{"id":288,"date":"2020-03-25T18:28:54","date_gmt":"2020-03-25T18:28:54","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/kurani-kavramlari-gercek-anlamlariyla-kullanmak-2-kurani-hukumler\/"},"modified":"2020-03-28T11:13:01","modified_gmt":"2020-03-28T11:13:01","slug":"kurani-kavramlari-gercek-anlamlariyla-kullanmak-2-kurani-hukumler","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kavramlar\/kurani-kavramlari-gercek-anlamlariyla-kullanmak-2-kurani-hukumler\/","title":{"rendered":"Kur\u2019ani Kavramlar\u0131 Ger\u00e7ek Anlamlar\u0131yla Kullanmak-2 Kur\u2019ani H\u00fck\u00fcmler"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Yüce Allah (cc), insanlar\u0131n dünya hayatlar\u0131n\u0131 düzenlemek için rasulleri vas\u0131tas\u0131yla vahyini, en son olarak da Kur’an’\u0131 göndermi\u015f, insanlar\u0131n dünya hayat\u0131nda yapacaklar\u0131 her \u015feyi, en net ve aç\u0131k bir biçimde aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Yüce Allah (cc), yaln\u0131z dünya hayat\u0131 ile ilgili de\u011fil insanlar\u0131 ilgilendiren ahiret hayat\u0131 ile ilgili ve ahiretteki durumlar\u0131 ile ilgili olarak da \u015füpheye yer vermeyecek \u015fekilde her \u015feyi beyan etmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

\u0130ster Kur’an’a iman etsin ister etmesin, ön yarg\u0131lar\u0131ndan s\u0131yr\u0131larak, akledip dü\u015fünerek Kur’an’\u0131 okuyan her ak\u0131ll\u0131 kimse, Kur’an’da yüce Allah’\u0131n bildirdiklerini net olarak görecektir. Yüce Allah (cc) Kur’an’\u0131, anla\u015f\u0131ls\u0131n ve insanlar ö\u011füt al\u0131p hayatlar\u0131n\u0131 düzenlesinler diye kolayla\u015ft\u0131rm\u0131\u015f, birçok örnek vererek insanlara yol göstermi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n bu denli net ve aç\u0131k olmas\u0131na ra\u011fmen insanlar,<\/span> Kur’an gerçe\u011finden uzakla\u015ft\u0131kça kendilerine göre yeni kavramlar üretirler, yeni durumlar ortaya ç\u0131kar\u0131rlar ve zaman içerisinde bunu dinden zannederek ona inan\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

\u0130slâmi gerçekleri yeterince anlamayan ya da vahyi gerçekleri kendilerince yorumlayan kimseler, olmad\u0131k hikâyelerle ve<\/span> yalan uydurarak, uydurduklar\u0131 yalanlar\u0131 yüce Allah’\u0131n üzerine iftira atarak \u0130slâm’a mal etmi\u015flerdir. Bu müfteri yalanc\u0131lar, genelde Samiri soylu bel’amlar, yazd\u0131klar\u0131 kitaplarda uydurduklar\u0131 yalanlar hakk\u0131nda asl\u0131 olmayan iddialar ileri sürmü\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Dine kar\u015f\u0131 din<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130slâm dinine kar\u015f\u0131l\u0131k uydurulmu\u015f bat\u0131l \u015firk dini<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Her \u015feyi apaç\u0131k bir Kitapta aç\u0131klayan yüce Allah’a kar\u015f\u0131 adeta sava\u015f açarcas\u0131na Kur’ani hükümleri çarp\u0131tan müfteri Samiri soylu yalanc\u0131 bel’amlar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, insanlar\u0131 Allah yolundan al\u0131koymak, Tevhidi esaslar\u0131 anla\u015f\u0131lmaz k\u0131lmak için kendilerince bir din uydurdular.<\/span><\/p>\n

Samiri soylu yalanc\u0131 bel’amlar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 elele vererek Tevhid dini olan \u0130slâm’a kar\u015f\u0131, Kur’ani hükümleri adeta tersyüz ederek, Kur’ani kavramlar\u0131 çarp\u0131tarak, Kur’an’da aç\u0131kça bildirilen hükümleri, dillerini e\u011fip bükerek yanlar\u0131ndan bir din olu\u015fturdular.<\/span><\/p>\n

Bu uydurulan din kavram\u0131, \u0130slâm’\u0131n as\u0131l tan\u0131m\u0131ndan uzak bir \u015fekilde anlamland\u0131r\u0131lm\u0131\u015f, toplumun dü\u015fünce yap\u0131s\u0131nda, dinin tan\u0131m\u0131 konusunda, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi gerçeklerden çok uzak bir alg\u0131 olu\u015fturulmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm, \u015firk ve küfre aç\u0131kça sava\u015f açm\u0131\u015f, bunlar\u0131 i\u015fleyenlerin Müslüman olmad\u0131klar\u0131n\u0131 bildirirken <\/span>Samiri soylu yalanc\u0131 bel’amlar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n<\/span> uydurduklar\u0131 dinde, her türlü küfür, \u015firk, putperestlik, ahlaks\u0131zl\u0131k, zulüm me\u015fru görülmü\u015f, bunlar\u0131 yapanlar da Müslüman olarak tan\u0131mlanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc) Kur’an’da, putperestli\u011fin pis oldu\u011funu, bu pislikten kaç\u0131n\u0131lmas\u0131n\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde emretmi\u015f, Hz. \u0130brahim (as) örnekli\u011fini vererek putlar\u0131n y\u0131k\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fini bildirmi\u015ftir. Oysa Samiri soylu bel’amlar\u0131n uydurduklar\u0131 \u015firk ve küfür dininde, ta\u011futa itaatin Kur’an’a uygun oldu\u011funu, ta\u011futa oy verenlerin ve putlara tapanlar\u0131n Müslüman, putlar önünde yap\u0131lan ilkel tap\u0131nmalar\u0131n ibadet, puthanelerin Müslümanlar\u0131n kutsal ibadet yeri Kâbe gibi oldu\u011funu iddia ettiler.<\/span><\/p>\n

Samiri soylu bel’amlar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, uydurduklar\u0131 bat\u0131l dinlerini, insanlar fark etmesinler diye \u0130slâm olarak tan\u0131tt\u0131lar, t\u0131pk\u0131 Samiri gibi öncelikle Rasulullah (as)’\u0131 devre d\u0131\u015f\u0131 b\u0131rakmak için hadisleri inkâr ad\u0131 alt\u0131nda Rasulullah (as)’\u0131 inkâr ettiler ki bunlar\u0131n ba\u015f\u0131n\u0131 mealciler olarak ortaya ç\u0131kan ve yüce Allah’\u0131n kâfirler dedi\u011fi ki\u015filer yapmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Yalanc\u0131 müfteri Samiri soylu bel’amlardan bir k\u0131sm\u0131, Sünnet edebiyat\u0131 yaparak Rasulullah (as)’\u0131n kul ve Rasul olu\u015funu adeta inkâr edip onu insanüstü bir varl\u0131k ve kutsal bir ilah gibi gösterip onu göstermelik olarak yücelttiler, onun ad\u0131n\u0131 kullanarak yalanlar uydurdular. <\/span><\/p>\n

Sünnet edebiyat\u0131 yapan kimi Samiri soylu bel’amlar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, uydurduklar\u0131 yalanlarla Rasulullah (as)’\u0131 adeta ilahm\u0131\u015f gibi gösterip yüce Allah’a kar\u015f\u0131 ç\u0131kard\u0131lar. Hatta öyle ki, yüce Allah’\u0131n aç\u0131kça reddetti\u011fi baz\u0131 konular\u0131, uydurduklar\u0131 yalanlarla Rasulullah (as)’a kabul ettirdiler, Rasulullah (as)’\u0131 yüce Allah’a kar\u015f\u0131 gibi gösterme çabas\u0131na girdiler.<\/span><\/p>\n

Sünnet edebiyat\u0131 yapan kimi Samiri soylu bel’amlar\u0131n, Rasulullah (as)’\u0131 yüce Allah (cc) ile e\u015fit tuttuklar\u0131n\u0131n örne\u011fi, camilerde Rasulullah (as)’\u0131n ad\u0131n\u0131 yüce Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131n yan\u0131na koymalar\u0131 ve secdeye giden insanlar\u0131n onun önünde secde yapmalar\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

Samiri’nin, Hz. Musa (as)’\u0131n arkas\u0131ndan, insanlar\u0131 sapt\u0131rmak için söyledi\u011fi yalan\u0131, \u0130slâmc\u0131 müfteri Samiri soylu yalanc\u0131lar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, uydurduklar\u0131 din ile fiilen söylemi\u015f oldular ve Rasulullah (as)’a, (hâ\u015fâ) Kur’an’daki hükümlerin tersini söylettirdiler.<\/span><\/p>\n

Nihayet bir buza\u011f\u0131 vücudu onlara ç\u0131kard\u0131, onun bö\u011fürmesi vard\u0131; sonra dediler ki: ‘Bu, sizin ilah\u0131n\u0131z ve Musa’n\u0131n ilahi, ancak o unuttu!<\/span>” (Taha, 88)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Samiri, insanlar\u0131 tapt\u0131rd\u0131\u011f\u0131 Buza\u011f\u0131’n\u0131n, onlar\u0131n gerçek ilah\u0131 oldu\u011funu, hatta daha da ileri giderek Hz. Musa (as)’\u0131n da (hâ\u015fâ) ilah\u0131 oldu\u011funu, fakat Hz. Musa’n\u0131n onu unuttu\u011funu söylemi\u015fti. <\/span>\u0130slâmc\u0131 Samiri soylu müfteri yalanc\u0131lar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 da uydurduklar\u0131 dini, yüce Allah’\u0131n raz\u0131 oldu\u011fu gerçek \u0130slâm’\u0131n önüne ald\u0131lar ve gerçek \u0130slâm’\u0131n bu uydurduklar\u0131 din oldu\u011fu alg\u0131s\u0131n\u0131 insanlarda olu\u015fturdular.<\/a><\/span><\/p>\n

\u0130slâmc\u0131 müfteri yalanc\u0131 Samiri soylular ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 <\/span><\/span>o denli ileri gittiler ki, Kur’ani kavramlar\u0131 ve hükümleri çarp\u0131t\u0131p Allah ve Rasulü üzerine iftiralar atarak uydurduklar\u0131 dinin Kur’an’da oldu\u011funu iddia ettiler.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz onlardan bir f\u0131rka, dillerini Kitapla e\u011fip bükerler, siz Kitap’tan sanas\u0131n\u0131z diye, oysa o Kitaptan de\u011fildir ve derler ki: ‘O, Allah kat\u0131ndand\u0131r’ o, Allah kat\u0131ndan de\u011fildir. Allah’a kar\u015f\u0131 onlar, bilerek yalan söylerler.” (Al-i \u0130mran, 78)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), <\/span>\u0130slâmc\u0131 müfteri yalanc\u0131lar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n yalanc\u0131 olduklar\u0131n\u0131 ve Allah’a kar\u015f\u0131 bilerek yalan söylediklerini bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da, kulluk yüce Allah’a yap\u0131l\u0131r, uydurulan dinde bu esas tersine döndürüldü<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n gönderdi\u011fi \u0130slâm dininde insanlar yüce Allah’a kulluk yapmakla emrolunmu\u015f iken uydurulan \u015firk dininde yüce Allah’\u0131 (hâ\u015fâ) insanlara kulluk yap\u0131yor gibi gösterdiler. Bu konuda kimi zaman Rasulullah (as)’a atfen öyle seviyesizce yalanlar uydurdular ki, insanlar\u0131n hizmetkâr\u0131, kap\u0131 bekçisi gibi gösterdiler yüce Allah’\u0131.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da, kulluk yaln\u0131zca yüce Allah’a has k\u0131l\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r, geleneksel din anlay\u0131\u015f\u0131, önce \u015feyh, hoca, a\u011fabey diye vas\u0131fland\u0131r\u0131lan ki\u015filere kay\u0131ts\u0131z \u015farts\u0131z itaat ve kullu\u011fu zorunlu k\u0131ld\u0131, sonra da yüce Allah’\u0131 (hâ\u015fâ) bu ki\u015filerin emrine verdi ve bu ki\u015filerin, her istediklerini yüce Allah’a yapt\u0131rd\u0131\u011f\u0131 sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n\u0131 yayarak bu ki\u015fileri adeta en üstün ilah olarak ilan ettiler.<\/span><\/em><\/p>\n

Uydurulmu\u015f geleneksel din anlay\u0131\u015f\u0131nda Tevhid ve yüce Allah’a \u015feriksiz kulluk anlay\u0131\u015f\u0131 yoktur. Tevhidin tamamen olmad\u0131\u011f\u0131 bu uydurulmu\u015f \u015firk dininde, Rasulullah (as)’a atfen uydurulan yalanlarla yüce Allah (cc) (hâ\u015fâ) kullar\u0131n\u0131n ahvalini bilmeyen, Miraç hadisi diye uydurulan yalanda oldu\u011fu gibi ne yapaca\u011f\u0131n\u0131 kullar\u0131ndan ö\u011frenen, Samiri soylu bel’amlar\u0131n iddia ettikleri gibi gayb\u0131 bilmeyen biri olarak tan\u0131mland\u0131.<\/span><\/em><\/p>\n

Tasavvuf sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n\u0131n ba\u015f\u0131n\u0131 çekti\u011fi, Samiri soylu bel’amlar\u0131n onaylad\u0131klar\u0131 \u015firk ve küfür dininde yüce Allah (cc) (hâ\u015fâ) insanlar\u0131n emrinde gösterildi. Öyle ki insanlar, kendilerine bir iyili\u011fi dokunanlardan, Müslüman olup olmad\u0131klar\u0131na bak\u0131lmaks\u0131z\u0131n, yüce Allah’\u0131n raz\u0131 olmas\u0131n\u0131, canlar\u0131n\u0131 s\u0131kan birine de, sanki yüce Allah (cc) (hâ\u015fâ) onlar\u0131n emir eri imi\u015f gibi bela vermesini istediler ve yüce Allah’\u0131 (hâ\u015fâ) kendi hizmetkârlar\u0131 gibi gördüler.<\/span><\/em><\/p>\n

“O halde Allah’a kar\u015f\u0131 yalan uyduran  <\/span>ya da O’nun ayetlerini yalanlayan kimseden daha zalim kim olabilir! Onlara, Kitap’tan nasipleri eri\u015fir; nihayet rasullerimiz onlara gelip canlar\u0131n\u0131 ald\u0131klar\u0131nda derler ki: ‘Nerede sizin Allah’tan ba\u015fka ça\u011f\u0131rd\u0131klar\u0131n\u0131z?’ Dediler ki: ‘Bizden kayboldular’ ve kendilerinin kâfir olduklar\u0131na kendi nefisleri üzerine \u015fahitlik ettiler.” (A’raf, 37)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc) hakk\u0131nda uydurulan yalanlar ve O’na at\u0131lan iftiralar, asl\u0131nda uydurulmu\u015f geleneksel dinin, yüce Allah (cc) hakk\u0131ndaki anlay\u0131\u015f\u0131ndan kaynaklanmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Allah’\u0131 hakk\u0131yla takdir edemediler, k\u0131yamet günü yer, tamamen O’nun avucundad\u0131r, gökler de sa\u011f elinde dürülmü\u015ftür. O yücedir, onlar\u0131n ortak ko\u015ftuklar\u0131ndan münezzehtir.” (Zümer, 67)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130slâm dinine kar\u015f\u0131 uydurulan \u015firk dininde çarp\u0131t\u0131lan Kur’ani hükümler<\/span><\/strong><\/em><\/p>\n

Tarihi süreçte, Tevhid-\u015firk mücadelesinin en önemli a\u015famas\u0131, hiç ku\u015fkusuzdur ki, Tevhid inanc\u0131na kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131lan \u015firk unsuru dü\u015füncelerin temizlenmesidir. Samiri soylu bel’amlar ve \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n sapt\u0131rmalar\u0131 sonucunda insanlar, yüce Allah’\u0131n kendilerine indirdi\u011fi Risalet’e zaman içerisinde kendi dü\u015füncelerini kar\u0131\u015ft\u0131rm\u0131\u015flar, bu dü\u015fünceleri ya bizzat yüce Allah’a ya da Risalet’i getiren elçilere mal ederek dini bir emir olarak alg\u0131lam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Geleneksel \u015firk dinine mensup olup Rab’lerine \u015firk ko\u015fan kimseler, kendilerine Tevhidi esaslar\u0131, saf ve do\u011fru olan \u0130slâm dinini anlatan ki\u015fileri küfürle suçlam\u0131\u015f, onlara sald\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

“<\/span>Onlar bir kötülük yapt\u0131klar\u0131 zaman: ‘Babalar\u0131m\u0131z\u0131 bu yol üzerinde bulduk, bunu bize Allah emretti’ dediler; de ki, ‘Allah kötülü\u011fü emretmez, Allah’a kar\u015f\u0131 bilmedi\u011finiz \u015feyler mi söylüyorsunuz!<\/span><\/em>” (A’raf, 28)<\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar, Kur’an gerçe\u011finden uzakla\u015ft\u0131kça, Samiri soylu bel’amlar\u0131n ve \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n katk\u0131lar\u0131yla kendilerince yeni bir din anlay\u0131\u015f\u0131 ortaya ç\u0131karm\u0131\u015flar, uydurma ve ilahi mesaj\u0131n çarp\u0131t\u0131lmas\u0131 sonucu olu\u015fturduklar\u0131 anlay\u0131\u015f\u0131 Hak din zannederek ona tabi olmu\u015flard\u0131r. Bunlar, tabi olduklar\u0131 geleneksel uydurma \u015firk dinine uygun kavramlar geli\u015ftirmi\u015fler, bu uyduruk kavramlar\u0131 dinlerinin esas\u0131 kabul etmi\u015fler, bunun, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan kendilerine emredildi\u011fini zannetmi\u015flerdir.<\/span><\/span><\/strong><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc) Kur’an’\u0131 tamamlam\u0131\u015f, onda her \u015feyi apaç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015f, \u0130slâm’\u0131 din olarak göndermi\u015f ve ondan raz\u0131 olmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

“…Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamlad\u0131m ve sizin için din olarak \u0130slâm’a raz\u0131 oldum…” (Maide, 3)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Gerçek apaç\u0131k bir \u015fekilde bu iken, \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 uydurulan \u015firk dininde sanki \u0130slâm tamamlanmam\u0131\u015f gibi bir sürü kutsal geceler, günler ve ibadetler uydurdular. Rasulullah (as), \u0130slâm’\u0131n tamamland\u0131\u011f\u0131 ve sonradan din uydurulanlar hakk\u0131nda \u015föyle buyurmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

“\u0130slâm’a sonradan eklenen her \u015fey bid’at, her bid’at sap\u0131kl\u0131k ve her sap\u0131kl\u0131k cehennemdedir.”<\/span><\/strong><\/em><\/p>\n

 <\/span>Yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi üzere, din kemale erdirilip tamamlanm\u0131\u015ft\u0131r; tamamlanan \u0130slâm dininde, yüce Allah (cc), kendisinin nas\u0131l raz\u0131 edilebilece\u011fini, kendisine hangi ibadetlerin yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131, bütün teferruatlar\u0131yla aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Ancak uydurulmu\u015f geleneksel din anlay\u0131\u015f\u0131nda Kur’an ve Sünnette olmayan ibadetler ihdas edildi. Bu sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n ba\u015f\u0131n\u0131 da tasavvuf denilen \u015firk ve küfür taraftarlar\u0131 çekiyor.<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>De ki: ‘Siz mi Allah’a dininizi ö\u011freteceksiniz; Allah bilir, göklerde ve yerde olanlar\u0131; Allah, her \u015feyi bilendir<\/span><\/em>” (Hucurat, 16)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu hükümler üzerinde, s\u0131fat\u0131 ne olursa olsun, insanlar\u0131n tasarruf yapma haklar\u0131 yoktur. Yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu hükümler üzerinde tasarruf yapmak, bu hükümleri de\u011fi\u015ftirmek yüce Allah’a kar\u015f\u0131 isyan, küfrü gerektiren bir fiil, büyük bir günah ve suçtur. Akl\u0131 ba\u015f\u0131nda hiçbir insan, \u0130slâm dü\u015fman\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 sürece, konulan ilahi hükümler üzerinde tasarrufta bulunmaz, de\u011fi\u015fiklik yapamaz.<\/span><\/em><\/p>\n

Kelime-i Tevhidin sözel olarak söylenmesinin yeterli oldu\u011fu dü\u015füncesi<\/span><\/strong><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’da Tevhid, yüce Allah’\u0131n, ki\u015finin dü\u015fünce söz ve davran\u0131\u015f\u0131 üzerinde tek \u0130lah, Rab ve hâkim olmas\u0131d\u0131r. Tevhid inanc\u0131na sahip olan bir kimse, hiçbir konuda ve hiçbir \u015fekilde iman etti\u011fi esaslar\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda dü\u015fünemez, konu\u015famaz, hareket edemez; aksi halde Tevhid inanc\u0131 zedelenir, \u015firke dü\u015fer. Yani Tevhid, dü\u015füncede ba\u015flay\u0131p olgunla\u015fan, sözle ifade edilen ve hayat\u0131n tüm alanlar\u0131nda gere\u011fi yap\u0131lan bir inanç ve ya\u015famd\u0131r.<\/a><\/span><\/p>\n

Tevhidi esaslara iman etmek, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar üzerinde yüce Allah’\u0131n hükümlerinin, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duyulmadan, hakim k\u0131l\u0131nmas\u0131, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n, yüce Allah’\u0131n Kur’an’da bildirdi\u011fi esaslara kay\u0131ts\u0131z \u015farts\u0131z teslim olunmas\u0131 halinde mümkün olabilir.<\/span><\/p>\n

Kelime-i Tevhid, <\/span><\/em>dü\u015füncede olgunla\u015fan iman esaslar\u0131n\u0131n sözle kabul edildi\u011finin beyan\u0131, hayatta ya\u015fanaca\u011f\u0131na dair yüce Allah’a söz verilmesi, insanlar\u0131n buna \u015fahit tutulmas\u0131d\u0131r. Ki\u015fi, bu sözü söyledikten sonra art\u0131k yepyeni bir kimli\u011fe sahip olmu\u015f ve önceki hayat\u0131n\u0131 tümden terk edip yepyeni bir ki\u015filik ku\u015fanm\u0131\u015ft\u0131r demektir.<\/span><\/p>\n

Uydurulmu\u015f geleneksel \u015firk dini anlay\u0131\u015f\u0131nda Tevhid, yaln\u0131zca sözden ibaret olan, dü\u015fünce ve hayatta hiçbir de\u011fi\u015fikli\u011fi sa\u011flamayan, her türlü \u015firk ve küfür içerisinde bulunmas\u0131na ra\u011fmen Kelime-i Tevhidi söyleyen ki\u015finin Müslüman oldu\u011funu ifade eden bir sözden ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Geleneksel \u015firk dininde Kelime-i Tevhidin söylenmesi, ki\u015finin cennete girmesi için yeterli görülmü\u015ftür ki bu sap\u0131k anlay\u0131\u015f, bütünüyle Kur’an’daki \u0130slâm ile taban tabana z\u0131tt\u0131r ve bunu iddia edenler, yüce Allah’a iftira atan müfterilerdir.<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“Yalan söyleyip Allah’a iftira atan ya da O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! \u015eüphesiz zalimler, kurtulu\u015fa eremezler.” (En’am, 21)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a, O’nun raz\u0131 oldu\u011fu \u0130slâm dinine kar\u015f\u0131 uydurulan yalanlar ve pervas\u0131zl\u0131klar, Kur’an’daki dini hiçe saymak, yüce Allah’a kar\u015f\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde sava\u015f açmakt\u0131r.<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm’da cehenneme giren bir daha ç\u0131kmaz \u015firk dininde cehennem geçicidir<\/span><\/strong><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), günah i\u015fleyenlerin, daha dünyada iken tevbe etmeleri halinde ba\u011f\u0131\u015flanacaklar\u0131n\u0131, büyük günahlardan sak\u0131nanlar\u0131n küçük günahlar\u0131n\u0131n da affedilece\u011fini, cehenneme girenlerin bir daha oradan ç\u0131kamayacaklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/em><\/p>\n

“De ki: ‘Ey nefislerine kar\u015f\u0131 a\u015f\u0131r\u0131 giden kullar\u0131m, Allah’\u0131n rahmetinden umut kesmeyin, muhakkak ki Allah, bütün günahlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flar; \u015füphesiz O, ba\u011f\u0131\u015flayan, merhamet edendir.<\/span><\/em><\/p>\n

Rabb’inize dönün, O’na teslim olun, size azap gelmeden önce, sonra size yard\u0131m edilmez. Rabb’inizden size indirilenin en güzeline uyun; ans\u0131z\u0131n ve hiç fark\u0131na varmadan azap size gelmeden önce. <\/span><\/em>Sonra nefsin: ‘Allah yan\u0131nda kusur edi\u015fimden dolay\u0131 yaz\u0131k bana, gerçekten ben alay edenlerden idim’ demesin.” (Zümer, 53-56)<\/span><\/em><\/p>\n

“E\u011fer size yasaklanan büyük günahlardan kaç\u0131n\u0131rsan\u0131z, sizin küçük günahlar\u0131n\u0131z\u0131 örteriz ve sizi de\u011ferli bir yere sokar\u0131z.” (Nisa, 31)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>O kimseler ki, küçük hatalar hariç, büyük günahtan ve fuh\u015fiyattan kaç\u0131n\u0131rlar; \u015füphesiz Rabb’inin ma\u011ffireti geni\u015ftir…” (Necm, 32)<\/span><\/em><\/p>\n

Günah i\u015fledikleri halde hemen tevbe etmeyenlerin ve kâfir olarak ölenlerin ba\u011f\u0131\u015flanmayaca\u011f\u0131n\u0131 bildiren yüce Allah (cc), inanlar\u0131 aç\u0131k bir \u015fekilde uyarmaktad\u0131r.<\/span><\/em><\/p>\n

“Kötülükler yap\u0131p kendilerine ölüm geldi\u011finde nihayet: ‘Ben, gerçekten \u015fimdi tevbe ettim’ diyenlerin ve kâfir olarak ölenlerin tevbeleri geçerli de\u011fildir, i\u015fte onlar için ac\u0131 bir azap haz\u0131rlam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r!” (Nisa, 18)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n günah i\u015fleyenler ve tevbe edenler ya da etmeyenler hakk\u0131ndaki kesin hükmü bu ve O, cehenneme girenlerin bir daha oradan ç\u0131kamayacaklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 uydurulan \u015firk dininde ise inanan insanlar\u0131n, ne denli günahlar\u0131 çok olursa olsun, günahlar\u0131 kadar yand\u0131ktan sonra cehennemden ç\u0131kacaklar\u0131 yalan\u0131, yüce Allah’\u0131n apaç\u0131k hükmüne kar\u015f\u0131 uydurulmu\u015f bir yalandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/em><\/p>\n

“Dediler ki: ‘Say\u0131l\u0131 birkaç gün d\u0131\u015f\u0131nda bize ate\u015f dokunmayacakt\u0131r.’ De ki: ‘Allah kat\u0131ndan bir ahit mi ald\u0131n\u0131z, öyle ise Allah verdi\u011fi sözden dönmez, yoksa Allah’a kar\u015f\u0131 bilmedi\u011finiz bir \u015fey mi söylüyorsunuz!’<\/span><\/em> Evet, kim bir kötülük kazan\u0131r da suçu onu ku\u015fat\u0131rsa, i\u015fte onlar, ate\u015f halk\u0131d\u0131r, onlar orada sürekli kalacaklard\u0131r.” (Bakara, 80-81)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

“Kitaptan nasip verilen kimseleri görmedin mi, aralar\u0131nda hükmetmesi için Allah’\u0131n Kitab\u0131’na ça\u011f\u0131r\u0131l\u0131yorlar, sonra onlardan bir grup s\u0131rt dönüyor; onlar, dönücülerdir. Bu, onlar\u0131n: ‘Say\u0131l\u0131 birkaç gün hariç ate\u015f bize dokunmayacakt\u0131r’ demeleridir. Uydurmu\u015f olduklar\u0131 \u015feyler onlar\u0131 dinlerinde aldatm\u0131\u015ft\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 23-24)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), er-Rahim s\u0131fat\u0131 gere\u011fi, k\u0131yamet günü adalet terazisini kuracak, küçük günah i\u015fleyenleri affedip büyük günah i\u015fledikleri halde dünyada tevbe etmeyip ölenleri, içerisinde ebedi olarak ac\u0131kl\u0131 azapta sürekli kalmak üzere cehenneme sürecektir. Bu, yüce Allah’\u0131n Kur’an’da bildirdi\u011fi kesin karar\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

“O gün tart\u0131 hakt\u0131r; art\u0131k kimin tart\u0131lar\u0131 a\u011f\u0131r gelirse, i\u015fte onlar kurtulanlard\u0131r. Kimin tart\u0131lar\u0131 hafif gelirse, i\u015fte onlar, ayetlerimize zulmetmekte olduklar\u0131ndan dolay\u0131 nefislerini hüsrana u\u011fratan kimselerdir.” (A’raf, 8-9)<\/span><\/em><\/p>\n

“Fakat kimin tart\u0131lar\u0131 a\u011f\u0131r gelirse, i\u015fte o, ho\u015fnut bir ya\u015fam içindedir ve fakat kimin tart\u0131lar\u0131 hafif gelirse, i\u015fte <\/span>onun anas\u0131 haviyedir. Ne bilirsin sen onun ne oldu\u011funu, k\u0131zg\u0131n bir ate\u015ftir!” (Karia, 6-11)<\/span><\/em><\/p>\n

Yalanc\u0131 müfterilere uyup nas\u0131l olsa ba\u011f\u0131\u015flanaca\u011f\u0131z zann\u0131 ile aldananlar, yüce Allah’\u0131n bu uyar\u0131lar\u0131na kulak verip derhal uydurulmu\u015f geleneksel \u015firk ve küfür dinini terk edip Rab’lerine dönmeli, tevbe edip ba\u011f\u0131\u015flanma dilemelidirler, aksi halde ölüm geldi\u011finde onlara, ne tevbe etmeleri bir fayda sa\u011flayacak ne de k\u0131yamet gününde Rab’leri onlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da \u015fefaat yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131n elindedir, \u015firk dininde herkes \u015fefaat edebilir<\/span><\/strong><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131n, adeta rahat bir \u015fekilde günah i\u015flemelerine neden olan bir ba\u015fka konu da, \u015fefaat edilecekleri zann\u0131d\u0131r. Yüce Allah (cc), Kendisinden ba\u015fka \u015fefaat edicilerin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, \u015fefaatin yaln\u0131zca kendi elinde bulundu\u011funu bildirmesine ra\u011fmen uydurulmu\u015f \u015firk dininde onlarca ki\u015finin \u015fefaat edece\u011fine dair yalanlar uydurulmu\u015ftur.<\/span><\/em><\/p>\n

\u015eefaatin var oldu\u011funu zannedenler, bu iddialar\u0131nda o denli haddi a\u015ft\u0131lar ki, nihayet <\/span><\/em>Rasulullah (as)’\u0131 yüce Allah’\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na adeta bir rakip olarak ç\u0131kard\u0131lar. Onlara göre yüce Allah’\u0131n affetmedi\u011fi büyük günahlar Rasulullah (as) taraf\u0131ndan affedilecektir. Bu sakat anlay\u0131\u015f, Rasulullah (as)’\u0131 yüce Allah’tan daha merhametli sanmakta, bu nedenle de büyük günahlar\u0131 i\u015fleyenlerin onun ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131 zannetmektedirler ki bu dü\u015fünce, aç\u0131k bir \u015firk ve Rasulullah (as)’\u0131 (ha\u015fa) yüce Allah’tan üstün görmektedir.<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

“Art\u0131k Allah’\u0131n üzerine yalan at\u0131p iftira eden yahut O’nun ayetlerini yalanlayan kimseden daha zalim kimdir; \u015füphesiz o günahkârlar kurtulu\u015fa eremezler. <\/span>Allah’tan ba\u015fka ibadet ettikleri \u015feyler, onlara zarar vermez ve onlara fayda vermez ve diyorlar ki: ‘Bunlar, Allah kat\u0131nda bizim \u015fefaatçilerimizdir!’ <\/span>De ki: ‘Göklerde ve yerde bilmedi\u011fi bir \u015feyi mi Allah’a haber veriyorsunuz!’ O, ko\u015ftuklar\u0131ndan münezzeh ve yücedir.<\/span><\/em>(Yunus, 17-18)<\/em><\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Ellerinde vahyi hiçbir delil bulunmadan Rasulullah (as)’\u0131n, kendilerinin büyük günahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayarak cehennemden ç\u0131karaca\u011f\u0131n\u0131 iddia edenler, aç\u0131kça \u015firk ko\u015fmaktad\u0131rlar. Bunlar, Rasulullah (as)’\u0131 ilah edindikleri için onun kendilerini duydu\u011funu sanarak yüce Allah’\u0131 devre d\u0131\u015f\u0131 b\u0131rak\u0131p direkt Rasulullah (as)’a dua etmekte, “\u015eefaat ya Rasulullah<\/strong>” demektedirler. Rasulullah (as)’\u0131 da rahats\u0131z edici olan Rasulullah (as)’dan \u015fefaat dileme duas\u0131 ve onu ilah edinme hususu, Kur’an’da reddedilmi\u015f ve rasullerin insanlar\u0131 kendilerine de\u011fil, yaln\u0131zca yüce Allah’a davet ettikleri bildirilmi\u015ftir.<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

“Bir insan için mümkün de\u011fildir ki, Allah ona Kitap, Hüküm ve Nebi’lik versin, sonra insanlara desin ki: ‘Allah’tan ba\u015fka bana kul olun’ velakin ‘Kitap’ta ö\u011fretmekte oldu\u011funuz \u015feyler nedeniyle rabbaniler olun.’ (der). Ve ‘Melekleri ve Nebileri rabler edinin diye’ emretmez,’ siz Müslümanlar olduktan sonra küfrü emreder mi?” (Al-i \u0130mran, 79-80)<\/span><\/em><\/p>\n

Bu aç\u0131k hükümlerde bildirildi\u011fi üzere hiçbir Rasul, yüce Allah’\u0131n takdir etti\u011fi bir hükme kar\u015f\u0131 fikir beyan edemez, O’nun ba\u011f\u0131\u015flamad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flamaya, ona \u015fefaat etmeye kalk\u0131\u015famaz. Sap\u0131kl\u0131kta s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan özellikle tasavvufçular, kimi zaman rasulleri de devreden ç\u0131kararak yüce Allah’\u0131n cehenneme gönderdi\u011fi bir kimseyi, \u015feyhlerinin, yüce Allah’\u0131n hükmüne ra\u011fmen, çekip ç\u0131karacaklar\u0131n\u0131 iddia etmektedirler. Ki\u015fi bir kere sapt\u0131 m\u0131 art\u0131k dur durak bilmez!<\/span><\/em><\/p>\n

Kabir azab\u0131<\/span><\/strong><\/em><\/p>\n

\u0130ki hayat vard\u0131r; Dünya ve Ahiret<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kabir, ölüm sessizli\u011finin devam\u0131 ve dünya hayat\u0131ndan ahirete geçi\u015f kap\u0131s\u0131d\u0131r. Bu nedenle burada herhangi bir hayat belirtisi yoktur. Kullar\u0131n\u0131, ya\u015fad\u0131klar\u0131 ve gidecekleri yerler konusunda en ince detay\u0131na kadar bilgilendiren yüce Allah (cc), kabirde herhangi bir hayat belirtisi ya da orada kullar\u0131n\u0131 ilgilendiren herhangi bir konuda bir bilgi vermemektedir. Nitekim yüce Allah (cc) iki dünya oldu\u011fu konusuna \u015fu ilahi hükmü ile aç\u0131kl\u0131k getirmektedir.<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“<\/span><\/em>Elbette Biz rasullerimize ve iman edenlere hem dünya hayat\u0131nda, hem \u015fahitlerin duracaklar\u0131 günde <\/span>yard\u0131m ederiz.<\/span><\/em> O gün, zalimlere mazeretleri fayda vermez, lanet onlar içindir ve yurdun en kötüsü de onlarad\u0131r.<\/span><\/em> (Mü’min, 51-52)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“<\/span><\/em>Allah, iman edenleri, dünya hayat\u0131nda da, ahirette de sa\u011flam sözle sabit k\u0131lar. Allah, zalimleri de \u015fa\u015f\u0131rt\u0131r ve Allah, diledi\u011fi \u015feyi yapar.<\/span><\/em>” (\u0130brahim, 27)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Yukar\u0131daki ayetlerden de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere iki hayat vard\u0131r ve insanlar, dünya hayat\u0131ndan sonra dünyada yapt\u0131klar\u0131n\u0131n hesab\u0131n\u0131 vermek üzere, ahirete gideceklerdir. \u0130nsanlar ahiret hayat\u0131na gidecekleri yol üzerinde bir ba\u015fka durakta e\u011flenip herhangi bir hayat süremeyeceklerdir.<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kabir hayat\u0131 olmu\u015f olsayd\u0131, hiçbir \u015feyi eksik b\u0131rakmad\u0131\u011f\u0131 Kutsal Kitab\u0131nda yüce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131 bundan haberdar edecek ve orada kar\u015f\u0131la\u015facaklar\u0131 durumlar\u0131, t\u0131pk\u0131 ahirette kar\u015f\u0131la\u015facaklar\u0131 durumlar\u0131 haber verdi\u011fi gibi haber verecek ve kullar\u0131n\u0131n bundan sak\u0131nmas\u0131n\u0131 isteyecekti. Oysa bu konuda Kur’an’da en küçük bir ibare bile yoktur.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da her \u015feyi‚ en ince \u015fekilde düzenleyen<\/span>” (12\/100)<\/em> yüce Allah (cc), kabir âleminin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 da apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015ftur. Ancak her konuda oldu\u011fu gibi, bu konuda da, adeta Kur’ani hükümlere kar\u015f\u0131 ç\u0131kmay\u0131 din edineler, \u0130slâmi gerçekleri yeterince anlamayan ya da vahyi gerçekleri kendilerince yorumlayanlar olmad\u0131k hikâyelerle kabir âlemi<\/span><\/strong> ve azab\u0131<\/span><\/strong> diye bir yalan uydurmu\u015flar, bunu da utanmadan \u0130slâm’a mal etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), dünya ve ahirette insanlar\u0131 ilgilendiren her konuyu apaç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015f, neler olaca\u011f\u0131n\u0131 aç\u0131klam\u0131\u015f, kabirde herhangi bir hayat\u0131n oldu\u011funu bildirmemi\u015ftir. Her konuda dillerini e\u011fip bükerek, kelimeleri yerlerinden kayd\u0131rarak gerçekleri çarp\u0131tmay\u0131 din haline getirenler ve yüce Allah’a kar\u015f\u0131 ç\u0131kmay\u0131 dinlerinin temel esas\u0131 olarak alanlar, kabir konusunda da, hiçbir ilgisi bulunmad\u0131\u011f\u0131 halde Mü’min suresi, 46. ayetini, dillerini e\u011fip bükerek kabir azab\u0131 konusunda delil getirmeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kabir hayat\u0131 ile ilgili Rasulullah (as) ad\u0131na uydurulan sözlerin birço\u011fu, Kur’an gerçe\u011fi ile çeli\u015fmektedir. Kendisine gelen vahyi esaslar\u0131 tek ölçü edinen ve o esaslara teslim olanlar\u0131n ilki olan Rasulullah (as), teslim oldu\u011fu Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 bir \u015fey söylemez, söyledi\u011fini iddia edenler ve onun ad\u0131na sözler uydurup onu yalanlar\u0131na alet edenler, elbette bunun cezas\u0131n\u0131 ac\u0131 bir \u015fekilde ya\u015fayacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, kabir ziyaretleri, bak\u0131m\u0131, üzerlerinde oturulmamas\u0131 gerekti\u011fi ile ilgili birçok tavsiyeleri olmu\u015ftur, ancak kabirde bir hayat\u0131n oldu\u011fu ile ilgili hiçbir ifadesi bulunmamaktad\u0131r. Rasulullah (as), insanlara her konuda vahyi gerçeklerden deliller gösteriyor, hiçbir konuda vahiy d\u0131\u015f\u0131nda ve vahye ayk\u0131r\u0131 hiçbir \u015fey söylemiyordu. Çünkü o, delilsiz konu\u015fmas\u0131n\u0131n insana büyük bir sorumluluk getirece\u011fini biliyordu. Rasulullah (as), ayn\u0131 \u015fekilde kabir konusunda da elindeki Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 bir \u015fey dememi\u015ftir, diyemezdi de.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), insan\u0131n öldükten sonra geri dönü\u015fünün olmayaca\u011f\u0131n\u0131, ki\u015filerin ya\u015fad\u0131klar\u0131 süre içerisinde yapt\u0131klar\u0131 ile kalacaklar\u0131n\u0131 ve cennet ya da cehennemi hak etmi\u015f olarak kabre gireceklerini ifade etmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Kabir, ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlar\u0131ndan bir çukurdur.” (Tirmizi)<\/span><\/strong><\/span><\/p>\n

Bu ifadelerinden de anla\u015f\u0131l\u0131yor ki Rasulullah (as), öldükten sonra geri dönü\u015fün olmayaca\u011f\u0131n\u0131, ki\u015filerin kazand\u0131klar\u0131 ve yapt\u0131klar\u0131 ile mükâfatland\u0131r\u0131lacaklar\u0131n\u0131 ya da cezaland\u0131r\u0131lacaklar\u0131n\u0131 belirtiyordu. Bu nedenle kabirde hayat oldu\u011fu konusunda uydurulan ve Rasulullah (as)’a atfedilen ifadelerin, Kur’an’a teslim olanlar\u0131n ilki olan Rasulullah (as) ile uzaktan yak\u0131ndan hiçbir ilgisi bulunmamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, \u0130slâmi hükümleri de\u011fi\u015ftirmede s\u0131n\u0131r tan\u0131m\u0131yorlar<\/span><\/strong><\/em><\/p>\n

Çe\u015fitli hükümler konusunda azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131 yol edinerek Allah ve Rasulü’ne iftira atma konusunda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, giderek yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi ibadetlerin vakitleri ile oynamaya ba\u015flad\u0131lar ve olmayan ibadetler ihdas ettiler.<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi \u0130slâm dinine kar\u015f\u0131 din uyduran sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, yüce Allah’\u0131n bildirmedi\u011fi konularda da Allah ve Rasulü’ün üzerine iftiralar atarak ya ibadetlerin yerlerini de\u011fi\u015ftirmi\u015fler ya da kimi dini geceler uydurmu\u015flard\u0131r. Bu konuda sapt\u0131r\u0131c\u0131lar\u0131n, vitir Namaz\u0131n\u0131n ve Kadir gecesinin ne zaman olduklar\u0131 konusundaki uydurmalar\u0131 verilebilir.<\/span><\/em><\/p>\n

Vitir namaz\u0131, Kur’an’da, gecenin bir k\u0131sm\u0131nda uyuyup uyand\u0131ktan sonra k\u0131l\u0131nmas\u0131 gerekti\u011fi aç\u0131kça belirtilmi\u015ftir. Sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, ellerinde hiçbir delil bulunmad\u0131\u011f\u0131 halde Yats\u0131 namaz\u0131ndan sonraya alm\u0131\u015flar, hem de üç rekât olarak s\u0131n\u0131rland\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. Bu sap\u0131kl\u0131klar\u0131n\u0131 da Allah’\u0131n Rasulü’ne iftira ederek kan\u0131tlamaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as), kendisi, gecenin sonuna do\u011fru önceleri onbir, daha sonralar\u0131, hastal\u0131k ve ya\u015fl\u0131l\u0131k nedeniyle yüce Allah’\u0131n, Kur’an’da verilen ruhsat gere\u011fi dokuz ve yedi rekât olarak k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Müfteriler, bu gerçeklere ve Rasulullah (as)’\u0131n Kur’an’a teslim olanlar\u0131n ilki oldu\u011funu bizzat Kur’an’da belirtmesine ra\u011fmen Rasulullah (as)’\u0131n Yats\u0131dan sonra k\u0131l\u0131nmas\u0131n\u0131 istedi\u011fini, hiçbir imani ve ahlaki de\u011fer ta\u015f\u0131madan iddia edebilmi\u015flerdir.<\/span><\/em><\/p>\n

Vitir namaz\u0131n\u0131n yats\u0131dan sonraya al\u0131nmas\u0131 ile yetinmeyen sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, uyduruk bir sürü kutsal geceler uydurmu\u015flar, bu gecelerde sabahlara kadar namaz k\u0131lanlar\u0131n bütün günahlar\u0131n\u0131n affedilece\u011fini iddia etmi\u015flerdir.<\/span><\/em><\/p>\n

Ta\u011futun reddedilmeden yüce Allah’a iman edilemeyece\u011fi aç\u0131k hükmüne ra\u011fmen sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, zalim de olsa emir sahiplerine itaat edilmesi gerekti\u011fini ileri sürmü\u015fler ve günümüzde ta\u011futa taparcas\u0131na ona iman edip teslim olmu\u015flar, insanlar\u0131 da ta\u011futa tapmaya ça\u011f\u0131rmaktad\u0131rlar.<\/span><\/em><\/p>\n

\u015eehitlik konusunu da çarp\u0131tan sapt\u0131r\u0131c\u0131 sap\u0131klar, Allah ve Rasulü’ne sava\u015f açan ta\u011fut yolunda ölenlerin bile \u015fehit olduklar\u0131n\u0131 iddia etmi\u015flerdir. Ayn\u0131 \u015fekilde hangi vatan oldu\u011fu aç\u0131klanmadan vatan u\u011fruna ölenlerin \u015fehit olduklar\u0131 iddialar\u0131 da hep bu sap\u0131klarca iddia edilmektedir.<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’da ve Sünnette, Kadir gecesinin ne zaman oldu\u011fu belirtilmemi\u015f iken Allah’\u0131n dinine sava\u015f açmay\u0131 bozuk bir karakter haline getirenler, bu gecenin Ramazan ay\u0131n\u0131n 27. gecesi oldu\u011funu ileri sürmü\u015flerdir.<\/span><\/em><\/p>\n

Sapt\u0131r\u0131c\u0131lar, bütün bu yapt\u0131klar\u0131 ile yetinmemi\u015f olacaklar ki, uydurduklar\u0131 Miraç hadisi ile yüce Allah’a ve Rasulü’ne bile dil uzatacak kadar esfele Safiline yuvarlanm\u0131\u015flard\u0131r. Uydurduklar\u0131 hadis ile yüce Allah’\u0131n, (hâ\u015fâ) kullar\u0131n\u0131n halini bilmedi\u011fini, Hz. Musa (as)’\u0131n, Hz. Muhammed (as) ile âdeta oynarcas\u0131na yüce Allah’a dokuz kez gönderip yüce Allah’a (hâ\u015fâ), kullar\u0131n\u0131n kald\u0131rabilecekleri güçleri konusunda ak\u0131l verdi\u011fini ileri sürmü\u015flerdir ki bu, küfrün en seviyesiz derekesidir.<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’ani hükümler üzerinde yap\u0131lan tahrifat\u0131n üç amac\u0131 vard\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

<\/a>1- \u0130nsanlar\u0131n, Tevhidi esaslar\u0131 ve \u0130slâm’\u0131 ö\u011frenmelerini engellemek, (her iki grup)<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/a><\/p>\n

<\/span><\/p>\n

2- \u0130nsanlar\u0131n ho\u015funa gidecek \u015feyleri anlatarak ç\u0131kar sa\u011flamak, (bel’amlar)<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

3- \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 olan kin ve nefret, (\u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131)<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/span><\/span><\/p>\n

<\/span><\/p>\n

\u0130slâmc\u0131 müfteri yalanc\u0131lar ile \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, Kur’ani hükümlerin aç\u0131k ve net bir \u015fekilde ortaya koydu\u011fu ve yüce Allah’\u0131n raz\u0131 oldu\u011fu \u0130slâm’\u0131 bozma konusunda de\u011fi\u015fik amaçlar\u0131 olsa da sonuç itibar\u0131 ile \u0130slâmi esaslar\u0131 bozmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Gerek \u0130slâmc\u0131 yalanc\u0131 müfteri bel’amlar\u0131n, gerekse \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n ortak noktalar\u0131, \u0130slâmi esaslar\u0131 bozarak insanlar\u0131n Tevhidi esaslar\u0131 ö\u011frenmelerine ve Rab’lerine yönelmelerine engel olmakt\u0131r. Bunun için yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi \u0130slâmi esaslar\u0131 bozmaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. \u015eu bir gerçektir ki, her iki \u0130slâm dü\u015fman\u0131 da bu amaçlar\u0131n\u0131 bilinçli yapmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“Yaz\u0131klar olsun o kimselere ki, elleriyle kitab\u0131 yaz\u0131yorlar, sonra onu az bir de\u011fere satmak için, ‘Bu Allah kat\u0131ndand\u0131r’ diyorlar! <\/span>Yaz\u0131klar olsun onlar\u0131n elleriyle yazd\u0131klar\u0131 \u015feye, yaz\u0131klar olsun onlar\u0131n kazand\u0131klar\u0131 \u015feye!” (Bakara, 79)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’a dü\u015fman olanlar, di\u011fer din ve ideoloji mensuplar\u0131d\u0131r, Samiri soylu bel’amlar ise, daha çok Müslüman olduklar\u0131 iddias\u0131nda bulunan kimselerdir. Bunlar, gerçek \u0130slâm’\u0131n ortaya ç\u0131kmas\u0131 durumunda hesaplar\u0131n\u0131n bozulaca\u011f\u0131n\u0131, gerçek yüzlerinin görülece\u011fini, böylece ç\u0131karlar\u0131n\u0131n bozulaca\u011f\u0131n\u0131 bildiklerinden ellerinden geldikçe Hakk\u0131 bat\u0131lla bulay\u0131p gerçekleri gizlemektedirler. Yüce Allah (cc) \u015feytan\u0131n görevini üstlenen bu kimselere lanet etmektedir.<\/span><\/p>\n

“Muhakkak ki, aç\u0131k delillerden indirdi\u011fimiz hidayeti, biz Kitapta insanlara aç\u0131kça belirttikten sonra gizleyenler, i\u015fte Allah onlara lanet eder ve bütün lanet edebilenler onlara lanet eder.” (Bakara, 159)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz, Allah’\u0131n indirdi\u011fi Kitap’tan bir \u015fey gizleyen ve onu az bir de\u011fere satanlar, <\/span>i\u015fte onlar, kar\u0131nlar\u0131na ate\u015ften ba\u015fka bir \u015fey koymuyorlar. Allah, K\u0131yamet günü onlarla konu\u015fmayacak ve onlar\u0131 temizlemeyecektir; onlar için ac\u0131kl\u0131 bir azap vard\u0131r. <\/span>\u0130\u015fte onlar, hidayet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azab\u0131 sat\u0131n alan kimselerdir; ate\u015fe kar\u015f\u0131 ne kadar da dayan\u0131kl\u0131d\u0131rlar(!)”(Bakara, 174-175)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâmi kavramlar\u0131n gerçek anlamlar\u0131, ibadetleri ne ve ne zaman olduklar\u0131 Kur’an’da vard\u0131r, bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki tüm tan\u0131mlamalar, \u0130slâmi olmaktan uzakt\u0131r. <\/span>Kur’an’dan hareketle \u0130slâmi kavramlar ö\u011frenildi\u011finde, bugün kavramlar\u0131n ne denli as\u0131l anlamlar\u0131ndan sapt\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131 gerçe\u011fi ortaya ç\u0131kacak, adeta \u0130slâm’dan ayr\u0131 ba\u015fka bir dinin olu\u015fturuldu\u011fu görülecektir.<\/span><\/p>\n

Kur’ani kavramlar\u0131n, anlamlar\u0131n\u0131n de\u011fi\u015ftirilerek insanlar\u0131n yanl\u0131\u015f bir din alg\u0131s\u0131na sahip olmalar\u0131n\u0131n sorumlulu\u011fu, sapt\u0131r\u0131c\u0131lar kadar, Kur’an okuduklar\u0131 halde bu gerçekleri, kimi endi\u015felerle ortaya koymayan Müslümanlar\u0131n da üzerindedir.<\/span><\/p>\n

Müslümanlar, hassasiyet göstererek bu sapt\u0131r\u0131c\u0131lara kar\u015f\u0131 ç\u0131km\u0131\u015f olsalard\u0131, toplumdaki sapma bu denli korkunç boyutlara ula\u015famayacakt\u0131. Onlar\u0131n suskunlu\u011fu, sapt\u0131r\u0131c\u0131lara cesaret vermi\u015f, \u0130slâm’\u0131n, bozmad\u0131k, de\u011fi\u015ftirmedik kavram\u0131n\u0131 ya da konusunu b\u0131rakmam\u0131\u015flard\u0131r. E\u011fer Müslümanlar, en az sapt\u0131r\u0131c\u0131lar kadar cesaretli olsalard\u0131, bugün durum çok daha farkl\u0131, \u0130slâm’\u0131n ve Müslümanlar\u0131n lehinde olacakt\u0131.<\/span><\/p>\n

Müslümanlar olarak amac\u0131m\u0131z, baz\u0131 ki\u015filerin, kimi gerekçelerle gizledikleri gerçek \u0130slâmi kavramlar\u0131, bütün tepki, ele\u015ftiri, bask\u0131 ve sald\u0131r\u0131lar\u0131 göze al\u0131narak Tevhidi gerçekleri ortaya koymak, topluma bu gerçekleri oldu\u011fu gibi anlatmakt\u0131r. \u0130slâmi kavramlar\u0131n gerçek anlamlar\u0131n\u0131n ne oldu\u011funu belirterek iman ya da inkâr edecek olanlar\u0131n, bilinçli hareket ederek saflar\u0131n\u0131 netle\u015ftirmelerini, herkesin, yerinin ve konumunun neresi oldu\u011funu bilmesini sa\u011flamak biz Müslümanlar\u0131n öncelikli görevidir.<\/span><\/p>\n

Elbette ki hidayet yaln\u0131zca yüce Allah’tand\u0131r biz O’na teslim olan Müslümanlar\u0131z.<\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2017.08.21
\n