{"id":307,"date":"2020-03-25T18:28:58","date_gmt":"2020-03-25T18:28:58","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/tum-mezhepler-tefrikaya-dusup-dini-parcalamis-sirke-dusmuslerdir\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:58","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:58","slug":"tum-mezhepler-tefrikaya-dusup-dini-parcalamis-sirke-dusmuslerdir","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/tum-mezhepler-tefrikaya-dusup-dini-parcalamis-sirke-dusmuslerdir\/","title":{"rendered":"T\u00fcm mezhepler, tefrikaya d\u00fc\u015f\u00fcp dini par\u00e7alam\u0131\u015f, \u015firke d\u00fc\u015fm\u00fc\u015flerdir"},"content":{"rendered":"

         Yüce Allah (cc), insan\u0131 yeryüzüne gönderdikten sonra tek bir din göndermi\u015f, ona \u0130slâm ad\u0131n\u0131 vermi\u015f, tüm Risâlet önderlerine ayn\u0131 Tevhidi esaslar\u0131 bildirmi\u015f, bunu ikame etmelerini istemi\u015f, bunda ayr\u0131l\u0131\u011fa dü\u015fülmemesini emretmi\u015ftir. <\/p>\n

         “Nuh’a, onunla tavsiye etti\u011fini, sana vahyetti\u011fimizi, \u0130brahim’e, Musa’ya ve \u0130sa’ya onunla tavsiye etti\u011fi \u015feyleri, dinde sizin için \u015feriat yapt\u0131. Muhakkak dini ikame edin ve onda ayr\u0131l\u0131\u011fa dü\u015fmeyin; ona, onlar\u0131 davet etti\u011fin \u015fey, mü\u015friklere a\u011f\u0131r geldi, Allah, dileyen kimseyi ona seçer ve kim yönelirse ona hidayet eder. (\u015eura, 13) <\/p>\n

         Kendisine iman edenlerin birlikteli\u011fine önem veren yüce Allah (cc), bölünmenin cahiliye mant\u0131\u011f\u0131 oldu\u011funu, insanlar\u0131 birbirlerine dü\u015fman etti\u011fini, bölünenlerin ate\u015ften bir çukurun kenar\u0131nda bulunduklar\u0131n\u0131, bu ate\u015f çukurunun kenar\u0131ndan kurtulman\u0131n, ancak karde\u015f olunmas\u0131 ile mümkün olaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. <\/p>\n

         “Ve topluca Allah’\u0131n ipine yap\u0131\u015f\u0131n, tefrikaya dü\u015fmeyin, Allah’\u0131n üzerinizde olan nimetini dü\u015fünün; o zaman siz, birbirinize dü\u015fman idiniz, kalplerinizi uzla\u015ft\u0131rd\u0131. O’nun nimetiyle karde\u015fler oldunuz, siz ate\u015ften bir çukurun kenar\u0131nda idiniz, sizi ondan kurtard\u0131. \u0130\u015fte Allah size ayetlerini aç\u0131kl\u0131yor umulur ki, hidayete eresiniz.” (Al-i \u0130mran, 103) <\/p>\n

         Tefrika; bölünmek, da\u011f\u0131lmak, ayr\u0131lmak, bölme, da\u011f\u0131tma, tefrikaya dü\u015fmektir, ayr\u0131 ayr\u0131 olmu\u015f, bölünmü\u015f anlam\u0131nda müteferrikundur. <\/p>\n

         \u0130man edenler, öncelikle üzerlerinde bulunduklar\u0131 \u0130slâm sayesinde karde\u015fler olacaklar, kalpleri birbirlerine kayna\u015facak, hep beraber Rab’lerinin indirdi\u011fi esaslara sar\u0131larak hidayete erecekler, böylece iman etmeden önce kenar\u0131nda bulunduklar\u0131 ate\u015ften kurtulacaklard\u0131r. <\/p>\n

         Tefrika, cahiliye toplumlar\u0131n\u0131n, kavim, kabile, soy sop, benlik ve lider, dini ba\u011flamda mezhep, grup, imam, önder, a\u011fabey ve üstad taassubunun öne ç\u0131kart\u0131lmas\u0131 oldu\u011fundan Tevhid dininden uzakla\u015fma, \u015firke ve küfre sapmad\u0131r. <\/p>\n

         Tefrika, \u015firke ve küfre dü\u015fmek oldu\u011fundan, ate\u015ften bir çukurun kenar\u0131nda bulunma nedenidir. Yüce Allah (cc), Mü’minleri sürekli olarak uyarm\u0131\u015f, tefrikaya dü\u015fmekten, bölünmekten sak\u0131nmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. <\/p>\n

         Dinde tefrika \u015firk, tefrikaya dü\u015fenler mü\u015friktirler <\/p>\n

         Yüce Allah (cc), tefrikaya dü\u015füp bölünmemeleri için iman edenlere ayetlerini aç\u0131klam\u0131\u015f, tefrikaya dü\u015fenleri mü\u015frikler olarak vas\u0131fland\u0131rm\u0131\u015f, iman edenleri, tefrikaya dü\u015füp mü\u015frik olmamalar\u0131 konusunda uyarm\u0131\u015ft\u0131r. <\/p>\n

         “O’na yönelin ve O’ndan korkun, namaz\u0131 k\u0131l\u0131n ve mü\u015friklerden olmay\u0131n; onlar ki, dinlerinde tefrikaya dü\u015ftüler ve f\u0131rka f\u0131rka oldular; her hizip yan\u0131nda olanla sevinmektedir.” (Rum, 31-32) <\/p>\n

         Yüce Allah (cc), dinlerinde tefrikaya dü\u015fenlerin mü\u015frik olduklar\u0131n\u0131, bu nedenle tefrikaya dü\u015fülmesini kesinlikle yasaklam\u0131\u015f, bu konuda Kendisinden korkulmas\u0131n\u0131, tefrikaya dü\u015fenlerin dini parçalad\u0131klar\u0131n\u0131, her grubun, kendisini do\u011fru üzerinde zannederek bu durumlar\u0131 ile mutlu olduklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. <\/p>\n

         “Do\u011frusu bu sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir ve Ben, sizin Rabb’inizim, o halde benden korkun! Fakat onlar aralar\u0131nda i\u015flerini yaz\u0131lm\u0131\u015f kâ\u011f\u0131tlar halinde paramparça ettiler; her grup, kendi yan\u0131ndaki \u015feylerle mutludur.” (Mü’minun, 52-53) <\/p>\n

         Yüce Allah’\u0131n, Rum suresi, 31-32. ayetlerdeki buyru\u011fu, bölünenlerin Yahudiler olduklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. Yahudileri, Hz. Musa (as)’\u0131n getirdi\u011fi Kitab’\u0131n hükümlerinin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p, kendi yazd\u0131klar\u0131 kitaplarda gösterdiklerini, bu hükümlerin ço\u011funu da gizlediklerini, bunlar\u0131n yüce Allah’\u0131 hakk\u0131yla takdir edemediklerini haber vermi\u015ftir. <\/p>\n

         “Allah’\u0131n gücünü hakk\u0131yla takdir edemediler, zira dediler ki: ‘Allah be\u015fere bir \u015fey indirmedi’ De ki: ‘Musa’n\u0131n, insanlar için nur ve hidayet olarak o getirdi\u011fi Kitab\u0131 kim indirdi! Siz onu yaz\u0131l\u0131 kâ\u011f\u0131tlar yap\u0131p gösteriyorsunuz ve ço\u011funu da gizliyorsunuz; sizin ve atalar\u0131n\u0131z\u0131n bilmedi\u011fi \u015feyleri size ö\u011freten ‘Allah’t\u0131r’ sonra dald\u0131klar\u0131 e\u011flence içerisinde b\u0131rak onlar\u0131!” (En’am, 91) <\/p>\n

         Yahudiler, Hz. Musa (as)’dan sonra onun getirdi\u011fi Tevhid inanc\u0131n\u0131 b\u0131rakarak bölünmü\u015fler, mezheplere ayr\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r. Bu nedenle yüce Allah (cc), Yahudilerin bu durumuna dikkatleri çekerek Müslümanlar\u0131n, onlar gibi bölünüp mü\u015frik olunmamalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. <\/p>\n

         Yahudiler, toplam 7 alt kategoriye bölünmü\u015flerdir <\/p>\n

         Mezheplerine göre sinagoglar‎, <\/p>\n

         – Erken Hristiyanl\u0131k‎, <\/p>\n

         – Hasidizm, <\/p>\n

         – Karaylar‎, <\/p>\n

         – Ortodoks Yahudilik, <\/p>\n

         – Sabetayizm, <\/p>\n

         – Samaritler, Yahudilik mezhepleri kategorisindeki sayfalar
        
         Bu kategoride toplam 7 sayfa bulunmaktad\u0131r <\/p>\n

         – Esseniler <\/p>\n

         – Farisiler <\/p>\n

         – Haskala <\/p>\n

         – Hümanist Yahudilik <\/p>\n

         – Karaim <\/p>\n

         – Reformist Yahudilik <\/p>\n

         – Yeniden yap\u0131lanmac\u0131 Yahudilik <\/p>\n

         Yahudiler, Hz. Musa (as)’\u0131n getirdi\u011fi Tevhid inanc\u0131n\u0131 b\u0131rak\u0131p hahamlar\u0131na ve ruhbanlar\u0131na tabi olmu\u015flar, böylece \u015firke dü\u015füp mü\u015frik olmu\u015flard\u0131r. Hr\u0131stiyanlar da, bölünüp parçalanm\u0131\u015flar, yüce Allah’\u0131 ve O’nun gönderdi\u011fi tertemiz Tevhid inanc\u0131n\u0131 terk edip Âlimlerinin ve din adamlar\u0131n\u0131n pe\u015fine tak\u0131lm\u0131\u015flar, yüce Allah’tan ba\u015fka ilahlar edinmi\u015flerdir. <\/p>\n

         “Âlimlerini ve din adamlar\u0131n\u0131 Allah’tan ba\u015fka rabler edindiler ve Meryem o\u011flu Mesih’i de! Tek \u0130lah olan Allah d\u0131\u015f\u0131nda ibadet etmeleri emredilmemi\u015fti. O’ndan ba\u015fka ilah yoktur. O, onlar\u0131n ortak ko\u015ftuklar\u0131 \u015feylerden yücedir.” (Tevbe, 31) <\/p>\n

         Hr\u0131stiyanlar, ba\u015fta üç büyük mezhebe ayr\u0131ld\u0131lar <\/p>\n

         – Katoliklik, <\/p>\n

         – Ortodoksluk, <\/p>\n

         – Protestanl\u0131k, <\/p>\n

         Hr\u0131stiyanl\u0131k, üç ana mezhebe ayr\u0131ld\u0131ktan sonra kendi aralar\u0131ndan kimileri özerk olmak üzere, kiliselere ayr\u0131ld\u0131lar. Günümüzde bilinen büyük kilise mezhepleri 55 tanedir; Katoliklerin birço\u011fu Vatikan’a Papa’ya ba\u011fl\u0131, kalanlar\u0131 da özerktirler. <\/p>\n

         \u0130slâm ümmetinden bölünenler, t\u0131pk\u0131 Yahudiler gibi \u015firke dü\u015fmü\u015f, mü\u015frik olmu\u015flard\u0131r <\/p>\n

         Ne üzücüdür ki, \u0130slâm ümmeti de Yahudi ve Hr\u0131stiyanlar\u0131 taklit etmi\u015f, onlar da, yüce Allah’\u0131n ve Rasulullah (as)’\u0131n tüm uyar\u0131lar\u0131na ra\u011fmen, Hz. Muhammed (as)’dan sonra tertemiz Tevhid inanc\u0131n\u0131 terk ederek bölünmü\u015fler, \u015firke ve küfre sapm\u0131\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         Rasulullah (as), ümmetini bölünmemeleri konusunda uyarm\u0131\u015f, kendisine gelen ayetleri tekrar tekrar okuyarak Rum, 31-32’deki “O’na yönelin ve O’ndan korkun, namaz\u0131 k\u0131l\u0131n ve mü\u015friklerden olmay\u0131n;…” uyar\u0131s\u0131n\u0131 hat\u0131rlatm\u0131\u015f, kendisinin de bu konuda duyarl\u0131 oldu\u011funu ve Allah’tan korktu\u011funu bildirmi\u015ftir. <\/p>\n

         “…\u015eüphesiz bana, gerçekten \u0130slâm olanlar\u0131n ilki olmam ve mü\u015friklerden olmamam emredildi’ Deki: ‘Do\u011frusu ben, \u015fayet Rabb’ime isyan edersem büyük bir günün azab\u0131ndan korkar\u0131m.” (En’am, 14-15) <\/p>\n

         Bölünme ve tefrikaya dü\u015fmenin yüce Allah’a isyan oldu\u011funu bilen ve iman edenlere bunu duyuran Rasulullah (as), bu konuda ümmetini uyarm\u0131\u015f, bölünenlerin cehenneme gideceklerini, do\u011fru yolda ancak birisinin olaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. <\/p>\n

         “Yahudiler, yetmi\u015f bir f\u0131rkaya ayr\u0131ld\u0131; bunlardan biri cennette, yetmi\u015fi ate\u015ftedir. H\u0131ristiyanlar yetmi\u015f iki f\u0131rkaya ayr\u0131ld\u0131; onlardan da yetmi\u015f bir f\u0131rka ate\u015fte, bir f\u0131rka cennettedir. Muhammed’in nefsi kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, benim ümmetim yetmi\u015f üç f\u0131rkaya ayr\u0131lacakt\u0131r; bir f\u0131rka cennette, yetmi\u015f iki f\u0131rka ise ate\u015ftedir.” <\/p>\n

         Rasulullah (as)’dan nakledilen hadis budur, ancak yalanc\u0131 müfteri mü\u015frikler, kendi gayri \u0130slâmi konumlar\u0131n\u0131, gizlemek ve me\u015fru göstermek için iftira ve yalanlar uydurup Rasulullah (as)’a mal ederek birbirinden farkl\u0131 \u015fu eklemeleri yapm\u0131\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         “Sahabiler, “Ya Rasulullah! Cennette olan f\u0131rka kimlerdir?” diye sordular. Rasulullah (as),“Cemaat” diye cevap verdi.” (\u0130bn-i Mace, Fiten 17 <\/p>\n

         “\u0130mam Tirmizi’nin rivayetinde ise \u015föyle geçer: Sahabiler, “Ya Rasulullah! O kurtulu\u015fa eren f\u0131rka kimlerdir?” diye sorunca, Rasulullah (as) \u015föyle buyurdu: “Benim ve ashab\u0131m\u0131n yolunda olanlard\u0131r.” (S. Tirmizi, \u0130man 18) <\/p>\n

         Müfteri mü\u015frikler, bu yalanlar\u0131 ile de h\u0131zlar\u0131n\u0131 alamam\u0131\u015f olacaklar ki \u015fu eklemeyi de yapm\u0131\u015flard\u0131r. “Benim sünnetimden \u015fa\u015fmayanlar kurtulanlar olacakt\u0131r! Yani Ehl-i Sünnet ve cemaat mensuplar\u0131d\u0131r.” <\/p>\n

         Bununla da yetinmeyen tefrika içerisindeki mü\u015frikler, Rasulullah (as)’\u0131n üzerine iftira atarak onun, tefrikaya dü\u015fülmemesi uyar\u0131s\u0131n\u0131 da aktarmalar\u0131na, bu konudaki Kur’an ayetlerine ra\u011fmen içerisinde bulunduklar\u0131 \u015firk ve küfürlerini me\u015fru göstermek ad\u0131na \u015fu yalanlar\u0131n\u0131 Rasulullah (as)’a atfetmi\u015flerdir. “Ümmetimin ihtilaf\u0131 rahmettir.” <\/p>\n

         Rasulullah (as), \u0130slâmi esaslar\u0131n korunmas\u0131, ümmetinin tefrikaya dü\u015füp parçalanmamas\u0131 konusundaki uyar\u0131lar\u0131n\u0131 her vesile ile tekrarlam\u0131\u015f, nihai noktada, Kur’an’\u0131n, “…Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamlad\u0131m ve sizin için din olarak \u0130slâm’a raz\u0131 oldum…” (Maide, 3) buyru\u011fu do\u011frultusunda \u015fu net aç\u0131klamas\u0131n\u0131 yapm\u0131\u015ft\u0131r. <\/p>\n

         “Din tamamlanm\u0131\u015ft\u0131r, din ad\u0131na sonradan ortaya ç\u0131kan her \u015fey bid’at, her bid’at sap\u0131kl\u0131k ve her sap\u0131kl\u0131k cehennemdedir.” <\/p>\n

         Tefrikaya dü\u015fenler, Kur’an’\u0131n uyar\u0131s\u0131na ra\u011fmen \u015firki ve yüce Allah’a isyan\u0131 seçtiler <\/p>\n

         Yüce Allah’\u0131n, tefrikan\u0131n \u015firk, cemaatle\u015fmenin rahmet oldu\u011fu uyar\u0131s\u0131na, Rasulullah (as)’\u0131n da bu konudaki tüm hat\u0131rlatmalar\u0131na ra\u011fmen ne üzücüdür ki, Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia edenlerden bir k\u0131sm\u0131, önce Sünni ve \u015eii olarak iki gruba ayr\u0131ld\u0131lar. <\/p>\n

         Tefrikac\u0131lar, daha sonra alt mezheplere ayr\u0131larak Rab’lerine muhalefet edip Rasulullah (as)’\u0131n yolundan ayr\u0131larak Rab’lerine kar\u015f\u0131 \u015firk ve küfrü seçtiler, Kur’an’daki “…Mü\u015friklerden olmay\u0131n; onlar ki, dinlerinde tefrikaya dü\u015ftüler ve f\u0131rka f\u0131rka oldular.” uyar\u0131s\u0131na ald\u0131rmadan mü\u015friklerden oldular, Rasulullah (as)’\u0131n i\u015faret etti\u011fi cehennemi seçtiler. <\/p>\n

         Ehli Sünnet, F\u0131khî Mezhepler <\/p>\n

         – Hanefiler,
        
         – Malikiler, <\/p>\n

         – \u015eafiiler, <\/p>\n

         – Hambeliler, <\/p>\n

         – Hariciler, <\/p>\n

         – Mürcie, <\/p>\n

         – Mutezile,
        
         – Cehmiye, <\/p>\n

         – Neccariye, <\/p>\n

         – Darrariye, <\/p>\n

         – Kilabiye, <\/p>\n

         – Müsebbihe,
        
        Ehli Sünnet, \u0130tikadi Mezhepler
  
         – Selefiler, <\/p>\n

         – E\u015f’ariler, <\/p>\n

         – Maturidiler, <\/p>\n

         Ehli Sünnetçi tefrikac\u0131lar, f\u0131khi mezheplere ayr\u0131l\u0131klar\u0131 yetmezmi\u015f gibi bir de itikadi mezheplere bölündüler, böylece Rab’lerine kar\u015f\u0131 küfür ve \u015firklerini katmerle\u015ftirdiler. <\/p>\n

         \u015eia mezhepler <\/p>\n

         – Sebeiyye, <\/p>\n

         – Keysaniye, <\/p>\n

         – Zeydiyye, <\/p>\n

         – Rafiziye, <\/p>\n

         – \u0130mamiyye, <\/p>\n

         – Gurabiyye, <\/p>\n

         Sap\u0131klar, kendilerini do\u011fru yolda san\u0131p kendi yanlar\u0131nda bulunanlarla övünüyorlar <\/p>\n

         Ehli sünnetçiler, Rasulullah (as)’a muhalefet ettikleri halde Ehli Sünnet olduklar\u0131n\u0131 iddia ederek övünürlerken, \u015eiac\u0131lar da, Rasulullah (as)’\u0131n de\u011ferli e\u015flerine en seviyesiz gayri ahlaki iftira ve sald\u0131r\u0131larda bulunduklar\u0131 halde Ehli Beyt olduklar\u0131n\u0131 ileri sürüyorlar. <\/p>\n

         Ehli Sünnetçiler ve \u015eiac\u0131lar, yüzleri k\u0131zarmadan, ahlaki hiçbir de\u011fer ta\u015f\u0131madan kendilerinin do\u011fru yolda olduklar\u0131n\u0131 ileri sürüp kar\u015f\u0131 grubu sap\u0131kl\u0131k üzerinde bulunmakla itham ediyorlar. Bunlar\u0131n durumu, tencere dibin kara, seninki benimkinden kara misali gibidir. Yüce Allah (cc), Ehli Sünnet ve \u015eia’ya sap\u0131k f\u0131rkalar\u0131na \u015famar gibi cevap veriyor. <\/p>\n

         “Do\u011frusu onlar, ancak sizin ve atalar\u0131n\u0131z\u0131n adland\u0131rd\u0131\u011f\u0131 isimlerdir.., " (Necm, 23) <\/p>\n

         Sap\u0131kl\u0131klar\u0131nda, yüce Allah’a ve Rasulü’ne iftira atmakta s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan Ehli Sünnetçiler ile \u015eiac\u0131lar, adeta küfür ve \u015firkte yar\u0131\u015farak, kendilerinin do\u011fruyol üzerinde bulunduklar\u0131n\u0131 ispatlamak ad\u0131na yalanlar uydurmu\u015flar, bu yalanlar\u0131n\u0131 da Rasulullah (as)’\u0131n üzerine atarak hadis oldu\u011funu iddia etmi\u015flerdir. <\/p>\n

         Kur’an ve Sünnet kriterinden Ehli Sünnetçiler ile \u015eiac\u0131lara bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda her iki grubunda yüce Allah’\u0131n, “…Mü\u015friklerden olmay\u0131n; onlar ki, dinlerinde tefrikaya dü\u015ftüler ve f\u0131rka f\u0131rka oldular; uyar\u0131s\u0131n\u0131 dinlemeyip Rab’lerine muhalefet edip \u015firk ve küfre dü\u015ferek mü\u015friklerden olduklar\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde görülecektir. <\/p>\n

         Bu Kur’ani uyar\u0131lar, Ehli sünnet ve \u015eia sap\u0131klar\u0131 için hiçbir \u015fey ifade etmedi\u011fi için Kur’ani anlamda Müslüman de\u011fil, ayetlerde belirtildi\u011fi gibi mü\u015friktirler. Bu nedenle de Kur’an’a, bir bütün olarak yönelmekten, ihtilaflar\u0131 Kur’ani hükümlere uygun çözmekten korkuyorlar. Yüce Allah (cc), f\u0131rkalara ayr\u0131lanlar\u0131 durumunu, öncekilerin durumu gibi oldu\u011funu üzere \u015fu ilahi buyrukla bildirmi\u015ftir. <\/p>\n

         "\u0130nsanlar, bir tek ümmet idi; böylece Allah, nebilerini, müjdeciler ve uyar\u0131c\u0131lar olarak gönderdi ve onlarla beraber, anla\u015fmazl\u0131\u011fa dü\u015ftükleri \u015feylerde, insanlar aras\u0131nda hükmetmek için Kitab’\u0131 Hak ile indirdi. O (kitap) verilen kimselerin ihtilaflar\u0131 ba\u015fka de\u011fil apaç\u0131k deliller geldikten sonra aralar\u0131ndaki a\u015f\u0131r\u0131 isteklerindendir. Bunun üzerine Allah, iman eden kimseleri, onda ihtilaf ettikleri \u015feyde Kendi izniyle Hakka iletti. Allah, dileyen kimseye hidayet eder, do\u011fru yola iletir." (Bakara, 213) <\/p>\n

         Yüce Allah (cc), çe\u015fitli mezhep, me\u015frep, grup ve f\u0131rkalara ayr\u0131lanlar\u0131n, Kur’ani de\u011fil, kendi belirledikleri yöntemlere göre hareket ettiklerini bildirmi\u015ftir. Kur’an’\u0131n bildirdi\u011fi en güzel yol ve yöntemi b\u0131rak\u0131p kendi arzular\u0131na uyan ya da be\u015feri sistemlerin belirledi\u011fi yol ve yöntemleri metot olarak kabul edenler, hevalar\u0131n\u0131n ya da be\u015feri sistemlerin kölesi olmu\u015f bir \u015fekilde her türlü zillete dü\u015fmü\u015flerdir. <\/p>\n

         Müslüman s\u0131fat\u0131 yerine mezhep ve me\u015freplerle övünme <\/p>\n

         Herkesin kendince bir yol belirlemesi, bunun en do\u011fru oldu\u011funu iddia etmesi sonucunda ümmet aras\u0131nda karga\u015fa ç\u0131km\u0131\u015f, ümmet parçalanm\u0131\u015f, birbirlerine dü\u015fman olmu\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         \u0130slâm’dan sap\u0131p ayr\u0131 bir yol çizen gruplar, Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi esaslar\u0131 terk etmi\u015f, mezhep ve me\u015freplerinin görü\u015flerini \u0130slâm’\u0131n önüne geçirmi\u015flerdir. Bunlar, yüce Allah’\u0131n kendilerine bah\u015fetti\u011fi Müslüman s\u0131fat\u0131 yerine tabi olduklar\u0131 mezhep ve me\u015frep isimleri ile kendilerini isimlendirmi\u015flerdir. <\/p>\n

         \u0130slâm’dan sapan her grup, bu sap\u0131kl\u0131klar\u0131n\u0131, \u0130slâmi de\u011ferleri kullanarak gizlemeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Ehli Sünnet, Ehli Beyt gibi \u0130slâm’a ve Rasulullah (as)’a atfettikleri s\u0131fatlarla kendilerini vas\u0131fland\u0131ran bu iki grup ve bunlara ba\u011fl\u0131 mezhep ve me\u015frepler, \u0130slâm binas\u0131n\u0131 adeta içerden y\u0131km\u0131\u015f, Tevhidi \u0130slâm anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 terk ederek kendi dar anlay\u0131\u015flar\u0131n\u0131 öne ç\u0131karm\u0131\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         Günümüzde art\u0131k say\u0131lamayacak derecede çok olan \u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131km\u0131\u015f, ancak Kur’ani tan\u0131mlama ile gerçekte gayri \u0130slâmi olan gruplar, k\u0131y\u0131s\u0131ndan kö\u015fesinden kendilerini \u0130slâm’a nispet etseler de bunlar, as\u0131l itibar\u0131 ile \u0130slâm’dan ç\u0131km\u0131\u015f, mü\u015frik olmu\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         Yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi apaç\u0131k ve mufassal Kur’an’\u0131, en güzel örnek Rasulullah (as)’\u0131n yolunu terk eden Ehli Sünnet ve Ehli Beyt, kendi mezhep imamlar\u0131n\u0131n kitaplar\u0131n\u0131 Kur’an’\u0131n, mezhep imamlar\u0131n\u0131 da Rasulullah (as)’\u0131n yerine geçirmi\u015flerdir. Bunlar, sözel olarak Kur’an ve Sünneti kabul ettiklerini iddia etseler de, gerçekte \u0130slâm’dan çok uzakt\u0131rlar. <\/p>\n

         \u0130slâm tarihinde ortaya ç\u0131kan hizip, mezhep ve me\u015freplerden her grup ayr\u0131 bir metot ortaya koymu\u015f, her grup kendini do\u011fru yol üzerinde zannederek hareket etmi\u015ftir. <\/p>\n

         “De ki: ‘Herkes kendi yöntemine göre hareket eder; i\u015fte Rabb’iniz, kimin do\u011fru yolda oldu\u011funu daha iyi bilir.” (\u0130sra, 84) <\/p>\n

         Kendilerini \u0130slâm’a nispet eden toplumlar, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi saf ve dosdo\u011fru yolundan yüzçevirip farkl\u0131 mezhep ve me\u015freplere tabi olmu\u015flar ve kendilerinin en do\u011fru yolda olduklar\u0131n\u0131 iddia etmi\u015flerdir. Bunlar, yüce Allah’\u0131n raz\u0131 oldu\u011fu dini terk ettiklerinin fark\u0131nda olmadan tabi olduklar\u0131 mezhep ve me\u015frepleri ile övünmü\u015flerdir. <\/p>\n

         Taassuplar\u0131, a\u015f\u0131r\u0131 istekleri ve kendi mezheplerini önceleme fikirleri onlar\u0131, apaç\u0131k vahyi delillerden sapt\u0131rm\u0131\u015f, dalalete dü\u015fürmü\u015ftür. Ancak Müslümanlar, Rab’lerinin lütuf ve rahmeti sayesinde Kur’ani hareket ederek Hak üzerinde kalm\u0131\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         Yüce Allah (cc), iman edenleri onurland\u0131rarak onlar\u0131 \u015ferefli bir s\u0131fatla s\u0131fatland\u0131rm\u0131\u015f, onlara Müslümanlar s\u0131fat\u0131n\u0131 vermi\u015f, onlar\u0131 \u015föyle tan\u0131mlam\u0131\u015ft\u0131r. <\/p>\n

         “Allah’a davet eden, salih amel i\u015fleyen ve ‘\u015eüphesiz ben, Müslümanlardan\u0131m’ diyen kimseden daha güzel sözlü kim vard\u0131r!” (Fussilet, 33) <\/p>\n

         “Allah için hakk\u0131yla cihat edin; O, sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi; baban\u0131z \u0130brahim’in milleti\/dini (üzere olun). O, Rasul’ün üzerinize \u015fahit olmas\u0131 ve sizin de insanlar üzerine \u015fahit olman\u0131z için, bundan önce de, bunda da size ‘Müslümanlar’ ad\u0131n\u0131 verdi. Öyleyse namaz\u0131 k\u0131l\u0131n, zekât\u0131 verin ve Allah’a sar\u0131l\u0131n; Mevla’n\u0131z O’dur, ne güzel Mevla ve ne güzel yard\u0131mc\u0131d\u0131r!” Hac, 78) <\/p>\n

         Yüce Allah (cc), Müslümanlara bölünüp parçalanmamalar\u0131, Müslümanca ya\u015famalar\u0131 konusunda birçok uyar\u0131 yapm\u0131\u015f, onurlu s\u0131fat olan Müslüman ismiyle ölmelerini istemi\u015ftir. <\/p>\n

         “Ey iman edenler, Allah’tan hakk\u0131yla korkun, sak\u0131n\u0131n ve siz, Müslümanlar d\u0131\u015f\u0131nda ölmeyin.” (Al-i \u0130mran, 103) <\/p>\n

         \u0130slâmc\u0131lar, Rab’lerinin kendilerine verdi\u011fi onurlu s\u0131fatla övünüp bu s\u0131fatla öleceklerine, Rab’lerinden korkmadan bu \u015ferefli s\u0131fat\u0131 terk edip Ehli sünnet ve Ehli Beyt kalkanlar\u0131 arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131narak \u0130slâm’\u0131 terk edip mezheplerini din edinmi\u015fler, bu sap\u0131kl\u0131k içerisinde ya\u015famay\u0131 tercih etmi\u015fler, bu sap\u0131k s\u0131fatlarla da öleceklerdir. <\/p>\n

         Ehli sünnet ve \u015eia sap\u0131klar\u0131, yüce Allah’\u0131n yerine alim dedikleri din adamlar\u0131n\u0131, Kur’an’\u0131n yerine hadis kitaplar\u0131n\u0131, \u0130slâm dini yerine de mezheplerini koydular, böylece de \u015feklen Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen gerçekte ise Kur’an’\u0131n bildirdi\u011fi üzere Allah’tan korkmadan f\u0131rkalara ayr\u0131l\u0131p saparak \u015firk ve küfre girdiler. <\/p>\n

         Kur’ani Hükümlerin esas al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 dönemlerde mezhep ve gruplar olmam\u0131\u015ft\u0131r <\/p>\n

         Rasulullah (as) ve sahabe döneminde Müslümanlar aras\u0131nda mezhebi bir bölünme olmam\u0131\u015f, olmas\u0131 da zaten mümkün de\u011fildi. Çünkü onlar, Kur’an üzerinde hassasiyet gösteriyor, en küçük bir konuda birbirlerine ayetleri hat\u0131rlatarak ihtilaf\u0131 gideriyorlard\u0131. Bir örnek verilirse. <\/p>\n

         Emir-el Mü’minun Hz. Ömer (r.anh), konu\u015fmas\u0131nda fazla mehir al\u0131nmamas\u0131 konusunda hutbede kad\u0131nlar\u0131 uyarm\u0131\u015ft\u0131. Hutbe bittikten sonra Hz. Ömer (r.anh)’\u0131n yolunu Kurey\u015f’li bir kad\u0131n keserek ona, bunu nas\u0131l söyledi\u011fini sorar. <\/p>\n

         – Ey Müminlerin emiri ! Erkekleri, evlenecekleri kad\u0131nlara dört yüz dirhem (gümü\u015f) den fazla mehir vermekten sak\u0131nd\u0131rd\u0131\u011f\u0131n do\u011fru mu? <\/p>\n

         – Evet. <\/p>\n

         – Allah Teâlâ’n\u0131n Kur’an’da indirdi\u011fi ayeti duymad\u0131n m\u0131? <\/p>\n

         – Hangi ayeti? <\/p>\n

         – Allah Teâlâ’n\u0131n, “E\u011fer bir e\u015fin yerine ba\u015fka bir e\u015f almak isterseniz, onlardan birine kantarlarca (mehir) vermi\u015fseniz bile ondan hiçbir \u015feyi geri almay\u0131n; iftira ederek ve aç\u0131kça günaha girerek verdi\u011finizi alacak m\u0131s\u0131n\u0131z?” (Nisa, 20) buyurdu\u011funu duymad\u0131n m\u0131? <\/p>\n

         – Allah’\u0131m ba\u011f\u0131\u015fla!.. Herkes Ömer’den daha fakih! <\/p>\n

         Bu konu\u015fmadan sonra Hz. Ömer (r.anh), geri dönüp tekrar minbere ç\u0131kar \u015funlar\u0131 söyler: <\/p>\n

         “Ey insanlar! Kad\u0131nlara dört yüz dirhemden fazla mehir vermekten sizi sak\u0131nd\u0131rm\u0131\u015ft\u0131m, -\u015eimdi bu görü\u015fümden rücu etmi\u015f bulunuyorum- kim mal\u0131ndan mehir olarak gönül ho\u015fnutlu\u011fuyla daha fazlas\u0131n\u0131 vermek isterse versin.” (Nesaî: Nikâh, 66) <\/p>\n

         Hz. Ömer (r.anh), kendisinin Emir-el Mü’minun oldu\u011funu, ayeti kad\u0131ndan daha iyi bildi\u011fini ileri sürüp kad\u0131n\u0131 reddetmemi\u015f, tam aksine ayeti duyar duymaz, kad\u0131na hak verip kendisinin hata yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 söyleyip hatas\u0131n\u0131, halk\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131nda düzeltmi\u015ftir. Kur’ani hükümlere kar\u015f\u0131 gösterilen bu hassasiyet ve duyarl\u0131l\u0131k nedeniyle Sahabe, Tabiin ve Tebe-i tabiin dönemlerinde f\u0131khi münazaralar neticesinde grupla\u015fmalar olmam\u0131\u015ft\u0131r. <\/p>\n

         Hariciler, Havaric <\/p>\n

         \u0130slâm tarihinde ilk ortaya ç\u0131kanlar, Hariciler olarak bilinen gruptur. Onlar, Hz. Ali ile Muaviye aras\u0131ndaki hakem olay\u0131n\u0131 kabul etmedikleri, Hz. Ali (r.anh)’\u0131n, Muaviye’ye kar\u015f\u0131 ayetleri uygulamad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ileri sürerek Hz. Ali’den grup olarak ayr\u0131lm\u0131\u015f kimselerdir. Hariciler, mezhep de\u011fil siyasi bir harekettir. Haricilerden sonra o dönemde \u015eii ya da Ehli sünnet ad\u0131 ile herhangi bir grup ortaya ç\u0131kmam\u0131\u015ft\u0131r. <\/p>\n

         Mutezile, ayr\u0131lanlar, uzakla\u015fanlar <\/p>\n

         Mutezile’nin ortaya ç\u0131k\u0131\u015f\u0131 da f\u0131khî konularda de\u011fil, itikadi konularda olmu\u015f, tarihi verilerden anla\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131 kadar\u0131 ile Vas\u0131l bin Ata’n\u0131n, Hasan-\u0131 Basri ile olan itikadi bir tart\u0131\u015fmas\u0131 sonucunda grup olarak ondan ayr\u0131lmas\u0131 ile olmu\u015ftur. <\/p>\n

         Selefilik \u0130mam \u0130bn-i Teymiye’ye (Hicri, 661-728) dayand\u0131r\u0131lan Selefilik, Hicri 7. as\u0131rda ortaya ç\u0131km\u0131\u015f bir mezheptir. Daha sonra \u0130bn Kayyim el-Cevziyye, \u0130bnü’l Vezir ve \u015eevkani’dir. <\/p>\n

         Mezhep imamlar\u0131 olarak bilinen imamlar, istisnas\u0131z Müslümand\u0131lar <\/p>\n

         Ebû Hanife, \u0130man Cafer es-Sad\u0131k ve \u0130mam Muhammed Bak\u0131r döneminde ya\u015fam\u0131\u015f, onlarla birçok konuda tart\u0131\u015fmas\u0131na ra\u011fmen mezhep olarak bir yap\u0131lanmaya gitmemi\u015f, kendisine soru soranlara, o konuda kendisinin ula\u015fabildi\u011fi nihai bilginin o oldu\u011funu, daha iyisini nerede bulurlarsa oradan al\u0131nmas\u0131n\u0131 tavsiye etmi\u015ftir. <\/p>\n

         \u0130mam Cafer es-Sad\u0131k da kendi döneminde bir mezhep olu\u015fumuna gitmedi\u011fi gibi o dönemde ya\u015fayan \u0130mam Malik’in de bir mezhep kurdu\u011fu görülmemi\u015ftir. <\/p>\n

         Di\u011fer mezhepler <\/p>\n

         \u0130slâm tarihinde mezheplerin ortaya ç\u0131k\u0131\u015f\u0131, Kur’ani hassasiyetlerin köreldi\u011fi dönemlerde olmu\u015ftur. \u0130lk f\u0131khî olu\u015fum, \u0130mam Ebû Hanife (r.aley)‘in ö\u011frencisi \u0130mam Yusuf’un, Hanefi f\u0131k\u0131h okullar\u0131n\u0131 açmas\u0131 ile olmu\u015f, buna kar\u015f\u0131l\u0131k di\u011fer mezhep salikleri de kendi okullar\u0131n\u0131 açm\u0131\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         Öncü imamlar\u0131n talebeleri, taraftar toplama ve kendi görü\u015flerinin üstünlü\u011fünü ispatlama ad\u0131na sathi tart\u0131\u015fmalar üzerinde yo\u011funla\u015fmalar\u0131 neticesinde \u0130slâm ümmeti aras\u0131nda bölünmeler olmu\u015f, bu bölünmeler giderek çat\u0131\u015fmalara dönü\u015fmü\u015f, Kur’an hükümlerinin yerini mezheplerin görü\u015fleri alm\u0131\u015ft\u0131r. Kendileri bir mezhep kurmayan mezhep imamlar\u0131n\u0131n ya\u015fad\u0131klar\u0131 dönemlere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, mezheplerin ortaya ç\u0131kt\u0131klar\u0131 net olarak görülecektir. <\/p>\n

         – Ebu Hanife, Numan b. Sabit (Hicri, 80-150) <\/p>\n

         – Malik b. Enes (Hicri, 90-179) <\/p>\n

         – \u015eafii, Muhammed b. \u0130dris (Hicri, 150-204) <\/p>\n

         – Ahmed b. Hambeli (Hicri, 164-240) <\/p>\n

         – \u0130mam Yusuf (Hicri, 113- <\/p>\n

         – \u0130mam Muhammed (Hicri, 132- <\/p>\n

         \u0130mam Yusuf ve \u0130mam Muhammed, talebesi olduklar\u0131 imamlar\u0131 Ebû Hanife’nin, kabul etmeyip u\u011frunda can\u0131n\u0131 verdi\u011fi zalim sultan Harun Re\u015fid’in kad\u0131l\u0131k tekliflerini kabul ederek imamlar\u0131na ihanet etmi\u015flerdir. Hanefi mezhebinin sistemle\u015ftirilmesi de imamlar\u0131na ihanet eden bu iki ki\u015finin gayreti ile olmu\u015f, mezhebin görü\u015fleri, ço\u011funlukla bunlardan kaynaklanmaktad\u0131r. <\/p>\n

         Ehl-i Sünnet kavram\u0131, sonradan ortaya ç\u0131kan mezheplerin, köksüzlüklerini bir temele dayand\u0131rmak, durumlar\u0131n\u0131 me\u015fru göstermek için Ehl-i Beyt diye kendilerini vas\u0131fland\u0131ran \u015eia’ya kar\u015f\u0131 uydurduklar\u0131 bir kavramd\u0131r. Bunlar, bir taraftan imamlar\u0131n\u0131n ad\u0131n\u0131 kullan\u0131rlarken di\u011fer taraftan Rasulullah (as) ve sahabesini kullanm\u0131\u015flar, onlar\u0131n arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131nm\u0131\u015flard\u0131r. <\/p>\n

         Mezhepler, Kur’an’\u0131 parçalara bölüp arkalar\u0131na att\u0131lar, dini parçalad\u0131lar <\/p>\n

         Kendi yanlar\u0131ndan uydurduklar\u0131 isimlerin arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131narak birbirlerini sap\u0131kl\u0131kla suçlayan Ehli sünnet ve \u015eia tefrikac\u0131lar\u0131, yüce Allah’\u0131n Kitab\u0131’n\u0131 da t\u0131pk\u0131 Yahudi ve Hr\u0131stiyanlar gibi parçalara ay\u0131rarak bir k\u0131sm\u0131n\u0131 kitaplar\u0131nda kullan\u0131rlarken birço\u011funu da gizlediler. <\/p>\n

         “K\u0131s\u0131mlara ay\u0131ranlara indirdi\u011fimiz gibi, onlar ki Kur’an’\u0131, k\u0131s\u0131mlara ay\u0131ranlard\u0131r. Bu yüzden Rabb’ine andolsun hepsine soraca\u011f\u0131z, yapmakta olduklar\u0131 \u015feylerden.” (Hicr, 90-93) <\/p>\n

         Kur’an’\u0131n, i\u015flerine gelen ayetlerini al\u0131p kitaplar\u0131nda kullanan, böylece tefrikaya dü\u015füp küfür ve \u015firke sapanlar, t\u0131pk\u0131 Yahudi ve Hr\u0131stiyanlar gibi Kur’an’\u0131 parçalara ay\u0131rd\u0131lar, yüce Allah’\u0131n tüm uyar\u0131lar\u0131na ra\u011fmen mü\u015friklerden olmay\u0131 ye\u011flediler. <\/p>\n

         \u0130slâm tarihini kana bulayan parçalanmalar\u0131n, ümmet aras\u0131na konulan fitnenin fitilini ate\u015fleyen mezhepler, Tevhidi anlamda hiçbir harekette bulunmazlarken Kur’an’\u0131n, i\u015flerine gelen ayetleri al\u0131p di\u011ferlerini görmezden geldiler, böylece saparak \u0130slâm dairesinden ç\u0131kt\u0131lar. <\/p>\n

         “Fakat onlar aralar\u0131nda i\u015flerini yaz\u0131lm\u0131\u015f kâ\u011f\u0131tlar halinde paramparça ettiler; her grup, kendi yan\u0131ndaki \u015feylerle mutludur.” (Mü’minun, 53) <\/p>\n

         Mezheplerin, i\u015flerini yaz\u0131lm\u0131\u015f kâ\u011f\u0131tlar halinde parçalara ay\u0131rd\u0131klar\u0131 eserlerinden baz\u0131lar\u0131 <\/p>\n

         \u0130lk Sünni tefsir kitaplar\u0131ndan baz\u0131lar\u0131 <\/p>\n

         1- Cami-ul Beyan Tefsiri (Tefsir-i el-Taberi) <\/p>\n

         2- Mefatihul \u011fayb Tefsiri (Tefsir-i Kebir) <\/p>\n

         3- El-Durrül Mensur Tefsiri (El-Durrül Mensur fi tefsiri bil Masur) <\/p>\n

         4- El-Ke\u015f\u015faf Tefsiri (El Ke\u015f\u015faf an Hakaiki \u011favamiz el- Tenzil ve Uyunil Egavil fi Vucuhit Tevil)
 
         5- Ke\u015ffül Esrar ve \u0130ddetül Ebrar Tefsiri (Ke\u015ffül Esrar ve \u0130ddetül Ebrar, tan\u0131nm\u0131\u015f ad\u0131yla Hace-yi Abdullah-il Ensari Tefsiri) <\/p>\n

         Sünni hadis kitaplar\u0131 <\/p>\n

         Sahih \u0130bni Hibban <\/p>\n

         Sahih \u0130bni Huzeymâ <\/p>\n

         Sahih-i Müslim <\/p>\n

         Sahih-i Buhari <\/p>\n

         Sünen Dârimî <\/p>\n

         Sünen-i Ebu Davud <\/p>\n

         Sünen-i Nesai <\/p>\n

         Sünen-i Tirmizi <\/p>\n

         Sünen-i \u0130bn Mace <\/p>\n

         Ke\u015ffü’l Hafâ <\/p>\n

         Kütüb-i Sitte <\/p>\n

         Musannaf Abdurrazzak <\/p>\n

         Musannaf \u0130bni Cureyc <\/p>\n

         Musned <\/p>\n

         Mustedrek <\/p>\n

         Riyazu’s-Salihin <\/p>\n

         \u015eia tefsir kitaplar\u0131 <\/p>\n

         1- Tefsir-i Kummi <\/p>\n

         2- Tefsir-i Tibyan <\/p>\n

         3- Mecma-ul Beyan Tefsiri <\/p>\n

         4- El-Mizan Tefsiri <\/p>\n

         5- Nur-us Sakaleyn Tefsiri <\/p>\n

         6- Numune Tefsiri <\/p>\n

         \u015eia hadis kitaplar\u0131 <\/p>\n

         Bihar’ul-Envar <\/p>\n

         El-Kâfi (Telif) <\/p>\n

         Kütüb-i Erbaa <\/p>\n

         Nehсü’l Belâga <\/p>\n

         Men La Yehzaruhu’l Fakih, (Telif) <\/p>\n

         Tehzibu’l Ahkâm, <\/p>\n

         el-\u0130stibsaru Fima Uhtulife Min-el Ahbar, (Telif) <\/p>\n

         Ehli sünnet ve \u015eia mensuplar\u0131, Kur’an’dan i\u015flerine yarayan ayetleri ald\u0131ktan sonra onu tamamen arkalar\u0131na atm\u0131\u015f bu kitaplar\u0131n\u0131 öncelemi\u015fler, birbirlerini de bu kitaplar\u0131na dayanarak tekfir etmi\u015flerdir. Günümüzde bu tekfir, had safhaya ula\u015fm\u0131\u015f, bunun sonucunda bu sap\u0131k f\u0131kralar Ortado\u011fu’yu kan göletlerine çevirmi\u015flerdir. Oysa yüce Allah (cc) Kur’an’da, onlar\u0131n tümünü, tefrikaya dü\u015ftükleri için mü\u015frikler olarak vas\u0131fland\u0131rm\u0131\u015f, topluca sar\u0131lmay\u0131p ihtilafa dü\u015ftükleri için de kenar\u0131nda bulunduklar\u0131 cehenneme yuvarlanacaklard\u0131r. <\/p>\n

         K\u0131yamet günü yüce Allah (cc), Ehli sünnet ve \u015eia sap\u0131klar\u0131n\u0131 kendi sap\u0131k kitaplar\u0131ndan de\u011fil, Kur’an’dan hesaba çekecek ve onlar\u0131n yalanc\u0131lar olduklar\u0131n\u0131 kendilerine söyleyip topunu cehenneme sürecektir. Art\u0131k tart\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131 cehennemde sürdürürler. <\/p>\n

         “Her ümmeti diz çökmü\u015f görürsün; her ümmet, kendi Kitab\u0131na ça\u011f\u0131r\u0131l\u0131r: ‘Bugün yapm\u0131\u015f oldu\u011funuz \u015feylerle cezaland\u0131r\u0131lacaks\u0131n\u0131z!’ \u0130\u015fte Kitab\u0131m\u0131z, aleyhinize gerçe\u011fi söylüyor, muhakkak ki biz, yapm\u0131\u015f oldu\u011funuz \u015feyleri yaz\u0131yorduk.” (Casiye, 28-29) <\/p>\n

         “Yer, Rabb’inin nuru ile parlar, Kitap konulur, nebiler ve \u015fahitler getirilir ve aralar\u0131nda adâletle hükmedilir; onlara hiç haks\u0131zl\u0131k edilmez.” (Zümer, 69) <\/p>\n

         Elbette o hesap gününde herkes gibi Rasulullah (as) bile Kur’an’dan sorulacakt\u0131r. <\/p>\n

         “Öyleyse sen, sana vahyedilene s\u0131ms\u0131k\u0131 tutun, elbette sen do\u011fru yol üzerindesin, muhakkak ki o, sana ve kavmine bir Zikirdir ve yak\u0131nda sorulacaks\u0131n\u0131z.” (Zuhruf, 43-44) <\/p>\n

         “Hamd Allah’a ve selam, O’nun seçkin kullar\u0131 üzerinedir; Allah m\u0131 yoksa ortak ko\u015ftuklar\u0131 m\u0131 hay\u0131rl\u0131d\u0131r!” (Neml, 59) <\/p>\n

         “…Selam, hidayete tabi olan kimselerin üzerinedir.” (Taha, 47) <\/p>\n

         “Rabb’in yücedir; vasfettikleri \u015feylerden uzak, \u0130zzet sahibidir, selam olsun gönderilen(rasul)lere, Hamdolsun âlemlerin Rabb’i Allah’a” (Saffat, 180-182)<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2018.03.25
\n