{"id":263,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/alim-ile-belam-arasindaki-fark\/"},"modified":"2020-03-28T11:13:22","modified_gmt":"2020-03-28T11:13:22","slug":"alim-ile-belam-arasindaki-fark","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/genel\/alim-ile-belam-arasindaki-fark\/","title":{"rendered":"\u00c2lim ile belam aras\u0131ndaki fark"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Birey ya da toplumlar\u0131, sahip olduklar\u0131 inanç ve kültürel de\u011ferlerine yabanc\u0131la\u015ft\u0131rman\u0131n, bu de\u011ferlerinden uzakla\u015ft\u0131rman\u0131n, onlar\u0131 sürü haline getirip her istenileni yapt\u0131rman\u0131n en etkili yolu, hiç ku\u015fkusuzdur ki onlar\u0131n, sahip olduklar\u0131 inanç ve kültürlerine ait kavramlar\u0131 de\u011fi\u015ftirmek, oldu\u011fundan farkl\u0131 bir hale dönü\u015ftürmektir.<\/span><\/p>\n

Bir dü\u015fünce ya da dine ve ba\u011fl\u0131lar\u0131na yap\u0131lacak en büyük kötülük, o dü\u015fünce ya da dinin ihtiva etti\u011fi muhtevay\u0131 de\u011fi\u015ftirmektir. Muhtevay\u0131 de\u011fi\u015ftirmenin en kolay yolu ise, kavramlar\u0131n ifade etti\u011fi manaya oldu\u011fundan ba\u015fka anlam vermektir. Böylece insanlar, \u015feklen baz\u0131 de\u011ferlere sahip olacaklar, ancak içerik ve anlam olarak bu de\u011ferler onlara hiçbir \u015fey ifade etmeyecektir.<\/span><\/p>\n

Bir dü\u015fünceye ya da bir inan\u0131\u015f biçimine ait kavramlar\u0131 de\u011fi\u015ftirmek, o inanç ve dü\u015fünceyi etkisiz k\u0131l­man\u0131n, ya\u015fan\u0131r halden ç\u0131karman\u0131n, hatta oldu\u011fundan ba\u015fka bir hale dönü\u015ftürmenin en etkin ve en k\u0131sa yoludur. Böylece hiçbir bask\u0131 ve \u015fiddet kullanmadan bir toplum, istenildi\u011fi gibi yönlendirilecek, her istenilen \u015fekle sokulacak, hiçbir hassasiyet ta\u015f\u0131mayan, ruhsuz bir hâle gelmi\u015f olacakt\u0131r. Günümüzde kendilerini \u0130slâm’a nispet eden birey ve toplumlar\u0131n içerisinde bulundu\u011fu durum, ne ac\u0131d\u0131r ki böyledir.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm dü\u015fman\u0131 küfür, \u015firk, f\u0131sk ve nifak gibi sap\u0131k dü\u015fünceler, yüzy\u0131llar bo­yunca güç yetirip hayattan kald\u0131rmaya muvaffak olamad\u0131klar\u0131 \u0130slâm ni­zam\u0131n\u0131, ona hayatiyet veren kavramlar\u0131n içini bo\u015faltarak, an­lamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirerek amaçlar\u0131na ula\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm, sosyal hayatta bir ya\u015fam, si­yasal, sosyal, hukuksal, kültürel ve ticari bir sistemin ad\u0131 iken, ona hayat veren temel kavramlar\u0131n anlamlar\u0131n\u0131n de\u011fi\u015ftirilmesi ya da içlerinin bo\u015falt\u0131lmas\u0131 sonucunda nüfus kâ\u011f\u0131tlar\u0131na yaz\u0131lan bir s\u0131fat olmaktan ba\u015fka bir anlam ta\u015f\u0131maz duruma getirilmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Kur’an, insan\u0131n ya\u015fam\u0131n\u0131 biçimlendiren, ya\u015fam süreci içerisinde neler yapaca\u011f\u0131n\u0131, nelerden kaç\u0131naca\u011f\u0131n\u0131 bildiren, insana yol gösteren kurallar bütünü, ö\u011füt ve tavsiyeler kitab\u0131 iken günümüzde Kur’an, ölülere okunan, sevap kazanmak amac\u0131yla ele al\u0131nan, anlam\u0131 bi­linmeyen büyülü bir kitap durumuna dü\u015fürülmü\u015ftür.<\/span><\/p>\n

\u0130slami kavramlar üzerinde tahrifat yapanlar\u0131n iki temel amac\u0131 vard\u0131r: <\/span><\/p>\n

1- <\/span><\/strong>\u0130slâm’\u0131, bir hayat nizam\u0131 olmaktan ç\u0131kar\u0131p hayattan kald\u0131rmak, <\/span><\/p>\n

2- <\/span><\/strong>\u0130slami kavramlar\u0131n içlerini bo\u015falt\u0131p anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirerek onunla ç\u0131kar sa\u011flamak.<\/span><\/p>\n

Birinci amaçta olanlar, \u0130slâm’a dü\u015fman olan di\u011fer din ve ideolojilerin mensuplar\u0131, ikinci amaçta olanlar ise, daha çok Müslüman olduklar\u0131 iddias\u0131nda bulunan kimselerdir. Her iki gruba men­sup olanlar\u0131n ortak noktalar\u0131, \u0130slâm’\u0131n anla\u015f\u0131l\u0131r olmas\u0131n\u0131 engellemek, toplumun gerçek \u0130slâmi kavramlara, dolay\u0131s\u0131yla \u0130slâm’a yönelmesine mani olmakt\u0131r. Çünkü gerçek \u0130slâm’\u0131n ortaya ç\u0131kmas\u0131 durumunda bunlar\u0131n hesaplan bozulacak, gerçek yüzleri görülecektir ki bu, onlar\u0131n sonu anlam\u0131na gelecektir.<\/span><\/p>\n

\u0130slâmi kavramlar\u0131n gerçek anlamlar\u0131, ancak Kur’an’da bulunmaktad\u0131r; bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki tüm tan\u0131mlamalar, \u0130slâmi kavramlar\u0131 ifade etmekten çok uzakt\u0131rlar. \u0130nsanlar Kur’ani kavramlar\u0131n gerçek anlamlar\u0131n\u0131 Kur’an’dan ö\u011frenmeleri durumunda din is­tismarc\u0131lar\u0131na aldanmayacaklar, onlara sömürülmeyecekler ve yüce Allah’\u0131n istedi\u011fi \u015fekilde dinlerini ya\u015fayacaklard\u0131r. Böylece dinlerine daha s\u0131k\u0131 sa­r\u0131larak Rab’lerini raz\u0131 edebileceklerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’dan hareket ederek Kur’ani kavramlar ö\u011frenildi\u011finde, bu kavramlar\u0131n ne denli as\u0131llar\u0131ndan sapt\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131n korkunçlu\u011fu ortaya ç\u0131kacakt\u0131r. Öyle <\/span>ki, bu sapt\u0131rmalar sonucunda \u0130slâm’dan ayr\u0131 ba\u015fka bir dinin olu\u015fturuldu\u011fu görülecektir. Bunun sorumlulu\u011fu, sapt\u0131r\u0131c\u0131lar\u0131n oldu\u011fu kadar, Kur’an okuduklar\u0131 halde bu gerçekleri, kimi endi\u015felerle ortaya koymayanlar\u0131n da üzerindedir. Kur’an okuyanlar, \u015fayet hassasiyet gös­tererek bu sapt\u0131r\u0131c\u0131lara kar\u015f\u0131 ç\u0131km\u0131\u015f olsalard\u0131, sapma bu denli korkunç boyutlara ula\u015famayacakt\u0131.<\/span><\/p>\n

Kur’an okuyanlar\u0131n suskunlu\u011fu, sapt\u0131r\u0131c\u0131lara cesaret vermi\u015f ve \u0130slâm’\u0131n, bozmad\u0131k ya da de\u011fi\u015ftirmedik kavram\u0131n\u0131 ve konusunu b\u0131rakmam\u0131\u015flard\u0131r. Kur’an okuyanlar, en az sapt\u0131r\u0131c\u0131lar kadar cesaretli olsalard\u0131, bugün durum çok daha farkl\u0131 ve \u0130slâm’\u0131n lehinde olurdu.<\/span><\/p>\n

Müslümanlar, vahyi esaslardan hareketi \u015fiar edinerek t\u0131pk\u0131 en güzel örnekler olarak ald\u0131klar\u0131 Risalet önderleri ve Tevhid erleri gibi insanlara Kur’ani gerçekleri aç\u0131klamal\u0131, \u0130slâmi kavramlar\u0131n gerçek anlamlar\u0131n\u0131n ne oldu\u011funu apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymal\u0131d\u0131rlar. Bunun sonucunda iman ya da inkâr edecek olanlar\u0131n, bu belirginlikten hareket ederek saflar\u0131n\u0131 netle\u015ftirmeleri sa\u011flanacak, herkes, yerinin ve konumunun neresi oldu\u011funu bilecektir.<\/span><\/p>\n

Günümüzde \u0130slâmi kavramlar\u0131n ya as\u0131l anlamlar\u0131 de\u011fi\u015ftirilmi\u015f ya içleri bo\u015falt\u0131lm\u0131\u015f ya da tamamen kald\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Bunun sonucunda \u0130slâm, isim olarak var olmas\u0131na, insanlar ta­raf\u0131ndan kabul edilmesine ra\u011fmen bir sistem ve nizam olarak ma­alesef hayatta yoktur. Bunun en büyük müsebbibi ise, Samiri soylu belamlard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’ani gerçekler ortaya konuldu\u011funda ç\u0131karlar\u0131na halel ge­lenler, toplumun inanç de\u011ferlerini, yazd\u0131klar\u0131 kitap ve dergi satarak sömürenler, toplum üzerinde olu\u015fturduklar\u0131 yapay saltanatlar\u0131 y\u0131k\u0131lacak endi\u015fesiyle ç\u0131rp\u0131nmakta, ç\u0131r­p\u0131nd\u0131kça da batmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Din tacirleri, toplumdan saklad\u0131klar\u0131 gerçeklerin su yüzüne ç\u0131karmas\u0131ndan korktuklar\u0131 için vahyi esaslardan hareket edip Kur’ani gerçekleri insanlara anlatan Müslümanlara sald\u0131rmakta, onlar\u0131 karalamaktad\u0131rlar. Müslümanlar, toplumdan, bel’amlardan ya da zorba sistemden gelebilecek bütün tepki ele\u015ftiri, bask\u0131 ve sal­d\u0131r\u0131lar\u0131 göze alarak Rab’lerine bir mazeret sunabilmek için vahyi gerçekleri ortaya koymal\u0131d\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kur’ani kavramlar\u0131n, as\u0131l anlamlar\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda anlamland\u0131r\u0131lmas\u0131n\u0131n ba\u015f sorumlular\u0131, hiç \u015füphesizdir ki, topluma âlim diye tan\u0131t\u0131lan bel’amlard\u0131r. Gerçek âlimin kim oldu\u011funu bilmeyen toplum, kendilerine din ad\u0131na bir \u015fey anlatan herkesi âlim zannetmi\u015f, ona inanm\u0131\u015f ve pe\u015finden gitmi\u015ftir. Bu durumu f\u0131rsata çeviren bel’amlar, toplumun dini de\u011ferlerini istismar etmi\u015f, onlar\u0131, maddi ve manevi olarak sömürmü\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an, insanlar\u0131n iman ettikleri esaslar konusunda hassasiyet göstermeleri için her hususta oldu\u011fu gibi âlimin ve bel’am\u0131n kim oldu\u011fu konusunu da bütün aç\u0131kl\u0131\u011f\u0131 ile ortaya koymu\u015ftur. Gerçekten Rab’lerini raz\u0131 etmek isteyenlerin, Kur’an’\u0131 anlayarak okumalar\u0131, Kur’ani kavramlar\u0131 kayna\u011f\u0131ndan ö\u011frenmeleri gerekir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da âlim ve bel’am s\u0131fatlar\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, âlim ve bel’am\u0131n kimler olduklar\u0131, neler yapt\u0131klar\u0131 konusunda çok aç\u0131k bilgiler verir. Kur’an’a vak\u0131f olmayanlar, dinlerini sokak kültürü ve bel’amlar\u0131n anlatt\u0131klar\u0131ndan ibaret bilenler, âlim bel’am fark\u0131n\u0131 bilmedikleri için kendilerine dinden söz eden, birkaç ayet ya da hadis okuyan ki\u015filerin bel’am olduklar\u0131n\u0131 bilmediklerinden onlar\u0131 âlim zannetmektedirler.<\/span><\/p>\n

Kur’an’dan hareketle âlim ve bel’am konusuna bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, bel’amlar\u0131n, âlim olmad\u0131klar\u0131, tam aksine \u0130slâm dü\u015fman\u0131 birer sapt\u0131r\u0131c\u0131 olduklar\u0131 aç\u0131\u011fa ç\u0131kacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

Âlimler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Âlimler, Allah’tan gere\u011fince korkarlar, her söz ve fiillerinde yaln\u0131zca Rab’lerini raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015f\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“…\u015eüphesiz O’nun kullar\u0131ndan âlimler, Allah’tan gere\u011fince korkarlar. Gerçekten Allah Azizdir, \u011fafurdur.” (Fat\u0131r, 28)<\/span><\/em><\/p>\n

Âlimler, hiçbir zaman egemen zorba güçlerden, be\u015feri sistemlerden makam mevki için ya da onlardan korktuklar\u0131ndan dolay\u0131 fetva vermez, her söz ve davran\u0131\u015flar\u0131nda ancak Rab’lerinden korkar, O’nun r\u0131zas\u0131n\u0131 gözetirler. Bu nedenle sadece Kur’an’dan ve en güzel örnek Rasulullah (as)’\u0131n sünnetinden hareket ederler.<\/span><\/p>\n

Bel’amlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bel’amlar, Allah’tan ba\u015fkalar\u0131ndan, egemen güçlerden ve Ta\u011futtan korkarlar, yapt\u0131klar\u0131 her i\u015fi onlar\u0131 raz\u0131 etmek, onlar\u0131n gözüne girmek, kimi ç\u0131karlar elde etmek için yaparlar.<\/span><\/p>\n

“Sihirbazlar Fir’avn’e geldiler, dediler ki: ‘Üstün gelenler biz olursak elbette bize bir ücret var!” (A’raf, 113)<\/span><\/em><\/p>\n

“Bunun üzerine iplerini ve asalar\u0131n\u0131 att\u0131lar ve dediler ki: ‘Fir’avn’\u0131n izzeti ile elbette biz galip gelece\u011fiz’ dediler.” (\u015euara, 44)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Fir’avn’dan korkan, ondan bir ücret alabilmek için çal\u0131\u015fan bel’amlar, Hakka kar\u015f\u0131 ç\u0131kar, gerçeklere kar\u015f\u0131 bat\u0131l \u015feyleri ileri sürerler. Günümüzde durum ayn\u0131d\u0131r; sihirbazlar\u0131n, iman etmeden önce Fir’avn’\u0131n izni ile toplan\u0131p Hz. Musa (as)’\u0131n getirdi\u011fi gerçeklere kar\u015f\u0131 ç\u0131kt\u0131klar\u0131 gibi, Samiri soylu bel’amlar da, ta\u011futi sistemin izni olmadan hareket etmezler.<\/span><\/p>\n

Âlimler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Âlimler, Allah’\u0131n Kitab\u0131’n\u0131 korumakla görevli olduklar\u0131ndan onu korurlar, Hakk\u0131 bat\u0131lla bulayarak gerçekleri gizlemezler ve az bir ücret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda Allah’\u0131n ayetlerini satmazlar.<\/span><\/p>\n

“Gerçekten Tevrat’\u0131 biz indirdik, onda hidayet ve nur vard\u0131r. \u0130slâm olan nebiler, onunla Yahudilere hüküm verirlerdi, fakihler ve âlimler, Allah’\u0131n Kitab\u0131n\u0131 korumakla görevlendirilmeleri sebebiyle onun \u015fahit idiler. Öyleyse insanlardan korkmay\u0131n, benden korkun ve ayetlerimi az bir de\u011fere satmay\u0131n ve kim Allah’\u0131n indirdi\u011fi ile hükmetmezse i\u015fte onlar kâfirdirler!” <\/span><\/em>(Maide, 44)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Bel’amlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Samiri soylu bel’amlar, izin alarak kurduklar\u0131 ya da ta\u011fut taraf\u0131ndan bir mükâfat olarak yerle\u015ftirildikleri vak\u0131f dernek gibi \u015firk ve küfür yuvalar\u0131nda, Hakk\u0131 bat\u0131lla bulayarak gerçekleri gizlerler, ta\u011futi sistemin ho\u015funa gidecek fetvalar\u0131 verirler. Yüce Allah (cc) onlar\u0131, Hakk\u0131 bat\u0131lla bula\u015ft\u0131rmamalar\u0131 konusunda uyarmakta, ancak onlar bildiklerini yapmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“Hakk\u0131 bât\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rmay\u0131n ve siz Hakk\u0131 bildi\u011finiz halde gizlemeyin.” (Bakara, 42)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n bu uyar\u0131s\u0131na ra\u011fmen bel’amlar, bu ayetleri okuyup dururlarken Allah’\u0131n ayetlerine ayk\u0131r\u0131 hareketlerini sürdürmektedirler.<\/span><\/p>\n

Âlimler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Âlimler, Rab’lerinden indirilen Kitab’\u0131n bütününe iman ederler, ayetler aras\u0131nda bir ay\u0131r\u0131m yapmazlar.<\/span><\/p>\n

“O, sana Kitab\u0131 indirdi; onun baz\u0131 ayetleri muhkemdir, onlar Kitab\u0131n anas\u0131d\u0131r, di\u011ferleri de müte\u015fabihdir. Ancak kalplerinde sapma olanlar, <\/span>fitne ç\u0131karmak ve kendilerince yorumlamak için onun Müte\u015fabih olanlar\u0131na tabi olurlar, oysa onun tevilini Allah’tan ba\u015fka kimse bilmez. \u0130limde derinle\u015fenler: ‘Ona iman ettik, <\/span>hepsi Rabb’imiz kat\u0131ndand\u0131r’ derler, ak\u0131l sahiplerinden ba\u015fkas\u0131 dü\u015fünüp ö\u011füt almaz.” (Al-i \u0130mran, 7)<\/span><\/em><\/p>\n

Bel’amlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bel’amlar, Kitab\u0131n bütününe iman etmezler, bu yüzden Kitabin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131r bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk ederler, anlamad\u0131klar\u0131 konularda fikir yürütürler, kendilerine göre tevil ederler.<\/span><\/p>\n

“Biz, cehennemin muhaf\u0131zlar\u0131n\u0131 meleklerden ba\u015fka yapmad\u0131k ve onlar\u0131n say\u0131s\u0131n\u0131 da kâfirler için intihandan ba\u015fka bir \u015fey yapmad\u0131k ki, Kitap verilmi\u015f olanlar iyice inans\u0131n, iman edenlerin de iman\u0131 arts\u0131n. Kitap verilmi\u015f olanlar ve Mü’minler ku\u015fkulanmas\u0131nlar. Kalplerinde hastal\u0131k bulunanlar ve kâfirler de: ‘Allah, bu misalle ne demek istedi?’ desinler. \u0130\u015fte böyle Allah, diledi\u011fini \u015fa\u015f\u0131rt\u0131r, diledi\u011fini hidayete erdirir. Rabb’inin ordular\u0131n\u0131 kendisinden ba\u015fkas\u0131 bilmez. O, insanlara bir uyar\u0131dan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.” (Müddessir, 31)<\/span><\/em><\/p>\n

Bel’amlar, Kur’an’dan sürekli bir ku\u015fku içerisindedirler, yüce Allah’\u0131n bildirdiklerini ya anlamazl\u0131ktan gelirler ya da gerçekten anlamazlar. Çünkü onlar\u0131n kalplerinde hastal\u0131k vard\u0131r, bu yüzden iman ile küfür aras\u0131nda yalpalay\u0131p dururlar.<\/span><\/p>\n

“Bu arada yalpalay\u0131p dururlar, ne bunlara, ne de onlara; <\/span>Allah’\u0131n sapt\u0131rtt\u0131\u011f\u0131 kimseye art\u0131k ona bir yol bulamazs\u0131n!” (Nisa, 143)<\/span><\/em><\/p>\n

Âlimler<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Âlimler, söyledikleri do\u011frultusunda hareket ederek iman ettikleri Tevhidi esaslar\u0131 hayatlar\u0131nda ya\u015farlar, o u\u011furda mücadele eder, sava\u015f\u0131rlar ve hiçbir zaman bu mücadelelerinde ve Allah yolunda ba\u015flar\u0131na gelenden s\u0131k\u0131nt\u0131 duymazlar.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Nice nebilerle beraber birçok <\/span><\/em>dinde rüsuh sahibi fakihler (Rabbaniler)<\/span><\/em> çarp\u0131\u015ft\u0131lar; Allah yolunda kendilerine isabet eden \u015feylerden y\u0131lmad\u0131lar, zay\u0131fl\u0131k göstermediler, boyun e\u011fmediler. Allah sabredenleri sever.<\/span><\/em><\/p>\n

Sözleri, ‘Rabb’imiz, bizim günahlar\u0131m\u0131z\u0131 ve i\u015fimizdeki ta\u015fk\u0131nl\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 ba\u011f\u0131\u015fla, ayaklar\u0131m\u0131z\u0131 sabit tut ve kâfirler kavmine kar\u015f\u0131 bize yard\u0131m et’ demelerinden ba\u015fka olmad\u0131. Allah onlara, dünya kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve ahiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131n en güzelini verdi, Allah, güzel davrananlar\u0131 sever.<\/span><\/em>” (Al-i \u0130mran, 146-148)<\/span><\/em><\/p>\n

Bel’amlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nsanlara nasihat ederler, insanlara ‘Kur’an okuyun, dininizi Kur’an’dan ö\u011frenin’ derler ancak kendileri, söyledikleri do\u011frultuda hareket etmez, kendilerini unuturlar. Yüce Allah (cc), onlara, ak\u0131llar\u0131n\u0131 kullanmalar\u0131n\u0131 bildiriyor.<\/span><\/p>\n

“Siz, insanlara iman\u0131 emredip kendinizi unutuyor musunuz, Kitab\u0131 okudu\u011funuz halde hâlâ akletmiyor musunuz?” (Bakara, 44)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), insanlara iyili\u011fi emredip söyledikleri do\u011frultusunda ya\u015famayanlar\u0131 kitaplar yüklü merkeplere benzetmekte, onlar\u0131n, ayetleri inkâr ettiklerini bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Kendilerine Tevrat yükletilen sonra onu ta\u015f\u0131mayanlar\u0131n misali, kitaplar ta\u015f\u0131yan e\u015fe\u011fin misali gibidir. Allah’\u0131n ayetlerini yalanlayan kavmin misali ne kötüdür; Allah, zalim kavmi hidayete iletmez.” (Cuma, 5)<\/span><\/em><\/p>\n

Âlimler<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Âlimler, hüküm ve fetvalar\u0131n\u0131, Allah’\u0131n Kitab\u0131ndan verirler, hiçbir zaman nefsani hareket etmezler, bilgi üzere hareket eder ve davetlerini bilgi üzere yaparlar.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘\u0130\u015fte benim yolum budur, Allah’a basiretle davet ederim, ben ve bana uyanlar da, Allah’\u0131n \u015fan\u0131 yücedir, ben mü\u015friklerden de\u011filim.” (Yusuf, 108)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Âlimler, hiçbir \u015fekilde Kitap d\u0131\u015f\u0131nda hareket etmez, \u015firke dü\u015feceklerini bildiklerinden vahin d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131kmazlar, ho\u015flar\u0131na giden \u015feyleri yapmazlar.<\/span><\/p>\n

Bel’amlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bel’amlar, her \u015feyi nefislerinin ho\u015funa gitti\u011fi için yaparlar;<\/span> vahye bir bütün olarak teslim olmaz, Rasulün örnekli\u011fini almazlar, nefislerinin ho\u015funa giden \u015feyleri al\u0131r, di\u011fer örneklikleri b\u0131rak\u0131rlar, çünkü onlar, nefislerini ilah edinmi\u015flerdir.<\/span><\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Dedi ki: ‘Ben, onlar\u0131n görmedikleri \u015feyleri gördüm; Rasulün eserinden bir avuç ald\u0131m pe\u015finden ona att\u0131m; buna, nefsim beni te\u015fvik etti.<\/span><\/em>” (Taha, 96)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Samiri<\/span><\/strong>’nin mazereti, günümüz bel’amlar\u0131n\u0131n yapt\u0131klar\u0131 ile adeta özde\u015flik arz ediyor. Günümüz bel’amlar\u0131 da, Allah’\u0131n ayetlerini nefislerinin iste\u011fi do\u011frultusunda istismar etmekte ve kendi azg\u0131nl\u0131klar\u0131 için kullanmaktad\u0131rlar.<\/span><\/span><\/p>\n

Samiri<\/span><\/strong>’nin söyledikleri asl\u0131nda çok aç\u0131k; cahil olan basiretsiz halk\u0131n cehaletinden yararlanarak, kurnazl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kullan\u0131p insanlar\u0131 kand\u0131rm\u0131\u015f, onlar\u0131n manevi duygular\u0131 yan\u0131nda maddi de\u011ferlerini alm\u0131\u015f ve insanlar\u0131 buza\u011f\u0131 \u015feklindeki puta tapt\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Samiri<\/strong>, bunu yapma nedeni olarak da nefsinin, bu yapt\u0131klar\u0131n\u0131 kendisine ho\u015f göstermesiymi\u015f.<\/span><\/p>\n

Günümüz bel’amlar\u0131, t\u0131pk\u0131 Samiri gibi, hevalar\u0131n\u0131 ilah edinerek Rasulün metodunu b\u0131rakm\u0131\u015f, Hakk\u0131 bat\u0131lla bulayarak ayetleri gizlemi\u015f, onlardan s\u0131yr\u0131larak yere saplanm\u0131\u015flard\u0131r. Böylece Ahzab, 36. ayette belirtildi\u011fi üzere Allah ve Rasulü’nün hükmünü terk ederek Rasule kar\u015f\u0131 gelmi\u015f, Mü’minlerin yolundan ba\u015fka bir yola uymu\u015flard\u0131r ki bu yolun sonu cehennemdir.<\/span><\/p>\n

“Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, Mü’min erkek ve kad\u0131n için o i\u015fi kendilerine göre seçme hakk\u0131 yoktur, kim Allah’a ve Rasulü’ne kar\u015f\u0131 gelirse, muhakkak apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fer.” (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Samiri, nas\u0131l ki, ilah kavram\u0131n\u0131 çarp\u0131tarak, Hakk\u0131 bat\u0131lla bulayarak insanlar\u0131 kand\u0131r\u0131p sapt\u0131rm\u0131\u015f, onlar\u0131 Rab’leri yüce Allah’a isyan ettirmi\u015f ise, günümüz Samiri <\/span>soylu bel’amlar\u0131 <\/span>da, Tevhidi kavramlar\u0131 çarp\u0131tarak, Hakk\u0131 gizleyerek insanlar\u0131 Tevhidi esaslardan ve Allah yolundan sapt\u0131rmakta, ta\u011futi sisteme itaat ettirmektedirler.<\/span><\/span><\/p>\n

“Ey Rasul, küfürde yar\u0131\u015f edenler seni üzmesin; onlar ki, kalpleri iman etmemi\u015f,  <\/span>iken a\u011f\u0131zlar\u0131yla ‘iman ettik’ derler. Yahudiler aras\u0131nda da yalana kulak verenler, sana gelmemi\u015f olan bir kavme kulak verenler vard\u0131r. Onlar, kelimeleri yerlerinden kayd\u0131r\u0131rlar; derler ki, ‘E\u011fer size bu verilirse al\u0131n, bu verilmezse sak\u0131n\u0131n!’ Allah birini \u015fa\u015f\u0131rtmak isterse, sen onun için Allah’a kar\u015f\u0131 bir \u015fey yapamazs\u0131n. \u0130\u015fte onlar, o kimselerdir ki <\/span>Allah, kalplerini temizlemek istememi\u015ftir. Onlar için dünyada rezillik vard\u0131r ve ahirette de büyük bir azap vard\u0131r.”<\/span><\/em> (Maide, 13)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Bel’amlar, ta\u011futi sistemin kurallar\u0131na uygun konu\u015fur, onlar\u0131n sözlerine kulak verirler, ç\u0131karlar\u0131na uymayan Kur’ani kavramlar\u0131 de\u011fi\u015ftirerek, kelimeleri yerlerinden kayd\u0131rarak, iman ettikleri iddialar\u0131na ayk\u0131r\u0131 hareket ederler. Kitap’ta olmayan \u015feyleri Kitap’tan, \u0130slâm’danm\u0131\u015f gibi insanlara anlatarak onlar\u0131 aldat\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz onlardan bir grup var ki, dillerini Kitapla e\u011fip bükerler, siz Kitap’tan sanas\u0131n\u0131z diye, oysa o Kitaptan de\u011fildir ve derler ki: ‘O, Allah kat\u0131ndand\u0131r’ oysa o, Allah kat\u0131ndan de\u011fildir. Allah’a kar\u015f\u0131 onlar, bilerek yalan söylerler.” (3\/79)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Bel’amlar\u0131n bunca küfür, \u015firk ve sapt\u0131rmalar\u0131 üzerine yüce Allah (cc), onlar\u0131 lanetlemi\u015f, kalplerini kat\u0131la\u015ft\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r, böylece onlar, art\u0131k iman etmezler.<\/span><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Sözlerini bozmalar\u0131 sebebiyle onlar\u0131 lanetledik ve kalplerini kat\u0131 yapt\u0131k; kelimeleri yerlerinden de\u011fi\u015ftirdiler, kendilerine ö\u011fütlenen \u015feyi muhafaza etmediler ve unuttular…” (Maide, 13)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Âlimler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Âlimler, insanlar\u0131 kötü söz ve hareketlerden sak\u0131nd\u0131r\u0131r, onlar\u0131n, haramlara bula\u015fmamalar\u0131 konusunda uyar\u0131rlar ve hiçbir zaman insanlar\u0131 kendilerine ça\u011f\u0131rmazlar.<\/span><\/p>\n

“Yaratt\u0131klar\u0131m\u0131zdan bir ümmet de, hidayete iletir, Hak ile adalet yapar.” (A’raf, 181)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

“Biz, onlar\u0131n kalplerine cesaret vermi\u015ftik; k\u0131yam ettiler, pe\u015finden dediler ki: ‘Rabb’imiz, göklerin ve yerin Rabb’idir, biz O’ndan ba\u015fka ilaha davet etmeyiz, çünkü o zaman saçmalam\u0131\u015f oluruz.” (Kehf, 14(<\/span><\/em><\/p>\n

Bel’amlar<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bel’amlar, insanlar\u0131 kötülüklerden al\u0131koymad\u0131klar\u0131 gibi bir de her türlü kötülü\u011fü bizzat üreten, te\u015fvik eden, her türlü ahlaks\u0131zl\u0131klar\u0131n i\u015flenmesi için ruhsat veren, kötülü\u011fün gerçek kayna\u011f\u0131 olan ve Allah dü\u015fman\u0131 olan ta\u011futi sistemleri desteklemelerini isterler.<\/span><\/p>\n

“Dinde rüsuh sahibi fakihler (Rabbaniler) ve âlimleri, onlar\u0131, günah söylemelerinden ve haram yemekten men etselerdi ya; gerçekten yapmakta olduklar\u0131 \u015fey ne kötüdür.” (Maide, 63)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), kötülü\u011fün, \u015firk ve küfrün kayna\u011f\u0131 olan, tu\u011fyan ve azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131layan, Yüce Allah’\u0131n hükümlerini hiçe say\u0131p kendisi, Allah’\u0131n kullar\u0131 üzerine yasa ç\u0131karan, insanlar\u0131 Allah’a yönelmekten al\u0131koyan ta\u011futun reddedilmesini emreder, bunun için rasullerini gönderdi\u011fini bildirir. Ancak bel’amlar, yüce Allah’\u0131n bu hükmünü hiçe sayarak ta\u011futi sistemlere destek olurlar, pe\u015flerinden sürükledikleri y\u0131\u011f\u0131nlar\u0131n da destek olmas\u0131n\u0131 ister, onlar\u0131n küfür ve \u015firke dü\u015fmelerine neden olurlar.<\/span><\/p>\n

“Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n’ diye bir rasul gönderdik; Allah, onlardan kimine hidayet etti, onlardan kimi üzerine de sap\u0131kl\u0131k hak oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36)<\/span><\/em><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur, do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan elbette seçilip belli olmu\u015ftur; kim ta\u011futu inkâr eder ve Allah’a iman ederse, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allah i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/span><\/em><\/p>\n

Ta\u011futun reddedilmesi, yüce Allah’a iman etmenin ilk \u015fart\u0131 iken bel’amlar, ta\u011futa destek olmay\u0131, vatanda\u015fl\u0131k görevi oldu\u011funu söyleyerek insanlar\u0131, Rab’lerine iman etmekten, O’na yönelmekten al\u0131koyarlar.<\/span><\/p>\n

Ta\u011futu reddetmeleri gerekirken onlarla içli d\u0131\u015fl\u0131 olan bel’amlar, zilleti izzet sanarak onu putperest kâfirlerin yan\u0131nda ar\u0131yorlar. Oysa yüce Allah (cc), kâfirlerle hiçbir \u015fekilde dostluk kurulmamas\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Onlar Mü’minleri b\u0131rak\u0131p kâfirleri dostlar ediniyorlar, izzeti onlar\u0131n yan\u0131nda m\u0131 ar\u0131yorlar! \u015eüphesiz bütün izzet Allah’\u0131nd\u0131r.”<\/span><\/em> (Nisa, 139)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kimi TV programlar\u0131nda belamlar\u0131n, sorulan sorular, yap\u0131lan röportajlar kar\u015f\u0131s\u0131nda nas\u0131l renkten renge, \u015fekilden \u015fekle girdikleri, gerçekleri, dillerini e\u011fip bükerek de\u011fi\u015ftirdikleri herkes taraf\u0131ndan görülmektedir. Bunlar, Hakk\u0131 ortaya koyup gerçekleri anlatmalar\u0131 gerekirken, zillet içerisinde gerçekleri tahrif ediyor, tahrif edenlere kar\u015f\u0131 ç\u0131km\u0131yor, ayn\u0131 suça ortak oluyorlar. Oysa ya onlara onurlu bir tav\u0131rla cevap vermeleri ya da orada bulunmamalar\u0131 gerekir.<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Allah’\u0131n ayetleri ile alay edilen yerlerde durulmamas\u0131n\u0131, ya da konuyu de\u011fi\u015ftirmelerini bel’amlardan isterken onlar, her türlü çirkefli\u011fin yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 televizyon kanallar\u0131na ç\u0131karak yüce Allah’\u0131n bu hükmüne ayk\u0131r\u0131 hareket etmektedirler.<\/span><\/p>\n

Muhakkak ki O, s<\/span><\/em>ize Kitap’ta indirmi\u015fti ki, e\u011fer Allah’\u0131n ayetlerinin inkâr edildi\u011fini ve onlarla alay edildi\u011fini i\u015fitti\u011finiz zaman onlar, ba\u015fka bir söze dal\u0131nca­ya kadar onlarla beraber durmay\u0131n; o zaman siz de onlar gibi olursunuz. \u015eüphesiz Allah, bütün münaf\u0131k ve kâfirleri cehennemde toplayacakt\u0131r.” (Nisa, 140)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Âlimler, Risalet önderlerinin yolunu takip ederlerken bel’amlar, Risalet önderlerinin ve Müslümanlar\u0131n yolundan ayr\u0131lm\u0131\u015f, onlara ihanet etmi\u015flerdir. Bu durumlar\u0131 ile belamlar, Hak yolu terk etmi\u015f, \u015feytana tabi olmu\u015f bat\u0131la saplanm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar, bu sap\u0131kl\u0131klar\u0131 içerisinde, içerisinde ebedi olarak kalmak üzere cehenneme sürüleceklerdir.<\/span><\/p>\n

“Allah, nas\u0131l hidayet verir; iman ettikten, Rasul’ün hak oldu\u011funu gördükten ve kendilerine aç\u0131k deliller geldikten sonra inkâr eden bir topluma Allah, zalim topluma hidayet vermez.” (Al-i \u0130mran, 86)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

“Kim, kendisine hidayet aç\u0131kland\u0131ktan olduktan sonra Rasul’e kar\u015f\u0131 gelir ve Mü’minlerin yolundan ba\u015fkas\u0131na uyarsa, onu döndü\u011fü yola yöneltiriz ve cehenneme sokar\u0131z; ne kötü bir dönü\u015ftür!” (Nisa, 115)<\/span><\/em><\/p>\n

Bel’amlar\u0131n durumu <\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Bel’amlar, küfür ve \u015firke kar\u015f\u0131 Tevhidi esaslar\u0131 anlatmam\u0131\u015f, tam aksine bu kavramlar\u0131 gizlemi\u015f, kimi ç\u0131kar ve endi\u015feleri nedeniyle zillet içerisinde ta\u011futa yaranmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015f, Tevhid ve \u015firk, iman ile küfür ayetlerinin hemen tümünü görmezden gelmi\u015f, bile bile Allah’\u0131n ayetlerine ayk\u0131r\u0131 hareket etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), ayetleri bildikleri halde o ayetler do\u011frultusunda hareket etmeyenlerin, bu ayetleri insanlara aç\u0131klamayanlar\u0131n durumunu, salyalar\u0131n\u0131 ak\u0131tan köpeklere benzetmektedir<\/span><\/p>\n

“Onlara, kendisine ayetlerimizi verdi\u011fimiz fakat onlardan ç\u0131k\u0131p ayr\u0131lan, bu yüzden \u015feytana tabi olan, böylece azg\u0131nlardan olan ki\u015finin haberini oku!<\/span><\/em><\/p>\n

E\u011fer dileseydik elbette onu, onlarla yükseltirdik, fakat o, yere sapland\u0131 ve hevesinin pe\u015fine dü\u015ftü,  <\/span>onun durumu, t\u0131pk\u0131 \u015fu köpe\u011fin durumuna benzer ki, üstüne varsan da dilini sark\u0131t\u0131p solur, onu b\u0131raksan da dilini sark\u0131t\u0131p solur. \u0130\u015fte ayetlerimizi yalanlayan toplumun durumu budur. Bu k\u0131ssay\u0131 anlat, belki dü\u015fünürler.” (A’raf, 175-176)<\/span><\/em><\/p>\n

Belam \u0130bn Bahura<\/span><\/strong>, Tevhidi esaslar\u0131, Kur’ani gerçekleri bilmesine ra\u011fmen kimi ç\u0131kar, endi\u015fe ve korkular\u0131 nedeniyle bunlar\u0131 gizleyip aç\u0131klamam\u0131\u015f, bildiklerinin aksine hareket ederek döneminin ta\u011futuna itaat etmi\u015ftir. Yüce Allah (cc), onun durumunu \u015föyle aç\u0131klam\u0131\u015f, onun gibi olanlar\u0131n durumuna dikkatleri çekmi\u015f, bu k\u0131ssay\u0131 dü\u015fünmelerini istemi\u015ftir.<\/span><\/span><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, yüce Allah’a iman ettiklerini iddia ettikleri halde Allah’\u0131n hükümleri do\u011frultusunda ya\u015famayanlar, t\u0131pk\u0131 yüce Allah’\u0131 inkâr eden ateistler gibi asl\u0131nda o ayetleri inkâr etmi\u015flerdir. Bu nedenle ateistlerle ayetleri kabul ettikleri halde onlar do\u011frultusunda hayatlar\u0131n\u0131 düzenlemeyenlerin ak\u0131betleri ayn\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

Bel’amlar\u0131n cezas\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Hakk\u0131 bat\u0131lla bulay\u0131p gerçekleri gizleyen, kitap ve dergiler ç\u0131kar\u0131p satarak az bir ücret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda Allah’\u0131n ayetlerini satan, ta\u011futu reddetmeyip kendileri ile beraber insanlar\u0131 da ta\u011futa kulluk etmeye ça\u011f\u0131ran, Risalet önderlerine ve Tevhid erlerine ihanet eden bel’amlara yüce Allah (cc), lanet etmekte, ac\u0131kl\u0131 bir azab\u0131 müjdelemektedir.<\/span><\/p>\n

“Muhakkak ki, aç\u0131k delillerden indirdi\u011fimiz hidayeti, biz Kitapta insanlara aç\u0131kça belirttikten sonra gizleyenler, i\u015fte Allah onlara lanet eder ve bütün lanet edebilenler onlara lanet eder.” (Bakara, 159)<\/span><\/em><\/p>\n

“\u015eüphesiz, Allah’\u0131n indirdi\u011fi Kitap’tan bir \u015fey gizleyen ve onu az bir de\u011fere satanlar, i\u015fte onlar, kar\u0131nlar\u0131na ate\u015ften ba\u015fka bir \u015fey koymuyorlar. Allah K\u0131yamet günü onlarla konu\u015fmayacak ve onlar\u0131 temizlemeyecektir. Onlar için ac\u0131kl\u0131 bir azap vard\u0131r. \u0130\u015fte onlar, hidayet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azab\u0131 sat\u0131n alan kimselerdir; ate\u015fe kar\u015f\u0131 ne kadar da dayan\u0131kl\u0131d\u0131rlar(!)” (Bakara, 174-175)<\/span><\/em><\/p>\n

Âlimlerin, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 gözetip her söz ve fiillerini ona göre yapmalar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k bel’amlar, kendilerini ve ç\u0131karlar\u0131n\u0131 dü\u015fünerek her söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131, ta\u011futi sistemi idare edenlerin r\u0131zas\u0131na göre yaparlar, onlar\u0131 överler, onlarla beraber bulunmaya çal\u0131\u015f\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2016.07.01
\n