{"id":269,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/kufur-ve-sirke-karsi-tevhidi-durus\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:51","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:51","slug":"kufur-ve-sirke-karsi-tevhidi-durus","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/kufur-ve-sirke-karsi-tevhidi-durus\/","title":{"rendered":"K\u00fcf\u00fcr ve \u015eirke Kar\u015f\u0131 Tevhidi Duru\u015f"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span><\/strong><\/span><\/strong><\/p>\n

Elhamdülillah illezi enzele a’la a’bdihil Kitabe ve lem yec’al lehu i’veca!<\/span><\/em><\/p>\n

“Hamdolsun Allah’a ki kuluna Kitab’\u0131 indirdi ve ona hiçbir pürüz koymad\u0131.” (Kehf, 1)<\/span><\/em><\/p>\n

Ve Selamun a’lal mürselim,<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Selam olsun gönderilen(rasul)lere,<\/span><\/em>” (Saffat, 181)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Selam olsun Tevhidi esaslar\u0131, hayatlar\u0131 pahas\u0131na ortaya koyan, küfre kar\u015f\u0131 onurlu bir Tevhidi duru\u015f sergileyen tüm Risalet önderlerine!<\/span><\/p>\n

Selamun a’la <\/span><\/em>\u0130brahim!<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Selam olsun, küfre kar\u015f\u0131 net Tevhidi bir tav\u0131r ortaya koyan \u0130brahim’e!<\/span><\/p>\n

Ve Selamun a’la Rasulina Muhammed’in ve a’la alihi ve ashabihi!<\/span><\/em><\/p>\n

Ve Selam olsun, “Güne\u015fi sa\u011f elime, Ay’\u0131 da sol elime koysan\u0131z, yine vazgeçmem deyip mü\u015friklere zerre kadar taviz vermeye Hz. Muhammed (as)’a, aline ve ashab\u0131na!<\/span><\/p>\n

Ve Selamun a’la i’badihillezinestefa!<\/span><\/em><\/p>\n

“… Ve selam, O’nun seçkin kullar\u0131 üzerinedir…” (Neml, 59)<\/span><\/em><\/p>\n

Ve Selamun a’la menittebea’l Huda!<\/span><\/em><\/p>\n

Selam, hidayete tabi olan kimselerin üzerinedir.<\/span><\/em><\/p>\n

Selam olsun, toplumlar\u0131 içerisinde Tevhidi esaslar\u0131 hayk\u0131ran Tevhid erlerine!<\/span><\/p>\n

Tevhidi Duru\u015f<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Tevhidi mücadelenin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 yüce Allah (cc), Risalet önderlerinin örnek mücadelelerini vererek bütün yönleriyle aç\u0131klamakta, iman edenlerin bu örnek mücadele metotlar\u0131n\u0131 almalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/span><\/p>\n

“Andolsun onlar\u0131n k\u0131ssalar\u0131nda ak\u0131l sâhipleri için ibret vard\u0131r; bu, uydurulacak bir söz de\u011fildir; lakin kendinden öncekinin do\u011frulanmas\u0131, her \u015feyin aç\u0131klamas\u0131; iman eden toplumlar için bir hidayet ve rahmettir.” (Yusuf, 111)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), yeryüzünde Hz. Nuh (as) ile ba\u015flay\u0131p Hz. Muhammed (as)’da son bulan Risalet önderlerinin Tevhidi mücadelesinde iman edenlerin durumlar\u0131n\u0131, küfür ve \u015firk unsurlar\u0131na kar\u015f\u0131 tutum ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 net bir \u015fekilde aç\u0131klam\u0131\u015f, bunun Sünnetullah oldu\u011funu, bunda de\u011fi\u015fiklik yap\u0131lmayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Gerçekten bu, benim dosdo\u011fru yolumdur, ona tabi olun, ba\u015fka yollara tabi olmay\u0131n ki, sizi O’nun yolundan ay\u0131rmas\u0131n! Bu size bir tavsiyedir, umulur ki onunla korunursunuz.” (En’am, 153)<\/span><\/em><\/p>\n

Risalet tarihi boyunca Tevhidi mücadelenin nas\u0131l yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 Kur’an’da, net ortaya konulmu\u015f, yüce Allah’\u0131n, bu mücadeleden raz\u0131 oldu\u011fu bildirilmi\u015ftir. \u0130man edenlerin, bunun d\u0131\u015f\u0131nda bir metoda ba\u015fvurmalar\u0131 mümkün de\u011fildir. Sünnetullahtaki Tevhidi mücadele metodu d\u0131\u015f\u0131nda herhangi bir metoda yönelenler, \u0130slâm dairesinden ç\u0131km\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Kim, kendisine hidayet aç\u0131kland\u0131ktan sonra Rasul’e kar\u015f\u0131 gelir ve Mü’minlerin yolundan ba\u015fkas\u0131na uyarsa, onu döndü\u011fü yola yöneltiriz ve cehenneme sokar\u0131z; ne kötü bir dönü\u015ftür!” (Nisa, 115)<\/span><\/em><\/p>\n

Tevhidi mücadele, iman edenlerle Hakk\u0131 yalanlayanlar ve imanlar\u0131na \u015firk bula\u015ft\u0131ranlar aras\u0131nda devam etmi\u015ftir. \u0130man edenler, kendi nefislerindeki \u015füpheleri giderdikten, Tevhidi ilkeleri tam olarak kabul edip pratiklerinde ortaya koyduktan sonra insanlara duyurmaya ba\u015flam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘\u0130\u015fte benim yolum budur, Allah’a basiretle davet ederim, ben ve bana uyanlar da, Allah’\u0131n \u015fan\u0131 yücedir, ben mü\u015friklerden de\u011filim.” (Yusuf, 108)<\/span><\/em><\/p>\n

Hiçbir Risalet önderi ve onlar\u0131n izlerini takip eden Tevhid erleri, Tevhidi mücadeleyi insanlara duyurmak için hiçbir \u015fekilde kâfir ve mü\u015friklerden izin almam\u0131\u015f, onlar\u0131n belirledikleri s\u0131n\u0131rlar ve alanlar içerisinde hareket etmemi\u015flerdir. Onlar, Rab’lerinin belirledi\u011fi esaslardan hareketle Tevhidi esaslar\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015flar, emrolunduklar\u0131 gibi dosdo\u011fru hareket etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Ey Rasul, Rabb’inden sana indirilen \u015feyi tebli\u011f et ve e\u011fer bunu yapmazsan, O’nun mesaj\u0131n\u0131 tebli\u011f etmemi\u015f olursun. Allah seni insanlardan korur, muhakkak ki Allah, kâfirler toplumuna hidayet vermez.” (Maide, 67)<\/span><\/em><\/p>\n

Risalet önderlerinde Tevhidi duru\u015f<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Risalet önderleri ve Tevhid erleri, Tevhidi esaslar\u0131 aç\u0131k ve net olarak ortaya koyunca do\u011fal olarak tepkilerle kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131\u015flar, ancak u\u011frad\u0131klar\u0131 her türlü hakaret ve sald\u0131r\u0131lara, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 tüm s\u0131k\u0131nt\u0131 ve zorluklara, gördükleri dayan\u0131lmaz eziyet ve i\u015fkencelere ra\u011fmen Rab’lerinin kendilerine bildirdi\u011fi esaslardan taviz vermemi\u015flerdir. Bunlar\u0131n ilk örne\u011fi, Hz. Nuh (as)’d\u0131r.<\/span><\/p>\n

Hz. Nuh (as)<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yeryüzünde ilk ve en uzun soluklu Tevhidi mücadeleyi ortaya koyan Hz. Nuh (as), öncelikle Tevhidi ilkeleri gizleyip çarp\u0131tmadan apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

“Andolsun Nuh’u, kavmine gönderdik: ‘\u015eüphesiz ben, sizin için apaç\u0131k bir uyar\u0131c\u0131y\u0131m.” (Hud, 25)<\/span><\/em><\/p>\n

Küfür ve \u015firk ehli, elbette Hz. Nuh (as)’\u0131, çiçeklerle kar\u015f\u0131lamam\u0131\u015f, ona ikramda bulunmam\u0131\u015flard\u0131r. Onlar, inkâr ve azg\u0131nl\u0131k içerisinde onu ta\u015flayarak öldürmekle tehdit etmi\u015fler, ona çok büyük tuzaklar kurmu\u015flard\u0131.<\/span><\/p>\n

“Dediler ki: ‘Ey Nuh, gerçekten vazgeçmezsen, mutlaka ta\u015flananlardan olacaks\u0131n.” (\u015euara, 116)<\/span><\/em><\/p>\n

“Çok büyük tuzaklar kurdular,” (Nuh, 22)<\/span><\/em><\/p>\n

Hz. Nuh (as), apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koydu\u011fu ve as\u0131rlar süren mücadelesinde, kâfirlerin tüm tehdit, hakaret, bask\u0131, tuzak ve zulümlerine kar\u015f\u0131 net bir Tevhidi duru\u015f sergilemi\u015f, onlara boyun bükmemi\u015f, üstelik onlara meydan okumu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Onlara Nuh’un haberini oku; o zaman kavmine demi\u015fti ki: ‘Ey kavmim, e\u011fer benim kalk\u0131p size Allah’\u0131n ayetlerini hat\u0131rlatmam a\u011f\u0131r geldiyse, art\u0131k ben Allah’a tevekkül ettim, o halde siz de toplan\u0131n sonra ortaklar\u0131n\u0131zla i\u015finizi kararla\u015ft\u0131r\u0131n da i\u015finiz ba\u015f\u0131n\u0131za dert olmas\u0131n. Sonra bana uygulay\u0131n ve bana mühlet de vermeyin!” (Yunus, 71)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Selamun a’la Nuh’in fil a’lemine!<\/span><\/em><\/p>\n

“Âlemler içinde Nuh’a selam olsun!” (Saffat, 79)<\/span><\/em><\/p>\n

Hz. \u0130brahim (as)<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Tek ba<\/span>\u015f\u0131na bir ümmet olan Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n Tevhid mücadelesi ve bu mücadelede ortaya koydu\u011fu metot, Hak-bat\u0131l mücadelesinin en büyüklerinden ve Sünnetullahta bize bildiri­len, Hz. Nuh (as)’dan sonra ikinci büyük mücadele metodudur. Hz. \u0130brahim (as), içinde bulundu\u011fu toplu­mun hayat\u0131na egemen olan siyasi yap\u0131lanmay\u0131 tek ba\u015f\u0131na kökten sarsmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015f, Allah’\u0131n izniyle, k\u0131smen de ba\u015far\u0131l\u0131 olmu\u015f bir \u015fahsiyettir.<\/span><\/span><\/p>\n

Kur’an<\/span>, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n mücadele meto­dunu k\u0131yamete kadar gelecek nesillere örnek olarak vermi\u015ftir. Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n mücadele metodu, Müslümanlar\u0131n içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlar\u0131n hayat\u0131na egemen olan siyasal rejimlere ve istikbar güçlerine kar\u015f\u0131 tav\u0131rlar\u0131n\u0131n nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fini ortaya koymas\u0131 aç\u0131­s\u0131ndan çok önemlidir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), iman edenlere Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n, küfür ve \u015firk ehline kar\u015f\u0131 Tevhidi duru\u015funu, Mü’minler için en güzel örnek olarak vermi\u015f, onun, mücadele metodundan, dininden uzak duranlar\u0131 sefih kimseler olarak nitelendirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Muhakkak ki \u0130brahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; o zaman kavimlerine ‘Elbette biz, sizden ve Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z, sizi inkâr ediyoruz. Siz, bir tek Allah’a iman edinceye kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret ortaya ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r’ demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

"<\/span><\/em>Ve kim \u0130brahim milletinden\/dininden uzak durursa, ancak o kimse, nefsini sefih yapm\u0131\u015ft\u0131r Andolsun biz onu dünyada seçtik ve \u015füphesiz o, ahirette de salihlerdendir.<\/span><\/em>"<\/span><\/em> (Bakara, 130)<\/span><\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Hz. <\/span>\u0130brahim (as), içerisinde bulundu\u011fu toplumda, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015f olarak saf\u0131n\u0131 netle\u015ftirmi\u015f, takiyye yaparak onlardan görünmemi\u015f ve onlara s\u0131\u011f\u0131nmam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

Hz. <\/span>\u0130brahim (as), mü\u015frik toplumun ve istikbar güç­lerin tehditlerine ald\u0131r\u0131\u015f etmeden, onlardan korkmadan hatta onlara meydan okuyarak daveti duyurmu\u015ftur. O, as\u0131l korkmas\u0131 gerekenlerin, yüce Allah’a isyan eden za­limler olduklar\u0131n\u0131 biliyor ve bunu onlara bildiriyordu. Hz. \u0130brahim (as), zalimlerden korkarak, daveti gizle­menin zulüm ve \u015firk oldu\u011funun bilincindeydi. Bu nedenle onlardan korkmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 onlara aç\u0131kça bildirdi.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Kavmi onunla tart\u0131\u015ft\u0131; (\u0130brahim) dedi ki: ‘Beni gerçekten hidayete iletmi\u015fken Allah hakk\u0131nda benimle tart\u0131\u015f\u0131yor musunuz? Ben, sizin O’na ortak ko\u015ftu\u011funuz \u015feylerden korkmam; ancak Rabb’imin diledi\u011fi \u015feyler olur! Rabb’im, bilgice her \u015feyi ku\u015fatm\u0131\u015ft\u0131r; art\u0131k dü\u015fünmeyecek misiniz?<\/span><\/em><\/p>\n

Allah’\u0131n size, hakk\u0131nda hiçbir delil indirmedi\u011fi \u015feyleri, O’na ortak ko\u015fmaktan siz korkmuyorsunuz da, ben nas\u0131l sizin ortak ko\u015ftu\u011funuz \u015feylerden korkar\u0131m! Gerçekten biliyorsan\u0131z, \u015fimdi iki topluluktan hangisi güvende olma\u011fa daha lây\u0131kt\u0131r!” (En’am, 80-81)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Tart<\/span>\u0131\u015fman\u0131n kendilerine fayda sa\u011flamad\u0131\u011f\u0131n\u0131, aciz kald\u0131klar\u0131n\u0131 gören istikbar güçleri, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 önce tehdit etmi\u015fler, ancak bunda ba\u015far\u0131l\u0131 olamay\u0131nca onu yaln\u0131zl\u0131\u011fa mahkûm etmi\u015flerdir. Bu konuda da ba\u015far\u0131l\u0131 olamayan putperestler, bask\u0131, zulüm ve \u015fiddete ba\u015fvurup onu öldürmekle tehdit etmi\u015fler, ancak o, onlara kar\u015f\u0131 Tevhidi duru\u015funu bozmam\u0131\u015ft\u0131.<\/span><\/p>\n

“(Babas\u0131) dedi ki: ‘Sen, benim ilahlar\u0131ma ra\u011fbet etmiyor musun ey \u0130brahim? \u015eayet vazgeçmezsen, andolsun seni ta\u015flar\u0131m, uzun bir süre benden ayr\u0131l.” (Meryem, 46)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Nihayet kavminin cevab\u0131 ancak: ‘Onu öldürün yahut onu yak\u0131n’ demeleri oldu,’ fakat Allah, onu ate\u015ften kurtard\u0131. \u015eüphesiz bunda, iman eden bir toplum için ayetler vard\u0131r.” (Ankebut, 24)<\/span><\/em><\/p>\n

Böylece ona bir tuzak kurmak istediler, fakat onlar\u0131 en alçaklardan k\u0131ld\u0131k!” (Saffat, 98)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Tevhidi mücadele, bir eylem ve direni\u015f hareketidir; küfür ve \u015firk unsurlar\u0131na kar\u015f\u0131 tavizsiz bir mücadeleyi hareket stratejisi olarak kabul eden Risalet önderleri, bu esas üzerinde diretmi\u015flerdir. Onlar, hiçbir \u015fekilde kâfir ve mü\u015friklerle dostluk kurmam\u0131\u015flar, onlarla bar\u0131\u015f içerisinde yanyana ya\u015famam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Risalet önderleri ve Tevhid erleri, kâfir ve mü\u015friklerle uyumlu bir \u015fekilde bir arada ya\u015fayamad\u0131klar\u0131 için birço\u011fu ya \u015fehit edilmi\u015f ya yurtlar\u0131ndan sürülmü\u015f ya da Hz. \u0130brahim (as) ve Hz. Muhammed (as) gibi hicret etmek zorunda kalm\u0131\u015flard\u0131r. Tevhid, yap\u0131s\u0131 gere\u011fi mücadeleyi esas al\u0131r ve taviz vermeyi kesinlikle kabul etmez. Nitekim yüce Allah (cc), iman edenleri, küfre kar\u015f\u0131 yumu\u015fak davran\u0131lmamas\u0131 konusunda uyarm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Öyleyse itaat etme yalanlayanlara ki (onlar) istediler ki sen, ya\u011fc\u0131l\u0131k yapas\u0131n da onlar da ya\u011fc\u0131l\u0131k yaps\u0131nlar.” (Kalem, 8-9)<\/span><\/em><\/p>\n

Hz. <\/span>\u0130brahim (as)’\u0131n mücadele metodu, k\u0131yamete ka<\/span>dar uygulanacak yegâne metottur. <\/span>Çünkü bu metoda be\u015feri dü\u015fünce ve \u015firk unsuru bula\u015fmam\u0131\u015ft\u0131r. Bu ne­denle Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n mücadele ve Hakka ça\u011f\u0131r­ma metodu, Hak- Bat\u0131l mücadelesinde uyulacak ve ta­kip edilecek tek metottur. Yüce Allah (cc), davetçi Mü’minlerden bu yola uymalar\u0131n\u0131 istiyor.<\/span><\/span><\/p>\n

"<\/span><\/em>\u015eüphesiz, insanlar\u0131n <\/span>\u0130brahim’e en yak\u0131n olan\u0131, ona uyan kimseler, bu Nebi ve iman eden kimselerdir; Allah da Mü’minlerin velisidir.<\/span><\/em>" <\/span><\/em>(Al-<\/span><\/em>i \u0130mran, 68)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Tevhidi esaslar\u0131 toplum hayat\u0131na hâkim k\u0131lma müca­delesi veren Mü’minler, ancak Risalet tarihindeki mücadele metodunu al\u0131rlarsa rasulleri örnek edinebilir, Hz. \u0130brahim (as)’a yak\u0131n olabilirler. \u0130\u015fte o zaman yüce Allah (cc), onlar\u0131 dost edinecektir.<\/span><\/span><\/p>\n

Selamun a’la \u0130brahim! <\/span><\/em>\u0130brahim’e selam olsun!<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Sünnetullahta hiçbir de\u011fi\u015fiklik yoktur<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Hz. Nuh (as) ve Hz. \u0130brahim (as), Tevhidi mücadelenin ilk iki büyük örne\u011fidir. Yüce Allah (cc), sonradan gelen bütün rasulleri, bu iki rasulün örnekli\u011fine uygun \u015fekilde göndermi\u015f, bu mücadelelere Kendi yasas\u0131, yani Sünnetullah demi\u015f ve bunda hiçbir de\u011fi\u015fiklik olmayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Rasullerimizden, senden <\/span><\/em>önce gönderdi\u011fimiz kimselerin sünnetidir; Bizim sünnetimizde bir de\u011fi\u015fiklik bulamazs\u0131n.” (\u0130sra, 77)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Tevhidi mücadeleyi ortaya koyan rasullerin hiçbiri, di\u011ferinden farkl\u0131 bir metot ortaya koymam\u0131\u015f, Rab’lerinin buyru\u011funca ayn\u0131 metodu uygulam\u0131\u015flard\u0131r. Yüce Allah (cc), onlar\u0131n \u015feriatlerini son Rasul Hz. Muhammed (as) için de \u015feriat yapm\u0131\u015f, buna uyulmas\u0131n\u0131 istemi\u015f, bu \u015feriat\u0131, a\u011f\u0131r bularak uygulamayanlar\u0131n mü\u015frikler oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Nuh’a, onunla tavsiye etti\u011fini, sana vahyetti\u011fimizi, \u0130brahim’e, Musa’ya ve \u0130sa’ya onunla tavsiye etti\u011fi \u015feyleri, dinde sizin için \u015feriat yapt\u0131. Muhakkak dini ikame edin ve onda ayr\u0131l\u0131\u011fa dü\u015fmeyin; ona, onlar\u0131 davet etti\u011fin \u015fey, mü\u015friklere a\u011f\u0131r geldi, Allah, dileyen kimseyi ona seçer ve kim yönelirse ona hidayet eder.” (\u015eura, 13)<\/span><\/em><\/p>\n

Sünnetullahta, Tevhidi mücadelede uyulacak esaslarda bir farkl\u0131l\u0131k bulunmad\u0131\u011f\u0131 gibi, bu mücadeleyi ortaya koyan Risalet önderlerinin kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 durumlarda da herhangi bir de\u011fi\u015fiklik olmam\u0131\u015f, hepsi ayn\u0131 durumlarla kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ve böylece Biz, her nebiye günahkârlardan bir dü\u015fman k\u0131ld\u0131k, hidayet edici ve yard\u0131mc\u0131 olarak Rabb’in yeter.” (Furkan, 31)<\/span><\/em><\/p>\n

“Böylece Biz, her nebiye, insan ve cin \u015feytanlar\u0131n\u0131 dü\u015fman k\u0131ld\u0131k…” (En’am, 112)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Hiçbir Risalet önderi, içerisinde bulundu\u011fu toplumla ortak bir noktada bulu\u015fmam\u0131\u015f, kimi korku ve endi\u015felerle ya da onlara yaranmak ad\u0131na, Tevhidi ilkelerden taviz vermemi\u015f, daveti ortaya koymak için egemen siyasi güçten izin alma zilletine dü\u015fmemi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Risalet önderleri, ta\u011futtan izin almalar\u0131 ya da onlar\u0131n yasalar\u0131na uygun davranmalar\u0131 konusunda kendilerine yap\u0131lan her türlü teklifi reddetmi\u015flerdir. Bu konuda Hz. \u015euayb (as)’a ve Hz. Muhammed (as)’a yap\u0131lan tekliflere kar\u015f\u0131 onlar\u0131n verdikleri onurlu cevaplar, kâfirleri çileden ç\u0131karm\u0131\u015f, ard\u0131ndan o kutlu elçilere atmad\u0131k çamur, iftira ve yapmad\u0131klar\u0131 bask\u0131 ve zulüm b\u0131rakmam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Andolsun senden önce de rasuller yalanlanm\u0131\u015ft\u0131, yalanland\u0131klar\u0131 ve eziyet edildikleri \u015feylere sabrettiler; nihayet onlara yard\u0131m\u0131m\u0131z onlara geldi. Allah’\u0131n kelimelerini de\u011fi\u015ftirebilecek yoktur;<\/span><\/em> <\/span><\/em>andolsun <\/span><\/em>sana gönderilenlerin haberlerinden geldi.” (En’am, 34)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Adil olan yüce Allah (cc), bütün rasuller için ayn\u0131 yasay\u0131 öngörmü\u015f ve bunda hiçbir de\u011fi\u015fikli\u011fe gitmemi\u015ftir. Bu nedenle Tevhidi mücadele, hangi zamanda ve hangi toplumda ortaya konulursa konulsun, ayn\u0131 yasaya uygun olmak durumundad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Allah’\u0131n önceden beri gelen sünneti öyledir; Allah’\u0131n sünnetinde de\u011fi\u015fme bulamazs\u0131n.” (Fetih, 23)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyacak Mü’minler, <\/span>kendisinde hiçbir de\u011fi\u015fiklik olmayan Sünnetullah’a uygun hareket etmekle mükelleftirler. Bu yasay\u0131, kendi hevalar\u0131na göre e\u011fip bükemez, de\u011fi\u015ftiremez, bunun d\u0131\u015f\u0131nda hareket edemezler, aksi halde küfre girerler.<\/span><\/p>\n

Tevhid erlerinde Tevhidi duru\u015f<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Risalet önderlerinin izini takip eden Tevhid erleri, Sünnetullahtaki davet metodunu aynen uygulam\u0131\u015flar, do\u011fal olarak da ayn\u0131 tepkilerle, ayn\u0131 zulümlerle kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Kur’an’da, Tevhid erlerinin örnekleri verilir. Özellikle Ashab-\u0131 Kehf ile bir \u015fehre giden davetçiler, Tevhidi davetleri kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda çok zor durumlarla kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Ashab-\u0131 Kehf<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130man eden birkaç gençten olu\u015fan Ashab-\u0131 Kehf, idaresi alt\u0131nda bulunduklar\u0131 zorba yönetimin, yüce Allah’a kar\u015f\u0131 isyan ve azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131na, kavimlerinin \u015firk ve küfrüne kar\u015f\u0131 sessiz kalmam\u0131\u015f, hayatlar\u0131 pahas\u0131na Tevhidi bir duru\u015f ortaya koymu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Gençler, Rububiyetin yaln\u0131zca yüce Allah’a ait oldu\u011funu hayk\u0131rm\u0131\u015f,<\/span> O’ndan ba\u015fkas\u0131na davet yapamayacaklar\u0131n\u0131, ba\u015fkas\u0131na bir davetin saçmal\u0131k olaca\u011f\u0131n\u0131 söylemi\u015flerdi.<\/span><\/span><\/p>\n

“Biz sana onlar\u0131n haberlerini hakk\u0131yla anlat\u0131yoruz; \u015füphesiz onlar, Rab’lerine iman etmi\u015f gençlerdi; Biz de onlar\u0131n hidayetlerini art\u0131rm\u0131\u015ft\u0131k, onlar\u0131n kalplerini ba\u011flam\u0131\u015ft\u0131k; k\u0131yam ettiler, pe\u015finden dediler ki: ‘Rabb’imiz, göklerin ve yerin Rabb’idir, biz O’ndan ba\u015fka ilaha davet edemeyiz, çünkü o zaman saçmalam\u0131\u015f oluruz.” (Kehf, 13-14)<\/span><\/span><\/em><\/span><\/p>\n

K\u0131yam ederek Tevhidi bir duru\u015f ortaya koyup net ve apaç\u0131k bir \u015fekilde yüce Allah’\u0131n Rububiyetini hayk\u0131ran gençler, toplumlar\u0131n\u0131n durumunun ne oldu\u011funu aç\u0131klam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Bunlar, bizim kavmimiz, O’ndan ba\u015fka ilahlar edindiler; onlar\u0131n, apaç\u0131k bir delil getirmeleri gerekmez miydi, Allah’a kar\u015f\u0131 yalan uydurandan daha zalim kimdir!” (Kehf, 15)<\/span><\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Hiçbir delile dayanmadan yüce Allah (cc) ve O’nun dini hakk\u0131nda konu\u015fanlar\u0131n zalim olduklar\u0131n\u0131 söyleyen gençler, toplumun de\u011fer verip ilah edindi\u011fi de\u011ferlerden ayr\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar, siyasi zorbalar\u0131n önünde zillet içerisinde e\u011filip bükülmemi\u015fler, taviz vermemi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Elbette her Tevhidi duru\u015fun, her Hakk\u0131 ortaya koyu\u015fun bir bedeli vard\u0131r; Ashab-\u0131 Kehf gençleri de bu bedelin ne oldu\u011funu ve zaten öldürülmek için arand\u0131klar\u0131n\u0131 bildikleri için çareyi hicret etmekte buldular.<\/span><\/p>\n

“<\/span>Mademki, Allah’tan ba\u015fka tapt\u0131klar\u0131 \u015feylerden ayr\u0131ld\u0131n\u0131z, öyleyse ma\u011faraya s\u0131\u011f\u0131n\u0131n ki, Rabb’iniz, size rahmetini açs\u0131n ve size i\u015finizde kolayl\u0131k sa\u011flas\u0131n.” (Kehf, 16)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u015eehir davetçileri<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), kâfir ve mü\u015friklere kar\u015f\u0131 Tevhidi bir duru\u015fun nas\u0131l olaca\u011f\u0131 konusunda bir \u015fehre giden davetçileri örnek verir. Bunlar, iki ki\u015fidirler, ancak yalanlan\u0131nca üçüncü bir ki\u015fi daha bunlara kat\u0131l\u0131yor ve böylece üç ki\u015fi oluyorlar.<\/span><\/p>\n

“Onlara, o \u015fehir halk\u0131n\u0131 misal olarak anlat; hani oraya rasuller gelmi\u015fti; onlara, iki ki\u015fi gönderdi\u011fimiz zaman onlar\u0131 yalanlad\u0131lar; Biz de, üçüncüsü ile güçlendirdik; dediler ki: ‘\u015eüphesiz biz, size gönderilenleriz.” (Yasin, 13-14)<\/span><\/em><\/p>\n

Her Tevhidi davette oldu\u011fu gibi bu Müslümanlar da yalanlanm\u0131\u015flar, yalanlanmakla kalmam\u0131\u015f öldürülmekle tehdit edilmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Dediler ki: ‘Do\u011frusu sizinle u\u011fursuzlu\u011fa u\u011frad\u0131k, \u015fayet vazgeçmezseniz andolsun sizi ta\u015flayaca\u011f\u0131z ve bizden ac\u0131kl\u0131 bir azap size dokunacakt\u0131r. Dediler ki: ‘Sizin u\u011fursuzlu\u011funuz kendinizdedir, size ö\u011füt verdik diye mi; aksine siz, haddi a\u015fan bir kavimsiniz.” (Yasin, 18-19)<\/span><\/em><\/p>\n

Küfür ve \u015firk toplumlar\u0131na, içerisinde bulunduklar\u0131 küfür ve \u015firklerini apaç\u0131k bir \u015fekilde anlatan davetçiler, toplumlar\u0131n\u0131n haddi a\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131, yüzlerine kar\u015f\u0131 hayk\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. Hak, apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya konuldu\u011funda, \u015firk ve küfür içerisindeki toplumda bulunan ak\u0131l sahibi kimseler elbette bu ça\u011fr\u0131ya kulak vereceklerdir.<\/span><\/p>\n

“\u015eehrin uzak yerinden bir adam, ko\u015farak geldi, dedi ki: ‘Ey kavmim, tabi olun bu gönderilen elçilere; tabi olun sizden bir ücret istemeyenlere, onlar, hidayete ermi\u015flerdir.” (Yasin, 20-22)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Tevhidi mücadele, küfür ve \u015firk unsurlar\u0131 ile içiçe bir durum sergilenerek anlat\u0131lmaz; bu durum, Tevhidi mücadeleye ve bu mücadelenin, Sünnetullahta cari oldu\u011fu \u015fekline hakaret olur. Tevhidi mücadeleyi, ta\u011futi sistemlerin belirledi\u011fi kurallara göre ortaya koymak, yüce Allah’tan ba\u015fka o ta\u011futi sistemi ilah edinmektir.<\/span><\/p>\n

“O’ndan ba\u015fka ilahlar edinir miyim ki, e\u011fer Rahman, bana bir zarar vermek istese, onlar\u0131n \u015fefaati bana hiçbir fayda sa\u011flamaz ve beni kurtaramazlar; o takdirde gerçekten ben, apaç\u0131k bir dalalet içerisinde olurum. Do\u011frusu ben, sizin Rabb’inize iman ettim, beni dinleyin.” (Yasin, 23-25)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Müslümanlar\u0131n Tevhidi duru\u015fu<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Sünnetullahta hiçbir de\u011fi\u015fiklik olamayaca\u011f\u0131na göre Mü’minler, ya\u015fad\u0131klar\u0131 dönemde, bu esaslar\u0131, Risalet önderlerinin Tevhidi mücadelesinde oldu\u011fu gibi ortaya koymal\u0131d\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

M<\/span>ü’minler, Risalet önderlerinin, içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlara kar\u015f\u0131 ortaya koyduklar\u0131 aç\u0131k ve net Tevhidi duru\u015fun örnekli\u011fini esas al\u0131p idaresi alt\u0131nda ya\u015fad\u0131klar\u0131 ta\u011futi sistemlere ve onun koruyucular\u0131na bu netlikle gitmelidirler. Bu davetten, kendilerine a\u011f\u0131r bedeller bile getirse, vazgeçmemelidirler. Sünnetullah’a uygun olan Tevhidi mücadele budur.<\/span><\/p>\n

Ta\u011futi sisteme ve onun destekçilerine Müslümanlar\u0131n tavr\u0131, milletine mensup olmakla \u015feref duyduklar\u0131 Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n Tevhidi tavr\u0131 ve duru\u015fu gibi olmal\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Muhakkak ki \u0130brahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; o zaman kavimlerine ‘Elbette biz, sizden ve Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z, sizi inkâr ediyoruz. Siz, bir tek Allah’a iman edinceye kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret ortaya ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r’ demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Bu anlamda, <\/span>ta\u011futi sisteme, bu sistemi destekleyenlere kar\u015f\u0131 Mü’minlerin Tevhidi duru\u015fu, Hz. \u0130brahim (as) gibi net ve aç\u0131k olmal\u0131, onlar, ta\u011futu reddedip Bir olan yüce Allah’a iman edinceye kadar, bundan hiçbir \u015fekilde taviz vermemelidirler.<\/span><\/p>\n

Ta\u011futu destekleyenlerin, Kemalist ya da \u0130slâmc\u0131 mü\u015frik olmas\u0131, Mü’minlerin onlara kar\u015f\u0131 Tevhidi duru\u015funda herhangi bir de\u011fi\u015fikli\u011fe neden olmamal\u0131d\u0131r. Müslümanlar için küfrün rengi de\u011fil yapt\u0131klar\u0131 önemlidir.<\/span><\/span><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, bugünkü Tevhidi mücadele, Müslümanlarla ta\u011futi sistemi din edinen \u0130slâmc\u0131 mü\u015frikler aras\u0131ndad\u0131r ve bu, Risalet tarihinde de böyle idi.<\/span><\/p>\n

Müslümanlara göre putperestin Kemalist ya da Tayyibist olmas\u0131 aras\u0131nda bir fark yoktur, her ikisi de kâfir, putperest, Allah ve \u0130slâm dü\u015fman\u0131d\u0131rlar. \u015eu var ki, Kemalistler, \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 küfürlerini aç\u0131kça ortaya koyarlarken, Tayyibistler haince, gizlice, münaf\u0131kça \u0130slâm’\u0131 içten çökertmeye çal\u0131\u015f\u0131yorlar. Bu nedenle Müslümanlar\u0131n Tayyibistlere olan \u0130brahim’i kin ve dü\u015fmanl\u0131klar\u0131, Kemalistlere oranla bir derece daha fazlad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kemalistler, küfürlerinde aç\u0131k ve merttirler, Tayyibistler ise sinsi, hain, istismarc\u0131 ve ikiyüzlü münaf\u0131kt\u0131rlar. <\/span>Müslümanlar, Tevhidi mücadele ile ortaya ç\u0131kt\u0131klar\u0131 günden bu yana zorba sistemin tüm bask\u0131 ve zulmüne ra\u011fmen Tevhidi duru\u015flar\u0131ndan hiçbir zaman sapmam\u0131\u015flar, taviz vermemi\u015flerdir. Bu, bugün de böyledir ve putperest Tayyipçilere kar\u015f\u0131 Tevhidi duru\u015flar\u0131, t\u0131pk\u0131 Kemalist zorbalara kar\u015f\u0131 duru\u015flar\u0131 gibidir.<\/span><\/span><\/p>\n

Mü’minler, kar\u015f\u0131s\u0131nda mücadele ettikleri ta\u011futi, demokratik küfür sistemlerinde saflar\u0131n\u0131 netle\u015ftirmeli, bu netle\u015fme öncelikle sistemi savunan, onun için çal\u0131\u015fan kimseleri, baba ve karde\u015f dahi olsalar, onlar\u0131 dost edinmemekten ba\u015flamal\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, babalar\u0131n\u0131z\u0131 ve karde\u015flerinizi, e\u011fer imana kar\u015f\u0131 küfrü seviyorlarsa veliler edinmeyin; sizden kim onlar\u0131 veli edinirse, i\u015fte onlar zalimler onlard\u0131r.” (Tevbe, 23)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir milletin, Allah’a ve Rasulü’ne dü\u015fman olan babalar\u0131, o\u011fullar\u0131, karde\u015fleri yahut akrabalar\u0131 da olsa dostluk eder bulamazs\u0131n…” (Mücadele, 22)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Mü’minler, bu apaç\u0131k uyar\u0131ya icabet ederek en yak\u0131nlar\u0131n\u0131 dahi veli edinemeyecekleri gibi, bunlar\u0131n tabi olduklar\u0131 ta\u011futi sistemleri, bu sistemin izni ile aç\u0131lm\u0131\u015f \u015firk ve küfür yuvas\u0131 vak\u0131f ve derneklerde bulunanlar\u0131 da hiçbir \u015fekilde ve \u015fartta veli edinemez, onlar\u0131n toplant\u0131 ve gösterilerine kat\u0131lamazlar. Bu konuda Tevhidi duru\u015fu ile Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 örnektir.<\/span><\/p>\n

“Sonra bakt\u0131, y\u0131ld\u0131zlara bakt\u0131; bunun üzerine dedi ki: ‘Gerçekten ben, rahats\u0131z\u0131m.” (Saffat, 88-89)<\/span><\/em><\/p>\n

Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n bu örnekli\u011finden hareketle Mü’minler, ta\u011futi sistemin ve mü\u015frik toplumun her türlü toplant\u0131 ve merasimlerine, Hac ve benzeri nedenlerle düzenlenen programlara kat\u0131lmazlar. Ta\u011futi sistemlerde yap\u0131lan tüm toplant\u0131, merasim ve organizasyonlar, sistemin bekas\u0131 için oldu\u011fundan bunlara kat\u0131lmak \u015firktir.<\/span><\/p>\n

Sözel olarak ta\u011futu reddetmek, küfre kar\u015f\u0131 Tevhidi bir duru\u015f de\u011fildir, Tevhidi duru\u015f, Risalet önderleri ve Hz. \u0130brahim gibi ta\u011futu, tüm kurumlar\u0131yla reddetmektir ki bu, imani bir zorunluluktur. Müslüman, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131 ile yüce Allah’\u0131n hükmüne göre hareket edendir, sözde Allah’a davran\u0131\u015fta ta\u011futa inanan \u015firk içindedir<\/span><\/p>\n

Müslüman olmak Kelime-i Tevhidi tekrarlay\u0131p onu ba\u015fkalar\u0131na anlatmak de\u011fildir, küfre kar\u015f\u0131 e\u011filip bükülmeden Tevhidi bir duru\u015f sergilemektir. Risalet önderleri, Tevhidi ya\u015famadan insanlara Tevhid dersi vermeye kalk\u0131\u015fmad\u0131lar.<\/span><\/span><\/p>\n

Ba\u015fkalar\u0131na Tevhid dersleri verip ya\u015fad\u0131klar\u0131 hayat\u0131, çevrelerinde cereyan eden olay ve olgular\u0131, Tevhidi ilkeler do\u011frultusunda de\u011ferlendirmeyenler, ancak kendilerini aldat\u0131yorlar da fark\u0131nda de\u011filler.<\/span><\/span><\/p>\n

Tevhidi mücadelede Mü’minlerin, her söylem ve eylemi Kur’an’a ve Risalet önderlerinin örnekliklerine uygun olmal\u0131, delillerini bu kaynaktan getirmelidirler. Bu temel kaynak dururken, kim olursa olsun, insanlar\u0131n görü\u015flerinden örnek getirmek Kur’an’\u0131n yerine heva ve hevesi tercih etmek, görü\u015füne göre hareket edilen ki\u015fiyi ilah edinmektir.<\/span><\/p>\n

Müslümanlar, bugüne kadar yapt\u0131klar\u0131 gibi, yine Tevhidi duru\u015flar\u0131n\u0131 net ve aç\u0131k bir \u015fekilde Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koymal\u0131, insanlar\u0131n üzerinde bulunduklar\u0131 durumun onlar\u0131 dü\u015fürdü\u011fü s\u0131fat\u0131 aç\u0131klamal\u0131 ve onlar\u0131, namaz k\u0131l\u0131p oruç tutsalar da, yüce Allah’a iman etmeye, \u015firk ve küfürden sak\u0131nmaya, ta\u011futu reddedip Müslüman olmaya davetlerini sürdürmelidirler.<\/span><\/p>\n

Bu Tevhidi mücadele, Hz. Nuh (as)’\u0131n Tevhidi mücadelesi gibi 950 sene de sürse, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fi esas al\u0131narak net bir \u015fekilde ortaya konulmal\u0131d\u0131r. Bu u\u011furda, Hz. Muhammed (as) gibi onüç y\u0131l boyunca yap\u0131lan zulüm ve i\u015fkencelere ra\u011fmen bir avuç insan iman etse de, mücadele, Tevhidi esaslardan taviz vermeden sürdürülmelidir, ta ki yüce Allah (cc), Mü’minlerle toplum aras\u0131nda Hak ile hükmedinceye kadar!<\/span><\/p>\n

A’lallahi tevekkkelna, Rabbnafteh beynenna ve beyne kavmina bil Hakk\u0131 ve ente hayrul fatihin!<\/span><\/em><\/p>\n

“Biz Allah’a tevekkül ettik; Rabb’imiz, bizimle kavmimizin aras\u0131n\u0131 Hak ile aç; \u015füphesiz Sen, açanlar\u0131n en iyisisin!” (A’raf, 89)<\/span><\/em><\/p>\n

Rabbena, la tuzi\u011f kulubena, ba’da iz hedeytena ve heblena mi(n)lledunke rahme(t)h! \u0130nneke entel Vehhhab!<\/span><\/em><\/p>\n

“Rabb’imiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi sapt\u0131rma ve bize taraf\u0131ndan rahmet ihsan eyle, \u015füphesiz ihsan eden Sensin Sen!” (Al-i \u0130mran, 8)<\/span><\/em><\/p>\n

“Rabbena, e\u011ffir a’leyna sabran ve teveffena müslimine!<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Rabb’imiz, üzerimize sab\u0131r bo\u015falt ve bizi Müslümanlar olarak öldür!” (A’raf, 126)<\/span><\/em><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2016.08.22
\n