ndan d\u00f6nerler; Allah, i\u015fte onlar\u0131n tevbesini kabul eder; Allah bilendir, h\u00e2kimdir.\u201d (Nisa, 17)<\/p>\n
Bilmeden, herhangi bir hata ya da g\u00fcnah\u0131n i\u015flenmesi durumunda derhal tevbe edip y\u00fcce Allah\u2019tan ba\u011f\u0131\u015flanma dilenmesi durumunda y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, ba\u011f\u0131\u015flay\u0131c\u0131 oldu\u011fu ile ilgili olarak Kur\u2019an\u2019da, Hz. Yunus (as)\u2019\u0131n tevbesi, Rabb\u2019ine y\u00f6nelerek dua etmesi ve Rabb\u2019i taraf\u0131ndan ba\u011f\u0131\u015flanmas\u0131 \u00f6rnek olarak verilir.<\/p>\n
Hz. Yunus (as), yapt\u0131\u011f\u0131 Tevhidi \u00e7a\u011fr\u0131ya, insanlar\u0131n icabet etmemesine k\u0131zarak i\u00e7erisinde bulundu\u011fu toplumu terk edip gitmi\u015fti. Onun, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n izni olmadan, davet yerini terk etmesi \u00fczerine Rabb\u2019i onu bir imtihan s\u00fcrecinden ge\u00e7irmi\u015f, yapt\u0131\u011f\u0131 hatay\u0131 anlayan Hz. Yunus (as), \u00e7aresizlik i\u00e7erisinde Rabb\u2019inden ba\u011f\u0131\u015flanmas\u0131 i\u00e7in dua etmi\u015fti.<\/p>\n
\u201cZ\u00fcnnun’u (Yunus ibn Matta’y\u0131) da an; zira (o, kavmine) k\u0131zarak gitmi\u015fti, bizim kendisine g\u00fc\u00e7 yetiremeyece\u011fimizi sanm\u0131\u015ft\u0131; nihayet karanl\u0131klar i\u00e7inde: \u2018Senden ba\u015fka ilah yoktur, Senin \u015fan\u0131n y\u00fccedir, ben zalimlerden oldum!\u2019 diye dua etmi\u015fti. Biz de onun duas\u0131n\u0131 kabul ettik ve onu tasadan kurtard\u0131k; i\u015fte biz, M\u00fc\u2019minleri b\u00f6yle kurtar\u0131r\u0131z.\u201d (Enbiya, 87-88)<\/p>\n
Samimiyetle yap\u0131lan y\u00f6neli\u015f ve dualar\u0131, y\u00fcce Allah (cc) kabul etmekte ve en g\u00fczel kar\u015f\u0131l\u0131klar\u0131 vermektedir. Yeter ki insan, yapt\u0131\u011f\u0131 hatan\u0131n ve acziyetinin bilincinde olsun ve hatas\u0131nda \u0131srar etmesin.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Kendisine dua edenlere en g\u00fczel kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 verendir<\/p>\n
Hz. Yunus (as)\u2019\u0131, tevbe edip dua etmesi \u00fczerine ba\u011f\u0131\u015flayan y\u00fcce Allah (cc), onu bulundu\u011fu zor durumdan kurtard\u0131\u011f\u0131 gibi ona, m\u00fck\u00e2fat olarak da \u00e7ok daha b\u00fcy\u00fck bir kavmi vermi\u015f ve o kavme hidayet vererek Hz. Yunus (as)\u2019\u0131 sevindirmi\u015fti.<\/p>\n
\u201cVe o (Z\u00fcnnun)u y\u00fcz bin insana ya da daha fazla olanlara el\u00e7i g\u00f6nderdik; iman ettiler, biz de onlar\u0131 bir s\u00fcreye kadar ge\u00e7indirdik.\u201d (Saffat, 147-148)<\/p>\n
Kendisine dua eden Hz. S\u00fcleyman (as)\u2019a, hi\u00e7 kimseye nasip olmayacak bir m\u00fclk ve h\u00fck\u00fcmranl\u0131k nasip eden y\u00fcce Allah (cc), cin ve \u015feytanlar da d\u00e2hil olmak \u00fczere, yery\u00fcz\u00fcnde bulunan her \u015feyi ona boyun e\u011fdirmi\u015fti.<\/p>\n
\u201c\u2018Rabbim, beni affet bana, benden sonra hi\u00e7 kimseye nasip olmayan bir m\u00fclk ver; \u00e7\u00fcnk\u00fc Sensin o \u00e7ok l\u00fctfeden, Sen!\u2019 dedi. Biz, r\u00fczg\u00e2r\u0131 ona boyun e\u011fdirdik; onun buyru\u011fuyla, onun istedi\u011fi yere tatl\u0131 tatl\u0131 eserdi ve \u015feytanlar\u0131; her bina ustas\u0131n\u0131 ve dalg\u0131c\u0131; zincirlerle birbirine ba\u011flanm\u0131\u015f ba\u015fkalar\u0131(n\u0131.)\u201d (Sad, 35-38)<\/p>\n
\u201cS\u00fcleyman’a da f\u0131rt\u0131nay\u0131 (boyun e\u011fdirmi\u015ftik); onun emriyle i\u00e7inde bereketler yaratt\u0131\u011f\u0131m\u0131z yere ak\u0131p giderdi; Biz her \u015feyi biliriz.(Enbiya, 81)<\/p>\n
\u201cS\u00fcleyman, Davud’a miras\u00e7\u0131 oldu ve: \u2018Ey insanlar, bize ku\u015flar\u0131n dili \u00f6\u011fretildi ve bize her \u015feyden bir pay verildi.\u2019 Dedi; i\u015fte bu, a\u00e7\u0131k bir l\u00fctuftur, S\u00fcleyman’a cinlerden insanlardan ve ku\u015flardan ordular\u0131 topland\u0131, hepsi bir arada d\u00fczenli olarak sevk ediliyordu.\u201d (Neml, 16-17)<\/p>\n
Hz. Eyy\u00fcb (as)\u2019\u0131, yapt\u0131\u011f\u0131 dua sonucunda, du\u00e7ar oldu\u011fu amans\u0131z hastal\u0131ktan kurtaran y\u00fcce Allah (cc), ona da en g\u00fczel m\u00fck\u00e2fatlar\u0131 ihsan etmi\u015fti.<\/p>\n
\u201cEyyub’u da an; o, Rabbine: \u2018Bu dert bana dokundu, sen merhametlilerin en merhametlisisin!\u2019 diye dua etmi\u015fti. Biz de onun duas\u0131n\u0131 kabul etmi\u015f, kendisine bula\u015fan derdi kald\u0131rm\u0131\u015ft\u0131k; ona taraf\u0131m\u0131zdan bir rahmet ve ibadet edenler i\u00e7in bir \u00f6\u011f\u00fct olarak ailesini ve onlarla beraber bir kat\u0131n\u0131 daha vermi\u015ftik.\u201d (Enbiya, 83-84)<\/p>\n
Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131n da duas\u0131n\u0131 kabul eden y\u00fcce Allah (cc), ona da m\u00fck\u00e2fatlar\u0131n en g\u00fczelini ba\u011f\u0131\u015flam\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n
\u201cZekeriyya’y\u0131 da (an); Rabbine: \u2018Rabbim, beni tek b\u0131rakma! Sen, v\u00e2rislerin en iyisisin\u2019 diye dua etmi\u015fti; onun duas\u0131n\u0131 da kabul ettik ve ona Yahya\u2019y\u0131 arma\u011fan ettik, e\u015fini de kendisi i\u00e7in \u0131slah ettik. (\u00e7ocuk do\u011furma\u011fa elveri\u015fli bir hale getirdik). Ger\u00e7ekten onlar, hay\u0131r i\u015flere ko\u015farlar, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi ve bize derin sayg\u0131 g\u00f6sterirlerdi.\u201d (Enbiya, 87-88)<\/p>\n
Dua etmek, hayat\u0131n her safhas\u0131nda, her an ve durumda olmal\u0131d\u0131r; bu \u00f6yle bir y\u00f6nelme ve dua olmal\u0131 ki, hayat\u0131n t\u00fcm\u00fcn\u00fc ku\u015fatmal\u0131d\u0131r. Y\u00fcce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131n hayat\u0131n her an\u0131nda Kendisine y\u00f6nelmelerini istemekte ve M\u00fc\u2019minlerin hayatlar\u0131n\u0131n her an\u0131nda kendisine y\u00f6neldiklerini bildirmektedir.<\/p>\n
\u201cNamaz\u0131 bitirdi\u011finiz zaman ayakta, oturarak ve yanlar\u0131n\u0131z \u00fczerinde Allah’\u0131 an\u0131n; g\u00fcvene kavu\u015ftunuz mu namaz\u0131 (tam) k\u0131l\u0131n; \u00e7\u00fcnk\u00fc namaz, M\u00fc\u2019minlere vakitli olarak farz k\u0131l\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r.\u201d (Nisa, 103)<\/p>\n
M\u00fcsl\u00fcmanlar, y\u00fcce Allah\u2019a y\u00f6nelme hususunda hi\u00e7bir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymazlar ve hi\u00e7bir s\u0131k\u0131nt\u0131 ile kar\u015f\u0131la\u015fmasalar bile her konu ve durumda Rab\u2019lerine y\u00f6nelirler. Y\u00fcce Allah\u2019a y\u00f6nelmek, M\u00fcsl\u00fcmanlar i\u00e7in ibadettir, bu nedenle onlar, y\u00fcr\u00fcrken, otururken ve yanlar\u0131 \u00fczere yatarlarken s\u00fcrekli Rab\u2019lerini tefekk\u00fcr ederler.<\/p>\n
\u201cOnlar ayakta, oturarak ve yanlar\u0131 \u00fczerine yatarken Allah’\u0131 anarlar, g\u00f6klerin ve yerin yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 \u00fczerinde d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrler: \u2018Rabbimiz, bunu bo\u015f yere yaratmad\u0131n, sen y\u00fccesin, bizi ate\u015f azab\u0131ndan koru\u2019 (derler)\u201d (Al-i \u0130mran, 191)<\/p>\n
Hayat\u0131n her an\u0131nda Rab\u2019lerine y\u00f6nelen M\u00fc\u2019minler, s\u0131k\u0131nt\u0131 anlar\u0131nda y\u00fcce Allah\u2019a y\u00f6nelmenin m\u00fc\u015friklere mahsus bir hal oldu\u011funu bilirler. Onlar, iyi g\u00fcnlerinde de s\u0131k\u0131nt\u0131l\u0131 g\u00fcnlerinde de Rab\u2019lerine y\u00f6nelirler ve bundan huzur duyarlar. \u0130\u015fte ancak o durumda ger\u00e7ek m\u00fc\u2019min olurlar.<\/p>\n
Samimiyetsiz ve yaln\u0131zca zora d\u00fc\u015f\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcnde yap\u0131lan dua<\/p>\n
Dua, her durumda ve her zaman i\u00e7in yap\u0131lmal\u0131 ve duada samimi olunmal\u0131d\u0131r. S\u0131k\u0131nt\u0131ya d\u00fc\u015f\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc anda yap\u0131lan ve o an\u0131 kurtarmaya y\u00f6nelik olan dua, ihlasl\u0131 olmayan bir duad\u0131r. Kullar\u0131na kar\u015f\u0131 merhametli olan y\u00fcce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131n samimiyetsizli\u011fi ve duadan sonra tevbelerinde durmamalar\u0131 durumunda onlar\u0131, ac\u0131 bir azaba s\u00fcr\u00fckler.<\/p>\n
Hayatlar\u0131n\u0131, k\u00fcf\u00fcr ve \u015firk i\u00e7erisinde ge\u00e7iren m\u00fc\u015frikler, ancak zorda kald\u0131klar\u0131 ve ilah edindiklerinin kendilerine bir fayda vermedi\u011fini anlad\u0131klar\u0131 anda y\u00fcce Allah\u2019a y\u00f6nelirler, fakat y\u00fcce Allah (cc) onlardan s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131n\u0131 kald\u0131r\u0131p rahata kavu\u015ftuklar\u0131nda eski \u015firk ve k\u00fcf\u00fcrlerine d\u00f6nerler.<\/p>\n
\u201c(Denizde) onlar\u0131, g\u00f6lgeler gibi dalga(lar) sard\u0131\u011f\u0131 zaman, dini yaln\u0131z kendisine has k\u0131larak Allah’a yalvar\u0131rlar; fakat O, onlar\u0131 kurtar\u0131p karaya \u00e7\u0131kar\u0131nca i\u00e7lerinden bir k\u0131sm\u0131 d\u00f6ner; zaten bizim ayetlerimizi nank\u00f6r gaddarlardan ba\u015fkas\u0131 ink\u00e2r etmez.\u201d (Lokman, 32)<\/p>\n
\u201c\u0130nsana bir zarar dokundu mu hemen i\u00e7tenlikle Rabbine y\u00f6nelerek dua eder, sonra (Rabbi) ona kendisinden bir nimet verdi mi; \u00f6nceden O’na yalvarmakta oldu\u011funu unutur da O’nun yolundan sapt\u0131rmak i\u00e7in Allah’a e\u015fler ko\u015fma\u011fa ba\u015flar. De ki: \u2018K\u00fcfr\u00fcnle az\u0131c\u0131k ya\u015fa, sen ate\u015f halk\u0131ndans\u0131n!\u201d (Z\u00fcmer, 8)<\/p>\n
Duada samimiyetsizlik ve tevbeden d\u00f6nme, y\u00fcce Allah\u2019a kar\u015f\u0131 yap\u0131labilecek en b\u00fcy\u00fck sayg\u0131s\u0131zl\u0131k ve nank\u00f6rl\u00fckt\u00fcr. Bu nedenle y\u00fcce Allah (cc), b\u00f6yle kimselere, d\u00fcnya hayat\u0131nda biraz m\u00fchlet verir, sonra onlar\u0131 ac\u0131 bir azap ile cezaland\u0131r\u0131r.<\/p>\n
Hz. Zekeriyya (as), Rabb\u2019ine teslim olan bir abide<\/p>\n
\u0130srail o\u011fullar\u0131n\u0131n, azg\u0131nl\u0131kta s\u0131n\u0131r tan\u0131mad\u0131\u011f\u0131 bir d\u00f6nemde, y\u00fcce Allah\u2019a olan iman ve g\u00fcveni sayesinde, en zor zamanlar\u0131nda bile zerre miktar\u0131 taviz vermeden m\u00fccadele eden Hz. Zekeriyya (as), her durumda oldu\u011fu gibi, ya\u015fland\u0131\u011f\u0131 zamanda da yaln\u0131zca Rabb\u2019ine s\u0131\u011f\u0131nm\u0131\u015f, O\u2019ndan yard\u0131m istemi\u015ftir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), sadakat ve samimiyetle Kendisine y\u00f6nelip dua eden ve r\u0131zas\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey istemeyen Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131n, nas\u0131l i\u00e7ten dua etti\u011fini ve Kendisinin de ona yard\u0131m etti\u011fini bildirmektedir.<\/p>\n
3-6- O, Rabbine gizli bir sesleni\u015fle yalvarm\u0131\u015ft\u0131: \u2018Rabbim, bende kemik gev\u015fedi, ba\u015f, ihtiyarl\u0131k aleviyle tutu\u015ftu. Rabbim, sana dua ile hi\u00e7bir zaman bahts\u0131z olmad\u0131m; do\u011frusu ben, arkamdan yerime ge\u00e7ecek yak\u0131nlar\u0131mdan korktum; kar\u0131m da k\u0131s\u0131r, kat\u0131ndan bana yerime ge\u00e7ecek bir veli l\u00fctfet ki (o), bana ve Yakup o\u011fullar\u0131na miras\u00e7\u0131 olsun, Rabbim, onu be\u011fendi\u011fin bir insan yap.\u2019<\/p>\n
\u0130nsan\u0131n, Rabb\u2019ine halini arz edip O\u2019ndan yard\u0131m istemesi, \u00e7ok \u00f6nemli bir husustur. Dua eden kul ile Rabb\u2019i aras\u0131nda herhangi bir perde yoktur; m\u00fcnacat direkt O\u2019na yap\u0131lmakta ve O, kulunun samimiyetini, d\u00fc\u015f\u00fcnce ve duygular\u0131n\u0131, y\u00fcz\u00fcndeki h\u00fczn\u00fc, mimiklerini ve her halini g\u00f6rmektedir. Bu nedenle y\u00fcce Allah (cc), kendisine \u00e7evrilen elleri bo\u015f b\u0131rakmaz, duay\u0131 an\u0131nda kabul edip kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 verir.<\/p>\n
\u201cOrada Zekeriyya Rabbine dua etmi\u015f: \u2018Rabbim, bana kat\u0131ndan temiz bir nesil ver, Sen duay\u0131 i\u015fitensin\u2019 demi\u015fti.\u201d (Al-i \u0130mran, 38)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131n da duas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k vermi\u015f ve ona, hay\u0131rl\u0131 bir evlat nasip etmi\u015fti.<\/p>\n
"Zekeriyya, mabette durmu\u015f namaz k\u0131larken, melekler ona: \u2018Allah sana, Allah’tan bir kelimeyi do\u011frulay\u0131c\u0131, efendi, nefsine h\u00e2kim ve iyilerden bir peygamber olacak Yahya’y\u0131 m\u00fcjdeler\u2019 diye \u00fcnlediler.\u201d (Al-i \u0130mran, 39)<\/p>\n
Hz. Zekeriyya (as)\u2019a verilen \u00f6yle bir ba\u011f\u0131\u015ft\u0131 ki, kendisini bile \u015fa\u015f\u0131rtm\u0131\u015f, hayretlere d\u00fc\u015f\u00fcrm\u00fc\u015ft\u00fc. O, g\u00fcvenilir, hay\u0131rl\u0131 bir yard\u0131mc\u0131, kendisinden sonra \u0131slah faaliyetlerini s\u00fcrd\u00fcrecek birini, i\u00e7erisinde bulundu\u011fu durumu, e\u015finin k\u0131s\u0131r olu\u015funu bildi\u011finden dolay\u0131, \u0130srail o\u011fullar\u0131na lider olabilecek bir yard\u0131mc\u0131 istemi\u015fti. Oysa Rabb\u2019i ona, hayal bile edemedi\u011fi bir o\u011ful, hem de Rabb\u2019i taraf\u0131ndan ad\u0131 bile konulmu\u015f bir o\u011ful veriyordu.<\/p>\n
7- (Rabb\u2019i): \u2018Ey Zekeriyya, biz sana bir o\u011ful m\u00fcjdeleriz, ad\u0131 Yahya’d\u0131r; daha \u00f6nce ona hi\u00e7 kimseyi ada\u015f yapmad\u0131k.\u2019<\/p>\n
Hz. Zekeriyya (as), Rabb\u2019inin her \u015feye g\u00fcc\u00fc yetti\u011fini bildi\u011fi, o g\u00fcne kadar say\u0131s\u0131z l\u00fctfuna mazhar oldu\u011fu halde, kendisine bah\u015fedilen Hz. Yahya (as)\u2019dan dolay\u0131 \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131k i\u00e7erisinde kalm\u0131\u015f bir halde kendisinin ve e\u015finin durumunu Rabb\u2019ine arz ediyordu.<\/p>\n
8- (Zekeriyya): \u2018Rabbim, benim nas\u0131l o\u011flum olur; kar\u0131m da k\u0131s\u0131rd\u0131r, ben ise ihtiyarl\u0131\u011f\u0131n son s\u0131n\u0131r\u0131na vard\u0131m.\u2019 dedi.<\/p>\n
Peygamber de olsa, sonu\u00e7ta Hz. Zekeriyya (as) da bir be\u015ferdir; bu nedenle Rabb\u2019inin her \u015feyi bildi\u011fini, kendisi de bilmesine ra\u011fmen, kendisinin ya\u015fl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131, e\u015finin k\u0131s\u0131r olu\u015funu dile getiriyordu. Her \u015feyi yoktan var eden, Kendi koydu\u011fu kanunlar\u0131 ancak Kendisinin de\u011fi\u015ftirme g\u00fcc\u00fcne sahip olan y\u00fcce Allah (cc), l\u00fctuf ve merhametiyle Hz. Zekeriyya (as)\u2019\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmeye sevk ederek ona, kendi yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131n\u0131 hat\u0131rlat\u0131yordu.<\/p>\n
\u201cDedi ki: \u2018Rabbim, bana ihtiyarl\u0131k gelip \u00e7atm\u0131\u015f, kar\u0131m da k\u0131s\u0131rken benim nas\u0131l o\u011flum olur?\u2019 (Allah): \u2018\u00d6yle (ama) Allah, diledi\u011fini yapar\u2019 dedi.\u201d (Al-i \u0130mran, 40)<\/p>\n
9- \u2018\u00d6yledir, ama Rabbin: ‘O bana kolayd\u0131r, daha \u00f6nce sen de hi\u00e7bir \u015fey de\u011filken seni de yaratm\u0131\u015ft\u0131m’ dedi.<\/p>\n
\u0130nsan, Rabb\u2019inden kendisine l\u00fctfedilen bir \u015feyi, insanlara anlatmakta zorlan\u0131r, s\u0131k\u0131nt\u0131 duyar. \u00d6zellikle \u0130srail o\u011fullar\u0131 gibi inat ve sap\u0131kl\u0131kta haddi a\u015fm\u0131\u015fsa, bu anlat\u0131m \u00e7ok daha zor olmaktad\u0131r. Bunun yan\u0131nda kendini bilmezlerin, uyduracaklar\u0131 yalan ve iftiralar, insan\u0131 \u00e7ok daha zor bir duruma sokmaktad\u0131r. Bu s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131 duyan Hz. Zekeriyya (as), haddi a\u015fm\u0131\u015f \u0130srail o\u011fullar\u0131na, bu durumu nas\u0131l anlataca\u011f\u0131n\u0131 Rabb\u2019ine arz ediyordu.<\/p>\n
10- \u2018Rabbim, bana bir i\u015faret ver\u2019 dedi; \u2018Senin i\u015faretin, sapasa\u011flam oldu\u011fun halde tam \u00fc\u00e7 gece (ve g\u00fcnd\u00fcz) insanlarla konu\u015famamand\u0131r.\u2019 dedi.<\/p>\n
Her \u015feye g\u00fcc\u00fc yeten, \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131k i\u00e7erisinde kalan kullara yol g\u00f6steren, onlar\u0131, k\u00fcf\u00fcr ve \u015firkin karanl\u0131klar\u0131ndan nurlu hidayet yollar\u0131na ileten y\u00fcce Allah (cc), Hz. Zekeriyya (as)\u2019a, azg\u0131n \u0130srail o\u011fullar\u0131na, durumu nas\u0131l anlataca\u011f\u0131n\u0131 bildirerek ona yol g\u00f6steriyordu.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n bildirdi\u011fi esaslara kesin teslimiyet<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n bildirdi\u011fi esaslara uygun hareket etmek, iman etmenin ve M\u00fcsl\u00fcman olman\u0131n gere\u011fidir. Kur\u2019an\u2019a iman eden kimseler, hi\u00e7bir \u015fekilde k\u0131nayanlar\u0131n k\u0131namas\u0131na ald\u0131r\u0131\u015f etmezler; \u00e7\u00fcnk\u00fc onlar i\u00e7in as\u0131l olan Rab\u2019lerinin kendilerine bildirdi\u011fi esaslard\u0131r. \u015eu bir ger\u00e7ektir ki insan, neyi \u00f6nemsiyor ve \u00f6nceliyorsa ona g\u00f6re hareket eder ve hayat\u0131n\u0131 ona g\u00f6re d\u00fczenler.<\/p>\n
\u201cRabbim, o halde bana bir alamet ver\u2019 dedi; (Allah) buyurdu ki: \u2018Senin al\u00e2metin \u00fc\u00e7 g\u00fcn insanlarla i\u015faretten ba\u015fka t\u00fcrl\u00fc konu\u015famamand\u0131r; Rabbini \u00e7ok an, ak\u015fam sabah tesbih et.\u201d (Al-i \u0130mran, 41)<\/p>\n
11- (Zekeriyya), mabetten kavminin kar\u015f\u0131s\u0131na \u00e7\u0131k\u0131p onlara: (Rabbinizi) \u2018Sabah ak\u015fam tesbih edin!\u2019 diye i\u015faret etti.<\/p>\n
Hz. Zekeriyya (as), Rabb\u2019inin kendisine emretti\u011fi \u015fekilde hareket etmi\u015f ve sapasa\u011flam oldu\u011fu halde konu\u015fmamas\u0131ndan dolay\u0131, insanlar k\u0131nayacak d\u00fc\u015f\u00fcncesi ile kenara \u00e7ekilip oturmam\u0131\u015f, o bu haliyle toplumun kar\u015f\u0131s\u0131na \u00e7\u0131karak tebli\u011f g\u00f6revini s\u00fcrd\u00fcrm\u00fc\u015ft\u00fcr. \u0130\u015fte b\u00f6yle bir iman ve teslimiyet, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n ho\u015funa gitmekte ve O\u2019nun taraf\u0131ndan d\u00fcnya hayat\u0131nda \u00e7ok g\u00fczel bir \u015fekilde m\u00fck\u00e2fatland\u0131r\u0131lmaktad\u0131r.<\/p>\n
12-13- \u2018Ey Yahya, Kitab\u0131 kuvvetle tut\u2019 (dedik) ve ona \u00e7ocuk iken hikmet verdik; kat\u0131m\u0131zdan bir rahmet ve temizlikle de korunan oldu.<\/p>\n
Hz. Zekeriyya (as)\u2019a, hayal bile edemedi\u011fi \u015fekilde hay\u0131rl\u0131 bir evlat veren y\u00fcce Allah (cc), o hay\u0131rl\u0131 evlada, peygamberlik de vermi\u015f, onu hikmetle y\u00fcceltmi\u015f, rahmetini \u00fczerinde s\u00fcrekli k\u0131lm\u0131\u015f ve muttakilerden yapm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Anne babaya iyi davranmak, iman\u0131n esaslar\u0131ndand\u0131r.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Hz. Yahya (as)\u2019a, Kitab\u2019\u0131 kuvvetle tutmas\u0131n\u0131 bildirirken onun, anne ve babas\u0131na kar\u015f\u0131 iyilik edici bir evlat oldu\u011funu, onlara kar\u015f\u0131 zorba biri olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00f6vd\u00fckten sonra ona, selam olsun demektedir.<\/p>\n
14-15- Ana babas\u0131na iyilik ediciydi, ba\u015fkald\u0131ran bir zorba de\u011fildi; do\u011fdu\u011fu g\u00fcn, \u00f6lece\u011fi g\u00fcn ve diri olarak kald\u0131r\u0131laca\u011f\u0131 g\u00fcn ona selam olsun!<\/p>\n
Evlad\u0131n, anne babaya kar\u015f\u0131 tutumunu, kendisine kar\u015f\u0131 tak\u0131n\u0131lm\u0131\u015f bir tutum gibi de\u011ferlendiren y\u00fcce Allah (cc), evlad\u0131n, anne babaya kar\u015f\u0131 isyan\u0131n\u0131n da zorbal\u0131k oldu\u011funu bildirmektedir. O, evlad\u0131n anne babaya h\u00fcrmet ve \u015f\u00fckran\u0131n\u0131 da Kendisine yap\u0131lacak \u015f\u00fck\u00fcrle beraber anarak evlad\u0131n anne babaya kar\u015f\u0131 sorumlulu\u011funu hat\u0131rlatm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
(M\u00fc\u2019minlerin anne babalar\u0131na kar\u015f\u0131 tak\u0131nacaklar\u0131 tavr\u0131n nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fi konusu Furkan suresinde i\u015flenmi\u015ftir.)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n belirledi\u011fi \u00f6l\u00e7\u00fcler i\u00e7erisinde hareket etmek, ancak Kur\u2019an\u2019a s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131lmakla ve hayat\u0131 onunla d\u00fczenlemekle m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Kur\u2019an\u2019a sar\u0131lanlara hikmet de verilecek ve onlar, Rab\u2019lerinin rahmeti ile takvaya ula\u015facaklard\u0131r. Hz. Yahya (as), Rabb\u2019inin g\u00f6nderdi\u011fi Kitaba sar\u0131ld\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in \u00f6vg\u00fclere mazhar olmu\u015f, anne babas\u0131na ba\u015fkald\u0131ran bir zorba olmam\u0131\u015f ve Rabb\u2019inin selam\u0131 ile selamlanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Kur\u2019an\u2019a iman ettiklerini s\u00f6yleyenler, onu hayat d\u00fcsturu edinmedikleri s\u00fcrece rahmete ula\u015famayacak, ar\u0131n\u0131p temizlenemeyecek ve ya\u015fad\u0131klar\u0131 hayat\u0131, Rab\u2019lerinin r\u0131zas\u0131na g\u00f6re d\u00fczenleyemeyeceklerdir. Kur\u2019an\u2019a ger\u00e7ekten iman etmek, d\u00fc\u015f\u00fcnce, s\u00f6z ve davran\u0131\u015flar\u0131, onun h\u00fck\u00fcmlerine g\u00f6re d\u00fczenlemekle m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr.<\/p>\n
Kad\u0131nlar\u0131n\u0131n en hay\u0131rl\u0131s\u0131, bir namus ve edep abidesi; Hz. Meryem (as)<\/p>\n
Hayat, Kur\u2019ani h\u00fck\u00fcmler do\u011frultusunda d\u00fczenleyenlere y\u00fcce Allah (cc), her zaman yard\u0131m edici ve onlar\u0131 y\u00fccelticidir. T\u0131pk\u0131 Hz. Meryem (as) gibi; o, Rabb\u2019ini s\u00fcrekli zikredince Rabb\u2019i de onu zikretmi\u015f ve kullar\u0131na da onu zikretmelerini bildirmi\u015ftir.<\/p>\n
16-17- Kitapta Meryem’i de an; bir zaman o ailesinden ayr\u0131l\u0131p do\u011fu y\u00f6n\u00fcnde bir yere \u00e7ekilmi\u015fti, onlarla kendisi aras\u0131na bir perde \u00e7ekmi\u015fti. Biz de ruhumuzu (Cebrail\u2019i), ona g\u00f6nderdik; (O) ona d\u00fczg\u00fcn bir insan \u015feklinde g\u00f6r\u00fcnd\u00fc.<\/p>\n
18- (Meryem) dedi ki: \u2018Ben senden, \u00e7ok esirgeyen (Allah)’a s\u0131\u011f\u0131n\u0131r\u0131m, e\u011fer (Allah’tan) korkuyorsan (bana dokunma).\u2019<\/p>\n
Hz. Meryem (as), Rabb\u2019inin r\u0131zas\u0131na ayk\u0131r\u0131 g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc her \u015feyden yaln\u0131zca Rabb\u2019ine s\u0131\u011f\u0131nm\u0131\u015f, s\u00f6z ve hareketlerini Rabb\u2019inin r\u0131zas\u0131na g\u00f6re d\u00fczenlemi\u015ftir. O, yan\u0131na gelen insan suretindeki melek ile konu\u015furken de ona Allah\u2019tan korkmas\u0131n\u0131 s\u00f6ylemi\u015ftir. Melek ona, Rabb\u2019inden bir m\u00fcjde ile geldi\u011fini ve ona hediyelerin en g\u00fczelini verece\u011fini s\u00f6ylemi\u015ftir.<\/p>\n
\u0130nsan, b\u00fct\u00fcn de\u011ferlerinden s\u0131yr\u0131l\u0131p yaln\u0131zca Rabb\u2019ine y\u00f6nelince elbette ki Rabb\u2019i onu b\u0131rakmaz ve unutmaz. \u0130nsan, d\u00fcnyevi her t\u00fcrl\u00fc istek ve arzular\u0131ndan, de\u011fer ve edinimlerinden uzakla\u015ft\u0131k\u00e7a Rabb\u2019ine daha \u00e7ok yakla\u015f\u0131r ve Rabb\u2019i de onu sever ve y\u00fcceltir. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah (cc), Kendisine y\u00f6neleni, r\u0131zas\u0131na iletece\u011fini vadediyor.<\/p>\n
\u201c… Allah diledi\u011fini kendisine se\u00e7er ve y\u00f6neleni kendisine iletir.\u201d (\u015eura, 13)<\/p>\n
Kur\u2019an, Rab\u2019lerine y\u00f6nelenlerin, Rab\u2019leri taraf\u0131ndan nas\u0131l raz\u0131 edildikleri ile ilgili \u00f6rneklerle doludur. \u00d6rne\u011fin d\u00fcnyevi hi\u00e7bir kar\u015f\u0131l\u0131k g\u00f6zetmeden, yaln\u0131zca Rab\u2019lerinin r\u0131zas\u0131n\u0131 g\u00f6zeterek infak edenlerden y\u00fcce Allah (cc) raz\u0131 oldu\u011funu bildirmektedir.<\/p>\n
\u201cO ki mal\u0131n\u0131 vererek ar\u0131n\u0131r, y\u00fccelir ve onun yan\u0131nda, hi\u00e7 kimsenin kar\u015f\u0131l\u0131k verilecek bir nimeti yoktur; yaln\u0131z y\u00fcce Rabbinin r\u0131zas\u0131 i\u00e7in verir, yak\u0131nda kendisi de raz\u0131 olacakt\u0131r.\u201d (Leyl, 18-21)<\/p>\n
Allah\u2019a teslim olmu\u015f, imanl\u0131 bir anne; \u0130mran\u2019\u0131n kar\u0131s\u0131<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a gere\u011fi gibi iman etmeyen kimseler, r\u0131z\u0131k korkusu ile k\u00fcrtaj yaparak daha do\u011fmadan \u00e7ocuklar\u0131n\u0131 \u00f6ld\u00fcr\u00fcyorlar ya da \u00e7ocuklar\u0131n\u0131n gelece\u011fi ad\u0131na, Rab\u2019lerine isyan edip gayri \u0130sl\u00e2mi yollara ba\u015fvurarak \u00e7ocuklar\u0131n\u0131 k\u00fcf\u00fcr ve \u015firk batakl\u0131klar\u0131na s\u00fcr\u00fckleyecek i\u015flere y\u00f6neltiyorlar. Oysa iman edenler, her konuda oldu\u011fu gibi \u00e7ocuklar\u0131 konusunda da Rab\u2019lerine g\u00fcveniyor, r\u0131z\u0131k verici olan\u0131n yaln\u0131zca y\u00fcce Allah (cc) oldu\u011fu bilinciyle \u00e7ocuklar\u0131n\u0131n gelece\u011fi konusunda bir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymuyorlar.<\/p>\n
Hz. Meryem (as)\u2019\u0131n annesi, \u0130mran\u2019\u0131n kar\u0131s\u0131, Rabb\u2019ine olan iman ve teslimiyeti ile herhangi bir r\u0131z\u0131k endi\u015fesi ta\u015f\u0131madan do\u011furdu\u011fu k\u0131z\u0131n\u0131, Rabb\u2019ine adayarak mescide b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
\u201c\u0130mran\u2019\u0131n kar\u0131s\u0131 demi\u015fti ki: \u2018Rabbim, karn\u0131mda olan\u0131 tam h\u00fcr olarak sana adad\u0131m benden kabul buyur; \u015f\u00fcphesiz sen i\u015fitensin, bilensin.\u2019 Onu do\u011furunca Allah onun ne do\u011furdu\u011funu bilirken yine \u015f\u00f6yle s\u00f6yledi: \u2018Rabbim, onu k\u0131z do\u011furdum, erkek k\u0131z gibi de\u011fildir; ona Meryem ad\u0131n\u0131 verdim, onu ve soyunu kovulmu\u015f \u015feytan\u0131n \u015ferrinden sana \u0131smarl\u0131yorum.<\/p>\n
Rabbi onu g\u00fczel bir \u015fekilde kabul buyurdu; onu g\u00fczel bir bitki gibi yeti\u015ftirdi ve Zekeriyya da onun bak\u0131m\u0131n\u0131 \u00fcstlendi. Zekeriyya, onun yan\u0131na, mihraba her girdi\u011finde yan\u0131nda bir r\u0131z\u0131k bulurdu. \u2018Ey Meryem, bu sana nereden?\u2019 derdi. (O da) \u2018Bu, Allah kat\u0131ndan, Allah, diledi\u011fine hesaps\u0131z r\u0131z\u0131k verir.\u2019 derdi.\u201d (Al-i \u0130mran, 35-37)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), ailesi de d\u00e2hil, d\u00fcnyevi b\u00fct\u00fcn istek ve arzular\u0131ndan uzakla\u015f\u0131p kendisini Rabb\u2019ine adayan Hz. Meryem (as)\u2019\u0131 yaln\u0131z b\u0131rakmam\u0131\u015f, onu, insanlara muhta\u00e7 etmemi\u015f ve \u00e7e\u015fitli r\u0131z\u0131klarla beslemi\u015ftir. Y\u00fcce Allah (cc), Hz. Meryem (as)\u2019\u0131, yaln\u0131z r\u0131z\u0131klarla beslememi\u015f, ayn\u0131 zamanda onu, b\u00fct\u00fcn kad\u0131nlardan \u00fcst\u00fcn k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
\u201cMelekler: \u2018Ey Meryem, Allah seni se\u00e7ti, temizledi ve seni d\u00fcnyalar\u0131n kad\u0131nlar\u0131na \u00fcst\u00fcn k\u0131ld\u0131; ey Meryem, Rabbine divan dur, secde et ve e\u011filenlerle beraber e\u011fil\u2019 demi\u015fti.\u201d (Al-i \u0130mran, 42-43)<\/p>\n
Rabb\u2019ine olan iman ve teslimiyeti nedeniyle Hz. Meryem (as), Rabb\u2019inin buyruklar\u0131n\u0131 teredd\u00fcts\u00fczce uyguluyor, yaln\u0131zca Rabb\u2019ini raz\u0131 etmeyi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordu. Bu nedenle \u0130srail o\u011fullar\u0131n\u0131n b\u00fct\u00fcn tepkilerine ve kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131k\u0131\u015flar\u0131na ald\u0131r\u0131\u015f etmeden, namaz k\u0131lanlarla beraber namaz k\u0131lmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n
Bu iman ve teslimiyeti sonucunda y\u00fcce Allah (cc), Hz. Meryem (as)\u2019a l\u00fctuflar\u0131n\u0131 art\u0131rm\u0131\u015f, ona hay\u0131rl\u0131 bir evlat ihsan ederek onu d\u00fcnya ve ahirette y\u00fcceltmi\u015ftir. Bu \u00f6yle bir m\u00fck\u00e2fat ve y\u00fcceltmedir ki, k\u0131yamete kadar s\u00fcrecek t\u00fckenmez bir y\u00fcceltme ve \u00f6vg\u00fcd\u00fcr.<\/p>\n
19- (Ruh): \u2018Ben, sadece Rabbinin el\u00e7isiyim, sana tertemiz bir erkek \u00e7ocu\u011fu hediye edeyim diye (geldim).\u2019dedi.<\/p>\n
\u201cMelekler demi\u015fti ki: \u2018Ey Meryem, Allah seni, kendisinden bir kelime ile m\u00fcjdeliyor; ad\u0131 Meryem o\u011flu \u0130sa Mesih\u2019tir; d\u00fcnyada da ahirette de \u015ferefli ve (Allah’a) yak\u0131n olanlardand\u0131r; be\u015fikte ve yeti\u015fkinlikte insanlara konu\u015facak ve iyilerden olacakt\u0131r.\u201d (Al-i \u0130mran, 45-46)<\/p>\n
Hz. Meryem (as)\u2019a verilen bu hediye, s\u0131radan bir hediye de\u011fildi; k\u0131yamet g\u00fcn\u00fcne kadar ad\u0131n\u0131 ta\u015f\u0131yacak, onunla beraber an\u0131lacak; ad\u0131, Rabb\u2019i taraf\u0131ndan konmu\u015f k\u0131ymetli ve \u00e7ok hay\u0131rl\u0131 bir hediyeydi. \u201cAd\u0131 Meryem o\u011flu \u0130sa Mesih\u2019tir.\u201d<\/p>\n
Hz. Meryem (as)\u2019a, Rabb\u2019i taraf\u0131ndan bah\u015fedilen bu onur, her insana ve her kad\u0131na, hi\u00e7 nasip olmayacak bir onur ve y\u00fcceltilmedir ki bu, o g\u00fcne kadar gelmi\u015f ge\u00e7mi\u015f hi\u00e7bir peygamberin annesine verilmeyen bir de\u011fer, y\u00fcceltilme ve onurdur. Elbette ki her peygamberin annesi, de\u011ferli ve \u015fereflidir, ancak Hz. Meryem, Rabb\u2019i taraf\u0131ndan t\u00fcm kad\u0131nlara \u00fcst\u00fcn k\u0131l\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Bir edep ve namus abidesi olan Hz. Meryem (as), kendisine verilen bunca de\u011fere ra\u011fmen, kendisine m\u00fcjdeyi veren mele\u011fe anlayamad\u0131\u011f\u0131 bir konuyu soruyordu. \u00c7\u00fcnk\u00fc o da sonu\u00e7ta bir insand\u0131 ve her \u015feyi, insani \u00f6zellikleri \u00e7er\u00e7evesinde de\u011ferlendiriyordu.<\/p>\n
20- \u2018Benim nas\u0131l o\u011flum olur; bana bir insan dokunmad\u0131 ve ben bir kahpe de de\u011filim.\u2019 dedi.<\/p>\n
Bir insan\u0131n do\u011fup d\u00fcnyaya gelmesi, sebep sonu\u00e7 ili\u015fkisi i\u00e7erisinde, bir kad\u0131nla bir erke\u011fin evlenmesi ile m\u00fcmk\u00fcn olabiliyorken, hi\u00e7 evlenmemi\u015f ve herhangi bir erkekle bir ili\u015fkiye girmemi\u015f Hz. Meryem (as)\u2019\u0131n, nas\u0131l bir o\u011flu olabilecekti. Melek, ona, Rabb\u2019inin her \u015feyi yapmaya g\u00fcc\u00fc oldu\u011funu anlatarak, onu Rabb\u2019ini d\u00fc\u015f\u00fcnmeye sevk ediyordu.<\/p>\n
\u201cDedi ki: \u2018Rabbim, bana bir be\u015fer dokunmam\u0131\u015fken benim nas\u0131l \u00e7ocu\u011fum olur\u2019 \u2018Allah, b\u00f6ylece diledi\u011fini yarat\u0131r, bir \u015fey istedi mi ona ‘ol’ der, o da oluverir\u2019 dedi.\u201d (Al-i \u0130mran, 47)<\/p>\n
O g\u00fcne kadar Rabb\u2019inin bir\u00e7ok ikram\u0131na mazhar olan Hz. Meryem (as), Rabb\u2019inin kendisine \u00e7ocuk da vermeye muktedir oldu\u011funu ve nas\u0131l zor bir durumla kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya bulundu\u011funu anlad\u0131, ancak yapabilece\u011fi bir \u015fey yoktu; takdir eden \u00e2lemlerin Rabb\u2019i y\u00fcce Allah\u2019t\u0131, bu nedenle tevekk\u00fcl etmekten ba\u015fka elden ne gelirdi ki!<\/p>\n
21-22- (Ruh): \u2018\u00d6yledir, Rabbin, o bana kolayd\u0131r; onu insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet k\u0131lmak i\u00e7in (b\u00f6yle takdir etti)\u2019 dedi ve i\u015f olupbitti, (Meryem) ona gebe kald\u0131; onunla uzak bir yere \u00e7ekildi.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n takdir etti\u011fi bir \u015feye kar\u015f\u0131 kulun yapabilece\u011fi bir \u015fey yoktur; kula d\u00fc\u015fen, Rabb\u2019ine tevekk\u00fcl edip teslim olmakt\u0131r. Ancak insan, be\u015fer olarak zay\u0131f yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r, bu nedenle \u00e7o\u011fu kez, i\u00e7erisinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 toplumun tepkisinden, toplum \u00fczerinde egemen olan siyasi sistemin bask\u0131s\u0131ndan da ister istemez etkilenmektedir. Hz. Musa (as) ve Risalet \u00f6nderlerinden baz\u0131lar\u0131 da bu konuda teredd\u00fctlerini Rablerine bildirmi\u015fler, ancak sonu\u00e7 olarak Rab\u2019lerinin h\u00fckm\u00fcne raz\u0131 olmu\u015flard\u0131.<\/p>\n
Hz. Meryem (as) da, sonu\u00e7ta bir be\u015ferdi, duygu ve fiziksel \u00f6zellikleri bak\u0131m\u0131ndan be\u015ferin en nazl\u0131lar\u0131ndan olan bir han\u0131md\u0131. Bu nedenle \u00e7evresindeki toplumun tepkisinden, Risalet \u00f6nderlerine g\u00f6re \u00e7ok daha fazla etkileniyordu. Rabb\u2019ine kar\u015f\u0131 onun, elbette itiraz hakk\u0131 yoktu, bu nedenle ister istemez takdir edilene teslim olmu\u015f, ancak duygular\u0131n\u0131 ifade etmekten de geri durmam\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n
23- Do\u011fum sanc\u0131s\u0131 onu, bir hurma dal\u0131(n\u0131n alt\u0131)na getirdi. \u2018Ke\u015fke bundan \u00f6nce \u00f6lseydim, unutulup gitseydim!\u2019 dedi.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), nas\u0131l ki, Risalet \u00f6nderlerinden teredd\u00fctl\u00fc olanlar\u0131n, teredd\u00fctlerini giderip mutmain olmalar\u0131 i\u00e7in onlara \u00e7e\u015fitli ayetler indirdi ise, Hz. Meryem (as)\u2019a da, do\u011facak o\u011flu ile ilgili bilgiler vererek onun rahatlamas\u0131n\u0131, mutmain olmas\u0131n\u0131 sa\u011flam\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
\u201cOna Kitab\u0131, Hikmeti, Tevrat\u2019\u0131 ve \u0130ncil’i \u00f6\u011fretecek, onu \u0130srail o\u011fullar\u0131na bir el\u00e7i yapacak: \u2018Ben size Rabbinizden bir mucize getirdim; ben \u00e7amurdan ku\u015f \u015feklinde bir \u015fey yarat\u0131r, ona \u00fcflerim, Allah’\u0131n izniyle hemen ku\u015f oluverir; k\u00f6r\u00fc ve alacal\u0131y\u0131 iyile\u015ftiririm; Allah’\u0131n izniyle \u00f6l\u00fcleri diriltirim; evlerinizde ne yiyip, ne biriktirdi\u011finizi size haber veririm. E\u011fer inan\u0131yorsan\u0131z elbette bunda sizin i\u00e7in bir ibret vard\u0131r.\u201d (Al-i \u0130mran, 48-49)<\/p>\n
Her zorlu\u011fu kolayla\u015ft\u0131ran y\u00fcce Allah (cc), Hz. Meryem (as)\u2019a da, i\u00e7erisinde bulundu\u011fu zor durumu, olduk\u00e7a zorlu olan do\u011fum sanc\u0131s\u0131n\u0131 ve do\u011fumunu kolayla\u015ft\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Y\u00fcce Allah (cc), elbette Kendisine y\u00f6nelen kullar\u0131na daima yard\u0131m edici ve onlara t\u00fcm zorluklar\u0131 kolayla\u015ft\u0131r\u0131c\u0131d\u0131r. Hz. Meryem (as), Rabb\u2019inin rahmeti ve yard\u0131m\u0131 ile \u00e7ok rahat bir \u015fekilde Hz. \u0130sa (as)\u2019\u0131n do\u011fumunu ger\u00e7ekle\u015ftirmi\u015fti.<\/p>\n
24-26- Alt\u0131ndan (Ruh) ona \u015f\u00f6yle seslendi: \u2018\u00dcz\u00fclme, Rabbin alt taraf\u0131nda bir su ark\u0131 var etti, hurma dal\u0131n\u0131 sana do\u011fru silkele \u00fczerine olmu\u015f, taze hurma d\u00f6k\u00fcls\u00fcn; ye, i\u00e7, g\u00f6z\u00fcn ayd\u0131n olsun! E\u011fer insanlardan birini g\u00f6r\u00fcrsen\u2019 \u2018Ben Rahman i\u00e7in (susma) oruc(u) adad\u0131m, bug\u00fcn hi\u00e7bir insanla konu\u015fmayaca\u011f\u0131m\u2019 de.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Hz. Meryem (as)\u2019a, do\u011fumdan sonrada yard\u0131m etmi\u015f, azg\u0131n \u0130srail o\u011fullar\u0131 i\u00e7inde nas\u0131l hareket edece\u011fini \u00f6\u011fretmi\u015f, ona g\u00fc\u00e7 ve cesaret vermi\u015fti. Nezaket timsali bir kad\u0131n\u0131n de\u011fil, en g\u00fc\u00e7l\u00fc erkeklerin bile i\u00e7lerine \u00e7\u0131kmaktan \u00e7ekindi\u011fi \u0130srail o\u011fullar\u0131ndan gelecek tepkilere, hakaret ve sald\u0131r\u0131lara ald\u0131r\u0131\u015f etmeden, Rabb\u2019ine olan g\u00fcven ve iman\u0131 ile Hz. Meryem (as), \u00e7ocu\u011funu al\u0131p onlar\u0131n i\u00e7lerine gitmi\u015fti.<\/p>\n
27- Ey Harun’un K\u0131z karde\u015fi, baban k\u00f6t\u00fc bir adam, annen de fahi\u015fe de\u011fildi?<\/p>\n
Kullar\u0131na her zaman yard\u0131m eden, onlar\u0131 en zor g\u00fcnlerinde de yaln\u0131z b\u0131rakmayan y\u00fcce Allah (cc), Hz. Meryem (as)\u2019a da yard\u0131m etmi\u015f ve o, Rabb\u2019inin yard\u0131m\u0131 ile en g\u00fc\u00e7l\u00fc erkeklerin susturamad\u0131\u011f\u0131 azg\u0131n \u0130srail o\u011fullar\u0131n\u0131 peri\u015fan ederek onlar\u0131n, yalan ve iftiralar\u0131na kar\u015f\u0131 y\u0131k\u0131lmam\u0131\u015f, onurlu dik duru\u015fu ile kuca\u011f\u0131ndaki \u00e7ocu\u011fu g\u00f6stermi\u015ftir.<\/p>\n
28-33- (Meryem), \u00e7ocu\u011fu g\u00f6sterdi, dediler ki: \u2018Be\u015fikteki \u00e7ocukla nas\u0131l konu\u015furuz?\u2019 (\u00c7ocuk): \u2018Ben Allah’\u0131n kuluyum, (O) bana Kitab\u0131 verdi, beni peygamber yapt\u0131; beni bulundu\u011fum her yerde yararl\u0131 k\u0131ld\u0131; sa\u011f oldu\u011fum s\u00fcrece bana namaz k\u0131lmay\u0131, zek\u00e2t vermeyi emretti! Beni anneme iyilik eder (k\u0131ld\u0131), ba\u015fkald\u0131ran bir zorba yapmad\u0131; do\u011fdu\u011fum g\u00fcn de, \u00f6lece\u011fim g\u00fcn de ve diri olarak kald\u0131r\u0131laca\u011f\u0131m g\u00fcn de bana esenlik verilmi\u015ftir.<\/p>\n
34- \u0130\u015fte Meryem o\u011flu \u0130sa; \u015f\u00fcphe edip ayr\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015ft\u00fckleri \u015fey \u2018ger\u00e7ek S\u00f6z\u2019e g\u00f6re budur.<\/p>\n
Selam olsun kutlu Hz. Meryem (as)\u2019a ve Risalet zincirinin Kutlu el\u00e7isi Hz. \u0130sa (as)\u2019a!<\/p>\n
Hz. \u0130sa (as)\u2019\u0131n verilen \u00f6rnekli\u011finden al\u0131nacak dersler<\/p>\n
Hz. \u0130sa (as)\u2019\u0131n be\u015fikteki konu\u015fmas\u0131 ile iman edenlere \u015fu mesaj\u0131 vermektedir. \u201cBen Allah’\u0131n kuluyum\u201d y\u00fcce Allah\u2019\u0131n kulu oldu\u011fu bilincinde olan kimseler, Allah\u2019tan kendilerine g\u00f6nderilen Kitab\u2019a sar\u0131lacaklard\u0131r. Kitab\u2019a iman etmek, onu kabullenip hayat\u0131 onun belirledi\u011fi esaslara g\u00f6re d\u00fczenlenmek, belirledi\u011fi \u00f6l\u00e7\u00fcler i\u00e7erisinde hareket etmektir.<\/p>\n
\u201cBeni peygamber yapt\u0131\u201d peygamberlik, iman edilen Kitab\u2019\u0131n, insanlara duyurulmas\u0131n\u0131 esas al\u0131r. Bu nedenle Rab\u2019lerinden g\u00f6nderilen Kitab\u2019a iman edenler, onu insanlara tebli\u011f edecekler, Kitab\u2019\u0131n bildirdi\u011fi \u015fekilde iman etmelerini s\u00f6yleyeceklerdir. Tebli\u011f, Kur\u2019an\u2019a iman eden her bireyin, g\u00fcc\u00fc ve bilgisi oran\u0131nda yapmakla m\u00fckellef oldu\u011fu bir g\u00f6rev ve sorumluluktur. Bilgi ve g\u00fc\u00e7 konusunda zay\u0131f olan kimselerin ise, tebli\u011f eden di\u011fer M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n yan\u0131nda bulunmalar\u0131 ve onlara yard\u0131mc\u0131 olmalar\u0131 ile bu g\u00f6revi yapm\u0131\u015f olurlar.<\/p>\n
\u201cNefsini, sabah ak\u015fam, r\u0131zas\u0131n\u0131 isteyerek Rablerine davet edenlerle beraber tut (onlarla beraber ol); g\u00f6zlerin, d\u00fcnya hayat\u0131n\u0131n s\u00fcs\u00fcn\u00fc isteyerek onlardan ba\u015fka yana sapmas\u0131n; kalbini, bizi anmaktan al\u0131koydu\u011fumuz keyfine uyan ve i\u015fi hep a\u015f\u0131r\u0131l\u0131k olan ki\u015fiye itaat etme.\u201d (Kehf, 28)<\/p>\n
\u201cBeni bulundu\u011fum her yerde yararl\u0131 k\u0131ld\u0131\u201d Kitab\u2019\u0131 okuyanlar, bulunduklar\u0131 her yerde, Kitab\u2019\u0131n bildirdi\u011fi \u015fekilde, insanlara yararl\u0131 olmak ve hay\u0131rl\u0131 i\u015fler yapmak durumundad\u0131rlar. Bu ise, insanlar\u0131 Rab\u2019lerine kar\u015f\u0131 isyana g\u00f6t\u00fcren \u015firk ve k\u00fcf\u00fcrlere kar\u015f\u0131 uyarmak, hay\u0131rl\u0131 i\u015fler ise, iyili\u011fi emredip k\u00f6t\u00fcl\u00fckten men etmektir.<\/p>\n
\u201cSiz, insanlar i\u00e7in \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f en hay\u0131rl\u0131 bir \u00fcmmetsiniz; iyili\u011fi emreder, k\u00f6t\u00fcl\u00fckten men edersiniz ve Allah’a inan\u0131rs\u0131n\u0131z; e\u011fer Kitap ehli, inanm\u0131\u015f olsayd\u0131 elbette kendileri i\u00e7in iyi olurdu. Onlardan iman edenler de var, ama \u00e7oklar\u0131 fas\u0131klard\u0131r.\u201d (Al-i \u0130mran, 110)<\/p>\n
\u0130nsanlar i\u00e7in \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f hay\u0131rl\u0131 \u00fcmmet, bu sorumlulu\u011funu her yerde, her zaman yerine getirmeli, insanlar\u0131, ilahlar\u0131n\u0131n Bir tek \u0130lah oldu\u011funa ve Rab\u2019lerine iman etmeye davet etmeli, s\u00fcrekli olarak iyili\u011fi emredip k\u00f6t\u00fcl\u00fckten men etmelidirler.<\/p>\n
\u201c\u0130\u00e7inizden hayra \u00e7a\u011f\u0131ran, iyili\u011fi emredip k\u00f6t\u00fcl\u00fckten men eden bir topluluk olsun; i\u015fte onlar kurtulu\u015fa erenlerdir.\u201d (Al-i \u0130mran, 104)<\/p>\n
\u201cSa\u011f oldu\u011fum s\u00fcrece bana namaz k\u0131lmay\u0131, zek\u00e2t vermeyi emretti.\u201d Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, Bir tek \u0130lah oldu\u011funa iman ettikten sonra birey olarak yap\u0131lacak en \u00f6nemli husus, hi\u00e7 ku\u015fkusuzdur ki, namaz k\u0131lmak, zek\u00e2t vermek ve infak etmektir. Bu, y\u00fcce Allah\u2019a kullu\u011fun temel esas\u0131d\u0131r; bunlar tam yap\u0131lmadan, di\u011fer ibadetlerin yap\u0131lmas\u0131, iyili\u011fi emredip k\u00f6t\u00fcl\u00fckten men vazifesinin yerine getirilmesi m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/p>\n
\u201cAnneme iyilik eder (k\u0131ld\u0131), beni ba\u015fkald\u0131ran bir zorba yapmad\u0131.\u201d M\u00fcsl\u00fcman birey, Rabb\u2019ine kar\u015f\u0131 kulluk g\u00f6revlerini yerine getirdi\u011fi gibi kendi \u00fczerinde hakk\u0131 bulunan ebeveynine kar\u015f\u0131 da, Rabb\u2019inin bildirdi\u011fi \u00fczere, g\u00f6rev ve sorumlulu\u011funu yerine getirmelidir.<\/p>\n
\u0130sl\u00e2mi h\u00fck\u00fcmler bir b\u00fct\u00fcnd\u00fcr, hi\u00e7bir \u015fekilde par\u00e7alanma kabul etmez; bu nedenle iman edenler, bu h\u00fck\u00fcmleri, bir b\u00fct\u00fcn olarak almak ve g\u00fc\u00e7leri oran\u0131nda ya\u015famak zorundad\u0131rlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc iman etmek, b\u00f6yle yapmay\u0131 gerekli ve zorunlu k\u0131lar; bunlar\u0131 yapmayanlara ya da ayetlerin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakanlara Kur\u2019an, niyet ve fiillerine g\u00f6re; m\u00fc\u015frik, m\u00fcnaf\u0131k, fas\u0131k, m\u00fcrted ve k\u00e2fir olarak s\u0131fatlar\u0131n\u0131 vermi\u015ftir.<\/p>\n
Ve sonu\u00e7; \u201cDo\u011fdu\u011fum g\u00fcn de, \u00f6lece\u011fim g\u00fcn de ve diri olarak kald\u0131r\u0131laca\u011f\u0131m g\u00fcn de bana esenlik verilmi\u015ftir.\u201d Kur\u2019an\u2019\u0131 gere\u011fi gibi kabul edip onun h\u00fck\u00fcmleri do\u011frultusunda hareket edenler, d\u00fcnyada da ahirette de, Rab\u2019lerinin r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanm\u0131\u015f olarak huzurlu ve mutlu kimseler olarak kurtulu\u015fa ermi\u015flerdir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), ezeli ve ebedidir<\/p>\n
(Bu ba\u015fl\u0131k, \u0130hlas suresinde geni\u015f bir \u015fekilde a\u00e7\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), her s\u0131fat\u0131 ile kullar\u0131 \u00fczerindedir ve hi\u00e7bir \u015fekilde onlara benzemez. Kullar, eksik, aciz ve fanidirler; ba\u015flang\u0131\u00e7lar\u0131 damla su, sonlar\u0131 bir cesettir ve her konuda ihtiya\u00e7 sahibidirler. Do\u011furan ya da do\u011furulan, aciz, sonlu ve kendisinden sonra m\u00fclk\u00fcnde ortaklar\u0131 olan, yak\u0131nlar\u0131n\u0131 g\u00f6zeten kimselerdir. Oysa y\u00fcce Allah (cc), ne aciz ve sonludur ne m\u00fclk\u00fcnde orta\u011f\u0131 vard\u0131r ve ne de insanlardan birisine, di\u011fer insanlardan farkl\u0131 olarak herhangi bir yak\u0131nl\u0131\u011f\u0131 vard\u0131r. Bu nedenle O, do\u011fmam\u0131\u015f, do\u011furulmam\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
35- \u00c7ocuk edinmek, Allah’a yak\u0131\u015fmaz; O’nun \u015fan\u0131 y\u00fccedir; bir i\u015fi yapmak istedi mi ona sadece "Ol" der, oluverir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a \u00e7ocuk isnat etmek onu, (ha\u015fa) eksik, noksan ve yard\u0131ma muhta\u00e7 olarak tan\u0131mlamakt\u0131r ki bu, en b\u00fcy\u00fck iftira ve k\u00fcf\u00fcrd\u00fcr. O\u2019na \u00e7ocuk isnat etmek, ayn\u0131 zamanda O\u2019nun m\u00fclk\u00fcnde orta\u011f\u0131 bulundu\u011funu iddia etmektir ki bu apa\u00e7\u0131k bir sap\u0131kl\u0131kt\u0131r.<\/p>\n
\u201c\u00c7ocuk edinmek Rahman\u2019a yak\u0131\u015fmaz, g\u00f6klerde ve yerde bulunan herkes Rahman\u2019a kul olarak gelecektir; O, onlar\u0131n hepsini ku\u015fatm\u0131\u015f ve onlar\u0131 bir bir saym\u0131\u015ft\u0131r, onlar\u0131n hepsi, k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc O’na tek ba\u015f\u0131na gelecektir.\u201d (Meryem, 92-95)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a \u00e7ocuk isnat eden ya da y\u00fcce Allah\u2019\u0131n yan\u0131nda baz\u0131 ki\u015filerin s\u00f6z\u00fcn\u00fcn ge\u00e7ti\u011fini ve \u015fefaat konusunda Rasulullah (as)\u2019\u0131n, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n affetmedi\u011fi b\u00fcy\u00fck g\u00fcnahlar\u0131 affedece\u011fini iddia edenler, as\u0131l itibar\u0131 ile y\u00fcce Allah\u2019\u0131 hakk\u0131yla tan\u0131mayan, bu iddialar\u0131 ile O\u2019nu, ha\u015fa, eksik ve aciz g\u00f6ren zihniyetlerdir.<\/p>\n
\u201c\u00c7ocuk edinmeyen, m\u00fclkte orta\u011f\u0131 olmayan, acze d\u00fc\u015f\u00fcp de yard\u0131mc\u0131ya ihtiyac\u0131 bulunmayan Allah’a hamdolsun\u2019 de ve O’nu gere\u011fi gibi tekbir et.\u201d (\u0130sra, 111)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), be\u015feri t\u00fcm s\u0131fatlardan m\u00fcnezzehtir; O, b\u00fct\u00fcn yaratt\u0131klar\u0131n\u0131n \u00fczerinde yeg\u00e2ne tek \u0130lah ve Rab\u2019d\u0131r. O\u2019nun yan\u0131nda, takva d\u0131\u015f\u0131nda, b\u00fct\u00fcn kullar\u0131 ayn\u0131d\u0131r ve herkes, Rabb\u2019ine yapt\u0131\u011f\u0131 kulluk oran\u0131nda kar\u015f\u0131l\u0131k g\u00f6recektir. Bu nedenle y\u00fcce Allah (cc) hakk\u0131nda zanda bulunmadan O\u2019na kulluk etmek ve bu kullu\u011fu s\u00fcrekli k\u0131lmakt\u0131r.<\/p>\n
36- Muhakkak ki Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir, O’na kulluk edin; i\u015fte do\u011fru yol budur.<\/p>\n
Tefrikaya d\u00fc\u015ferler ve tefrikaya d\u00fc\u015fmenin nedenleri<\/p>\n
\u0130nsanlardan baz\u0131lar\u0131, kendilerine apa\u00e7\u0131k h\u00fck\u00fcmler geldikten sonra sapmaya ba\u015flam\u0131\u015flar ve tefrikaya d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdir. Kur\u2019an, insanlar\u0131n, tefrikaya neden d\u00fc\u015ft\u00fcklerini a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015f, tefrikan\u0131n \u00e7ok k\u00f6t\u00fc ve cehenneme girmeye neden oldu\u011funu, bu nedenle M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n, tefrikadan ka\u00e7\u0131nmalar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, Kur\u2019an\u2019da bildirdi\u011fi dini, kendi \u00e7\u0131karlar\u0131 u\u011fruna \u00e7arp\u0131tanlar, do\u011fru yoldan sapm\u0131\u015f k\u00fcfre d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdir. G\u00fcn\u00fcm\u00fczde, var olan f\u0131rkalar\u0131n durumuna bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n, de\u011fi\u015fik nedenlerle dini kendilerine g\u00f6re \u00e7arp\u0131tmalar\u0131 neticesinde tefrika i\u00e7inde olduklar\u0131 g\u00f6r\u00fcl\u00fcr. \u0130nsanlar\u0131n, tefrikaya d\u00fc\u015fme nedenleri \u015f\u00f6yle s\u0131ralanabilir.<\/p>\n
Hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler<\/p>\n
Heva ve heves, insan\u0131 Allah yolundan sapt\u0131ran en b\u00fcy\u00fck sapt\u0131r\u0131c\u0131d\u0131r. \u0130ster din ad\u0131na, isterse ba\u015fka gayelerle olsun, heva ve hevesten hareket etmek, insan\u0131 Tevhidi esaslardan sapt\u0131r\u0131p \u015firke d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcr. Bu nedenle y\u00fcce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131 s\u00fcrekli olarak heva ve heves konusunda uyarmaktad\u0131r.<\/p>\n
\u0130sl\u00e2m, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n indirdi\u011fi ve tamamlad\u0131\u011f\u0131 dinin ad\u0131d\u0131r; bu dini kabul edip ona iman eden bir M\u00fcsl\u00fcman, hi\u00e7bir \u015fekilde ve hi\u00e7bir gerek\u00e7e ile hevas\u0131na g\u00f6re hareket edemez. Aksi halde \u0130sl\u00e2m\u2019\u0131n d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131kar ve y\u00fcce Allah\u2019\u0131n uyar\u0131s\u0131na muhatap olur.<\/p>\n
\u201cHevas\u0131n\u0131 ilah edinen kimseyi g\u00f6rd\u00fcn m\u00fc; onun \u00fcst\u00fcne sen mi bek\u00e7i olacaks\u0131n?\u201d (Furkan, 43)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a gere\u011fi gibi kulluk etmeyen kimseler, kendilerine g\u00f6re bir Allah kavram\u0131 \u00fcretmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015flar ve zihinlerindeki \u00e7arp\u0131kl\u0131\u011f\u0131, o \u00fcrettikleri ilaha verip ona inanm\u0131\u015flard\u0131r. Bu kimseler, gere\u011fi gibi iman etmedikleri ve indirilen Tevhidi esaslar do\u011frultusunda ya\u015famak zorlar\u0131na gitti\u011fi i\u00e7in kendi \u00e7arp\u0131k d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde olu\u015fturup din edindikleri ya\u015fam tarz\u0131na g\u00f6re hareket etmi\u015fler ve bunun y\u00fcce Allah (cc) taraf\u0131ndan emredildi\u011fini sanm\u0131\u015flard\u0131r. Bu, d\u00fcn \u00f6yle oldu\u011fu gibi bug\u00fcn de b\u00f6yledir.<\/p>\n
\u201cOnlar bir k\u00f6t\u00fcl\u00fck yapt\u0131klar\u0131 zaman: \u2018Babalar\u0131m\u0131z\u0131 bu yolda bulduk, bunu bize Allah emretti.\u2019 dediler. \u2018Allah k\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011f\u00fc emretmez\u2019 de, Allah’a kar\u015f\u0131 bilmedi\u011finiz \u015feyler mi s\u00f6yl\u00fcyorsunuz?\u201d (A\u2019raf, 28)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), insanlar\u0131n kendi zihinlerinde olu\u015fturduklar\u0131 bozuk ve \u015firk dinini de\u011fil, Kur\u2019an\u2019da bildirdi\u011fi Tevhid dinini bildirmi\u015f ve insanlar\u0131n bu Tevhid dinine iman etmelerini istemi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cDe ki: \u2018Rabbim adaleti emretti; her mescitte y\u00fczlerinizi O’na do\u011frultun ve dini yaln\u0131z kendisine has k\u0131larak O’na dua edin; ilkin sizi yaratt\u0131\u011f\u0131 gibi yine O’na d\u00f6neceksiniz.\u201d (A\u2019raf, 29)<\/p>\n
Dini, y\u00fcce Allah\u2019a halis k\u0131lmak, O\u2019nun Kur\u2019an\u2019da bildirdi\u011fi \u00fczere iman edip iman edilen esaslar do\u011frultusunda ya\u015famakt\u0131r. Kur\u2019an\u2019\u0131n bildirdi\u011fi \u015fekilde iman etmeyenler, Tevhidi esaslar\u0131 ve Kur\u2019ani h\u00fck\u00fcmleri \u00e7arp\u0131tarak o \u00e7arp\u0131k anlay\u0131\u015flar\u0131na din diye iman ediyorlar.<\/p>\n
Heva ve hevesler, istek ve arzular farkl\u0131l\u0131k g\u00f6sterdi\u011fi i\u00e7in, insanlar\u0131n kendi yanlar\u0131ndan olu\u015fturduklar\u0131 dinler de farkl\u0131l\u0131k g\u00f6stermekte ve b\u00f6ylece o bat\u0131l ve bozuk dinlere iman edenler, aralar\u0131nda tefrikaya d\u00fc\u015fmektedirler.<\/p>\n
37- Kendi aralar\u0131ndan hizipler ayr\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015ft\u00fcler; art\u0131k b\u00fcy\u00fck bir g\u00fcn\u00fc g\u00f6rmekten \u00f6t\u00fcr\u00fc vay k\u00e2firlerin haline!<\/p>\n
38-Bize geldikleri g\u00fcn ne g\u00fczel i\u015fitir, ne g\u00fczel g\u00f6r\u00fcrler; ama o zalimler, bug\u00fcn apa\u00e7\u0131k sap\u0131kl\u0131k i\u00e7indedirler!<\/p>\n
Haset ve k\u0131skan\u00e7l\u0131k nedeniyle Kur\u2019ani kavramlar\u0131 de\u011fi\u015ftirip \u00e7arp\u0131tmak<\/p>\n
Baz\u0131 kimseler, kendilerine bildirilen Tevhidi esaslar\u0131, ba\u015fkalar\u0131na kar\u015f\u0131 \u00fcst\u00fcn olmak, kendilerini s\u00fcrekli g\u00fcndemde tutmak, maddi ve manevi \u00e7\u0131karlar elde etmek i\u00e7in, kendilerine g\u00f6re de\u011fi\u015ftirirler.<\/p>\n
Kavim ve kabile mant\u0131\u011f\u0131n\u0131n, \u0131rki taassubun egemen oldu\u011fu toplumlar, bu taassuplar\u0131n\u0131 yeni iman ettikleri dinlerinde de s\u00fcrd\u00fcr\u00fcrler. Bunlar, kendilerinin \u00fcst\u00fcnl\u00fck oldu\u011funu kan\u0131tlamak ve bu \u00e7arp\u0131k d\u00fc\u015f\u00fcncelerini \u0130sl\u00e2mi g\u00f6stermek i\u00e7in, \u00e7o\u011fu kez ayetleri tevil ederler, Peygamber (as)\u2019\u0131n \u00fczerine yalan atarak hadis uydururlar. \u00d6zellikle baz\u0131 \u015fehirler ve ki\u015filer hakk\u0131nda uydurulan hadisler, hep bu \u0131rki taassupla \u00fcst\u00fcnl\u00fck sa\u011flamaya y\u00f6neliktir.<\/p>\n
\u201c\u0130nsanlar bir tek \u00fcmmet idi; sonra Allah, peygamberleri, m\u00fcjdeciler ve uyar\u0131c\u0131lar olarak g\u00f6nderdi; onlarla beraber, anla\u015fmazl\u0131\u011fa d\u00fc\u015ft\u00fckleri konularda insanlar aras\u0131nda h\u00fckmetmek \u00fczere, i\u00e7inde ger\u00e7ekleri ta\u015f\u0131yan Kitab\u0131 indirdi. Kitap verilmi\u015f olanlar, kendilerine a\u00e7\u0131k deliller geldikten sonra s\u0131rf aralar\u0131ndaki k\u0131skan\u00e7l\u0131k nedeniyle onda anla\u015fmazl\u0131\u011fa d\u00fc\u015ft\u00fc. Bunun \u00fczerine Allah, kendi izniyle iman edenleri, onlar\u0131n \u00fczerinde ayr\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015ft\u00fckleri ger\u00e7e\u011fe iletti; Allah, diledi\u011fini do\u011fru yola iletir.\u201d (Bakara, 213)<\/p>\n
\u201cKitap sahiplerinden \u00e7o\u011fu, ger\u00e7ek kendilerine besbelli olduktan sonra, s\u0131rf i\u00e7lerindeki k\u0131skan\u00e7l\u0131ktan \u00f6t\u00fcr\u00fc sizi iman\u0131n\u0131zdan sonra k\u00fcfre d\u00f6nd\u00fcrmek isterler. Allah emrini getirinceye kadar affedin, ho\u015f g\u00f6r\u00fcn; \u015f\u00fcphesiz Allah, her \u015feye g\u00fcc\u00fc yetendir.\u201d (Bakara, 106)<\/p>\n
Kimi endi\u015feler ve \u00e7\u0131karlar nedeniyle Kitab\u2019\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakmak<\/p>\n
Baz\u0131 ki\u015filer, kendilerinden \u00f6zveri isteyen, m\u00fccadele edilmesini emreden ayetleri, nefislerine zor geldi\u011fi i\u00e7in terk ederek kendilerini, maddi, fiziki ve manevi olarak pek fazla bir y\u00fck\u00fcml\u00fcl\u00fck alt\u0131na sokmayan ayetleri al\u0131r, onlarla amel ederler.<\/p>\n
Tevhidi esaslar do\u011frultusunda, egemen zul\u00fcm sistemlerine, ta\u011futi zorbalara kar\u015f\u0131 onurlu bir m\u00fccadele ortaya koyma cesaretini kendilerinde g\u00f6rmeyen bir k\u0131s\u0131m kimseler, \u0130sl\u00e2m\u2019\u0131n namaz, oru\u00e7 gibi ibadetlerini yaparlar, bulunduklar\u0131 miskinlik i\u00e7erisinde bol bol tesbih \u00e7ekerler, hayat\u0131n ger\u00e7ekleri i\u00e7erisinde fiili olarak yapmad\u0131klar\u0131 Tevhidi m\u00fccadeleyi, s\u00f6zel olarak ikrar ederler. Onlar, \u015firk olan bu halleri ile kendilerini \u0130sl\u00e2m dairesinde zannederler.<\/p>\n
\u201c…Yoksa siz Kitab\u0131n bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 ink\u00e2r m\u0131 ediyorsunuz? Sizden bunu yapan\u0131n cezas\u0131, d\u00fcnya hayat\u0131nda rezil olmaktan ba\u015fka nedir? K\u0131yamet g\u00fcn\u00fcnde de (onlar) azab\u0131n en \u015fiddetlisine itilirler. Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 bilmez de\u011fildir.\u201d (Bakara, 85)<\/p>\n
\u0130sl\u00e2mi esaslar, iman edenlerden, her hususta fedak\u00e2rl\u0131k ister. Bu fedak\u00e2rl\u0131\u011f\u0131 g\u00f6ze alamayan kimseler, iman ettikleri gibi ya\u015fama onurunu g\u00f6stermeyince, ya\u015fad\u0131klar\u0131 gibi inanma zilletine d\u00fc\u015ferek, Rab\u2019lerinden kendilerine g\u00f6nderilen ilahi mesaj\u0131 tevil ederek \u00e7arp\u0131t\u0131rlar.<\/p>\n
\u201cKendilerine Kitap verdi\u011fimiz kimseler, sana indirilene sevinirler, fakat kabilelerden onun bir k\u0131sm\u0131n\u0131 ink\u00e2r edenler vard\u0131r. De ki: \u2018Bana, yaln\u0131z Allah’a kulluk etmem ve O’na hi\u00e7bir \u015feyi ortak ko\u015fmamam emredildi; ben O’na davet ederim, d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm de O’nad\u0131r." (Rad, 36)<\/p>\n
Kitab\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakanlar, y\u00fcce Allah\u2019a kullu\u011fu terk etmi\u015f, hevalar\u0131n\u0131 raz\u0131 etmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Bu tutum, apa\u00e7\u0131k bir \u015fekilde \u015firktir.<\/p>\n
Kitab\u2019\u0131 b\u0131rak\u0131p hevalar\u0131n \u00f6l\u00e7\u00fc edinmek<\/p>\n
Tevhidden s\u00f6z eden, ta\u011futa kar\u015f\u0131 olduklar\u0131n\u0131 iddia eden, ta\u011futu reddedip \u201cLa\u201d diyen bir\u00e7ok kimse, kendi hevalar\u0131n\u0131 her \u015feyin \u00fczerinde tuttuklar\u0131 i\u00e7in vahyin belirledi\u011fi \u00f6l\u00e7\u00fcler i\u00e7erisinde gere\u011fi gibi iman etmemekte ve hevalar\u0131na \u201cLa\u201d dememektedirler. G\u00fcn\u00fcm\u00fczde olduk\u00e7a fazla bulunan bu kimseler, Kur\u2019ani esaslar\u0131 kendi arzular\u0131na g\u00f6re de\u011fi\u015ftirmekte, bir b\u00fct\u00fcn olarak Kur\u2019ani h\u00fck\u00fcmlere iman etmemektedirler.<\/p>\n
\u00d6zellikle g\u00fcn\u00fcm\u00fczde, \u0130slam \u00fcmmetinde olduk\u00e7a fazla bulunan par\u00e7alanm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131n temel nedeni, bu dine mensup olduklar\u0131 iddias\u0131nda bulunan kimselerin, kimi gayelerle \u0130sl\u00e2mi esaslar\u0131, kendi hevalar\u0131na g\u00f6re yorumlamalar\u0131d\u0131r. \u0130sl\u00e2m ad\u0131na ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015f mezheplere mensup kimseler, hevalar\u0131n\u0131 her \u015feyin \u00fcst\u00fcnde tutmalar\u0131 neticesinde \u0130sl\u00e2m \u00fcmmeti i\u00e7erisinde daha sonraki y\u0131llarda \u00e7ok b\u00fcy\u00fck sava\u015flar\u0131n ve bu sava\u015flar sonucunda par\u00e7alanmalar\u0131n ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131na neden olmu\u015flard\u0131r.<\/p>\n
\u201cHay\u0131r, zalimler, bilgisizce hevalar\u0131na uydular, Allah’\u0131n \u015fa\u015f\u0131rtt\u0131\u011f\u0131na kim hidayet verebilir? Onlar\u0131n hi\u00e7bir yard\u0131mc\u0131lar\u0131 yoktur.\u201d (Rum, 29)<\/p>\n
Ge\u00e7mi\u015fteki mezheple\u015fmenin yerini g\u00fcn\u00fcm\u00fczde parti, vak\u0131f ve dernekler alm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015fman\u0131 ta\u011futi sistem, baz\u0131 ki\u015filerin parti, vak\u0131f ve dernek kurmalar\u0131na izin vermi\u015f, her parti, vak\u0131f ve dernek kurucusu, insanlar\u0131, Tevhidi esaslara davet etmek yerine kendilerine davet etmi\u015fler, her vak\u0131f ve derne\u011fin, ayr\u0131 telden \u00e7almas\u0131 b\u00f6ylece \u00fcmmet parampar\u00e7a olmu\u015ftur. Ayr\u0131ca temeli \u015firk ve k\u00fcf\u00fcr olan tarikatlar\u0131n her biri, bu tefrikay\u0131 \u00e7e\u015fitlendirip \u00e7o\u011faltm\u0131\u015f, m\u00fcritleri, \u015feyhlerini ilah edinmi\u015flerdir. Y\u00fcce Allah (cc), iman edenlerden, insanlar\u0131n arzular\u0131na de\u011fil, Kur\u2019an\u2019a tabi olunmalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/p>\n
\u201cAralar\u0131nda Allah’\u0131n indirdi\u011fiyle h\u00fckmet, onlar\u0131n hevalar\u0131na uyma ve onlar\u0131n, Allah’\u0131n indirdi\u011fi \u015feylerin bir k\u0131sm\u0131ndan seni \u015fa\u015f\u0131rtmalar\u0131ndan sak\u0131n! E\u011fer d\u00f6nerlerse bil ki Allah, baz\u0131 g\u00fcnahlar\u0131 y\u00fcz\u00fcnden onlar\u0131 felakete u\u011fratmak istiyordur; zaten insanlardan \u00e7o\u011fu, fas\u0131kt\u0131rlar.\u201d (Maide, 49)<\/p>\n
Her parti, vak\u0131f, dernek ve tarikat\u0131n, Kur\u2019ani ger\u00e7ekleri kendilerine g\u00f6re \u00e7arp\u0131tmas\u0131, i\u015flerine gelmeyen ayetleri g\u00f6rmezden gelmesi sonucunda bu \u015firk ve k\u00fcf\u00fcr yuvalar\u0131na devam eden kimseler, kendi hocalar\u0131n\u0131n en do\u011fru oldu\u011funu zannetmeleri ile di\u011fer gruplar\u0131 adeta d\u00fc\u015fman g\u00f6rerek kamplara ayr\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n
Toplumda, Kur\u2019an bilgisinden, Tevhid ilkesinden habersiz kimselerin, bu vak\u0131f, dernek ve tarikatlara girmesi, \u00fcmmet i\u00e7erisinde fitnenin, olduk\u00e7a geni\u015f alanlara yay\u0131lmas\u0131na ve tamiri imk\u00e2ns\u0131z ayr\u0131l\u0131klar\u0131n olu\u015fmas\u0131na neden olmu\u015ftur.<\/p>\n
\u201cDe ki: \u2018Ben, Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinize itaatten men olundum, ben sizin hevan\u0131za uymam, \u00e7\u00fcnk\u00fc o takdirde sap\u0131tm\u0131\u015f ve yola gelenlerden olmam\u0131\u015f olurum." (En\u2019am, 56)<\/p>\n
\u0130sl\u00e2m nokta-i nazar\u0131nda, b\u00fct\u00fcn bu parti, vak\u0131f, dernek ve tarikatlar, sap\u0131kl\u0131k i\u00e7erisinde bulunmaktad\u0131r. Y\u00fcce Allah (cc), iman edenlere, hevalar\u0131na uyan bu sap\u0131klara uyulmas\u0131n\u0131 yasaklam\u0131\u015f, bunlara uyulmas\u0131 halinde ki\u015finin sapaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/p>\n
Geleneksel k\u00fclt\u00fcrel kal\u0131nt\u0131lar\u0131n\u0131 din edinmek<\/p>\n
\u0130sl\u00e2mi esaslar\u0131 sonradan kabul eden baz\u0131 ki\u015fi ve topluluklar\u0131n, eski inan\u00e7 ve geleneklerini terk etmeleri i\u00e7in, zamanla o eski inan\u00e7 ve al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131n\u0131, yeni dinleri ile kar\u0131\u015ft\u0131rm\u0131\u015flar, onlar\u0131 da yeni dinlerinden zannederek inanm\u0131\u015flard\u0131r. Gelenek ve g\u00f6reneklerin farkl\u0131 olmas\u0131, do\u011fal olarak \u0130sl\u00e2m \u00fcmmeti i\u00e7inde farkl\u0131l\u0131klar\u0131n olu\u015fmas\u0131na neden olmu\u015f ve zamanla bu farkl\u0131l\u0131klar, ayr\u0131l\u0131klar\u0131 ve giderek \u0130sl\u00e2m \u00fcmmeti i\u00e7erisinde tefrikay\u0131 ve sapmalar\u0131 beraberinde getirmi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cOnlara: \u2018Allah\u2019\u0131n indirdi\u011fine uyun\u2019 dense, \u2018hay\u0131r, biz atalar\u0131m\u0131z\u0131 \u00fczerinde buldu\u011fumuza uyar\u0131z\u2019 derler; peki, ama atalar\u0131 bir \u015fey d\u00fc\u015f\u00fcnmeyen, do\u011fru yolu bulamayan kimseler olsalar da m\u0131?\u201d (Bakara, 170)<\/p>\n
Gelenek ve g\u00f6reneklerin, k\u00fclt\u00fcrel inan\u00e7 ve de\u011ferlerin, b\u0131rak\u0131lmamas\u0131, \u0130sl\u00e2mi de\u011ferlerle kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 ve toplumun kendilerini en iyi ve \u00fcst\u00fcn g\u00f6rmesi, b\u00fct\u00fcn bunlara ra\u011fmen kendilerini do\u011fru yol \u00fczerinde zannedip bulunduklar\u0131 durumla \u00f6v\u00fcnmeleri, di\u011fer insanlarla ayn\u0131 ilkeler etraf\u0131nda bir araya gelmelerine engel olmu\u015ftur. y\u00fcce Allah (cc), bunlar\u0131n hepsini k\u0131namaktad\u0131r.<\/p>\n
\u201cDinlerini par\u00e7alad\u0131lar ve b\u00f6l\u00fck b\u00f6l\u00fck oldular; her f\u0131rka kendi yan\u0131ndakiyle sevinmektedir.\u201d (Rum, 32)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), iman edenlerden, tefrika i\u00e7erisindeki bu sap\u0131k f\u0131rkalardan y\u00fcz\u00e7evirmelerini istemekte ve Kendisini birleyen Tevhid dinine uymalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/p>\n
\u201cSen y\u00fcz\u00fcn\u00fc, Allah’\u0131 birleyici olarak do\u011fruca dine \u00e7evir: Allah’\u0131n yaratma yasas\u0131na ki, insanlar\u0131 ona g\u00f6re yaratm\u0131\u015ft\u0131r. Allah’\u0131n yaratmas\u0131 de\u011fi\u015ftirilemez, i\u015fte do\u011fru din odur, fakat insanlar\u0131n \u00e7o\u011fu bilmezler. Yaln\u0131z O’na y\u00f6nelin ve O’ndan korkun; namaz\u0131 k\u0131l\u0131n ve m\u00fc\u015friklerden olmay\u0131n.\u201d (Rum, 30-31)<\/p>\n
Tefrikaya d\u00fc\u015fmenin \u015firk oldu\u011funu bildiren y\u00fcce Allah (cc), m\u00fcminlerden, Tevhid dinine y\u00f6nelmelerini ve bu dinin gereklerini yerine getirmelerini istemektedir. M\u00fc\u2019minlerin, bireysel ibadetleri denilecek namazlar\u0131n\u0131 k\u0131l\u0131p zek\u00e2tlar\u0131n\u0131 verdikten sonra en \u00f6nemli g\u00f6revleri, hi\u00e7 ku\u015fkusuzdur ki, sapan topluluklar\u0131 uyarmalar\u0131d\u0131r. Bu uyar\u0131, b\u00fct\u00fcn Risalet \u00f6nderlerinin ve Tevhid erlerinin birinci g\u00f6revleri olmu\u015ftur. Bu nedenle Tevhidi esaslara iman eden her bireyin, imk\u00e2n ve g\u00fcc\u00fc oran\u0131nda fiili, fiziki, maddi ve manevi olarak uyar\u0131 g\u00f6revine kat\u0131lmal\u0131 ya da kat\u0131lanlara destek olmal\u0131d\u0131r.<\/p>\n
39- Onlar\u0131 \u015fu hasret g\u00fcn\u00fcne kar\u015f\u0131 uyar ki, o zaman kendileri gaflet i\u00e7inde iman etmemekte \u0131srar ederlerken i\u015f bitirilmi\u015f olur.<\/p>\n
Tevhid eri M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n, kendi nefislerini y\u00fcce Allah\u2019\u0131n ayetlerine teslim edip Tevhidi ilkeler do\u011frultusunda hareket etmeyi \u015fiar edindikten sonra yapacaklar\u0131 en \u00f6nemli g\u00f6rev, insanlar\u0131, ans\u0131z\u0131n gelecek olan y\u00fcce Allah\u2019\u0131n azab\u0131na kar\u015f\u0131 uyarmakt\u0131r. Bu uyar\u0131, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n Ul\u00fbhiyet ve Rububiyetini kabul etmelerini ve y\u00fcce Allah\u2019tan ba\u015fka t\u00fcm otoritelerin reddedilmelerini esas al\u0131r.
\n
Sonu\u00e7 elbette muttakilerindir.<\/p>\n
40- D\u00fcnyaya ve \u00fczerinde bulunanlara biz v\u00e2ris oluruz biz ve bize d\u00f6nd\u00fcr\u00fcl\u00fcrler.<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as)<\/p>\n
K\u00fcf\u00fcr ve \u015firk ehline kar\u015f\u0131 Tevhidi m\u00fccadelenin en g\u00fczel, en net ve en korkusuz \u00f6rne\u011fini ortaya koyan Hz. \u0130brahim (as), \u00f6rnek bir davet\u00e7i \u015fahsiyetin sembol\u00fc ve Tevhidi m\u00fccadele metodunun korkusuz en g\u00fczel \u00f6rne\u011fidir. Bu nedenle Hz. \u0130brahim (as), y\u00fcce Allah\u2019\u0131n \u00f6vg\u00fcs\u00fcne mazhar olmu\u015ftur.<\/p>\n
41- Kitapta \u0130brahim\u2019i de an; ger\u00e7ekten o, \u00e7ok do\u011fru bir peygamberdi.<\/p>\n
\u201cVe \u00e7ok vefal\u0131 \u0130brahim\u2019in\u201d (Necm, 37)<\/p>\n
\u201c…Ger\u00e7ekten \u0130brahim, \u00e7ok i\u00e7li ve yumu\u015fak huylu idi.\u201d (Tevbe, 114)<\/p>\n
\u201c\u0130brahim, ger\u00e7ekten halimdir, i\u00e7lidir, (Bize) y\u00fcz tutup yalvarand\u0131r.\u201d (Hud, 75)<\/p>\n
\u201c\u0130brahim’e selam olsun!" (Saffat, 109)<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as)\u2019a Rabb\u2019i taraf\u0131ndan yap\u0131lan \u00f6vg\u00fc, elbette onun yolunu takip eden Tevhid erlerine de yap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Yeter ki, onun m\u00fccadele metodu al\u0131ns\u0131n ve onun gibi yaln\u0131zca y\u00fcce Allah\u2019a tevekk\u00fcl edilerek Tevhidi esaslar insanlara duyurulsun.<\/p>\n
\u201cHangi insan, din y\u00f6n\u00fcnden, iyilik edici olarak y\u00fcz\u00fcn\u00fc Allah’a teslim edip dosdo\u011fru \u0130brahim dinine tabi olandan daha g\u00fczel olabilir! Allah, \u0130brahim’i dost edinmi\u015fti.\u201d (Nisa, 125)<\/p>\n
Tevhidi m\u00fccadelenin nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fi konusunda Hz. \u0130brahim (as)\u2019\u0131n, \u00f6rnek al\u0131nmas\u0131n\u0131 Tevhid erlerine tavsiye eden y\u00fcce Allah (cc), bu \u00f6rnekli\u011fin, her d\u00f6nemde ge\u00e7erli oldu\u011funu bildirmi\u015f, bu m\u00fccadele meto\u00acdunu, k\u0131yamete kadar gelecek nesillere \u00f6rnek olarak vermi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cDo\u011frusu, insanlar\u0131n \u0130brahim’e en yak\u0131n olan\u0131, ona uyanlar, bu Peygamber ve M\u00fc\u2019minlerdir. Allah da M\u00fc\u2019minlerin dostudur.\u201d (Al-i \u0130mran, 68)<\/p>\n
\u201cDe ki: \u2018Allah do\u011fru s\u00f6yledi, \u00f6yle ise dosdo\u011fru, Allah’\u0131 birleyici olarak \u0130brahim dinine uyun; o, m\u00fc\u015friklerden de\u011fildi." (Al-i \u0130mran, 95)<\/p>\n
\u201cDe ki: \u2018Rabbim beni do\u011fru yola iletti; dosdo\u011fru dine, Allah’\u0131 birleyen \u0130brahim’in dinine; o, m\u00fc\u015friklerden de\u011fildi." (En\u2019am 161)<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n Tevhidi m\u00fccadele metodu, M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n i\u00e7inde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlar\u0131n hayat\u0131na egemen olan siyasal rejimlere ve zorba g\u00fc\u00e7lere kar\u015f\u0131 tav\u0131rlar\u0131n\u0131n nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fini ortaya koymas\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan \u00e7ok \u00f6nemli bir metottur. Hz. \u0130brahim (as), i\u00e7inde bulundu\u011fu toplumun hayat\u0131na egemen olan siyasi yap\u0131lanmay\u0131 tek ba\u015f\u0131na k\u00f6kten sarsmaya \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015f, Allah’\u0131n izniyle, k\u0131smen de ba\u015far\u0131l\u0131 olmu\u015f bir \u015fahsiyettir.<\/p>\n
\u201c\u0130brahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin i\u00e7in g\u00fczel bir \u00f6rnek vard\u0131r; onlar kavimlerine \u2018Biz sizden ve sizin Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z. Sizi (ve itaat ettiklerinizi) tan\u0131m\u0131yoruz; siz, bir tek Allah’a inan\u0131ncaya kadar sizinle bizim aram\u0131zda s\u00fcrekli bir d\u00fc\u015fmanl\u0131k ve bu\u011fz belirmi\u015ftir\u2019 demi\u015flerdi\u2026\u2019 (M\u00fcmtehine, 4)<\/p>\n
Kur’an, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n m\u00fccadelesini, b\u00fct\u00fcn boyutlar\u0131yla ortaya koymu\u015f, onun, iman etme safhas\u0131ndan, son safhas\u0131na kadarki m\u00fccadelesini, en ince noktas\u0131na kadar a\u00e7\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Bu m\u00fccadelede, M\u00fcsl\u00fcman davet\u00e7i \u015fahsiyetlerin yeti\u015fmelerinde \u00e7ok \u00f6nemli sahneler mevcuttur.<\/p>\n
Tek ba\u015f\u0131na bir \u00fcmmet<\/p>\n
Tevhidi m\u00fccadelede, say\u0131sal \u00e7o\u011funlu\u011fun \u00f6nemli olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde ortaya koyan Hz. \u0130brahim (as)\u2019\u0131n m\u00fccadelesi, Tevhidi m\u00fccadeleyi \u00fcstlenen M\u00fcsl\u00fcmanlar i\u00e7in \u00e7ok g\u00fczel bir \u00f6rnektir. Tek ba\u015f\u0131na bir \u00fcmmet olan Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n m\u00fccadele metodu, S\u00fcnnetullahta Hz. Nuh (as)’dan sonra bize bildirilen ikinci, b\u00fcy\u00fck m\u00fccadele metodudur.<\/p>\n
\u201c\u0130brahim Allah’\u0131 birleyerek O’na itaat eden bir \u00fcmmet idi, m\u00fc\u015friklerden de\u011fildi.\u201d (Nahl, 120)<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as)\u2019\u0131n m\u00fccadelesinden M\u00fc\u2019minlerin alacaklar\u0131 \u00f6rneklikler. Tevhidi m\u00fccadeleye ba\u015flamadan \u00f6nce Rab\u2019lerine kesin bir \u015fekilde iman edip g\u00fcvenmeleri, bu daveti yapacaklar\u0131na dair kararl\u0131 olmalar\u0131 gerekir. Bunun i\u00e7in \u00f6ncelikle b\u00fct\u00fcn ku\u015fkular\u0131n\u0131 ortaya koyup gidermeli, i\u00e7lerinde en k\u00fc\u00e7\u00fck bir ku\u015fkuya yer vermemelidirler.<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as), davetini ortaya koyarken; nereden ba\u015flamas\u0131 gerekti\u011fini ve neleri, nas\u0131l s\u00f6yleyece\u011fi ile ilgili hususlar\u0131 a\u00e7\u0131kl\u0131\u011fa kavu\u015fturmu\u015ftur. O, davas\u0131na teslimiyetin en g\u00fczel \u00f6rne\u011fini sergilemi\u015f, bu u\u011furda can\u0131n\u0131 vermekten \u00e7ekinmemi\u015f, gerekti\u011finde yerini yurdunu b\u0131rakarak hicret etmi\u015ftir. Hicret’ten sonra da m\u00fccadelesini b\u0131rakmam\u0131\u015f, kendisinden sonra gelenlere g\u00fczel bir m\u00fccadele metodu b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as), davet s\u0131ras\u0131nda muhataplar\u0131n\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcnmesini sa\u011flayacak sorular sormu\u015f, b\u00f6ylece onlar\u0131n, hemen tepki vermeleri yerine az da olsa d\u00fc\u015f\u00fcnmelerini sa\u011flam\u0131\u015ft\u0131r. O, muhataplar\u0131na, neye tabi olduklar\u0131n\u0131 sorduktan sonra onlara \u00e2lemlerin Rabb’inin kendileri i\u00e7in ne mana ifade etti\u011fini belirtmi\u015ftir. B\u00f6ylece, muhataplar\u0131n\u0131n itaat ettikleri ile y\u00fcce Allah aras\u0131nda mukayese yapmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir.<\/p>\n
"Babas\u0131na ve kavmine; \u2018Neye uyuyorsunuz? Allah’tan ba\u015fka uydurma ilahlar m\u0131 istiyorsunuz? Alemlerin Rabb’i hakk\u0131nda zar\u0131n\u0131n\u0131z nedir? demi\u015fti." (Saffat, 85-87)<\/p>\n
Muhataplar\u0131n\u0131n, itaat ettikleri ile y\u00fcce Allah (cc) aras\u0131nda daha anla\u015f\u0131l\u0131r bir \u015fekilde mukayese yapmalar\u0131 i\u00e7in Hz. \u0130brahim (as), kendisinin itaat etti\u011fi \u00e2lemlerin Rabb\u2019i y\u00fcce Allah\u2019\u0131n kendisi i\u00e7in ne ifade etti\u011fini a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015ftir. O, bu a\u00e7\u0131klamas\u0131 ile muhataplar\u0131n\u0131n tap\u0131nd\u0131klar\u0131n\u0131n, kendilerine hi\u00e7bir fayda vermedi\u011fini belirtmi\u015ftir.<\/p>\n
"Beni yaratan ve bana yol g\u00f6steren O’dur, bana yediren ve i\u00e7iren O’dur; hastaland\u0131\u011f\u0131m zaman bana \u015fifa veren O’dur, beni \u00f6ld\u00fcrecek, sonra diriltecek O’dur, ceza g\u00fcn\u00fc hatam\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131 umdu\u011fum da O’dur. Rabb’im bana h\u00fck\u00fcm ver ve beni salihler aras\u0131na kat; sonra gelenler aras\u0131nda bana bir do\u011fruluk dili nasip eyle, beni nimeti bol cennetinin varislerinden k\u0131l; babam\u0131 da ba\u011f\u0131\u015fla, \u00e7\u00fcnk\u00fc o sap\u0131klardand\u0131r. (\u0130nsanlar\u0131n) diriltilecekleri g\u00fcn, beni utand\u0131rma; o g\u00fcn ki ne mal, ne de o\u011fullar fayda vermez, ancak Allah’a sa\u011flam ve temiz kalp getiren (m\u00fcstesna).’ (\u015euara, 78-89)<\/p>\n
Davete en yak\u0131nlardan ba\u015flamak<\/p>\n
S\u00fcnnetullahta var olan Tevhidi m\u00fccadelenin, kendisine \u00f6zg\u00fc bir metodu, bir y\u00f6ntemi bulunmaktad\u0131r. Y\u00fcce Allah (cc), rasullerinin \u015fahs\u0131nda, davet\u00e7i M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n sorumluluklar\u0131n\u0131, Tevhidi esaslar\u0131, nas\u0131l ortaya koyacaklar\u0131n\u0131, kimlere ula\u015ft\u0131racaklar\u0131n\u0131, Tevhidi m\u00fccadelenin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 \u00e7ok a\u00e7\u0131k ve net bir \u015fekilde a\u00e7\u0131klam\u0131\u015f, bildirilen esaslar do\u011frultusunda yap\u0131lmas\u0131 halinde, bundan raz\u0131 olaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/p>\n
G\u00fcn\u00fcm\u00fczde bir\u00e7ok kimse, Tevhidi esaslar\u0131n kendilerinden ne istedi\u011fini daha do\u011fru d\u00fcr\u00fcst \u00f6\u011frenmeden, kendi sorumluluklar\u0131n\u0131n ne oldu\u011funu bilmeden, iki \u00fc\u00e7 kavram ya da sloganik birka\u00e7 s\u00f6z \u00f6\u011frenir \u00f6\u011frenmez, ba\u015fkalar\u0131na sald\u0131rmakta ya da yapamayacaklar\u0131 \u015feylere talip olmaktad\u0131rlar. Do\u011fal olarak da, daha en k\u00fc\u00e7\u00fck bir s\u0131k\u0131nt\u0131 ile kar\u015f\u0131la\u015fmadan, topuklar\u0131 \u00fczere gerisin geriye eski cahili durumlar\u0131na d\u00f6nmektedirler.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Tevhidi davete nereden ba\u015flanaca\u011f\u0131 konusunda, Risalet \u00f6nderlerini \u00f6rnek vermi\u015f, onlar\u0131n, en yak\u0131nlar\u0131ndan ba\u015flayarak insanlar\u0131 Tevhidi esaslara nas\u0131l davet ettiklerini, \u00f6rnekler vererek a\u00e7\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. \u0130\u015fte bu \u00f6rnekliklerin en belirgin \u015fahsiyeti, Hz. \u0130brahim (as)\u2019d\u0131r. Hz. \u0130brahim (as), davete \u00f6nce babas\u0131ndan ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r; \u00e7\u00fcnk\u00fc insan, g\u00fczel \u015feyleri, \u00f6nce en yak\u0131nlar\u0131 ile payla\u015fmak ister ve k\u00f6t\u00fc bir durumda da \u00f6ncelikle en yak\u0131nlar\u0131n\u0131 korumak ve kurtarmak ister.<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as), davete en yak\u0131nlar\u0131ndan ba\u015flama konusunda \u00f6rnek oldu\u011fu gibi ayn\u0131 zamanda, bu davetin nas\u0131l anlat\u0131laca\u011f\u0131 konusunda da \u00e7ok g\u00fczel bir \u00f6rnekliktir. O, Davet g\u00f6revine en yak\u0131n\u0131ndan ba\u015flam\u0131\u015f, kademe kademe b\u00fct\u00fcn topluma daveti ula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f, s\u00f6zlerini, kar\u015f\u0131dakinin anlayabilece\u011fi netlikle s\u00f6ylemi\u015f, muhataplar\u0131n \u00fczerinde bulundu\u011fu yolu ve bu yolun sonucunu onlara g\u00fczellikle anlatm\u0131\u015ft\u0131r.
\n
42-45- Babas\u0131na: \u2018Babac\u0131\u011f\u0131m, i\u015fitmeyen g\u00f6rmeyen ve sana hi\u00e7bir yarar\u0131 olmayan \u015feylere ni\u00e7in tap\u0131yorsun? Babac\u0131\u011f\u0131m, bana, sana gelmeyen bir bilgi geldi; bana uy, seni d\u00fczg\u00fcn bir yola ileteyim; babac\u0131\u011f\u0131m, \u015feytana itaat etme, \u00e7\u00fcnk\u00fc \u015feytan, Rahman\u2019a isyan etmi\u015ftir. Babac\u0131\u011f\u0131m, ben sana Rahman\u2019dan bir azab\u0131n dokunmas\u0131ndan korkuyorum; o zaman, \u015feytan\u0131n dostu olursun.\u2019 demi\u015fti.<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as), babas\u0131n\u0131 y\u00fcce Allah\u2019\u0131 birlemeye davet ederken, ona kar\u015f\u0131 sayg\u0131l\u0131 ve yumu\u015fak davranm\u0131\u015f, k\u0131r\u0131c\u0131 bir \u00fcslup kullanmam\u0131\u015ft\u0131r. O, babas\u0131n\u0131n i\u00e7erisinde bulundu\u011fu durumu \u00e7ok iyi bilmesine ra\u011fmen onu, direkt k\u00fcf\u00fcr ve \u015firk ile su\u00e7lamam\u0131\u015f, onun \u00fczerinde bulundu\u011fu yolun yanl\u0131\u015f oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015f, onu do\u011fru yola davet etmi\u015ftir.<\/p>\n
Hem \u0130sl\u00e2mi davette, hem de normal insani ili\u015fkilerde M\u00fcsl\u00fcmanlar, adab\u0131 mua\u015feret kurallar\u0131n\u0131 ve insani nezaket \u00f6l\u00e7\u00fclerini hi\u00e7bir zaman g\u00f6zard\u0131 etmemelidirler. Hz. \u0130brahim (as)\u2019\u0131n, babas\u0131n\u0131 y\u00fcce Allah\u2019a davet ederken, \u00f6ncelikle babas\u0131n\u0131n tapt\u0131\u011f\u0131 putlar\u0131 dile getirmemi\u015f, babas\u0131n\u0131n \u00fczerinde bulundu\u011fu duruma a\u00e7\u0131kl\u0131k getirmi\u015ftir.<\/p>\n
46- (Babas\u0131): \u2018Ey \u0130brahim, sen benim ilahlar\u0131mdan y\u00fcz m\u00fc \u00e7eviriyorsun? E\u011fer vazge\u00e7mezsen, andolsun seni ta\u015flar\u0131m; uzun s\u00fcre benden ayr\u0131l, git!\u2019 dedi.<\/p>\n
47-48- (\u0130brahim): \u2018Selam sana, senin i\u00e7in Rabbimden ma\u011ffiret dileyece\u011fim; \u00e7\u00fcnk\u00fc O, bana \u00e7ok l\u00fctufk\u00e2rd\u0131r; sizden de, Allah’tan ba\u015fka yalvard\u0131klar\u0131n\u0131zdan da ayr\u0131l\u0131yor ve yaln\u0131z Rabbime yalvar\u0131yorum; umar\u0131m ki Rabbime yalvarmakla bahts\u0131z olmam.\u2019 dedi.<\/p>\n
Tevhidi esaslara daveti s\u0131ras\u0131nda Hz. \u0130brahim (as), babas\u0131na kar\u015f\u0131 sayg\u0131 s\u0131n\u0131r\u0131n\u0131 a\u015fmadan ona hitap etmesine ra\u011fmen babas\u0131, ona kar\u015f\u0131 olduk\u00e7a sert davranm\u0131\u015f, ancak o, ondan yine en g\u00fczel bir \u015fekilde ayr\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Y\u00fcce Allah (cc), \u0130brahim dinine mensup olanlara da, tart\u0131\u015ft\u0131klar\u0131 ki\u015filerden g\u00fczellikle ayr\u0131lmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cOnlar\u0131n dediklerine sabret ve g\u00fczelce onlardan ayr\u0131l.\u201d (Kalem, 10)<\/p>\n
\u201cHikmetle ve g\u00fczel \u00f6\u011f\u00fctle Rabbinin yoluna \u00e7a\u011f\u0131r ve onlarla en g\u00fczel bi\u00e7imde m\u00fccadele et. Ku\u015fkusuz Rabbin, i\u015fte yolundan sapanlar\u0131 en iyi bilen O’dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir.\u201d (Nahl, 125)<\/p>\n
Tevhidi esaslar\u0131n, insanlara duyurulmas\u0131ndaki a\u00e7\u0131kl\u0131k ve netli\u011fi ile en g\u00fczel \u00f6rnek olan Hz. \u0130brahim (as), kendisine kar\u015f\u0131 olanlara g\u00f6sterdi\u011fi reaksiyon konusunda da en g\u00fczel \u00f6rnektir. O, muhataplar\u0131n\u0131 rencide etmeden onlara hitap etti\u011fi gibi onlardan ayr\u0131l\u0131rken de, kendilerine hakaret etmemi\u015f, g\u00fczel bir \u015fekilde onlardan ayr\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Saflar netle\u015fmeden y\u00fcce Allah\u2019\u0131n yard\u0131m\u0131 gelmez.<\/p>\n
Tevhidi m\u00fccadelede en \u00f6nemli husus, elbette ki, k\u00fcf\u00fcr ve \u015firk ehli ile saflar\u0131n netle\u015ftirilmesi, ne istendi\u011finin, nelerin reddedilmesi gerekti\u011finin a\u00e7\u0131k\u00e7a belirtilmesidir. Tevhidi m\u00fccadelede, bulan\u0131kl\u0131\u011fa, kapal\u0131l\u0131\u011fa, yer yoktur; Tevhid erleri, Tevhidi esaslar\u0131 net ve a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde anlatmal\u0131, kendilerinin kim olduklar\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a belirtmelidirler. Ancak b\u00f6yle bir durumdan sonra y\u00fcce Allah\u2019\u0131n yard\u0131m\u0131 m\u00fcmk\u00fcn olabilir.<\/p>\n
49-50- \u0130\u015fte onlardan ve onlar\u0131n Allah’tan ba\u015fka tapt\u0131klar\u0131ndan ayr\u0131l\u0131nca biz ona, \u0130shak’\u0131 ve Yakup\u2019u arma\u011fan ettik ve hepsini de peygamber yapt\u0131k, onlara rahmetimizden l\u00fctfettik ve onlar i\u00e7in y\u00fcce bir do\u011fruluk dili verdik.<\/p>\n
Putperest bir baban\u0131n o\u011flu, m\u00fc\u015frik toplumda bir fert, ta\u011futi bir sistemin vatanda\u015f\u0131 olan Hz. \u0130brahim (as), i\u00e7erisinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 toplumun \u00e7arp\u0131kl\u0131klar\u0131n\u0131, \u00e7eli\u015fkilerini g\u00f6rm\u00fc\u015f, ancak hi\u00e7 bir zaman bu \u00e7arp\u0131kl\u0131klar\u0131 onaylamam\u0131\u015ft\u0131r. M\u00fc\u015friklerin, kahraman ittihaz ettikleri kimseler ad\u0131na diktikleri heykelleri ve bu heykellere kar\u015f\u0131 yap\u0131lan tazimleri, kutsamalar\u0131 hep yad\u0131rgam\u0131\u015f, insanlar\u0131n bu ta\u015f ve beton y\u0131\u011f\u0131nlar\u0131na g\u00f6sterdikleri sayg\u0131y\u0131 kabul etmemi\u015f, reddetmi\u015ftir.<\/p>\n
Hz. \u0130brahim (as), kendilerine dahi bir fayda ve zararlar\u0131 olmayan putlar\u0131n bir hi\u00e7 olduklar\u0131n\u0131 biliyordu, ancak kendisine vahiy gelmeden \u00f6nce ne ad\u0131na kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kaca\u011f\u0131n\u0131 da bilemiyordu. M\u00fc\u015frik toplumun putlara olan sayg\u0131s\u0131 Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 g\u00fcnden g\u00fcne huzursuz ediyor, kendisini toplumun d\u0131\u015f\u0131na atarak tefekk\u00fcre dal\u0131yordu. O, bir \u00e7\u0131k\u0131\u015f yolu ar\u0131yordu; ne yapmal\u0131, nas\u0131l yapmal\u0131 idi ki, bu toplumu \u015firk batakl\u0131\u011f\u0131ndan kurtars\u0131n ve onlara do\u011fru olan\u0131 bildirsin. Bu d\u00fc\u015f\u00fcnceler i\u00e7erisinde \u00e7are ararken y\u00fcce Allah (cc), t\u0131pk\u0131 Hz. Muhammed (as)\u2019da oldu\u011fu gibi onu da, bu s\u0131k\u0131nt\u0131 ve bunal\u0131m i\u00e7erisinde iken denemi\u015f, imtihan\u0131 kazan\u0131nca da resul olarak se\u00e7ip insanlara g\u00f6ndermi\u015fti.<\/p>\n
S\u00fcnnetullahtaki davet metodlar\u0131<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Risalet \u00f6nderlerinin hayatlar\u0131ndan \u00f6rnekler vererek Tevhidi esaslar\u0131n, hangi d\u00f6nemde, nas\u0131l ortaya konulaca\u011f\u0131na \u0131\u015f\u0131k tutmaktad\u0131r. Fir\u2019avn gibi en zorba diktat\u00f6rlerin egemen olduklar\u0131 ortamlardan, Hz. Yusuf (as)\u2019\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 daha \u0131l\u0131man ortamlara, \u015fekli putlar\u0131 ilahla\u015ft\u0131ran toplumlardan maddeyi putla\u015ft\u0131ran kapitalist toplumlara, bin y\u0131l s\u00fcren bir m\u00fccadeleden \u00e7ok k\u0131sa s\u00fcren m\u00fccadelelere kadar her toplumda ve her ortamda Tevhidi m\u00fccadelenin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131n \u00f6rneklerini veren y\u00fcce Allah (cc), Kur\u2019an\u2019a iman eden M\u00fc\u2019minlerin de kendi d\u00f6nemlerindeki ortamlara uygun m\u00fccadele etmelerini bildirmektedir.<\/p>\n
51-53- Kitapta Musa’y\u0131 da an, \u00e7\u00fcnk\u00fc o, i\u00e7i temiz ve el\u00e7i bir peygamberdi; ona Tur\u2019un sa\u011f taraf\u0131ndan seslendik ve onu \u00f6zel konu\u015fmak i\u00e7in yakla\u015ft\u0131rd\u0131k; ona, ac\u0131d\u0131\u011f\u0131m\u0131zdan dolay\u0131 karde\u015fi Harun’u da peygamber olarak arma\u011fan ettik.<\/p>\n
Zorba bir diktat\u00f6re kar\u015f\u0131 Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyan Hz. Musa (as), kendisini toplum \u00fczerinde ilah ve rab olarak g\u00f6ren Fir\u2019avn\u2019\u0131n, bir hi\u00e7 oldu\u011funu, yapt\u0131\u011f\u0131 korkusuz m\u00fccadelenin sonucunda apa\u00e7\u0131k bir \u015fekilde g\u00f6stermi\u015ftir.<\/p>\n
Kur\u2019an, bir\u00e7ok yerde iki azg\u0131n zorbaya kar\u015f\u0131 korkusuzca \u00e7\u0131kan Hz. \u0130brahim (as) ile Hz. Musa (as)\u2019\u0131 beraber zikreder. Bunun nedeni, zorbalara kar\u015f\u0131 izlenecek metodun nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fini, M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n, zorba g\u00fc\u00e7lere kar\u015f\u0131 bu iki Rasul\u00fcn hareket metotlar\u0131n\u0131 \u00f6rnek almalar\u0131 i\u00e7indir.<\/p>\n
\u201cYoksa kendisine haber mi verilmedi Musa’n\u0131n sahifelerinde bulunan ve \u00e7ok vefal\u0131 \u0130brahim\u2019in (sahifelerinde bulunan ger\u00e7ekler).\u201d (Necm, 36-37)<\/p>\n
\u201cBu, elbette ilk sahifelerde de vard\u0131; \u0130brahim ve Musa’n\u0131n sahifelerinde.\u201d (A\u2019la,18-19)<\/p>\n
S\u00fcnnetullahta, Tevhidi esaslara davet ve zorbalara kar\u015f\u0131 m\u00fccadele metodu \u00e7ok net olarak ortaya konulmu\u015f, iman edenlerin, buna g\u00f6re hareket etmeleri istenmi\u015ftir. Bu bildirilenler d\u0131\u015f\u0131nda ba\u015fka yol ve y\u00f6ntemlerle \u0130sl\u00e2mi davet yapmak, apa\u00e7\u0131k bir \u015fekilde bildirilen davet metodunu terk etmektir ki bu, \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir sorumluluk ve sapmad\u0131r.<\/p>\n
G\u00fcn\u00fcm\u00fczde, Kur\u2019ani davet metodunu terk edip idaresi alt\u0131nda ya\u015fad\u0131klar\u0131 ta\u011futi sistemlerin kurallar\u0131na g\u00f6re \u0130sl\u00e2mi davet yapt\u0131klar\u0131n\u0131 zannedenler, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n bildirdi\u011fi h\u00fckm\u00fcn d\u0131\u015f\u0131ndaki metodlara uyduklar\u0131ndan apa\u00e7\u0131k bir sap\u0131kl\u0131k i\u00e7erisindedirler.<\/p>\n
\u201cB\u00f6yle iken sana dini yalanlatan nedir? Allah, h\u00fck\u00fcm verenlerin en iyisi de\u011fil midir?\u201d (Tin, 7-8)<\/p>\n
S\u00fcnnetullahtaki davet metoduna uymak, \u00f6ncelikle ki\u015finin kendisini ar\u0131nd\u0131rmas\u0131 ve y\u00fcce Allah\u2019a, \u015firk ko\u015fmadan g\u00f6n\u00fclden teslim olmas\u0131 gerekir. Y\u00fcce Allah (cc), gerek Hz. \u0130brahim (as)\u2019\u0131, gerekse Hz. Musa (as)\u2019\u0131 anarken onlar\u0131n do\u011fru ve temiz birer peygamber olduklar\u0131n\u0131 ifade etmektedir.<\/p>\n
\u201cKitapta \u0130brahim\u2019i de an; ger\u00e7ekten o, sad\u0131k bir nebiydi. (Meryem, 41)<\/p>\n
\u201cKitapta Musa’y\u0131 da an, \u00e7\u00fcnk\u00fc o, halis (samimi), el\u00e7i bir nebiydi.\u201d (Meryem, 53)<\/p>\n
M\u00fcsl\u00fcman davet\u00e7iler, davalar\u0131nda mutlak anlamda ihlas sahibi, samimi, do\u011fru olmalar\u0131d\u0131rlar. Tevhidi esaslar\u0131, S\u00fcnnetullahta cari oldu\u011fu haliyle ortaya koymal\u0131, Allah\u2019tan ba\u015fka hi\u00e7 kimseden korkmadan zalimlere, despotlara ve ink\u00e2rc\u0131lara kar\u015f\u0131 onurlu bir m\u00fccadele vermelidirler.<\/p>\n
54-55- Kitapta \u0130smail’i de an, \u00e7\u00fcnk\u00fc o s\u00f6z\u00fcnde duran, el\u00e7i bir peygamberdi, halk\u0131na namaz k\u0131lmay\u0131, zek\u00e2t vermeyi emrederdi; Rabbi yan\u0131nda be\u011fenilmi\u015fti.<\/p>\n
56-58- Kitapta \u0130dris’i de an; \u00e7\u00fcnk\u00fc o, \u00e7ok do\u011fru bir peygamberdi, onu y\u00fcce bir yere y\u00fckseltmi\u015ftik. \u0130\u015fte bunlar; Allah’\u0131n nimet verdi\u011fi peygamberlerden, Adem, neslinden, Nuh ile beraber gemide ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131m\u0131z\u0131n neslinden, \u0130brahim ve \u0130srail (Yakup) neslinden, yol g\u00f6sterdi\u011fimiz ve se\u00e7ti\u011fimiz kimselerdendir; onlara Rahman’\u0131n ayetleri okundu\u011fu zaman a\u011flayarak secdeye kapan\u0131rlard\u0131.<\/p>\n
S\u00fcnnetullaha uygun olmayan bir hareket, bir metod, \u0130sl\u00e2mi olmad\u0131\u011f\u0131 gibi y\u00fcce Allah\u2019\u0131n r\u0131zas\u0131na da muvaf\u0131k de\u011fildir. Risalet \u00f6nderlerinin hayatlar\u0131n\u0131, m\u00fccadele metotlar\u0131n\u0131 apa\u00e7\u0131k bir \u015fekilde veren y\u00fcce Allah (cc), iman edenlerin buna uymalar\u0131n\u0131 istemi\u015f, ancak bunlar\u0131n do\u011fru yol \u00fczerinde bulunduklar\u0131n\u0131, Kendisini de bu kimseleri dost edindi\u011fini bildirmi\u015ftir.<\/p>\n
"Nefsini a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k yapandan ba\u015fka, kim \u0130brahim dininden y\u00fcz \u00e7evirir? Andolsun ki, biz onu d\u00fcnyada be\u011fenip se\u00e7mi\u015ftik, ahirette de, o iyilerdendir." (Bakara, 130)<\/p>\n
"Do\u011frusu, insanlar\u0131n \u0130brahim’e en yak\u0131n olan\u0131, ona uyanlar, bu peygamber ve M\u00fc\u2019minlerdir. Allah da M\u00fc\u2019minlerin dostudur." (Al-i \u0130mran, 68)<\/p>\n
"De ki: \u2018Allah do\u011fru s\u00f6yledi, \u00f6yle ise dosdo\u011fru, Allah’\u0131 birleyici olarak \u0130brahim dinine uyun. O, m\u00fc\u015friklerden de\u011fildi."(Al-i \u0130mran, 95)<\/p>\n
"Hangi insan, din y\u00f6n\u00fcnden, iyilik edici olarak y\u00fcz\u00fcn\u00fc Allah’a teslim edip dosdo\u011fru \u0130brahim dinine tabi olandan daha g\u00fczel olabilir? Allah, \u0130brahim’i dost edinmi\u015fti." (Nisa, 125)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), ge\u00e7mi\u015f rasullerin, Tevhid erlerinin ve M\u00fc\u2019minlerin, kendisine nas\u0131l iman ettiklerini ve g\u00f6nderdi\u011fi ayetlerine nas\u0131l teslim olduklar\u0131n\u0131 \u00e7ok a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde belirtmektedir. Onlar, kendilerine g\u00f6nderilen ayetlere derhal teslim olmu\u015f, hi\u00e7bir endi\u015fe duymadan hemen gere\u011fini yapm\u0131\u015flard\u0131r. Y\u00fcce Allah (cc), i\u015fte bu kimseleri \u00f6vmekte ve onlar\u0131 gelecek nesillere \u00f6rnek olarak vermektedir.<\/p>\n
Allah\u2019\u0131n ayetlerine derhal teslim olmak<\/p>\n
Sonradan gelenler i\u00e7erisinden de iyi insanlar \u00e7\u0131km\u0131\u015f, Allah\u2019\u0131n ayetlerine kar\u015f\u0131 b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslamadan, ayetleri pazarl\u0131k konusu yapmadan teslim olmu\u015flard\u0131r. Bu nedenle onlar, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n \u00f6vg\u00fcs\u00fcne mazhar olmu\u015flard\u0131r.<\/p>\n
\u201c\u0130nsanlar i\u00e7erisinde, iman edenlere en yaman d\u00fc\u015fman olarak Yahudileri ve m\u00fc\u015frikleri bulursun. \u0130nananlara sevgice en yak\u0131nlar\u0131 da \u2018Biz Hr\u0131stiyanlar\u0131z\u2019 diyenleri bulursun. \u00c7\u00fcnk\u00fc onlar\u0131n i\u00e7lerinde ke\u015fi\u015fler ve rahipler vard\u0131r ve onlar b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslamazlar.<\/p>\n
Rasule indirileni dinledikleri zaman, tan\u0131d\u0131klar\u0131 ger\u00e7ekten dolay\u0131 g\u00f6zlerinin ya\u015fla dolup ta\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcrs\u00fcn, derler ki: \u2018Rabbimiz, inand\u0131k, bizi \u015fahitlerle beraber yaz, biz, Rabbimizin bizi iyiler aras\u0131na katmas\u0131n\u0131 umarken neden Allah’a ve bize gelen ger\u00e7e\u011fe iman etmeyelim!\u2019 Bu s\u00f6zlerinden dolay\u0131 Allah onlara, altlar\u0131ndan \u0131rmaklar akan, i\u00e7inde ebedi kalacaklar\u0131 cennetler verdi; g\u00fczel davrananlar\u0131n m\u00fck\u00e2fat\u0131 i\u015fte budur!\u201d (Maide, 82-85)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), g\u00f6nderdi\u011fi ayetlerine kesin teslimiyeti emretmekte, kelimeleri yerlerinden kayd\u0131r\u0131p ayetler \u00fczerinde lafebeli\u011fi yapanlar\u0131 \u015fiddetle uyarmaktad\u0131r. Bu uyar\u0131ya muhatap olanlar, g\u00fcn\u00fcm\u00fczde say\u0131sal olarak olduk\u00e7a fazla bulunmaktad\u0131r. Bunlar, namaz k\u0131lmamak ad\u0131na, salat kavram\u0131 \u00fczerinde lafebeli\u011fi yapmakta, kelimeleri ve anlamlar\u0131n\u0131 yerlerinden kayd\u0131rarak, \u015feytani bir mant\u0131kla, y\u00fcce Allah\u2019a secde edenleri engellemeye \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/p>\n
Hevas\u0131na kulluk yapmay\u0131 \u015fiar edinen kimseler i\u00e7in namaz, s\u00fcrekli bir s\u0131k\u0131nt\u0131 ve y\u00fck olmu\u015ftur. Bunun i\u00e7in de ya isteksiz namaz k\u0131lm\u0131\u015flar ya da namaz vakitlerini ve rek\u00e2tlar\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcrmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Kur\u2019an\u2019\u0131 anlamaktan mahrum olan baz\u0131 ki\u015filer, \u00f6nce Kur\u2019an\u2019da namaz\u0131n iki rek\u00e2t oldu\u011funu iddia etmi\u015fler, daha sonra da namaz vakitlerinin \u00fc\u00e7 vakit oldu\u011funu ileri s\u00fcrm\u00fc\u015flerdir.<\/p>\n
Namaz, imani bir husustur; bu nedenle iman noktas\u0131nda iflas etmi\u015f, iman fazileti ile tan\u0131\u015fmam\u0131\u015f ya da bu faziletten nasiplenmemi\u015f ki\u015filer, iman ile k\u00fcfr\u00fc kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p \u015firketle\u015ftirenler namaz\u0131n faziletini, insana verdi\u011fi manevi y\u00fcceli\u011fi ve fiziki huzuru anlamazlar. Bu kimseler, kendileri k\u0131lmasalar bile namazdan ve namaz\u0131 ile k\u0131lanlardan rahats\u0131zl\u0131k duyarlar.<\/p>\n
Her vesile ile \u0130sl\u00e2m\u2019a kar\u015f\u0131 m\u00fccadele eden \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015fmanlar\u0131n\u0131n istismarlar\u0131na alet ettikleri kavramlardan biri de namazd\u0131r Bunlar, \u015feytan\u0131n y\u00fcce Allah\u2019a kar\u015f\u0131 s\u00f6yledi\u011fi s\u00f6z\u00fc ger\u00e7ekle\u015ftirmek, insanlar\u0131 namazdan so\u011futmak ve y\u00fcce Allah\u2019a secde edenleri azaltmak i\u00e7in b\u00fct\u00fcn g\u00fc\u00e7leri ile \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/p>\n
\u201c\u00d6yle ise beni azd\u0131rmana kar\u015f\u0131l\u0131k, andolsun ki, ben de onlar(\u0131 sapt\u0131rmak) i\u00e7in senin do\u011fru yolunun \u00fcst\u00fcne oturaca\u011f\u0131m, sonra \u00f6nlerinden, arkalar\u0131ndan, sa\u011flar\u0131ndan, sollar\u0131ndan onlara sokulaca\u011f\u0131m ve \u00e7oklar\u0131n\u0131 \u015f\u00fckredenlerden bulmayacaks\u0131n!\u2019 dedi\u201d (A\u2019raf, 16-17)<\/p>\n
\u0130nsanlar\u0131, namazdan ve y\u00fcce Allah\u2019a secde etmekten al\u0131koymaya \u00e7al\u0131\u015fan ki\u015filerden baz\u0131lar\u0131, Kur’an’da ge\u00e7en sal\u00e2t kavram\u0131n\u0131 i\u00e7erik olarak, di\u011fer bir k\u0131sm\u0131 ise, namaz\u0131n rek\u00e2t ve vakitleri y\u00f6n\u00fcnden \u00e7arp\u0131tmaktad\u0131rlar. Bu kimseler, \u015feytan\u0131n g\u00f6revini \u00fcstlenmi\u015f bir halde insanlar\u0131n Rab\u2019lerine secde etmelerini engellemeye \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/p>\n
59- Onlardan sonra yerlerine \u00f6yle bir nesil geldi ki, namaz\u0131 zayi ettiler, \u015fehvetlerine uydular, onlar k\u00f6t\u00fcl\u00fck bulacaklard\u0131r.<\/p>\n
Heva ve heveslerini ilah edinen kimseler, kibir ve azg\u0131nl\u0131klar\u0131 nedeniyle kendileri, y\u00fcce Allah\u2019a secde etmedikleri gibi insanlar\u0131 da Rab\u2019lerine kar\u015f\u0131 isyana te\u015fvik etmektedirler. Rab\u2019lerine secde etmeyip kibirlenen kimseler, Kur\u2019ani kavramlar\u0131n anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirerek i\u00e7ini bo\u015faltt\u0131lar ve insanlar\u0131n Rab\u2019lerine gere\u011fi gibi iman etmelerine, kulluk ve ibadette bulunmalar\u0131na engel olmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131lar.<\/p>\n
G\u00fcn\u00fcm\u00fczde, y\u00fcce Allah\u2019a secde etmekten al\u0131koymaya \u00e7al\u0131\u015fan \u015feytan\u0131n temsilcileri sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, h\u00e2l\u00e2 sapt\u0131rma faaliyetlerini s\u00fcrd\u00fcrmektedirler. Bu kimseler, er ya da ge\u00e7, tarihteki benzerleri gibi Rab\u2019leri taraf\u0131ndan belalar\u0131n\u0131 bulacaklar, helak olup gidecekler, ahiret g\u00fcn\u00fcnde de hak ettikleri cehenneme s\u00fcr\u00fcleceklerdir.<\/p>\n
60-63- Ancak tevbe eden, iman edip salih amel i\u015fleyenler, cennete girecekler ve hi\u00e7 haks\u0131zl\u0131\u011fa u\u011frat\u0131lmayacaklard\u0131r. Rahman\u2019\u0131n kullar\u0131na g\u0131yaben vadetti\u011fi Adn cennetleri(ne gireceklerdir). \u015e\u00fcphesiz O’nun vaadi yerine gelecektir, orada bo\u015f s\u00f6z de\u011fil, yaln\u0131z selam i\u015fitirler; orada sabah ak\u015fam r\u0131z\u0131klar\u0131 da haz\u0131rd\u0131r; i\u015fte kullar\u0131m\u0131zdan, muttakilere verece\u011fimiz cennet budur.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Adildir ve kullar\u0131 aras\u0131nda adaletle h\u00fckmederek herkese yapt\u0131klar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 verecektir. O, kibir ve gururlar\u0131ndan Rab\u2019lerinin emrine muhalefet edenlere hak ettikleri cezay\u0131 verece\u011fi gibi Kendisine iman edip kulluk yapan, indirdi\u011fi ilahi h\u00fck\u00fcmlere teslim olanlara da yapt\u0131klar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 en iyi \u015fekilde verecektir. Bu, O\u2019nun vaadidir ve O, vaadinden asla d\u00f6nmez, kullar\u0131n\u0131n yapt\u0131klar\u0131 hi\u00e7bir \u015feyi unutmaz.<\/p>\n
64- Biz ancak Rabbinin emriyle ineriz; \u00f6n\u00fcm\u00fczde, arkam\u0131zda ve bunlar aras\u0131nda olan her \u015fey O’na aittir. Rabbin, asla unutkan de\u011fildir.<\/p>\n
Kulluk ve ibadeti s\u00fcrekli yapmak<\/p>\n
Kendi yarat\u0131l\u0131\u015flar\u0131n\u0131n fark\u0131nda olan kimseler, b\u00fct\u00fcn g\u00fc\u00e7 ve kuvvetin, egemenlik ve m\u00fclk\u00fcn y\u00fcce Allah\u2019\u0131n elinde bulundu\u011funu, O\u2019nun, g\u00f6klerin, yerin ve bunlar aras\u0131ndaki her \u015feyin Rabb\u2019i oldu\u011funu bilirler ve O\u2019na kulluk etmekte hi\u00e7bir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymazlar.<\/p>\n
65- (O), g\u00f6klerin, yerin ve bunlar aras\u0131nda bulunan \u015feylerin Rabbidir. O’na kulluk et ve O’na kullukta sabret, hi\u00e7 O’nun ad\u0131yla an\u0131lan birini biliyor musun?<\/p>\n
Burada ge\u00e7en O’na kullukta sabret ifadesi, kullu\u011fun s\u00fcreklili\u011fini anlatmaktad\u0131r; y\u00fcce Allah (cc), iman edenlerden, kendilerine \u00f6l\u00fcm gelinceye kadar kulluk ve ibadet yapmalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/p>\n
\u201cSen Rabbini hamd ile y\u00fccelt ve secde edenlerden ol ve sana \u00f6l\u00fcm gelinceye kadar Rabbine kulluk et.\u201d (Hicr, 98-99)<\/p>\n
Kulluk, s\u00fcreklilik isteyen, kesintisi ve ertelemesi olmayan bir teslimiyet ve itaattir. Ayn\u0131 \u015fekilde y\u00fcce Allah\u2019a kulluk, yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131n temel gayesi oldu\u011fu i\u00e7in, kullukta s\u0131k\u0131nt\u0131 ve usan\u00e7 olmaz; ki\u015fi, yarat\u0131l\u0131\u015f f\u0131trat\u0131na d\u00f6nd\u00fc\u011f\u00fc i\u00e7in kullu\u011fu isteyerek ve severek yapar, yapmal\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah\u2019\u0131n buyru\u011funa icabette isteksizli\u011fin yeri yoktur.<\/p>\n
\u201cSonra duman halinde bulunan g\u00f6\u011fe y\u00f6neldi, ona ve arza: \u2018\u0130steyerek veya istemeyerek (buyru\u011fuma) gelin\u2019 dedi. \u2018\u0130steyerek geldik\u2019 dediler.\u201d (Fussilet, 11)<\/p>\n
K\u00e2inatta bulunan her \u015fey, Rab\u2019lerine isteyerek kulluk yapmakta, O\u2019nun verdi\u011fi h\u00fck\u00fcmler do\u011frultusunda hareket etmektedirler. Bu nedenle iman edenler de, Rab\u2019lerinin buyruklar\u0131na kar\u015f\u0131 en k\u00fc\u00e7\u00fck bir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan kulluk ve ibadetlerine devam etmeli ve bunu, hayatlar\u0131n\u0131n sonuna kadar devam ettirmelidirler. \u00c7\u00fcnk\u00fc en k\u00fc\u00e7\u00fck bir isteksizlik, yap\u0131lanlar\u0131n bo\u015fa \u00e7\u0131kmas\u0131na neden olacakt\u0131r.<\/p>\n
\u201cSadakalar\u0131n\u0131n kabul edilmesine engel olan sadece \u015fudur; onlar Allah’a ve el\u00e7isine kar\u015f\u0131 nank\u00f6rl\u00fck ettiler; namaza da \u00fc\u015fene \u00fc\u015fene gelirler ve istemeye istemeye sadaka verirler.\u201d (Tevbe, 54)<\/p>\n
\u201cM\u00fcnaf\u0131klar, Allah’\u0131 (g\u00fcya) aldatma\u011fa \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar, oysa O, onlar\u0131 aldat\u0131r; namaza kalkt\u0131klar\u0131 zaman da \u00fc\u015fene \u00fc\u015fene kalkarlar, insanlara g\u00f6steri\u015f yaparlar, Allah’\u0131 pek az anarlar.\u201d (Nisa, 142)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131 anmak ve O\u2019nun h\u00fck\u00fcmleri do\u011frultusunda hareket etmek, m\u00fc\u2019min kullar i\u00e7in co\u015fku ve sevin\u00e7, huzur ve mutluluk iken, O\u2019nun h\u00fck\u00fcmlerine tabi olmaktan s\u0131k\u0131nt\u0131 duymak ve isteksiz davranmak \u015firk ve m\u00fcnaf\u0131kl\u0131k, f\u0131sk ve irtidatt\u0131r.<\/p>\n
M\u00fcnaf\u0131k, m\u00fc\u015frik, fas\u0131k ve m\u00fcrtetler, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n h\u00fck\u00fcmlerine kar\u015f\u0131 g\u00f6sterdikleri s\u0131k\u0131nt\u0131 ve isteksizlikle fiili olarak, k\u00e2firler ise s\u00f6zel olarak ahirete iman etmediklerini belirtmektedirler. Bunlar, yeniden diriltilip hesap vermeyeceklerini zannetmektedirler.<\/p>\n
66-67- \u0130nsan: \u2018Ben \u00f6ld\u00fckten sonra m\u0131 diri olarak \u00e7\u0131kar\u0131laca\u011f\u0131m?\u2019 diyor; insan \u00f6nceden hi\u00e7bir \u015fey de\u011filken kendisini nas\u0131l yaratt\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fcyor mu?<\/p>\n
Ahireti ink\u00e2r, sadece s\u00f6zel olarak onun varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 yalanlamak de\u011fildir; ahiretin var oldu\u011funa inand\u0131klar\u0131 halde ona uygun hareket etmeyenler de ahireti ink\u00e2r edenlerdir. Kur\u2019an bu konuda M\u00fcddessir suresinde, cehenneme girenlerin itiraflar\u0131n\u0131 veriyor.<\/p>\n
\u201cDediler ki: \u2018Biz namaz k\u0131lanlardan olmad\u0131k, yoksula da yedirmezdik, bo\u015f i\u015flere dalanlarla birlikte dalard\u0131k, ceza g\u00fcn\u00fcn\u00fc yalanlard\u0131k; i\u015fte b\u00f6yle iken \u00f6l\u00fcm bize gelip \u00e7att\u0131.\u201d (M\u00fcddessir, 43-47)<\/p>\n
Cennet ehlinin sordu\u011fu \u201cSizi \u015fu yak\u0131c\u0131 ate\u015fe ne s\u00fcr\u00fckledi?\u201d sorusuna, cehennem ehlinin verdi\u011fi cevaplar olduk\u00e7a d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcr\u00fcc\u00fcd\u00fcr. Onlar, y\u00fcce Allah\u2019\u0131 ink\u00e2r etmedikleri halde, namaz k\u0131lmam\u0131\u015f, infak etmemi\u015f, bo\u015f \u015feylerle u\u011fra\u015fm\u0131\u015f ya da bo\u015f i\u015flere dalanlarla zamanlar\u0131n\u0131 ge\u00e7irmi\u015fler; bu halleri nedeniyle hesap vereceklerini unutarak g\u00fcnlerini g\u00fcn etmeye \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Ancak \u00f6l\u00fcm, onlar\u0131n tevbe etmelerine f\u0131rsat vermeden ans\u0131z\u0131n gelivermi\u015ftir.<\/p>\n
Ahireti ink\u00e2r edenlerden baz\u0131lar\u0131 da, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n h\u00fck\u00fcmlerini bir b\u00fct\u00fcn olarak kabul etmeyen, bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk eden kimselerdir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a iman etmek, O\u2019nun varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul etmek ya da s\u00f6ylem baz\u0131nda iddia edip s\u0131fatlar\u0131n\u0131 saymak de\u011fil, bu bilgiyi hayatta uygulamak, salih amellerle tasdik etmek ve bir hareket bir eylem i\u00e7erisinde g\u00f6stermektir. S\u00f6ylem baz\u0131nda iman ettiklerini iddia edip salih amel i\u015flemeyenlerin, iman etmeyenlerden hi\u00e7bir farklar\u0131 yoktur.<\/p>\n
\u0130man ve \u0130sl\u00e2mi esaslar bir b\u00fct\u00fcnd\u00fcr; b\u00f6l\u00fcnme, par\u00e7alanma kabul etmez. \u0130sl\u00e2mi esaslar, par\u00e7ac\u0131 mant\u0131kla hareket etmeyi kabul etmez ve ancak bir b\u00fct\u00fcn olarak al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 zaman bir anlam ifade eder. Hangi gerek\u00e7e ile olursa olsun, \u0130sl\u00e2mi esaslar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakmak \u015firk ve k\u00fcf\u00fcrd\u00fcr.<\/p>\n
\u201c\u0130nsanlardan kimi de Allah’a bir kenardan ibadet eder; e\u011fer kendisine bir hay\u0131r gelirse onunla huzura kavu\u015fur ve e\u011fer ba\u015f\u0131na bir k\u00f6t\u00fcl\u00fck gelirse y\u00fcz\u00fcst\u00fc d\u00f6ner. O, d\u00fcnyay\u0131 da, ahireti de kaybetmi\u015ftir; i\u015fte apa\u00e7\u0131k ziyan budur.\u201d (Hac, 11)<\/p>\n
Kur\u2019an, ahiret ink\u00e2rc\u0131lar\u0131n\u0131n, kendi ba\u015flar\u0131na sapmad\u0131klar\u0131n\u0131, onlar\u0131 sapt\u0131ranlar\u0131n oldu\u011funu vurgulayarak o ink\u00e2rc\u0131lar\u0131n, kendilerini sapt\u0131ranlarla beraber toplanacaklar\u0131n\u0131 ve hepsinin cehenneme s\u00fcr\u00fcleceklerini bildirmektedir.<\/p>\n
Cehennem telakkisi<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Kur\u2019an\u2019da, her konuda oldu\u011fu gibi, cehennem konusunda da \u00e7ok a\u00e7\u0131k ifadelere yer vermi\u015f, cehennemin mahiyetini a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015ftir. Kur\u2019an\u2019da, cehennemin nas\u0131l bir yer oldu\u011fu, i\u00e7inde nelerin bulundu\u011fu, kimlerin oraya girece\u011fi, bu girenlerin orada ne kadar olacaklar\u0131, oradakilere, nelerin yedirilip i\u00e7irilece\u011fi, cehenneme girenlerin durumlar\u0131, neler s\u00f6yleyecekleri konusunda her \u015fey, herkesin anlayabilece\u011fi a\u00e7\u0131kl\u0131kta ve netlikte anlat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
Kur\u2019an ger\u00e7e\u011finden habersiz baz\u0131 kimseler bilin\u00e7sizce, insanlar\u0131 Allah yolundan al\u0131koymak isteyen \u015feytan\u0131n dostlar\u0131 kimseler ise bilin\u00e7li bir \u015fekilde y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, mahiyetini apa\u00e7\u0131k bir \u015fekilde bildirdi\u011fi cehennem telakkisini, kendilerine g\u00f6re de\u011fi\u015ftirmi\u015fler, insanlar\u0131n, rahat bir \u015fekilde Rab\u2019lerine isyan etmelerine g\u00fcnah i\u015flemelerine, \u015firk ve k\u00fcfre girmelerine sebep olmu\u015flard\u0131r.<\/p>\n
Cahil ve \u0130sl\u00e2m d\u00fc\u015fman\u0131 kimselerin, \u0130sl\u00e2mi kavramlar konusunda ileri s\u00fcrd\u00fckleri t\u00fcm g\u00f6r\u00fc\u015fleri, Kur\u2019ani ger\u00e7eklikten uzak zanna dayanmaktad\u0131r. Bu zanni bilgiler, Kur\u2019an\u2019dan ve Kur\u2019an\u2019\u0131n en g\u00fczel a\u00e7\u0131klamas\u0131 ve uygulamas\u0131 olan Rasulullah (as)\u2019\u0131n \u00f6rneklik ve \u015fahadetinden hesaba \u00e7ekileceklerine iman eden M\u00fcsl\u00fcmanlar i\u00e7in elbette hi\u00e7bir \u015fey ifade etmemektedir. Onlar, Rab\u2019lerinin kendilerine bildirdi\u011fi \u00fczere, her s\u00f6z ve hareketlerini, iman ettikleri Kur\u2019an\u2019dan ve en g\u00fczel \u00f6rneklik olan Rasulullah (as)\u2019\u0131n S\u00fcnnetinden delillendirerek yaparlar.<\/p>\n
Cehenneme girecek kimseler<\/p>\n
\u201cG\u00f6ren kimseler i\u00e7in cehennem ortaya \u00e7\u0131kar\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r, art\u0131k kim azm\u0131\u015fsa ve \u015fu yak\u0131n hayat\u0131 ye\u011flemi\u015fse, onun bar\u0131na\u011f\u0131 cehennemdir.\u201d (Naziyat, 36-39)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc) Kur\u2019an\u2019da, kimlerin cehenneme girece\u011fi, kimlerin girmeyece\u011fini, hi\u00e7bir kapal\u0131l\u0131\u011fa meydan vermeden \u00e7ok net bir \u015fekilde a\u00e7\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Ancak Kur\u2019an ger\u00e7e\u011finden habersiz olan cahil kimseler, okuduklar\u0131 birka\u00e7 ayetten ya da duyduklar\u0131 as\u0131ls\u0131n birka\u00e7 rivayetten yola \u00e7\u0131karak a\u011f\u0131zlar\u0131na geldi\u011fi, hevalar\u0131 uygun g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc \u015fekilde hareket ederek fetvalar verirler, insanlar\u0131 kand\u0131r\u0131rlar.<\/p>\n
Verdikleri yanl\u0131\u015f fetvalar y\u00fcz\u00fcnden, insanlar\u0131 adeta g\u00fcnah i\u015flemeye te\u015fvik eden kimseler, y\u00fcce Allah\u2019a \u015firk ko\u015fmay\u0131 me\u015frula\u015ft\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. Bu cahil ve hain kimseler, cehennemi adeta bir tatil kamp\u0131 mant\u0131\u011f\u0131 ile de\u011ferlendirmi\u015fler, ge\u00e7ici bir s\u00fcre orada kal\u0131naca\u011f\u0131n\u0131 iddia ederek ayetlere ayk\u0131r\u0131 hareket etmi\u015flerdir.<\/p>\n
68-72- Rabbine andolsun ki, onlar\u0131 ve \u015feytanlar\u0131 mutlaka toplayaca\u011f\u0131z, sonra onlar\u0131 diz \u00e7\u00f6km\u00fc\u015f vaziyette cehennemin \u00e7evresinde bulunduraca\u011f\u0131z, sonra her milletten Rahman’a en \u00e7ok kar\u015f\u0131 geleni ay\u0131raca\u011f\u0131z, sonra elbette Biz, kimlerin oraya girme\u011fe uygun oldu\u011funu daha iyi biliriz. \u0130\u00e7inizden oraya gitmeyecek hi\u00e7 kimse yoktur; bu, Rabbinin \u00fczerine ald\u0131\u011f\u0131 kesin bor\u00e7tur, sonra muttakileri kurtar\u0131r\u0131z ve zalimleri \u00f6yle diz \u00fcst\u00fc \u00e7\u00f6km\u00fc\u015f olarak b\u0131rak\u0131r\u0131z.<\/p>\n
Ayetler, olduk\u00e7a net ve anla\u015f\u0131l\u0131r bir \u015fekilde, kimlerin cehenneme girece\u011fini a\u00e7\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Yaln\u0131zca bu surenin 66. ayetinden hareket edilse bile, cehenneme kimlerin girecekleri \u00e7ok rahat bir \u015fekilde anla\u015f\u0131lacakt\u0131r.<\/p>\n
Ayetlere g\u00f6re yeniden dirilme kayg\u0131s\u0131 duymadan, hayat\u0131 d\u00fcnyadan ibaret zanneden, d\u00fcnya hayat\u0131nda g\u00fcnlerini g\u00fcn edinen gafil ve duyars\u0131z kimseler ile onlar\u0131 sapt\u0131ranlar, diz \u00e7\u00f6kt\u00fcr\u00fclm\u00fc\u015f bir vaziyette cehennemin \u00e7evresinde toplanacak, sonra bu kimseler i\u00e7erisinden \u00f6nc\u00fcl\u00fck edenler ayr\u0131lacakt\u0131r. Bunun nedeni, g\u00fcnah, \u015firk ve k\u00fcfre \u00f6nc\u00fcl\u00fck edenler, daha \u00e7ok su\u00e7lu olduklar\u0131 i\u00e7in sapt\u0131rd\u0131klar\u0131 ki\u015filerin \u00f6n\u00fcne al\u0131nacaklar ve azaplar\u0131 katlanm\u0131\u015f bir halde cehenneme s\u00fcr\u00fcleceklerdir. Y\u00fcce Allah (cc), sapt\u0131r\u0131c\u0131lar\u0131n, daha fazla sorumlu olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
\u201cKi k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc hem kendi veballerini tam olarak y\u00fcklensinler, hem de bilgisizce sapt\u0131rd\u0131klar\u0131 kimselerin veballerinden bir k\u0131sm\u0131n\u0131. Bak, ne k\u00f6t\u00fc \u015fey y\u00fckleniyorlar!\u201d (Nahl, 25)<\/p>\n
\u201cOnlar, hem kendi y\u00fcklerini, hem de kendi y\u00fckleriyle beraber ba\u015fka y\u00fckleri (vebalini) ta\u015f\u0131yacaklar ve elbette uydurduklar\u0131 \u015feylerden k\u0131yamet g\u00fcn\u00fcnde sorguya \u00e7ekileceklerdir.\u201d (Ankebut, 13)<\/p>\n
\u0130nsanlar\u0131, Rab\u2019lerine y\u00f6nelmekten, O\u2019na kulluk ve ibadet yapmaktan al\u0131koyarak sapt\u0131ranlar, sapt\u0131rd\u0131klar\u0131 ile beraber cehennemin \u00e7evresinde toplanacaklar ve milletler i\u00e7erisinde Rab\u2019lerine isyan edenler ayr\u0131lacak ve \u00f6nderleri ile beraber oraya s\u00fcr\u00fcleceklerdir. Burada \u00f6nemli bir vurgu bulunmaktad\u0131r; o da, ayr\u0131lan su\u00e7lular\u0131n hepsinin y\u00fcce Allah\u2019\u0131n \u201c\u0130\u00e7inizden oraya gitmeyecek hi\u00e7 kimse yoktur.\u201d buyru\u011fu gere\u011fi, cehenneme girecekleridir. Burada tek istisna tutulan, muttakilerdir.<\/p>\n
Her milletin \u015fakileri, cehenneme girece\u011fi gibi, her milletin muttakileri de cennete gireceklerdir. Muttakiler, su\u00e7lulardan ayr\u0131lacak ve su\u00e7lular, diz \u00e7\u00f6km\u00fc\u015f bir halde cehenneme s\u00fcr\u00fclmek \u00fczere orada b\u0131rak\u0131lacaklard\u0131r.<\/p>\n
\u0130nsanlar\u0131 sapt\u0131ranlar, d\u00fcnya hayat\u0131nda insanlar\u0131n \u00f6n\u00fcne \u00e7\u0131k\u0131p onlar\u0131 sapt\u0131rd\u0131klar\u0131 gibi k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc de sapt\u0131rd\u0131klar\u0131n\u0131n \u00f6n\u00fcne \u00e7\u0131kar\u0131lacaklard\u0131r.<\/p>\n
\u201cHer milleti, \u00f6nderleriyle \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131m\u0131z g\u00fcn, kimlerin kitab\u0131 sa\u011f\u0131ndan verilirse i\u015fte onlar, Kitaplar\u0131n\u0131 okurlar ve en ufak bir haks\u0131zl\u0131\u011fa u\u011frat\u0131lmazlar.\u201d (\u0130sra, 71)<\/p>\n
\u201c(Fir’avn), k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc kavminin \u00f6n\u00fcnde gidiyor, i\u015fte onlar\u0131 ate\u015fe getirdi, o var\u0131lan yer de ne fena bir yerdir!\u201d (Hud, 98)<\/p>\n
\u201cBiz onlar\u0131 ate\u015fe \u00e7a\u011f\u0131ran \u00f6nderler yapt\u0131k, K\u0131yamet g\u00fcn\u00fc asla yard\u0131m olunmazlar.\u201d (Kasas, 41)<\/p>\n
\u201cAte\u015f! Sabah ak\u015fam ona sunulurlar; K\u0131ymet koptu\u011fu g\u00fcn de \u2018Fir’avn ailesini azab\u0131n en \u00e7etinine sokun!\u2019 (denilir).\u201d (M\u00fc\u2019min, 46)<\/p>\n
Ayetlerden de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 \u00fczere, her konuda oldu\u011fu gibi g\u00fcnah ve ceza konusunda da \u00f6nderler daha fazla sorumludurlar. Y\u00fcce Allah\u2019a en \u00e7ok isyan edenler, ayr\u0131ca sorgulanmak \u00fczere kendilerine tabi olanlardan ayr\u0131lacak ve ona g\u00f6re de cezaland\u0131racaklard\u0131r; sonra hepsine hak ettikleri cezalar\u0131n\u0131 verilecektir.<\/p>\n
\u201cO g\u00fcn onlar\u0131 hep bir araya toplar\u0131z, sonra m\u00fc\u015friklere: \u2018Haydi siz ve ko\u015ftu\u011funuz ortaklar yerlerinize\u2019 deriz. Art\u0131k (\u00f6nderleriyle) aralar\u0131n\u0131 a\u00e7m\u0131\u015f\u0131zd\u0131r, ko\u015ftuklar\u0131 ortaklar: \u2018Siz bize tapm\u0131yordunuz\u2019 demektedirler.\u201d (Yunus, 28)<\/p>\n
Cehennem, m\u00fc\u015frik ve k\u00e2firlerin s\u00fcrekli konaklayacaklar\u0131 yerdir<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), bir\u00e7ok ayette, cehennemin k\u00e2firler, m\u00fc\u015frikler ve g\u00fcnahk\u00e2rlar i\u00e7in oldu\u011funu bildirmi\u015f, M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131, ondan sak\u0131nmalar\u0131 konusunda uyarm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
\u201cK\u00e2firler i\u00e7in haz\u0131rlanm\u0131\u015f ate\u015ften sak\u0131n\u0131n!\u201d (Al-i \u0130mran, 131)<\/p>\n
\u201cO k\u00e2firler, kullar\u0131m\u0131 benden ayr\u0131 olarak kendilerine veliler yapacaklar\u0131n\u0131 m\u0131 sand\u0131lar? Biz k\u00e2firlere cehennemi konak olarak haz\u0131rlad\u0131k.\u201d (Kehf, 102)<\/p>\n
M\u00fc\u2019minler, cehenneme girmeyecekler<\/p>\n
Cehennemin etraf\u0131nda diz \u00e7\u00f6kertilenler, cehenneme girecek kimselerdir; M\u00fcsl\u00fcmanlar onlar\u0131n i\u00e7lerinde yoktur. \u00c7\u00fcnk\u00fc y\u00fcce Allah (cc), o g\u00fcn M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n g\u00f6lgelikler alt\u0131nda bulunduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
\u201cSiz ac\u0131 azab\u0131 tadacaks\u0131n\u0131z; sadece yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131zla cezalan\u0131yorsunuz! Ancak Allah\u2019\u0131n h\u00e2lis kullar\u0131 bu cezan\u0131n d\u0131\u015f\u0131ndad\u0131r.\u201d (Saffat, 38-40)<\/p>\n
\u201cAyetlerimiz hususunda do\u011fruluktan sapanlar bize gizli kalmazlar; \u015fimdi, ate\u015fin i\u00e7ine at\u0131lan m\u0131 daha iyidir, yoksa k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc g\u00fcvenle gelen mi! Diledi\u011finizi yap\u0131n, O, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 g\u00f6rmektedir.\u201d (Fussilet, 40)<\/p>\n
M\u00fc\u2019minlerin de cehenneme girecekleri, bir m\u00fcddet yand\u0131ktan sonra oradan \u00e7\u0131kar\u0131l\u0131p cennete girecekleri ifadesi, yaln\u0131zca bir zandan ibarettir. M\u00fc\u2019minlerin, cehenneme girmeyecekleri y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, M\u00fc\u2019minlere, Kur\u2019an\u2019da vadetti\u011fi bir s\u00f6zd\u00fcr.<\/p>\n
\u201cKorunanlar da cennetlerde, nimet i\u00e7indedirler; Rablerinin kendilerine verdikleriyle sefa s\u00fcrerler. Rableri onlar\u0131, cehennem azab\u0131ndan korumu\u015ftur.\u201d (Tur, 17-18)<\/p>\n
\u201cAma bizden kendilerine (ezelde) g\u00fczellik ge\u00e7mi\u015f olanlar, i\u015fte onlar, ondan (cehennemden) uzakla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015flar, onun u\u011fultusunu duymazlar ve canlar\u0131n\u0131n \u00e7ekti\u011fi (nimetler) i\u00e7inde ebedi kal\u0131rlar; o en b\u00fcy\u00fck korku, onlar\u0131 asla tasaland\u0131rmaz. Melekler onlar\u0131 \u015f\u00f6yle kar\u015f\u0131lar: \u2018\u0130\u015fte bu, size vadedilen g\u00fcn\u00fcn\u00fczd\u00fcr.\u201d (Enbiya,101-103)<\/p>\n
B\u00fct\u00fcn bu Kur\u2019ani ger\u00e7eklere ra\u011fmen M\u00fc\u2019minlerin, cehenneme girecekleri, g\u00fcnahk\u00e2r olanlar\u0131n, g\u00fcnahlar\u0131 oran\u0131nda orada yand\u0131ktan sonra \u00e7\u0131kar\u0131lacaklar\u0131 iddias\u0131, e\u011fer bir cehalet de\u011filse, Hakk\u0131 bat\u0131lla bulaman\u0131n, insanlar\u0131 g\u00fcnah ve \u015firke girmeye te\u015fvik etme gayretidir. Y\u00fcce Allah (cc), m\u00fcminlerden, k\u00fc\u00e7\u00fck g\u00fcnah i\u015fleyenleri, rahmeti gere\u011fi ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131, onlar\u0131 cennete sokaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cE\u011fer size yasaklanan b\u00fcy\u00fck g\u00fcnahlardan ka\u00e7\u0131n\u0131rsan\u0131z, sizin k\u00fc\u00e7\u00fck g\u00fcnahlar\u0131n\u0131z\u0131 \u00f6rteriz ve sizi g\u00fczel bir yere sokar\u0131z.\u201d (Nisa, 31)<\/p>\n
\u201cOnlar, g\u00fcnah\u0131n b\u00fcy\u00fcklerinden ve \u00e7irkin i\u015flerden ka\u00e7\u0131n\u0131rlar, yaln\u0131z baz\u0131 k\u00fc\u00e7\u00fck hatalar i\u015fleyebilirler; \u015f\u00fcphesiz Rabbinin aff\u0131 geni\u015ftir…\u201d (Necm, 32)<\/p>\n
M\u00fc\u2019minler, cehenneme girmeyecek, ancak cehennemi ve i\u00e7indekileri g\u00f6recekler ve cehennemdekilerle kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 konu\u015facaklard\u0131r. Onlar, cehennemde azap g\u00f6renleri g\u00f6rd\u00fck\u00e7e Rab\u2019lerine, kendilerini cehennemden korudu\u011fu i\u00e7in \u015f\u00fckredeceklerdir.<\/p>\n
Rasulullah (as), M\u00fc\u2019minlerin cehenneme girmeyeceklerini bildirdi\u011fi ile ilgili \u015fu haber nakledilir.<\/p>\n
\u201c\u00dcmm\u00fc M\u00fcbe\u015f\u015fir el-Ensariye (r.anha): Rasulullah\u2019\u0131 dinledim \u015f\u00f6yle diyordu: \u2018Ashabu-\u015f \u015eecere\u2019den hi\u00e7 kimse, in\u015faAllah cehenneme girmeyecektir.\u2019 Bunun \u00fczerine Hafsa (r.anha) validemiz: \u2018Hay\u0131r, ey Allah\u2019\u0131n Rasul\u00fc, dediyse de Rasulullah, onu azarlad\u0131. Bunun \u00fczerine Hafsa validemiz, Meryem, 71. ayetini okudu; Rasulullah da cevaben Meryem, 72. ayetini okudu.\u201d (M\u00fcslim, Fedailu-s Sahabe, 163\/2496)<\/p>\n
\u00dcst\u00fcnl\u00fck takva iledir<\/p>\n
De\u011fer yarg\u0131lar\u0131, ki\u015fiden ki\u015fiye, d\u00fc\u015f\u00fcnceden d\u00fc\u015f\u00fcnceye farkl\u0131l\u0131k g\u00f6sterir. Materyalist felsefeyi din edinenler, \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fc maddede ve sahip olduklar\u0131 maddi konumlar\u0131nda g\u00f6r\u00fcrler. Ancak maddi zenginlik, d\u00fcnya hayat\u0131nda sahibini huzurlu ve mutlu k\u0131lamad\u0131\u011f\u0131 gibi onlar\u0131, Rab\u2019lerinin azab\u0131na kar\u015f\u0131 da koruyamayacakt\u0131r.<\/p>\n
Tarihi s\u00fcre\u00e7te, Tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kanlar, hep maddi konumlar\u0131n\u0131 dile getirerek Risalet \u00f6nderlerine ve Tevhid erlerine kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131km\u0131\u015flard\u0131r. Bu, cahiliye Araplar\u0131nda da aynen devam etmi\u015f ve Rasulullah (as)\u2019a, fikri planda cevap vermekte aciz kalan m\u00fc\u015frikler, maddi konumlar\u0131n\u0131 dile getirerek, sosyal konumlar\u0131 ile \u00f6v\u00fcnm\u00fc\u015flerdir.<\/p>\n
73-74- Onlara a\u00e7\u0131k a\u00e7\u0131k ayetlerimiz okundu\u011fu zaman k\u00e2firler, iman edenler i\u00e7in \u2018\u0130ki topluluktan hangisinin makam\u0131 daha hay\u0131rl\u0131, meclisi daha g\u00fczeldir?\u2019 derler. Onlardan \u00f6nce nice nesiller hel\u00e2k ettik ki onlar e\u015fyaca ve g\u00f6steri\u015f\u00e7e daha g\u00fczeldi.<\/p>\n
Mekkeli m\u00fc\u015frikler, sosyal konumlar\u0131n\u0131 \u00f6ne s\u00fcrerek kendilerinin, Rasulullah (as)\u2019\u0131n \u00e7evresinde toplanan ki\u015filerden daha \u00fcst\u00fcn olduklar\u0131n\u0131 iddia ediyorlard\u0131. Bu sakat d\u00fc\u015f\u00fcnce, tarihsel s\u00fcre\u00e7teki t\u00fcm ink\u00e2rc\u0131larda var olmu\u015f, d\u00fcnyevi g\u00fc\u00e7leri ile b\u00f6b\u00fcrlenerek kendilerine gelen Hakk\u0131 ink\u00e2r etmi\u015flerdir.<\/p>\n
\u201cKavminden, kendilerine d\u00fcnya hayat\u0131nda bol nimet verdi\u011fimiz o ink\u00e2r eden ve ahiret bulu\u015fmas\u0131n\u0131 yalanlayan e\u015fraf tak\u0131m\u0131 dedi ki: \u2018Bu da sizin gibi bir insandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir, sizin yedi\u011finizden yiyor, i\u00e7ti\u011finizden i\u00e7iyor." (M\u00fc\u2019minun, 33)<\/p>\n
\u201cNuh: \u2018Rabbim, onlar bana kar\u015f\u0131 geldiler de mal\u0131 ve \u00e7ocu\u011fu kendisinin ziyan\u0131n\u0131 art\u0131rmaktan ba\u015fka i\u015fe yaramayan bir adama uydular\u2019 dedi." (Nuh, 21)<\/p>\n
\u201cKavminden ileri gelen ink\u00e2rc\u0131 grup: \u2018Biz seni de bizim gibi insan g\u00f6r\u00fcyoruz, sana bizim basit g\u00f6r\u00fc\u015fl\u00fc ayak tak\u0131mlar\u0131m\u0131zdan ba\u015fkas\u0131n\u0131n uydu\u011funu g\u00f6rm\u00fcyoruz; sizin bize kar\u015f\u0131 bir \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcz\u00fc de g\u00f6rm\u00fcyoruz; aksine sizi yalanc\u0131 san\u0131yoruz!\u2019 dedi." (Hud, 27)<\/p>\n
\u201cKavminden b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayan ileri gelenler, i\u00e7lerinden zay\u0131f g\u00f6r\u00fclen inananlara: \u2018Siz, Salih’in, ger\u00e7ekten Rabbi taraf\u0131ndan g\u00f6nderildi\u011fini biliyor musunuz?\u2019 dediler, (Onlar), \u2018do\u011frusu biz onunla g\u00f6nderilene inananlar\u0131z!\u2019 dediler; b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlar: \u2018Biz, sizin inand\u0131\u011f\u0131n\u0131z\u0131 ink\u00e2r edenleriz!\u2019 dediler.\u201d (A\u2019raf, 75-76)<\/p>\n
Her toplumda, insanlar\u0131 do\u011fruya y\u00f6nlendiren ya da yanl\u0131\u015fa s\u00fcr\u00fckleyen insanlar bulunmaktad\u0131r. Bunlar, az da olsalar, \u00f6rg\u00fctl\u00fc hareket ettiklerinde toplum \u00fczerinde etkili olurlar ve her istediklerini insanlara yapt\u0131r\u0131rlar.<\/p>\n
Maddi \u015feylerle mal ve \u00e7o\u011funlukla \u00f6v\u00fcnmek, bir hastal\u0131k oldu\u011fu gibi ayn\u0131 zamanda bu y\u00fcce Allah\u2019a isyand\u0131r. \u0130nsanlar, maddi \u015feylere sahip olduk\u00e7a, kimi zaman fark\u0131nda olmadan, Rab\u2019lerine isyan etmektedirler. Kalem ve Kehf surelerindeki bah\u00e7e sahipleri buna \u00f6rnektirler.<\/p>\n
\u201cBiz bunlara da bel\u00e2 verdik, \u015fu bah\u00e7e sahiplerine bel\u00e2 verdi\u011fimiz gibi; hani onlar, sabah olunca bah\u00e7eyi mutlaka dev\u015fireceklerine yemin etmi\u015flerdi, istisna da etmiyorlard\u0131; fakat onlar uyurlarken hemen dola\u015f\u0131c\u0131 bir bela, onu sard\u0131 da bah\u00e7e simsiyah kesiliverdi.\u201d (Kalem, 17-20)<\/p>\n
\u0130nsan\u0131n, sonradan sahip oldu\u011fu maddi \u015feylerle ya da Rabb\u2019inin l\u00fctuf ve keremi ile kendisine bah\u015fetti\u011fi kimi \u00f6zellikleri nedeniyle kendisini \u00fcst\u00fcn g\u00f6rmesi, apa\u00e7\u0131k bir cehaletten ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. B\u00fct\u00fcn g\u00fc\u00e7 ve kuvvetin, yaln\u0131zca y\u00fcce Allah\u2019ta oldu\u011funu unutanlar\u0131n, sahip olduklar\u0131 ile \u00f6v\u00fcn\u00fcp b\u00f6b\u00fcrlenmeleri, Rab\u2019lerini unuttuklar\u0131n\u0131 ve sahip olduklar\u0131n\u0131 ilahla\u015ft\u0131rd\u0131klar\u0131n\u0131 g\u00f6stermektedir.<\/p>\n
Kendileri, aciz ve eksik bulunduklar\u0131 halde \u00f6v\u00fcn\u00fcp b\u00f6b\u00fcrlenen kimseleri y\u00fcce Allah (cc) sevmemektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc b\u00f6b\u00fcrlenmek, ki\u015finin kendisini b\u00fcy\u00fck g\u00f6rmesine neden olmakta bu ise onu, Rabb\u2019ine \u015firk ko\u015fmaya s\u00fcr\u00fcklemektedir.<\/p>\n
\u201cAllah’a kulluk edin, O’na hi\u00e7bir \u015feyi \u015firk ko\u015fmay\u0131n, ana babaya, akrabaya, \u00f6ks\u00fczlere, yoksullara, yak\u0131n kom\u015fuya, uzak kom\u015fuya, yan(\u0131n\u0131z)daki arkada\u015fa, yolcuya, ellerinizin alt\u0131nda bulunanlara iyilik edin. Allah, kibirli, b\u00f6b\u00fcrlenen insanlar\u0131 sevmez.\u201d (Nisa, 36)<\/p>\n
\u201c\u0130nsanlara yana\u011f\u0131n\u0131 b\u00fckme ve yery\u00fcz\u00fcnde b\u00f6b\u00fcrlenerek y\u00fcr\u00fcme; \u00e7\u00fcnk\u00fc Allah, kendini be\u011fenip \u00f6v\u00fcnen kimseyi sevmez.\u201d (Lokman, 18)<\/p>\n
Kur\u2019an\u2019da, m\u00fc\u015friklerin, maddi konumlar\u0131 ile \u00f6v\u00fcnd\u00fckleri ifade edilmekte, M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n, bunlar\u0131 \u00f6nemsenmemeleri bildirilmektedir. B\u00f6b\u00fcrlenmek, nimeti verene \u015f\u00fckretmeye ve y\u00fcce Allah\u2019\u0131n bildirdi\u011fi \u00f6l\u00e7\u00fcler i\u00e7erisinde nimeti payla\u015fmaya engeldir. Bu ise, insan\u0131n Rabb\u2019ine isyan\u0131d\u0131r. B\u00f6b\u00fcrlenip isyan edenleri de y\u00fcce Allah (cc), d\u00fcnya ve ahirette ac\u0131 bir azap ile cezaland\u0131racakt\u0131r.<\/p>\n
\u201cOnlar\u0131n ne mallar\u0131, ne de evlatlar\u0131 seni imrendirmesin; Allah bunlarla onlara d\u00fcnya hayat\u0131nda azap etmeyi ve k\u00e2fir olarak canlar\u0131n\u0131n \u00e7\u0131kmas\u0131n\u0131 istiyor.\u201d (Tevbe, 55)<\/p>\n
Tarihsel s\u00fcre\u00e7te b\u00f6b\u00fcrlenenler, hep Tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kan k\u00e2firler ve m\u00fc\u015frikler olmu\u015flard\u0131r. Bu nedenle y\u00fcce Allah (cc), bunlar\u0131n k\u00e2fir ve sap\u0131k olduklar\u0131n\u0131 bildirmekte; onlar\u0131n, Rab\u2019lerine isyan etmeleri nedeniyle ac\u0131 bir azap beklemektedir.<\/p>\n
75- De ki: \u2018Kim sap\u0131kl\u0131k i\u00e7inde ise Rahman ona s\u00fcre versin, nihayet vadedildiklerini gazab\u0131 ve saati g\u00f6rd\u00fckleri zaman, kimin yerce daha k\u00f6t\u00fc ve adamca daha zay\u0131f oldu\u011funu bileceklerdir.<\/p>\n
\u0130man edenler, hi\u00e7bir neden ve gerek\u00e7e ile \u00f6v\u00fcn\u00fcp b\u00f6b\u00fcrlenmezler; ne sahip olduklar\u0131 mal ve evlatlar\u0131yla, ne g\u00fczellik ve kuvvetleriyle, ne de elde ettikleri ilim ve bilgileri ile \u00f6v\u00fcn\u00fcrler. Bu konuda Risalet \u00f6nderleri, M\u00fc\u2019minler i\u00e7in en g\u00fczel \u00f6rnektirler.<\/p>\n
Hz. Davud (as) ve Hz. S\u00fcleyman (as), Rabb\u2019inin kendilerine verdi\u011fi onca mal ve m\u00fclke, servet ve g\u00fcce ra\u011fmen b\u00f6b\u00fcrlenmemi\u015f, her hal\u00fck\u00e2rda Rab\u2019lerine y\u00f6nelerek ona \u015f\u00fckretmi\u015flerdir.<\/p>\n
\u201cOnlar\u0131n dediklerine sabret de g\u00fc\u00e7l\u00fc kulumuz Davud\u2019u an; \u00e7\u00fcnk\u00fc o (bize) \u00e7ok y\u00f6nelirdi. Biz da\u011flar\u0131 onunla beraber (tesbih i\u00e7in) boyun e\u011fdirmi\u015ftik; ak\u015fam sabah onunla tesbih ederlerdi, toplan\u0131p gelen ku\u015flar da; hepsi onun na\u011fmesine kat\u0131l\u0131rd\u0131.<\/p>\n
Onun m\u00fclk\u00fcn\u00fc g\u00fc\u00e7lendirmi\u015ftik, kendisine hikmet ve a\u00e7\u0131k, g\u00fczel konu\u015fma vermi\u015ftik.\u201d (Sad, 17-20)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc) m\u00fclk ve egemenli\u011fi insanlara ancak imtihan i\u00e7in verir, onlar\u0131n bu nimetleri nas\u0131l de\u011ferlendirdiklerine bakar. Nank\u00f6r ink\u00e2rc\u0131 kimseler, kendilerine verilen nimetlerle Rab\u2019lerine isyan ederlerken iman edenler, kendilerine verilenlerin bir intihan oldu\u011funu bilirler ve ona g\u00f6re hareket ederler. Rab\u2019lerine ger\u00e7ekten iman edenler, kendilerine verilen m\u00fclk ve egemenlikle yaln\u0131zca Rab\u2019lerini raz\u0131 etmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar, O\u2019nun r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanacak \u015fekilde kullan\u0131rlar.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), Hz. Davut (as) ile Hz. S\u00fcleyman (as)\u2019a da bir\u00e7ok nimet bah\u015fetmi\u015f ve onlar\u0131 bunlarla denemi\u015ftir. Hz. Davut (as), s\u00fcrekli Rabb\u2019ini anan, O\u2019nun verdi\u011fi nimetler \u015f\u00fckreden biriydi; g\u00fczel sesiyle Rabb\u2019ine dua edip O\u2019nu anarken, do\u011fadaki her \u015fey de ona e\u015flik ederdi.<\/p>\n
M\u00fcsl\u00fcmanlar, \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fc hi\u00e7bir \u015fekilde d\u00fcnyevi de\u011ferlerde aramaz ve bunlarla \u00f6v\u00fcnmezler. Onlar, as\u0131l \u00fcst\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcn, Rab\u2019lerini tan\u0131mak ve O\u2019na iman edip h\u00fck\u00fcmlerine teslim olmakta oldu\u011funu bilirler.<\/p>\n
\u0130nsani \u00f6zelliklerini kaybetmeyen, yarat\u0131l\u0131\u015f gayelerini bilen kimseler, d\u00fcnyevi de\u011ferlerle \u015f\u0131mar\u0131p b\u00f6b\u00fcrlenmezler, her \u015feyin y\u00fcce Allah\u2019\u0131n elinde oldu\u011funu bilirler, bu nedenle s\u00fcrekli Rab\u2019lerine y\u00f6nelirler.<\/p>\n
76- Allah, hidayete gelenlerin hidayetini art\u0131r\u0131r, kal\u0131c\u0131 olan yararl\u0131 i\u015fler, Rabbinin yan\u0131nda hem m\u00fck\u00e2fat bak\u0131m\u0131ndan daha iyidir, hem var\u0131lacak yer bak\u0131m\u0131ndan daha iyidir!<\/p>\n
Kal\u0131c\u0131 olan i\u015fler, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 umarak, O\u2019nun bildirdi\u011fi h\u00fck\u00fcmler do\u011frultusunda yap\u0131lanlard\u0131r. Y\u00fcce Allah (cc), hayat\u0131n gayesini bilen ve hayatlar\u0131n\u0131 o gaye do\u011frultusunda d\u00fczenleyenlerin yapt\u0131klar\u0131 hi\u00e7bir \u015feyi kar\u015f\u0131l\u0131ks\u0131z b\u0131rakmayacak, onlara en g\u00fczel kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 verecektir.<\/p>\n
D\u00fcnya hayat\u0131n\u0131 gaye edinenler, bu gaye do\u011frultusunda \u00e7al\u0131\u015f\u0131p as\u0131l gayeleri olan, Rab\u2019lerine kulluk vazifelerini unuturlar, d\u00fcnya hayat\u0131n\u0131 ve mal\u0131 \u00f6ncelerler. B\u00f6ylece onlar, asl\u0131nda k\u00fcfre girmi\u015f sapm\u0131\u015flard\u0131r. G\u00fcn\u00fcm\u00fczde, d\u00fcnya hayat\u0131n\u0131 gaye edinip g\u00fcn\u00fcn\u00fc g\u00fcn edinenler, mal ve evlatlar\u0131yla, g\u00fczellik ve g\u00fc\u00e7leriyle, elde ettikleri bilgileriyle kendilerini insanlar\u0131n \u00fczerinde g\u00f6renler, Rab\u2019lerinin kendilerine bildirdi\u011fi h\u00fck\u00fcmleri \u00f6nemsememi\u015f, k\u00fcfre girmi\u015f, sapm\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n
77-80- Ayetlerimizi ink\u00e2r edip: \u2018Bana mal ve evlat verilecek\u2019 diyen adam\u0131 g\u00f6rd\u00fcn m\u00fc? Gaybe mi \u00e7\u0131kt\u0131, yoksa Rahman’\u0131n huzurunda bir s\u00f6z m\u00fc ald\u0131? Kesinlikle biz onun dedi\u011fini yazaca\u011f\u0131z ve onun i\u00e7in azab\u0131 uzatt\u0131k\u00e7a uzataca\u011f\u0131z; o dedi\u011fine biz varis olaca\u011f\u0131z ve o, bize tek ba\u015f\u0131na gelecek.<\/p>\n
\u0130nsan bir kere azmaya g\u00f6rs\u00fcn; art\u0131k ne anlat\u0131rsa anlat\u0131ls\u0131n fayda vermez; azg\u0131nl\u0131k, mal ile \u015f\u0131mar\u0131kl\u0131k insan\u0131n g\u00f6z\u00fcn\u00fc k\u00f6r ederek onun basiretini ba\u011flar, b\u00f6ylece sa\u011fl\u0131kl\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmesini engeller. Onlar, Rab\u2019lerine kar\u015f\u0131 kulluk g\u00f6revlerini yerine getirmedikleri gibi, O\u2019dan daha fazla mal ve sermaye istemektedirler.<\/p>\n
Elbette iman etmek ve nimetleri veren y\u00fcce Allah\u2019a hamd etmek ak\u0131l ile kalbin beraber hareket etmesi ile m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. Akl\u0131n\u0131 madde ile bozmu\u015f, d\u00fc\u015f\u00fcncesini d\u00fcnyevi zevkler i\u015fgal etmi\u015f bir kimsenin, kalbi de karard\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in art\u0131k iman etmesi m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. B\u00f6yle kimseler, arzular\u0131n\u0131 ilah edinip onun pe\u015finde gittiklerinden dolay\u0131 kendilerine anlat\u0131lan ayetleri d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcp iman etmezler. Onlar\u0131n durumu \u015f\u00f6yledir:<\/p>\n
\u201cDileseydik elbette onu o ayetlerle y\u00fckseltirdik, fakat o, yere sapland\u0131 ve hevesinin pe\u015fine d\u00fc\u015ft\u00fc. Onun durumu, t\u0131pk\u0131 \u015fu k\u00f6pe\u011fin durumuna benzer; \u00fcst\u00fcne varsan da dilini sark\u0131t\u0131p solur, onu b\u0131raksan da dilini sark\u0131t\u0131p solur. \u0130\u015fte ayetlerimizi yalanlayanlar\u0131n durumu budur. Bu k\u0131ssay\u0131 anlat, belki d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcrler.\u201d (A\u2019raf, 176)<\/p>\n
Vahyi esaslar, insanlar\u0131 y\u00fcceltir, onlar\u0131 yarat\u0131l\u0131\u015flar\u0131ndaki g\u00fczelliklerine ula\u015ft\u0131r\u0131r. Ancak vahyi esaslara s\u0131rt d\u00f6n\u00fcp hayat\u0131 yemek ve i\u00e7mekten ibaret sanmak, en \u00f6nemlisi de yoktan var edip \u00e7e\u015fitli nimetlerle donatan y\u00fcce Allah\u2019a nank\u00f6rl\u00fck yapmak, insan\u0131 en a\u015fa\u011f\u0131 seviyeye d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcr, al\u00e7alt\u0131r.<\/p>\n
D\u00fcnyevi de\u011ferlerle b\u00f6b\u00fcrlenip kibirlenmek ve gelen ilahi mesaja kar\u015f\u0131 ink\u00e2rc\u0131 bir tutumla inat\u00e7\u0131 kesilmek, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n emirlerine isyan etmek, \u015feytan (aleyhillane) misali al\u00e7alman\u0131n apa\u00e7\u0131k g\u00f6stergesidir.<\/p>\n
Allah ile aralar\u0131na ba\u015fkas\u0131n\u0131 koyanlar<\/p>\n
Kur\u2019an, \u0130sl\u00e2mi esaslar\u0131 b\u00fct\u00fcn y\u00f6nleriyle, eksiksiz bir \u015fekilde ortaya koymu\u015f, hangi davran\u0131\u015f\u0131n \u0130sl\u00e2mi, hangisinin gayri \u0130sl\u00e2mi oldu\u011funu a\u00e7\u0131k\u00e7a belirtmi\u015f ve \u0130sl\u00e2m dininin tamamland\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. Y\u00fcce Allah (cc), tamamlad\u0131\u011f\u0131 bu dinden raz\u0131 oldu\u011fu, bunun d\u0131\u015f\u0131nda ortaya konulacak dinlerden raz\u0131 olmayaca\u011f\u0131 belirtmi\u015ftir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131n, zat\u0131na kulluk yapmalar\u0131n\u0131 isterken bu kullu\u011fun nas\u0131l ve hangi esaslar d\u00e2hilinde yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 da \u00e7ok a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde, en ince teferruat\u0131na kadar belirtmi\u015f, bu \u00f6l\u00e7\u00fclere uygun hareket edilmesini bildirmi\u015f, belirlenen \u00f6l\u00e7\u00fcler d\u0131\u015f\u0131nda hareket edilmemesi konusunda uyarm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n
"Rabb’inizden size indirilene uyun ve O’ndan ba\u015fka dost\u00aclara uymay\u0131n! Ne kadar az \u00f6\u011f\u00fct al\u0131yorsunuz!" (A’raf, 3)<\/p>\n
"Kitab’\u0131n indirilmesi, aziz ve h\u00e2kim olan Allah kat\u0131ndand\u0131r; Biz bu Kitab’\u0131 sana hak ile indirdik; \u00f6yleyse sen de dini yaln\u0131z kendisine halis k\u0131larak Allah’a kulluk et.\u201d (Z\u00fcmer, 1-2)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, kullar\u0131n\u0131 s\u00fcrekli olarak uyarmas\u0131na, Kendisinden ba\u015fkas\u0131na itaat etmemelerini istemesine ra\u011fmen tarihsel s\u00fcre\u00e7te, Hak yoldan ve Tevhidi esaslardan s\u00fcrekli olarak sapmalar olmu\u015f, insanlardan baz\u0131lar\u0131, kendilerine destek olsunlar diye Allah\u2019tan ba\u015fkalar\u0131n\u0131, Allah ile kendi aralar\u0131na koymu\u015flard\u0131r.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), insanlar\u0131n, ancak kendi el ve emekleri ile yapt\u0131klar\u0131ndan sorumlu tutulacaklar\u0131n\u0131 ve bunlar\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 alacaklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. Ancak Rab\u2019lerinin mesaj\u0131n\u0131 anlamayan kimseler ve insanlar\u0131 sapt\u0131rmaya \u00e7al\u0131\u015fan \u015feytan\u0131n yard\u0131mc\u0131lar\u0131 Samiri soylu belamlar, insanlar\u0131 Allah yolundan sapt\u0131rmak i\u00e7in y\u00fcce Allah (cc) taraf\u0131ndan g\u00f6nderilen ilahi mesaj\u0131 ya direkt saklam\u0131\u015flar ya da as\u0131l anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirerek hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rarak Ger\u00e7ekleri gizlemi\u015flerdir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a iman ettiklerini s\u00f6yleyen kimseler, Rab\u2019lerinden gelen ger\u00e7ekleri gere\u011fi gibi bilmedikleri i\u00e7in kendileri ile Rab\u2019leri aras\u0131na s\u00fcrekli olarak ba\u015fkalar\u0131n\u0131 koymu\u015flar ve kendilerine destek olsunlar diye onlardan medet ummu\u015flard\u0131r. Bunun sonucunda fark\u0131nda olmadan Rab\u2019lerine isyana sapm\u0131\u015flar, \u015firke ve k\u00fcfre girmi\u015flerdir.<\/p>\n
81-82- Kendilerine destek olsunlar diye Allah’tan ba\u015fka ilahlar edindiler; kesinlikle (onlar), bunlar\u0131n tapmalar\u0131n\u0131 ink\u00e2r edecekler ve bunlara z\u0131t olacaklard\u0131r.<\/p>\n
Kur\u2019ani bilin\u00e7ten, Tevhidi esaslardan habersiz kimseler, kand\u0131r\u0131lmaya, aldat\u0131lmaya daha yatk\u0131nd\u0131rlar. Bunlar, insanlardan baz\u0131lar\u0131n\u0131, g\u00f6zlerinde b\u00fcy\u00fcterek onlara s\u0131\u011f\u0131n\u0131rlar, onlar\u0131, y\u00fcce Allah (cc) yan\u0131nda, kendilerine faydas\u0131 dokunacak zannederek, \u015fefaat\u00e7i kabul ederler. Bu d\u00fc\u015f\u00fcnce, tasavvuf kesiminde olduk\u00e7a yo\u011fun bir \u015fekilde hissedilmektedir. Onlar, Allah\u2019tan ba\u015fka edindikleri \u00f6nderlerinin kendilerini y\u00fcce Allah\u2019a yakla\u015ft\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorlar; oysa o edindikleri \u00f6nderler onlar\u0131, y\u00fcce Allah\u2019a de\u011fil, O\u2019nun azab\u0131na yakla\u015ft\u0131r\u0131yor.<\/p>\n
\u201c\u0130yi bil ki halis din yaln\u0131z Allah’\u0131nd\u0131r; O’ndan ba\u015fka veliler edinerek: \u2018Biz bunlara, s\u0131rf bizi Allah’a yakla\u015ft\u0131rmalar\u0131 i\u00e7in tap\u0131yoruz\u2019 diyenler, elbette ki Allah, onlar aras\u0131nda ayr\u0131l\u0131\u011fa d\u00fc\u015ft\u00fckleri konuda h\u00fckm\u00fcn\u00fc verecektir. Allah, yalanc\u0131, k\u00e2fir kimseyi hidayete iletmez.\u201d (Z\u00fcmer, 3)<\/p>\n
Allah\u2019tan ba\u015fkalar\u0131n\u0131, Allah ile kendi aralar\u0131na koyanlar, bu tutum ve iddialar\u0131nda yalan s\u00f6yledikleri gibi k\u00fcfre de girmektedirler. Bu nedenle y\u00fcce Allah (cc) onlar\u0131n, yalanc\u0131 ve k\u00e2fir kimseler olduklar\u0131n\u0131 ve onlar\u0131 hidayete ula\u015ft\u0131rmayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
Tarihi s\u00fcre\u00e7te ve g\u00fcn\u00fcm\u00fczde de bir\u00e7ok \u00f6rne\u011fi g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc \u00fczere, Allah\u2019tan ba\u015fka edinilen \u00f6nderler ve tap\u0131n\u0131lan ilahlar, kendilerine tapanlar\u0131 d\u00fcnya hayat\u0131nda, maddi ve manevi olarak s\u00f6m\u00fcrd\u00fckleri gibi, K\u0131yamet g\u00fcn\u00fcnde de onlar\u0131 tan\u0131mayacak ve onlar\u0131n tap\u0131nmalar\u0131n\u0131 ink\u00e2r edeceklerdir.<\/p>\n
\u201cK\u00e2firler dediler ki: \u2018Biz ne bu Kur’an’a, ne de bundan \u00f6ncekilere inan\u0131r\u0131z,\u2019 sen o zalimleri, Rablerinin huzurunda tutuklanm\u0131\u015f, birbirlerine s\u00f6z atarlarken bir g\u00f6rsen; zay\u0131f d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fclenler, b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlara: \u2018Siz olmasayd\u0131n\u0131z elbette biz, inanan insanlar olurduk.\u2019 Diyorlar; b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlar da zay\u0131f d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fclenlere: \u2018Size hidayet geldi\u011fi zaman sizi ondan biz mi engelledik; hay\u0131r, zaten siz kendiniz su\u00e7 i\u015fliyordunuz\u2019 dediler.<\/p>\n
Zay\u0131f d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fclenler b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlara: \u2018Hay\u0131r, gece g\u00fcnd\u00fcz dolap (kurar) Allah’a nank\u00f6rl\u00fck etmemizi, O’na e\u015fler ko\u015fmam\u0131z\u0131 bize emrederdiniz.\u2019 dediler ve azab\u0131 g\u00f6rd\u00fcklerinde, i\u00e7lerinde pi\u015fmanl\u0131klar\u0131n\u0131 gizlediler. Biz de o nank\u00f6rlerin boyunlar\u0131na demir halkalar ge\u00e7irdik; yaln\u0131z yapt\u0131klar\u0131yla cezalanm\u0131yorlar m\u0131?\u201d (Sebe, 31-33)<\/p>\n
\u0130nsanlar\u0131, maddi ve manevi y\u00f6n\u00fcnden s\u00f6m\u00fcren tasavvuf\u00e7ular, vak\u0131f\u00e7\u0131lar ve dernek\u00e7iler, kand\u0131rd\u0131klar\u0131 insanlar \u00fczerinde daha etkili olmak, onlar\u0131 etkileri alt\u0131nda tutmak i\u00e7in bir s\u00fcr\u00fc yalanlar \u00fcretmi\u015fler, bunlarla insanlar\u0131 tesir alt\u0131na alarak onlar\u0131, uyu\u015fturulmu\u015f k\u00f6leler haline getirmi\u015flerdir. Onlar, insanlar\u0131 uyu\u015fturup etki alt\u0131na almakta, sap\u0131kl\u0131klar\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayacak kadar ileri gittiler.<\/p>\n
Zamanla \u00e7evrelerinde \u0130sl\u00e2m’\u0131 yeterince bilmeyen, cahil kimseleri toplamaya muvaffak olan tasavvuf\u00e7ular, daha sonra ger\u00e7ek kimliklerini a\u00e7\u0131k\u00e7a ortaya koymu\u015flar, k\u00fcf\u00fcrlerinde haddi a\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. \u0130shak Baba ve Hallac\u0131 Mansur gibi, kendilerinin Hak (ha\u015fa Allah) olduklar\u0131n\u0131 iddia edenlerin yan\u0131nda, velilerin peygamberlerden \u00fcst\u00fcn olduklar\u0131n\u0131 savunan \u0130bn-i Arabi ve mesnevisinin K\u00e2be\u2019nin \u00fcst\u00fcnde kendisine verildi\u011fini, \u015eem-si Tebrizi’nin Hak (ha\u015fa Allah) oldu\u011funu iddia edip y\u00fcce Allah’a en a\u011f\u0131r hakaretleri yapan Cel\u00e2lettin-i Rumi ve g\u00fcn\u00fcm\u00fczdeki Said\u2019i Nursi ile \u0130skender Evreneso\u011flu gibi kimi zaman peygamberlik, kimi zaman da k\u00e2inat\u0131n en b\u00fcy\u00fc\u011f\u00fc olduklar\u0131n\u0131 iddia eden \u015fah\u0131slar, hep tasavvuf i\u00e7inden \u00e7\u0131kan, tasavvufun \u015firk batakl\u0131\u011f\u0131n\u0131n \u00fcr\u00fcn\u00fcd\u00fcrler.<\/p>\n
\u015eirk batakl\u0131\u011f\u0131nda debelenen tap\u0131n\u0131lan ve tapan kimseler, ger\u00e7eklerle y\u00fczy\u00fcze geldiklerinde birbirlerini su\u00e7layarak reddedecekler, birbirlerine d\u00fc\u015fman kesilecekler ve lanet edeceklerdir.<\/p>\n
\u201cHepsi Allah’\u0131n huzurunda g\u00f6r\u00fcnd\u00fcler; zay\u0131flar, b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslayanlara: \u2018Biz size t\u00e2bi idik; \u015fimdi siz, bizden Allah’\u0131n azab\u0131ndan bir \u015fey savabilir misiniz?\u2019 dediler. (Onlar da,) \u2018Allah bize yol g\u00f6sterseydi, biz de size yol g\u00f6sterirdik; art\u0131k biz s\u0131zlansak da, sabretsek de birdir; ka\u00e7\u0131p s\u0131\u011f\u0131nacak bir yerimiz yoktur!\u201d (\u0130brahim, 21)<\/p>\n
Son y\u0131llarda k\u00fcf\u00fcrlerinde en ileri gidenler, Nurculard\u0131r; tasavvuf\u00e7ular, kendileri ile y\u00fcce Allah arac\u0131lar koyarlarken nurcular, y\u00fcce Allah\u2019\u0131 da b\u0131rakarak direkt Said\u2019i Nursi\u2019yi ilah ediniyorlar ve onun yazd\u0131\u011f\u0131 sa\u00e7ma sapan rivayetleri de kutsal kitap olarak kabul ediyorlar.<\/p>\n
Said\u2019i Nursi ad\u0131ndaki tasavvuf\u00e7u ve takip\u00e7ileri, sap\u0131kl\u0131klar\u0131nda tarihteki seleflerini aratmayacak derekeye d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdir. Risaleler adl\u0131 k\u00fcf\u00fcr k\u00fclliyat\u0131ndan birka\u00e7 \u00f6rne\u011fe bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bu sap\u0131klar\u0131n, sap\u0131kl\u0131klar\u0131nda nas\u0131l s\u0131n\u0131r tan\u0131mad\u0131klar\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6r\u00fclecektir. \u0130\u015fte Nur talebelerinin iman ettikleri nar damlalar\u0131ndan birka\u00e7 sap\u0131kl\u0131k \u00f6rne\u011fi.<\/p>\n
Said\u2019i Nursi\u2019nin, nas\u0131l ilahla\u015ft\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ile ilgili, Risale-i Nar talebelerinin itikatlar\u0131:<\/p>\n
\u201c…daha \u00e7ocukken asr\u0131n bilgini olarak tan\u0131nm\u0131\u015f ve kimseye soru sormam\u0131\u015f, ama sorulan b\u00fct\u00fcn sorulara mutlaka cevap vermi\u015ftir\u201d (Tarih\u00e7e-i Hayat, c. II, s. 2123-2124)<\/p>\n
\u201cR\u00fcya\u2019da ge\u00e7en herhangi ilme sorulan suale bila-teredd\u00fcd derhal cevap verirdi.\u201d (\u0130ctimai Re\u00e7eteler I, 11, Tarih\u00e7e-i Hayat)<\/p>\n
Risale-i Nar\u2019\u0131n, ilahi kitap oldu\u011funa dair sa\u00e7mal\u0131klar ve Kur\u2019an\u2019a benzetilmesi:<\/p>\n
\u201cResailin Nur dahi ne \u015fark\u0131n mal\u00fbmat\u0131ndan, ul\u00fbmundan ve ne de garb\u0131n felsefe ve f\u00fcnunundan gelmi\u015f bir mal ve onlardan iktibas edilmi\u015f bir nur de\u011fildir. Belki semav\u00ee olan Kur’an’\u0131n, \u015fark ve garb\u0131n fevkindeki y\u00fcksek mertebe-i ar\u015f\u00eesinden iktibas edilmi\u015ftir.\u201d (\u015eualar, Birinci \u015eua, c. I, s. 833)<\/p>\n
\u201cRisale-i Nur m\u00fcminlere \u015fifa ve rahmettir.\u201d (Sikke-i Tasdik-\u0131 Gayb\u00ee, 92)<\/p>\n
\u201co semav\u00ee b\u00fcrhan-\u0131 kuds\u00eenin yerde bir b\u00fcrhan\u0131 Res\u00e2il-in-Nur\u2019dur\u201d (Sikke-i Tasdik-\u0131 Gaybi, 89-90)<\/p>\n
\u201cNur Risaleleri de 23 senede tamamland\u0131.\u201d (S\u00f6zler, 645-646\u2019da)<\/p>\n
\u201cRisale-i Nur bu as\u0131rda, bu tarihte bir \u201curvet-\u00fcl v\u00fcska\u201dd\u0131r; yani \u00e7ok sa\u011flam, kopmaz bir zincir ve bir \u201chablullah\u201d Allah\u2019\u0131n ipidir.\u201d (\u015eualar, On Birinci \u015eua, c. I, s. 985)<\/p>\n
\u201cRisale-i Nur, hakaik-\u0131 \u0130sl\u00e2miyeye dair ihtiya\u00e7lara k\u00e2fi geliyor, ba\u015fka eserlere ihtiya\u00e7 b\u0131rakm\u0131yor. Kat’\u00ee ve \u00e7ok tecr\u00fcbelerle anla\u015f\u0131lm\u0131\u015f ki, \u00eeman\u0131 kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkik\u00ee yapman\u0131n en k\u0131sa ve en kolay yolu Risale-i Nur\u2019dad\u0131r. Evet, onbe\u015f sene yerine, onbe\u015f haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, \u00eeman-\u0131 hakik\u00eeye \u00eesal eder. Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum, ba\u015fkalara bakm\u0131yorum, me\u015fgul olmuyorum. Siz dahi Risale-i Nur\u2019a kanaat etmeniz l\u00e2z\u0131md\u0131r, belki bu zamanda elzemdir.\u201d (Kastamonu L\u00e2hikas\u0131, 73)<\/p>\n
\u201c(…) i\u015faret ve be\u015faret-i Kur’aniyede ifade eder ki: "Risale-i Nur d\u00e2iresi i\u00e7ine girenler, tehlikede olan \u00eemanlar\u0131n\u0131 kurtar\u0131yorlar ve \u00eemanla kabre giriyorlar ve Cennete gidecekler." diye m\u00fcjde verirler.\u201d (Bedi\u00fczzaman Said Nurs\u00ee, 277, Kastamonu)<\/p>\n
\u201c\u0130\u015fte \u00dcstad\u0131m\u0131z Bedi\u00fczzaman Hazretleri uzun senelerden beri "z\u0131nd\u0131klar Risale-i Nura dokunmas\u0131nlar ve \u015fakirdlerine ili\u015fmesinler. E\u011fer dokunurlar ve ili\u015firlerse, yak\u0131ndan bekliyen fel\u00e2ketler, onlar\u0131 y\u00fcz defa pi\u015fman edecek," diye Risale-i Nur ile haber verdi\u011fi y\u00fczler hadisat i\u00e7inde i\u015fte zelzele eliyle do\u011frulu\u011funu imza ederek gelen d\u00f6rt hakikatl\u0131 fel\u00e2ket daha\u2026 B\u00fct\u00fcn arkada\u015flar l\u00e2 il\u00e2he illallah zikrine devam ediyorduk. Zelzele b\u00fct\u00fcn \u015fiddetiyle devam etmekteydi. O s\u0131rada hat\u0131r\u0131m\u0131za geldi, Risale-i Nur\u2019u a\u015fkla ve bir saikle \u00fc\u00e7-be\u015f defa \u015fefaat\u00e7i ederek Cenab-\u0131 Hak\u2019tan hal\u00e2s ettik. Elhamdulillah derhal sakin oldu\u2026 Z\u0131nd\u0131ka tarafdarlar\u0131 m\u00fcbarek \u00dcstad\u0131m\u0131z\u0131n ihbarlar\u0131 olan ve Risale-i Nur\u2019un b\u00fcy\u00fck kerametlerinden olup zelzele eliyle gelen beliyyelere ehemmiyet vermek istemiyorlard\u0131.\u201d<\/p>\n
\u201cRisalei Nur\u201d darda kalanlara ve g\u00fcnahk\u00e2rlara yard\u0131m ediyor\u201d (\u015eu\u00e2lar, 308-311, On\u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc \u015eua)<\/p>\n
\u201c\u00dcstad\u0131m\u0131z diyor ki: "Benim de kanaat-\u0131 kat’iyyem \u00e7ok tecr\u00fcbelerle gelmi\u015f ki, ben Risalet-\u00fcn-Nur\u2019un tashihatiyle me\u015fgul oldu\u011fum zaman, pek z\u00e2hir bir tarzda hem r\u0131zk\u0131mda bereket, hem suhulet g\u00f6r\u00fcyordum. Ne vakit \u00e7al\u0131\u015fmazsam, o hali g\u00f6remiyordum." (Sikke-i Tasd\u00eek-\u0131 Gayb\u00ee, 39-40)<\/p>\n
\u201cKimin haddidir ki, bu Nurlarda yanl\u0131\u015fl\u0131k bulsun. (…) Onun i\u00e7in bir harfe dokunmay\u0131 az\u00eem bir g\u00fcnah i\u015fliyorum tel\u00e2kki ediyorum.\u201d (Barla L\u00e2hikas\u0131, 56\u2019da)<\/p>\n
\u0130\u015fte bu kadar k\u00fcf\u00fcr ve \u015firk dolu sa\u00e7mal\u0131klardan sonra, Risale-i Nar talebelerinin duas\u0131:<\/p>\n
\u201cC\u00fcrm\u00fcm\u00fczle k\u00fclhan gibi p\u00fcrn\u00e2r\u0131z, Dert elinden hem her g\u00fcn z\u00e2r u z\u00e2r\u0131z. Affet bizi madem sana hep y\u00e2r\u0131z, Ey nur-u rahmet-i \u00e2lem Risalet\u00fc’n-Nur! \u00c7evrildi ate\u015fle bu koca d\u00fcnya, Bir cehennem gibi kaynad\u0131 derya. Yeti\u015f imdada ey \u015f\u00e2h-\u0131 evliya! Ey bu zamanda rahmet-i \u00e2lem Risalet\u00fc’n-Nur!\u201d (Sikke-i Tasdik-i Gayb\u00ee s.2102)<\/p>\n
K\u0131sacas\u0131, Risale-i Nar\u2019\u0131n talebelerinin iman ve itikatlar\u0131, Said\u2019i Nursi\u2019yi y\u00fcceltip ilahla\u015ft\u0131rmak, Nar risalelerinde hata bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, Nar risalelerinin dokunulmaz oldu\u011funu, dokunuldu\u011funda insanlar\u0131n cezaya \u00e7arpt\u0131r\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 iddia etmek, gavslardan yard\u0131m istemek, \u015fefaati kitaptan ve kuldan beklemek, Nar risalelerini Kur\u2019anla bir tutmaktan ibarettir. Eh bu, \u015firk ve k\u00fcf\u00fcr dolu iman\u0131n da onlar\u0131 g\u00f6t\u00fcrece\u011fi adres bellidir; i\u00e7erisinde ebedi kalmak \u00fczere cehennem, ac\u0131 bir azap!<\/p>\n
Risale-i Nar sap\u0131klar\u0131n\u0131n ve Allah ile aralar\u0131na ba\u015fkalar\u0131n\u0131 koyan di\u011fer sap\u0131klar\u0131n, i\u00e7erisinde bulunduklar\u0131 durumu, \u015fu ayet \u00e7ok a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymaktad\u0131r.<\/p>\n
83-84- G\u00f6rmedin mi biz k\u00e2firlere \u015feytanlar\u0131 g\u00f6nderdik, onlar\u0131 oynat\u0131p duruyorlar. Onlar hakk\u0131nda acele etme, Biz, onlar i\u00e7in sayd\u0131k\u00e7a say\u0131yoruz.<\/p>\n
Ger\u00e7ekten ilim ehli kimseler, ancak insanlara hizmet etmek ve onlara dinlerini \u00f6\u011fretmek i\u00e7in \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar ve hi\u00e7bir \u015fekilde kendilerini y\u00fcceltecek bir tutum ve davran\u0131\u015f i\u00e7erisine girmezler. \u00d6rne\u011fin, Ebu Hanife (Allah kendisinden raz\u0131 olsun), insanlar\u0131, mukallit olmaktan sak\u0131nd\u0131rmak i\u00e7in verdi\u011fi fetvalar konusunda \u015funlar\u0131 s\u00f6ylemi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cBir kimseye bir \u015fey sordu\u011funuzda, onun kayna\u011f\u0131n\u0131 da sorun, velev ki okuma yazman\u0131z da olmasa\u201d ve o, verdi\u011fi baz\u0131 fetvalar i\u00e7in de \u015f\u00f6yle demi\u015ftir. \u201cBu s\u00f6ylediklerim, benim ara\u015ft\u0131rmalar\u0131m sonucunda ula\u015ft\u0131\u011f\u0131m sonu\u00e7tur ve bunlar, benim reyim (g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcmd\u00fcr); siz daha do\u011frusunu bulursan\u0131z, bunlar\u0131 terk edin.\u201d<\/p>\n
\u0130lim ehli kimseler, insanlara do\u011fruyu g\u00f6sterirler ve bu do\u011frular\u0131n kayna\u011f\u0131n\u0131 da belirtirler. Onlar, insanlar i\u00e7in tap\u0131n\u0131lacak birer \u00f6nder de\u011fil, insanlara yol g\u00f6steren k\u0131lavuzlar ve rehberlerdi. Bu nedenle onlar, kendilerini insanlar ile Rab\u2019leri aras\u0131na koymaz, do\u011fru yolu g\u00f6sterip insanlar\u0131 Rab\u2019leri ile ba\u015fba\u015fa b\u0131rak\u0131rlard\u0131. T\u0131pk\u0131 rasuller gibi, rasuller de el\u00e7i olmaktan ba\u015fka bir \u015fey olmad\u0131klar\u0131n\u0131 s\u00f6yler, insanlara Rab\u2019lerinin mesaj\u0131n\u0131 iletirlerdi.<\/p>\n
\u201cBelki kendilerine yard\u0131m edilir diye Allah’tan ba\u015fka ilahlar edindiler; (onlar) kendilerine yard\u0131m edemezler, aksine kendileri onlar i\u00e7in haz\u0131rlanm\u0131\u015f askerlerdir.\u201d (Yasin, 74-75)<\/p>\n
\u0130nsanlara yol g\u00f6steren ger\u00e7ek ilim sahipleri, elbette muttaki kimselerdir ve onlar, Kur\u2019ani \u00e7izgide hareket ettikleri, Kur\u2019ani esaslara ba\u011fl\u0131 olduklar\u0131 i\u00e7in Kitab\u2019a ayk\u0131r\u0131 bir s\u00f6z s\u00f6ylemez, bir harekete kalk\u0131\u015fmazlard\u0131. \u0130\u015fte onlar, k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc, binekler \u00fczerinde olacaklard\u0131r.<\/p>\n
85- Korunanlar\u0131, binek \u00fczerinde ikram ile Rahman\u2019a g\u00f6t\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz g\u00fcn,<\/p>\n
Kendilerini Allah ile insanlara aras\u0131na koyanlar, kendilerini y\u00fcceltip insanlar\u0131 kendilerine davet edenler ve insanlar\u0131n, kendilerine tap\u0131nmalar\u0131ndan zevk alanlar da k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc, al\u00e7alt\u0131lm\u0131\u015f bir \u015fekilde, zincirlere vurulmu\u015f halde yaya ve susuz olarak cehenneme s\u00fcr\u00fckleneceklerdir.<\/p>\n
86- Su\u00e7lular\u0131 da yaya ve susuz olarak cehenneme s\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz (g\u00fcn),<\/p>\n
O adalet g\u00fcn\u00fcnde herkes, adil bir \u015fekilde yarg\u0131lanacak ve herkese, yapt\u0131klar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 eksiksiz bir \u015fekilde verilecektir. Bu, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, Kur\u2019an\u2019da kullar\u0131na verdi\u011fi vaadidir ve O, vaadinden d\u00f6nmez.<\/p>\n
\u015eefaat<\/p>\n
K\u0131yamet g\u00fcn\u00fc herkes, d\u00fcnya hayat\u0131nda yapt\u0131klar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6recek ve hi\u00e7 kimse, bir ba\u015fkas\u0131n\u0131n g\u00fcnah\u0131n\u0131 y\u00fcklenemeyece\u011fi gibi yine hi\u00e7 kimse, bir ba\u015fkas\u0131n\u0131n ba\u011f\u0131\u015flanmas\u0131 i\u00e7in de arac\u0131 olmayacakt\u0131r. K\u00fcf\u00fcr ve \u015firk i\u00e7erisinde bulunan g\u00fcnahlar, k\u00fcf\u00fcr ve \u015firklerinin kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 olarak cehennemi boylayacaklar; M\u00fc\u2019minler ve muttakiler de, Rab\u2019lerinden bir ba\u011f\u0131\u015flanma ve ma\u011ffiret olarak cennetle gireceklerdir. Y\u00fcce Allah (cc), k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc ile ilgili h\u00fckm\u00fcn\u00fc \u00e7ok a\u00e7\u0131k ve net bir \u015fekilde ortaya koymu\u015ftur.<\/p>\n
\u201cVe \u00f6yle bir g\u00fcnden sak\u0131n\u0131n ki, o g\u00fcn hi\u00e7 kimse, kimsenin cezas\u0131n\u0131 \u00e7ekmez; kimseden \u015fefaat kabul edilmez; kimseden fidye de al\u0131nmaz ve onlara hi\u00e7bir yard\u0131m yap\u0131lmaz.\u201d (Bakara, 48)<\/p>\n
\u201cHi\u00e7bir g\u00fcnahk\u00e2r, ba\u015fkas\u0131n\u0131n g\u00fcnah y\u00fck\u00fcn\u00fc y\u00fcklenmez; insana \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey yoktur ve \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131 da yak\u0131nda g\u00f6r\u00fclecek, sonra ona kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 tastamam verilecektir.\u201d (Necm, 38-41)<\/p>\n
Kur\u2019an\u2019da bu h\u00fck\u00fcm, bir\u00e7ok yerde tekrarlanmas\u0131na, bir\u00e7ok ayette de\u011fi\u015fik \u015fekillerde bildirilmesine ra\u011fmen, Kur\u2019ani ger\u00e7ekleri buland\u0131rmaya \u00e7al\u0131\u015fan, Hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p Ger\u00e7ekleri gizleyen ve Kur\u2019an ger\u00e7e\u011finden habersiz olan baz\u0131 kimseler, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, kesin bir \u015fekilde olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirdi\u011fi \u015fefaatin oldu\u011funu iddia etmektedirler. Bunlar, bu yalanlar\u0131n\u0131, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n \u00fczerine iftira atarak, ayetleri yanl\u0131\u015f anlamland\u0131rarak ve ayetlerin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 gizleyerek ispatlamaya \u00e7al\u0131\u015fmakta, Rasulullah (as)\u2019\u0131 da yalanlar\u0131na alet etmektedirler.<\/p>\n
Kur\u2019an\u2019da, hi\u00e7bir \u00e7eli\u015fki yoktur; \u00e7eli\u015fki, Kur\u2019an\u2019\u0131 anlamaktan mahrum ki\u015filerin kafalar\u0131ndad\u0131r. Bu kimseler, kafalar\u0131ndaki \u00e7eli\u015fkileri Kur\u2019an\u2019a onaylatmaya kalk\u0131\u015fmakta, bu nedenle de Kur\u2019ani kavramlar\u0131n anlamlar\u0131n\u0131 \u00e7arp\u0131tarak, kendilerini yalanlayan kimi ayetleri gizleyerek kendilerince bir yol edinmektedirler.<\/p>\n
Anlam\u0131 sapt\u0131r\u0131lan ayetlerden biri a\u015fa\u011f\u0131daki ayettir; \u015eefaatin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 Kur\u2019an\u2019da defaatle bildiren y\u00fcce Allah (cc) bu ayette, sanki bir k\u0131s\u0131m insanlara \u015fefaat yetkisi vermi\u015f gibi bir anlam i\u00e7eren \u015fu ifadeleri kullanmaktad\u0131r.<\/p>\n
87- Yaln\u0131z Rahman\u2019\u0131n huzurunda s\u00f6z alm\u0131\u015f olanlardan ba\u015fkalar\u0131 \u015fefaat edemezler.<\/p>\n
Kur\u2019an\u2019da hi\u00e7bir \u00e7eli\u015fki bulunmad\u0131\u011f\u0131na g\u00f6re ve y\u00fcce Allah (cc), neyi nas\u0131l bildirece\u011fini \u00e7ok iyi bildi\u011fine g\u00f6re, bu ifadenin ne anlam\u0131na geldi\u011finin, \u015fefaat kavram\u0131n\u0131n ne oldu\u011funun anla\u015f\u0131lmas\u0131 ile netlik kazanacakt\u0131r.<\/p>\n
\u015eefaatin S\u00f6zl\u00fck Anlam\u0131<\/p>\n
\u015eefaatin S\u00f6zl\u00fck Anlam\u0131; Arap\u00e7a \u015eIN-FE-AYN, kelimelerinden t\u00fcretilen \u015eefaat, ba\u011f\u0131\u015flamak, yard\u0131m etmek ve \u015fahitlik etmektir. Ayr\u0131ca \u015fefaat kelimesi, \u015e\u00e2f\u2019i olarak \u00e7ift anlam\u0131n\u0131 da i\u00e7erisinde bar\u0131nd\u0131rmaktad\u0131r.<\/p>\n
Halk aras\u0131nda \u015fefaat kavram\u0131na y\u00fcklenen yard\u0131mc\u0131 olmak, yard\u0131m istemek, birine destek olmak, birisini bir yerden kurtarmak gibi anlamlar, Kur’an\u2019da reddedilmekte, b\u00f6yle bir \u015fefaatin olmayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
Kur’an, insanlar\u0131n sahip oldu\u011fu t\u00fcm yanl\u0131\u015f kavram ve kanaatleri de\u011fi\u015ftirip do\u011frular\u0131n\u0131 belirtti\u011fi gibi \u015fefaat kavram\u0131 konusundaki yanl\u0131\u015f alg\u0131lar\u0131 da d\u00fczeltmekte, \u015fefaatin ne oldu\u011funu a\u00e7\u0131klamaktad\u0131r. Ancak baz\u0131 kimseler, ilahi mesaj\u0131n do\u011frular\u0131 ortaya koymas\u0131na ra\u011fmen hala yanl\u0131\u015f alg\u0131lar\u0131n\u0131n do\u011fru oldu\u011funu iddia etmekte, adeta ve h\u00e2\u015f\u00e2 y\u00fcce Allah\u2019a dinini \u00f6\u011fretmeye kalk\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Bu yanl\u0131\u015f alg\u0131lardaki \u0131srarlar, ne ac\u0131d\u0131r ki kabir azab\u0131, cehennemde s\u00fcrekli kal\u0131nmayaca\u011f\u0131 vb. konularda da s\u00fcrd\u00fcr\u00fclmektedir.<\/p>\n
Kur’an\u2019da \u201c\u015fefaat yoktur\u201d ifadesinin ge\u00e7ti\u011fi ayetlere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, genellikle y\u00fcce Allah\u2019tan ba\u015fkalar\u0131 taraf\u0131ndan yap\u0131laca\u011f\u0131 iddia edilen ve bir g\u00fcnahtan kurtarma ve yard\u0131m anlam\u0131nda kullan\u0131lan bir \u015fefaatin olmad\u0131\u011f\u0131 g\u00f6r\u00fclmektedir. Bu ayetlerde \u00e7ok a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde ba\u015fkalar\u0131 taraf\u0131ndan yap\u0131lacak bir \u015fefaatin olmad\u0131\u011f\u0131, d\u00fc\u015f\u00fcnen ve akl\u0131n\u0131 kullanmas\u0131n\u0131 bilen kimselere a\u00e7\u0131k\u00e7a bildirilmektedir.<\/p>\n
Bakara, 48, 123, 254; En\u2019am, 51, 70, 94; A\u2019raf, 53; Yunus, 18; \u015euara, 100; Rum, 13; Yasin, 23; M\u00fc\u2019min, 18; Secde, 4; Z\u00fcmer, 43-44; Zuhruf, 86; Necm, 26; M\u00fcddessir, 48;<\/p>\n
\u201cB\u0131rak o dinlerini oyun, e\u011flence yerine koyan ve d\u00fcnya hayat\u0131n\u0131n aldatt\u0131\u011f\u0131 kimseleri de sen, o (Kur\u2019an) ile hat\u0131rlat ki bir ki\u015fi, yapt\u0131\u011f\u0131 i\u015fin eline teslim edilmeye g\u00f6rs\u00fcn, Allah\u2019tan ba\u015fka onun ne bir dostu, ne de bir \u015fefaat\u00e7isi olmaz; her t\u00fcrl\u00fc fidyeyi verse de ondan kabul edilmez. \u0130\u015fte onlar, kazand\u0131klar\u0131n\u0131n eline teslim edilmi\u015flerdir, onlar i\u00e7in kaynar sudan bir i\u00e7ki ve ink\u00e2rlar\u0131ndan dolay\u0131 da ac\u0131 bir azap vard\u0131r!\u201d (En\u2019am, 70)<\/p>\n
\u201cOnlar\u0131 yakla\u015fan g\u00fcne kar\u015f\u0131 uyar; zira (o g\u00fcn) y\u00fcrekler, g\u0131rtlaklara dayanm\u0131\u015ft\u0131r; yutkunur dururlar. Zalimlerin ne bir dostu, ne de s\u00f6z\u00fc tutulur bir \u015fefaat\u00e7ileri yoktur.\u201d (M\u00fc\u2019min, 18)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), kendisi d\u0131\u015f\u0131nda hi\u00e7bir \u015fefaat\u00e7iyi kabul etmemekte, b\u00f6yle bir iddiay\u0131 kendisine \u015firk ko\u015fmak olarak belirtmekte ve \u015fefaatin yaln\u0131zca kendisi taraf\u0131ndan yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
\u201cRab\u2019lerine toplanacaklar\u0131ndan korkanlar\u0131 onunla uyar ki; kendilerinin, O\u2019ndan ba\u015fka ne dostlar\u0131, ne de \u015fefaat\u00e7ileri yoktur; belki korunurlar.\u201d (En\u2019am, 51)<\/p>\n
\u201cO ki g\u00f6kleri, yeri ve bunlar aras\u0131nda bulunanlar\u0131 alt\u0131 g\u00fcnde yaratt\u0131; sonra Ar\u015f\u2019a istiva etti; sizin, O\u2019ndan ba\u015fka bir dostunuz, \u015fefaat\u00e7iniz yoktur; d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fcyor musunuz?\u201d (Secde, 4)<\/p>\n
Bu ve benzeri ayetlerde belirtildi\u011fi \u00fczere \u015fefaat, yaln\u0131zca y\u00fcce Allah\u2019a aittir ve O\u2019nun d\u0131\u015f\u0131nda hi\u00e7 kimse \u015fefaat edemeyecektir. O halde \u015fefaatin ne oldu\u011fu konusuna bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunun, yaln\u0131zca y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, g\u00fcnahk\u00e2r olan, \u015firk ve benzeri b\u00fcy\u00fck g\u00fcnahlardan sak\u0131nan kullar\u0131na \u015fefaat ederek o kullar\u0131n\u0131n g\u00fcnahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131d\u0131r.<\/p>\n
\u201cE\u011fer size yasaklanan b\u00fcy\u00fck g\u00fcnahlardan ka\u00e7\u0131n\u0131rsan\u0131z, sizin k\u00fc\u00e7\u00fck g\u00fcnahlar\u0131n\u0131z\u0131 \u00f6rteriz ve sizi g\u00fczel bir yere sokar\u0131z.\u201d (Nisa, 31)<\/p>\n
\u201cDe ki: \u201c\u015eefaat tamamen Allah\u2019\u0131nd\u0131r; g\u00f6klerin ve yerin m\u00fclk\u00fc O\u2019nundur; sonra O\u2019na d\u00f6nd\u00fcr\u00fcleceksiniz.\u201d (Z\u00fcmer, 44)<\/p>\n
Kur’an, \u201c\u015eefaat tamamen Allah\u2019\u0131nd\u0131r\u201d, \u201cAllah\u2019tan ba\u015fka onun ne bir dostu, ne de bir \u015fefaat\u00e7isi olmaz\u201d, \u201cO\u2019ndan ba\u015fka bir dostunuz, \u015fefaat\u00e7iniz yoktur\u201d buyurmaktad\u0131r. Bu, \u00e7ok a\u00e7\u0131k ifadelere ra\u011fmen y\u00fcce Allah\u2019\u0131n yan\u0131na bir \u015fefaat\u00e7i sokmaya \u00e7al\u0131\u015fanlar, bu d\u00fc\u015f\u00fcnce ve ifadeleri ile y\u00fcce Allah\u2019a adeta kafa tutmaya ve h\u00e2\u015f\u00e2 O\u2019nu yalanlamaya kalk\u0131\u015f\u0131yorlar da fark\u0131nda de\u011filler.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc) bu m\u00fcfteri yalanc\u0131lar\u0131: \u201cSizin, O\u2019ndan ba\u015fka bir dostunuz, \u015fefaat\u00e7iniz yoktur; d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fcyor musunuz?\u201d (Secde, 4) buyurarak onlar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmeye davet ediyor.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), \u201c\u015eefaat tamamen Allah\u2019\u0131nd\u0131r\u201d, \u201cO\u2019ndan ba\u015fka bir dostunuz, \u015fefaat\u00e7iniz yoktur\u201d buyururken, baz\u0131 kimseler, \u201cO g\u00fcn Rahman\u2019\u0131n izin verip s\u00f6z\u00fcnden ho\u015fland\u0131\u011f\u0131 kimseden ba\u015fkas\u0131n\u0131n \u015fefaati fayda vermez.\u201d (Taha, 109), \u201cYaln\u0131z Rahman\u2019\u0131n huzurunda s\u00f6z alm\u0131\u015f olanlardan ba\u015fkalar\u0131 \u015fefaat edemezler.\u201d (Meryem, 87) ayetlerini tevil ederek adeta y\u00fcce Allah\u2019\u0131n s\u00f6zlerinde \u00e7eli\u015fki aramaya \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Ancak onlar\u0131n bu \u00e7abalar\u0131, pi\u015fmanl\u0131\u011f\u0131n olmad\u0131\u011f\u0131 g\u00fcnde, onlar\u0131n ziyanlar\u0131n\u0131 ve h\u00fcsranlar\u0131n\u0131 art\u0131rmaktan ba\u015fka bir i\u015fe yaramayacakt\u0131r.<\/p>\n
\u201c\u0130lle onun tevilini mi g\u00f6zetiyorlar; onun tevili geldi\u011fi g\u00fcn, \u00f6nceden onu unutmu\u015f olanlar: \u2018Do\u011frusu Rabbimizin el\u00e7ileri ger\u00e7e\u011fi getirmi\u015f, \u015fimdi bizim \u015fefaat\u00e7ilerimiz var m\u0131 ki bize \u015fefaat etsinler yahut tekrar geri d\u00f6nd\u00fcr\u00fclmemiz m\u00fcmk\u00fcn m\u00fc ki, yapt\u0131klar\u0131m\u0131zdan ba\u015fkas\u0131n\u0131 yapal\u0131m\u2019 derler. Onlar, kendilerini ziyana soktular ve uydurduklar\u0131 \u015feyler, kendilerinden sapt\u0131 (kaybolup gitti).\u201d (A\u2019raf, 53)<\/p>\n
S\u00f6z\u00fcnde sad\u0131k olan y\u00fcce Allah (cc), \u015fefaatin ve olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, kendisinden ba\u015fka hi\u00e7 kimsenin \u015fefaat edemeyece\u011fini belirttikten sonra bu konudaki yetkilerini ba\u015fkalar\u0131na devretmez. \u00c7\u00fcnk\u00fc O, ne buyurmu\u015fsa onu yapar ve kimseye de o konuda hesap vermez; ul\u00fbhiyet bunu b\u00f6yle gerektirir.<\/p>\n
\u015eahitlik-\u015eefaat \u0130li\u015fkisi<\/p>\n
O halde tevil edilen ayetlerdeki ger\u00e7ek manan\u0131n ne oldu\u011fu yine Kur’an\u2019dan hareketle anla\u015f\u0131labilir. Y\u00fcce Rabb\u2019imiz, konular net anla\u015f\u0131ls\u0131n diye ayetleri tekrar tekrar a\u00e7\u0131klad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
\u201cAndolsun biz, bu s\u00f6z\u00fc onlar\u0131n aralar\u0131nda \u00e7evirip \u00e7evirip anlatt\u0131k ki \u00f6\u011f\u00fct als\u0131nlar. Ama insanlar\u0131n \u00e7o\u011fu, nank\u00f6rl\u00fckte direnmektedir.\u201d (Furkan, 50)<\/p>\n
\u201cAndolsun biz, d\u00fc\u015f\u00fcns\u00fcnler diye onlar i\u00e7in s\u00f6z\u00fc birbirine biti\u015ftirdik.\u201d (Kasas, 51)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc) ve O\u2019nun ayetleri hakk\u0131nda tart\u0131\u015fmak, e\u011fer k\u00fcf\u00fcr ve \u015firk ama\u00e7l\u0131 bir tav\u0131rla y\u00fcce Allah\u2019a ve O\u2019nun dinine bir d\u00fc\u015fmanl\u0131k de\u011filse bu, a\u00e7\u0131k bir cehaletin ifadesidir. Nitekim Rabb\u2019imiz, b\u00f6yle kimselerin, bu tav\u0131r ve tart\u0131\u015fmalar\u0131 ile \u015feytana (aleyhillane) tabi olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
\u201c\u0130nsanlardan kimi, Allah hakk\u0131nda bilmeden tart\u0131\u015f\u0131r ve her kaba \u015feytana uyar.\u201d (Hac, 3)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019\u0131n ayetleri \u00fczerinde tart\u0131\u015fmak, \u015feytana tabi olanlar\u0131n i\u015fidir. Bu kimseler, kendi hevalar\u0131n\u0131 tatmin etmek, d\u00fc\u015f\u00fcncelerine hakl\u0131l\u0131k kazand\u0131rmak ad\u0131na, ayetler \u00fczerinde tart\u0131\u015farak ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131 \u00e7arp\u0131tmaktad\u0131rlar.<\/p>\n
\u201cKendilerine gelmi\u015f hi\u00e7bir delil olmadan Allah\u2019\u0131n ayetleri hakk\u0131nda tart\u0131\u015fanlar var ya onlar\u0131n g\u00f6\u011f\u00fcslerinde, (hi\u00e7bir zaman) eri\u015femeyecekleri bir b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslamaktan ba\u015fka bir \u015fey yoktur. Sen Allah’a s\u0131\u011f\u0131n, \u00e7\u00fcnk\u00fc i\u015fiten, g\u00f6ren O’dur.(M\u00fc\u2019min, 56)<\/p>\n
Ellerinde Kur\u2019ani hi\u00e7bir delil olmadan, kimi ayetleri tevil ederek Allah hakk\u0131nda tart\u0131\u015fanlar, \u015fefaat ve \u015fahitlik konusunu da anlamad\u0131klar\u0131 i\u00e7in kendilerince bir \u00e7\u0131k\u0131\u015f yolu aramaya \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Kur’an\u2019da bir kavram\u0131n, de\u011fi\u015fik ifadelerle ortaya konuldu\u011funu az da olsa Kur’an\u2019dan nasibi olanlar bilirler. Bunlara bir iki \u00f6rnek verilecek olursa!<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), iman eden kullar\u0131n\u0131 M\u00fc\u2019minler, M\u00fcsl\u00fcmanlar, muttakiler gibi s\u0131fatlarla vas\u0131fland\u0131rmaktad\u0131r. \u015eimdi bunlar\u0131n ayr\u0131 ayr\u0131 ki\u015filer olduklar\u0131 iddia edilebilir mi? Ya da namaz tan\u0131mlan\u0131rken salat, zikir, Kur’an olarak belirtilmektedir. Ayn\u0131 \u015fekilde bunlar\u0131n farkl\u0131 \u015feyler olduklar\u0131 s\u00f6ylenebilir mi? Bir ba\u015fka ifade ile s\u00f6ylenecek olursa, zikir ve Kur’an ifadesinin namaz\u0131, m\u00fc\u2019min ve muttakinin M\u00fcsl\u00fcman\u0131 tan\u0131mlamad\u0131\u011f\u0131 s\u00f6ylenebilir mi? Zikrin, ba\u015fka konulardaki fiilleri de tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 bir ger\u00e7ektir; bunun bir konudaki tan\u0131m\u0131n\u0131 kabul edip di\u011ferlerini reddetmek, Kur’an mesaj\u0131n\u0131 anlamamakt\u0131r.<\/p>\n
Kur’an\u2019\u0131n bir\u00e7ok konudaki de\u011fi\u015fik tan\u0131mlamalar\u0131, \u015fefaat ve \u015fahitlik i\u00e7in de ge\u00e7erlidir. Y\u00fcce Allah (cc) \u015fefaati, hem ba\u011f\u0131\u015flama, hem de \u015fahitlik olarak belirtmi\u015f, ba\u011f\u0131\u015flama y\u00f6n\u00fcyle yaln\u0131z kendisinin \u015fefaat edece\u011fini, Kendisinden ba\u015fkas\u0131n\u0131n bu konuda yetkisi bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, d\u00fc\u015f\u00fcnen ak\u0131l sahiplerine defaatle tekrarlam\u0131\u015f, \u015fefaatin \u015fahitlik boyutunu ise, \u015fahitlik anlam\u0131ndaki \u015fefaatin \u015fahitler taraf\u0131ndan yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/p>\n
\u201cO\u2019ndan ba\u015fka yalvard\u0131klar\u0131 \u015feyler \u015fefaat etmeye s\u00e2hip de\u011fillerdir. Ancak bilerek hakka \u015fahitlik edenler bunun d\u0131\u015f\u0131ndad\u0131r.\u201d (Zuhruf, 86)<\/p>\n
\u0130nsanlar\u0131n kendi hevalar\u0131ndan uydurduklar\u0131 \u015fefaat\u00e7iler, \u015fahitlik yapma yetkisine sahip de\u011fillerdir. \u015eahitlik (\u015eefaat) edecek olan kimselerin, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n raz\u0131 oldu\u011fu, \u015fahitlik yapmalar\u0131 i\u00e7in s\u00f6z verdi\u011fi kimselerden olmas\u0131 gerekir.<\/p>\n
\u201cO g\u00fcn Rahman\u2019\u0131n izin verip s\u00f6z\u00fcnden ho\u015fland\u0131\u011f\u0131 kimseden ba\u015fkas\u0131n\u0131n \u015fefaati fayda vermez.\u201d (Taha, 109)<\/p>\n
\u201cO g\u00fcn Ruh ve melekler, s\u0131ra s\u0131ra dururlar; ancak Rahman\u2019\u0131n izin verdi\u011fi konu\u015fabilir, o da do\u011fruyu s\u00f6yler.\u201d (Nebe, 38)<\/p>\n
\u201cYaln\u0131z Rahman\u2019\u0131n huzurunda s\u00f6z alm\u0131\u015f olanlardan ba\u015fkalar\u0131 \u015fefaat edemezler.\u201d (Meryem, 87)<\/p>\n
Bu kadar a\u00e7\u0131k bildirimlere ra\u011fmen, kendi kafalar\u0131ndan kurduklar\u0131 k\u00fc\u00e7\u00fck d\u00fcnyalar\u0131nda \u015fefaat kavram\u0131n\u0131 \u00e7arp\u0131t\u0131p bunun da cehennemden bir kurtarma operasyonu \u015feklinde alg\u0131laman\u0131n Kur’an\u2019la, Kur’an\u2019daki ilahi bildirimlerle uzaktan yak\u0131ndan hi\u00e7bir ilgisi ve ili\u015fkisi yoktur.<\/p>\n
\u015eahitlik (\u015eefaat) edecek ki\u015filer, ancak y\u00fcce Allah\u2019\u0131n sordu\u011fu sorulara cevap verirler ve ancak O\u2019nun dedi\u011fini yaparlar ve hata yapmaktan, yanl\u0131\u015f konu\u015fmaktan dolay\u0131 Allah korkusundan titrerler.<\/p>\n
\u201cO’ndan \u00f6nce s\u00f6z s\u00f6ylemezler ve onlar, O’nun buyru\u011funu yaparlar; (O), onlar\u0131n \u00f6nlerinde ve arkalar\u0131nda olan\u0131 bilir; (Allah\u2019\u0131n) raz\u0131 oldu\u011fundan ba\u015fkas\u0131na \u015fefaat edemezler ve onlar, O\u2019nun korkusundan titrerler.\u201d (Enbiya, 27-28)<\/p>\n
Kimlere \u015fahitlik\/\u015fefaat edilecektir<\/p>\n
\u015eahitlik edecek ki\u015filerin, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n raz\u0131 oldu\u011fu kimseler hakk\u0131nda \u015fahitlik yapmalar\u0131 ilahi adaletin bir gere\u011fi ve sonucudur. Bu, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n raz\u0131 oldu\u011fu kullara Rab\u2019lerinin bir l\u00fctfu ve ikram\u0131d\u0131r. Nas\u0131l ki, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n her \u015feyi bilmesine ra\u011fmen, ilahi adaletin tecellisi gere\u011fi el, ayak, g\u00f6zler aleyhte konu\u015fuyorlarsa, lehte \u015fahitlik yapanlar\u0131n da y\u00fcce Allah\u2019\u0131n bir l\u00fctfu olarak, O\u2019nun raz\u0131 oldu\u011fu kullar lehinde \u015fahitlik (\u015fefaat) etmeleri normal bir durumdur.<\/p>\n
Yukar\u0131daki ayetlerde \u015fefaatin\/\u015fahitli\u011fin, g\u00fcnahk\u00e2r olanlara de\u011fil, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n raz\u0131 oldu\u011fu kimselere yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. \u015eefaat kavram\u0131n\u0131 \u00e7arp\u0131tanlar\u0131n iddia ettikleri kurtarma operasyonunda \u00f6nemli bir husus dikkati \u00e7ekiyor. Bu kimseler, kayna\u011f\u0131 belli olmayan iddialar\u0131nda, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n g\u00fcnahk\u00e2r kullar\u0131n\u0131n k\u00fc\u00e7\u00fck g\u00fcnahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131, Rasulullah (as)\u2019\u0131n ise b\u00fcy\u00fck g\u00fcnah i\u015fleyenleri ba\u011f\u0131\u015flat\u0131p cehennemden kurtaraca\u011f\u0131d\u0131r. Bu, Kur’an\u2019da olmayan, Allah ve Rasul\u00fc’ne \u00e7ok a\u011f\u0131r bir iftira ve yaland\u0131r.<\/p>\n
Ba\u011f\u0131\u015flama ve cezaland\u0131rma hakk\u0131 yaln\u0131zca kendisinde bulunan y\u00fcce Allah (cc), kendisinin raz\u0131 oldu\u011fu kullara \u015fefaat edilece\u011fini bildirirken, \u015fefaati \u00e7arp\u0131tanlar, bu konuda da y\u00fcce Allah\u2019a kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131kmakta ve \u015fefaatin b\u00fcy\u00fck g\u00fcnah i\u015fleyenlere yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 iddia etmektedirler. \u00d6zellikle Rasulullah (as)\u2019a at\u0131fla yap\u0131lan uydurma rivayetlerde Rasul (as), -h\u00e2\u015f\u00e2- adeta y\u00fcce Allah (cc) ile pazarl\u0131k yapmaktad\u0131r.<\/p>\n
Hadis kitaplar\u0131, Hz. Muhammed (as)\u2019\u0131n, g\u00fcnahk\u00e2rlar i\u00e7in \u015fefaat istedi\u011fi ve onlar\u0131, gruplar halinde cehennemden kurtard\u0131\u011f\u0131 yalanlar\u0131 ile doludur. Bu uydurma ve iftiralara inanan kimselerin, Kur’an\u2019dan nasiplenmemi\u015f zavall\u0131lard\u0131r. Kur\u2019an, g\u00fcnah i\u015fleyenlerin ve y\u00fcce Allah\u2019\u0131n ba\u011f\u0131\u015flamad\u0131\u011f\u0131 ki\u015filerin, ebediyen cehennemde kalacaklar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/p>\n
\u201cEvet, kim bir g\u00fcnah kazan\u0131r da su\u00e7u kendisini ku\u015fatm\u0131\u015f olursa i\u015fte onlar, ate\u015f halk\u0131d\u0131r, orada s\u00fcrekli kalacaklard\u0131r.\u201d (Bakara, 80)<\/p>\n
\u201cYoksa k\u00f6t\u00fcl\u00fckler yap\u0131p yap\u0131p da nih\u00e2yet kendilerine \u00f6l\u00fcm gelip \u00e7at\u0131nca: \u2018Ben \u015fimdi tevbe ettim\u2019 diyenlere ve k\u00e2fir olarak \u00f6lenlere tevbe yoktur; onlar i\u00e7in ac\u0131 bir azap haz\u0131rlam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r!\u201d (Nisa, 18)<\/p>\n
Kur\u2019an\u2019\u0131 anlamayan \u015fefaat m\u00fcfterileri, y\u00fcce Allah\u2019\u0131n, verdi\u011finde s\u00f6z\u00fcnden d\u00f6nmeyece\u011fini bildirdi\u011fini de bilmiyorlar.<\/p>\n
\u201cRabbimiz, sen mutlaka insanlar\u0131, asla \u015f\u00fcphe olmayan bir g\u00fcnde toplayacaks\u0131n. Allah s\u00f6z\u00fcnden d\u00f6nmez.\u201d (Al-i \u0130mran, 9)<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), elbette s\u00f6z\u00fcnden d\u00f6nmez; O, Kur\u2019an\u2019da ne buyurmu\u015f ise onlar\u0131 aynen yerine getirecek, Kur\u2019an d\u0131\u015f\u0131 din edinenleri ve Kendisine iftira atanlar\u0131 da lay\u0131k olduklar\u0131 cehenneme atacakt\u0131r. M\u00fcfteriler, yalan ve iftiralar\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131madan, y\u00fcce Allah\u2019a (h\u00e2\u015f\u00e2) \u00e7ocuk isnat edecek derecede azg\u0131nla\u015ft\u0131lar.<\/p>\n
88- \u2018Rahman \u00e7ocuk edindi\u2019 dediler.<\/p>\n
89-91- Andolsun ki, siz pek k\u00f6t\u00fc bir c\u00fcrette bulundunuz; o(s\u00f6z\u00fcn deh\u015feti)nden g\u00f6kler neredeyse \u00e7atlayacak, yer yar\u0131lacak ve da\u011flar y\u0131k\u0131l\u0131p da\u011f\u0131lacakt\u0131r. Rahman i\u00e7in \u00e7ocuk iddia ettiklerinden \u00f6t\u00fcr\u00fc.<\/p>\n
92-95-\u00c7ocuk edinmek Rahman\u2019a yak\u0131\u015fmaz; g\u00f6klerde ve yerde bulunan herkes Rahman’a kul olarak gelecektir. O, onlar\u0131n hepsini ku\u015fatm\u0131\u015f ve onlar\u0131 bir bir saym\u0131\u015ft\u0131r; onlar\u0131n hepsi, k\u0131yamet g\u00fcn\u00fc O’na tek ba\u015f\u0131na gelecektir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a \u00e7ocuk isnat edenlerle, O\u2019nun yan\u0131nda \u015fefaat\u00e7iler edinenler aras\u0131nda, yalan ve iftira konusunda hi\u00e7bir fark yoktur. M\u00fcfterilerin uydurduklar\u0131 bu iftira ve yalanlarda, y\u00fcce Allah\u2019\u0131 (Ha\u015fa) eksik tan\u0131mlanmak ve O\u2019na yard\u0131mc\u0131lar atfedilmektedir.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah\u2019a \u00e7ocuk isnat edip O\u2019nun, fani olan insanlar gibi evlat sahibi olabilece\u011fini iddia etmek, O\u2019nu da faniler gibi \u00f6l\u00fcml\u00fc oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnmektir. \u00c7\u00fcnk\u00fc her \u00e7ocuk, ayn\u0131 zamanda babas\u0131n\u0131n miras\u00e7\u0131s\u0131 ve babas\u0131n\u0131n yan\u0131nda s\u00f6z sahibidir. \u0130\u015fte bu sakat d\u00fc\u015f\u00fcnce, \u015fefaatin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 iddia edenlerde ve tasavvuf kesiminde de olduk\u00e7a yo\u011fun bir \u015fekilde hissedilmektedir. Oysa Allah (cc), eksikliklerden m\u00fcnezzehtir. (Bu konuda, \u0130hlas suresi tefsirine bak\u0131labilir.)<\/p>\n
96- \u0130man edip salih amel i\u015fleyenler i\u00e7in Rahman, bir sevgi yaratacakt\u0131r.<\/p>\n
Y\u00fcce Allah (cc), iman edip salih amel i\u015fleyenlerin g\u00f6n\u00fcllerini birbirine sevgi ile ba\u011flayacak ve onlar\u0131 karde\u015fler k\u0131lacakt\u0131r. \u0130nsanlar\u0131n kalplerini ba\u011flayacak yeg\u00e2ne kuvvet ve sebep de hi\u00e7 ku\u015fkusuzdur ki, Kur\u2019an\u2019d\u0131r, Kur\u2019an\u2019a sar\u0131lmakt\u0131r.<\/p>\n
\u201cVe topluca Allah\u2019\u0131n ipine yap\u0131\u015f\u0131n, ayr\u0131lmay\u0131n; Allah’\u0131n size olan nimetini hat\u0131rlay\u0131n: hani siz birbirinize d\u00fc\u015fman idiniz, (O) kalplerinizi uzla\u015ft\u0131rd\u0131; O’nun nimetiyle karde\u015fler haline geldiniz. Siz ate\u015ften bir \u00e7ukurun kenar\u0131nda bulunuyordunuz, (Allah) sizi ondan kurtard\u0131. Allah size ayetlerini b\u00f6yle a\u00e7\u0131kl\u0131yor ki, yola gelesiniz.\u201d (Bakara, 103)<\/p>\n
Kur\u2019an, anla\u015f\u0131lmas\u0131 kolay bir Kitapt\u0131r; Kur\u2019an\u2019a y\u00f6nelen her iman eden kimse onu anlayacakt\u0131r. Kur\u2019an\u2019dan \u00f6\u011frendiklerini hayatlar\u0131na aktaranlar, Kur\u2019an do\u011frultusunda bir hayat s\u00fcrenler, birbirlerini sevecekler ve aralar\u0131nda karde\u015flik hukuku geli\u015fecektir.<\/p>\n
97-98- Biz o(Kur’a)n’\u0131 senin diline kolayla\u015ft\u0131rd\u0131k ki, onunla korunanlar\u0131 m\u00fcjdeleyesin ve inat\u00e7\u0131 bir kavmi onunla uyaras\u0131n. Biz onlardan \u00f6nce nice nesilleri hel\u00e2k ettik; \u015fimdi onlardan hi\u00e7birini duyuyor yahut onlar\u0131n gizli bir sesini i\u015fitiyor musun?<\/p>\n
Kur\u2019an, M\u00fc\u2019minler i\u00e7in bir m\u00fcjde, k\u00e2fir, m\u00fc\u015frik, fas\u0131k ve m\u00fcrtetler i\u00e7in ise, azaplar\u0131n\u0131 bildiren bir uyar\u0131d\u0131r. Bu apa\u00e7\u0131k hat\u0131rlatmalara ra\u011fmen dileyen, diledi\u011fi yola tabi olabilir!<\/p>\n
<\/p>\n
mucahede@mucahede.com: 2014-09-19<\/p>\n
\n