{"id":260,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/kurana-iman-etmek\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:51","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:51","slug":"kurana-iman-etmek","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/kurana-iman-etmek\/","title":{"rendered":"Kur\u2019an\u2019a \u0130man Etmek"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

\u0130man etmek, insan\u0131n, bulundu\u011fu halden ba\u015fka bir hale, içerisinde bulundu\u011fu konumdan ba\u015fka bir konuma geçmesi, sahip oldu\u011fu de\u011fer yarg\u0131lar\u0131n\u0131 yeniden sorgulayarak yeni de\u011fer yarg\u0131lar\u0131na sahip olmas\u0131d\u0131r. \u0130man etmek, t\u0131pk\u0131 ölmek üzere bulunan, bitkisel hayat ya\u015fayan birinin, yeniden dirilmesi, hayat\u0131, çevresini, toplumu ve kendisini ba\u015fka bir bak\u0131\u015f aç\u0131s\u0131yla de\u011ferlendirmesi gibidir.<\/span><\/p>\n

\u0130man etmek, yepyeni bir kimlik kazanmak, ki\u015filik ku\u015fanmak, geçmi\u015fe ait her \u015feyi yeni iman edilen, sahip olunan de\u011fer yarg\u0131s\u0131 süzgecinden geçirerek yeni kimlik ve ki\u015filikle de\u011ferlendirmek, yeni konuma uymayan her \u015feyi, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan terk etmektir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’la ilgili önceki yaz\u0131lar\u0131m\u0131z, Kur’an’\u0131n anla\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131, kolayla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f bir kitap, tek kaynak, adalet ve e\u015fitli\u011fin kayna\u011f\u0131 oldu\u011fu, yol göstericili\u011fi, do\u011fru yolu gösterdi\u011fi, onun anlaman\u0131n nas\u0131l olaca\u011f\u0131 gibi Kur’an’\u0131n özellikleri üzerinde idi. Bu yaz\u0131m\u0131z, Kur’an’a iman etmenin ne oldu\u011fu ile ilgilidir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman etmek, yaln\u0131zca onun, yüce Allah’tan geldi\u011fini kabul edip varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 tasdik etmek, Müslümanlar\u0131n Kitab\u0131 oldu\u011funu ifade edip yüzünden ve mealen okumak de\u011fildir. Kur’an’a iman etmek, bunlarla beraber onun, kendisine iman edip hükümlerine tabi olmak, hayat\u0131 düzenleyen hükümlerine, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan teslim olup o hükümlere uygun hareket etmek, her türlü sorunu onda çözmek, Kur’an’\u0131n, iman edenlere onurlu, huzurlu ve mutlu bir hayat verdi\u011fine iman etmektir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, sözel olarak: "Bütün ayetleri kabul ediyorum" <\/strong>demek ya da ayetleri ona buna okumak, ayetlerle konu\u015fmak de\u011fildir; hayat\u0131n her safhas\u0131nda, onun belirledi\u011fi ölçülere uygun hareket etmek, onu hayat\u0131n \u015fa\u015fmaz k\u0131lavuzu olarak almakt\u0131r. \u0130slâm, dü\u015fünce ile s\u0131n\u0131rl\u0131 olan bir din, bir sistem de\u011fil, dü\u015fünce ile beraber hayata da yön veren, ya\u015fam\u0131 ba\u015ftan sona de\u011fi\u015ftiren bir sistem, bir ya\u015fama bi­çimidir. Bu nedenle hayat\u0131n tümü Kur’an ile düzenlenmedi\u011fi sürece Kur’an’a iman, sözel bir iddiadan öte bir anlam ifade etmez.<\/span><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman etmek, \u015fahsi dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flardan ba\u015flayarak, aile, akraba, arkada\u015f, içerisinde ya\u015fan\u0131lan toplum ve siyasi hayat\u0131, kurulmu\u015f ya da kurulacak dostluklar\u0131, eski dost ve dü\u015fmanl\u0131k durumlar\u0131n\u0131 iman edilen Kur’an ile yeniden tasar\u0131mlamak, yeniden olu\u015fturmak, yeni olu\u015fumlar\u0131 meydana getirmektir.<\/span><\/p>\n

Y<\/span>üce Allah’\u0131n kulundan, kulun da Rabb’inden raz\u0131 olmas\u0131n\u0131n temel \u015fart\u0131, Kur’an esaslara tabi olmakt\u0131r. Gelenek­sel kültürün, \u0130slâmi esaslar\u0131n yerini alarak din haline gel­di\u011fi, toplumun, Allah’\u0131n Kitab\u0131ndan çok bu gelenek­sel kültüre göre ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 günümüzde Mü’minler için Kur’an yegâne bir k\u0131lavuz, \u015fa\u015fmaz bir yol gös­tericidir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, teslimiyeti esas al\u0131r ve hiçbir \u015fekilde iman edilen esaslar d\u0131\u015f\u0131nda bir aray\u0131\u015f\u0131 kabul etmez. Buna göre<\/span> Mü’minler, Rab’lerine kar\u015f\u0131 kulluk görevlerinden tebli\u011f ve ir\u015fat çal\u0131\u015fmalar\u0131na, bireysel hareketlerinden toplumsal sorumluluklar\u0131na, kendi nefisleri ile ilgili konulardan di\u011fer insanlarla ili\u015fkilerine, siyasi, hukuki, sosyal ve bireysel davran\u0131\u015flar\u0131na var\u0131ncaya kadar her konu ve durumda Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi esaslara göre hareket ederler.<\/span><\/p>\n

Ki\u015fi, gerçekten iman edip etmedi\u011fini, Kur’an süzgecinden geçerek görebilir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nsan, Kur’an’a gerçekten iman edip etmedi\u011fini, kendisini Kur’an süzgecinden geçirerek çok aç\u0131k olarak bilebilir. Bu, ki\u015finin aynaya bak\u0131p yüzündeki durumunu görmesi gibi kendi durumunu Kur’an ile çok net bir \u015fekilde görebilir.<\/span><\/p>\n

Akleden bir kimseye, bir ba\u015fkas\u0131n\u0131n kim oldu\u011funu söylemesine gerek yoktur; o kimse, zaten üzerinde bulundu\u011fu konumu çok net bir \u015fekilde bilip görüyor. Yüce Allah’a iman eden, yoktan var edildi\u011fini bilen, ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 hayat\u0131n sonunda ölece\u011fine inanan bir kimse, elbette ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 hayatta ne yapmas\u0131 gerekti\u011fini de iman etti\u011fi Kur’an’\u0131 okuyarak bilebilir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Kur’an’a gerçekten nas\u0131l iman edilece\u011fini, ona iman edenlerin kimler olduklar\u0131n\u0131, bunlara verilecek mükâfatlar\u0131; ona iman etmeyenlerin kimler olduklar\u0131n\u0131, bunlar\u0131 nas\u0131l bir sonun bekledi\u011fini çok aç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’ okuyan bir kimse, neler yapmas\u0131 gerekti\u011fini, bunlar\u0131 yapmas\u0131 ya da yapmamas\u0131 durumunda kendisini nas\u0131l bir ak\u0131betin bekledi\u011fini de bilir. Gerçekten iman eden bir kimse, \u015fayet geri zekâl\u0131, aptal ya da bilinçli bir \u0130slâm dü\u015fman\u0131 de\u011filse, Kur’an’da gördü\u011fü iki ak\u0131betten elbette hay\u0131rl\u0131 olan\u0131 tercih edecek, hayat\u0131n\u0131 ona göre yeni ba\u015ftan düzenleyecektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), adalet sahibidir ve kullar\u0131 aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmaz<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, yüce Allah indinde hiçbir kulun bir ba\u015fkas\u0131ndan herhangi bir üstünlü\u011fü sözkonusu de\u011fildir; ki\u015fi, Rabb’inin gönderdi\u011fi vahye teslimiyeti ve Tevhidi esaslar do\u011frultusundaki hayat\u0131 oran\u0131nda yüce Allah (cc) yan\u0131nda bir de\u011fere sahiptir.<\/span><\/p>\n

“Ey insanlar, elbette Biz sizi, bir erkek ve kad\u0131ndan yaratt\u0131k ve birbirinizi tan\u0131man\u0131z için sizi milletlere ve kabilelere ay\u0131rd\u0131k. \u015eüphesiz Allah yan\u0131nda en üstün olan\u0131n\u0131z, en çok korunan\u0131n\u0131zd\u0131r; muhakkak ki Allah bilendir, haber aland\u0131r.” (Hucurat, 13)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as) da: “Ey insanlar dikkat ediniz! Rabb’iniz tektir; Arap’\u0131n, Arap olmayana, Arap olmayan\u0131n Arap’a, siyah\u0131n k\u0131rm\u0131z\u0131ya, k\u0131rm\u0131z\u0131n\u0131n siyaha, takvadan öte, hiçbir üstünlü\u011fü yoktur. \u015eüphesiz Allah Teâlâ kat\u0131nda en üstününüz, Allah Teâlâ’dan en çok korkan\u0131n\u0131zd\u0131r."<\/strong> (Müsned-i Ahmed b. Hanbel, 5\/411)<\/span><\/p>\n

Takvaya ula\u015fmak, ancak Kur’an’a teslim olmakla, onun belirledi\u011fi esaslara uygun hareket etmekle mümkündür. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda hiçbir yol ve yöntem, insan\u0131 Rabb’i indinde de\u011ferli k\u0131lmaz. Rasuller ve onlar\u0131n izlerini takip eden Tevhid erleri, yaln\u0131zca vahye teslim olduklar\u0131 için Rab’leri taraf\u0131ndan övülmü\u015fler, kesintisiz mükâfatlara ula\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n, hiçbir kuluna özel kini bulunmad\u0131\u011f\u0131 gibi, hiçbir kulu da O’nun yan\u0131nda özel bir konuma sahip de\u011fildir. Nitekim hata yapan rasul de olsa an\u0131nda uyar\u0131lm\u0131\u015f ya da cezaland\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Hz. Yunus (as)’\u0131n, davet alan\u0131n\u0131 izinsiz terk etmesi sonucunda u\u011frad\u0131\u011f\u0131 s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131 yine yüce Allah (cc) haber vermektedir.<\/span><\/p>\n

“O halde sen, Rabb’inin hükmüne sabret, bal\u0131k sahibi gibi olma; hani o, s\u0131k\u0131nt\u0131dan yutkunarak seslenmi\u015fti. E\u011fer Rabb’inden ona bir nimet yeti\u015fmeseydi, o, yerilerek ç\u0131plak bir yere at\u0131l\u0131rd\u0131, fakat Rabb’i, onun duas\u0131n\u0131 kabul etti de onu salihlerden yapt\u0131.” (Kalem, 48-50)<\/span><\/em><\/p>\n

“Ve Zünnun; <\/span>k\u0131zarak gitti\u011finde, bizim kendisine asla güç yetiremeyece\u011fimizi zannetti, nihayet karanl\u0131klar içinde: ‘Senden ba\u015fka ilah yoktur, Senin \u015fan\u0131n yücedir, ben zalimlerden oldum!’ diye seslendi. Nihayet Biz, onu kabul ettik ve onu tasadan kurtard\u0131k, i\u015fte Biz, Mü’minleri böyle kurtar\u0131r\u0131z.” (Enbiya, 87-88)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), indirdi\u011fi hükümlere kar\u015f\u0131 hassasiyet göstermesi konusunda Hz. Muhammed (as)’\u0131 da uyarm\u0131\u015f, bu hükümlerden en küçük bir tavizin verilmemesini aksi halde çok kötü bir \u015fekilde cezaland\u0131r\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 kendisine bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Gerçekten neredeyse seni, sana vahyetti\u011fimizden ay\u0131r\u0131p ondan ba\u015fkas\u0131n\u0131 üstümüze iftira atman için kand\u0131racaklard\u0131, i\u015fte o zaman seni dost edinirlerdi. E\u011fer biz seni gerçekten sa\u011flamla\u015ft\u0131rmam\u0131\u015f olsayd\u0131k, neredeyse onlara biraz yana\u015facakt\u0131n, o zaman sana hayat\u0131n iki kat ve ölümün iki kat\u0131 (azab\u0131)n\u0131 tatt\u0131r\u0131rd\u0131k, sonra bize kar\u015f\u0131 kendine bir yard\u0131mc\u0131 bulamazd\u0131n.” (\u0130sra, 73-75)<\/span><\/em><\/p>\n

“\u015eayet o, baz\u0131 sözleri uydurup bize atfen söyleseydi, Biz de onun sa\u011f\u0131n\u0131 al\u0131rd\u0131k, sonra onun can damar\u0131n\u0131 keserdik, sizden hiçbir kimse de ona engel olamazd\u0131.” (Hakka, 44-47)<\/span><\/em><\/p>\n

Bu gerçeklerden de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere herkes, Rabb’ine olan iman ve O’ndan indirilen hükümlere teslimiyeti, Allah yolunda çal\u0131\u015fmas\u0131 oran\u0131nda yüce Allah (cc) yan\u0131nda bir de\u011fere sahiptir. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda insanlar, Rab’leri yan\u0131nda e\u015fit bir konumdad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Ki\u015filerin, Kur’an’a yakla\u015f\u0131mlar\u0131na ve onu ne oranda kabul ettiklerine göre yüce Allah (cc) onlar\u0131 s\u0131n\u0131fland\u0131rmakta ve s\u0131fatland\u0131rmakta, onlar\u0131 övmekte ya da yermektedir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a bir bütün olarak teslim olunmad\u0131kça ona iman edilmez<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, yüce Allah’a olan iman\u0131n fiiliyatta apaç\u0131k bir \u015fekilde gösterilmesidir. Yüce Allah’a iman etmek, O’ndan emin olmak, yani Mü’min olmak, Kur’an’a iman etmek, emin olunan yüce Allah’\u0131n, her konu ve durumda insan hayat\u0131yla ilgili hususlar\u0131 en iyi onun düzenledi\u011fine, bu düzenlemeleri de Kur’an’da bildirdi\u011fine inan\u0131p Kur’ani hükümlere bir bütün olarak teslim olmakt\u0131r ki bu, Müslüman olman\u0131n ta kendisidir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, kendisinden emin (Mü’min) olunan yüce Rabb’imizin, kullar\u0131 için en iyi çözümü bildirdi\u011fi Kur’ani esaslara teslim (Müslüman) olmakt\u0131r. Bu teslimiyetin nas\u0131l olaca\u011f\u0131n\u0131 yüce Allah (cc), rasullerinin hayatlar\u0131nda ortaya koyduklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015f, ortaya konulan örnekliklerin, iman edenler için en güzel örnek oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Andolsun onlar\u0131n k\u0131ssalar\u0131nda ak\u0131l sâhipleri için ibret vard\u0131r; bu, uydurulacak bir söz de\u011fildir; lakin kendinden öncekinin do\u011frulanmas\u0131, her \u015feyin aç\u0131klamas\u0131; iman eden toplumlar için bir hidayet ve rahmettir.” (Yusuf, 111)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc) Kur’an’da, her rasulün hayat\u0131ndan Mü’minlerin alacaklar\u0131 örneklikleri apaç\u0131k bir \u015fekilde vermi\u015f, iman edenlerin, kendi nefislerine, ailelerine, yak\u0131nlar\u0131na, içerisinde bulunduklar\u0131 topluma, egemen siyasi güçlere kar\u015f\u0131 nas\u0131l mücadele edeceklerini, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 zorluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131 nas\u0131l a\u015facaklar\u0131n\u0131, her rasulün hayat\u0131ndan bir örnek vererek aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Muhakkak ki \u0130brahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; o zaman kavimlerine ‘Elbette biz, sizden ve Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z, sizi inkâr ediyoruz. Siz, bir tek Allah’a iman edinceye kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret ortaya ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r’ demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

\u015eirk ve küfür toplumlar\u0131na kar\u015f\u0131 Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n net tavr\u0131n\u0131, ta\u011futi zorba güçlere kar\u015f\u0131 Hz. Musa (as)’\u0131n Fir’avn’e kar\u015f\u0131 onurlu mücadelesini örnek veren yüce Allah (cc), Kur’an’\u0131 ahlak edinip hükümlerine tam teslimiyetle ilgili olarak da son Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131, en güzel örnek olarak vermi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Andolsun, sizin için Allah’\u0131n Rasulü’nde, Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmay\u0131 uman ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için, en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n Kur’an’\u0131 ahlak edinen, vahyi en iyi \u015fekilde ya\u015fayan örnek hayat\u0131n\u0131, Mü’minler için en güzel örnek olarak veren yüce Allah (cc), bu örnekli\u011fin esas al\u0131nmamas\u0131 hainde ki\u015finin sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fece\u011fini bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, Mü’min erkek ve kad\u0131n için o i\u015fi kendilerine göre seçme hakk\u0131 yoktur, kim Allah’a ve Rasulü’ne kar\u015f\u0131 gelirse, muhakkak apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fer.”<\/span><\/em> (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n hayat\u0131 ve ona tabi olmak, Kur’an’\u0131n buyru\u011fu oldu\u011funa göre, onun örnekli\u011finin her konu ve durumda örnek al\u0131nmamas\u0131, Kur’an’\u0131n, o konudaki hükmünü inkâr etmek, küfür ve sap\u0131kl\u0131kt\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n bütün hükümlerine teslim olmak gerçek imand\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, elbette kimi sorunlar ortaya ç\u0131kt\u0131\u011f\u0131nda, hastan\u0131n ilaç al\u0131p hastal\u0131\u011f\u0131n\u0131 giderecek misali, ona ba\u015fvurulacak s\u0131radan bir kitap de\u011fildir. Kur’an, hayat\u0131 ilgilendiren her konu ve durumda, her söz ve harekette esas al\u0131nacak bir kitap olmas\u0131 yan\u0131nda gelecek hayat\u0131n \u015fekillendirilmesinde, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131n, ahiretin kazan\u0131lmas\u0131nda kulun, Rabb’ine kar\u015f\u0131 görev ve sorumluluklar\u0131nda neler yapaca\u011f\u0131n\u0131 ortaya koyan bir kaynakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

Mü’minin, Kur’an’a olan ihtiyac\u0131, adeta ölmek üzere olan bir kimsenin, kendisini hayata kazand\u0131racak ilaca olan ihtiyac\u0131 gibi, onun hayat\u0131 için olmazsa olmaz bir ilaçt\u0131r. Bu nedenle de hasretle ilac\u0131n\u0131 bekleyen ve ona kavu\u015fan insan\u0131n durumu gibi Kur’an’\u0131 okunmal\u0131 ve ya\u015famal\u0131d\u0131r. Yüce Allah (cc), gönderdi\u011fi vahye teslim olanlar\u0131n örnekliklerini vermekte ve bu davran\u0131\u015flar\u0131 övmektedir.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘ona iman edin yahut iman etmeyin; \u015füphesiz, daha önce kendilerine ilim verilenlere okundu\u011fu zaman çeneleri üzerine secdeye kapan\u0131rlar’ ve derler ki: ‘Rabb’imiz yücedir, gerçekten Rabb’imizin vaadi gerçekle\u015fmi\u015f oldu.’ Ve a\u011flayarak çeneleri üzerine kapan\u0131rlar ve onlar\u0131n derin sayg\u0131s\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131r.” (\u0130sra, 107-109)<\/span><\/em><\/p>\n

“Rasule indirileni duyduklar\u0131 zaman, tan\u0131d\u0131klar\u0131 Haktan dolay\u0131 gözlerinin ya\u015fla doldu\u011funu görürsün; derler ki: ‘Rabb’imiz, iman ettik, bizi \u015fahitlerle beraber yaz! Biz, neden Allah’a ve bize gelen gerçe\u011fe iman etmeyelim ki; gerçekten Rabb’imizin bizi salihler aras\u0131na katmas\u0131n\u0131 umuyoruz!’ \u0130\u015fte bu sözlerinden dolay\u0131 Allah onlara, altlar\u0131ndan \u0131rmaklar akan, içinde ebedi kalacaklar\u0131 cennetler verdi; iyilik edenlerin mükâfat\u0131 i\u015fte budur!” (Maide, 83-85)<\/span><\/em><\/p>\n

“\u0130\u015fte bunlar, Allah’\u0131n kendilerine nimet verdi\u011fi nebilerden, Âdem ve Nuh ile beraber (gemide) ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131m\u0131z soyundan, \u0130brahim ve \u0130srail (Yakup) soyundan, hidayet verdi\u011fimiz ve seçti\u011fimiz kimselerdendir. Onlara, Rahman’\u0131n ayetleri okundu\u011fu zaman a\u011flayarak secdeye kapan\u0131rlard\u0131.” (Meryem, 58)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Önceki Mü’minlerin, vahye kar\u015f\u0131 gösterdikleri duyarl\u0131l\u0131k ve hassasiyet gösterilmedikçe, Kur’an’a iman edildi\u011fi iddias\u0131, sözel bir ifadeden öte bir anlam ta\u015f\u0131maz. Kur’an’a iman, Allah’\u0131n ayetleri hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan, hiçbir mazeret ileri sürmeden, ayeti tevil etmeden, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan derhal teslim olmak, önceden teslim olanlar gibi teslim olup secdeye kapanmakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Bizim ayetlerimize gerçekten iman edenler o kimselerdir ki, kendilerine hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman secdeye kapan\u0131rlar ve Rab’lerini hamd ile tesbih ederler ve onlar, büyüklenmezler.” (Secde, 15)<\/span><\/em><\/p>\n

“Gerçekten Mü’minler o kimselerdir ki, Allah an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman kalpleri ürperir ve O’nun ayetleri onlara okundu\u011funda imanlar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131r ve onlar, Rab’lerine tevekkül ederler.” (Enfal, 2)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’a iman, Allah’a (Kur’an’a) ve Rasulü’ne (Sünnete) ça\u011f\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, ça\u011fr\u0131ya an\u0131nda icabet edip hat\u0131rlat\u0131lan hükümlere uyarak kurtulu\u015fa ermektir.<\/span><\/p>\n

“Aralar\u0131nda hüküm vermek için Allah’a ve Rasulü’ne ça\u011f\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 zaman Mü’minlerin sözü ancak: ‘\u0130\u015fittik ve itaat ettik’ demeleridir, i\u015fte onlar kurtulu\u015fa erenlerdir.” (Nur, 51)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, Hz. Nuh (as) gibi gerekirse 950 y\u0131l boyunca, Hz. Muhammed (as) gibi kâfir ve mü\u015friklerin, söz ve bask\u0131lar\u0131na ald\u0131r\u0131\u015f etmeden son nefese kadar insanlar\u0131 Tevhidi esaslara davet etmek, yüce Allah’a teslim olup onu yüceltmektir.<\/span><\/p>\n

“Andolsun, senin, onlar\u0131n dedikleri \u015feylere gö\u011fsünün darald\u0131\u011f\u0131n\u0131 biliyoruz; o halde sen Rabb’ini hamd ile tespih et ve secde edenlerden ol ve sana yakin gelinceye kadar Rabb’ine kulluk et!” (Hicr, 97-99)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’a iman, ta\u011futi sisteme itaat etmeden saflar\u0131 netle\u015ftirmektir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’a iman, Hz. \u0130brahim (as) gibi, saflar\u0131 netle\u015ftirmek, kâfir ve mü\u015friklerin tüm tekliflerine Hz. Muhammed (as) gibi: “Güne\u015fi sa\u011f elime, Ay’\u0131 da sol elime koysalar, yine de bundan vazgeçmem<\/strong>” deyip reddederek Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koymakt\u0131r.<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’a iman, Hz. Musa (as) gibi Fir’avn benzeri en azg\u0131n zorbalara kar\u015f\u0131 Hakk\u0131 ortaya koymak, ondan izin al\u0131p parti, dernek, vak\u0131f kurarak dine hizmet alt\u0131nda ta\u011futa itaat etmeden, sihirbazlar gibi Hakk\u0131 i\u015fitir i\u015fitmez derhal secdeye kapan\u0131p teslim olmakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Sihirbazlar, secdeye kapand\u0131lar: ‘Âlemlerin Rabb’ine iman ettik, Musa’n\u0131n ve Harun’un Rabb’ine!’ dediler. Fir’avn, dedi ki: ‘Ben size izin vermeden önce \u015fimdi ona inand\u0131n\u0131z ha! Elbette bu, bir tuzakt\u0131r, halk\u0131n\u0131 oradan ç\u0131karmak için \u015fehirde bu tuza\u011f\u0131 kurdunuz; ama yak\u0131nda bileceksiniz! Elbette ellerinizi ve ayaklar\u0131n\u0131z\u0131 çaprazlama kesece\u011fim, sonra hepinizi asaca\u011f\u0131m!’ dedi. Dediler ki: ‘Biz \u015füphesiz Rabb’imize dönece\u011fiz!” (A’raf, 120-125)<\/span><\/em><\/p>\n

Küfrün kurallar\u0131na göre \u0130slâm’\u0131 anlatmaya çal\u0131\u015fanlar, yüce Allah’\u0131n hükmünü terk etmi\u015f, Rab’lerine \u015firk ko\u015fmu\u015flard\u0131r. Yüce Allah (cc), kâfirlere en küçük bir taviz verilmeden onlara kar\u015f\u0131 yumu\u015fak davranmadan hareket ederek onlara kar\u015f\u0131 durulmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Öyleyse yalanlayanlara itaat etme, istediler ki sen, ya\u011fc\u0131l\u0131k yapas\u0131n da onlar da ya\u011fc\u0131l\u0131k yaps\u0131nlar ve itaat etme; hep yemin edip duran baya\u011f\u0131, arkadan çeki\u015ftiren, söz ta\u015f\u0131yan,<\/span> Hayr\u0131 engelleyen, zorba, günahkâr, kaba, bundan ba\u015fka soysuz,<\/span> mal ve o\u011fullar sâhibi oldu diye.” (Kalem, 8-14)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’daki apaç\u0131k hükümleri, verilen örnekleri okumalar\u0131na ra\u011fmen ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlarda saflar\u0131n\u0131 netle\u015ftirmeyenlerin Kur’an’a iman iddialar\u0131 bir aldatmacadan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Risalet önderleri ve Tevhid erleri gibi Tevhidi esaslar\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymayanlar, ta\u011futi sistemlerden izin ve icazetli küfür ve \u015firk yuvalar\u0131 vak\u0131f ve derneklerde bulunanlarla belli dostluklar çerçevesinde diyaloglar\u0131n\u0131 sürdürenler, Risalet önderlerinin Tevhidi mücadelelerine ihanet etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, kelimeleri yerlerinden kayd\u0131r\u0131p tevil yapmadan hareket etmek, emrolundu\u011fu üzere dosdo\u011fru olmakt\u0131r. Bu hükümlere ra\u011fmen kendilerini netle\u015ftirmeyen, kristaller gibi her tarafa ayr\u0131 bir renk vermek için hareket eden yanardönerler, haddi a\u015fm\u0131\u015f kimseler olarak ate\u015fe girecek kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Öyleyse emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol; seninle beraber tevbe edenlerle haddi a\u015fmay\u0131n, zira O, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z \u015feyleri görmektedir.<\/span><\/em> Zalimlere meyletmeyin, yoksa size ate\u015f dokunur, sizin Allah’tan ba\u015fka dostlar\u0131n\u0131z yoktur, sonra size yard\u0131m edilmez.” (Hud, 112-113)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’a iman eden bir kimse, emrolundu\u011fu gibi dosdo\u011fru olacak, Hakk\u0131 bat\u0131lla buland\u0131rmadan, kendi nefsine kar\u015f\u0131 bile olsa gerçekleri ortaya koyacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah için adâleti ikame eden \u015fahitler olun; velev ki kendinizin, anne baban\u0131z\u0131n ve yak\u0131nlar\u0131n\u0131z\u0131n aleyhinde olsun, \u015fayet zengin veya fakir de olsalar (adil olun), çünkü Allah, ikisine daha yak\u0131nd\u0131r. Öyleyse hevan\u0131za uymay\u0131n, gerçekten adil olun ve e\u011fer tevil ederseniz ya da çekinirseniz, muhakkak ki Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan haberdar oland\u0131r.” (Nisa, 135)<\/span><\/em><\/p>\n

Bu apaç\u0131k hükme ra\u011fmen, nefsini yüceltmek, içerisinde bulundu\u011fu grubu temize ç\u0131karmak, yak\u0131nlar\u0131n\u0131 korumak içgüdüsüyle hareket edenler, adil olmam\u0131\u015flar, Kur’an’\u0131n bu hükmünü arkalar\u0131na atm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, Müslüman s\u0131fat\u0131ndan ba\u015fka s\u0131fatlar almamakt\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, Mü’minlerin karde\u015f olduklar\u0131n\u0131 bildirir; bu hükme ra\u011fmen, Müslüman isminin yan\u0131na ekleme ve ç\u0131karmalar yaparak belli bir hizbe mensup olanlar\u0131n, bu hizbi koruma ve yüceltme ad\u0131na di\u011fer Müslümanlara sald\u0131ranlar\u0131n Kur’an’a iman ettikleri iddialar\u0131, apaç\u0131k bir yalandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Muhakkak Mü’minler karde\u015ftirler, karde\u015flerinizin aras\u0131n\u0131 düzeltin ve Allah’tan korkun ki, size rahmet ula\u015f\u0131rs\u0131n\u0131z.” (Hucurat, 10)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâmi karde\u015flik ancak Kur’an ve Sünnete tabi olmakla sa\u011flanabilir; Müslüman s\u0131fat\u0131ndan ba\u015fka kendilerini mezhep ve me\u015freplerinin adlar\u0131n\u0131 kullananlar, önderlerinin ad\u0131 ile ça\u011f\u0131r\u0131lanlar, \u0130slâm’dan ç\u0131km\u0131\u015f, \u015firke dü\u015fmü\u015f, sapm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Öyleyse sen yüzünü, Hanif dine do\u011frult; Allah’\u0131n f\u0131trat\u0131na ki, insanlar\u0131 onun üzerinde yaratm\u0131\u015ft\u0131r. Allah’\u0131n yaratmas\u0131 de\u011fi\u015ftirilemez; i\u015fte dosdo\u011fru din odur,<\/span><\/em> <\/span><\/em>fakat insanlar\u0131n ço\u011fu bilmezler.<\/span><\/em> O’na yönelin ve O’ndan korkun, namaz\u0131 k\u0131l\u0131n ve mü\u015friklerden olmay\u0131n. Onlar ki, dinlerinde tefrikaya dü\u015ftüler ve f\u0131rka f\u0131rka oldular; her hizip yan\u0131nda olanla sevinmektedir.” (Rum, 30-32)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n bildirdi\u011fi karde\u015flik hukukunu, Müslüman s\u0131fat\u0131n\u0131 b\u0131rak\u0131p kendilerini mezhep ve me\u015freplerinin ismiyle vas\u0131fland\u0131ranlar, yüce Allah’a iman ahitlerini, Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini terk etmi\u015f, Kur’an’\u0131 arkalar\u0131na at\u0131p imandan ç\u0131km\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Her ne zaman söz verip ahitle\u015ftilerse onlardan bir grup onu bozmad\u0131 m\u0131; bilakis onlar\u0131n ço\u011fu iman etmezler. <\/span><\/em> <\/span><\/span><\/em>Ne zaman kendilerine, Allah kat\u0131ndan yanlar\u0131nda bulunan\u0131 do\u011frulayan bir elçi gelse, Kitap verilenlerden bir grup, Allah’\u0131n Kitab\u0131n\u0131 sanki bilmiyorlarm\u0131\u015f gibi, arkalar\u0131na gizlediler.” (Bakara, 100-101)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman eden bir kimse, önceledi\u011fi tüm mezhep, me\u015frep, grup ve hizip gibi gayri \u0130slâmi olu\u015fumlar\u0131 terk edip Kur’an’a teslim olmak, yüce Allah’\u0131n verdi\u011fi Müslüman s\u0131fat\u0131ndan gayri tüm s\u0131fatlar\u0131, Müslüman s\u0131fat\u0131n\u0131n önünde ve arkas\u0131ndaki tüm ekleme ç\u0131karmalar\u0131 b\u0131rakmak zorundad\u0131r. Bunlar terk edilmedi\u011fi sürece ne Kur’an’a iman edilmi\u015f, ne de Müslüman olunmu\u015f olunur.<\/span><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, vahye kesin teslim olmakt\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi ibadetleri Kur’an’da bildirildi\u011fi Rasulullah (as)’\u0131n k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u015fekilde ve zamanlarda eda etmektir. Özellikle de gece vitir namaz\u0131n\u0131, belirlenen zaman diliminde k\u0131lmakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Ey örtüsüne bürünen! Kalk, yaln\u0131z gecenin biraz\u0131nda; yar\u0131s\u0131nda yahut ondan biraz eksilt veya bunu art\u0131r ve tane tane Kur’an oku.” (Müzzemmil, 1-4)<\/span><\/em><\/p>\n

“Gecenin bir bölümünde senin için fazladan teheccüd et\/kalk; umulur ki Rabb’in seni, övülmü\u015f bir makama ula\u015ft\u0131r\u0131r.” (\u0130sra, 79)<\/span><\/em><\/p>\n

Bizim ayetlerimize gerçekten iman edenler o kimselerdir ki, kendilerine hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman secdeye kapan\u0131rlar ve Rab’lerini hamd ile tesbih ederler ve onlar, büyüklenmezler. Yanlar\u0131 yataklardan uzakla\u015f\u0131r, korkarak ve umarak Rab’lerine dua ederler ve onlar\u0131 r\u0131z\u0131kland\u0131rd\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015feylerden infak ederler.” (Secde, 15-16)<\/span><\/em><\/p>\n

“Yoksa o gece vakitlerinde kalkan, secde eden, ayakta duran, ahirete haz\u0131rl\u0131k yapan ve Rabb’inin rahmetini uman gibi mi olur. De ki: ‘bilenlerle bilmeyenler e\u015fit midir?’ Do\u011frusu ancak ak\u0131l sahipleri dü\u015fünür.” (Zümer, 9)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Apaç\u0131k olan Kitab’a iman eden ve Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyuranlar\u0131n, öncelikle kendileri bu esaslara tam teslim olmalar\u0131, ayetlerin tümüne iman edip hayatlar\u0131n\u0131 ona göre düzenlemeleri gerekir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, düzenli bir \u015fekilde infak etmektir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’a iman, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi esaslara uygun hareket ederek infak etmek, infak\u0131n, en güzel sözü tasdik etmek, infak etmemenin en güzel sözü yalanlamak oldu\u011funu bilip sahip olunan mallar\u0131n en iyisinden ya da parasal olarak düzenli olarak infak etmektir.<\/span><\/p>\n

“Kim verir korunursa ve en güzeli do\u011frularsa, ona en kolay\u0131 kolayla\u015ft\u0131r\u0131r\u0131z; ama kim de cimrilik eder, kendini müsta\u011fni görürse ve en güzeli yalanlarsa, ona da en zoru kolayla\u015ft\u0131r\u0131r\u0131z.” (Leyl, 5-10)<\/span><\/em><\/p>\n

Unutulmas\u0131n ki, ferdi ibadetlerini Kur’an’da belirlenen esaslara uygun yapmayanlar\u0131n, Tevhidi esaslar\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131rmaya kalk\u0131\u015fmalar\u0131, onlar\u0131n kendilerini aldatmalar\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Sevdi\u011finiz \u015feylerden infak edinceye kadar asla birre (imana) ula\u015famazs\u0131n\u0131z, ne infak ederseniz mutlaka Allah onu bilir.” (Al-i \u0130mran, 92)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130nfak, Mekke döneminde namazdan önce zikredilmi\u015f, infak etmeyenlerin, Allah’\u0131n nimetini inkâr ettikleri bildirilmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Allah, r\u0131z\u0131kta kiminizi kiminizden üstün k\u0131ld\u0131, üstün k\u0131l\u0131nanlar, ellerinin alt\u0131nda bulunanlara kendi r\u0131z\u0131klar\u0131n\u0131 verip de onda onlar, e\u015fit olmuyorlar, Allah’\u0131n nimetini mi inkâr ediyorlar!” (Nahl, 71)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman, rasullerin tümüne, aralar\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmadan inanmakt\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’a iman etmek, rasullerin en güzel örnekliklerini al\u0131p onlar gibi Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyurmak, onlar gibi küfür, \u015firk, zulme ve zalimlere kar\u015f\u0131 mücadele etmektir. Rasullerin örneklikleri, ya\u015fanan hayatta iman edenler taraf\u0131ndan mutlaka al\u0131nmal\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasullerin tümüne iman edip aralar\u0131nda ay\u0131r\u0131m gözetmemek, baz\u0131lar\u0131n\u0131 kabul edip baz\u0131lar\u0131n\u0131 inkâr etmemektir. Yüce Allah (cc), rasulleri aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapanlar\u0131n, gerçek kâfirler olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Rasul, kendisine indirilen \u015feye iman etti, Mü’minler de! Hepsi, Allah’a, meleklerine, kitaplar\u0131na ve rasullerine iman etti; biz, O’nun rasullerinden hiçbiri aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmay\u0131z ve dediler ki: ‘\u0130\u015fittik ve itaat ettik, Rabb’imiz, dönü\u015f sanad\u0131r.” (Bakara, 285)<\/span><\/em><\/p>\n

“Onlar ki, Allah’a ve rasullerine iman ettiler ve onlardan hiçbiri aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmad\u0131lar, i\u015fte (Allah) yak\u0131nda onlara mükâfatlar\u0131n\u0131 verecektir. Allah, çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok merhamet edendir.” (Nisa, 152)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasuller aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapanlar\u0131n, rasullerin örnekliklerini ya\u015famayanlar\u0131n, gerçek kâfirler olduklar\u0131 Kur’an’da aç\u0131k bir \u015fekilde bildirilmektedir.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz, Allah’\u0131n rasullerini inkâr edenler, Allah ile rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak isterler ve ‘Bir kimine iman ederiz, kimini inkâr ederiz’ derler; bunun aras\u0131nda bir yol tutmak isterler. \u0130\u015fte onlar, gerçek kâfirlerdir; Biz de kâfirler için alçalt\u0131c\u0131 bir azap haz\u0131rlam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r.” (Nisa, 155-151)<\/span><\/em><\/p>\n

Özellikle son k\u0131rk, k\u0131rkbe\u015f y\u0131ld\u0131r ortaya ç\u0131kan ve mealci olarak nitelendirilen kimi gruplar, Rasulullah (as)’\u0131 inkâr, namaz\u0131 ve benzeri ibadetleri inkâr ederek Kur’an’\u0131n ayetlerinin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkâr etmektedirler. \u0130\u015fte bunlar, gerçek kâfirlerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakanlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), indirdi\u011fi Kur’an’a bir bütün olarak iman edilmesini ister, Kur’an’dan bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakanlar\u0131, ayetler aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapanlar\u0131n, küfür ve \u015firk içerisinde bulunduklar\u0131n\u0131 bildirir.<\/span><\/p>\n

Ho\u015flar\u0131na giden ayetleri, ba\u015fkalar\u0131na kar\u015f\u0131 kullanmak için sloganik bir mant\u0131kla kullan\u0131p i\u015flerine gelmeyen, yapt\u0131klar\u0131 fiillere uymayan, fedakârl\u0131k isteyen ayetlere s\u0131rt dönüp kaçanlar, davetçi olamaz, Tevhidi esaslar\u0131 insanlara anlatamazlar.<\/span><\/p>\n

Müslüman \u015fahsiyetler, hiçbir gerekçe ile ayetlere s\u0131rt dönüp ayetlerden kaçamazlar. Müslümanlar, ne ta\u011futi sistemlerin korkusundan, ne içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 geleneksel din anlay\u0131\u015f\u0131na sahip toplumun k\u0131nama ve tepkilerinden ne de kimi ç\u0131karlar u\u011fruna ayetlerin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk edemez, onlara ayk\u0131r\u0131 hareket edemezler.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman eden bir kimse, kendi nefsine kar\u015f\u0131 olan sorumlulu\u011fundan di\u011fer nefislerle olan ili\u015fkilerine, toplum içindeki konumundan Rabb’ine kar\u015f\u0131 sorumlulu\u011funa, ticaretinden siyasetine, evlenme ve bo\u015fanmas\u0131ndan ailesi ile ili\u015fkilerine kadar, k\u0131saca hayat\u0131n\u0131 kapsayan tüm duygu, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131nda Kur’an’\u0131 ölçü olarak almak zorundad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Günlük hayat\u0131n bir k\u0131sm\u0131nda baz\u0131 ibadi hükümlere ve baz\u0131 Kur’ani söylemlere yer verip, di\u011fer alanlarda be\u015feri hükümlerle ya da nefsani duygularla hareket etmek kuru bir iman iddias\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Yüce Allah (cc), Kur’an’\u0131n bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü b\u0131rakarak onu k\u0131s\u0131m k\u0131s\u0131n alanlar\u0131n mü\u015frikler olduklar\u0131n\u0131 onlardan bunun hesab\u0131n\u0131 soraca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>K\u0131s\u0131mlara ay\u0131ranlara indirdi\u011fimiz gibi, onlar ki Kur’an’\u0131, k\u0131s\u0131mlara ay\u0131ranlard\u0131r, bu yüzden Rabb’ine andolsun hepsine soraca\u011f\u0131z, yapmakta olduklar\u0131 \u015feylerden, öyleyse emrolundu\u011fun \u015feyi aç\u0131kça bildir, mü\u015friklerden yüzçevir.<\/span><\/em>” (Hicr, 91)<\/span><\/em><\/p>\n

Ferdi baz<\/span>\u0131 hareketlerinde ve namaz, hac, oruç gibi ibadetlerinde Kur’an’\u0131n emrini kabul edip siyasi, ticari, hukuki, sosyal ve toplumsal konularda be\u015feri sistemlere göre hareket edenler, Kur’an’\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakm\u0131\u015flard\u0131r ki, bunlar için hem dünyada hem de ahirette rezillik ve \u015fiddetli bir azap vard\u0131r.<\/span><\/p>\n

"…<\/span><\/em>Siz, Kitab\u0131n bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkâr m\u0131 ediyorsunuz; sizden bunu yapan kimsenin cezas\u0131, dünya hayat\u0131nda rezil olmaktan ba\u015fka nedir, K\u0131yamet gününde de onlar, azab\u0131n en \u015fiddetlisine itilirler.  <\/span>Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan gafil de\u011fildir.<\/span><\/em>"<\/span><\/em> (Bakara, 85)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, ayetlerinin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk ederek sapm\u0131\u015f olan ki\u015filerin, iman edenleri de kendileri gibi sapt\u0131racaklar\u0131na dikkat çekmekte ve iman edenlerin bu konuda uyan\u0131k olmalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/span><\/p>\n

Mü’minler, hayatlar\u0131 ile ilgili her konuda Kur’an’\u0131 esas al\u0131rlar ve Kur’an’\u0131n verdi\u011fi her hükme, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan teslim olurlar. Bu nedenle onlar, Kur’an’\u0131 rehber edindikleri için mutlu ve huzurludurlar. Onlar, mü\u015frikler gibi, Kitab\u0131n bir bölümüyle de\u011fil, bütününe gö­re hareket ederler, hayatlar\u0131n\u0131 ona göre düzenlerler, onun emretti\u011fi ölçülere uygun bir \u015fekilde yüce Al­lah’\u0131 birlemeye ve Tevhidi esaslara iman etmeye davet ederler.<\/span><\/p>\n

"Kendilerine Kit<\/span><\/em>ap verdi\u011fimiz kimseler sana indiri­lene sevinirler; gruplardan, onun bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkâr edenler vard\u0131r. De ki: ‘\u015eüphesiz bana, yaln\u0131z Al­lah’a kulluk etmem ve O’na \u015firk ko\u015fma­mam emredildi; O’na davet ederim, dönü\u015füm de Onad\u0131r."<\/span><\/em> (Rad, 36)<\/span><\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p ho\u015fa gitmeyen di\u011fer bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakmak \u015firktir. Örne\u011fin namaz k\u0131l\u0131p örtünmemek, infak etmemek, küfür ve \u015firke, zulüm ve zalimlere kar\u015f\u0131 ç\u0131kmamak, Kitab\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk etmektir ki bu, yüce Allah’a \u015firk ko\u015fmakt\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

"De ki: ‘\u015eüphesiz ben, Rabb’ime davet ederim ve <\/span><\/em>O’na kimseyi \u015firk ko\u015fmam."<\/span><\/em> (C<\/span><\/em>in, 20)<\/span><\/em> <\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’\u0131 be\u011fenmeyenler, ona iman edemezler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, bir bütündür, ona iman edenler, onun tümünü almakla mükelleftirler. Kur’an’\u0131n, bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü b\u0131rakmak, küfür ve \u015firktir. Hangi gerekçe ile olursa olsun, Kur’an’\u0131n bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü b\u0131rakanlar, aç\u0131k bir \u015fekilde Rab’lerine isyan etmi\u015flerdir. Bunlar, Kur’an’\u0131 be\u011fenmemi\u015f, onun yerine ba\u015fka \u015feyleri talep etmi\u015f kimselerdir ki, onlar için \u015fiddetli bir azap vard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Onlara ayetlerimiz apaç\u0131k okundu\u011fu zaman, bize kavu\u015fmay\u0131 ummayanlar, ‘Bundan ba\u015fka bir Kur’an getir yahut onu de\u011fi\u015ftir’ derler. De ki: ‘Benim onu kendi taraf\u0131mdan de\u011fi\u015ftirmem olacak bir \u015fey de\u011fildir. \u015eüphesiz ben, ancak bana vahyedilene tabi oluyorum, Rabb’ime kar\u015f\u0131 gelirsem, büyük bir günün azab\u0131ndan korkar\u0131m.” (Yunus, 15)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’a iman ettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen, sorunlar\u0131n\u0131n çözümünü ba\u015fka yerde arayan, hevalar\u0131ndan çözmeye çal\u0131\u015fan ya da idaresi alt\u0131nda ya\u015fad\u0131klar\u0131 be\u015feri sistemlerin yasalar\u0131n\u0131 ölçü edinenler, Kur’an’a iman etmeyen, ona teslim olmayan kâfirlerdir.<\/span><\/p>\n

“Onlara Kur’an okundu\u011fu zaman secde etmiyorlar! Aksine kâfirler yalanl\u0131yorlar ve Allah, içlerinde gizledikleri \u015feyi daha iyi biliyor. Bu yüzden onlara ac\u0131kl\u0131 bir azab\u0131 müjdele!” (\u0130n\u015fikak, 21-24)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’\u0131 okuyup bilmelerine, duymalar\u0131n yüce Allah’tan geldi\u011fine inand\u0131klar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen onun do\u011frultusunda hareket etmeyenler, ondan kaçan kimselerdir. Onlara, ayetler okundu\u011funda, sanki onlar\u0131 kulaklar\u0131nda a\u011f\u0131rl\u0131k var da i\u015fitmemi\u015f gibi dönüp giderler.<\/span><\/p>\n

“Andolsun Biz bu Kur’an’da aç\u0131klad\u0131k, fakat bu, onlar\u0131n ancak kaç\u0131\u015flar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131yor.” (\u0130sra, 41)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>Onlar\u0131n, kalpleri üzerine, onu anlamalar\u0131n\u0131 engelleyen perde ve kulaklar\u0131na da a\u011f\u0131rl\u0131k koyar\u0131z. Kur’an’da, Rabb’ini tek olarak and\u0131\u011f\u0131n zaman arkalar\u0131n\u0131 dönüp kaçarlar.”<\/span><\/em> (\u0130sra, 46)<\/span><\/em><\/p>\n

Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen kendilerine Allah’\u0131n ayetleri hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda baz\u0131 kimseler: ”Bana ayet okuma<\/strong>” diyerek \u015fiddetli tepki gösterirler. Bunlar, Kur’an’dan rahats\u0131zl\u0131k duyan kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Onlar ki, beni anma\u011fa kar\u015f\u0131 gözleri perdeliydi ve dinleme\u011fe tahammül edemezlerdi.” (Kehf, 101)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Mü’minlere dü\u015fen sorumluluk, her konu ve durumda, önce kendi nefislerine Kur’an’\u0131 okuyacaklar, onu gere\u011fini nefislerinde ya\u015fad\u0131ktan sonra insanlara ula\u015ft\u0131racaklar, onlara Allah’\u0131n ayetlerini okuyacaklard\u0131r. Art\u0131k dileyen iman eder, dileyen sapar.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Ve elbette Kur’an okumam da (emredildi); \u015fimdi kim hidayet ererse art\u0131k o, kendisi için hidayet erer ve kim saparsa de ki: ‘Elbette ben, ancak uyar\u0131c\u0131lardan\u0131m!” (Neml, 92)<\/span><\/em><\/p>\n

“Elbette bu bir ö\u011füttür; dileyen kimse, Rabb’ine varan bir yol tutar.” (Müzzemmil, 19)<\/span><\/em><\/p>\n

Ayetler aras\u0131nda hiçbir ay\u0131r\u0131m yapmadan Kur’an’a uyanlara, Rab’lerinden büyük bir mükâfat, Kur’an’\u0131 k\u0131s\u0131mlara ay\u0131r\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakanlar ve ondan kaçanlar için de ac\u0131kl\u0131 bir azap vard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Gerçekten bu Kur’an, en do\u011fru yola iletir ve salih amel i\u015fleyen Mü’minlere, kendileri için \u015füphesiz büyük bir mükâfat\u0131 müjdeler.” (\u0130sra, 9)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’a iman etmek, dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131, bütünüyle vahyin belirledi\u011fi esaslara uygun düzenlemek ve hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan ona teslim olmakt\u0131r. \u0130\u015fte gerçek Mü’minler ve gerçekten kurtulanlar onlard\u0131r.<\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2016.03.10
\n