{"id":267,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/iman-bir-hassasiyettir\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:51","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:51","slug":"iman-bir-hassasiyettir","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/iman-bir-hassasiyettir\/","title":{"rendered":"\u0130man bir hassasiyettir"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Hamdolsun, bizleri \u015firk ve küfürden kurtar\u0131p hidayeti nasip eden, bize tabi olaca\u011f\u0131m\u0131z Kur’an’\u0131 gönderen, onu en güzel \u015fekilde anlay\u0131p ya\u015famam\u0131z için rasullerini ve son Rasul’ü Hz. Muhammed (as)’\u0131 en güzel örnek olarak almam\u0131z\u0131 bildiren âlemlerin Rabb’i yüce Allah’a!<\/span><\/p>\n

Selam olsun, hayatlar\u0131n\u0131 Tevhidi mücadele u\u011fruna ortaya koyup ilahi mesaj\u0131, en güzel \u015fekilde ya\u015fay\u0131p bize örneklik te\u015fkil eden, Tevhidi esaslar\u0131 hayatlar\u0131 pahas\u0131na bizlere ula\u015ft\u0131ran tüm Risalet önderlerine, onlarla beraber olup onlara destek olan Müslümanlara, en güzel örne\u011fimiz Hz. Muhammed (as)’a, aline ve ashab\u0131na, onlardan sonra gelen Tevhid erlerine!<\/span><\/p>\n

\u0130nsan için dünyada iki hayat tarz\u0131 vard\u0131r; yarat\u0131l\u0131\u015f gayesine uygun ya\u015fayarak Rabb’ine kulluk yapma ve arzular\u0131na göre bir hayat sürerek nefsini ilah edinme! Ki\u015fi, dünyada bu iki hayattan birini önceler, tüm hassasiyetini ona hasreder, onun için çal\u0131\u015f\u0131r. Ki\u015finin, tercih etti\u011fi hayat tarz\u0131na ne oranda hassasiyet gösteriyorsa, ona o oranda iman etmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n hayatta önemsedi\u011fi, de\u011fer verdi\u011fi, elde etmeye çal\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131, pe\u015finden ko\u015ftu\u011fu de\u011ferler, onun dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131, ya\u015fam biçimini \u015fekillendirir. Böyle kimseler, dü\u015füncelerini, de\u011fer verdikleri \u015feyi elde etmeye hasreder, zamanlar\u0131n\u0131, daha çok de\u011fer verdikleri \u015fey için harcarlar, ondan ba\u015fka bir \u015fey dü\u015fünmez olurlar.<\/span><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n ya\u015fam\u0131n\u0131 belirleyen gaye edindi\u011fi \u015fey, ayn\u0131 zamanda onun kimli\u011fini, ki\u015fili\u011fini ve gelece\u011fini belirler. Böylece ya Rabb’ini ilah edinerek O’nu raz\u0131 etmeye ya da hevas\u0131na kul olmu\u015f bir halde onu tatmin etmeye çal\u0131\u015f\u0131r. Kur’an, insanlar\u0131, hayatlar\u0131nda hassasiyet gösterip önceledikleri gayeye göre vas\u0131fland\u0131rarak iki s\u0131n\u0131fa ay\u0131r\u0131r. Bunlar, Rab’lerini raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015fanlar ve hevalar\u0131n\u0131 ilah edinip dünya hayat\u0131n\u0131 gaye edinenlerdir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), insanlar\u0131, ya\u015fad\u0131klar\u0131 hayatta de\u011fer verdikleri \u015feyler hususunda uyarm\u0131\u015f, nas\u0131l hareket edecekleri konusunda onlara bir yol çizmi\u015f, belirledi\u011fi bu yola uygun ya\u015famalar\u0131 ya da ayk\u0131r\u0131 hareket etmeleri halinde kar\u015f\u0131la\u015f\u0131lacak durumlar\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015f, seçimlerini ona göre yapmalar\u0131n\u0131 kendi iradelerine b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Elbette bu bir ö\u011füttür; dileyen kimse, Rabb’ine varan bir yol tutar.” (Müzzemmil, 19)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, Rab’lerini raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015fanlar\u0131, Müslümanlar olarak s\u0131fatland\u0131rm\u0131\u015f, onlar için büyük bir mükâfat\u0131n bulundu\u011funu müjdelemi\u015ftir. Kendi arzular\u0131n\u0131 ilah edinip onu raz\u0131 etmeyi gaye edinenleri, içerisinde bulunduklar\u0131 duruma göre kâfir, fas\u0131k, mü\u015frik, münaf\u0131k ve zalimler olarak vas\u0131fland\u0131ran Kur’an, onlar için de büyük bir azab\u0131n oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

\u0130nsan, hassasiyetini ya iman etti\u011fi Rabb’ini raz\u0131 etmek, ahiret saadetini ve mükâfat\u0131n\u0131 kazanmak için harcar ya da tüm hassasiyetini nefsini ve kendi üzerinde etkili olan ba\u015fkalar\u0131n\u0131, (anne baba, e\u015f, çocuk, yak\u0131n uzak arkada\u015flar\u0131n\u0131, içerisinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 sistemi) raz\u0131 etmek için harcar; böylece zillet içinde cehennemde yanmay\u0131 hak eder.<\/span><\/p>\n

\u0130man ile küfrün ortak bir noktas\u0131 yoktur; iman ile küfür, Tevhid ile \u015firk, ak ile kara gibi apayr\u0131 iki farkl\u0131 durumdur; ortas\u0131, geri tonlar\u0131 yoktur. Kur’an, her ikisini kesin çizgilerle birbirinden ay\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Kur’an’da aç\u0131kland\u0131\u011f\u0131 üzere insan, ayn\u0131 anda hem yüce Allah’\u0131, hem de nefsini raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015famaz. Rab’lerinin r\u0131zas\u0131 ile dünyevi de\u011ferlerini denk tutanlar, Rab’lerine e\u015f ko\u015fmu\u015f, \u015firke dü\u015fmü\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc) insanlar\u0131 yapt\u0131klar\u0131na göre vas\u0131fland\u0131r\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130man, bir hassasiyettir; ki\u015fi, Rabb’ine kar\u015f\u0131 ibadetlerinde gösterdi\u011fi hassasiyet oran\u0131nda O’na iman etmi\u015ftir. <\/span>Yüce Allah (cc) insanlar\u0131, yapt\u0131klar\u0131na göre vas\u0131fland\u0131r\u0131r, onlara s\u0131fatlar verir ve ayetlerin emretti\u011fi hususlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 yap\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 yapmayanlar\u0131, <\/span><\/span>dünyevi de\u011ferlerini, Rab’lerini raz\u0131 etmeye denk tutanlar\u0131 mü\u015frikler olarak vas\u0131fland\u0131r\u0131r.<\/span><\/p>\n

“\u0130nsanlardan kimi, ba\u015fkas\u0131n\u0131 Allah’a denk tutar, onlar\u0131, Allah’\u0131 sever gibi severler; <\/span>iman edenler ise daha çok Allah’\u0131 severler…” (Bakara, 165)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an, kendilerine Allah’\u0131n ayetleri okundu\u011fu halde iman ettiklerini söylemelerine ra\u011fmen bu ayetlerin gere\u011fini yapmayanlar\u0131n, o ayetleri hiç duymam\u0131\u015f gibi hareket edenlerin kör sap\u0131klar, ruhlar\u0131 ölü kimseler olduklar\u0131n\u0131, bunlar\u0131n, hidayet bulamayacaklar\u0131n\u0131 bildirir.<\/span><\/p>\n

“Gerçek \u015fu ki sen, ölülere i\u015fittiremezsin, arkalar\u0131n\u0131 dönüp kaçt\u0131klar\u0131 zaman sa\u011f\u0131rlara ça\u011fr\u0131y\u0131 i\u015fittiremezsin ve sen, sap\u0131kl\u0131klar\u0131ndan dolay\u0131 körleri hidayete erdirecek de\u011filsin; sen ancak ayetlerimize iman eden kimseye i\u015fittirirsin ki onlar, Müslümanlard\u0131r.” (Neml, 80-81)<\/span><\/em><\/p>\n

Müslümanlar\u0131n yan\u0131nda dinden, imandan söz edip iman ettiklerini ima eden, yaln\u0131z ba\u015flar\u0131na kald\u0131klar\u0131nda, özel hayatlar\u0131nda iman ettikleri ayetlerin gere\u011fini yapmayanlar, eski cahiliye çevresi ile beraber olup onlarla günlerini gün edinenler, Allah için yapacaklar\u0131 ibadetlerinden s\u0131k\u0131nt\u0131 duyanlar, ikiyüzlü münaf\u0131klard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>\u0130man edenlerle kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 zaman; ‘\u0130man ettik’ derler, <\/span>fakat \u015feytanlar\u0131yla ba\u015fba\u015fa kald\u0131klar\u0131nda; ‘\u015eüphesiz biz sizinle beraberiz, biz sadece alay edicileriz’ derler.” (Bakara, 14)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>\u0130nfak ettiklerinin kabul edilmesine engel olan ancak onlar\u0131n, Allah’\u0131 ve Rasulü’nü inkâr etmeleri ve namaza tembel tembel gelmeleri ve istekleri d\u0131\u015f\u0131nda sadaka vermeleridir.” (Tevbe, 54)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>\u015eüphesiz münaf\u0131klar, Allah’\u0131 aldatma\u011fa çal\u0131\u015f\u0131rlar, oysa O, onlar\u0131 aldat\u0131r; namaza kalkt\u0131klar\u0131 zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteri\u015f yaparlar, Allah’\u0131 pek az dü\u015fünürler.” (Nisa, 142)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 konusunda ve ibadetlerinde hassasiyet göstermeyenler, Kur’ani gerçekleri önemsemeyip dünyevi de\u011ferlerini, Rab’lerinin r\u0131zas\u0131na tercih edenler, Haktan sapm\u0131\u015f, kendilerine zulmetmi\u015f fas\u0131klard\u0131r.<\/span><\/span><\/span><\/span><\/p>\n

“Fakat zulmedenler, onlara söylenenden ba\u015fka bir sözle de\u011fi\u015ftirdiler, Biz de fas\u0131k olmalar\u0131ndan dolay\u0131 o zulmedenlerin üzerine gökten bir pislik indirdik.” (Bakara, 59)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130nsan, önce kendi nefsine kar\u015f\u0131 dürüst olmal\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bütün bu Kur’ani uyar\u0131 ve tespitlerden sonra iman ettikleri iddias\u0131nda olanlar, Rab’lerine ve O’nun indirdi\u011fi hükümlere kar\u015f\u0131 gösterdikleri hassasiyet ve yapt\u0131klar\u0131 amellerle kim ve ne olduklar\u0131n\u0131, Kur’an’\u0131n hangi s\u0131fatlar\u0131 kendilerine uygun gördü\u011fünü çok aç\u0131k bir \u015fekilde görebilirler. Bundan sonra ya ona göre kendilerine çeki düzen verir, gere\u011fince iman ederler ya da hak ettikleri s\u0131fatlar\u0131 ile ac\u0131kl\u0131 bir azab\u0131n kendilerini ku\u015fataca\u011f\u0131n\u0131 bilsinler.<\/span><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), iman edenleri, emrolunduklar\u0131 gibi dosdo\u011fru olmalar\u0131 konusunda uyarmakta ve onlar\u0131n ne yapt\u0131klar\u0131n\u0131 da zaten Kendisinin gördü\u011fünü bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Öyleyse emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol; seninle beraber tevbe edenlerle haddi a\u015fmay\u0131n, zira O, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir.” (Hud, 112)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’\u0131 anlayarak gere\u011fi gibi okuyanlar, Allah’\u0131 (hâ\u015fâ) kand\u0131ramayacaklar\u0131n\u0131 bilirler.<\/span><\/span> <\/span><\/span>Müslüman olduklar\u0131n\u0131 söyleyip kendi hevalar\u0131na uyanlar, sadece kendilerini kand\u0131rmaya çal\u0131\u015f\u0131yorlar! Yüce Allah (cc) onlar\u0131n Mü’minlerden olmad\u0131klar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/span><\/p>\n

“\u0130nsanlardan kimi, ‘Allah’a ve ahiret gününe iman ettik’ derler, onlar, Mü’minlerden de\u011fildir.<\/span><\/em> Allah’\u0131 ve iman edenleri aldatma\u011fa çal\u0131\u015f\u0131rlar, kendilerinden ba\u015fkas\u0131n\u0131 aldatmazlar, \u015fuurunda de\u011filler.” (Bakara, 8-9)<\/em><\/span><\/p>\n

Unutulmas\u0131n ki, kullar\u0131n\u0131 gözetleyen, her dü\u015fünce, söz ve hareketlerinden haberdar olan, her \u015feyi bilen,  <\/span>yaln\u0131zca yüce Allah’t\u0131r. O, kullar\u0131n\u0131n her halini gören, gizlediklerini ve aç\u0131\u011fa vurduklar\u0131n\u0131 bilen ve kalplerin s\u0131rr\u0131na vak\u0131f oland\u0131r. Akleden bir kimse, kendi eliyle kendisini tehlikeye ve ac\u0131kl\u0131 azaba atmaz, Allah’tan korkarak kendisini düzeltir!<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 ya da arzular\u0131n\u0131 tatmin konusunda tercih yapmal\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kullar\u0131n\u0131n, Kendisini nas\u0131l raz\u0131 edeceklerini ve neden raz\u0131 oldu\u011funu Kur’an’da aç\u0131k bir \u015fekilde bildiren yüce Allah (cc), bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her söz ve hareketin, haddi a\u015fmak ve hevay\u0131 ilah edinmek oldu\u011funu bildirmi\u015ftir. \u0130man edenlere dü\u015fen sorumluluk, bu bildirilen esaslar do\u011frultusunda hareket etmektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), iman edenleri, yapacaklar\u0131 tercih konusunda aç\u0131kça uyarm\u0131\u015f, buna göre seçimlerini yapmalar\u0131n\u0131, seçimleri sonucunda durumlar\u0131n\u0131n ne olaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, babalar\u0131n\u0131z\u0131 ve karde\u015flerinizi, e\u011fer imana kar\u015f\u0131 küfrü seviyorlarsa veliler edinmeyin; sizden kim onlar\u0131 veli edinirse, i\u015fte onlar zalimler onlard\u0131r.<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

De ki: ‘E\u011fer babalar\u0131n\u0131z, o\u011fullar\u0131n\u0131z, karde\u015fleriniz, e\u015fleriniz, akraban\u0131z, kazand\u0131\u011f\u0131n\u0131z mallar, dü\u015fmesinden korktu\u011funuz ticaret, ho\u015fland\u0131\u011f\u0131n\u0131z evler, size Allah’tan, Rasulü’nden ve O’nun yolunda cihat etmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin! Allah, fas\u0131klar toplulu\u011funa hidayete vermez.” (Tevbe, 23-24)<\/span><\/em><\/p>\n

Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen iman ettikleri esaslar üzerinde hassasiyet göstermeyen, zamanlar\u0131n\u0131, Rab’lerini raz\u0131 edecek i\u015flere ay\u0131rmayan, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmak için Müslümanlarla beraber olmak yerine iman etmeden önce içerisinde bulunduklar\u0131 çevreyi tercih edenler, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ve uyar\u0131s\u0131n\u0131 önemsememi\u015f, Rab’lerinin r\u0131zas\u0131n\u0131 ikinci plana atm\u0131\u015flard\u0131r. Böylelerinin durumu, Müddessir suresinde belirtilen ki\u015finin durumu gibidir.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz o, dü\u015fündü, ölçtü, biçti, can\u0131 ç\u0131kas\u0131 nas\u0131l da ölçtü, biçti; yine can\u0131 ç\u0131kas\u0131 nas\u0131l ölçtü, biçti. Sonra bakt\u0131, sonra surat ast\u0131, ka\u015flar\u0131n\u0131 çatt\u0131, sonra arkas\u0131n\u0131 döndü, böbürlendi: ‘Bu, rivayet edilip ö\u011fretilen bir büyüden ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir; elbette bu, bir insan sözünden ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir’ dedi.” (Müddessir, 18-25)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130man eden kimse, herhangi bir i\u015f yapmadan önce bu yapaca\u011f\u0131 i\u015f ya da tercihin ne anlama geldi\u011fini, kendisine ne kazand\u0131r\u0131p ne kaybettirece\u011fini çok iyi dü\u015fünmeli, <\/span>buna göre hareket etmelidir. Surede örne\u011fi verilen kimse gibi olanlar, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131, insanlar\u0131n r\u0131zas\u0131 gibi ya da daha önemsiz görmü\u015f, bu nedenle önemsemeyerek s\u0131rt dönmü\u015flerdir.<\/span><\/span><\/p>\n

Müslümanlarla bulunmak yerine, küfrü imana tercih eden yak\u0131nlar\u0131 ile beraber olmay\u0131, <\/span>babalar\u0131n\u0131, o\u011fullar\u0131n\u0131, karde\u015flerini, e\u015flerini, akrabalar\u0131n\u0131, kazand\u0131klar\u0131 mallar\u0131, ho\u015fland\u0131klar\u0131 evleri tercih edenler, sözel olarak ifade etmeseler de, yapt\u0131klar\u0131 ile onlar\u0131 Allah’tan, Rasulü’nden ve O’nun yolunda cihat etmekten daha önemli görmü\u015flerdir. Yüce Allah (cc) onlar\u0131, zalimler ve fas\u0131klar olarak s\u0131fatland\u0131rmaktad\u0131r. Onlar için öngörülen ceza ise!<\/span><\/p>\n

“Onu Sekar’a sokaca\u011f\u0131m; Sekar’\u0131n ne oldu\u011funu sen nereden bileceksin! Al\u0131koymaz, b\u0131rakmaz; be\u015fer için kavurucudur, üzerinde ondokuz vard\u0131r.” (Müddessir, 26-30)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Vahyi ikinci plana iterek kendi isteklerini önplana ç\u0131karanlar\u0131n kar\u015f\u0131la\u015facaklar\u0131 azap budur. Hayat\u0131 dünyadan ibaret zannedenler, dünyada daha rahat bir hayat sürmek, insanlar içerisinde itibar sahibi olmak, çoluk çocu\u011funa dünyevi bir gelecek sa\u011flamak için mal ve servet pe\u015finde ko\u015farlar, bu ko\u015fturmaca hayatlar\u0131n\u0131 ku\u015fat\u0131r. Onlar, dünya hayat\u0131na iman etmi\u015f, Rab’lerinin r\u0131zas\u0131n\u0131 önemsemeyip ikinci plana atarak sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131 yol edinmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Onlar ki, ahirete kar\u015f\u0131l\u0131k dünya hayat\u0131n\u0131 severler, Allah yolundan al\u0131koyarlar ve onda azg\u0131nl\u0131k edip saparlar; i\u015fte onlar, uzak bir sap\u0131kl\u0131k içindedirler.” (\u0130brahim, 3)<\/span><\/em><\/p>\n

“Kim, dünya hayat\u0131n\u0131 istiyor ise orada, istedi\u011fimiz \u015feyi ona çabukla\u015ft\u0131r\u0131r\u0131z, sonra onu cehenneme koyar\u0131z, yerilmi\u015f, kovulmu\u015f olarak ona at\u0131l\u0131r.” (\u0130sra, 18)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130nsana, dünya hayat\u0131 cazip gelir ve o, bu cazibeye kap\u0131larak kendisini ona kapt\u0131r\u0131r, kazand\u0131kça daha fazla kazan\u0131r, çevresinden görece\u011fini dü\u015fündü\u011fü tepkilerden kaç\u0131narak iman etti\u011fi esaslara hakk\u0131yla yönelmez, dünyada bocalay\u0131p durur, i\u015fte bu kimsenin sonu hüsrand\u0131r.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz ahirete iman etmeyenlerin amellerini onlara süsledik, o yüzden onlar, bocalay\u0131p dururlar. \u0130\u015fte onlar, en kötü azap onlar içindir ve onlar ahirette de hüsrana u\u011frayanlard\u0131r.” (Neml, 4-5)<\/span><\/em><\/p>\n

Ki\u015fi, hassasiyetini dünya ve içindekilerden yana koymu\u015f, Rabb’ine kar\u015f\u0131 görev ve sorumlulu\u011funu ikinci plana atm\u0131\u015f ya da terk etmi\u015ftir. \u0130man, bir hassasiyet oldu\u011funa göre böyle bir kimse, hassasiyetini dünya hayat\u0131ndan yana koymu\u015f, ona yönelmi\u015f, ona iman etmi\u015f, tercihini o yönde kullanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130man bir iddia de\u011fil, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flarla yepyeni bir ya\u015famd\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’a iman, insan\u0131n, tüm de\u011fer verdi\u011fi dünyevi \u015feyleri terk ederek, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131 ile Rabb’inin buyruklar\u0131na kesin ve kay\u0131ts\u0131z, \u015farts\u0131z teslim olmas\u0131, yeni bir ki\u015fili\u011fe, yeni bir kimli\u011fe kavu\u015fmas\u0131, yepyeni bir hayata yönelmesidir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a gerçekten iman eden kimse, dü\u015fünsel ve fiziksel olarak eskiye ait her \u015feyini terk ederek yepyeni bir ki\u015filik ve kimlik ku\u015fan\u0131p hayat\u0131n\u0131, çevresini, yeni iman etti\u011fi esaslara göre ba\u015ftanba\u015fa düzenlemesi gerekir. Aksi halde iman etti\u011fi iddias\u0131, kuru bir iddiadan öte bir anlam ifade etmez. Bu nedenle<\/span> iman eden kimse, neye iman etti\u011fini bu iman\u0131n kendisinden ne istedi\u011fini iyi bilmeli, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015f\u0131yla bunu ortaya koymal\u0131d\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

\u0130man ettikten sonra eskiye ait her \u015feyini terk etmeyip eski ya\u015fant\u0131s\u0131ndan k\u0131r\u0131nt\u0131lar ta\u015f\u0131yan, eskiye özlem duyanlar\u0131n, imanlar\u0131nda bir ar\u0131zan\u0131n oldu\u011funu, o ki\u015fide iman\u0131n daha yerle\u015fmedi\u011fini gösterir. \u0130man eden bireyde, geçmi\u015fe ait en küçük bir ayr\u0131nt\u0131n\u0131n kalmas\u0131 halinde bu, ki\u015finin dü\u015füncesinde zamanla büyür ve ki\u015fiyi, gerisin geriye eski haline, eski dinine dönmesine neden olur ki o durumuna ki\u015fi, iman ettikten sonra eski ya\u015fant\u0131s\u0131na dönmü\u015f, bu tavr\u0131 ile yüce Allah’\u0131n dinini be\u011fenmemi\u015f demektir.<\/span><\/p>\n

“Allah, bizi sizin dininizden kurtard\u0131ktan sonra e\u011fer tekrar ona dönersek, Allah’\u0131n üzerine yalan atm\u0131\u015f oluruz…” (A’raf, 89)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a gerçekten iman eden kimse, hayat\u0131n\u0131, iman etti\u011fi esaslara, yenidünya görü\u015füne göre düzenlemeli, düzenlemek için çal\u0131\u015fmal\u0131d\u0131r. O kimse, bunun için yeni kimlik ve ki\u015fili\u011fini, hiçbir \u015feyden ve kimseden korkmadan aç\u0131kça ortaya koymal\u0131, kendisine eski ya\u015fant\u0131s\u0131n\u0131 hat\u0131rlatan ki\u015fi ve çevreden uzak durmal\u0131d\u0131r. Yüce Allah (cc) \u015fu uyar\u0131da bulunuyor.<\/span><\/p>\n

“Rabb’inizden size indirilene tabi olun ve O’ndan ba\u015fka velilere tabi olmay\u0131n, ne kadar da az dü\u015fünüyorsunuz!” (A’raf, 3)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’a iman eden kimse, kendisi için yeni bir hayat\u0131n ba\u015flad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilmeli, bütün güç ve kuvveti, ihlas ve samimiyeti ile iman etti\u011fi esaslara göre ya\u015famaya çal\u0131\u015fmal\u0131d\u0131r. \u0130\u015fte gerçek iman ancak budur, böyle iman edenler, art\u0131k hiçbir \u015fekilde eskiye ait bir dü\u015fünce ta\u015f\u0131yamaz, eski hayat\u0131n\u0131 özleyemez ve eski al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131n\u0131 devam ettiremez.<\/span><\/p>\n

Gerçekten iman edenler, Kur’an’a uymakla huzur bulurlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rab’lerine iman edenler, huzuru ancak iman ettikleri esaslarda ve Mü’minlerin yan\u0131nda bulurlar, eski çevrelerinde huzur arayanlar, Rab’lerine gerçekten iman etmemi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Onlar, iman edenler ve kalpleri Allah’\u0131n zikri ile mutmain olanlard\u0131r, iyi bilin ki kalpler, Allah’\u0131n zikri ile mutmain olur.” (Rad, 28)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kalpleri, Kur’an’la huzura kavu\u015fanlar, tüm samimiyetlerini iman ettikleri hükümlere hasrederler ve Allah an\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda kalplerinde bir sevgi ve co\u015fku dalgalar\u0131 olu\u015fur, kendilerine Allah’\u0131n ayetleri okundu\u011funda, hemen o ayetlerin gere\u011fini yaparak imanlar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz Mü’minler o kimselerdir ki, Allah an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman kalpleri ürperir ve O’nun ayetleri onlara okundu\u011funda imanlar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131r ve onlar, Rab’lerine tevekkül ederler.” (Enfal, 2)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an, dünyevi tüm s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131 gideren, insanlar\u0131n her türlü sorunlar\u0131n\u0131 çözerek onlara huzur veren, iman eden Mü’minler için hidayet ve rahmet olan bir kitapt\u0131r. Mü’minler, Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi esaslara samimiyetle yönelerek huzura kavu\u015fur, bu hükümlerin gereklerini yaparak hidayet bulur ve böylece Rab’lerinin rahmetine ula\u015f\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“Ey insanlar, gerçekten size Rabb’inizden bir ö\u011füt, gö\u011füslerde olana \u015fifa ve Mü’minler için hidayet ve rahmet gelmi\u015ftir.” (Yunus, 57)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n, kalplerdeki s\u0131k\u0131nt\u0131lara \u015fifa olabilmesi için onun hayattaki sorunlara uygulanmas\u0131 gerekir. T\u0131pk\u0131 bir ilaç gibi, ilaç ne kadar etkili olursa olsun, hastal\u0131\u011fa uygulanmad\u0131\u011f\u0131 sürece nas\u0131l \u015fifa vermiyorsa, insan da Kur’an’\u0131 hayat\u0131na uygulamad\u0131\u011f\u0131, hayat\u0131n\u0131 Kur’an’la düzenlemedi\u011fi, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 Kur’an’a uygun ya\u015famad\u0131\u011f\u0131 zaman hiçbir \u015fekilde \u015fifa bulmaz, hiçbir zaman hidayete ve rahmete ula\u015fmaz. Ki\u015finin, Kur’an’la \u015fifa bulmas\u0131, hidayet ve rahmete ula\u015fmas\u0131 için, dünyevi bütün de\u011fer yarg\u0131lar\u0131n\u0131 terk edip Kur’an’\u0131n hükümlerine sar\u0131lmas\u0131 gerekir.<\/span><\/p>\n

Hidayet rehberi olan Kur’an’a, ihlas ve samimiyetle yönelmeyen, Kur’an’la kalpleri yumu\u015fay\u0131p huzur bulamayanlar, sap\u0131kl\u0131k içerisinde kalm\u0131\u015f kimselerdir. Art\u0131k böyle kimseler için yap\u0131lacak bir \u015fey yoktur.<\/span><\/p>\n

“Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer, iki\u015ferli bir Kitap halinde indirdi. Rab’lerine sayg\u0131l\u0131 olanlar\u0131n, ondan derileri ürperir, sonra derileri ve kalpleri Allah’\u0131n zikri ile yumu\u015far. \u0130\u015fte bu Allah’\u0131n hidayetidir, onunla dileyen kimseyi hidayete iletir ve Allah kimi sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131nda b\u0131rak\u0131rsa art\u0131k ona hiç yol gösteren olmaz.” (Zümer, 23)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n, iman etmesi de, iman etti\u011fi esaslara yönelip teslim olmas\u0131 da ancak iradi olarak isteyerek vahye teslim olmas\u0131 ile mümkündür.<\/span><\/p>\n

Sonuç olarak, iman eden kimse, bütün söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131, iman etti\u011fi Tevhidi esaslara göre düzenlemekle mükelleftir. Bu, imani bir zorunluluktur ve iman eden kimse, hiçbir \u015fekilde bunun d\u0131\u015f\u0131nda hareket edemez. <\/span>\u0130man etmek, dü\u015fünce plan\u0131nda ba\u015flayan bir de\u011fi\u015fimin, giderek duygu, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131 da içine alacak \u015fekilde hayat\u0131 tümüyle kapsamas\u0131d\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

“\u0130\u015fte gerçek Mü’minler onlard\u0131r; onlar için Rab’leri yan\u0131nda dereceler, ma\u011ffiret ve de\u011ferli r\u0131z\u0131k vard\u0131r.” (Enfal, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, kendisine nas\u0131l teslim olunaca\u011f\u0131 konusunda hükümlerini apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015f, insanlara bunu bildirmi\u015ftir. Art\u0131k bundan sonra insanlar\u0131n kendi bilecekleri bir i\u015ftir; isterlerse hidayeti tercih eder, ona yönelirler, isterse içerisinde bulunduklar\u0131 sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131, de\u011fi\u015fik mazeretler ve k\u0131l\u0131flar uydurarak devam ettirebilirler, tabiiki sonuçlar\u0131na da katlan\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Rabb’imiz, hepimizi, vahye teslim olan, vahyin gerekleri do\u011frultusunda hareket eden, vahyi önceleyen, ahireti dü\u015fünerek hareket eden Mü’minlerden eylesin.<\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2016.08.12
\n