{"id":289,"date":"2020-03-25T18:28:54","date_gmt":"2020-03-25T18:28:54","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/genclere-ogutler-11-insani-yucelten-faziletler-saygi-ahlak-ve-durustluk\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:54","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:54","slug":"genclere-ogutler-11-insani-yucelten-faziletler-saygi-ahlak-ve-durustluk","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/genclere-ogutler-11-insani-yucelten-faziletler-saygi-ahlak-ve-durustluk\/","title":{"rendered":"GEN\u00c7LERE \u00d6\u011e\u00dcTLER- 11 \u0130nsan\u0131 y\u00fccelten faziletler; Sayg\u0131, Ahlak ve D\u00fcr\u00fcstl\u00fck"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

\u0130nsan, yüce Allah’\u0131n, en güzel biçimde yaratt\u0131\u011f\u0131 en güzel varl\u0131kt\u0131r; bu nedenle yüce Allah (cc), en güzel \u015fekilde yaratt\u0131\u011f\u0131 insana, sorumluluk yükleyerek onu kendisine muhatap alm\u0131\u015f, yüceltmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Gerçekten insan\u0131 en güzel biçimde yaratt\u0131k!” (Tin, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

Ben cinleri ve insanlar\u0131, bana kulluk d\u0131\u015f\u0131nda (bir nedenle) yaratmad\u0131m.” (Zariyat, 56)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130nsana, yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131nda kimi özellikler veren yüce Allah (cc), onu, bu özelliklerini kullanmas\u0131nda serbest b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130nsan, kendisine verilen özellikleri iyi ve güzel bir biçimde kulland\u0131\u011f\u0131nda kurtulu\u015fa erecek, aksine hareket etmesinde dünya ve ahirette ziyana u\u011frayacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Nefse ve onu düzenleyene, böylece ona, günah\u0131 ve takvay\u0131 ilham edene, gerçekten onu temizleyen kimse kurtulmu\u015ftur ve elbette onu örten kimse, ziyana u\u011fram\u0131\u015ft\u0131r.” (\u015eems, 7-10)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n, Rabb’i indinde kendisini yüceltmesi ve insanlar\u0131n yan\u0131nda sayg\u0131nl\u0131k kazanmas\u0131 ancak kendi iradesinde ve kendi elindedir. \u0130nsan\u0131n, Rabb’i yan\u0131nda kendisini yüceltmesi, Rabb’ine, O’nun bildirdi\u011fi esaslar içerisinde kulluk yapmas\u0131 ile mümkün iken insanlar\u0131n yan\u0131nda sayg\u0131nl\u0131k kazanmas\u0131 ancak insanlara kar\u015f\u0131 sayg\u0131l\u0131 olmas\u0131, her konu ve durumda ahlaki de\u011ferler içerisinde hareket etmesi ve her zaman dürüst olmas\u0131 ile mümkündür.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131, ahlak ve dürüstlük, insan için birer cevherdir; bunlara sahip olanlar, her zaman ve mekânda sevilir, say\u0131l\u0131r ve onlara de\u011fer verilir. Bu nedenle insan\u0131n kendisini yüceltmesi de a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k bir duruma dü\u015fürmesi de ancak insan\u0131n kendi elinde ve iradesindedir.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nsanda var olan bir haslet, bir de\u011fer yarg\u0131s\u0131 ve bir davran\u0131\u015f biçimidir! Aileyi ve toplumu bir arada tutan, insanlar\u0131 birbirlerine sevdirip sayd\u0131ran bu haslet, üzerinde bulundu\u011fu ki\u015fiyi de yüceltip sayg\u0131n k\u0131lar.<\/span><\/p>\n

Bir haslet, bir özellik olarak sayg\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Sayg\u0131, insanda bulunan, insan\u0131 insan yapan, onu sayg\u0131n k\u0131l\u0131p yücelten en önemli haslet, en de\u011ferli vas\u0131f, insan\u0131n ki\u015fili\u011fini olu\u015fturan manevi rütbesidir; bu rütbeye sahip olanlar, buna uygun hareket ettikleri sürece ki\u015filik sahibi, \u015fahsiyetli olur, insanlardan sayg\u0131 görür, sevilirler.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131, öncelikle insan\u0131n kendisinden ba\u015flar, kendilerine sayg\u0131 duyanlar, kendilerini çevrelerinde, toplum içerisinde küçük dü\u015fürecek söz ve davran\u0131\u015flardan kaç\u0131n\u0131rlar, ba\u015fkalar\u0131na kar\u015f\u0131 ölçülü ve dikkatli hareket ederler.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131n kimseler, vakarl\u0131d\u0131rlar, ancak hiçbir \u015fekilde kibirli de\u011fildirler. Bu nedenle söz ve davran\u0131\u015flar\u0131nda ölçülüdürler.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131n\u0131n ki\u015fiye kazand\u0131rd\u0131\u011f\u0131 sayg\u0131nl\u0131k ve vakardan mahrum olanlar, hangi konumda, hangi unvanda bulunursa bulunsunlar, çevrelerinde sevilmezler, sayg\u0131 görmezler.<\/span><\/p>\n

De\u011fer yarg\u0131s\u0131 olarak sayg\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Ki\u015finin, kendisi de dâhil olmak üzere, çocuk, genç ya\u015fl\u0131 ay\u0131r\u0131m\u0131 yapmadan herkesin, ki\u015filik ve \u015fahsiyet sahibi olduklar\u0131n\u0131 kabul etmesi, onlara o duygu ile yakla\u015fmas\u0131, onlara, bu ki\u015filik ve \u015fahsiyetlerini gözönünde bulundurarak de\u011fer vermesidir.<\/span><\/p>\n

De\u011fer yarg\u0131s\u0131 olarak sayg\u0131, cans\u0131z varl\u0131klara kar\u015f\u0131 da gösterilir; ki\u015finin, canl\u0131 varl\u0131klar\u0131n da birer nefis ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131n\u0131 bilip onlar\u0131 kendi konumlar\u0131 içerisinde de\u011ferlendirmesi, onlar\u0131 a\u015fa\u011f\u0131lamamas\u0131, onlara kar\u015f\u0131 sevgi ve merhametle yakla\u015fmas\u0131 gerekir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, \u015föyle buyurdu\u011fu nakledilir. “<\/span>Allah, merhametli olanlara rahmetle muamele eder. Öyleyse, sizler yeryüzündekilere kar\u015f\u0131 merhametli olun ki, semada bulunanlar da size rahmet etsinler. Rahim (akrabal\u0131k ba\u011f\u0131) Rahman’dan bir ba\u011fd\u0131r. Kim bunu korursa Allah onunla (rahmet ba\u011f\u0131) kurar, kim de kopar\u0131rsa, Allah da ondan (rahmet ba\u011f\u0131n\u0131) kopar\u0131r.”<\/span><\/strong><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, göktekiler diye tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131, ayetlerde de aç\u0131kça bildirildi\u011fi üzere meleklerin, Rab’lerinden ma\u011ffiret dilemeleridir.<\/span><\/p>\n

“Üstlerindeki gökler, (az daha) yar\u0131lacakt\u0131; melekler, Rab’lerini hamd ile tesbih ederler ve yerdeki kimseler için ma\u011ffiret dilerler. \u0130yi bilin ki muhakkak ki Allah, \u011eafur’dur, Rahim’dir.” (\u015eura, 5)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Ar\u015f\u0131 ta\u015f\u0131yan kimseler ve onun çevresinde bulunan kimseler, Rab’lerini hamd ile tesbih ederler, O’na iman ederler ve iman eden kimseler için ma\u011ffiret dilerler: ‘Rabb’imiz, rahmet ve ilminle her \u015feyi ku\u015fatt\u0131n; tevbe eden kimselere ve Senin yoluna tabi olanlara ma\u011ffiret et ve onlar\u0131, cehennem azab\u0131ndan koru.<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Rabb’imiz, And cennetlerine koy ki Sen, onlara vadettin; onlar\u0131n babalar\u0131ndan, e\u015flerinden ve zürriyetlerinden salih kimseleri de. \u015eüphesiz Sen, Aziz, Hâkim olan Sensin ve onlar\u0131 kötülüklerden koru ve Sen, kimi o gün kötülüklerden korursan, i\u015fte gerçekten ona rahmet etmi\u015fsin ve i\u015fte o, büyük bir kurtulu\u015ftur.” (Mü’min, 7-9)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Bu, elbette büyük bir kurtulu\u015ftur ki ona, ancak gerçekten iman edenler ve iman ettikleri esaslara gere\u011fince tabi olanlar kavu\u015fturulur.<\/span><\/p>\n

De\u011fer yarg\u0131s\u0131 olarak sayg\u0131, ki\u015finin kulland\u0131\u011f\u0131 e\u015fyalar\u0131n\u0131, sahip oldu\u011fu araçlar\u0131n\u0131 özenli ve düzgün kullanmas\u0131, onlara de\u011fer vermesi, sayg\u0131 göstermesidir. Bu ise, cimrilik ve israf etmemek \u015feklinde kendisini gösterir.<\/span><\/p>\n

“Elini boynuna ba\u011flanm\u0131\u015f k\u0131lma ve tamamen eli aç\u0131k olma; sonra k\u0131nan\u0131r, pi\u015fmanl\u0131k içinde oturur kal\u0131rs\u0131n.” (\u0130sra, 29)<\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“Onlar ki, infak ettikleri zaman israf etmezler ve cimrilik yapmazlar; o arada dengeli olurlar.” (Furkan, 67)<\/span><\/em><\/p>\n

Davran\u0131\u015f biçimi olarak sayg\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Sayg\u0131n\u0131n en önemli göstergesi, di\u011fer insanlara, çevreye ve topluma kar\u015f\u0131 gösterilen tav\u0131r ve davran\u0131\u015ft\u0131r. Ki\u015finin, kendi nefsine, di\u011fer insanlara, canl\u0131 ya da cans\u0131z varl\u0131klara kar\u015f\u0131 gösterdi\u011fi davran\u0131\u015f biçimi, duyarl\u0131l\u0131\u011f\u0131, onun sayg\u0131nl\u0131\u011f\u0131n\u0131n en önemli göstergesidir.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131n ki\u015finin, bir kimseye, bir \u015feye kar\u015f\u0131 dikkatli, özenli, ölçülü davranmas\u0131, ya\u015fl\u0131lara gösterdi\u011fi hürmet ve sayg\u0131s\u0131, arkada\u015flar\u0131na kar\u015f\u0131 küçük, dü\u015fürücü kaba ifadelerden kaç\u0131nmas\u0131, küçükleri rencide edici söz ve davran\u0131\u015flar\u0131 ile hor ve hakir görmemesi, kim olursa olsun, onlarla alay etmemesi onun, davran\u0131\u015f olarak gösterdi\u011fi sayg\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an, sayg\u0131n kimselerde bulunmas\u0131 gereken özellikleri \u015föyle belirtir.<\/span><\/p>\n

“\u0130nsanlardan yana\u011f\u0131n\u0131 çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme, <\/span>zira Allah, <\/span>böbürlenip övünenlerin hiçbirini sevmez. <\/span><\/em>Yürüyü\u015fünde ölçülü ol, sesini de k\u0131s; zira seslerin en çirkini e\u015feklerin sesidir.” (Lokman, 18-19)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

“Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; zira sen yeri yaramazs\u0131n, boyca da da\u011flara eri\u015femezsin!” (\u0130sra, 37)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Sayg\u0131n kimseler, insanlara sayg\u0131 gösterdi\u011fi için onlardan yüzçevirmez, insanlara kar\u015f\u0131 büyüklenmez, insanlar\u0131n birer \u015fahsiyet sahibi olduklar\u0131n\u0131 bilir, bu nedenle onlara kar\u015f\u0131 sesini yükseltmez. Bu tavr\u0131 ki\u015finin kar\u015f\u0131 sayg\u0131 duymas\u0131na neden olur ki asl\u0131nda ki\u015fi, kendisine olan sayg\u0131s\u0131 oran\u0131nda ba\u015fkalar\u0131na sayg\u0131 gösterir.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131n kimseler, hiç kimseye kar\u015f\u0131 böbürlenmez, kendilerini üstün görerek hareket etmezler. Onlar, kendilerini incitecek söz ve davran\u0131\u015flarda bulunanlara kar\u015f\u0131 bile kendilerine yak\u0131\u015fan sayg\u0131nl\u0131klar\u0131 ile kar\u015f\u0131l\u0131k verir, onlar\u0131n seviyesine dü\u015ferek onlara kar\u015f\u0131l\u0131k vermezler, sayg\u0131nl\u0131klar\u0131n\u0131 bozmazlar.<\/span><\/p>\n

“Rahman’\u0131n kullar\u0131 onlard\u0131r ki, yeryüzünde mülayim yürürler, cahiller kendilerine hitap ettikleri zaman ‘Selâm’ derler.” (Furkan, 63)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an, Mü’minlerin sayg\u0131n kimseler olduklar\u0131n\u0131, bu nedenle her hareketlerine sayg\u0131nl\u0131klar\u0131na yara\u015f\u0131r bir tav\u0131r sergilediklerini bildirir ve o sayg\u0131n kimseleri över.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131n kimseler, bilmedikleri konularda konu\u015fmazlar; çünkü onlar, bilmedikleri konuda konu\u015fmalar\u0131 halinde öncelikle bilenlere sayg\u0131s\u0131zl\u0131k yapacaklar\u0131n\u0131, onlar\u0131n haklar\u0131na tecavüz etmi\u015f olacaklar\u0131n\u0131, bilmeden konu\u015fman\u0131n ukalal\u0131k olaca\u011f\u0131n\u0131 bilirler. Ukalal\u0131k, ancak ki\u015fiyi küçük dü\u015fürür, kendisine olan sayg\u0131y\u0131 yitirir.<\/span><\/p>\n

“\u0130\u015fte siz böylesiniz; sizin bilginiz olan \u015fey hakk\u0131nda tart\u0131\u015ft\u0131n\u0131z; fakat bilginiz olmayan \u015fey hakk\u0131nda neden tart\u0131\u015f\u0131yorsunuz! Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Al-i \u0130mran, 66)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Sayg\u0131nl\u0131k, ki\u015finin, bilgisi olmayan konularda tart\u0131\u015fmamas\u0131n\u0131 gerekli k\u0131lar, bilgisizce konu\u015fanlar, gerçekler ortaya ç\u0131kt\u0131\u011f\u0131nda mahcup olurlar. Bu nedenle kendilerine sayg\u0131s\u0131 olanlar, kendilerini küçük dü\u015fürecek, mahcup edecek bir duruma dü\u015fmekten kaç\u0131n\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131n kimseler, bilmedikleri bir konuda konu\u015fanlar\u0131n, haddi a\u015fm\u0131\u015f, ister istemez yalan söylemi\u015f olacaklar\u0131n\u0131, söylediklerinden sorumlu tutulacaklar\u0131n\u0131 bilir, bu nedenle bilmeden konu\u015farak sayg\u0131nl\u0131klar\u0131na gölge dü\u015fürmez, kendilerini sorumluluk alt\u0131na sokmazlar.<\/span><\/p>\n

“Hakk\u0131nda ilmin olmayan bir \u015feyin ard\u0131na dü\u015fme, çünkü kulak, göz ve gönül, bunlar\u0131n hepsi ondan mesul olur.” (\u0130sra, 36)<\/span><\/em><\/p>\n

Sayg\u0131n kimseler, hem in\u015falar\u0131n yan\u0131nda küçük dü\u015fmek istemezler, hem de söyleyip yapt\u0131klar\u0131ndan Rab’leri yan\u0131nda sorumlu olacaklar\u0131n\u0131 bilirler. Bu nedenle bilmedikleri bir konuda fikir yürütmez, bilmedikleri \u015feylerin pe\u015fine dü\u015fmezler.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131, t\u0131pk\u0131 di\u011fer vas\u0131flar\u0131 gibi Müslümanlar\u0131n en önemli vas\u0131flar\u0131ndand\u0131r ki yüce Allah (cc),  <\/span>sayg\u0131l\u0131 olanlar\u0131 övmü\u015f, onlar için büyük bir mükâfat\u0131n oldu\u011fu bildirilmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kad\u0131nlar, Mü’min erkekler ve Mü’min kad\u0131nlar, itaat eden erkekler ve itaat eden kad\u0131nlar, do\u011fru erkekler ve do\u011fru kad\u0131nlar; sabreden erkekler ve sabreden kad\u0131nlar, sayg\u0131l\u0131 erkekler<\/strong> ve sayg\u0131l\u0131 kad\u0131nlar<\/strong>, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kad\u0131nlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kad\u0131nlar, \u0131rzlar\u0131n\u0131 koruyan erkekler ve koruyan kad\u0131nlar, Allah’\u0131 çok zikreden erkekler ve çok zikreden kad\u0131nlar; Allah onlar için ba\u011f\u0131\u015f ve büyük bir mükâfat haz\u0131rlam\u0131\u015ft\u0131r.” (Ahzab, 35)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Bireyleri birbirlerine kar\u015f\u0131 sayg\u0131l\u0131 olan toplumlarda, sevgi de var olur ve o toplumlarda huzur ve mutluluk sürekli olur. Küçüklerin, büyüklerine sayg\u0131 göstermesi, büyüklerin de küçüklerini sevmesi, toplumu birbirine kayna\u015ft\u0131r\u0131r.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131, insanlar aras\u0131nda kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 olmas\u0131 halinde bir anlam ifade eder; bu kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 sayg\u0131 e\u015fler aras\u0131nda ise, e\u015flerin birbirlerini sevmelerine, ailede huzur ve mutlulu\u011fun olmas\u0131na çocuklar\u0131n bu sayg\u0131 ve sevgi ortam\u0131nda yeti\u015fmelerine neden olur. Böylece toplumda birbirlerine sayg\u0131l\u0131 olan bireyler yeti\u015fir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), e\u015flerin birbirlerine ve birbirlerinin haklar\u0131na sayg\u0131l\u0131 olmalar\u0131n\u0131 istemekte, onlara bu konuda hat\u0131rlatmalarda bulunmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“…Elbette kad\u0131nlar\u0131n, bir haklar\u0131 oldu\u011fu gibi; erkeklerin de onlar üzerinde bir haklar\u0131 vard\u0131r ve erkekler onlar üzerinde bir derece fazlad\u0131r. Allah azizdir, hâkimdir.” (Bakara, 228)<\/span><\/em><\/p>\n

Sayg\u0131, evlilik hayat\u0131nda en temel esast\u0131r; sayg\u0131 üzerine olu\u015fturulan bir evlilik hem sürekli olur, hem o yuvada huzur bulunur. Sayg\u0131, yuvay\u0131 ayakta tutan en önemli temeldir. Bu temel üzerine bina edilen yuva, toplumsal yap\u0131n\u0131n temel direklerinin sa\u011flam olmas\u0131n\u0131 sa\u011flar.<\/span><\/p>\n

E\u015flerin birbirlerinin haklar\u0131na sayg\u0131 gösterdi\u011fi huzurlu bir ortamda yeti\u015fen çocuklar hem toplumsal hayatta sayg\u0131n kimseler olarak yerlerini al\u0131rlar, hem de hayatta ba\u015far\u0131l\u0131 kimseler olurlar, aksi halde bunal\u0131ml\u0131 bir ki\u015fili\u011fe sahip olurlar.<\/span><\/p>\n

Ahlak<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Ahlak; huy, karakter, kanaat, moral, söz, tutum ve davran\u0131\u015flar\u0131n tümüne verilen genel bir tan\u0131md\u0131r. \u0130lkokullarda karnelere yaz\u0131lan “hal ve gidi\u015f” ifadesi, bir yerde ki\u015finin ahlaki durumunun k\u0131saca tan\u0131mlanmas\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

Ahlak, dini ya da hukuki bir terim de\u011fil genel toplumsal bir tan\u0131mlama, bir kanaat, bir olgu ve bir de\u011fer yarg\u0131s\u0131d\u0131r. Genel olarak ki\u015filerin davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 belirleyen toplumsal de\u011fer yarg\u0131s\u0131 da denilebilir. Bu nedenle ahlaki olarak iyi olmayan tutum ve davran\u0131\u015flar\u0131n, hukuki olarak bir müeyyidesi yoktur, sadece toplum taraf\u0131ndan k\u0131nan\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131n, huy ve karakterleri, söyleyip yapt\u0131klar\u0131, tutum ve davran\u0131\u015flar\u0131, onlar\u0131n ahlaki boyutlar\u0131n\u0131 ortaya koyar. Ki\u015filer, huy ve karakterlerini, söz ve fiillerini, tutum ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 olumlu ya da olumsuz, hangi yönde kullan\u0131yorlarsa ahlaki durumlar\u0131 ona göre tan\u0131mlan\u0131r.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131l\u0131, dürüst, kibar, yalan söylemeyen, toplumun genel kabullerine ayk\u0131r\u0131 söz ve davran\u0131\u015flar içerisine girmeyen, ba\u015fkalar\u0131n\u0131n sahip oldu\u011fu \u015feylere göz dikmeyen, insanlar\u0131 arkalar\u0131ndan çeki\u015ftirmeyen, yard\u0131msever, sözünde sad\u0131k, güvenilir kimseler, ahlakl\u0131 olarak tan\u0131n\u0131r. Bunlar\u0131n tersini yapanlar ise, toplumda ahlaks\u0131z olarak kabul görür.<\/span><\/p>\n

Ahlaki zafiyet içerisinde olan kimseler, insanlar taraf\u0131ndan sevilmezler, toplumdan d\u0131\u015flan\u0131rlar. Bu nedenle bu kimseler, sürekli bir huzursuzluk ve bunal\u0131m ya\u015farlar.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc),  <\/span>Rasulullah (as)’\u0131n büyük bir ahlak üzerinde bulundu\u011funu ve kendisine büyük ve kesintisiz bir mükâfat\u0131n verilece\u011fini bildiriyor. <\/span><\/p>\n

“Elbette senin için kesintisiz bir mükâfat vard\u0131r ve muhakkak ki sen, büyük bir ahlâk üzerindesin.” (Kalem, 3-4)<\/span><\/em><\/p>\n

Hz. Ai\u015fe (r.anha)’ya Rasulullah (as)’\u0131n ahlak\u0131n\u0131n ne oldu\u011fu soruldu\u011funda, “Onun ahlak\u0131 Kur’an’d\u0131, siz Kur’an okumuyor musunuz?<\/strong>” diye cevap verir. Rasulullah (as), her söz ve i\u015fini Kur’an’a göre söyleyip yap\u0131yordu. Bu da gösteriyor ki, ahlak, ki\u015finin her türlü söz, tav\u0131r ve davran\u0131\u015f\u0131, karakter ve ki\u015fili\u011fidir.<\/span><\/p>\n

Ahlak, toplumlar\u0131 ayakta tutan, toplumun huzur ve mutlulu\u011funu devam ettiren ya da bir toplumun yok olmas\u0131na neden olan en önemli de\u011fer yarg\u0131s\u0131d\u0131r. Bir toplumda ahlaki de\u011ferler bozulmu\u015f ve çürümü\u015fse o toplumun y\u0131k\u0131lmas\u0131 mukadder olur. Hz. Lut (as)’\u0131n kavmine ta\u015f ya\u011fd\u0131rt\u0131p y\u0131kan en önemli neden onlar\u0131n ahlaki de\u011ferler bak\u0131m\u0131nda çökmesidir.<\/span><\/p>\n

Dürüstlük<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Dürüstlük, ki\u015finin, özü ve sözünün bir olmas\u0131, oldu\u011fu gibi görünmesi, göründü\u011fü gibi olmas\u0131d\u0131r. Dürüstlük, t\u0131pk\u0131 bir cam gibidir, iki taraf\u0131 net görülen, bir taraf\u0131nda bir leke varsa di\u011fer taraf\u0131ndan da fark edilen tertemiz bir cam, i\u015fte dürüst kimse böyle oland\u0131r.<\/span><\/p>\n

Dürüstlük, ki\u015finin, yalan söylememesi, riyakârl\u0131k yapmamas\u0131, insanlar\u0131 kand\u0131rmamas\u0131, kimi ç\u0131karlar\u0131 ya da korkular\u0131 için bildi\u011fi gerçekleri gizlememesidir. K\u0131sacas\u0131 insan\u0131n, dosdo\u011fru olmas\u0131, her türlü kötü vas\u0131flardan uzak durmas\u0131d\u0131r. Yüce Allah (cc), \u015föyle buyuruyor.<\/span><\/p>\n

“Öyleyse emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol; seninle beraber tevbe edenlerle haddi a\u015fmay\u0131n, zira O, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir.” (Hud, 112)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Dürüstlük, adaletin ayakta tutulmas\u0131n\u0131n temeli ve en önemli nedenidir. Hakk\u0131n, e\u011filip bükülmeden ortaya konulmas\u0131, ancak dürüstlük kavram\u0131 ile mümkün olabilir. Bu nedenle yüce Allah (cc), adaletin ayakta tutulmas\u0131 için ki\u015filerin dürüst olmalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah için adâleti ikame eden \u015fahitler olun; velev ki kendinizin, anne baban\u0131z\u0131n ve yak\u0131nlar\u0131n\u0131z\u0131n aleyhinde olsun, \u015fayet zengin veya fakir de olsalar (adil olun), çünkü Allah, ikisine daha yak\u0131nd\u0131r. Öyleyse hevan\u0131za uymay\u0131n, gerçekten adil olun ve e\u011fer tevil ederseniz ya da çekinirseniz, muhakkak ki Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan haberdar oland\u0131r.” (Nisa, 135)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Ey iman edenler, Allah için adaleti ayakta tutan \u015fahitler olun, bir kavme kar\u015f\u0131 olan kininiz size suç i\u015fletmesin, ancak adalet üzerinde olun, adil davran\u0131n; o, takvaya daha yak\u0131nd\u0131r. Allah’tan korkun, \u015füphesiz Allah, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber almaktad\u0131r.<\/span><\/em><\/a>” (Maide, 8)<\/span><\/em><\/p>\n

Dürüst kimseler, hiçbir nedenle yalan söylemez, do\u011frular\u0131 gizlemez; hatta öyle ki gerekti\u011finde kendisinin, anne babas\u0131n\u0131n, en yak\u0131nlar\u0131n\u0131n aleyhinde bile olsa, dürüst olmal\u0131, gerçekleri söylemelidir. \u0130\u015fte böyle kimseler, takva sahipleri olarak Rab’lerinin r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Dürüstlük, insan\u0131n cevheridir; o kimde bulunuyorsa o kimse, t\u0131pk\u0131 içerisinde kandiller yanan, etraf\u0131na \u0131\u015f\u0131klar da\u011f\u0131tan, uzaktan bile görüldü\u011fünde çok güzel görünen ayd\u0131nl\u0131k bir saraya benzer. Dürüstlükten mahrum olan kimseler de, \u0131\u015f\u0131klar\u0131 sönmü\u015f, harabe olmu\u015f, insan\u0131 ürküten, itici ve so\u011fuk bir eve benzerler.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), dürüst olmad\u0131klar\u0131 için gerçekleri gizleyenleri kâfirler ve zalimler, dürüst olmay\u0131p ki\u015filere göre ikiyüzlü davrananlar\u0131 münaf\u0131k, dürüstlü\u011fü önemsemeyen, istedi\u011fi gibi hareket edenleri fas\u0131klar olarak vas\u0131fland\u0131r\u0131rken dürüstlü\u011fü bir karakter haline getirmi\u015f olanlara da Müslümanlar demi\u015f onlara, emrolunduklar\u0131 gibi do\u011fru olmalar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Dürüst kimseler, kendilerine verilen bir emanete ihanet edemez, hak sahiplerine haklar\u0131n\u0131 verir ve \u015fahitli\u011fi gizleyemezler. Böylece dürüstlüklerinden dolay\u0131 insanlar\u0131n güven ve sevgisini kazan\u0131rlar, sayg\u0131 duyulurlar. \u0130\u015fte onlar, ahlak\u0131 güzel olan, sayg\u0131n ve dürüst kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Sayg\u0131, ahlak ve dürüstlük, birbirlerini tamamlayan üç güzel haslettir. Bunlar\u0131n üçüne bir arada sahip olanlar, insanlar\u0131n en güzelleri, en iyileri, en sayg\u0131n olanlar\u0131d\u0131rlar. Bunlardan biri olmazsa ki\u015fi eksiktir demektir, bu nedenle aslolan her üç s\u0131fat\u0131 birden üzerinde bulundurmakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2017.08.27
\n