{"id":265,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/isra-mucizesi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:51","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:51","slug":"isra-mucizesi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/isra-mucizesi\/","title":{"rendered":"\u0130SRA MUC\u0130ZES\u0130"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Kur’an, genel yap\u0131s\u0131 ile insan\u0131, maddi âlemden ç\u0131kar\u0131p mana âlemine, mü\u015fahede edilen s\u0131n\u0131rl\u0131 ortamdan fizikötesi s\u0131n\u0131rs\u0131z âlemin içerisine çeker, insan\u0131 iki âlem içerisinde gezdirerek yüce Allah’\u0131n azamet ve kudretini ortaya koyar, Böylece insan\u0131n sa\u011flam bir \u015fekilde iman etmesini sa\u011flar.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n, evrensel ve ça\u011flarüstü mesaj\u0131n\u0131 anlamak ancak öncelikle maddi de\u011fer yarg\u0131lar\u0131ndan s\u0131yr\u0131lmakla ve mana âleminin içerisine girmekle mümkündür. Maddi de\u011fer yarg\u0131lar\u0131ndan s\u0131yr\u0131lmayanlar, hiçbir zaman Kur’an’\u0131n mesaj\u0131n\u0131 anlayamaz, onda geçen mucizevi hükümleri kavrayamaz.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da geçen ve akl\u0131n s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 a\u015fan yüzlerce olay\u0131, harikulade mucizeleri anlamak, maddi âlemin gerçe\u011fini kavramakla mümkündür.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), maddi âlemden s\u0131yr\u0131l\u0131p mana âlemine girmek istemeyen ve bunda \u0131srar edenlerin, hiçbir zaman iman etmeyeceklerini ve Kur’an’\u0131 anlamayacaklar\u0131n\u0131 bildiriyor.<\/span><\/p>\n

“Kur’an okudu\u011fun zaman, seninle ahirete iman etmeyenler aras\u0131nda örtülmü\u015f bir perde k\u0131lar\u0131z. Onlar\u0131n, kalpleri üzerine, onu anlamalar\u0131n\u0131 engelleyen perde ve kulaklar\u0131na da a\u011f\u0131rl\u0131k koyar\u0131z. Kur’an’da, Rabb’ini tek olarak and\u0131\u011f\u0131n zaman arkalar\u0131n\u0131 dönüp kaçarlar.” (\u0130sra, 45-46)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Sahip olduklar\u0131 be\u015f duyunun d\u0131\u015f\u0131nda bir \u015fey bilmeyen, bunlar\u0131n kapsam alan\u0131 d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131kmayan, her \u015feyi maddi de\u011fer yarg\u0131lar\u0131 ile de\u011ferlendirenler, mana âleminde geçen harika mesajlar\u0131 anlayamaz, anlayamay\u0131nca da iman edemezler. Çünkü iman etmek, mü\u015fahede etmekle de\u011fil, kalbin derinliklerindeki cevheri hareket ettirmekle mümkündür.<\/span><\/p>\n

\u0130sra suresi, mana ve madde âlemini birle\u015ftirerek insanlar\u0131n Rab’leri yüce Allah’a gere\u011fi gibi iman etmelerine \u0131\u015f\u0131k tutmakta, onlar\u0131, her iki âlem içerisinde gezdirerek imanlar\u0131n\u0131n kökle\u015fmesini sa\u011flamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130sra suresi, öyle bir mesajla ba\u015fl\u0131yor ki, yaln\u0131z geçmi\u015fin de\u011fil, günümüz materyalist mant\u0131k sahiplerini \u015fa\u015fk\u0131na çevirmekte, adeta beyinlerine çivi saplarcas\u0131na \u015foke etmektedir. \u0130man ile küfür aras\u0131nda yalpalayan bu materyalistler, daha ne olduklar\u0131n\u0131 anlamadan sure, birbiri ile bütünlük sa\u011flayan konular\u0131, gerçekten nas\u0131l iman edilece\u011fi konusundaki gerçe\u011fi ortaya koyarak hükümlerini ard\u0131 ard\u0131na s\u0131ralamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Vahye iman edilmesinin ya da iman edilmemesinin sonuçlar\u0131n\u0131 ortaya koyan sure, Kur’an’\u0131n yol göstericili\u011fine tabi olanlar\u0131n, nas\u0131l bir hayat ya\u015famalar\u0131 gerekti\u011fini bildirmekte, Kur’an’a teslimiyetin nas\u0131l olaca\u011f\u0131n\u0131, önceki iman edenlerin örneklerini vererek aç\u0131klamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Sure, dünya ile ahiret aras\u0131nda kurdu\u011fu köprüden, hangi vas\u0131talar kullan\u0131larak ahirete geçilece\u011fini belirtmi\u015f, Kur’an’a gere\u011fi gibi sar\u0131lmakla, onu iyi anlamakla ahirete yara\u015f\u0131r bir hayat sürdürülece\u011fini ortaya koymu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

\u0130sra suresi, iman edenlerin, nas\u0131l bir ki\u015filik ku\u015fanmalar\u0131 gerekti\u011fini, toplum içerisinde nas\u0131l hareket edeceklerini ortaya koymu\u015f, buna uyanlar\u0131n \u015fahsiyet sahibi kimseler olacaklar\u0131n\u0131 belirtmi\u015ftir. Sure, iman edenlere yepyeni bir kimlik, onurlu bir \u015fahsiyet kazand\u0131rmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman edenlerin, bundan zerre kadar \u015fa\u015fmamalar\u0131 gerekti\u011fini, iman edilen esaslardan insanlar\u0131n hat\u0131r\u0131 için taviz verilmemesini, aksi halde bunun kendileri hakk\u0131nda çok kötü sonuçlar do\u011furaca\u011f\u0131n\u0131 ihtar etmi\u015ftir. Sure, Rasulullah (as)’\u0131n, dolay\u0131s\u0131yla daveti üstlenenlerin, s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 belirlemi\u015f, bu s\u0131n\u0131rlar\u0131 a\u015fmamalar\u0131 konusunda uyarm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Surenin aç\u0131klamas\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

1- Yücedir O ki, kulunu bir gece, ayetlerimizden kendisine göstermemiz için Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z Mescid-i Aksa’ya yürüttü; \u015füphesiz O, i\u015fitendir, görendir.<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130man noktas\u0131nda zafiyet içerisinde bulunan ki\u015filerin, iman alan\u0131na giren konular\u0131 anlamalar\u0131, onlar\u0131 de\u011ferlendirmeleri mümkün de\u011fildir. Gere\u011fi gibi iman etmeyenler, üzerlerindeki materyalist dü\u015fünceden kurtulmam\u0131\u015flar, olay ve olgular\u0131, ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 o materyalist de\u011fer ölçüleri ile de\u011ferlendirmektedirler.<\/span><\/p>\n

Kur’an, iman alan\u0131na giren ve ancak iman etmekle anla\u015f\u0131labilecek konu ve olaylar ile emir ve tavsiye niteli\u011findeki konularda iman edenlere seslenmekte, inkârc\u0131 toplumlar\u0131n helakiyle ilgili maddi ve mü\u015fahede edilebilir konularda ise, iman etmeyenlere örnekler vermektedir. Çünkü inkârc\u0131lar, ancak be\u015f duyu ile alg\u0131lad\u0131klar\u0131na inanmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a, meleklere, ahiret hayat\u0131na iman etmek, cin konusu, maddi de\u011fer yarg\u0131lar\u0131 ve duyu organlar\u0131 alg\u0131lanacak bir \u015fey de\u011fildir. Gaybi olan bu konular, tamamen iman etmekle ve kalbi olarak kabullenmekle mümkündür.<\/span><\/p>\n

“Bu Kitap, kendisinde \u015füphe yoktur, muttakiler için hidayettir; onlar, gaybe iman ederler, namazlar\u0131n\u0131 k\u0131larlar ve kendilerine r\u0131z\u0131k olarak verdi\u011fimiz \u015feylerden infak ederler. Onlar, sana indirilen \u015feye, senden önce indirilen \u015feye iman ederler ve onlar, ahirete yakinen iman ederler.” (Bakara, 2-4)<\/span><\/em><\/p>\n

Materyalist de\u011fer yarg\u0131lar\u0131na sahip kimseler, gaybi olan konulara hiçbir \u015fekilde iman etmezler. Çünkü onlar, \u015fu dünya hayat\u0131n\u0131n d\u0131\u015f yüzünü bilirler, gaybi olan ahireti bilmezler.<\/span><\/p>\n

“Onlar, dünya hayat\u0131n\u0131n görünen yüzünü bilirler ve onlar, ahiretten gafildirler.” (Rum, 7)<\/span><\/em><\/p>\n

Materyalist mant\u0131k sahipleri, \u0130sra vb. konular\u0131 anlayamazlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’da geçen gaybi ve fizikötesi konular, gözle mü\u015fahede edilen, dokunulan, elle tutulan bir husus olmad\u0131\u011f\u0131 için materyalistler taraf\u0131ndan anla\u015f\u0131lmaz, kabul edilmez, inkâr edilir. \u0130\u015fte bu nedenledir ki, materyalist kal\u0131nt\u0131lar\u0131 yeterince üzerlerinden atmayan, iman zafiyeti içerisinde bulunanlar ve materyalist inkârc\u0131lar, Kur’an’da geçen \u0130sra, miraç vb. konular\u0131 kabul etmezler. Onlar, her \u015feyi sebep sonuç içerisinde de\u011ferlendirir, buna uymayanlar\u0131 inkâr ederler.<\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131n, uzak yerlere deve ve atlarla seyahat ettikleri bir dönemde Rasulullah (as)’\u0131n, Rabb’i taraf\u0131ndan kendisine lütfedilen ve bir gece içerisinde gerçekle\u015fen “Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z Mescid-i Aksa’ya” <\/em>yürümesi olan<\/span> \u0130sra’y\u0131 anlamalar\u0131, bir noktaya kadar anla\u015f\u0131labilir. Ancak art\u0131k \u0131\u015f\u0131k h\u0131z\u0131 ile birçok \u015feylerin gerçekle\u015fti\u011fi günümüzde \u0130sra’y\u0131 kabul etmemek, apaç\u0131k bir \u015fekilde körü körüne bir inkârdan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n yaratt\u0131\u011f\u0131, eksik vas\u0131flarla donanm\u0131\u015f bir be\u015fer, \u0131\u015f\u0131k h\u0131z\u0131 ile birçok olay\u0131 gerçekle\u015ftirebiliyor ve insanlar buna inan\u0131yorlar, ancak “Ol” demekle an\u0131nda istedi\u011fini olduran âlemlerin Rabb’inin böyle bir \u015fey gerçekle\u015ftirece\u011fine inanm\u0131yorlar. Bu apaç\u0131k bir körlüktür.<\/span><\/p>\n

\u0130nkâr\u0131n mant\u0131\u011f\u0131 ve kural\u0131 yoktur; inkârc\u0131lar, inkârlar\u0131n\u0131 herhangi bir bilime ya da delile dayand\u0131rm\u0131yorlar. Onlar, körün fili tarif etmesi gibi dokunup hissettiklerini tarif ederler, dokunup hissetmedikleri konular\u0131 yok kabul ederler. Âmâ’n\u0131n, güne\u015fin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 iddia etmesi, kendi aç\u0131s\u0131ndan do\u011frudur, ancak kâinat\u0131n gerçekleri ve görüp hissedenler için bu iddia gerçek d\u0131\u015f\u0131d\u0131r, tebessüm edilir, geçilir.<\/span><\/p>\n

Ço\u011fu da \u0130slâmc\u0131lardan olan materyalist inkârc\u0131lar, görmedikleri, onlar aç\u0131s\u0131nda gaybi ve manevi olan hiçbir \u015feyi kabul etmezler. Örne\u011fin, cin konusunu anlamad\u0131klar\u0131, kavrayamad\u0131klar\u0131 için kabul etmez, inkâr ederler ve kendi maddeci kafalar\u0131na göre cine maddi bir beden giydirirler. Cin suresinde o talihsiz iddia sahiplerinin iddialar\u0131 geni\u015f bir \u015fekilde aç\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130nkârc\u0131lar, yüce Allah’\u0131 gere\u011fi gibi tan\u0131mad\u0131klar\u0131 için O’nun, kullar\u0131na lütfetti\u011fi harikalar\u0131 da elbette anlamalar\u0131 mümkün de\u011fildir. \u0130man, yüce Allah’\u0131 hakk\u0131yla tan\u0131mak, O’nun, “Ol” demekle her \u015feyi yapabilece\u011fini takdir etmektir. \u0130nkârc\u0131lar\u0131n, iman gerçe\u011finden mahrum olmalar\u0131 nedeniyle yüce Allah’\u0131 gere\u011fince takdir etmeleri mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

“Allah’\u0131 Hakk\u0131yla takdir edemediler, çünkü dediler ki: ‘Allah be\u015fere bir \u015fey indirmedi’ De ki: ‘Musa’n\u0131n, insanlar için nur ve hidayet olarak o getirdi\u011fi Kitab\u0131 kim indirdi? Siz onu yaz\u0131l\u0131 kâ\u011f\u0131tlar yap\u0131p gösteriyorsunuz ve ço\u011funu da gizliyorsunuz; sizin bilmedi\u011finiz ve babalar\u0131n\u0131z\u0131n bilmedi\u011fi \u015feylerin size ö\u011freten ‘Allah’t\u0131r’ de, sonra dald\u0131klar\u0131 e\u011flence içerisinde b\u0131rak onlar\u0131!” (En’am, 91)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Materyalist inkârc\u0131lar, yüce Allah’\u0131 yeterince ya da hiç tan\u0131mad\u0131klar\u0131 için O’nun yapt\u0131klar\u0131n\u0131 takdir edemedikleri gibi yüce Allah’\u0131 da kendi materyalist de\u011fer yarg\u0131lar\u0131 ile insana benzeterek maddele\u015ftirmeye kalk\u0131\u015ft\u0131lar.<\/span><\/p>\n

“Kullar\u0131ndan bir k\u0131sm\u0131n\u0131 O’nun bir cüzü k\u0131ld\u0131lar, gerçekten insan, apaç\u0131k bir inkârc\u0131d\u0131r!” (Zuhruf, 15)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130sra olay\u0131n\u0131n, beyinlerinde kronikle\u015fmi\u015f materyalistler kal\u0131nt\u0131lar ta\u015f\u0131yan inkârc\u0131lar taraf\u0131ndan anla\u015f\u0131lmas\u0131 oldukça zor bir durumdur. Onlara göre olacak \u015fey mi! Gecenin k\u0131sa bir bölümünde, Rasulullah (as) Mescid-i Haram’dan, çevresi mübarek k\u0131l\u0131nan Mescid-i Aksa’ya yürütülüyor, ayn\u0131 saatlerde yine yürütülerek geri döndürülüyor. Bu durumun, beyinlerinde materyalist kal\u0131nt\u0131lar ta\u015f\u0131yan ki\u015filerce anla\u015f\u0131lmas\u0131 mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

\u0130sra, Miraç vb. konular, son dönemlerde çarp\u0131t\u0131lmaya çal\u0131\u015f\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130sra vb. konular\u0131n inkâr edilmesi, son yüzy\u0131lda ortaya ç\u0131km\u0131\u015f ve ilginçtir, \u015farkiyatç\u0131 müste\u015friklerle beraber bu inkâr\u0131n öncülü\u011fünü, Kur’ani konular\u0131, kelimeleri yerlerinden kayd\u0131rarak çarp\u0131tan, Hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p Tevhidi gerçekleri gizleyen, günümüz Samiri soylu bel’amlar yapmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Dikkat çeken bir konu, bu Samiri soylu bel’amlar\u0131n, ta\u011futi sistem taraf\u0131ndan Profesörlük unvanlar\u0131 ile ödüllendirilmeleridir. Samiri soylu bel’amlar, Allah yoluna oturmu\u015f \u015feytan\u0131n adeta sözcülü\u011fünü yapmakta, insanlar\u0131 Allah yolundan çevirip ta\u011futa tabi k\u0131lmak için çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Bunlar\u0131n yazd\u0131klar\u0131 kitaplarda, Tevhid ad\u0131na \u0130slâm’\u0131 hayata hâkim k\u0131lmak ad\u0131na hiçbir \u015fey yoktur, kitaplar\u0131nda \u0130slâm ismini kullanarak insanlar\u0131 uyutmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

\u0130sra olay\u0131n\u0131 inkâr eden ya da kendi mant\u0131klar\u0131nca bir yerlere oturtmaya çal\u0131\u015fan bel’amlara bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n, bugüne kadar Tevhid anlam\u0131nda tek bir söz söylemedikleri, gündemi sürekli olarak ba\u015fka konularla me\u015fgul ettikleri görülecektir. Bunlar, yazd\u0131klar\u0131 kitaplarda, adeta insanlar\u0131 uyutmakta, ta\u011futi sistemin devam\u0131 için zillet içerisine girmektedirler.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), inkârc\u0131lar\u0131 \u015fa\u015fk\u0131na çevirtir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’\u0131n, harikulade mesaj\u0131n\u0131 anlamayan, vahyin bildirdiklerini kavramayan inkârc\u0131lar, \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131k anaforunda bocalay\u0131p dururlar. \u015eu iki ayet, Rab’lerine iman edenlerle inkârc\u0131 kâfirlerin ve kalplerinde maraz bulunan münaf\u0131klar\u0131n durumunu çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“O, sana Kitab\u0131 indirdi; onun baz\u0131 ayetleri muhkemdir, onlar Kitab\u0131n anas\u0131d\u0131r, di\u011ferleri de müte\u015fabihdir. Ancak kalplerinde sapma olanlar, <\/span>fitne ç\u0131karmak ve kendilerince yorumlamak için onun Müte\u015fabih olanlar\u0131na tabi olurlar,<\/strong> oysa onun tevilini Allah’tan ba\u015fka kimse bilmez. \u0130limde derinle\u015fenler: ‘Ona iman ettik, <\/span>hepsi Rabb’imiz kat\u0131ndand\u0131r’ derler, ak\u0131l sahiplerinden ba\u015fkas\u0131 dü\u015fünüp ö\u011füt almaz.” (Al-i \u0130mran, 7)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Biz, cehennemin muhaf\u0131zlar\u0131n\u0131 meleklerden ba\u015fka yapmad\u0131k ve onlar\u0131n say\u0131s\u0131n\u0131 da kâfirler için intihandan ba\u015fka bir \u015fey yapmad\u0131k ki, Kitap verilmi\u015f olanlar iyice inans\u0131n, iman edenlerin de iman\u0131 arts\u0131n. Kitap verilmi\u015f olanlar ve Mü’minler ku\u015fkulanmas\u0131nlar. Kalplerinde hastal\u0131k bulunanlar ve kâfirler de: ‘Allah, bu misalle ne demek istedi?<\/strong>’ desinler. \u0130\u015fte böyle Allah, diledi\u011fini \u015fa\u015f\u0131rt\u0131r, diledi\u011fini hidayete erdirir. Rabb’inin ordular\u0131n\u0131 kendisinden ba\u015fkas\u0131 bilmez. O, insanlara bir uyar\u0131dan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.” (Müddessir, 31)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), iman edenlerin, iman ve sebatlar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131rken inkâr edenlerin ve kalplerinde hastal\u0131k bulunanlar\u0131n da hastal\u0131klar\u0131n\u0131 art\u0131rmakta, onlar\u0131n, inkâr ve dalalet içerisinde \u015fa\u015fk\u0131n bir halde bocalamalar\u0131n\u0131 sa\u011flamaktad\u0131r. Ayetleri yalanlayanlar\u0131n durumu, karanl\u0131klar içerisinde ç\u0131kar bir yol bulamay\u0131p bocalayan ki\u015finin durumu gibidir.<\/span><\/p>\n

“Bizim ayetlerimizi yalanlayan kimseler, karanl\u0131klar içindeki sa\u011f\u0131r ve dilsizlerdir. Allah diledi\u011fi kimseyi \u015fa\u015f\u0131rt\u0131r, diledi\u011fi kimseyi de do\u011fru yol üzerinde sabit k\u0131lar.” (En’am, 39)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>\u015eüphesiz ahirete iman etmeyenlerin amellerini onlara süsledik, o yüzden onlar, bocalay\u0131p dururlar.” (Neml, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

Yukar\u0131da verilen ayetler, günümüz inkârc\u0131lar\u0131n\u0131n durumuna \u0131\u015f\u0131k tutmakta, neden bu duruma dü\u015ftüklerini aç\u0131klamaktad\u0131r. Onlar, anlamad\u0131klar\u0131 konular\u0131,<\/span>Allah, bu misalle ne demek istedi?<\/strong>’<\/span><\/em> diyerek \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131k içerisinde bocalamakta, kendilerine bir ç\u0131k\u0131\u015f yolu bulmak için de kelimeleri yerlerinden kayd\u0131rarak, tevil ve yorumlarla anlamad\u0131klar\u0131 hususlar\u0131, kendi mant\u0131klar\u0131na uydurmaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Ateist inkârc\u0131lar, \u0130sra olay\u0131n\u0131, kendi küfür yap\u0131lar\u0131na uygun, tarihsel atalar\u0131 gibi alay ederek inkâr ederlerken, \u0130slâmc\u0131 mü\u015frikler, konuyu, ayetle sabit oldu\u011fu için tam olarak inkâr da edemiyorlar, hafsalalar\u0131 almad\u0131\u011f\u0131 için oldu\u011fu gibi kabul de etmiyorlar. Onlar, bunun yerine kavramlar üzerinde, Kur’an’\u0131n buyurdu\u011fu üzere kelimeleri yerlerinden kayd\u0131rarak cambazl\u0131k yap\u0131yorlar. Onlar\u0131n durumu, t\u0131pk\u0131 deve ku\u015funun mahiyetini anlamad\u0131\u011f\u0131 için, ku\u015fun bacaklar\u0131n\u0131 kestikten sonra kar\u015f\u0131s\u0131na geçip: ‘\u0130\u015fte \u015fimdi ku\u015fa benzedin’ diyen adam\u0131n durumu gibidir.<\/span><\/p>\n

Cin konusunu anlamad\u0131klar\u0131 için cine beden giydirip “Araplar\u0131n yabanc\u0131lar\u0131d\u0131r” gibi gülünç bir iddia ortaya atan, Sidret’ül Münteha’n\u0131n, Mekke’nin yak\u0131n\u0131nda bir bahçe oldu\u011funu söyleyen \u0130slâmc\u0131 mü\u015frikler, \u0130sra konusunu da materyalist kafalar\u0131na uydurmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flar, Mescid-i Aksa’y\u0131, dü\u015fünme ve iman de\u011ferlerinden soyutlanm\u0131\u015f beyinlerine uydurmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130sra olay\u0131 nas\u0131l gerçekle\u015fmi\u015ftir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130sra olay\u0131n\u0131, buland\u0131rmak, kafalarda \u015füpheler uyand\u0131rmak ya da kendilerince konuyu daha anla\u015f\u0131l\u0131r k\u0131lmak ad\u0131na, birbirinden farkl\u0131 birçok söz uydurulmu\u015ftur. Kimileri, Hz. Ai\u015fe (r.anha)’ya atfen evde oldu\u011fu bir s\u0131rada, kimileri, Rasulullah (as)’\u0131n, Mescid-i Haram’da bulundu\u011fu bir s\u0131rada gerçekle\u015fti\u011fini iddia ediyorlar.<\/span><\/p>\n

Kimi rivayetler Rasulullah (as)’\u0131n Mekke’den göklere yükseldi\u011fi, dönü\u015fte Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürüldü\u011fü, ba\u015fka bir görü\u015fe göre Rasulullah (as)’\u0131n önce Mescid-i Aksa’ya oradan da gökyüzüne gitti\u011fi \u015feklindedir.<\/span><\/p>\n

\u0130sra ve Miraç hadiselerinin, Rasulullah (as)’\u0131n hayat\u0131nda kaç defa gerçekle\u015fti\u011fi, uykuda ya da uyan\u0131kken oldu\u011fu, bedenle ya da ruh veyahut her ikisiyle gerçekle\u015fti\u011fi hususunda da oldukça farkl\u0131, hatta birbirleriyle çeli\u015fen rivayetler bulunmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130slâmc\u0131lardan baz\u0131lar\u0131, \u0130sra’n\u0131n, ancak uyku halinde gerçekle\u015fti\u011fini ileri sürüyorlar. Onlar iddialar\u0131n\u0131, Rasulullah (as)’dan rivayet edildi\u011fi söylenen \u015fu söze dayand\u0131r\u0131yorlar.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Ben Kâbe’nin Hatîm k\u0131sm\u0131nda yat\u0131yordum, uyku ile uyan\u0131kl\u0131k aras\u0131nda bana biri geldi, \u015furadan \u015furaya kadar (gö\u011fsümü) yard\u0131,<\/span><\/strong><\/em> <\/span><\/em><\/strong><\/span>(Bu sözünü söylerken bo\u011faz çukurundan k\u0131l biten yere kadar olan k\u0131sm\u0131 gösteriyordu.) <\/span><\/span><\/span><\/em><\/strong>kalbimi ç\u0131kard\u0131, sonra bana, içerisi îman ve hikmetle<\/span><\/strong><\/em> <\/span><\/em><\/strong><\/span>dolu, alt\u0131ndan bir kab getirildi. Kalbim (ç\u0131kar\u0131l\u0131p su ve Zemzem ile) y\u0131kand\u0131. Sonra içerisi îman ve hikmetle doldurulup tekrar yerine kondu…<\/span><\/strong><\/em>”<\/span><\/em> <\/span><\/span>(Buhârî, Bed’ü’l-Halk 6, Enbiyâ 22, 43; Müslim, Îman 264)<\/span><\/p>\n

\u0130slâmc\u0131lara göre, Mescid-i Haram ile Mescid-i Aksa aras\u0131ndaki bu uzun mesafenin, böyle k\u0131sa bir süre içerisinde yürünerek kat edilmesi mümkün de\u011fildir. O halde bu, bir uyku hali ve rüyadan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Bu uyku uyan\u0131kl\u0131k ve kalbin yar\u0131lmas\u0131 konusunda, gerçeklik pay\u0131 bulunabilir; \u015föyle ki, insan\u0131n sahip oldu\u011fu fiziki yap\u0131 ile böyle bir olay\u0131 gerçekle\u015ftirmesi, -Allah’\u0131n dilemesi d\u0131\u015f\u0131nda- mümkün de\u011fildir. Bu nedenle s\u0131rf o yolculuk için kimi operasyonlar yap\u0131larak haz\u0131rlanm\u0131\u015f olabilir. Örne\u011fin, günümüzde uzaya gidecek astronotlar, fiziki ve fikri olarak çok uzun bir e\u011fitim sürecinden geçirilip haz\u0131rland\u0131ktan sonra uzaya gönderilmektedirler. Yüce Allah (cc), Rasulullah (as)’\u0131, böyle bir operasyona tabi k\u0131larak haz\u0131rlatm\u0131\u015f olabilir.<\/span><\/p>\n

Burada önemli olan husus, \u0130sra’n\u0131n gerçekle\u015fti\u011fi, yüce Allah’\u0131n, bunu diledi\u011fi \u015fekilde yapt\u0131rd\u0131\u011f\u0131d\u0131r. Bunun, illa da mant\u0131\u011f\u0131n alaca\u011f\u0131 bir \u015fekle sokmaya kalk\u0131\u015fmak, insan\u0131n zafiyetinden ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. \u0130man, bu olay\u0131n gerçekle\u015fti\u011finin kabul edilmesidir, nas\u0131l gerçekle\u015fti\u011fi hususu, imani bir husus de\u011fil, bilgi ve mutmainlik aç\u0131s\u0131ndan kayda de\u011ferdir.<\/span><\/p>\n

\u0130sra olay\u0131n\u0131n nas\u0131l gerçekle\u015fti\u011fi, nereden ba\u015flad\u0131\u011f\u0131, nas\u0131l oldu\u011fu konusunu Kur’an, apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015ftur. \u0130man ehli kimselerin, bu olay\u0131, “\u0130man ve tasdik ettik” diyerek kabul etmeleri gereken bir husustur. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her detay, zannidir ve insan\u0131, bilmedi\u011fi bir kar\u0131\u015f\u0131kl\u0131\u011f\u0131n, hatta sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n içerisine sürükler.<\/span><\/p>\n

“Yücedir O ki, kulunu bir gece, ayetlerimizden kendisine göstermemiz için Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z Mescid-i Aksa’ya yürüttü; \u015füphesiz O, i\u015fitendir, görendir.”<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Ayette geçen Esra=yürüttü kelimesine bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda Kur’an’da bu anlam\u0131 ile alt\u0131 yerde geçmekte ve yürütme ile ilgili olarak kullan\u0131lmaktad\u0131r. Bu nedenle \u0130sra olay\u0131, uyku halinde olmad\u0131\u011f\u0131, yüce Allah’\u0131n, kulunu yürüttü\u011fü \u015feklinde oldu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131yor. \u015eayet \u0130sra, ba\u015fka bir \u015fekilde ve vas\u0131tal\u0131 olarak gerçekle\u015fmi\u015f olsayd\u0131, bu durumda \u0130sra=yürüttü ifadesi yerine götürdü ya da iletti gibi ifadeler kullan\u0131l\u0131rd\u0131.<\/span><\/p>\n

Di\u011fer taraftan ayette geçen “Yücedir O ki, kulunu bir gece, ayetlerimizden kendisine göstermemiz için”<\/em> sözünden Rasulullah (as)’\u0131n, bu yolculu\u011fu fiziksel olarak gerçekle\u015ftirdi\u011fi, orada kendisine Rabb’inin ayetlerinden gösterildi\u011fi anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r.<\/span> Burada Müslümanlar, olay\u0131n nas\u0131l gerçekle\u015fti\u011fini de\u011fil yüce Allah’\u0131n sonsuz kudretini dü\u015fünmeli,<\/span> <\/span><\/em>ilimde derinle\u015fenler gibi: ‘Ona iman ettik, hepsi Rabb’imiz kat\u0131ndand\u0131r’<\/em> diyerek iman etmelidirler.<\/span><\/p>\n

Hz. Süleyman Belk\u0131s’\u0131n taht\u0131n\u0131 getirtmesi<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130man, yüce Allah’\u0131 hakk\u0131yla tan\u0131mak, O’nun her \u015feye gücü yetti\u011fine, istedi\u011fi bir \u015feyi, istedi\u011fi anda yapabilece\u011fine iman etmek, O’nun bildirdiklerinin do\u011fru oldu\u011funu kabul etmektir. Bunlardan en küçük bir ku\u015fku, insan\u0131 küfür ve \u015firke sokar, sap\u0131kl\u0131\u011fa sürükler.<\/span><\/p>\n

\u0130sra ve Miraç olay\u0131na iman etmeyeler, okuduklar\u0131 Kur’an’da, Hz. Süleyman (as)’\u0131n, Belk\u0131s’\u0131n taht\u0131n\u0131 göz aç\u0131p kapat\u0131ncaya kadar geçen bir sürede getirtmesini görmezden gelmektedirler. Yüce Allah’\u0131n <\/span>kitaptan bilgi sahibi olan bir kulu taraf\u0131ndan<\/span> <\/span>Belk\u0131s’\u0131n taht\u0131n\u0131, çok uzak bir yerden, Hz. Süleyman (as) daha gözünü k\u0131rpmadan getirir.<\/span><\/p>\n

“(Süleyman), dedi ki: ‘Ey ileri gelenler, (onlar) Müslümanlar olarak gelmeden önce hanginiz bana onun taht\u0131n\u0131 getirebilir?” (Neml, 38)<\/span><\/em><\/p>\n

“Yan\u0131nda Kitap’tan ilim olan kimse dedi ki: ‘Ben, sen gözünü k\u0131rpmadan önce onu sana getirebilirim. Yan\u0131nda onu yerle\u015fmi\u015f gördü\u011fü zaman dedi ki: ‘Bu, beni imtihan için Rabb’imin lütfundand\u0131r; \u015fükür mü edece\u011fim, yoksa nankörlük mü edece\u011fim. Kim \u015fükrederse, ancak kendisi için \u015fükreder ve kim nankörlük ederse \u015füphesiz Rabb’im, zengindir, kerimdir.’<\/span><\/em> Dedi ki: ‘Onun taht\u0131n\u0131n \u015feklini de\u011fi\u015ftirin, bakal\u0131m tan\u0131yabilecek mi, yoksa tan\u0131mayanlardan m\u0131 olacak!” (Neml, 40-41)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Materyalist dü\u015fünce yap\u0131s\u0131, maddi olarak görmedi\u011fi, fiziki olarak dokunmad\u0131\u011f\u0131 \u015feylere inanmaz, inanmak istemez. Rasulullah (as)’\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 dönemde, bir yerden ba\u015fka bir yere gidip gelmeler çok a\u011f\u0131r \u015fartlarda yap\u0131l\u0131yor, büyük zahmetler çekiliyordu. Yolculuklar\u0131n uzun zaman içerisinde gerçekle\u015fti\u011fi böyle bir dönemde bir insan\u0131n, bir gece içerisinde, hem de k\u0131sa bir zaman diliminde, önce Mescidi Aksa’ya oradan da göklere yükselip geri gelmesi, materyalist insan mant\u0131\u011f\u0131n\u0131n kabul edebilece\u011fi bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Materyalistler, yaln\u0131zca Rasulullah (as)’\u0131n döneminde de\u011fil, teknolojik ileti\u015fimin doruklara ula\u015ft\u0131\u011f\u0131, insanlar\u0131n dünyan\u0131n en uzak bölgelerine rahatl\u0131kla ve kolayl\u0131kla k\u0131sa bir süre içerisinde gidip geldi\u011fi günümüzde bile, hâlâ Rasulullah (as)’\u0131n Miraç gerçe\u011fini inkâr ediyorlar. \u0130\u015fin en üzücü yan\u0131 ise, iman ettikleri iddias\u0131nda bulunan, ancak gerçek iman\u0131n ne oldu\u011funu bilmeyen \u0130slamc\u0131 mü\u015friklerden birço\u011fu da Rasulullah (as)’\u0131n bu mucize yolculu\u011funu ve yükseli\u015fini kabul etmiyorlar.<\/span><\/p>\n

Hz. Süleyman (as) döneminde, ilim sahibi bir kimse, Sebe Melike’sinin taht\u0131n\u0131, göz aç\u0131p kapay\u0131ncaya kadar uzak bir yerden getirebiliyorsa, Kâfirler iman etmeseler de, âlemlerin Rabb’i yüce Allah (cc), elbette Rasulü’nü, bir gecede miraca ç\u0131karmaya kadirdir.<\/span><\/p>\n

Zaman ve mekândan münezzeh olan kâinat\u0131n Rabb’i yüce Allah (cc), istedi\u011fi bir \u015feyi bir yerden ba\u015fka bir yere göndermeye Kadir iken Ol<\/strong>” <\/em>emriyle her \u015feyin an\u0131nda “oluverdi\u011fi” <\/em>biliniyorken Rasulullah (as)’\u0131n Miraç olay\u0131n\u0131 kabul etmemek, yüce Allah’\u0131n kudretinden \u015füphe etmektir ki bu, apaç\u0131k bir küfürdür.<\/span><\/p>\n

Ayette neden Muhammed (as)’\u0131n ismi zikredilmedi de “Kulunu” ifadesi kullan\u0131ld\u0131!<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130stismarc\u0131 inkârc\u0131lar\u0131n, \u0130sra konusunda çarp\u0131tmaya çal\u0131\u015ft\u0131klar\u0131 ikinci husus, Muhammed (as) isminin yerine “Kulunu”<\/em><\/strong> ifadesinin kullan\u0131lmas\u0131d\u0131r. Özellikle Bat\u0131l\u0131lar\u0131n dillendirdi\u011fi, kimi \u0130slâmc\u0131lar\u0131n da kabul etti\u011fi bir görü\u015fe göre ayette geçen “Kulunu”<\/em><\/strong> ifadesinden Hz. Musa (as)’\u0131n kastedildi\u011fi iddia edilmektedir.<\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki gülünç ve rasul yar\u0131\u015ft\u0131rmaktan ba\u015fka bir \u015fey olmayan iddiay\u0131 öne sürenlerin, ya tarihi bilgileri s\u0131f\u0131r ya da gerçekleri bilerek çarp\u0131tanlardan ba\u015fkalar\u0131 de\u011fillerdir. <\/span>Bu konuda Doç. Dr. \u0130srafil Balc\u0131’n\u0131n \u015fu görü\u015fleri, gerçe\u011fi gözler önüne sermektedir. Balc\u0131, \u0130sra ve Miraç Gerçe\u011fi kitab\u0131nda \u015föyle bir not dü\u015fmü\u015f.<\/span><\/span><\/p>\n

“Bu görü\u015fü savunanlar iddialar\u0131n\u0131 temellendirmek için \u0130sra suresinin birinci ayetinin akabinde yer alan Hz. Musa’dan bahseden ikinci ayeti delil gösterirler. Ard\u0131ndan da \u0130sra suresinin ilerleyen ayetlerinde Yahudilerden bahsedilmesi, yine di\u011fer ayetlerde i\u015faret edilen ve vahiy almas\u0131 için Hz. Musa’n\u0131n Tur Da\u011f\u0131’na yapm\u0131\u015f oldu\u011fu yolculuk gibi hususlar\u0131 da zikrederek görü\u015flerini temellendirmek isterler.<\/span><\/strong><\/p>\n

\u015eunu öncelikle belirtelim ki, her ne kadar ilgili ayetin akabinde gelen ayetlerde Hz. Musa ve \u0130srailo\u011fullar\u0131ndan bahsediliyorsa da, buradaki ‘kul’ ifadesinden Hz. Muhammed’in kastedildi\u011fi tart\u0131\u015fmaya mahal –vermeyecek kadar aç\u0131k bir konudur. Zira Hz. Musa’n\u0131n, el-Mescidü’l Haram’\u0131n (Kâbe) bulundu\u011fu Mekke’ye gelmedi\u011fi çok aç\u0131kt\u0131r. Onun burada ya\u015fad\u0131\u011f\u0131na dair herhangi bir nass ya da tarihi bir bilgi de bulunmamaktad\u0131r. Ayn\u0131 \u015fekilde onun, ayette kastedildi\u011fi ileri sürülen el-Mescidü’l Aksa’n\u0131n bulundu\u011fu Kudüs’e de gitti\u011fine dair herhangi bir bilgi yoktur. Bilindi\u011fi üzere o, Kudüs topraklar\u0131na varmadan önce vefat etmi\u015ftir. Dolay\u0131s\u0131yla bu tarihi gerçeklere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda ayetteki ‘kul’ ifadesinin Hz. Musa’yla ilgili olmad\u0131\u011f\u0131 gayet aç\u0131kt\u0131r. Ancak \u015funu da hat\u0131rlatal\u0131m ki, Hz. Musa’n\u0131n Tur Da\u011f\u0131’na yapt\u0131\u011f\u0131 yolculukla, Hz. Peygamber’in gece yolculu\u011fu aras\u0131nda birtak\u0131m ola\u011fanüstülüklerin ya\u015fanmas\u0131 veya mü\u015fahede edilmesi anlam\u0131nda bir benzerlikten söz edilebilir. Fakat Resul-i Ekrem’in ya\u015fad\u0131\u011f\u0131yla ilgili hiçbir ayr\u0131nt\u0131ya sahip de\u011filiz. Bir bak\u0131ma Kur’an bu benzerli\u011fe dikkat çekercesine iki olay\u0131n muhatab\u0131 olan peygamberleri pe\u015f pe\u015fe zikretmi\u015ftir. Doç. Dr. \u0130srafil BALCI, \u0130sra ve Miraç Gerçe\u011fi, Kur’an’da \u0130sra ve Miraç, s. 54-55.”<\/span><\/strong><\/p>\n

\u0130nkâr\u0131n, kural\u0131 ve mant\u0131\u011f\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 için inkârc\u0131lar, neyin ne oldu\u011funu anlamadan ya da anlad\u0131klar\u0131 halde s\u0131rf çarp\u0131tmak için gerçekleri çarp\u0131t\u0131rlar. Ancak Kur’an, hem tarihi süreçteki, hem de günümüz inkârc\u0131lar\u0131na, beyinlerini çatlat\u0131rcas\u0131na gerçekleri yüzlerine vurmakta, her \u015feyi apaç\u0131k bir \u015fekilde aç\u0131klamaktad\u0131r. “Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z Mescid-i Aksa’ya yürüttü.”<\/em> anla\u015f\u0131lan o ki, \u0130sra, mescid-i Haram’dan ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r<\/span><\/span><\/p>\n

Ayete konu olan ki\u015finin, \u0130sra sürecinin, Mescid-i Haram’dan ba\u015flamas\u0131 nedeniyle Hz. Muhammed (as) oldu\u011fu a\u015fikârd\u0131r. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda bir ba\u015fkas\u0131na pay ç\u0131karmak, ayetin mesaj\u0131n\u0131 çarp\u0131tmaktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir ki bu, insana a\u011f\u0131r bir sorumluluk yükler.<\/span><\/p>\n

Mescid-i Aksa nerededir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Mescid-i Aksa konusunda da bir sürü yalanlar uyduran inkârc\u0131lar, onun nerede bulundu\u011fu hususunda da iddialar ileri sürmü\u015flerdir. Bunlardan kimileri, Mescid-i Aksa’n\u0131n uzak bir yerde oldu\u011fu, kimileri, <\/span>Kudüs’te eski mabet (Süleyman mabedi) \u0130slâmiyet’ten çok önce ortadan kald\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131, \u015fimdiki Mescid-i Aksa’n\u0131n ise henüz yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 ileri sürüyorlar.<\/span><\/p>\n

Kimi iddia sahipleri de,<\/span> \u015fu rivayete dayanarak<\/span> Mescid-i Aksa’n\u0131n gökyüzünde oldu\u011funu <\/span>mescidin, semavi bir mescid oldu\u011funu iddia ediyorlar.<\/span><\/p>\n

Sidretü’l- Münteha yedinci kat semadad\u0131r. (Buhari, Bed’ul-halk, 6) el-Mescidü’l-aksâ ise oradaki Beyt-i Mamur’dur. Allah’\u0131n Elçisi (as) bir gün ashab\u0131na: “Beyt-i Mamur’un ne oldu\u011funu biliyor musunuz?”<\/em> diye sordu: “Allah ve Elçisi daha iyi bilir” <\/em>dediler. “O, gökte olan bir mescittir, Kâbe tam alt\u0131nda kal\u0131r. O mescit a\u015fa\u011f\u0131 dü\u015fse Kâbe’nin üzerine dü\u015fer. Orada her gün yetmi\u015f bin melek namaz k\u0131lar. Oradan ç\u0131kt\u0131lar m\u0131 art\u0131k sonuna kadar oraya dönmezler."<\/em> dedi. (Muhammed b. Cerîr et- Taberî, Camiu’l-Beyân fî Te’vîl’l-Kur’ân,<\/strong> Beyrut 1992, c: 11, s: 481)<\/span><\/span><\/p>\n

Bu iddia da öncekiler gibi zandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir, çünkü gökyüzünde oldu\u011fu söylenen mescid, <\/span>Beyt-i Mamur olarak ifade edilmektedir, Mescid-i Aksa olarak de\u011fil! Ancak kelimeleri yerlerinden kayd\u0131rarak gerçekleri tersyüz etmeyi al\u0131\u015fkanl\u0131k haline getiren bel’amlar, bu gerçe\u011fi bile oldu\u011fundan farkl\u0131 gösterme çabas\u0131 içerisindedirler.<\/span><\/span><\/p>\n

Bu iddialar, tamamen yersiz ve temelsizdir; çünkü eski Mabet y\u0131k\u0131lm\u0131\u015f olsa bile, yer, o ad ile an\u0131lmaya devam eder.<\/span> Mescid-i Aksa’n\u0131n o dönemde var oldu\u011fu konusunda, Rasulullah (as)’\u0131n \u015fu sözüdür: "Yolculuk ancak \u015fu üç mescitten birine olur; benim \u015fu mescidim, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa; böylece müminlerin kalpleri ve nefisleri ar\u0131nm\u0131\u015f olur ve yaratan Allah’a temiz, pak bir \u015fekilde yükselir.<\/strong>"<\/span><\/span><\/p>\n

Anla\u015f\u0131lan o ki Mescid-i Aksa, iddiac\u0131lar\u0131n aksine ta Rasulullah (as) döneminden önce de vard\u0131. Daha sonraki y\u0131llarda onar\u0131m ve tamirat yap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Bu, t\u0131pk\u0131 Kâbe’nin, Hz. \u0130brahim (as) ve daha sonraki dönemlerde birkaç kez adeta yeniden yap\u0131l\u0131\u015f\u0131 gibidir.<\/span><\/p>\n

\u0130sra, ne zaman vuku bulmu\u015ftur<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kabul edilen ekser görü\u015fe göre \u0130sra ve dolay\u0131s\u0131yla Miraç hadiseleri, Nebili\u011fin 12.veya 13. y\u0131l\u0131nda, Muhammed Hamidullah’a göre bisetin 9. y\u0131l\u0131nda (bak, \u0130slâm Peygamberi I,92) vuku bulmu\u015ftur. En sahih kabul edilen rivayet I.ve II. Habe\u015fistan hicretlerinden sonra Hz. Hatice ve Ebu Talib in vefatlar\u0131n\u0131 takip eden dönemde hicretten bir y\u0131l önce meydana geldi\u011fi \u015feklindedir (\u0130bn Kesir, es-Sire II.93,107).<\/span><\/p>\n

Sonuç olarak<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130sra olay\u0131 vuku bulmu\u015f Rasulullah (as), Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya yürütülmü\u015f, ondan sonra Necm suresinde belirtildi\u011fi üzere, Miraç olay\u0131 vuku bulmu\u015ftur. Her iki olay birbirini tamamlamaktad\u0131r. (*) Miraç olay\u0131 için Necm, suresine bak\u0131labilir.<\/span><\/span><\/p>\n

Müslümanlar \u0130sra hadisesini, ayette ifade edildi\u011fi üzere, yüce Allah’\u0131n, Kulunu, bir gece, ayetlerinden bir k\u0131sm\u0131n\u0131 kendisine göstermek için Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 Mescid-i Aksa’ya yürüttü\u011füne iman ederler. Buras\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde nettir, Müslümanlar,<\/span> anlam\u0131 kapal\u0131 olan hususlar\u0131 ise, Rasulullah (as)’\u0131n, bu hususlar\u0131 aç\u0131klayan hadislerinden hareketle bir bütün olarak anlay\u0131p kabul ederler. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her türlü rivayet, yorum ve de\u011ferlendirme, zandan öte bir anlam ifade etmeyen indi görü\u015flerdir ve ancak söyleyenleri ba\u011flar ve ancak onlar\u0131 sorumluluk alt\u0131na sokar.<\/span><\/p>\n

\u0130nkâr\u0131n ne mant\u0131\u011f\u0131, ne de kural\u0131 vard\u0131r, inkârc\u0131lar, Kur’an’da geçen \u0130sra, Miraç, \u015eakkul Kamer vb. konular\u0131 hiçbir \u015fekilde Kur’an bütünlü\u011fü içerisinde ele almadan materyalist kirlilikle kronikle\u015fmi\u015f beyinciklerine göre de\u011ferlendirmektedirler. Onlar, bir de hiçbir ahlaki kural tan\u0131madan, Kur’an’\u0131n verdi\u011fi ayetleri görmezden gelerek “Kur’an’da, bu konuda hiçbir ayet yok” diyerek haddi a\u015fmakta, basiretsizliklerini ve inkârlar\u0131n\u0131 ortaya koymaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kur’an, mucize diye nitelendirilen \u0130sra, Miraç ve \u015eakkul Kamer olaylar\u0131n\u0131, Kur’an bütünlü\u011fü içerisinde ortaya koymakta, ak\u0131l sahiplerini istifadesine sunmaktad\u0131r. Kuur2an bütünlü\u011fü içerisinde bu olaylar\u0131 de\u011ferlendirenler, bunlar\u0131n vuku buldu\u011funa ve Rab’lerinin kudretine gönülden iman etmektedirler. Materyalist kirlilikle lekelenmi\u015f kimseler ise, inkâr ve yalanlamalar\u0131n\u0131 sürdürmektedirler.<\/span><\/p>\n

<\/p>\n

"O ayetler Allah’\u0131nd\u0131r, sana Hak ile okuyoruz; o halde Allah’tan ve O’nun ayetlerinden sonra hangi söze iman edecekler!" (Casiye, 6)
<\/span><\/em><\/p>\n

<\/p>\n

 <\/p>\n

<\/p>\n

 <\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2016.07.14
\n