{"id":264,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/rasulullah-as-kufur-ve-sirki-tasdik-mercii-degildir\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:51","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:51","slug":"rasulullah-as-kufur-ve-sirki-tasdik-mercii-degildir","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/rasulullah-as-kufur-ve-sirki-tasdik-mercii-degildir\/","title":{"rendered":"Rasulullah (as), k\u00fcf\u00fcr ve \u015firki tasdik mercii de\u011fildir"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Tarihi süreçte hemen her dönemde, Risalet önderleri rasullere kar\u015f\u0131 sürekli bir tepki olmu\u015f, rasuller, mü\u015frik ve kâfirler taraf\u0131ndan k\u0131nanm\u0131\u015f, alaya al\u0131nm\u0131\u015f, hakarete maruz kalm\u0131\u015f, sald\u0131r\u0131ya u\u011fram\u0131\u015f, nihayetinde birçoklar\u0131 ya öldürülmü\u015f ya öldürülmek maksad\u0131yla kendilerine sald\u0131r\u0131lm\u0131\u015f ya da yurtlar\u0131ndan sürülmü\u015flerdir. Yüce Allah (cc) bu durumu \u015föyle bildiriyor.<\/span><\/p>\n

“Andolsun senden önce de rasuller yalanlanm\u0131\u015ft\u0131, onlara yard\u0131m\u0131m\u0131z gelinceye kadar yalanland\u0131klar\u0131 ve eziyet edildikleri \u015feylere kar\u015f\u0131 sabrettiler. Allah’\u0131n kelimelerini de\u011fi\u015ftirebilecek yoktur; sana gönderilenlerin haberlerinden geldi.” (En’am, 34)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Andolsun senden önceki rasullerle de alay edildi, fakat onlardan alay eden kimseleri, o alay etmekte olduklar\u0131 \u015fey ku\u015fat\u0131verdi.” (Enbiya, 41)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Risalet önderlerine kar\u015f\u0131 \u015firk ve küfür cephesi taraf\u0131ndan yap\u0131lan inkâr, dü\u015fmanl\u0131k ve sald\u0131r\u0131lar, Tevhid \u015firk mücadelesinin ana omurgas\u0131n\u0131 olu\u015fturuyordu. \u015eirk ve küfrün temsilcileri, rasullere sald\u0131rmakla onlar\u0131n getirdikleri Tevhidi esaslar\u0131 engellemeyi dü\u015fünüyorlard\u0131. Buna kar\u015f\u0131 Risalet önderleri, var güçleri ile ve hayatlar\u0131 pahas\u0131na Tevhidi esaslar\u0131 anlat\u0131yorlard\u0131.<\/span><\/p>\n

“Ve böylece Biz, her nebiye günahkârlardan bir dü\u015fman k\u0131ld\u0131k, hidayet edici ve yard\u0131mc\u0131 olarak Rabb’in yeter.” (Furkan, 31)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“Rasullerimizden senden <\/span><\/em>önce gönderdi\u011fimiz kimsenin sünnetidir; Bizim sünnetimizde bir de\u011fi\u015fiklik bulamazs\u0131n.” (\u0130sra, 7)<\/span><\/em><\/p>\n

Mü\u015friklerin, kendilerine Tevhidi esaslar\u0131 anlatan rasullere kar\u015f\u0131 tepkilerinin temelinde onlar\u0131n getirdikleri ilahi mesaj\u0131n inkâr edilmesi yatmaktad\u0131r. Küfür ve \u015firk cephesi, rasulleri kötüleyerek getirdikleri ilahi mesaj\u0131n insanlara taraf\u0131ndan kabulünü engellemeye çal\u0131\u015f\u0131yorlard\u0131.<\/span><\/p>\n

“Elbette biliyoruz, onlar\u0131n söyledikleri \u015feyler gerçekten seni üzüyor, do\u011frusu onlar seni yalanlam\u0131yorlar, fakat o zalimler, Allah’\u0131n ayetlerini bilerek inkâr ediyorlar.” <\/span><\/em>(En’am, 33)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Geçmi\u015f mü\u015frik ve kâfirler, gerek rasullere, gerekse Tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 inkârlar\u0131n\u0131, tepkilerini aç\u0131kça ortaya koyuyor, saflar\u0131n\u0131 net bir \u015fekilde belirliyorlard\u0131. Günümüz rasul ve Tevhidi esaslar inkârc\u0131lar\u0131 ise ki\u015filik ve karakter olarak geçmi\u015f kâfir ve mü\u015friklerle k\u0131yaslanamayacak derecede dü\u015fük düzeyde, hatta bunlardan mahrumdurlar.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da Rasulullah (as)’\u0131n konumu<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, Rasulullah (as)’\u0131n kim oldu\u011funu, konumunu, durumunu, sorumluluk sahas\u0131n\u0131, yetkilerini, yapacaklar\u0131n\u0131 ve yapmayacaklar\u0131n\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015f, yüce Allah’a ve Rasulü’ne iman edeceklerin buna göre hareket etmelerini bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Kur’an, Rasulün, kendisine indirilen ayetlere teslim olanlar\u0131n ilki oldu\u011funu ve dini Allah’a halis k\u0131larak kulluk yapmakla emrolundu\u011funu, bunun aksine hareketin yüce Allah’a isyan olaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015f, Rasulullah (as) da buna göre hareket etmi\u015ftir. <\/span><\/p>\n

De ki: ‘\u015eüphesiz bana, dini O’na halis k\u0131lan olarak Allah’a gerçekten kulluk etmem emredildi. Ve bana muhakkak, Müslümanlar\u0131n ilki olmam emredildi’ De ki: ‘\u015eüphesiz ben, Rabb’ime isyan edersem, büyük bir günün azab\u0131ndan gerçekten korkar\u0131m’ De ki: ‘Dinimi O’na halis k\u0131lan olarak Allah’a kulluk ediyorum.’ (Zümer, 11-14)<\/span><\/em><\/p>\n

“O’nun orta\u011f\u0131 yoktur ve i\u015fte böyle emrolundum ve ben, Müslümanlar\u0131n ilkiyim.” (En’am, 163)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), söz ve hareketlerinde, hiçbir \u015fekilde ve \u015fartta bu ilahi hükümlere ayk\u0131r\u0131 konu\u015famaz, hareket edemez. Aksi halde Rabb’ine isyan edece\u011fini ve \u015firk ko\u015faca\u011f\u0131n\u0131, bunun ise ne demek oldu\u011funu bilir. Rasulullah (as), yüce Allah’a kar\u015f\u0131 kulluk ve sorumluluk bak\u0131m\u0131ndan di\u011fer insanlardan hiçbir fark\u0131n\u0131n bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131n bilincinde, bu nedenle de her konuda oldukça dikkat etmekte ve hassasiyet göstermekteydi.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘\u015eüphesiz ben de sizin benzeriniz bir insan\u0131m; bana, ilah\u0131n\u0131z\u0131n muhakkak bir tek ilah oldu\u011fu vahyediliyor. Öyleyse kim, Rabb’ine kavu\u015fmay\u0131 umuyorsa salih amel yaps\u0131n ve kesinlikle Rabb’ine ibadete hiç kimseyi ortak etmesin.” (Kehf, 110)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), gönderdi\u011fi elçilerinin durumlar\u0131n\u0131, sorumluluklar\u0131n\u0131, insanlara kar\u015f\u0131 tutumlar\u0131n\u0131n ne olmas\u0131 gerekti\u011fini aç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015f, iman edenlerin rasullere, Kur’an’da bildirildi\u011fi \u015fekilde iman etmelerini istemi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Tarihi süreçte, her konuda oldu\u011fu gibi rasullere bak\u0131\u015f aç\u0131s\u0131nda da sapmalar olmu\u015f, sonradan gelen nesiller aras\u0131ndan baz\u0131 kimseler, rasullere kutsiyet atfederek onlar\u0131 adeta ilahla\u015ft\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. Kur’an, rasullerin de be\u015fer olduklar\u0131n\u0131, vahyi getirmeleri d\u0131\u015f\u0131nda di\u011fer insanlardan bir farklar\u0131n\u0131n bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Andolsun, biz senden önce de rasuller gönderdik, onlara e\u015fler ve çocuklar verdik. Allah’\u0131n izni olmadan bir rasulün, bir ayet getirmesi olacak \u015fey de\u011fildir; her ecel için bir yaz\u0131 vard\u0131r.<\/span>” (Rad, 38)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, rasullerin de insan olduklar\u0131n\u0131, bu nedenle kimi zaman yanl\u0131\u015flar yapt\u0131klar\u0131n\u0131, ancak kendilerine do\u011fru olan\u0131n bildirildi\u011fini haber vermektedir. Hz. Muhammed (as) da kimi hatalar yapm\u0131\u015f ancak an\u0131nda yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan ya do\u011frudan ya da önceki rasullerden örnekler verilerek uyar\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as) ve Tevhidi esaslar\u0131 inkâr edenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Günümüz rasul ve Tevhidi esaslar inkârc\u0131lar\u0131, iki gruba ayr\u0131lmaktad\u0131r. Bunlardan bir grubu, Rasulullah (as)’\u0131 aç\u0131kça reddederek, di\u011fer grup ise kabul etmi\u015f görüntüsü vererek ve onu oldu\u011fundan farkl\u0131 göstererek as\u0131l Rasul konumunu reddetmektedirler. Böylece her iki grup Tevhidi esaslar\u0131, Rasulullah (as) \u015fahs\u0131n\u0131 kullanarak inkâr etmektedirler.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131 kabul etmi\u015f görünerek ona ve Tevhidi esaslara dü\u015fman olanlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Gerek \u0130srailiyat, gerekse \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, aç\u0131kça cephe alarak kar\u015f\u0131s\u0131na ç\u0131kamad\u0131klar\u0131 \u0130slâmi esaslar\u0131 ve Kur’ani gerçekleri, içten içe fitne yayarak \u0130slâmi gerçekleri buland\u0131rmaya, onun insanlar taraf\u0131ndan kabul edilmesini engellemeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar, bu fitne ve fücurlar\u0131n\u0131, Kur’an’\u0131 bozarak yapamad\u0131klar\u0131 için, Rasulullah (as)’a atfen yalanlar uydurarak bu çirkin ve hain emellerini uygulamaya koymu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Onlar, Rasulullah (as)’\u0131 kabul etmi\u015f görünerek onun ad\u0131na uydurduklar\u0131 ya da uydurulan yalan ve iftiralar\u0131 hadis ad\u0131 alt\u0131nda sürekli gündem yaparak Rasulullah (as)‘a, her türlü hakareti yapmakta, onu insanlar\u0131n gözünden dü\u015fürmeye çal\u0131\u015farak onun ve getirdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131n insanlar\u0131n kabul etmesine engel olmaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Müfteriler, içerisinde bulunduklar\u0131 \u015firk ve küfrü gizlemek ve me\u015fru göstermek ad\u0131na Rasulullah (as) ad\u0131na hadis ad\u0131 alt\u0131nda yalanlar uydurmaktad\u0131rlar. Onlar, Rasulullah (as)’a atfen uydurduklar\u0131 yalanlarla onu, ya adeta ilah edinmekte, ya yüce Allah’a kar\u015f\u0131 bir güç olarak ç\u0131karmakta ya da içerisinde bulunduklar\u0131 küfür ve \u015firki tasdik edici biri gibi göstermektedirler.<\/span><\/p>\n

Müfteriler, Rasulullah (as)’a atfen uydurduklar\u0131 yalanlarla Allah’a ve Rasulü’nün üzerine iftira atmakta, onlar\u0131, Kur’an ayetlerine e\u015f tutmakta, hatta Kur’an’dan da üstün kabul etmekte, bunun sonucunda Kur’an’\u0131, kendilerinin anlamayaca\u011f\u0131n\u0131 iddia ederek Kur’an’dan ve Kur’an’da bildirilen Tevhidi esaslardan habersiz kalmakta, ondan yüzçevirmektedirler.<\/span><\/p>\n

Yalan\u0131 din edinip ona göre bir hayat ortaya koyanlar, hadis diye uydurduklar\u0131 yalanlar\u0131n Kur’an’a ve Rasulullah (as)’\u0131n fiiliyat\u0131na ve o konuda söyledi\u011fi do\u011fru sözlere taban tabana z\u0131t ve çeli\u015fkili oldu\u011funu bile anlamayacak kadar kör, basiretsiz ve dü\u015fünmekten yoksundurlar.<\/span><\/p>\n

Müfteriler, uydurduklar\u0131 yalanlar\u0131n Rasulullah (as)’a ait oldu\u011funu teyit ettirmek için Kur’an’\u0131 da kendi çirkin emellerine alet etmekten çekinmiyorlar. Uydurduklar\u0131 yalanlar\u0131, Rasul (as)’a mal ettikten sonra bu müfteriler, Rasulullah (as)’\u0131n hevadan konu\u015fmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 söyleyerek Necm suresini yalanlar\u0131na destek olarak kullan\u0131yorlar.<\/span><\/p>\n

“O, hevadan konu\u015fmaz, \u015füphesiz o, ancak vahyedilen bir vahiydir.” (Necm, 3-4)<\/span><\/em><\/p>\n

“O hevadan konu\u015fmaz”<\/span><\/em> ayeti, Rasulullah (as)’\u0131n, ilahi mesaj\u0131 okurken söylediklerinin vahiyden ba\u015fka bir \u015fey olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildiriyor. Oysa ayn\u0131 Rasul (as), hem toplumsal konularda hem de aile hayat\u0131ndaki ili\u015fkilerinde kendi hevas\u0131ndan konu\u015fmakta, kimi zaman bu konu\u015fmalar\u0131nda hata yapmakta ve bu nedenle Rabb’i taraf\u0131ndan uyar\u0131lmaktad\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n her söyledi\u011finin vahiy oldu\u011funu iddia etmek Kur’an’\u0131 anlamaman\u0131n apaç\u0131k bir göstergesidir. -\u0130ster bilinçli, ister bilinçsizce söylensin- böyle bir iddia, ayn\u0131 zamanda Kur’an’da çeli\u015fki oldu\u011fu imaj\u0131n\u0131 da olu\u015fturmakt\u0131r ki bu, çok a\u011f\u0131r bir sorumluluk ve büyük bir iftirad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, Rasul<\/strong> olarak tebli\u011f ettikleri vahiydir; bunun d\u0131\u015f\u0131nda sözleri, tamamen indi görü\u015fleridir ve bu görü\u015flerinde isabet de eder, yan\u0131labilir de. Bu, insan olman\u0131n do\u011fal bir sonucudur; o, uyard\u0131\u011f\u0131 zaman vahiyle, sosyal ve be\u015feri ili\u015fkilerinde ise bir be\u015fer olarak konu\u015fur, ili\u015fkilerini sürdürür. Rasulullah (as), indi görü\u015flerinde yan\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda küfre girmeyece\u011fi gibi, isabet etti\u011finde de o isabet ettikleri vahiy de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘\u015eüphesiz ben sizi vahiyle uyar\u0131yorum; ancak sa\u011f\u0131r olanlar, uyar\u0131ld\u0131klar\u0131 zaman ça\u011fr\u0131y\u0131 i\u015fitmez.” (Enbiya, 45)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n her söyledi\u011fi sözün vahiy oldu\u011funu iddia etmek, Rasulullah (as)’\u0131n programlanm\u0131\u015f bir robot ya da ses doldurulmu\u015f bir kaset oldu\u011funu iddia etmektir ki bu Rasulullah (as)’a yap\u0131lm\u0131\u015f çok büyük bir hakaret ve iftirad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Günümüz cahiliye insanlar\u0131 da Hz. Muhammed (as)’\u0131 Rasul olarak kabul etmi\u015f, ancak onun her söyledi\u011finin vahiy oldu\u011funu iddia ederek onu ilahla\u015ft\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. Rasulullah (as) için Rabb’imizin buyurdu\u011fu “O hevadan konu\u015fmaz”<\/em> ifadesi, onun her söyledi\u011finin de\u011fil, vahyi insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131rken söylediklerinin kendisine vahyedilen vahiyden ba\u015fka bir \u015fey olmad\u0131\u011f\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), kendisine gelen ayetleri insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131rken onu dinleyen mü\u015frikler, onun hevas\u0131ndan konu\u015ftu\u011funu iddia ediyorlard\u0131. Yüce Allah (cc) da, mü\u015friklerin bu iddialar\u0131n\u0131 yalanl\u0131yor ve Rasulü’nün o anda söylediklerinin vahiy oldu\u011funu bildiriyor.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), Rasul olu\u015funun yan\u0131nda, ayn\u0131 za­manda bir be­\u015fer idi; o, üzerindeki sorumluluk gere\u011fi ve va­hiyle bizzat yüzyüze olu\u015fu nedeniyle yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeyi herkesten daha fazla is­tiyordu. Bunun için de söz ve hareketlerinde ve her konuda daha dikkatli hareket ediyordu. \u0130\u015fte, yüce Allah (cc), onu bu haliyle örnek gösteriyordu.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), tebli\u011f etmekle görevli bulundu\u011fu Tevhidi esaslara ayk\u0131r\u0131 herhangi bir söz ve hareketinin bulunmas\u0131 durumunda yüce Allah’\u0131n azab\u0131na u\u011frayaca\u011f\u0131n\u0131 çok iyi biliyordu. Bu nedenle azami hassasiyetle hareket ediyor, sözlerini seçerek söylüyordu. Rasulullah (as), kimi zaman yapt\u0131\u011f\u0131 hatalara ve sarf etti\u011fi sözlere kar\u015f\u0131l\u0131k Rabb’inden \u015fiddetli uyar\u0131lar al\u0131yordu.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’a atfen uydurulan yalanlar, Allah’a ve Rasulü’ne hakarettir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Müfterilerin, Rasulullah (as)’a atfen uydurduklar\u0131 yalanlara bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n, hem Kur’an’a, hem de Rasulullah (as)’\u0131n o konuda söyledikleri do\u011fru sözlere ayk\u0131r\u0131 olduklar\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde görülmektedir. \u0130\u015fte bunlardan birkaç örnek:<\/span><\/p>\n

Miraç Hadisi<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n Miraç’\u0131n\u0131 kullan\u0131p onunla ilgili en seviyesiz yalanlar\u0131 uyduranlar, apaç\u0131k bir \u015fekilde Allah’a ve Rasulü’ne iftira etmekte, yüce Allah’\u0131n kullar\u0131n\u0131n halini bilmedi\u011fi kanaatini olu\u015fturmakta, Rasulullah (as)’\u0131, adeta ve hâ\u015fâ ahmak yerine koymaktad\u0131rlar. Bunlar, ister bilinçli ister bilinçsizce bu yalanlar\u0131 yays\u0131nlar ve sahiplensinler, apaç\u0131k bir \u015fekilde Allah’a ve Rasulü’ne dü\u015fmand\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Bu müfteriler, uydurduklar\u0131 Miraç hadisi ile yüce Allah’\u0131n, kullar\u0131n\u0131n hâ\u015fâ durumlar\u0131n\u0131 bilmedi\u011fini, kullar\u0131n\u0131n ne kadar yük kald\u0131r\u0131p kald\u0131rmayaca\u011f\u0131 konusunu, hâ\u015fâ Hz. Musa (as)’\u0131n ak\u0131l vermesiyle ö\u011frendi\u011fini, Hz. Muhammed (as)’\u0131n Hz. Musa (as)’\u0131n sözü ve uyar\u0131s\u0131 ile dokuz defa yüce Allah’\u0131n kat\u0131na ç\u0131k\u0131p indi\u011fini iddia etmektedirler. Bu apaç\u0131k bir \u015fekilde küfür ve \u015firktir. Bu Miraç hadisi yalan\u0131n\u0131 savunan herkes, bu küfür ve \u015firke, bilerek ta da bilmeyerek ortak olmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kullar\u0131na \u015fah damarlar\u0131ndan yak\u0131n olan, onlarla kalpleri aras\u0131na giren, onlar\u0131n kalplerinden geçeni en iyi bilen yüce Allah (cc), elbette kullar\u0131n\u0131n neye güç yetirip yetirmeyeceklerini, Hz. Musa (as)’dan da, tüm insanlardan da en iyi bilendir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler,  <\/span>size hayat verecek \u015feylere ça\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131 zaman Allah’a ve Rasulü’ne icabet edin ve bilin ki, \u015füphesiz Allah, ki\u015fi ile onun kalbi aras\u0131na girer <\/span>ve muhakkak siz, O’nun huzuruna toplanacaks\u0131n\u0131z.” (Enfal, 24)<\/span><\/em><\/p>\n

“Andolsun insan\u0131 biz yaratt\u0131k ve nefsinin ona ne vesvese verdi\u011fini biliriz, biz ona \u015fah damar\u0131ndan daha yak\u0131n\u0131z.” (Kaf, 16)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131 hakk\u0131 ile tan\u0131mayan müfteriler ve onlar\u0131n takipçileri, bu ayetleri okumad\u0131klar\u0131, okuduklar\u0131 halde es geçip anlamad\u0131klar\u0131 için yüce Allah’\u0131, hâ\u015fâ kullar\u0131n\u0131n halinden habersiz zannetmektedirler.<\/span><\/p>\n

“Allah’\u0131n kadir oldu\u011funu hakk\u0131yla takdir edemediler, \u015füphesiz Allah çok güçlüdür, azizdir.” (Hac, 74)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Allah’\u0131 hakk\u0131yla takdir edemediler, k\u0131yamet günü yer, tamamen O’nun avucundad\u0131r, gökler de sa\u011f elinde dürülmü\u015ftür. O yücedir, onlar\u0131n ortak ko\u015ftuklar\u0131ndan münezzehtir.” (Zümer, 67)<\/span><\/em><\/p>\n

Mü\u015frikler, yüce Allah’\u0131 yeterince tan\u0131mad\u0131klar\u0131 için her dönemde O’na ve rasullerine olmad\u0131k iftiralar atm\u0131\u015flar, küfür ve \u015firklerini kendi yanlar\u0131ndan uydurduklar\u0131 yalanlarla O’na ve Rasulü’ne mal ederek gizlemeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Günümüzde, yüce Allah’\u0131 gere\u011fince bilmeyen ve gere\u011fince iman etmeyen Samiri soylu bir belam da, yüce Allah’\u0131n gayb\u0131 bilmedi\u011fini iddia ederek bu iddias\u0131 ile Miraç hadisi yalan\u0131n\u0131 uyduranlar\u0131 tasdik etmektedir. Kur’an’\u0131n ifadesi ile bunlar,  <\/span>dü\u015fünmeyen, akletmeyenlerdir. <\/span><\/p>\n

“Yoksa sen onlar\u0131n ço\u011funun gerçekten i\u015fittiklerini ya da aklettiklerini mi san\u0131yorsun! \u015eüphesiz onlar, ancak hayvanlar gibidir, bilakis onlar, yolca daha sap\u0131kt\u0131r.” (Furkan, 44)<\/span><\/em><\/p>\n

“Allah, onlar\u0131n kalplerine ve kulaklar\u0131na mühür vurmu\u015f ve gözlerine de perde indirmi\u015ftir; onlar için büyük bir azap vard\u0131r.” (Bakara, 7)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130\u015fte yüce Allah’a ve Rasulü’ne iftira atanlar\u0131n durumu budur; onlar, iman etmezler!<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), yüce Allah’a ra\u011fmen helal ve haram koyamaz<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as), kendisine inen vahye teslim olanlar\u0131n ilki olarak vahye ayk\u0131r\u0131 hiçbir \u015fey söylememi\u015f ve yapmam\u0131\u015ft\u0131r. O, söyleyip yapt\u0131\u011f\u0131 her \u015feyi, iman edip teslim oldu\u011fu ilahi hükümlere uygun söylemi\u015f ve yapm\u0131\u015ft\u0131r. Zaten iman edip teslim olmas\u0131 ve rasul olmas\u0131 da böyle yapmas\u0131n\u0131 zorunlu k\u0131lmaktad\u0131r. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda müfteriler taraf\u0131ndan, vahye ve Rasulullah (as)’\u0131n vahiy do\u011frultusundaki sözlerine ayk\u0131r\u0131 uydurulan her \u015fey, onun sözü de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), kendisine inen ayetlere teslim olanlar\u0131n ilki oldu\u011fundan, ister istemez her konuda ince elemek ve s\u0131k dokumak zorundad\u0131r. Çünkü o, ayetlere ayk\u0131r\u0131 söz ve hareketlerin sonlar\u0131n\u0131n ne olaca\u011f\u0131n\u0131 en iyi bilendir.<\/span><\/p>\n

“Dillerinize yalan vasfederek bir \u015fey için: ‘Bu helaldir ve bu haramd\u0131r’ demeyin; yalan uydurup Allah’a iftira etmi\u015f olursunuz. \u015eüphesiz, yalan uydurup Allah’a iftira edenler, kurtulamazlar.” (Nahl, 116)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as), bu uyar\u0131 do\u011frultusunda insanlar\u0131 uyar\u0131yor, helal haram konusunda dikkatli olmalar\u0131n\u0131, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu helal ve haramlara uyulmas\u0131n\u0131, bunun d\u0131\u015f\u0131nda helal haram konulmamas\u0131n\u0131 insanlara bildiriyordu.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Allah’\u0131n kitab\u0131nda helal k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 helal, haram k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 haramd\u0131r; hakk\u0131nda sustu\u011fu ise serbesttir. Allah’\u0131n serbest b\u0131rakt\u0131klar\u0131n\u0131 kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir \u015feyi unutucu de\u011fildir.<\/strong>” (Ebu Davud K Etime 39; Tirmizi K Libas 6; \u0130bni Mace K Etime 60)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as) kendisi, hiçbir zaman yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu helal haram hükmüne ayk\u0131r\u0131 hareket etmemi\u015f, insanlar\u0131 da bu konuda dikkatli olmalar\u0131 hususunda uyarm\u0131\u015ft\u0131r. Rasulullah (as), ayn\u0131 zamanda toplumun önderi, devletin ba\u015f\u0131 idi; bu nedenle gerekti\u011fi zamanlarda toplumun huzur ve refah\u0131 için, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu helal haram hükmüne ayk\u0131r\u0131 olmayan helal ve haramlar koymu\u015ftur. Bunun, konulan ilahi hükme ayk\u0131r\u0131 bir yönü yoktur.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), elbette Rasul olu\u015fu yan\u0131nda bir be\u015ferdir de; bu nedenle zaman zaman e\u015fleri ile münasebetlerinde e\u015flerinin kimi söz ve tav\u0131rlar\u0131na kar\u015f\u0131 tepki göstermekte, onlara kar\u015f\u0131 k\u0131rg\u0131nl\u0131\u011f\u0131n\u0131 dile getirmektedir. Bu k\u0131rg\u0131nl\u0131\u011f\u0131 s\u0131ras\u0131nda bazen tepkisel olarak baz\u0131 sözler de sarf etmektedir. \u0130\u015fte bunlardan biri de Tahrim suresine konu olmu\u015f, yüce Allah (cc), Rasulü’nü, sarf etti\u011fi sözlerinde daha dikkatli olmas\u0131 konusunda uyarm\u0131\u015ft\u0131.<\/span><\/p>\n

“Ey Nebi, niçin, Allah’\u0131n sana helal k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u015feyi, neden e\u015flerinin, ho\u015fnutlu\u011funu arzulayarak haram k\u0131l\u0131yorsun! <\/span>Allah ba\u011f\u0131\u015flayand\u0131r, esirgeyendir.” (Tahrim, 1)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), bu ayet üzerine Rabb’inden ba\u011f\u0131\u015flama dilemi\u015f, Rabb’i de onu ba\u011f\u0131\u015flam\u0131\u015ft\u0131r. Ancak ne yaz\u0131kt\u0131r ki, kendi sülfi arzular\u0131n\u0131 tatmin etmek için baz\u0131 kimseler, kendileri için baz\u0131 helal ve haramlar koymu\u015flar, Rasulullah (as)’\u0131n üzerine iftira atarak bunu da hadis diyerek yalan uydurmu\u015flard\u0131r. Oysa Rasulullah (as), yüce Allah’\u0131n, kullar\u0131 için ç\u0131kard\u0131\u011f\u0131 ziyneti ve temiz \u015feyleri, hiçbir zaman haram k\u0131lmam\u0131\u015ft\u0131r, k\u0131lamam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘Kim haram etti Allah’\u0131n, kullar\u0131 için ç\u0131kard\u0131\u011f\u0131 ziyneti ve temiz r\u0131z\u0131klar\u0131!’ De ki: ‘O, dünya hayat\u0131nda iman edenler içindir, k\u0131yamet günü de onlara mahsustur.’ \u0130\u015fte bilen bir topluluk için ayetleri böyle aç\u0131kl\u0131yoruz.” (A’raf, 32)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Özellikle günümüzde birçok örne\u011fi görüldü\u011fü üzere, sözde takva ad\u0131na yüce Allah’\u0131n helal k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 temiz yiyecekleri kendilerine haram k\u0131lanlar, bu haddi a\u015fmalar\u0131n\u0131 da Rasulullah (as)’\u0131n üzerine iftira atarak ona mal etmeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. \u015eu ayeti okuyan ve ona teslim olanlar\u0131n ilki olan Rasulullah (as)’\u0131n, müfterilerin iddia ettikleri gibi yüce Allah’\u0131n, helal ve temiz k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u015feyleri kendisine haram k\u0131lmas\u0131 mümkün olur mu hiç!<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Çocuklar\u0131n\u0131 ahmakça, bilgisizce öldürenler muhakkak ziyana u\u011frad\u0131lar ve Allah’\u0131n kendilerini r\u0131z\u0131kland\u0131rd\u0131\u011f\u0131 \u015feyleri, Allah’\u0131n üzerine iftira atarak haram k\u0131lanlar, muhakkak sapm\u0131\u015flard\u0131r ve hidayet bulamam\u0131\u015flard\u0131r!” (En’am, 140)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, toplumun yarar\u0131na helal ve haram k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u015feyler, Rabb’inin bu konudaki hükümleri paralelinde olmu\u015ftur. Yüce Allah (cc), Rasulü’nün hangi konuda helal haram koyaca\u011f\u0131n\u0131 \u015föyle aç\u0131klamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Onlar, yanlar\u0131ndaki Tevrat ve \u0130ncil’de yaz\u0131l\u0131 bulduklar\u0131 o Rasule, ümmi Nebi’ye tabi olurlar. O, kendilerine iyili\u011fi emreder, kendilerini kötülükten meneder; onlara temiz \u015feyleri helâl, pis \u015feyleri haram k\u0131lar, onlar\u0131n a\u011f\u0131rl\u0131klar\u0131n\u0131 ve üzerlerinde bulunan ba\u011flar\u0131 indirir. Art\u0131k ona iman eden, sayg\u0131 gösteren, ona destek olup yard\u0131m eden ve onunla beraber indirilen nura uyanlar, i\u015fte onlar, kurtulu\u015fa erenlerdir.” (A’raf, 157)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Müfteri yalanc\u0131lar\u0131n\u0131n uydurduklar\u0131 deve idrar\u0131 ve benzeri \u015feylerin yukar\u0131daki ayetlere iman eden ve teslim olanlar\u0131n ilki olan Rasulullah (as) taraf\u0131ndan ifade edilmesi elbette mümkün de\u011fildir. Bunlar\u0131 uyduranlar, aç\u0131kça ifade etmeseler de Rasulullah (as)\u0131 kötülemeye çal\u0131\u015fan, ona dü\u015fman olan kimselerden ba\u015fkalar\u0131 de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), vahye ayk\u0131r\u0131 konu\u015famaz, hareket edemez<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), yüce Allah’in muhalifi de\u011fil, O’nun Rasulü’dür; bu nedenle söyleyip yapt\u0131\u011f\u0131 her \u015fey, elçilik vasf\u0131na ayk\u0131r\u0131 olmayan, Rabb’inin indirdi\u011fi hükümlere uygun olan \u015feylerdir. Aksine bir \u015fey söyleyip yapmas\u0131 durumunda hem elçilik görevini yapmam\u0131\u015f olacak, hem de ba\u015f\u0131na nelerin gelece\u011fini en iyi bilen de elbette Rasulullah (as)’\u0131n kendisidir. Çünkü \u015fu ilahi uyar\u0131lara muhatap olan, birinci derecede odur!<\/span><\/p>\n

“\u015eayet o, baz\u0131 sözleri uydurup bize atfen söyleseydi, Biz de onun sa\u011f\u0131n\u0131 al\u0131rd\u0131k, sonra onun can damar\u0131n\u0131 keserdik, sizden hiçbir kimse de ona engel olamazd\u0131.” (Hakka, 44-47)<\/span><\/em><\/p>\n

“Gerçekten neredeyse seni, sana vahyetti\u011fimizden ay\u0131r\u0131p ondan ba\u015fkas\u0131n\u0131 üstümüze iftira atman için kand\u0131racaklard\u0131, i\u015fte o zaman seni dost edinirlerdi. E\u011fer biz seni gerçekten sa\u011flamla\u015ft\u0131rmam\u0131\u015f olsayd\u0131k, neredeyse onlara biraz yana\u015facakt\u0131n, o zaman sana hayat\u0131n iki kat ve ölümün iki kat\u0131 (azab\u0131)n\u0131 tatt\u0131r\u0131rd\u0131k, sonra bize kar\u015f\u0131 kendine bir yard\u0131mc\u0131 bulamazd\u0131n.” (\u0130sra, 73-75)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Bu Kur’ani gerçekleri görmezden gelen ya da bunlardan habersiz olan müfteriler, Allah Rasulü ad\u0131na öyle \u015feyler uydurdular ki Rasulullah (as)’\u0131, adeta yüce Allah’\u0131n rakibi, muhalifi gibi gösterdiler. \u0130\u015fte bunlardan bir tanesi:<\/span><\/p>\n

Benim \u015fefaatim, ümmetimden büyük günah i\u015fleyenleredir.<\/strong>” (\u0130bn Mace, 4310)<\/span><\/p>\n

Bu ve benzeri daha birçok uydurulmu\u015f sözlere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n, Kur’an ile taban tabana z\u0131t olduklar\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde görülecektir. Bu yalan sözlerin amac\u0131, nas\u0131l olsa Rasulullah (as)’\u0131n \u015fefaat edece\u011fi duygusuyla insanlar\u0131 günah i\u015flemeye sevk etmek, böylece Kur’an’da, yüce Allah’\u0131n ba\u011f\u0131\u015flamayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirdi\u011fi günahlar\u0131n i\u015flenmesini sa\u011flamakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

Bu yalanlar\u0131 uyduran müfteriler, do\u011fru yolun üzerine oturan \u015feytan\u0131n yard\u0131mc\u0131lar\u0131ndan ba\u015fkalar\u0131 de\u011fillerdir. Bunlar, insanlar\u0131n Rab’lerine isyan etmelerinin önünü açarak onlar\u0131 sapt\u0131rmakta ve onlar\u0131n yüce Allah’\u0131n azab\u0131na sürüklemelerine sebep olmaktad\u0131rlar. Kur’an’da büyük günahlar\u0131n ne oldu\u011fu apaç\u0131k bir \u015fekilde aç\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da Büyük günahlar<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’a \u015firk ko\u015fmak, haks\u0131z yere bir can\u0131 öldürmek, ta\u011futa ve ta\u011futi sistemlere itaat etmek, zina yapmak, faizle i\u015ftigal etmek, Allah’a ve Rasulü’ne iftira etmek,<\/span><\/p>\n

Allah ve Rasulü’nün aras\u0131n\u0131 ay\u0131r\u0131p Rasulü inkâr etmek, rasullerden bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkâr etmek,<\/span><\/p>\n

\u0130man edilen esaslar do\u011frultusunda ya\u015famamak ya da bu esaslardan s\u0131k\u0131nt\u0131 duymak, Hakk\u0131 bat\u0131lla buland\u0131r\u0131p Tevhidi gerçekleri gizlemek,<\/span><\/p>\n

Az bir de\u011fer kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda Allah’\u0131n ayetlerini istismar edip çarp\u0131tmak, bu ayetleri kullanarak para kazanmak,<\/span><\/p>\n

Dünyevi de\u011ferleri, Allah ve Rasulü’nden ve O’nun yolunda cihat etmekten üstün tutmak, övünüp böbürlenmek, yüceltmektir.<\/span><\/p>\n

Bu say\u0131lan günahlar\u0131 i\u015fleyenlerin, o günahlar\u0131 i\u015fledikten hemen sonra hemen tevbe etmeleri halinde ba\u011f\u0131\u015flanacaklar\u0131, aksi <\/span>halde tevbe etmeden ölmeleri halinde kesinlikle ba\u011f\u0131\u015flanmayacaklar\u0131n\u0131 bildirilmektedir.<\/span><\/p>\n

\u015eirk<\/span><\/em><\/strong>, yüce Allah’\u0131n yan\u0131nda ba\u015fka kimseleri güç ve otorite sahibi bilmek, yüce Allah’\u0131n Ulûhiyet, Rububiyet ve Meliklik s\u0131fatlar\u0131na, ba\u015fkalar\u0131n\u0131 ortak etmek, O’na ait olan s\u0131fatlardan bir ya da birkaç\u0131n\u0131n ba\u015fkalar\u0131nda da olabilece\u011fine inanmak,<\/span><\/p>\n

Ta\u011futu reddetmemek, yüce Allah’\u0131n hükümleri ile beraber be\u015feri hükümleri de kabul etmek, yüce Allah’tan ba\u015fkas\u0131n\u0131 O’nu sever gibi sevmek, Allah’tan korkuldu\u011fu kadar ba\u015fkalar\u0131ndan korkmak,<\/span><\/p>\n

Allah ve Rasulü’nün, koyduklar\u0131 hükmü b\u0131rak\u0131p bireysel arzulara uymak, Mü’minlerin tabi olduklar\u0131 kanunlar\u0131, yollar\u0131 b\u0131rak\u0131p ba\u015fka yollara, kanunlara uymakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

Bu büyük günahlar\u0131 i\u015fleyenler, tevbe etmeden ölmeleri halinde suçlu kimseler olarak ebediyen cehennemde kalacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), büyük günahlardan sak\u0131nmalar\u0131 halinde kullar\u0131n\u0131n küçük günahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131, tevbe edilmeden ölünmesi durumunda büyük günahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flamayaca\u011f\u0131n\u0131, onlar için ebedi ve ac\u0131kl\u0131 bir azab\u0131n oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Onlar ki, küçük hatalar hariç, günah\u0131n büyüklerinden ve çirkin i\u015flerden kaç\u0131n\u0131rlar. \u015eüphesiz Rabb’inin ma\u011ffireti geni\u015ftir. O, sizi topraktan in\u015fa etti\u011fi zaman ve annelerinizin kar\u0131nlar\u0131nda cenin oldu\u011funuz zaman sizi en iyi bilendir, o halde kendinizi temize ç\u0131karmay\u0131n, çünkü O, korunan\u0131 daha iyi bilir.” (Necm, 32)<\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“E\u011fer size yasaklanan büyük günahlardan kaç\u0131n\u0131rsan\u0131z, sizin küçük günahlar\u0131n\u0131z\u0131 örteriz ve sizi güzel bir yere sokar\u0131z.” (Nisa, 31)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Mü’minlerin, çirkin i\u015flerden ve günah\u0131n büyü\u011fünden kaç\u0131nacaklar\u0131n\u0131, küçük günahlar\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015f iken müfteriler, yüce Allah’\u0131n ba\u011f\u0131\u015flamayaca\u011f\u0131n\u0131 buyurdu\u011fu büyük günahlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flay\u0131p onlara \u015fefaat edece\u011fi yalan\u0131n\u0131, Rasulullah (as)’a atfen uydurmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Müfteriler bu yalanlar\u0131 ile kendilerine yaranmaya çal\u0131\u015ft\u0131klar\u0131 yöneticilerin ve ç\u0131kar elde ettikleri kimselerin, i\u015fledikleri büyük günahlar\u0131, küfür ve \u015firklerini temize ç\u0131karmaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Bu yalanc\u0131 müfterilerden biri olan Samiri soylu bir belam, Ebû Cehil’in günümüz temsilcisi olan, puta tapan putperest mü\u015frik cumhurba\u015fkan\u0131n\u0131n Müslüman oldu\u011funu iddia edebilmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar konusu<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Müfterilerin, Rasulullah (as) ad\u0131na uydurduklar\u0131 yalanlardan birisi de kad\u0131nlar konusudur. Kendi sülfi ve ahlaks\u0131z arzular\u0131n\u0131 tatmin ad\u0131na sübyanc\u0131 bir mant\u0131kla Hakk\u0131 bat\u0131lla bulay\u0131p gerçekleri buland\u0131r\u0131p sapt\u0131ran Samiri soylu belamlar ve onlar\u0131n takipçileri, Rasulullah (as)’\u0131, bu a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k arzular\u0131na alet etmekten çekinmemi\u015fler, onun, Hz. Ai\u015fe (r.anha) ile daha 7 ya da 9 ya\u015f\u0131nda iken evlendi\u011fini, hiçbir ahlaki de\u011fer ta\u015f\u0131madan iddia edebilmektedirler. Hatta baz\u0131 Samiri soylu belamlar, evlenme ya\u015f\u0131n\u0131 be\u015f alt\u0131 ya\u015f\u0131na dü\u015fürecek kadar alçalabilmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Kendi küfürlerine, Hz. Ai\u015fe (r.anha)’yi delil gösterenler, bu konuda hiçbir delile sahip de\u011fillerdir. Hz. Ai\u015fe (r.anha) ile ilgili rivayetler, t\u0131pk\u0131 bu ayetleri tevil edip de\u011fi\u015ftiren \u015fehvet dü\u015fkünlerinin uydurdu\u011fu bir yalandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Birinci derecede Kur’an’\u0131n muhatab\u0131 olan ve kendisine gelen ayetlere teslim olanlar\u0131n ilki bulunan, Nisa, 6. ayetin muhatab\u0131 olan Rasulullah (as)’a, hadis ad\u0131 alt\u0131nda yap\u0131lan iftiralar\u0131, \u0130srailiyat uydurmalar\u0131n\u0131 delil göstererek böyle bir iftiray\u0131 atanlar, Allah’a ve Rasulü’ne sava\u015f açan \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131d\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“Nikâh ça\u011f\u0131na (Bele\u011funnikahe)<\/strong> ula\u015f\u0131ncaya kadar yetimleri deneyin, e\u011fer onlarda bir olgunluk (rü\u015ft) fark ederseniz, art\u0131k onlara mallar\u0131n\u0131 verin; büyüyecekler diye israf ve acele ile mallar\u0131n\u0131 yemeyin. Zengin olan, bu konuda iffetli olsun; yoksul olan kimse de uygun \u015fekilde yesin. Onlara mallar\u0131n\u0131 geri verdi\u011finiz zaman da yanlar\u0131nda \u015fahit bulundurun; hesap görücü olarak da Allah yeter.” (Nisa, 6)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Nisa, 6. ayetinde, aç\u0131kça ifade edildi\u011fi üzere, evlenecek kimselerin, bulu\u011f ça\u011f\u0131na (Bele\u011funnikahe)<\/em><\/strong> gelmeleri gerekir. Bulu\u011f ça\u011f\u0131, erkeklerin “\u0130htilam” yani meninin gelmesi, cünüp olunmas\u0131, k\u0131zlar\u0131n ise, hay\u0131z görmeleridir. Ancak ki\u015filerin, bulu\u011f ça\u011f\u0131na gelmeleri de evlenmeleri için yeterli de\u011fildir, onlar\u0131n, denenmeleri gerekir.<\/span><\/p>\n

Evlilik ça\u011f\u0131na gelenlerin, denenmeleri, öncelikle ayette de aç\u0131kland\u0131\u011f\u0131 üzere, kendi mallar\u0131na sahip olacak \u015fekilde akil bali\u011f olmalar\u0131 gerekir.<\/span><\/p>\n

\u0130kincisi, evlilik ile ilgili bildirilen kad\u0131n erkeklerin birbirleri üzerinde haklar\u0131 bulundu\u011fu hükümlerini idrak edecek bir ya\u015fta bulunmalar\u0131 gerekir ki, kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 olarak birbirlerinin haklar\u0131na sayg\u0131 gösterebilsinler.<\/span><\/p>\n

Üçüncüsü, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu hükümleri bilecekler ve bu hükümleri çi\u011fnemekten sak\u0131nacak iman ve dü\u015fünceye sahip olmalar\u0131 gerekir.<\/span><\/p>\n

Dördüncüsü, bo\u015fanma durumlar\u0131nda, haklar\u0131n\u0131 savunacak yeterlilikte bulunacaklar. Bütün bu özelliklerin, evlenecek ki\u015filerde bulunup bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilmek için onlar\u0131n, denenmelerini bildiriyor yüce Allah (cc).<\/span><\/p>\n

Kur’ani perspektiften bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, aç\u0131k bir \u015fekilde görülece\u011fi üzere evlenecek erkek ve k\u0131z\u0131n, yukar\u0131da belirtilen özelliklere, olgunluk, ak\u0131l, iman ve rü\u015fte sahip olmalar\u0131 gerekir. Bu özellikler ise ki\u015fide ancak yirmili ya\u015flarda bulunabilecektir ki, birçok kimse, bu ya\u015flarda bile istenen olgunlu\u011fa gelememektedirler. Bu nedenle belirlenen vas\u0131flara sahip olmayan bir kimseler, hiçbir \u015fekilde evlendirilemezler.<\/span><\/p>\n

Çocuklarda, belirtilen bu vas\u0131flar bulunmad\u0131\u011f\u0131, onlar, hayat\u0131 yeterince tan\u0131yamad\u0131klar\u0131, e\u015f olma sorumlulu\u011funu ta\u015f\u0131yacak bir ki\u015filik ve olgunlu\u011fa sahip olamad\u0131klar\u0131 için kesinlikle evlendirilemez, evlenmelerine izin verilemez.<\/span><\/p>\n

Çocuklar, ne aile yap\u0131s\u0131n\u0131n kutsiyetini bilirler, ne e\u015f olma sorumlulu\u011funu ta\u015f\u0131rlar, ne de e\u015flerine kar\u015f\u0131 sayg\u0131 ve sevginin ne oldu\u011funu bilirler. Daha hayat\u0131 oyun oynamaktan ibaret bilen çocuklar\u0131, evlenmek gibi bir sorumlulu\u011fun alt\u0131na sokmak, onlar\u0131 çocuk ya\u015fta katletmek gibi a\u011f\u0131r bir sorumluluk ve yüce Allah’a isyand\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kad\u0131n\u0131n ya\u015f\u0131 ile ilgili bir de evlilikte bo\u015fanma durumundaki konumu sözkonusudur. Talak suresi, ad\u0131ndan da anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere, bo\u015fanma ile ilgili bir suredir; surede, 1-7 ayetleri aras\u0131nda bo\u015fanma ile ilgili hükümler aç\u0131kland\u0131ktan sonra 8. ayette, Allah ve Rasulü’nün emrini çi\u011fneyenlerin, hesaba çekilip azap edildikleri bildirilmektedir.<\/span><\/p>\n

Surede ve ilgili ayetlerde bo\u015fanma ile ilgili hükümler bildiriliyor ve buna uyulmas\u0131, iman edenlerden isteniyor. Burada kad\u0131n ve erkek evlenmi\u015fler, bir arada ya\u015fam\u0131\u015flar ve kimi sorunlar nedeniyle ayr\u0131lmak istemektedirler. Bu bo\u015fanman\u0131n nas\u0131l olaca\u011f\u0131 ve bo\u015fanan kad\u0131n\u0131n haklar\u0131ndan ve ona verilecek nafakadan söz edilmektedir.<\/span><\/p>\n

Talak suresi, 4. ayeti, kad\u0131n\u0131n ya\u015f\u0131 konusunda akledenlere aç\u0131k bir \u015fekilde bilgi vermektedir. <\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Kad\u0131nlar\u0131n\u0131zdan âdetten kesilmi\u015f olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onlar\u0131n iddetleri nihayet üç ayd\u0131r; hamile olanlar\u0131n süresi ise, yüklerini b\u0131rakmalar\u0131d\u0131r. Kim Allah’tan korkarsa, O, ona i\u015finde bir kolayl\u0131k verir.<\/span><\/em>” (Talak, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

Bir kad\u0131n\u0131n, bo\u015fand\u0131ktan sonra yeniden evlenebilmesi için üç adet süresi beklemesi gerekmektedir. Bu, kad\u0131n\u0131n hamile olmas\u0131 durumunda neslin kar\u0131\u015fmamas\u0131, çocu\u011fun aidiyetinin bilinmesi içindir. Talak 4. ayette, iddet müddeti hesaplan\u0131rken adet görmeyenler için üç ayl\u0131k bir süre verilmektedir.<\/span><\/p>\n

Ayette geçen, <\/span>"Lem yahidne<\/strong>" (adet görmeyen) ifadesi, menopoz dönemine giren ve adet göremeyen bir kad\u0131n için kullan\u0131lm\u0131\u015f ve bekleme suresi, üç ay olarak belirlenmi\u015ftir. Ayetteki ifade apaç\u0131k bir \u015fekilde ortada iken, kopyalama yoluyla meal yazan baz\u0131 kimseler, "Lem yahidne<\/strong>" ifadesinin ba\u015f\u0131na \u015feytani bir dü\u015fünce ile ya da dü\u015füncesizce “Henüz<\/strong>” \u015feklinde bir ekleme yaparak ayete, “Henüz adet görmeyen” anlam\u0131n\u0131 yüklemi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Ayetteki "Lem yahidne<\/strong>" ifade, çarp\u0131t\u0131larak “Henüz adet görmeyen” \u015feklinde anlamland\u0131r\u0131l\u0131nca ayete, adet görmeye ba\u015flamayan bir k\u0131z çocu\u011fu anlam\u0131 yüklenmektedirler.<\/span><\/span><\/p>\n

\u0130slâm, aile hukukuna çok önem verir; bu nedenle aileyi olu\u015fturacak e\u015flerin, ki\u015filik, karakter, iman, ihlas, olgunluk gibi vas\u0131flar\u0131 ta\u015f\u0131malar\u0131 evlili\u011fin olmazsa olmaz \u015fart\u0131d\u0131r. Evlilik, evcilik de\u011fildir; bu nedenle çocuklar\u0131n evlenebileceklerini iddia etmek ve evlendirmek, Talak suresi,<\/span> 8. ayette bildirildi\u011fi üzere, Allah ve Rasulü’nün emrini çi\u011fnemek, haddi a\u015fmakt\u0131r ki onlara, dünya ve ahirette ac\u0131 bir azap oldu\u011fu bildirilmektedir.<\/span><\/span><\/p>\n

Evlili\u011fi, cinsel arzular\u0131n\u0131n tatmininden ibaret zanneden belamlar ve cinsel sap\u0131klar, Kur’an’\u0131, çirkin emellerine alet etmek için tahrif etmekte, ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131 kendi hevalar\u0131na göre de\u011fi\u015ftirerek sap\u0131kl\u0131k içerisine dü\u015fmektedirler.<\/span><\/p>\n

Bu belamlar, Kur’ani kavramlar\u0131 ve evlilikle ilgili konular\u0131, ister bilinçli, isterse bilinçsiz bir \u015fekilde de\u011fi\u015ftirsinler, sonuç olarak \u0130slâm’a sava\u015f açan ateistlerden çok daha fazla \u0130slâm dü\u015fman\u0131d\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar\u0131 hakir gören müfteriler, kad\u0131na hakaret içeren yalanlar da uydurmu\u015flar ve bunlar\u0131, kad\u0131nlara de\u011fer veren, onlar hakk\u0131nda hay\u0131rdan ba\u015fka bir \u015fey söylemeyen Rasulullah (as)’a mal etmi\u015flerdir. \u0130\u015fte bu oldukça seviyesiz uydurulan yalanlardan biri:<\/span><\/p>\n

Namaz k\u0131lan bir adam\u0131n önünden e\u015fek, kara köpek ve kad\u0131n geçerse namaz\u0131 bozulur<\/strong>” (Buhari 8\/102; Hanbel 4\/86).<\/span><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), kad\u0131n ve erke\u011fi her konuda e\u015fit olduklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kad\u0131nlar, Mü’min erkekler ve Mü’min kad\u0131nlar, itaat eden erkekler ve itaat eden kad\u0131nlar, do\u011fru erkekler ve do\u011fru kad\u0131nlar; sabreden erkekler ve sabreden kad\u0131nlar, sayg\u0131l\u0131 erkekler ve sayg\u0131l\u0131 kad\u0131nlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kad\u0131nlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kad\u0131nlar, \u0131rzlar\u0131n\u0131 koruyan erkekler ve koruyan kad\u0131nlar, Allah’\u0131 çok zikreden erkekler ve çok zikreden kad\u0131nlar; Allah onlar için ba\u011f\u0131\u015f ve büyük bir mükâfat haz\u0131rlam\u0131\u015ft\u0131r.” (Ahzab, 35)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as), söz ve hareketleri ile kad\u0131nlara de\u011fer vermi\u015f ve onlar\u0131 korumu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

Mü’minlerin, iman bak\u0131m\u0131ndan en olgun olanlar\u0131, ahlak\u0131 en güzel oland\u0131r; en hay\u0131rl\u0131lar\u0131n\u0131z, kad\u0131nlara en hay\u0131rl\u0131 oland\u0131r.<\/strong>” (Ebu Hureyre (r.anh)<\/span><\/p>\n

Hz. Ai\u015fe (r.anha)’dan yap\u0131lan bir rivayette Rasulullah (as)’\u0131n, gece namaz\u0131nda secdeye giderken ba\u015f\u0131n\u0131n kendi ayaklar\u0131na de\u011fdi\u011fini söylüyordu.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), kad\u0131n ve erke\u011fi e\u015fit tutmu\u015f, Rasulullah (as), kad\u0131n\u0131n insan yerine bile konulmad\u0131\u011f\u0131 Mekke mü\u015frik toplumuna kar\u015f\u0131l\u0131k, kad\u0131nlara de\u011fer verip onlar\u0131 övmü\u015f, kad\u0131nlara de\u011fer verilmesini tavsiye etmi\u015ftir. Ancak müfteri yalanc\u0131lar, Kur’ani gerçekleri görmezden geldikleri gibi Rasulullah (as)’\u0131 da adeta kad\u0131n dü\u015fman\u0131 gibi göstermeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’ani gerçeklerden habersiz müfteriler, temizli\u011fi emreden ayetleri bizzat insanlara aç\u0131klayan Rasulullah (as)’\u0131, adeta pisli\u011fi insanlara yediren bir kimse olarak tan\u0131tm\u0131\u015flar, bu konuda en seviyesiz yalanlar\u0131 uydurarak Rasulullah (as) iftira etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Onlar, yanlar\u0131ndaki Tevrat ve \u0130ncil’de yaz\u0131l\u0131 bulduklar\u0131 Rasul’e, o ümmi Nebi’ye uyarlar. Onlara iyili\u011fi emreder, onlar\u0131 kötülükten meneder; onlara temiz \u015feyleri helal, pis \u015feyleri haram k\u0131lar, onlardan a\u011f\u0131rl\u0131klar\u0131n\u0131 ve üzerlerinde olan ba\u011flar\u0131 kald\u0131r\u0131r. (*157) Art\u0131k ona iman edenler, ona sayg\u0131 gösteren, ona yard\u0131m eden ve onunla beraber indirilen nura tabi olanlar, i\u015fte kurtulu\u015fa erenler onlard\u0131r.” (A’raf, 157)<\/span><\/em><\/p>\n

“Nitekim içinizden, size ayetlerimizi okuyan, sizi temizleyen, size Kitab\u0131, hikmeti ö\u011freten sizden bir Rasul gönderdik ve o, bilmedikleriniz \u015feyleri size ö\u011fretiyor.” (Bakara, 151)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as), \u015firk kir ve pisli\u011finden ba\u015flayarak insanlar için her türlü pis ve murdar \u015feyleri, Kur’an’la ve sahih sözleri ile uyararak, fiiliyat\u0131 ile göstererek haram k\u0131lm\u0131\u015f, Tevhidin güzelli\u011fi ba\u015fta olmak üzere, tüm güzellikleri de insanlara duyurarak helal k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a, Rasulullah (as)’\u0131n fiili sünnetine ve sahih sözlerine ayk\u0131r\u0131 yalan üreten müfterilerin hemen tümü, Tevhidi konular\u0131 gözard\u0131 etmi\u015fler, uydurduklar\u0131 yalanlarla Rasulullah (as)’\u0131, adeta kendi emellerini tatmin eden, küfür ve \u015firklerini tasdik eden bir kimse olarak göstermeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Bu müfteri yalanc\u0131lardan kimi, Rasulullah (as)’\u0131n, “Güne\u015fli sa\u011f elime, Ay’\u0131 da sol eline vermelerine kar\u015f\u0131l\u0131k vaz geçmeyece\u011fini bildirdi\u011fi davas\u0131n\u0131 ve taviz tutumunu görmezden gelmi\u015fler, \u0130slâm ile hiçbir ilgisi bulunmayan H\u0131lf’ul Fudul’u, ona mal ederek küfür ve \u015firkleri için delil olarak alm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Belamlardan bir k\u0131sm\u0131, Rasulullah (as)’\u0131n, davetini ücretsiz yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilmelerine ra\u011fmen bunu gizleyerek onun ad\u0131n\u0131 ve getirdi\u011fi vahyi kullanarak din tüccarl\u0131\u011f\u0131 yapm\u0131\u015f, dinin ve Rasulullah (as)’\u0131n s\u0131rt\u0131ndan, cehennemde yakacak yapacaklar\u0131 servetler kazanm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u015eehvet dü\u015fkünü müfteriler, küçük k\u0131z çocuklar\u0131n\u0131n \u0131rz\u0131n\u0131 kirletmek için, hiçbir ahlaki de\u011fer ta\u015f\u0131madan Rasulullah (as)’\u0131n, Hz. Ai\u015fe (r.anha) ile evlenme ya\u015f\u0131n\u0131 be\u015flere kadar indirebilmi\u015flerdir. Bu sübyanc\u0131 ahlak yoksunlar\u0131, Rasulullah (as)’\u0131n ad\u0131n\u0131 kullanarak masum küçük k\u0131z çocuklar\u0131n\u0131n \u0131rz\u0131na geçmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Bütün müfteri Samiri soylu belamlar, onlar\u0131n arkas\u0131ndaki sürüler çok iyi bilsinler ki Rasulullah (as), onlar\u0131n ahlaks\u0131zl\u0131klar\u0131n\u0131, küfür ve \u015firklerini tasdik eden bir merci de\u011fildir. O, kendisine bildirilen Tevhidi gerçekleri, hayat\u0131 pahas\u0131na can\u0131n\u0131 ortaya koyarak, dünyevi bütün de\u011ferlerini ve mal\u0131n\u0131 feda ederek aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), kendisinin ve arkada\u015flar\u0131n\u0131n çektikleri onca s\u0131k\u0131nt\u0131, bask\u0131 ve zulümlere, i\u015fkence ve ac\u0131lara ra\u011fmen zalim mü\u015frik ve kâfirlere zerre kadar taviz vermemi\u015f, emrolundu\u011fu Tevhidi gerçekleri, aç\u0131k ve net olarak duyurmu\u015ftur. Ona tabi olanlar da ancak onun gibi yapanlard\u0131r; ona dü\u015fman olanlar ise, onun ad\u0131na yalanlar uyduran, ona ihanet eden müfteri yalanc\u0131lar, mü\u015frik ve kâfirlerdir.<\/span><\/p>\n

“Kim, kendisine hidayet aç\u0131kland\u0131ktan olduktan sonra Rasul’e kar\u015f\u0131 gelir ve Mü’minlerin yolundan ba\u015fkas\u0131na uyarsa, onu döndü\u011fü yola yöneltiriz ve cehenneme sokar\u0131z; ne kötü bir dönü\u015ftür!” (Nisa, 115)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Allah, nas\u0131l hidayet verir; iman ettikten, Rasul’ün hak oldu\u011funu gördükten ve kendilerine aç\u0131k deliller geldikten sonra inkâr eden bir topluma Allah, zalim topluma hidayet vermez.<\/span><\/em>” (Al-i \u0130mran, 86)<\/span><\/em><\/p>\n

Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her yol ve metot, her yön ve yöneli\u015f, sap\u0131kl\u0131ktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. O halde ey müfteriler, ey Samiri soylu belamlar ve onlar\u0131n pe\u015flerinden gidenler, sizlere son sözümüz \u015fudur!<\/span><\/p>\n

“Ate\u015ften sak\u0131n\u0131n, o ki, kâfirler için haz\u0131rlanm\u0131\u015ft\u0131r. Allah’a ve Rasulü’ne itaat edin, umulur ki merhamet edilirsiniz. Rabb’inizden ba\u011f\u0131\u015flanma ve geni\u015fli\u011fi göklerle yer aras\u0131 kadar olan, muttakiler için haz\u0131rlanm\u0131\u015f cennete ko\u015fun!<\/span>” (Al-i \u0130mran, 131-133)<\/span><\/em><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 05.07.2016
\n