{"id":271,"date":"2020-03-25T18:28:54","date_gmt":"2020-03-25T18:28:54","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/sunnetullahallahin-yasasi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:54","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:54","slug":"sunnetullahallahin-yasasi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/sunnetullahallahin-yasasi\/","title":{"rendered":"S\u00fcnnetullah=Allah\u2019\u0131n Yasas\u0131"},"content":{"rendered":"
<\/p>\n
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span><\/strong><\/span><\/p>\n Sünnetullah=Allah’\u0131n Yasas\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n <\/span>“Vel hamdülillahi Rabb’il âlemin”<\/span><\/em><\/p>\n Hamdolsun âlemlerin Rabb’ine! O ki, ilk insandan son insana kadar hepsini e\u015fit k\u0131ld\u0131 ve aralar\u0131nda hiçbir farkl\u0131l\u0131k gözetmeden hepsini ayn\u0131 yasadan sorumlu tuttu.<\/span><\/p>\n Ve Selamun a’lal mürselim,<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Selam olsun Rab’lerinin bildirdi\u011fi esaslardan zerre kadar taviz vermeden, hayatlar\u0131 pahas\u0131na mücadelelerini sürdüren rasullere!<\/span><\/p>\n Ve Selamun a’la Rasulina Muhammed’in ve a’la alihi ve ashabihi!<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n Ve Selam olsun, Rasulümüz Hz. Muhammed (as)’a, aline ve ashab\u0131na ki, nice bask\u0131, zulüm ve i\u015fkencelere ra\u011fmen iman ettikleri Tevhidi esaslardan zerre kadar \u015füpheye dü\u015fmeden Asr-\u0131 Saadet dönemini olu\u015fturdular, bizlere Tevhidi esaslar\u0131n ula\u015fmas\u0131na sebep oldular.<\/span><\/p>\n “Ve Selamun a’la i’badihillezinestefa!<\/span><\/em><\/p>\n Ve selam, O’nun seçkin kullar\u0131 Tevhid erleri Müslümanlara ki, bulunduklar\u0131 küfür ve \u015firk toplumlar\u0131n\u0131 her türlü bask\u0131 ve zorbal\u0131klar\u0131na ald\u0131r\u0131\u015f etmeden Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyurdular.<\/span><\/span><\/p>\n Sünnetullah=Allah’\u0131n Yasas\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n Yüce Allah (cc), gökleri, yeri ve ikisi aras\u0131nda bulunanlar\u0131 yaratt\u0131\u011f\u0131 ilk andan itibaren her \u015fey için bir hareket stratejisi, bir hayat düzeni takdir etmi\u015ftir. Yüce Allah’\u0131n takdir etti\u011fi bu düzen, Sünnetullah denilen temel yasad\u0131r ve bu yasa, yarat\u0131lanlar var oldukça k\u0131yamete kadar devam edecek, hiçbir \u015fekilde bir de\u011fi\u015fikli\u011fe tabi k\u0131l\u0131nmayacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n “Allah’\u0131n önceden beri gelen sünneti öyledir; Allah’\u0131n sünnetinde de\u011fi\u015fme bulamazs\u0131n.”<\/span><\/em> (Fetih, 23)<\/span><\/em><\/p>\n Sünnetullah\u0131n süreklili\u011fi ve de\u011fi\u015fmezli\u011finin nedeni, kâinat düzeninin sa\u011flanmas\u0131, yarat\u0131lan \u015feylerin hepsinin yüce Allah (cc) indinde ayn\u0131 seviyede olmas\u0131ndand\u0131r. Bu nedenle gökyüzü, güne\u015f, ay ve y\u0131ld\u0131zlar, ya\u011fmurun ya\u011fmas\u0131, nebat\u0131n bitirilmesi için belirlenen ilahi yasa nas\u0131lki ilk yarat\u0131l\u0131\u015flar\u0131ndan bugüne kadar de\u011fi\u015fmeden gelmi\u015fse, ayn\u0131 \u015fekilde insanlar için belirlenen ilahi yasa da, ilk insandan son insana kadar ayn\u0131d\u0131r, ayn\u0131 kalacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n “Önceden geçenler aras\u0131ndaki <\/span><\/em>Allah’<\/span><\/em>\u0131n sünnetidir; Allah’\u0131n sünnetinde de\u011fi\u015fme bulamazs\u0131n.”<\/span><\/em> (Ahzab, 62)<\/span><\/em><\/p>\n Yüce Allah (cc), elbette ki\u015fiden ki\u015fiye, devirden devire de\u011fi\u015fik yasalar göndermez. \u0130nsan, yarat\u0131l\u0131\u015f itibar\u0131 ile ayn\u0131 mayadan yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 sürece, ilk insandan son insana kadar ayn\u0131 yasaya ba\u011fl\u0131d\u0131r. Bu, yüce Allah’\u0131n, Adil s\u0131fat\u0131n\u0131n gere\u011fi Sünnetullah\u0131n de\u011fi\u015fmezlik ilkesidir.<\/span><\/p>\n “Allah, sizin için aç\u0131klamak ve sizden önceki kimselerin sünnetine sizi iletmek ve sizi ba\u011f\u0131\u015flamak istiyor; Allah bilendir, hâkimdir.” (Nisa, 26)<\/span><\/em><\/p>\n Sünnetullah\u0131n de\u011fi\u015fmezlik ilkesi, rasullerin gönderilmesinden vahye muhatap olanlara, iman edenlerden inkâr edenlere, verilen mükâfatlardan, helak edilme nedenlerine, k\u0131yamet günü verilecek mükâfat ve azaplara kadar her \u015fey için ayn\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n Tüm <\/span><\/em><\/strong>rasuller, ayn\u0131 yasaya ba\u011fl\u0131 olarak gönderilmi\u015flerdir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n Yüce Allah (cc), her topluma bir rasul ve onlarla beraber o toplumlar\u0131n tabi olacaklar\u0131 ve sak\u0131nacaklar\u0131 durumlar\u0131 belirten hükümlerini göndermi\u015ftir. Sünnetullahta rasullerin gönderili\u015f nedenleri ve davetlerini üzerine bina edecekleri temel aç\u0131kça belirtilmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n “Rasullerimizden senden <\/span><\/em>önce gönderdi\u011fimiz kimselerin sünnetidir; Bizim sünnetimizde bir de\u011fi\u015fiklik bulamazs\u0131n.”<\/span><\/em> (\u0130sra, 77)<\/span><\/em><\/p>\n Bütün rasuller, Sünnetullahta belirlenen yasaya uygun gönderilmi\u015fler; her gönderilen rasul, ayn\u0131 mesaj\u0131 getirmi\u015f, ayn\u0131 ortak mesaj\u0131 duyurmu\u015ftur. Bu temel mesaj, insanlar\u0131n öncelikle tabi olduklar\u0131 tüm sahte ilahlar\u0131 terk ederek Bir olan Rab’lerine iman etmeleridir.<\/span><\/p>\n “Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n’ diye bir rasul gönderdik; Allah, onlardan kimine hidayet etti, onlardan kimi üzerine de sap\u0131kl\u0131k hak oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Ta\u011fut reddedilmeden yüce Allah’\u0131 Birlemek mümkün de\u011fildir; yüce Allah’\u0131n yan\u0131nda ba\u015fka otoritelere inanmak, onlar\u0131n yasalar\u0131na göre hareket etmek \u015firk ve küfürdür. \u015eirk ve küfrü terk etmeyenler, gere\u011fi gibi iman edemezler. Tüm rasuller insanlara, ilahlar\u0131n\u0131n tek bir ilah oldu\u011funu, ba\u015fka ilahlar\u0131 terk edip yaln\u0131zca O’na iman etmeleri gerekti\u011fini söylemi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n “\u0130lah\u0131n\u0131z bir tek \u0130lah’t\u0131r, O’ndan ba\u015fka ilah yoktur, Rahman’d\u0131r, Rahim’dir.” (Bakara, 163)<\/span><\/em><\/p>\n “Andolsun Nuh’u kavmine gönderdik, dedi ki: ‘Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin için O’ndan ba\u015fka bir ilah yoktur; art\u0131k korunmayacak m\u0131s\u0131n\u0131z?”<\/span><\/em> (Mü’minun, 23)<\/span><\/em><\/p>\n “Sonra onlar\u0131n ard\u0131ndan ba\u015fka bir nesil yeti\u015ftirdik; pe\u015finden onlara kendi içlerinden bir rasul gönderdik; ‘Muhakkak Allah’a kulluk edin, O’ndan ba\u015fka sizin bir ilah\u0131n\u0131z yoktur, art\u0131k korunmayacak m\u0131s\u0131n\u0131z?” (Mü’minun, 31-32)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Hiçbir rasul, yüce Allah’\u0131n birli\u011fi, Tevhidi esaslara iman etme d\u0131\u015f\u0131nda bir \u015feyi öncelememi\u015f, insanlar\u0131 ba\u015fka \u015feylerle oyalamam\u0131\u015flard\u0131r. Onlar, Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyduktan sonra toplumda var olan di\u011fer konular\u0131 dile getirmi\u015fler, insanlar\u0131 bundan sak\u0131nd\u0131rmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n Rasullerin gönderilmedi\u011fi dönemlerde Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyuran davetçiler de, rasuller gibi insanlar\u0131, öncelikle Rab’lerini Bir’lemeye davet etmi\u015flerdir. Ashab-\u0131 Kehf, \u015fehirlilere ve Ashab-\u0131 Uhdud’a gönderilen davetçiler, hep yaln\u0131zca yüce Allah’a iman ederek yaln\u0131zca O’na davet etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n “Biz sana onlar\u0131n haberlerini hakk\u0131yla anlat\u0131yoruz; \u015füphesiz onlar, Rab’lerine iman etmi\u015f gençlerdi; Biz de onlar\u0131n hidayetlerini art\u0131rm\u0131\u015ft\u0131k, onlar\u0131n kalplerini ba\u011flam\u0131\u015ft\u0131k; k\u0131yam ettiler, pe\u015finden dediler ki: ‘Rabb’imiz, göklerin ve yerin Rabb’idir, biz O’ndan ba\u015fka ilaha davet edemeyiz, çünkü o zaman saçmalam\u0131\u015f oluruz. Bunlar, bizim kavmimiz, O’ndan ba\u015fka ilahlar edindiler; onlar\u0131n, apaç\u0131k bir delil getirmeleri gerekmez miydi, Allah’a kar\u015f\u0131 yalan uydurandan daha zalim kimdir!” (Kehf, 13-15)<\/span><\/em><\/p>\n “O’ndan ba\u015fka ilahlar edinir miyim, e\u011fer Rahman, bana bir zarar vermek istese, onlar\u0131n \u015fefaati bana hiçbir fayda sa\u011flamaz ve beni kurtaramazlar. O takdirde gerçekten ben, apaç\u0131k bir dalalet içerisinde olurum; do\u011frusu ben, sizin Rabb’inize iman ettim, beni dinleyin.” (Yasin, 23-25)<\/span><\/em><\/p>\n “Ve onlar, Mü’minlere yapt\u0131klar\u0131 \u015feyi seyrediyorlard\u0131; onlardan, aziz, hamde lay\u0131k Allah’a iman etmelerinden ba\u015fka sebeple intikam almad\u0131lar.” (Buruc, 7-8)<\/span><\/em><\/p>\n Rasullerin ve onlar\u0131n izinden giden Tevhid erlerinin örnekliklerinden de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere Müslümanlar, insanlar\u0131 öncelikli olarak Tevhidi esaslara davet etmelidirler. Bu gerçek ortaya konulmadan, gündemi bununla olu\u015fturulmadan ba\u015fka \u015feylerle u\u011fra\u015fmak, Tevhidi mücadelenin hedefini sapt\u0131rmak, Hak olan\u0131 ikinci plana atmakt\u0131r.<\/span><\/p>\n Rasullere verilen tepkiler hep ayn\u0131d\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n Sünnetullah\u0131n de\u011fi\u015fmezlik ilkesi gere\u011fince gönderilen elçiler, tümüyle Tevhid ilkesini ortaya koymu\u015flar, ayn\u0131 tepkilerle kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131\u015flar, benzer s\u0131k\u0131nt\u0131lar çekmi\u015flerdir.<\/span> Rasullerin getirdikleri ilahi mesaj ayn\u0131 olunca kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 tepkiler de do\u011fal olarak ayn\u0131 olmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n “Andolsun senden önce de, evvelki f\u0131rkalar içine de gönderdik, onlara hiçbir rasul gelmezdi ki, ancak onunla alay eder olmu\u015flard\u0131.” <\/span><\/em>(Hicr, 10-11)<\/span><\/em><\/p>\n Sünnetullah gere\u011fince daveti ortaya koymakta, yalanlanmakta, Rasule dü\u015fmanl\u0131k yap\u0131lmakta bütün rasuller ayn\u0131 yasaya tabidirler. Tüm rasuller, alaya al\u0131nma, hakaret edilme, sald\u0131r\u0131ya u\u011frama, eziyet ve i\u015fkence görme konular\u0131nda hemen hemen ayn\u0131 \u015feyi ya\u015fam\u0131\u015flard\u0131r. <\/span><\/p>\n “Böylece Biz, her nebiye, insan ve cin \u015feytanlar\u0131n\u0131 dü\u015fman k\u0131ld\u0131k…” (En’am, 112)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n “Ve böylece Biz, her nebiye günahkârlardan bir dü\u015fman k\u0131ld\u0131k, hidayet edici ve yard\u0131mc\u0131 olarak Rabb’in yeter.” (Furkan, 31)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Tevhidi esaslar\u0131 anlatt\u0131klar\u0131n\u0131 iddia ettikleri halde insanlardan tepki almayan, kâfirlerin kendilerine dü\u015fmanl\u0131k yapmad\u0131\u011f\u0131 kimseler, ya Tevhidi esaslar\u0131, Kur’an’da bildirildi\u011fi \u015fekilde gere\u011fi gibi ortaya koymuyorlar ya anlatt\u0131klar\u0131na uygun bir ki\u015fili\u011fe sahip de\u011filler yahut da Tevhidi esaslar\u0131, Samiri soylu bel’amlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131 gibi anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirerek anlat\u0131yorlar. Çünkü ayn\u0131 \u015feyleri yapanlar\u0131n, ayn\u0131 tepkilerle kar\u015f\u0131la\u015fmamalar\u0131 mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n “Andolsun senden önce de rasuller yalanlanm\u0131\u015ft\u0131, onlara yard\u0131m\u0131m\u0131z gelinceye kadar yalanland\u0131klar\u0131 ve eziyet edildikleri \u015feylere kar\u015f\u0131 sabrettiler. Allah’\u0131n kelimelerini de\u011fi\u015ftirebilecek yoktur; sana gönderilenlerin haberlerinden geldi.” (En’am, 34)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n “Andolsun senden önceki rasullerle de alay edildi, fakat onlardan alay eden kimseleri, o alay etmekte olduklar\u0131 \u015fey ku\u015fat\u0131verdi.” (Enbiya, 41)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Günümüzde Kur’an’\u0131 anlatt\u0131klar\u0131n\u0131 iddia edenler, anlatt\u0131klar\u0131 içerisinde Tevhidi bir mesaj bulunmad\u0131\u011f\u0131 için tepkilerle kar\u015f\u0131la\u015fmamakta, hatta küfür ve \u015firk ehli ile dostluk duygusu içerisinde içiçe bir ya\u015fam sürmektedirler. Bu durum, o kimselerin ne denli Kur’an’\u0131n ruhundan ve Tevhidi esaslardan uzak olduklar\u0131n\u0131 göstermektedir.<\/span><\/p>\n Her Rasule mucize verilmi\u015ftir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n Sünnetullah, Risalet’i duyuran her rasul için geçerli ve her rasul, ayn\u0131 yasan\u0131n ortaya koydu\u011fu olaylar\u0131 ya\u015far. Rasullerin daveti ayn\u0131 olunca do\u011fal olarak kendileri ile muhatap olan toplumlar\u0131n onlara gösterdikleri reaksiyon da, talepleri de ayn\u0131 olmu\u015ftur; ilahi hüküm budur.<\/span><\/p>\n “Allah’\u0131n kendisine farz k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 bir \u015feyde Nebi’ye bir s\u0131k\u0131nt\u0131 yoktur; önceden geçenler aras\u0131nda da Allah’\u0131n yasas\u0131d\u0131r, Allah’\u0131n emri, takdir edilmi\u015f bir kaderdir.” (Ahzab, 38)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Rab’leri taraf\u0131ndan gönderilen rasullerden insanlar, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan gönderildiklerine dair delil getirmelerini istemi\u015flerdir. Bunun üzerine yüce Allah (cc), o rasullere, mucizeler vererek yard\u0131m etmi\u015ftir. Mucize, ilahi yasan\u0131n gere\u011fi ve sonucudur.<\/span><\/p>\n “Azimli bir \u015fekilde Allah’a yemin ettiler ki, onlara bir ayet gelirse ona iman edeceklerine gerçekten yemin ettiler. De ki: ‘\u015eüphesiz ayetler Allah kat\u0131ndad\u0131r, \u015fuurunda de\u011filsiniz!’ Gerçekten o geldi\u011fi zaman iman etmezler.” (En’am, 109)<\/span><\/em><\/p>\n “Bunun üzerine kavminden ileri gelen inkâr kimseler dedi ki: ‘Bu, sizin gibi bir insandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir, sizin üzerinize üstün olman istiyor, \u015fayet Allah dileseydi, elbette melekleri indirirdi; biz ilk atalar\u0131m\u0131zdan bunu i\u015fitmedik." (Mü’minun, 24)<\/span><\/em><\/p>\n “<\/span><\/em>Yahut alt\u0131ndan bir evin olmal\u0131 ya da gö\u011fe ç\u0131kmal\u0131s\u0131n ve üzerimize okuyaca\u011f\u0131m\u0131z bir kitap indirinceye kadar gö\u011fe ç\u0131kmana da inanmay\u0131z. <\/span>De ki: ‘Rabb’imi tenzih ederim, ben ancak be\u015fer bir Rasul de\u011fil miyim?” (\u0130sra, 93)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n \u0130nsanlar\u0131n bu taleplerine, mucize de görseler iman etmeyeceklerine kendilerini \u015fahit tutmak için yüce Allah (cc), Rasullerine mucizeler vermi\u015f, ancak gerçe\u011fi görmelerine ra\u011fmen onlar yine iman etmemi\u015flerdir. \u0130man, bir \u015feyleri görerek de\u011fil dü\u015fünüp aklederek edilebilir.<\/span><\/p>\n “Semud’a de karde\u015fleri Salih dedi ki: ‘Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan ba\u015fka \u0130lah\u0131n\u0131z yoktur; do\u011frusu size, Rabb’inizden aç\u0131k delil geldi, i\u015fte \u015fu, Allah’\u0131n devesi, size bir ayettir; art\u0131k b\u0131rak\u0131n onu Allah’\u0131n arz\u0131ndan yesin, sak\u0131n ona bir kötülükle dokunmay\u0131n, yoksa sizi ac\u0131 bir azap yakalar.”<\/span><\/em> (A’raf, 73)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n “(Fir’avn) dedi ki: ‘E\u011fer bir ayet getirmi\u015f isen, hakikaten do\u011frulardan isen onu getir. Bunun üzerine (Musa) asas\u0131n\u0131 b\u0131rakt\u0131, o aç\u0131kça bir y\u0131lan (oluverdi) <\/span><\/em>v<\/span><\/em>e elini de ç\u0131kard\u0131; bakanlar için o, bembeyaz (göründü.)<\/span><\/em> Fir’avn kavminden ileri gelenler dedi ki: ‘\u015eüphesiz bu, çok bilgili bir sihirbazd\u0131r,<\/span><\/em>” (A’raf, 106-109)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n “Saat yakla\u015ft\u0131 ve Ay yar\u0131ld\u0131! Ve e\u011fer bir ayet\/mucize görseler yüzçevirirler ve derler ki: ‘Süregelen bir sihirdir,<\/span><\/em> yalanlad\u0131lar ve hevalar\u0131na tabi oldular, <\/span>her emir, gerçekle\u015fecektir.” (Kamer, 1-3)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Rasullerin ortak özellikleri, Risalet, davet ve kâfirlerle yap\u0131lan mücadele ile ilgilidir. Rasullerin bu ortak özelliklerinden biri olan, davet ve rasul olu\u015fu yak\u0131ndan ilgilendiren mucize de, Sünnetullah’\u0131n gere\u011fi olarak rasullere verilmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n Mucizeler, kâinat\u0131n sahibi yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan rasullere verildi\u011finden mucize gösterilmesi ile do\u011fada herhangi bir bozulma sözkonusu olmuyor. Yakma özelli\u011fi bulunan ate\u015fin, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 yakmamas\u0131; Hz. Musa (as)’\u0131n asas\u0131yla denizin yar\u0131lmas\u0131, Hz. Salih (as) için kuru bir kayadan di\u015fi bir devenin ç\u0131kmas\u0131, Hz. Muhammed (as)’\u0131n gösterdi\u011fi Ay’\u0131n yar\u0131lmas\u0131 hiçbir \u015fekilde do\u011fan\u0131n dengesinin bozmam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n Bütün bu ilahi delillere ra\u011fmen inkârc\u0131lar, gördükleri muazzam ayetlerin bir sihir oldu\u011funu iddia ederek yine de iman etmemi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n “…De ki: ‘\u015eüphesiz ayetler Allah kat\u0131ndad\u0131r, \u015fuurunda de\u011filsiniz!’ Gerçekten o geldi\u011fi zaman iman etmezler.” (En’am, 109)<\/span><\/em><\/p>\n Hz. Süleyman (as)’\u0131n, bir ceset haline gelip yeniden dirilmesi, Hz. \u0130sa (as)’\u0131n, henüz bir bebek iken konu\u015fmas\u0131, ölüleri diriltmesi ve daha nice olmaz denilen \u015feyler hep Sünnetullah\u0131n cari olu\u015fu gere\u011fince yüce Allah’\u0131n rasullerine verdi\u011fi mucizelerdir!<\/span><\/p>\n Kâinat ve do\u011fada bulunan her \u015fey, yaln\u0131zca kendilerini yaratan yüce Allah’\u0131n emri ile hareket ederler ve Rab’leri istedi\u011fi anda da bu hareketlerini durdurabilir ya da de\u011fi\u015ftirebilirler ki bu, tamamen yüce Allah’\u0131n takdirinde olan bir \u015feydir. Yüce Allah (cc), diledi\u011fi bir \u015feyi, diledi\u011fi anda de\u011fi\u015ftirmeye, durdurmaya kadirdir. Elbette bunlara iman etmek yüce Allah’\u0131 hakk\u0131yla takdir etmekle mümkündür, oysa mü\u015frikler, yüce Allah’\u0131 hakk\u0131yla takdir edemediler.<\/span><\/p>\n “<\/span><\/em>Allah’\u0131 hakk\u0131yla takdir edemediler, k\u0131yamet günü yer, tamamen O’nun avucundad\u0131r, gökler de sa\u011f elinde dürülmü\u015ftür. O yücedir, onlar\u0131n ortak ko\u015ftuklar\u0131ndan münezzehtir.” (Zümer, 67)<\/span><\/em><\/p>\n “Allah’\u0131n kadir oldu\u011funu hakk\u0131yla takdir edemediler, \u015füphesiz Allah çok güçlüdür, azizdir.” (Hac, 74)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Rab’lerine gerçekten iman edenler, O’nun, Adil oldu\u011funu, ilk insandan son insana kadar kullar\u0131 aras\u0131nda herhangi bir ay\u0131r\u0131m yapmayaca\u011f\u0131n\u0131, ilk insan\u0131 tabi k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 imtihanlara sonradan gelen herkesi de tabi tutaca\u011f\u0131n\u0131, ilk iman ya da inkâr edenlere neyi öngörmü\u015fse bunu, bütün kullar\u0131 için geçerli k\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 bilirler. Çünkü ilahi yasa, tüm ça\u011flar ve insanlar için ayn\u0131d\u0131r, de\u011fi\u015ftirilemez.<\/span><\/p>\n \u0130man edenler, hep az say\u0131da olmu\u015ftur<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n Sünnetullahtaki Tevhidi mücadelede, neredeyse de\u011fi\u015fmeyen bir konu da, iman edenlerin say\u0131lar\u0131ndaki azl\u0131k olmu\u015ftur. <\/span><\/p>\n “Do\u011frusu kullar\u0131mdan bir grup vard\u0131, diyorlard\u0131 ki: ‘Rabb’imiz, iman ettik, bizi ba\u011f\u0131\u015fla ve bize merhamet et; Sen, merhamet edenlerin en hay\u0131rl\u0131s\u0131s\u0131n.” (Mü’minun, 109)<\/span><\/em><\/p>\n Risalet tarihinde rasullere iman edenler hep az\u0131nl\u0131kta olmu\u015flard\u0131r. Hz. Nuh (as)’\u0131n 950 sene süren Tevhid mücadelesinde çok az kimse ona iman etmi\u015f ki, tufan koptu\u011funda ancak bir gemiyi doldurabilmi\u015flerdi.<\/span><\/p>\n “Sen ve beraberindeki kimseler, yerle\u015fti\u011finiz zaman gemi üzerinde: ‘Hamdolsun, bizi, zalim kavimden kurtaran Allah’a’ deyin!” (Mü’minun, 28)<\/span><\/em><\/p>\n “Andolsun onlar hakk\u0131ndaki dü\u015füncesini do\u011frulad\u0131, Mü’minlerden bir grup d\u0131\u015f\u0131nda nihayet ona uydular.” (Sebe, 20)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n Hz. \u0130brahim (as), y\u0131llarca süren Tevhidi mücadelesi sonucunda ancak ailesi ona iman etmi\u015f ve ailesiyle beraber hicret etmi\u015fti. Bu durum, Hz. Musa (as)’a iman edenler için de ayn\u0131 olmu\u015f, genç bir ku\u015faktan ba\u015fka ona iman eden olmam\u0131\u015ft\u0131.<\/span><\/p>\n “Böylece Fir’avn ve onlar\u0131n ileri gelenlerinden korkmalar\u0131 üzerine Musa’ya, kavminden genç bir ku\u015faktan ba\u015fka iman etmedi; \u015füphesiz onlar çekiniyorlard\u0131 ve gerçekten Fir’avn, yeryüzünde üstünlük tasl\u0131yordu ve \u015füphesiz o, müsriflerdendi.” (Yunus, 83)<\/span><\/em><\/p>\n Risalet önderleri, etraflar\u0131na çok insan toplama yar\u0131\u015f\u0131na girmemi\u015f, Tevhidi esaslar\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde duyurarak insanlar\u0131n ona iman etmelerini istemi\u015flerdir. Bu durum, Tevhid erlerinde de aynen vuku bulmu\u015ftur. Ashab\u0131 Kehf’in birkaç genç olu\u015fu, \u015fehirlilere giden davetçilere, \u015fehrin içinden yaln\u0131zca bir ki\u015finin iman etmesi, Ashab\u0131 Uhdud kâfirlerinin yakt\u0131klar\u0131 Müslümanlar\u0131n bir grup olmas\u0131 hep Sünnetullah\u0131n bir tecellisidir.<\/span><\/p>\n \u0130man edenler, Sünnetullah’a uygun iman etmekle mükelleftirler<\/span><\/em><\/strong>