{"id":259,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/mealciler-kuran-bize-yeter-diyen-kuran-rasulullah-as-inkarcilari\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:51","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:51","slug":"mealciler-kuran-bize-yeter-diyen-kuran-rasulullah-as-inkarcilari","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/mealciler-kuran-bize-yeter-diyen-kuran-rasulullah-as-inkarcilari\/","title":{"rendered":"Mealciler, \u201cKur\u2019an bize yeter diyen\u201d Kur\u2019an Rasulullah (as) ink\u00e2rc\u0131lar\u0131"},"content":{"rendered":"

Özellikle son 35-40 sene önce ortaya ç\u0131kan, Kur’an’\u0131 küfür ve inkârlar\u0131na kalkan yapan örtülü inkârc\u0131l\u0131k olan mealcilik, internetin yayg\u0131nla\u015fmas\u0131 ile art\u0131\u015f göstermi\u015f, son on y\u0131lda da adeta virüs gibi birçok kimseye bula\u015fm\u0131\u015f görünmektedir.<\/span><\/p>\n

Bu örtülü inkârc\u0131 Mealciler, Kur’ani kavramlar\u0131n anlamlar\u0131n\u0131 çarp\u0131t\u0131l\u0131p de\u011fi\u015ftirmekte, Tevhidi esaslar\u0131 ve Kur’an’\u0131n bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü gizlemekte, Rasulullah (as) inkâr etmekte, namaz ve benzeri ibadetleri, çarp\u0131tarak inkâr etmektedirler.<\/span><\/p>\n

Mealcilik ad\u0131 alt\u0131nda 1970’li y\u0131llarda ortaya ç\u0131kan bu küfür ve \u015firk virüsü, “Namaz, salatt\u0131r, salat duad\u0131r, dua da ayetleri okumakt\u0131r,<\/strong>” “Rasul, bir postac\u0131d\u0131r, görevini yap\u0131p b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131r, bizim için örnek olamaz<\/strong>” diyen Tevhidden yoksun bir ak\u0131md\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131, küfür ve \u015firklerine kalkan yapan bu örtülü inkârc\u0131 mealcilik ak\u0131m\u0131na tabi olanlar, ilk y\u0131llarda zaman zaman belediye otobüslerinde, baz\u0131 i\u015fyerlerinde insanlara ayetler okur b\u0131rak\u0131rlard\u0131. Kendileri bile anlam\u0131n\u0131 bilmeden okuduklar\u0131 ayetleri duyan baz\u0131 kimseler, s\u0131rf ayet okuyorlar diye bu inkârc\u0131lara te\u015fekkür ve dua ediyorlard\u0131. Ancak ayetleri okuyanlar da, dinleyenler de, her türlü küfür ve \u015firklerini i\u015flemekten geri kalm\u0131yorlard\u0131.<\/span><\/p>\n

Mealcilik ak\u0131m\u0131, son y\u0131llarda “Kur’an bize yeter<\/strong>” sloganik ifadeyi kullanarak yine boy gösterdi. Bu ak\u0131m\u0131n içerisinde eski Marksist solcular, Kemalistler, ta\u011futi sisteme hizmet eden Samiri soylu belamlar ve onlara kanan zavall\u0131 cahiller, aleviler, kendi küfür ve \u015firklerini Kur’an’\u0131 kullanarak gizlemeye çal\u0131\u015fan kimseler bulunmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an bize yeter<\/strong>” diyerek ba\u015fta Rasulullah (as)’\u0131 inkâr eden, daha sonra Kur’ani kavramlar\u0131n anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirmeye ve bozmaya çal\u0131\u015fan bu küfür ehli mü\u015frik, Kur’ani ifade ile “Gerçek kâfirler” (Nisa, 151)<\/em> asl\u0131nda yeni de\u011fillerdir. Bunlar\u0131n atalar\u0131, -isim ve ki\u015fileri de\u011fi\u015fse de- her rasul döneminde var olan, yüce Allah’a iman ettiklerini sözel olarak iddia etmelerine ra\u011fmen rasulleri inkâr ederek küfür ve \u015firk içerisinde bulunan kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Tarihin hemen her döneminde vahyi getiren rasuller, yüce Allah’a inand\u0131klar\u0131n\u0131 iddia eden kimseler taraf\u0131ndan d\u0131\u015flan­maya çal\u0131­\u015f\u0131lm\u0131\u015f, getirdikleri Tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 ç\u0131k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Kur’an, önceki dönem inkârc\u0131lar\u0131n\u0131n durumlar\u0131n\u0131 \u015föyle verir.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘Sizi gökten ve yerden kim r\u0131z\u0131kland\u0131r\u0131yor ya da o i\u015fitme ve görmeye malik k\u0131lan kimdir ve ölüden diriyi ç\u0131karan, diriden ölüyü ç\u0131karan kimdir, kim i\u015fleri düzenliyor?’ Hemen ‘Allah’ diyecekler, öyleyse de ki:  <\/span>‘Korunmuyor musunuz?” (Yunus, 31)<\/span><\/em><\/p>\n

“Andolsun, onlara sorsan: ‘Gökleri ve yeri kim yaratt\u0131, güne\u015fi ve ay\u0131 kim boyun e\u011fdirdi!’ ‘Elbette Allah’ derler; o halde nas\u0131l çevriliyorsunuz!” (Ankebut, 61)<\/span><\/em><\/p>\n

“Andolsun onlara sorsan, ‘Kendilerini kim yaratt\u0131!’ elbette: ‘Allah’ derler; o halde nas\u0131l çevriliyorlar!” (Zuhruf, 87)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an bize yeter<\/strong>” diyen inkârc\u0131 mealciler, vahyi kabul ettiklerini iddia ederler, ancak Rasulün va­hiyle belirtilen konumunu reddederler. As\u0131l itiba­r\u0131yla Kur’an’\u0131n bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü b\u0131rakan bu kimseler,<\/span> vahyi direkt reddettikleri anla\u015f\u0131l­mas\u0131n, ayetlerin bir bölümünü, i\u015flerine gelmedi\u011fi için b\u0131rakt\u0131k­lar\u0131 bilinmesin diye bu reddiyelerini Sünnet’i reddetme, ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirme \u015fek­linde ortaya koyarlar.<\/span><\/p>\n

Rasulün örnekli\u011fini kabul etmeyenlerle \u0130blis’in benzerlikleri<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n örnek al\u0131nmas\u0131n\u0131 isteyen yüce Allah’t\u0131r; O’nun bu emrine tabi olup Rasulullah (as)’\u0131 örnek alanlar, kurtulu\u015fa erecek, bu emre uymayanlara sap\u0131kl\u0131k hak olacakt\u0131r. Yüce Allah’\u0131n bu hükmü, t\u0131pk\u0131 Hz. Âdem (as)’\u0131 yaratt\u0131\u011f\u0131nda, meleklere buyurdu\u011fu hüküm gibidir. Melekler, derhal secde etmi\u015fler, \u0130blis, secde etmemi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“\u0130\u015fte onu düzenledi\u011fim ve onun içine ruhumdan üfledi\u011fim zaman onun için hemen secdeye kapan\u0131n. Bunun üzerine meleklerin hepsi topluca secde ettiler; \u0130blis hariç, o büyüklük taslad\u0131 ve kâfirlerden oldu.” (Sad, 72-74)<\/span><\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), bir hüküm vermi\u015f ve bu hükme uyulmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir. Bu hükme, t\u0131pk\u0131 melekler gibi itiraz etmeden uyanlar, kurtulu\u015fa ermi\u015f, kendi zanlar\u0131n\u0131 ölçü ve ilah edinip bu hükme uymayanlar da t\u0131pk\u0131 \u0130blis gibi böbürlenerek kâfir olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>(Rabb’in) dedi ki: ‘Ey \u0130blis, kudretimle yaratt\u0131\u011f\u0131m o \u015fey için secde etmekten seni men eden nedir? Büyüklendin mi, yoksa yücelerden mi oldun?’ Dedi ki: ‘Ben ondan hay\u0131rl\u0131y\u0131m; beni ate\u015ften, onu çamurdan yaratt\u0131n.” (Sad, 75-76)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Dikkat edilecek olursa, Hz. Âdem (as) için secde etmeyen \u0130blis’e yüce Allah’\u0131n, “Büyüklendin mi, yoksa yücelerden mi oldun?”<\/em> sorusuna kar\u015f\u0131l\u0131k \u0130blis, “Ben ondan hay\u0131rl\u0131y\u0131m; beni ate\u015ften, onu çamurdan yaratt\u0131n”<\/em> diyerek büyüklendi\u011fini ifade etmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), kendisini raz\u0131 etmek, ahirette umduklar\u0131na ula\u015fmak isteyen Mü’minler için Rasul’ün en güzel örnek oldu\u011funu, onun örnek edinilmesini emretmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Andolsun, sizin için Allah’\u0131n Rasulü’nde, Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmay\u0131 uman ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için, en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’\u0131n arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131nan inkârc\u0131 mealciler de, yüce Allah’\u0131n, Rasulün en güzel örnek edinilmesi hükmüne, içerik olarak \u015feytan\u0131n sözleri ile hemen hemen ayn\u0131 anlama gelen ifadeleri kullan\u0131rlar ve “Onun Sünneti’nin kendi dönemini ba\u011flad\u0131\u011f\u0131n\u0131, kendilerinin Kur’an’\u0131 çok iyi anlad\u0131klar\u0131n\u0131”<\/strong> iddia etmektedirler.<\/span><\/p>\n

\u0130blis, “Kendisinin daha hay\u0131rl\u0131 oldu\u011funu<\/strong>” iddia ederken, günümüz iblisleri de, “Kendilerinin Kur’an’\u0131 çok iyi anlad\u0131klar\u0131n\u0131<\/strong>” bu nedenle Rasulullah (as)’a tabi olmayacaklar\u0131n\u0131 söylemektedirler. Sonuç olarak önderleri \u0130blis gibi yüce Allah’\u0131n emrine kar\u015f\u0131 ç\u0131km\u0131\u015f, t\u0131pk\u0131 \u0130blis gibi küfre sap\u0131p lanetleneceklerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an okuduklar\u0131n\u0131, Kur’an’dan ba\u015fka kaynak kabul etmediklerini iddia eden \u0130blis’in yolundaki mealci sap\u0131klarda bir miligram ak\u0131l olsa, okuduklar\u0131 Kur’an’daki bu gerçe\u011fi görür ve hemen tevbe edip Rab’lerine yönelirler. Ancak ki\u015fi, bir kere hevas\u0131n\u0131 ilah edinip her \u015feyi ona göre de\u011ferlendirerek sapmayagörsün; art\u0131k onun için hiçbir yard\u0131mc\u0131 bulunmaz.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n, Rasulü’nün en güzel örnek edinilmesi hükmüne, çe\u015fitli bahanelerle uymayanlar, t\u0131pk\u0131 \u0130blis gibi kendi zanlar\u0131na uyarak sapm\u0131\u015flar, kâfirlerden olmu\u015flard\u0131r. Bunlar, yüce Allah’\u0131n hükmünü tart\u0131\u015fma konusu yapm\u0131\u015flard\u0131r ki bu durum onlar\u0131n, \u015feytana tabi olduklar\u0131n\u0131n apaç\u0131k göstergesidir.<\/span><\/p>\n

“\u0130nsanlardan kimi, Allah hakk\u0131nda ilmi olmaks\u0131z\u0131n tart\u0131\u015f\u0131r ve her azg\u0131n \u015feytana tabi olur.” (Hac, 3)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>\u015eüphesiz, kendilerine gelmi\u015f hiçbir delil olmadan Allah’\u0131n ayetleri hakk\u0131nda tart\u0131\u015fanlar, onlar\u0131n, gö\u011füslerinde eri\u015femeyecekleri yaln\u0131zca bir kibir vard\u0131r, o halde sen Allah’a s\u0131\u011f\u0131n, muhakkak ki i\u015fiten, gören O’dur.” (Mü’min, 56)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), bir hüküm koymu\u015f, bunun uygulamas\u0131n\u0131 Rasulü’nün \u015fahs\u0131nda örneklendirmi\u015f, iman edenlere bir seçme hakk\u0131 vermemi\u015f, konulan bu hükme uymalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. Mü’min erkek ve kad\u0131nlar, Rab’lerinin hükmüne t\u0131pk\u0131 meleklerin, Hz. Âdem (as)’\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 için secde ettikleri gibi teslim olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’a yani Sünnete tabi olmay\u0131 emreden yüce Allah’t\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Asl\u0131nda, Rasulullah (as)’\u0131n durumu Kur’an’da net bir \u015fekilde aç\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r; yüce Allah (cc), ne Rasulü’nü kendi seviyesine ç\u0131kar\u0131yor, ne de ona, gücünü a\u015fan bir görev yükleyerek onun, ba\u015fl\u0131 ba\u015f\u0131na ha­reket etmesini sa\u011fl\u0131yor. Kur’an, Rasulün bir be\u015fer oldu\u011funu, gayb\u0131 bilmedi\u011fini, çar\u015f\u0131larda gezdi\u011fini, yiyip içti\u011fini haber vermekte, ancak bütün bunlara ra\u011f­men, onun, Mü’minler için en güzel örnek oldu\u011funu da bildi­rerek, Mü’minlerin Rasule itaat etmelerini is­temektedir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), yüce Allah (cc)’tan kendisine indirilen hü­kümlere öncelikle kendisi teslim olmakla, teslim olduktan sonra da in­sanlara duyurmakla mükelleftir. Bu mükellefiyeti do\u011frul­tusunda hare­ket eden Rasulullah (as)’\u0131n, gerek yapt\u0131\u011f\u0131 i\u015flerde, gerekse söyledi\u011fi sözlerdeki hatalar\u0131n\u0131 yüce Allah (cc) dü­zeltmi\u015f, onun en güzel ör­nek olma özelli\u011fini korumu\u015ftur.<\/span> Bu korunan örneklik, Kur’an var oldu\u011fu sürece varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 de­vam ettirecektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), yaln\u0131z kendisine kulluk ve itaat edilmesini istemekte, kendisinin yegâne Rab ve \u0130lah oldu\u011funu bildirmekte, kendisinden ba\u015fka bir ilaha itaat edilmesini istememektedir. O, Kendisinden ba\u015fkas\u0131na itaat edilmesini yasaklam\u0131\u015f, itaat edenlerin küfre gireceklerini, Kendisinden ba\u015fkas\u0131na sevginin insan\u0131 \u015firke dü\u015fürdü\u011fünü, yaln\u0131z Kendisinden ve azab\u0131ndan korkulmas\u0131 gerekti\u011fini, Allah yolunda verilmesini aksi halde insan\u0131n fas\u0131k olaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Rasul’ün en güzel örnek oldu\u011funu, Rasul’e itaatin Kendisine itaat say\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131, en do\u011fru yolun Kur’an ve Sünnet’e uymakla bulunaca\u011f\u0131n\u0131, ihtilaflar\u0131n Allah’a ve Rasulü’ne götürülmesini emretmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Rasul’e itaat edin ve sizden olan emir sahibine de; \u015fayet bir \u015fey hakk\u0131nda anla\u015fmazl\u0131\u011fa dü\u015ferseniz art\u0131k onu, Allah’a ve Rasulü’ne döndürün. Gerçekten Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsan\u0131z bu, daha hay\u0131rl\u0131 ve sonuç bak\u0131m\u0131ndan daha güzeldir.” (Nisa, 59)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Mü’minler aras\u0131ndaki ihti­laf\u0131n çözümü için Allah’a ve Rasulü’ne götürülmesini emretmektedir. \u015eimdi (ha\u015fa) yüce Allah (cc) kendisi bir hükmü çözmekte yetersiz kald\u0131 da Rasulü’nü yard\u0131mc\u0131 olarak m\u0131 yan\u0131na ald\u0131. Bunun nedeni, yüce Allah’\u0131n, \u015fari olarak hükmü koymas\u0131, Rasulün de o hükmü pratize etmesidir. Bu nedenle yüce Allah (cc), Rasulü’nün, en güzel örnek olarak al\u0131nmas\u0131n\u0131 emretmektedir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as) ile ilgili olarak Kur’an’daki ayetlere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, Sünnete tabi olmay\u0131 emredenin, yüze Allah’\u0131n bizzat Kendisi oldu\u011fu görülür. Bu durumda Sünnete tabi olmak farzd\u0131r. Bunu bilmekten ve anlamaktan mahrum mealci inkârc\u0131lar, Rasul (as)’a uyman\u0131n \u015firk oldu\u011funu iddia ediyorlar.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc) Allah ve Rasulü’nün hüküm verdi\u011fi konularda, Mü’min olanlar\u0131n o i\u015fi kendi isteklerine göre seçme hakla­r\u0131n\u0131n bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, kendi isteklerine göre hareket edenlerin, Allah’a ve Rasulü’ne kar\u015f\u0131 geldiklerini ve sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015ftüklerini bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, Mü’min erkek ve kad\u0131n için o i\u015fi kendilerine göre seçme hakk\u0131 yoktur, kim Allah’a ve Rasulü’ne kar\u015f\u0131 gelirse, muhakkak apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fer.”<\/span><\/em> (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Buradaki ilahi murad\u0131 anlamayan inkârc\u0131 mealciler, bu ayetleri görmezden gelerek inkâra dayal\u0131 inat ve küfürlerini sürdürüyorlar. Yüce Allah’\u0131n, <\/span>“Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman,”<\/span><\/em> hükmü ile <\/em><\/span>Rasulü hüküm vermede kendisine ortak yapmam\u0131\u015ft\u0131r. O, elbette Rasul’ü katmadan kendi hükmüne kesin teslimiyeti elbette ki emrederdi.<\/span><\/p>\n

Rasule itaatin ve iman\u0131n, Kendisine itaat ve iman etmek oldu\u011funu, ken­dilerine do\u011fru yol belli olduktan sonra, Rasul’e kar\u015f\u0131 gelip Mü’minlerin yolundan ba\u015fka bir yola uyanlar\u0131n cehenneme gireceklerini ve buna benzer daha nice uyar\u0131lar\u0131 da bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

Sünneti kabul etmenin \u015firk olaca\u011f\u0131n\u0131 iddia eden Mealciler, Kur’an’\u0131 anlamaktan yoksun olduklar\u0131 için Nisa, 150-151 ayetlerde yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi ilahi hükmün ne demek istedi\u011fini bile dü\u015fünmezler. Yüce Allah (cc), Kendisi ile rasullerinin aras\u0131n\u0131 açmak isteyenlerin gerçek kâfirler oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz, Allah’\u0131n rasullerini inkâr edenler, Allah ile rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak isterler ve ‘Bir kimine iman ederiz, kimini inkâr ederiz’ derler; bunun aras\u0131nda bir yol tutmak isterler. \u0130\u015fte onlar, gerçek kâfirlerdir; Biz de kâfirler için alçalt\u0131c\u0131 bir azap haz\u0131rlam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r.” (Nisa, 150-151)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Allah’\u0131 ve elçilerini inkâr etmekle Allah ve Rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak, elçilerin kimine inan\u0131p kimini inkâr etmek aras\u0131nda bir fark yoktur. Sonuç olarak inkârc\u0131lar\u0131n hepsi ayn\u0131 kategoriye girmektedir.<\/span><\/p>\n

Okuduklar\u0131 Kur’an’\u0131 anlamaktan mahrum inkârc\u0131 mealciler, elbette ki yukar\u0131da verilen örnekleri anlamazlar; çünkü onlar, Kur’an’\u0131n bütününe de\u011fil bir k\u0131sm\u0131na iman etmezler ve onlar, Kur’an’\u0131, Rab’lerini raz\u0131 etmek için de\u011fil kendi arzular\u0131n\u0131 tatmin etmek için okuyorlar.<\/span><\/p>\n

Akleden kimseler iman eder, ak\u0131ldan, dü\u015fünme yetene\u011finden yoksun olan, hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler elbette iman etmezler. Yüce Allah (cc), akl\u0131n\u0131 kullanmayanlar\u0131n üzerine pislik b\u0131rakmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Allah’\u0131n izini hariç, hiçbir nefsin iman etmesi mümkün de\u011fildir; O, akletmeyen kimselerin üzerine pislik b\u0131rak\u0131r.” (Yunus, 100)<\/span><\/em><\/p>\n

“Fakat kalplerinde hastal\u0131k olanlara gelince, onlar\u0131n pisliklerine pislik katm\u0131\u015ft\u0131r ve onlar kâfir olarak ölürler.” (Tevbe, 125)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

\u015eirkten korunmak için hassasiyet gösterdiklerini iddia ediyorlar, ancak bilmeden kendilerini sorumluluk alt\u0131na sokuyor, bu ta­v\u0131r ve davran\u0131\u015flar\u0131yla Allah ve Rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131r\u0131­yorlar. Bilmeden içine dü\u015ftükleri bu hal onlar\u0131, \u015firk ve küfür içerisine sokuyor.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), her ça\u011fda en güzel örnektir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’da, onlarca ayette, Rasul’e iman ve itaati emreder ve Rasule iman ve itaatin, bizzat yüce <\/span>Allah’a iman ve itaat oldu\u011fu bildirilir. Evrensel ve ça\u011flarüstü Kur’an’da, birçok ayette Allah ve Rasul yanyana zikredilir.<\/span><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as) ve di\u011fer rasuller, yaln\u0131zca kendi ya\u015fad\u0131klar\u0131 dönemlerde de­\u011fil, daha sonra gelen dönemlerde de Mü’minler için en güzel birer örnektirler.<\/span> Kur’an, Rasul­lerin örnek mücadelelerinden kesitler vererek örnekliklerinin, her dönem için ge­çerli oldu\u011funu bildirir.<\/span><\/span><\/p>\n

Rasulü ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 ça\u011fla s\u0131n\u0131rlamak, Rasul ile ilgili tüm ayet­leri o ça\u011fa mahkûm etmektir ki, böyle bir dü\u015fünce de hem Kur’an’a ya­p\u0131lm\u0131\u015f en büyük hakaret, hem de Kur’an’\u0131n bir bö­lümünü al\u0131p bir bölümünü b\u0131rakmakt\u0131r ki, bu apaç\u0131k bir \u015fe­kilde küfürdür.<\/span><\/p>\n

Rasulün, yaln\u0131zca kendi döneminde bir ba\u015fvuru mercii olma­d\u0131\u011f\u0131n\u0131, gelecek nesillerin de ba\u015fvuru mercii oldu\u011funu Nisa, 59. ayeti ortaya koymaktad\u0131r. Hangi dönemde olursa olsun, gerek iman edenler aras\u0131nda, gerekse iman edenlerle idarecileri ara­s\u0131nda vuku bulacak ihtilaflar\u0131n çözümünü yüce Allah (cc), Kur’an ve Sünnet’e havale etmek­tedir.<\/span><\/p>\n

\u015eayet Rasulün gelecek dönemlerde örnekli\u011fi sözkonusu olma­sayd\u0131, yüce Allah (cc), ih­tilaflar\u0131n çözümünü direkt kendi Kitab\u0131’na havale ederdi. Oysa O, kâfirlerle Müslümanlar aras\u0131n­daki ihtilaflar\u0131n çözümünü kendisine havale ederken, Mü’minler aras\u0131ndaki ihtilaflar\u0131n çözümünü Kur’an ve Sünnet’e havale etmektedir. Yüce Allah (cc), kendisinden ba\u015fka veli edinen kâfirlerle Mü’minler aras\u0131nda vuku bulan ihtilaflar için \u015föyle buyurmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

"E\u011fer seninle mücadele ederlerse o halde de ki: ‘Allah, yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z \u015feyleri en iyi bilendir.’ Allah, kendisinde ihtilaf etti\u011finiz \u015feylerde k\u0131yamet günü aran\u0131zda hüküm verecektir." (Hac, 69)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, Mü’minler aras\u0131nda herhangi bir konuda ihtilaf ç\u0131kmamas\u0131 için Allah ve Rasulü’nün koyduklar\u0131 hükme kesin teslimiyetlerini ister, buna ra\u011fmen bir anla\u015fmazl\u0131\u011f\u0131n ortaya ç\u0131kmas\u0131 durumunda ise,<\/span> “Allah’a ve Rasulü’ne döndürün, gerçekten Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsan\u0131z bu, daha hay\u0131rl\u0131 ve sonuç bak\u0131m\u0131ndan daha güzeldir” <\/span><\/em>buyurmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), her ça\u011f\u0131n Mü’minleri için en de\u011ferli varl\u0131kt\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Rasulullah (as)’\u0131n, Mü’minler için canlar\u0131ndan daha de\u011ferli oldu\u011funu bildirir ve bu hüküm, Mü’min olan herkes için geçerlidir, Mü’min olmayanlar bu hükmün d\u0131\u015f\u0131ndad\u0131rlar. Mealciler, Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fini kabul etmedikleri için zaten Mü’min olmad\u0131klar\u0131nda Rasulullah (as)’\u0131 canlar\u0131ndan yak\u0131n görmezler.<\/span><\/p>\n

“Nebi, Mü’minlere canlar\u0131ndan yak\u0131nd\u0131r, onun e\u015fleri de onlar\u0131n anneleridir…” (Ahzab, 6)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)\u0131n, Mü’minler için canlar\u0131ndan yak\u0131nd\u0131r ifadesi Kur’ani bir ince­liktir; bu inceli\u011fi anlamak, samimi ve akli selim sahibi Mü’minle­rin özelliklerin­dendir. Hevalar\u0131n\u0131 ölçü edinenlerin, Kur’an’\u0131n bu inceli\u011fini kavrama­lar\u0131 mümkün de\u011fildir. Buradaki inceli\u011fi dü\u015fünmekten yoksun olanlar, Rasul’ü reddetmekle bütün bu ayet­leri reddettikle­rini ya bilmeyecek kadar cahil ya da kas\u0131tl\u0131 hare­ket eden hainlerdir.<\/span><\/p>\n

Mealciler, Rasulullah (as)’\u0131 neden kabul etmiyorlar<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131 kabul etmemeleri Mealcilerin, \u015firkten kaç\u0131narak Tevhidi hassasiyet göstermelerinden de\u011fildir ki, onlar\u0131n zaten Tevhid diye bir kayg\u0131lar\u0131 yoktur. Onlar, Rasulullah (as)’\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 hassasiyetle \u0130slâmi esaslar\u0131 ya\u015famaktan kaç\u0131nd\u0131klar\u0131, içerisinde bulunduklar\u0131 küfür ve \u015firkten ç\u0131kmak istemedikleri, putperest ta\u011futi sisteme kar\u015f\u0131 onurlu bir kar\u015f\u0131 duru\u015f sergilemekten korktuklar\u0131 için onu inkâr etmeyi kendileri için bir ç\u0131k\u0131\u015f olarak görmü\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Mealciler, rasulün, yüce Allah taraf\u0131ndan al\u0131nmas\u0131 emredilen en güzel örnekli\u011fini inkâr etmekle ve Kur’an’\u0131 ahlak edinen ya\u015fant\u0131s\u0131n\u0131 görmezden gelmekle, Hakk\u0131 bat\u0131lla daha rahat gizleyerek kendi \u015firk ve küfürlerini gizliyor, haram üzerine olan gayri \u0130slâmi ticaretlerini sürdürebiliyorlar. Bunlar, Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen demokratlar ve ateistlerden farks\u0131z ya\u015fant\u0131lar\u0131n\u0131 birçoklar\u0131 da e\u015flerini yar\u0131 ç\u0131plak ilkeller gibi giydirebiliyorlar.<\/span><\/p>\n

Mealciler, Rasulün, vahyi gerçekleri en güzel biçimde pratize etmesini, hevalar\u0131na a\u011f\u0131r geldi\u011finden dolay\u0131 reddeder, kabul etmezler. Çünkü Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini ald\u0131klar\u0131 zaman ister istemez onun gibi hareket edecekler, onun gibi Rab’lerini raz\u0131 etmek için çal\u0131\u015facaklard\u0131r. Bu ise, onlar\u0131n yapmak istemedikleri \u015feydir.<\/span><\/p>\n

Bu inkârc\u0131 mealciler ve Samiri soylu belamlar, Rasulü devre d\u0131\u015f\u0131 b\u0131rakarak \u0130slâmi esaslar üzerinde istedikleri gibi konu\u015fup hareket etmek istiyorlar. Bu nedenle de Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini bu konuda kendileri için engel gördüklerinden reddediyorlar.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n örnek edilmesi durumunda yap\u0131las\u0131 gerekenler<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Her durum ve ortamda Tevhidi anlatmay\u0131 ilk i\u015f edinmek<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as), “Kalk ve uyar<\/em>” emrini ald\u0131ktan sonra en zor \u015fartlarda bile Tevhidi esaslar\u0131 hiç aksatmadan anlatm\u0131\u015f, insanlar\u0131, Rab’lerine gere\u011fi gibi iman ve kulluk etmeye, O’ndan ba\u015fka tüm ilahlar\u0131 ve ta\u011futu reddetmeye davet etmi\u015f, putperestli\u011fe sava\u015f açm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Tevhid ad\u0131na tek kelime söylemeyen, ta\u011futi sistemi kendilerine bir s\u0131\u011f\u0131nak olarak gören, ta\u011futi sistemin puta tapan yöneticilerini her vesile ile övüp yücelten, onlar\u0131n Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia ederek putperestli\u011fi me\u015fru gören Samiri soylu belamlar ve onlar\u0131n pe\u015flerine tak\u0131lan sürü zihniyetli ki\u015filer, Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini elbette kabul etmezler.<\/span><\/p>\n

Putperestli\u011fe kar\u015f\u0131 ç\u0131kmak yerine putperestleri takdir edip öven Samiri soylu belamlar ve onlar\u0131n güdümünde olan \u015fuursuz y\u0131\u011f\u0131nlar, onurlu bir \u015fekilde ortaya ç\u0131k\u0131p Tevhidi esaslar\u0131 anlatmazlar. Onlar, ancak Hakk\u0131 bat\u0131lla bulay\u0131p gerçekleri gizlerler, bunun kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda ta\u011futi sistemin be\u011fenisini al\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Ta\u011futa kullu\u011fu zillet içerisinde kabul eden, yüce Allah’\u0131n lanet etti\u011fi bu kimselerin, Tevhidi mücadele u\u011frunda canlarin\u0131 da dâhil, her \u015feyini ortaya koyan Rasulullah (as)’\u0131 örnek edinmeleri mümkün de\u011fildir. Bedel ödemeyi göze almayan Samiri soylu belamlar ve arkalar\u0131ndakiler, kimi uydurma rivayetleri kullanarak Rasulullah (as)’\u0131 reddederler.<\/span><\/p>\n

Mal biriktirmeden infak etmek<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nfak, iman etmenin ve Tevhidi tasdik etmenin en önemli \u015fartlar\u0131ndan biridir. Yüce Allah (cc), infak edenlerin, en güzel sözü tasdik ettiklerini, infak etmeyenlerin ise, en güzel sözü yalanlad\u0131klar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

Kim verir korunursa ve en güzeli do\u011frularsa, ona en kolay\u0131 kolayla\u015ft\u0131r\u0131r\u0131z; ama kim de cimrilik eder, kendini müsta\u011fni görürse ve en güzeli yalanlarsa, ona da en zoru kolayla\u015ft\u0131r\u0131r\u0131z. Çukura yuvarland\u0131\u011f\u0131nda mal\u0131n\u0131n kendisine hiçbir faydas\u0131 yoktur.” (Leyl, 5-10)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as), Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyurmaya ba\u015flad\u0131ktan sonra Hicret etti\u011fi güne kadar sahip oldu\u011fu ve kervan ç\u0131karak kadar çok olan mal\u0131n\u0131 Allah yolunda harcam\u0131\u015f, Hicret edece\u011fi zaman arkada\u015f\u0131 Hz. Ebu Bekir kendisine bir deve hediye etmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Mal\u0131, tapar derecede seven ve biriktirdikçe biriktiren, Allah yolunda mallar\u0131n\u0131 vermeyi dü\u015fünmeyen Samiri soylu belamlar\u0131n, Mealcilerin, böyle bir Rasulü en güzel örnek olarak kabul etmeleri elbette beklenemez. Onlar, ancak Kur’an’\u0131 kullanarak, Allah’\u0131n ayetlerini az bir de\u011fere satarak, dini ve Rasulullah (as)’\u0131 istismar ederek para y\u0131\u011fmas\u0131n\u0131 bilirler.<\/span><\/p>\n

\u0130badetleri, Kur’an’da bildirildi\u011fi \u015fekil ve zamanda yapmak<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’da, yüce Allah’a yap\u0131lacak ibadetlerin nas\u0131l olacaklar\u0131 konusunda apaç\u0131k hükümler bulunmaktad\u0131r. Rasulullah (as), tüm ibadetlerini vaktinde ve \u015fekilde yapm\u0131\u015f, bunu ümmeti olma \u015ferefine ula\u015fan Mü’minlere de tavsiye etmi\u015ftir. \u0130nfak konusunda en güzel sözü yalanlayan mealci inkârc\u0131lar, namazlar konusunda da dillerini e\u011fip bükmektedirler.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n tümünü kabul ettiklerini iddia eden mealciler, gece vitir namaz\u0131 sözkonusu edildi\u011finde onun, Rasule farz oldu\u011funu iddia edip Rab’lerinin bu hükmünü tan\u0131maz, \u0130blis gibi bu hükme iman edip gece kalk\u0131p Vitir namaz\u0131n\u0131 k\u0131lmazlar.<\/span> Rasulullah (as) ise, gece vitir namaz\u0131 da dâhil, bütün namazlar\u0131n\u0131, hassasiyetle vaktinde k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

Mealcilerden bir k\u0131sm\u0131 namaz\u0131 tamamen reddederlerken, bir k\u0131sm\u0131 namaz\u0131 iki rekât \u015feklinde ve gece namaz\u0131n\u0131 da inkâr ederek k\u0131larlar. Namaz\u0131 inkâr edip “namaz salatt\u0131r, salat ise duad\u0131r” <\/strong>deyip bir ayet meali okuyarak namaz k\u0131ld\u0131klar\u0131n\u0131 iddia eden mealci­ler,<\/span> samimi olsalard\u0131, en az\u0131ndan Kur’an’da çokça geçen k\u0131yam, rükû ve secde ayetlerinin ge­re\u011fini yerine getirerek de olsa namaz k\u0131larlard\u0131.<\/span><\/p>\n

Mealciler, ya do\u011fru dürüst namaz k\u0131lmazlar, ya da vakit namazlar\u0131n\u0131 k\u0131saltarak ve iki vakte indirerek k\u0131larlar, gece (Vitir) namaz\u0131n\u0131 da kabul etmezler.<\/span><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 hiç anlamayan, Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fini, k\u0131yam, rükû ve secde ayetlerini görmezden gelerek inkâr eden Mealciler, cahil kimselerdir. <\/span>Rasulü inkâr ederek namaz\u0131 iki rekât k\u0131lan mealciler, "namaz\u0131n zaten önceki ümmetler zaman\u0131nda da k\u0131l\u0131nd\u0131\u011f\u0131n\u0131" <\/strong>iddia ederler. Bunlar, Kur’an’\u0131 anlam\u0131\u015f olsalard\u0131, her dö­nemde vahyi gerçeklerin tahrif edildi\u011fini bu nedenle de yeni Rasullerin gönderildi\u011fini, bu Rasul­lerin, tahrif edilen gerçekleri anlat\u0131p do\u011fruyu bildirdiklerini de bilirlerdi.<\/span><\/p>\n

Kur’an, Mekke mü\u015friklerinin namaz k\u0131ld\u0131klar\u0131n\u0131, ancak bu k\u0131ld\u0131klar\u0131 namaz\u0131n tahrif edildi\u011fini yazar. Mealciler, bu gerçek­leri görmezden gelirler ve k\u0131ld\u0131klar\u0131 iki rekât namaz\u0131n da Rasul vas\u0131ta­s\u0131yla geldi\u011fini anlamazl\u0131ktan gelirler. Bu da, gösteriyor ki mealciler, dinlerinde ciddi olduklar\u0131ndan dolay\u0131 de\u011fil, hevalar\u0131n\u0131 tatmin ettikleri için namaz\u0131 iki rekât olarak k\u0131l\u0131yor, gece namaz\u0131n\u0131 da reddediyorlar.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n tümüne iman etmek<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), kendisine gelen vahyin tümüne iman eder, bildirilen hükümleri oldu\u011fu gibi kabul ederdi. Sürekli olarak “Kur’an bize yeter<\/strong>” diyerek<\/span> ayetlerin hepsini kabul ettiklerini iddia eden<\/span> inkârc\u0131 mealciler, <\/span>\u0130sra ve Necm suresinde apaç\u0131k bir \u015fekilde bildirilen Miraç’\u0131 ve Kamer suresindeki \u015eakkul Kamer’i, t\u0131pk\u0131 Mekkeli atalar\u0131 gibi inkâr ederler.<\/span><\/span><\/p>\n

Mealciler, inkârlar\u0131na, kendileri gibi Rasulullah (as)’a dü\u015fman olan ehlisünnetçi z\u0131nd\u0131klar\u0131n Rasulullah (as) hakk\u0131nda uydurduklar\u0131 Miraç hadisi, Recm ayeti ve benzeri yalanlar\u0131 kullan\u0131p inkârlar\u0131na devam ederler. Yani bu inkârc\u0131 gruptan ehlisünnetçiler, Rasulullah (as)’\u0131n, hatta yüce Allah’\u0131n üzerine iftira atarak, Mealciler ise, Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini reddederek küfürlerini sürdürürler.<\/span><\/p>\n

Mealci inkârc\u0131lar, Hz. Süleyman (as)’\u0131n, Belk\u0131s’\u0131n taht\u0131n\u0131 göz aç\u0131p kapat\u0131ncaya kadar, ilim verilen bir Mü’min taraf\u0131ndan, ta güne\u015fin batt\u0131\u011f\u0131 yerden getirtmesine iman etmezler. Çünkü onlar, materyalisttirler ve be\u015f duyu ile hissedip dokunmad\u0131klar\u0131 \u015feylere iman etmezler.<\/span><\/p>\n

Rasulün en güzel örnekli\u011fini aç\u0131kça reddeden Meal­ci­ler, Kur’an’\u0131n apaç\u0131k hükümlerine ra\u011fmen Rasulullah’\u0131n ör­neklik vas­f\u0131n\u0131n ve metodunun bugün için geçerli olamayaca­\u011f\u0131n\u0131, Kur’an’\u0131n ye­terli oldu\u011fu görü\u015fünü savunurlar.<\/span><\/span><\/p>\n

Ayn\u0131 \u015fekilde Rasulün en güzel örnek olarak al\u0131nmas\u0131n\u0131 emreden Ahzab, 21 ve 36. ayetlerine uymayarak Kur’an’\u0131n bu hükümlerini reddederler. Bu mealci inkârc\u0131lar, Rasulün han\u0131mlar\u0131n\u0131n, Mü’minlerin anneleri oldu\u011funu, onlarla ve zorunlu durumlarda di\u011fer han\u0131mlarla perde arkas\u0131ndan görü\u015fülmesini de kabul etmezler.<\/span><\/span><\/p>\n

Rasulün örnekli\u011finin bugün için geçerli olma­d\u0131\u011f\u0131n\u0131 ileri sürmek, Rasul ve ailesiyle ilgili ayetleri red­detmektir ki bu, Kitab’\u0131n yar\u0131s\u0131na yak\u0131n\u0131n\u0131 inkâr etmek, görmezden gel­mektir, bu ise küfürdür. \u0130\u015fte mealciler, Kur’an’\u0131n tümüne iman etmediklerinden küfre girmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“…Siz, Kitab\u0131n bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkâr m\u0131 ediyorsunuz; sizden bunu yapan kimsenin cezas\u0131, dünya hayat\u0131nda rezil olmaktan ba\u015fka nedir, K\u0131yamet gününde de onlar, azab\u0131n en \u015fiddetlisine itilirler.  <\/span>Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan gafil de\u011fildir.” (Bakara, 85)<\/span><\/em><\/p>\n

Mealcilerin, Kitab\u0131n bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü görmezden gelmelerinin nedeni, Kur’an’\u0131 bir bütün olarak al\u0131nd\u0131klar\u0131nda ona, kesin teslimiyet olacaklar\u0131n\u0131 biliyorlar, bu ise, onlar\u0131 i\u015fine gelmemekte bu nedenle çe\u015fitli yalan ve uydurmalar\u0131n arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131narak Rasulullah (as)’\u0131 inkâr etmektedirler.<\/span><\/p>\n

Mealcilerin, Kur’an’\u0131n tümünü kabul ediyoruz yalanlar\u0131, Türkiye’deki kâfir sistem taraftarlar\u0131n\u0131n dine sayg\u0131m\u0131z var deyip Kur’an’\u0131 öpüp ba\u015flar\u0131na koymalar\u0131, ancak Kur’an’a uygun ya\u015famamalar\u0131 gibidir.<\/span><\/span><\/p>\n

Mealciler, yaln\u0131z namaz konusunda de\u011fil,<\/span> kad\u0131n erkek ili\u015fkilerinde ve haremlik selaml\u0131k konular\u0131nda da Rasule gelen ayetleri geçmi\u015fe mahkûm ederek reddederler. Onlar\u0131n, kendilerini tatmin etmek ya da ba\u015fka dü\u015füncelerini gerçekle\u015f­tirmek için Kur’an hakk\u0131nda söyledikleri sözlerin ve Sünneti inkârlar\u0131n\u0131n Kur’ani bir mant\u0131\u011f\u0131 yoktur.<\/span><\/p>\n

Mealcilerin, her vesile ile söyledikleri: “Rasulullah (as)’a ve ailesine gelen ayetler bizi ba\u011flamaz, yaln\u0131z onlar\u0131 ba\u011f­lar"<\/strong> mant\u0131\u011f\u0131 yanl\u0131\u015f ve hatal\u0131d\u0131r. Böyle bir mant\u0131ktan hareket edilecek olsa, o zaman, Yahudilere gelen Yahudileri, Hr\u0131stiyanlara gelen Hr\u0131stiyanlar\u0131, mü\u015friklere gelen mü\u015frikleri, k\u0131sacas\u0131 kimin ad\u0131na bir ayet gelmi\u015fse o ayetler onlar\u0131 ba\u011flar. Bu durumda Mü’minlere ancak, Mü’minlerden söz eden ayetler kal\u0131r ki, onlar\u0131n da say\u0131s\u0131 en fazla ikiyüz, üçyüz civar\u0131ndad\u0131r. Bunlara bir o kadar da \u0130slam ve Müslümanl\u0131kla ilgili ayetleri kat\u0131l\u0131rsa, o zaman Mealciler, Kur’an’\u0131n ancak yüzde sekizine iman etmi\u015f olurlar.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), kâfir ve münaf\u0131klara itaat etmemi\u015f, onlar\u0131 dost edinmemi\u015ftir.<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Rasulü’ne, kâfir ve münaf\u0131klara itaat etmemesini, kendisine indirilen vahye tabi olmas\u0131n\u0131 istemi\u015f ve onlara sert davranmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Ey Nebi, Allah’tan sak\u0131n, kâfirlere ve münaf\u0131klara itaat etme; \u015füphesiz Allah bilendir, hâkimdir. Sana Rabb’inden vahyedilene tabi ol, \u015füphesiz Allah, yapmakta oldu\u011funuz \u015feyleri bilir.” (Ahzab, 1-2)<\/span><\/em><\/p>\n

“Ey Nebi, kâfirlere ve münaf\u0131klarla cihad et, onlara kar\u015f\u0131 kat\u0131 ol; onlar\u0131n bar\u0131nacaklar\u0131 yer cehennemdir ve ne kötü bir var\u0131\u015f yeridir.” (Tevbe, 73)<\/span><\/em><\/p>\n

“Öyleyse kâfirlere itaat etme ve onlarla cihad et, bununla (Kur’an) büyük bir cihad yap.” (Furkan, 52)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kendisine indirilen hükümlere uyarak hareket eden Rasulullah (as), tüm kâfir, mü\u015frik ve münaf\u0131klara kar\u015f\u0131 vahyin belirledi\u011fi ölçüler içerisinde mücadele etmi\u015ftir. Oysa günümüzde Rasulullah (as)’\u0131n bu en güzel örnekli\u011fini terk edip <\/span>Kur’an bize yeter<\/strong>” diyen Samiri soylu belamlar ve inkârc\u0131 mealciler, Kur’an’a uyup onunla kâfir, mü\u015frik ve münaf\u0131klara kar\u015f\u0131 Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyup taviz vermeden mücadele edecek yerde Kur’ani gerçekleri gizlemi\u015fler, ayetlere ayk\u0131r\u0131 olarak kâfir, mü\u015frik ve münaf\u0131klarla kolkolad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Hevalar\u0131n\u0131 ilah edinen, putperest mü\u015frik ve münaf\u0131klarla kolkola gezen ve onlar taraf\u0131ndan beslenen Samiri soylu belamlar\u0131n, onlar\u0131n pe\u015finde sürüklenenlerin ve onlar\u0131 rüzgâr\u0131na kap\u0131lanlar\u0131n, Rasulullah (as)’\u0131 örnek edinip kâfir, mü\u015frik ve münaf\u0131k dostlar\u0131n\u0131 terk etmeleri elbette mümkün de\u011fildir.<\/span><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n sözlerini inkâr edenlerin çeli\u015fkileri<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nkârc\u0131lardan baz\u0131lar\u0131, uydurma hadislere kar\u015f\u0131 ç\u0131kma ad\u0131na Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fini ve sahih yollarla gelen hadislerini reddederler. Hakk\u0131n ve do\u011frular\u0131n kabul edilmesi<\/span> ba\u015fkalar\u0131n\u0131n iddialar\u0131na, do\u011fru ya da yanl\u0131\u015flar\u0131na göre de\u011fil, tek ölçü olan Kur’an’a göre tespit edilir. Okuduklar\u0131 Kitab’\u0131 anlamaktan mahrum olanlar, yanl\u0131\u015flara kar\u015f\u0131 ç\u0131karak do\u011fruya ula\u015facaklar\u0131n\u0131 zannederler.<\/span><\/span><\/p>\n

Hurafecilerin iddialar\u0131ndan hareketle tepkiselli\u011fi ilke edinen bu inkârc\u0131 kimseler, bilmelidirler ki, tepki ile din ö\u011frenilmez, sevap kazan\u0131lmaz, ibadet edilmez. Bu tav\u0131rla, olsa olsa sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n bir ba\u015fka boyutu sergilenir.<\/span><\/p>\n

Din, yüce Allah’\u0131n Kitab\u0131’nda bildirilenlerde ve bu dinin hayata pratize edilmesindedir. Bu pratize \u015fekli de, en güzel örnek olan Rasulullah (as) ve alt\u0131n nesli olu\u015fturan sahabenin hayatlar\u0131ndad\u0131r ki bu örnekli\u011fi de, tek k\u0131lavuz ve ölçü olan Kur’an bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

Kur’an bize yeter<\/strong>” diyerek Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini kabul etmeyen inkârc\u0131 mealciler, adeta çeli\u015fkiler yuma\u011f\u0131d\u0131rlar. Onlar, o miligraml\u0131k ak\u0131llar\u0131 ile tam bir Yahudi mant\u0131\u011f\u0131 ile kelimeleri yerlerinden kayd\u0131rarak istedikleri gibi konu\u015fma hakk\u0131n\u0131 kendilerinde görüyorlar ancak bu dini insanlara ula\u015ft\u0131rmak u\u011fruna hayat\u0131 da dâhil, dünyevi tüm de\u011ferlerini ortaya koyan Rasulullah (as)’a, Kur’an üzerinde konu\u015fma hakk\u0131 tan\u0131m\u0131yorlar.<\/span><\/p>\n

Rasul ve hadis inkârc\u0131lar\u0131, kendileri, yeterli gördüklerini iddia ettikleri Kur’an’la yetinmemi\u015fler, kimileri bir ayet üzerinde saatlerce konu\u015fup o ayeti aç\u0131klamaya çal\u0131\u015f\u0131rken kimileri, Kur’an’\u0131 aç\u0131klamak için ciltler dolusu yaz\u0131lar yazmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kendi cehalet ve dalaletlerine bakmayan bu inkârc\u0131 cahiller, iki-üç ayeti –anlamadan- okumakla, kendilerini neredeyse Rasulullah (as) ve onun güzide sahabesinden üstün görecek densizli\u011fe dü\u015fmekte, a\u011f\u0131zlar\u0131n\u0131 her açt\u0131klar\u0131nda Rasul (as) ve sahabesine sald\u0131rmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Mealci inkârc\u0131lar, dü\u015fünmekten yoksun kimselerdir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, <\/span>inkâr\u0131n ne mant\u0131\u011f\u0131 ne de kural\u0131 vard\u0131r; inkârc\u0131lar da bu kurals\u0131z mant\u0131kla, neyi niçin reddettiklerini dü\u015fünmeden inkâr ederler. Risalet tarihinde kâfirlerin inkârlar\u0131 her dönemde de\u011fi\u015fiklik gösterse de sonuçta hepsi Hakk\u0131 yalanlam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

Okuduklar\u0131 Kur’an’\u0131 anlamaktan mahrum olanlar, daha Kitap nedir, Rasul nedir, hüküm nedir, Sünnet nedir, hadis nedir bilmeyen kara cahil zavall\u0131lard\u0131r. Bunlar, neye iman ettiklerini, neyi kabul ve reddettiklerini bile bilmekten acizler.<\/span><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as) ve sahabesine sald\u0131rmak, yüce Allah’\u0131n izni ile Rasulullah’\u0131n gösterdi\u011fi mucizeye \u015füphe ile bakmak müste\u015friklerin öteden beri yapageldikleri bir \u015feylerdir. Bugün onlara, Kur’an’\u0131 do\u011fru dürüst okuyup anlamaktan mahrum olan cahiller de kat\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Hurafeci mü\u015friklerin, Rasulullah (as) ve ashab\u0131 ile ilgili gayri \u0130slâmi rivayetlerde bulunmalar\u0131, Rasulullah’\u0131n bize ula\u015fan örnek hayat\u0131na gölge dü\u015füremez, dü\u015fürmemelidir de. \u0130limden ve Kur’an’dan uzak olduklar\u0131 gibi terbiye, nezaket ve seviyeden de mahrum olan bu densiz cahil kimselerin ileri sürdükleri tüm delilleri yüce Allah (cc) yan\u0131nda hükümsüzdür.<\/span><\/p>\n

“O’na icabet edildikten sonra Allah hakk\u0131nda tart\u0131\u015fanlar\u0131n delilleri, Rab’leri yan\u0131nda bat\u0131ld\u0131r; onlar\u0131n üzerinde bir gazap ve onlar için \u015fiddetli bir azap vard\u0131r.” (\u015eûra, 16)<\/span><\/em><\/p>\n

Ta\u011futi sistemin kar\u015f\u0131s\u0131nda ki\u015filiklerini ayaklar alt\u0131na alarak Hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131ran, Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini reddedip insanlarla Kur’an’\u0131 aras\u0131na giren bu Samiri soylu belamlar ve mealciler, Rasulullah (as)’a kar\u015f\u0131 söz ve davran\u0131\u015flar\u0131yla adeta Kur’an’da çeli\u015fki varm\u0131\u015f alg\u0131s\u0131n\u0131 olu\u015fturmaya çal\u0131\u015f\u0131yorlar.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da çeli\u015fki yoktur, öyle olsayd\u0131: “<\/em><\/span>Onda çok ihtilaf bulurlard\u0131<\/span><\/em>” (Nisa, 82)<\/span><\/em> tutars\u0131zl\u0131k ve çeli\u015fki, Kur’an’dan bir tek ayet al\u0131p o ayeti anlamadan, ayetin siyak-sibak\u0131n\u0131, benzeri ayetleri bilmeden, üstelik bir de ald\u0131klar\u0131 o tek ayete kendi kuruntu ve arzular\u0131n\u0131 da katanlar\u0131n kafalar\u0131ndad\u0131r. Onlar\u0131n niyetleri ne olursa olsun, onlar\u0131 ba\u011flar, ancak söyleyip yapt\u0131klar\u0131 \u015feyler, Kur’an’\u0131n önünde gürültü koparmak, Kur’an’\u0131n anla\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 engellemektir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini terk etmek küfürdür<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Kendisinin raz\u0131 edilmesi, ahirette bunun kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131n al\u0131nabilmesi için Rasulü’nün örnekli\u011finin al\u0131nmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir. Mü’minler, Rab’lerinin buyru\u011funa uyarak aralar\u0131nda hiçbir ay\u0131r\u0131m yapmadan tüm rasulleri örnek edindikleri gibi Rasulullah (as)’\u0131 da en güzel örnek al\u0131rlar. Bu, iman esaslar\u0131ndand\u0131r, aksine hareket küfürdür.<\/span><\/p>\n

Allah ve Rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak; Allah’\u0131n Kitab’\u0131n\u0131 kabul edip Rasullerinin sünnetlerini, örnek hayatlar\u0131n\u0131 terk etmek de­mektir. Böyle bir davran\u0131\u015f\u0131 Kur’an, küfür olarak nitelendirmektedir. Çünkü yüce Allah (cc), Kitab\u0131n\u0131n uygulamas\u0131n\u0131n en güzel örneklerini rasullerin uygulamalar\u0131nda göstermi\u015f, bu nedenle iman eden­lere Rasule itaati emretmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘Allah’a ve Rasul’e itaat edin!’ E\u011fer dönerlerse muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez.”<\/span><\/em> (Al-i \u0130mran, 32)<\/span><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Rasule itaatin kendisine itaat olaca\u011f\u0131n\u0131, ondan yüzçevirenden de Rasulün sorumlu olma­yaca­\u011f\u0131n\u0131 ifade ediyor. Rasule itaatin ise, onun Sünnetine tabi olmakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

"Kim Rasul’e itaat ederse muhakkak ki Allah’a itaat etmi\u015ftir ve kim de yüzçevirirse, biz seni onlar üzerine muhaf\u0131z göndermedik." <\/strong>(Nisa, 80)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulü, en güzel örnek olarak alanlar, Allah’\u0131n indir­diklerine tabi olmu\u015flard\u0131r, bu halleri üzerinde bulun­duklar\u0131 sürece, Mü’minlerle de beraber olacaklard\u0131r. Aksi halde Rasulü d\u0131\u015fla­yarak Mü’minlerle beraber bulunmak mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

" Kim Allah’a ve Rasul’e itaat ederse i\u015fte onlar, Allah’\u0131n nimet verdi\u011fi nebiler, s\u0131dd\u0131klar, \u015fehitler ve salihlerle beraberdir ve onlar, ne güzel arkada\u015ft\u0131r!" (Nisa, 69)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulün Mü’minlere örnekli\u011fi, içerisinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 top­lumda Kur’an’\u0131n ya\u015fam biçimini pratize ederek göstermesi, daha son­raki Mü’minler için de en güzel örnekli\u011fi olan Sünnetidir. Rasul (as)’\u0131n k\u0131ya­met günü Mü’minlere \u015fehadeti (\u015fefaati) de, Mü’minlerin Kur’ani gerçekleri Sünnetine uygun olarak ya\u015fay\u0131p ya\u015fama­d\u0131klar\u0131 \u015feklinde olacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“<\/span><\/em>Her ümmet içinden, kendi aralar\u0131ndan, üzerlerine bir \u015fahit getirece\u011fimiz gün, seni de bunlar\u0131n üzerine \u015fahit getirece\u011fiz. Biz sana bu Kitab\u0131, her \u015feyi aç\u0131klayan ve Müslümanlara hidayet, rahmet ve müjde olarak indirdik.<\/span><\/em>” (Nahl, 89)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Ellerin, ayaklar\u0131n, derilerin, dillerin, gözlerin, kulak ve gönüllerin \u015fahitlik edecekleri günde Rasulullah (as) da Mü’minlerin, Sünnetine uygun hareket edip etme­dikleri hususunda onlar üzerine \u015fahitlik edecektir. Ancak o gün, Mealcilerin yalanc\u0131 olduklar\u0131 ortaya ç\u0131kacak ve yapt\u0131klar\u0131n\u0131n cezas\u0131n\u0131 çekeceklerdir. Mealcilerin, tevbe edip Kur’an’\u0131n bütü­nüne teslim olmalar\u0131 halinde Müslümanlarla birlikte olabileceklerdir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), ümmet aras\u0131nda vahdetin simgesidir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as), Kur’an’a teslim olup onu ahlak edinmesi, Rabb’ine kar\u015f\u0131 kulluk görevlerini yerine getirmesi, Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyurmas\u0131, küfür ve \u015firke kar\u015f\u0131 onurlu mücadelesi ile kendi dönemindeki Mü’minlere en güzel örnek ve önder oldu\u011fu gibi sonradan gelen Mü’minlere de en güzel örnektir. Ayn\u0131 \u015fekilde Rasulullah (as), Müslüman toplumun bir araya getirilmesi ve bir arada tutulmas\u0131 konusunda da vahdetin yegâne simgesidir.<\/span><\/p>\n

Vahdetin temel simgesi, Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fine uygun ya\u015famakla ümmet aras\u0131nda birliktelik sa\u011flanacak, Mü’­minler, ancak o zaman yekvücut olarak \u015firkin, küfrün, cehalet ve ba\u011fnazl\u0131­\u011f\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131nda ba\u015far\u0131 elde edebilecek Hakk\u0131 anlatabileceklerdir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), bir be\u015fer olarak elbette baz\u0131 hatalar i\u015flemi\u015ftir. Ancak, k\u0131yamete kadar gelecek bütün insanl\u0131\u011fa örnek olaca\u011f\u0131 için, yüce Allah (cc), onun bu hatalar\u0131n\u0131 ve varsa yanl\u0131\u015flar\u0131n\u0131 an\u0131nda düzelterek do\u011frusunu bildirmi\u015ftir ki her dönem Müslümanlar\u0131 taraf\u0131ndan en güzel örnek olarak al\u0131nabilsin.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Rasulü’nün yanl\u0131\u015fl\u0131kla­r\u0131n\u0131 an\u0131nda düzeltmi\u015ftir. Örne\u011fin; Rasulullah (as)’\u0131n ifk olay\u0131ndaki tavr\u0131n\u0131, Bedir esirlerinin duru­munu, \u0130bn-i Mektum’a kar\u015f\u0131 tutumunu an\u0131nda düzeltmi\u015f, do\u011frusunu bildirmi\u015ftir. Bunlar da gösteriyor ki, Rasulullah (as) Kur’ani hükümleri pratize ederken yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan sürekli bir \u015fekilde gözetilmi\u015f, yanl\u0131\u015fl\u0131k yapt\u0131\u011f\u0131 anda düzeltilmi\u015f ve ona en güzel örnek olma özel­li\u011fi kazand\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulün yapt\u0131\u011f\u0131 iyi ve olumlu i\u015flere yüce Allah (cc) müdahale etmemi\u015f, onaylam\u0131\u015f, hatta onun, Kur’an do\u011frultusunda ortaya koydu\u011fu iyi i\u015f­lere uymayanlar\u0131 uyar­m\u0131\u015f, dikkatlerini çekmi\u015ftir. Bunun en ba­riz örne\u011fini Cuma olay\u0131nda görüyoruz; Rasulullah (as), kendi­leri Mekke’de iken Medine’de Müslümanlar\u0131n, Yahudilerin Cumartesi, Hristiyanlar\u0131n da Pazar gününe kar\u015f\u0131l\u0131k Aruba günü toplanmalar\u0131na izin vermi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, Medine’ye te\u015friflerine kadar toplanan Müslümanlar, bu güne (Aruba gününe) toplanma (Cem olma, Cuma) günü ad\u0131n\u0131 vere­rek her hafta bu günde toplanm\u0131\u015flar, Rasulullah’\u0131n Medine’ye te\u015f­rifleriyle toplanma devam etmi\u015ftir. Medine’ye gelen kervan\u0131 kar\u015f\u0131lamak üzere Müslümanlar\u0131n, mescidi terk etme­lerine kadar da bu \u015fekilde bir araya gelmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Bir ticaret yahut e\u011flence gördükleri zaman ona ak\u0131n ettiler ve seni ayakta b\u0131rakt\u0131lar. De ki: ‘Allah’\u0131n yan\u0131nda bulunan, e\u011flenceden ve ticaretten daha hay\u0131rl\u0131d\u0131r; Allah, r\u0131z\u0131k verenlerin en hay\u0131rl\u0131s\u0131d\u0131r.” (Cuma, 11)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131 hutbede ayakta b\u0131raka­rak kervana ko\u015fmalar\u0131 nedeniyle, yüce Allah (cc), Mü’minleri ikaz etmi\u015f, yapt\u0131klar\u0131 yanl\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131 yüzlerine vurmu\u015f; toplanman\u0131n tica­retten daha hay\u0131rl\u0131 oldu\u011funu bildirmi\u015ftir. Yani bu olaya kadar Cuma toplant\u0131s\u0131, Rasulullah’\u0131n tasvibi ve iste\u011fi ile olmu\u015f, yüce Allah (cc) da bunu tasvip ederek uymayanlar\u0131 k\u0131nam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), namaz\u0131n k\u0131l\u0131n\u0131\u015f \u015fekli, rekât say\u0131s\u0131 ve namazdaki hareket­ler konusunda da hiçbir uyar\u0131da bulunmam\u0131\u015f­t\u0131r. E\u011fer Rasulullah (as) namaz konusunda herhangi bir yanl\u0131\u015fl\u0131k yapm\u0131\u015f olsayd\u0131, di\u011fer konu­larda oldu\u011fu gibi, bu ko­nuda da, muhakkak uyar\u0131l\u0131rd\u0131. Böyle bir uyar\u0131 Kur’an’da söz­konusu olmad\u0131\u011f\u0131ndan, mütevatiren ula\u015fan namaz konu­sunda da Rasule uymak zorunlulu\u011fu sözkonusudur.<\/span> Rasulullah’\u0131n, en güzel örnekli\u011fi, Kur’an var oldu\u011fu sürece varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 devam ettirecektir. Bu, yüce Allah (cc) bizzat em­ridir.<\/span><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan konulan hükümlerin pratize edil­mesindeki uygulama biçimi olan Sünnet’e, bugün vahdet için daha çok ihtiyaç vard\u0131r, Sünnet, Müslümanlar için vazgeçilmez bir esast\u0131r. Sünnet, Kur’an’\u0131n pratize edili\u015findeki uygulama biçimi oldu\u011funa göre, Sünnet’in terki ile herkesin kendi prati\u011fini esas kabul edecek, böylece bir yerine yüzbinlerce uygulama (sünnet) biçiminin ortaya ç\u0131kacakt\u0131r ki bu du­rum da, Müslümanlar aras\u0131nda birlik ve beraberlikten söz edilemeye­cektir. Birlik ve beraberli\u011fin olmad\u0131\u011f\u0131 yerde ise, nelerin olaca\u011f\u0131 malumdur. Bu nedenle yüce Allah (cc), Rasulü’nü vah­detin simgesi haline getirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Sünnet, Kur’an’dan ayr\u0131 bir kaynak de\u011fildir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulün Sünnetini almak, Kur’an’dan ba\u015fka ikinci bir kay­nak kabul etmek demek de\u011fildir. Çünkü yüce Allah (cc), bizzat kendisi Kitab\u0131’nda Rasule uymay\u0131 emrediyor. Rasule uymak Kur’an ayetle­riyle emredildi\u011finden dolay\u0131, Sünnet’e tabi olmak Kur’an’a tabi olmak­t\u0131r.<\/span><\/p>\n

Özellikle bugün \u015fu yanl\u0131\u015f de\u011ferlendirme sözkonusudur; Kur’an’dan ba\u015fka bir kayna\u011fa itibar etmek insan\u0131 \u015firke götürür iddi­as\u0131. Bu hem yanl\u0131\u015f hem de Kur’an’\u0131 yeterince anlamamak­tan kaynak­lanan bir iddiad\u0131r. Çünkü birincisi, Sünnet Kur’an’dan ayr\u0131 bir kaynak de\u011fildir. \u0130kincisi, kimi kaynaklara ba\u015fvurulmas\u0131n\u0131 emreden yüce Allah’t\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Biz senden önce yaln\u0131z kendilerine vahyedilen erkeklerden ba\u015fkas\u0131n\u0131 göndermedik; e\u011fer bilmiyorsan\u0131z zikir ehline so­run." <\/strong>(Enbiya, 7)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Ayette, bir meselenin zikir ehline sorulmakla aç\u0131\u011fa ç\u0131kaca\u011f\u0131n\u0131 tavsiye eden yüce Allah’t\u0131r. O, bir \u015feyin ger­çekli­\u011fini ö\u011frenmek için di\u011fer kaynaklara ba\u015fvurulmas\u0131 gerek­ti\u011fini bildirmektedir. Ancak bu ba\u015fvurunun s\u0131n\u0131r\u0131n\u0131 da yine Kur’an belirliyor.<\/span><\/p>\n

"<\/span><\/em> E\u011fer sen, sana indirdi\u011fimiz \u015feyden ku\u015fku içinde olursan, o halde senden önce Kitab\u0131 okuyanlara sor; andolsun ki, sana Rabb’inden Hak geldi, sak\u0131n \u015füpheye dü\u015fenlerden olma!<\/span><\/em>" (Yunus, 94)<\/span><\/em><\/p>\n

Bu Kur’ani gerçekler de gösteriyor ki, herhangi bir konuda ku\u015fkuya dü\u015fen bir Mü’min, bu ku\u015fkusunu gidermek için "Kitap oku­yanlara soracakt\u0131r."<\/em> Kitap okuyanlara Kur’ani bir gerçek soru­lup al\u0131nan cevap do\u011frultusunda hareket ediliyor da, Kur’an’\u0131 hem okuyup hem de hayat\u0131nda pratize eden Rasul (as)’a da elbette sorulur, sözüne tabi olunur.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc) rasulün en güzel örnek olarak al\u0131nmas\u0131n\u0131 emretti\u011fi halde hangi sa\u011flam mant\u0131k, Kur’an’\u0131 en güzel biçimde anlay\u0131p ya­\u015fayan Rasul (as)’\u0131n Sünnetine ba\u015fvurmay\u0131 \u015firk olarak de\u011ferlendirebi­lir. Yani, Kur’an okuyan herhangi bir kimseye bir \u015fey sorup verdi\u011fi cevap do\u011frultusunda ya\u015famak normal, Kur’an’\u0131 en güzel anlay\u0131p ya­\u015fayan Rasul (as)’a sorup Sünnetine uygun ya\u015famak \u015firk! Bunu dü\u015fünmek bile ba\u015fl\u0131 ba\u015f\u0131na küfür ve \u015firktir. Bu iddiada \u0131srar edenler, Allah ve Rasul dü\u015f­man\u0131, hain ve rezil kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Ba\u015fka kaynaklara ba\u015fvurunun \u015firk oldu\u011funu iddia eden bu sakal anlay\u0131\u015f, Kur’an’\u0131 anlamamaktan kaynaklanan, daha do\u011frusu Kur’an’\u0131 eksik ve yanl\u0131\u015f anlamaktan, Kur’an’\u0131n bir bölümüyle hareket etmekten kaynaklanan bir görü\u015f ve iddiad\u0131r. Bu kimselerin amac\u0131 ne Allah’\u0131 raz\u0131 etmektir, ne de \u0130slam’\u0131 ya\u015famakt\u0131r. Bunlar\u0131n tek amac\u0131, dini bozmakt\u0131r. E\u011fer iddia edildi\u011fi gibi ba\u015fka kaynaklara ba\u015fvurmak \u015firki gerektirseydi yüce Allah kendisine \u015firk ko­\u015fulmas\u0131n\u0131 kesinlikle istemezdi.<\/span><\/p>\n

Elbette inkârc\u0131 mant\u0131kla bir yere var\u0131lamaz, o halde yap\u0131lacak en güzel hareket Rasulün Sünnetini esas almakt\u0131r. <\/span>Kur’an inkârc\u0131lar\u0131n\u0131, Kur’an’\u0131n bu terbiye edici uyar\u0131s\u0131na davet ediyor ve diyoruz ki: “Gelin, Kur’an’a hevan\u0131z\u0131 katmaktan vazgeçin; bu, size hiçbir \u015fey kazand\u0131rmayacak, tam aksine çok \u015fey kaybettirecektir.<\/strong><\/span><\/p>\n

Farkl\u0131 bir \u015fey söyleme ad\u0131na Kur’ani gerçekleri hevan\u0131z\u0131n bat\u0131l istekleri ile kar\u0131\u015ft\u0131rmay\u0131n. Kur’an, apaç\u0131k bir kitapt\u0131r ve hükümleri, akl\u0131selim sahiplerince net anla\u015f\u0131lacak \u015fekilde yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan aç\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/strong><\/p>\n

\u015eayet sizler akleder, geleneksel kültür kal\u0131plar\u0131ndan s\u0131yr\u0131l\u0131r, ön yarg\u0131lar\u0131n\u0131z\u0131 bir kenara b\u0131rak\u0131r, farkl\u0131 olma hastal\u0131\u011f\u0131ndan kendinizi kurtar\u0131r ve yaln\u0131zca yüce Rabb’inizi raz\u0131 etmeyi gaye edinirseniz, kesinlikle Kur’an’\u0131 anlayacak ve do\u011frular\u0131 bulacaks\u0131n\u0131z.<\/span><\/strong><\/p>\n

Ey Kur’an gerçe\u011fini anlamayanlar, ileri sürdü\u011fünüz iddialar\u0131n\u0131z\u0131n, Kur’ani hiçbir yan\u0131 yoktur ve bu mant\u0131\u011f\u0131n\u0131z Kur’an gerçe\u011fiyle de çeli\u015fmektedir. Yüce Allah’\u0131n ayetlerinde çeli\u015fki yoktur, çeli\u015fki sizin mant\u0131\u011f\u0131n\u0131zda ve tatmin olmayan hevan\u0131zdad\u0131r.<\/span><\/strong><\/p>\n

Sizler, neden konu ile ilgili tüm ayetleri al\u0131p konuyu net olarak anlamak istemiyor, farkl\u0131 söylem ad\u0131na, bu Kur’ani gerçekleri kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131yor, ayetlerin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk ediyorsunuz.<\/span><\/strong><\/p>\n

Kur’ani gerçekleri kar\u0131\u015ft\u0131rmak yerine, Rabb’inizi raz\u0131 etmek için çal\u0131\u015fsan\u0131z hem dünya hayat\u0131nda mutlu olursunuz, hem de ahiret hayat\u0131nda kurtulu\u015fa erenlerden olursunuz. Gelin, tevbe edip yapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan vazgeçin, Kur’an’a gere\u011fi gibi yönelin. \u0130\u015fte do\u011fru yol budur ve i\u015fte kurtulu\u015f bundad\u0131r.<\/span><\/strong> <\/span><\/span><\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2016.01.03
\n