{"id":258,"date":"2020-03-25T18:28:51","date_gmt":"2020-03-25T18:28:51","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/egemenlik-yalnizca-mulkun-sahibi-yuce-allahindir\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:51","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:51","slug":"egemenlik-yalnizca-mulkun-sahibi-yuce-allahindir","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/egemenlik-yalnizca-mulkun-sahibi-yuce-allahindir\/","title":{"rendered":"Egemenlik, yaln\u0131zca m\u00fclk\u00fcn sahibi y\u00fcce Allah\u2019\u0131nd\u0131r"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

<\/span><\/em><\/strong>Egemenlik, yaln\u0131zca insanlar\u0131 sevk ve idare etmek de\u011fildir; as\u0131l egemenlik, insan hayat\u0131n\u0131 ilgilendiren yasalar\u0131, insanlar\u0131n hayatlar\u0131n\u0131 kolayla\u015ft\u0131racak, onlar\u0131 huzurlu ve mutlu k\u0131lacak \u015fekilde vazetmek, insanlar\u0131n müreffeh ya\u015fayabilecekleri ortam\u0131 haz\u0131rlamak, onlar aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m gözetmeden adalet ve e\u015fitlik ilkelerini tesis etmektir.<\/span> <\/p>\n

\u0130nsanlar üzerinde egemenlik kurup onlar\u0131n sevk ve yönetimleri için hüküm koymak, ancak onlar\u0131n istek ve e\u011filimlerini çok iyi bilmek, onlar\u0131 tan\u0131makla mümkündür. \u0130nsanlar\u0131n f\u0131trat\u0131n\u0131, gelecek beklentilerini, istek ve be\u011fenilerini bilmeden onlar üzerine hüküm koymak, onlar\u0131n geleceklerini ipotek alt\u0131na almak, onlara aç\u0131kça zulmetmektir.<\/span><\/p>\n

Tarihi süreçte ortaya ç\u0131kan insan ürünü sistem ve ideolojiler, insanlar\u0131n gelece\u011fini, istek ve arzular\u0131n\u0131, be\u011feni ve tepkilerini yeterince ya da hiç bilmedikleri için onlar\u0131n gelece\u011fine yönelik koyduklar\u0131 hükümler, insanlara s\u0131k\u0131nt\u0131 vermi\u015f, onlar\u0131 mutlu ve huzurlu yapmam\u0131\u015f, s\u0131k\u0131nt\u0131 ve huzursuzlu\u011fa yol açm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Toplumda huzursuzlu\u011fa neden olan be\u015feri yasalar, ç\u0131kar\u0131ld\u0131ktan hemen sonra geçerliliklerini yitirmi\u015f, yasa koyucular, koyduklar\u0131 yasalar\u0131 ya de\u011fi\u015ftirmi\u015fler ya uygulamadan kald\u0131rm\u0131\u015flar ya da insanlar\u0131n tepkilerine ald\u0131r\u0131\u015f edilmeden bask\u0131 ve zorbal\u0131kla uygulanmaya devam etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Genel olarak be\u015feri sistemler, zorba ve bask\u0131c\u0131 sistemlerdir; birçoklar\u0131 diktatörlü\u011fe dönü\u015fen bu sistemlerin baz\u0131lar\u0131 da, kadife eldiven içerisine gizlenmi\u015f demir yumruk misali derin devlet ve devletin ç\u0131karlar\u0131 ad\u0131 alt\u0131nda insanlar\u0131 kendilerine itaat ettirmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistemlerde yasa koyucu insanlard\u0131r; bu nedenle onlar, öncelikle kendilerinin ve yak\u0131nlar\u0131n\u0131n ç\u0131karlar\u0131n\u0131 dü\u015fünerek yasa ç\u0131kar\u0131rlar. Bu ise, toplumu s\u0131n\u0131flara ay\u0131rmakta, e\u015fitlik ilkesinden yoksun bulunmakta, insanlar aras\u0131nda adaleti tesis etmemektedir.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri yasalar, ça\u011fda\u015f kölelik yasalar\u0131d\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kula kulluk esas\u0131na dayal\u0131d\u0131rlar; be\u015fer taraf\u0131ndan konulan yasalar, insan ürünü olduklar\u0131 için öncelikle insana itaati, kula kullu\u011fu esas al\u0131rlar. Bu sistemler, insanlardan baz\u0131lar\u0131n\u0131 di\u011fer baz\u0131lar\u0131ndan üstün tutmakta, baz\u0131 kimseleri dokunulmaz k\u0131larken di\u011fer baz\u0131lar\u0131n\u0131 dokunulmazl\u0131\u011f\u0131 olanlara köle-kul yapmaktad\u0131r. Bu durum, hem insanlar aras\u0131nda adaletsizli\u011fin var olmas\u0131na, hem de kimi insanlar\u0131n di\u011ferlerine itaatini sa\u011flamak için bask\u0131ya sebebiyet verir. <\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar üzerinde egemenliklerini sürdürmek için kendi arzular\u0131 do\u011frultusunda yasa ç\u0131karanlar, as\u0131l itibar\u0131 ile insanlar\u0131 kendilerine itaat ettirerek kölele\u015ftirmektedirler. Eski dönemlerde ki\u015filer, köle edinip onlar\u0131 istekleri do\u011frultusunda çal\u0131\u015ft\u0131r\u0131rlarken günümüzde bu anlay\u0131\u015f siyasi örgütlenmelerini sa\u011flayan gruplar taraf\u0131ndan sürdürülmekte, ç\u0131kar\u0131lan yasalarla insanlar, o grup üyeleri ve grubun ba\u015f\u0131ndaki ki\u015fi ya da ki\u015filer için kölele\u015ftirilmektedir.<\/span><\/p>\n

Günümüzde köle edinmek, eski dönemler gibi sat\u0131n al\u0131nan ki\u015filerin, fiziksel \u015fiddete maruz b\u0131rak\u0131larak hürriyetlerinin k\u0131s\u0131tlanmas\u0131 \u015feklinde de\u011fil, yönetimi ellerine alanlar\u0131n, arzular\u0131n\u0131 yasa haline getirip uygulamalar\u0131 \u015feklinde olmaktad\u0131r. Bu kölelik sisteminde, devletin tüm imkânlar\u0131, bu ki\u015filer için çal\u0131\u015fmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Demokrasiden diktatörlü\u011fe, Marksizm’den Fa\u015fizme kadar be\u015feri her sistemde kanun koyucular, yönetimi ellerinde bulunduran ve kendilerini halk\u0131n üzerinde gören kimselerdir. Bu nedenle kanunlar, ki\u015fiden ki\u015fiye meclisten meclise farkl\u0131l\u0131klar gösterir ve kimi zaman sistem ayn\u0131 olmas\u0131na ra\u011fmen ç\u0131kar\u0131lan kanunlar, süreç içerisinde farkl\u0131la\u015farak ayr\u0131\u015f\u0131rlar. Bunun nedeni yönetimde bulunanlar\u0131n isteklerinin farkl\u0131 olu\u015fundand\u0131r.<\/span><\/p>\n

Ayn\u0131 sistem içerisinde ayr\u0131 ve kimi zaman z\u0131t yasalar\u0131n olmas\u0131, yönetimde bulunan ki\u015fi ve ki\u015filerin isteklerinin yerine getirilmesidir. Yani ki\u015fi ya da ki\u015filere hizmet, eski dönemlerdeki gibi direkt kölelik müesseseleri ile de\u011fil, yasa k\u0131l\u0131f\u0131 giydirilen isteklerin ça\u011fda\u015f kölelerce yap\u0131lmaktad\u0131r. Bu nedenle be\u015feri sistemlerde, yasalar kar\u015f\u0131s\u0131nda e\u015fitlik sözkonusu de\u011fildir; yasalar yaln\u0131zca halk tabakas\u0131 için geçerlidir; yönetenler ise, yasa üstü kalmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistemlerde cezalar, ancak halk tabakas\u0131 için uygulanmakta, yönetenlerin suç i\u015flemeleri durumunda ya hiç yarg\u0131lanmamakta ya da yarg\u0131lanmalar\u0131 halinde beraat etmektedirler. Bu nedenle be\u015feri sistemlerde adalet, e\u015fitlik, hukuksall\u0131k yoktur, keyfilik, adaletsizlik, e\u015fitsizlik mevcuttur.<\/span> Onlar, öncelikle kendilerini dü\u015fünerek yasalar yaparlar ve o yasalardan ancak kendileri yararlan\u0131rlar.<\/span><\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistemlerde savc\u0131 ve hâkimler, ba\u011f\u0131ml\u0131 ça\u011fda\u015f kölelerdir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Be\u015feri sistemlerde tüm kurumlar, yönetimi ellerinde bulunduranlar için çal\u0131\u015fmakta, polis, asker, savc\u0131 hâkim gibi görevliler, ancak yöneticilerin isteklerini yerine getirmektedirler. Hiçbir savc\u0131 ve hâkim, adalet yapma ad\u0131na istedi\u011fi hükmü veremez, efendilerinin önüne koydu\u011fu ve yasa dedikleri istekleri do\u011frultusunda hareket etmekle mükelleftir. Aksi halde kendisi, efendisine kar\u015f\u0131 gelmi\u015f bir kimse olarak cezaland\u0131r\u0131l\u0131r. Daha çok k\u0131sa bir süre önce bunun böyle oldu\u011fu görüldü.<\/span><\/p>\n

Yönetimi elinde bulunduran diktatör Erdo\u011fan’\u0131n tutuklatt\u0131\u011f\u0131 Samanyolu Yay\u0131n Grubu genel müdürü Hikmet Karaca hakk\u0131nda tahliye karar\u0131 veren 29. Asliye Ceza hâkimlerinden Metin Özçelik ve 32. Asliye Ceza Hâkimi Mustafa Ba\u015fer tutukland\u0131lar. Diktatörün isteklerine uygun karar vermeyen ya da diktatörü yak\u0131nlar\u0131n\u0131n yolsuzluk ve h\u0131rs\u0131zl\u0131klar\u0131n\u0131n üzerine giden birçok savc\u0131 ve hâkim s\u0131fatl\u0131 ça\u011fda\u015f köle, efendilerine kar\u015f\u0131 gelmi\u015f olmalar\u0131 nedeniyle görevlerinden at\u0131ld\u0131lar, haklar\u0131nda soru\u015fturmalar ba\u015flat\u0131ld\u0131, birço\u011fu yurt d\u0131\u015f\u0131na kaçt\u0131.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistemlerde güvenlik birimleri ve yarg\u0131, yöneticilerin isteklerine ayk\u0131r\u0131 hareket eden ki\u015fileri cezaland\u0131rma kurumu, polis ve asker, diktatörlerin emir erleri, savc\u0131 ve hâkimler de emri do\u011frultusunda halk\u0131 cezaland\u0131ran diktatöre ba\u011f\u0131ml\u0131 ça\u011fda\u015f kölelerdir. Bu ça\u011fda\u015f köleler, halk\u0131n, efendilerine itaatini sa\u011flamaya çal\u0131\u015f\u0131rlar, itaat etmeyenleri cezaland\u0131r\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri yasalar, adaletsizdir; insanlar aras\u0131nda katmanla\u015fmaya, farkl\u0131la\u015fmaya neden olur, insanlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 di\u011fer bir k\u0131sm\u0131na ezdirir. Bu yasalara göre yöneticilerle yönetilenler, hiçbir zaman e\u015fit tutulmazlar. Bu nedenle be\u015feri yasalar, zulüm yasalar\u0131, onlar\u0131 uygulayan savc\u0131 ve hâkim s\u0131fatl\u0131 ça\u011fda\u015f köleler de, zulmü uygulayan, diktatör efendilerine hizmet eden zalimlerin ta kendileridirler.<\/span><\/p>\n

Eksik ve yar\u0131n\u0131 bilmeyen be\u015fer yasa koyamaz<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kendilerinin bile yar\u0131n ne olacaklar\u0131n\u0131 bilmeyen ki\u015filerin, insanlar\u0131n gelece\u011fini ipotek alt\u0131na alarak kanun koymalar\u0131 hiçbir \u015fekilde kabul edilemez. Pilot olmayan bir kimse, nas\u0131l ki bir uçak kullanamayacak ise, kullanmaya kalk\u0131\u015fmas\u0131 halinde nas\u0131l ki insanlar\u0131n hayatlar\u0131n\u0131 tehlikeye atacaksa, ayn\u0131 \u015fekilde ilah olmayan bir kimse ya da kimselerin insanlar\u0131n hayat\u0131n\u0131 idare edecek, onlara yol gösterecek yasalar koyamazlar.<\/span><\/p>\n

Eksikliklerle donanm\u0131\u015f ki\u015fi ve ki\u015filerin koyacaklar\u0131 yasalar, toplumda ancak s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131n ç\u0131kmas\u0131na, toplumun kamplara bölünmesine, toplum bireyleri aras\u0131nda adaletsizli\u011fe, karga\u015faya, bunal\u0131ma ve giderek çat\u0131\u015fmalara neden olur. <\/span><\/p>\n

Hiçbir \u015feye sahip olmayan, aciz ve eksik olan be\u015ferin, di\u011fer insanlar üzerinde ilahl\u0131k taslamas\u0131 haddi a\u015fmaktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Hak ile bat\u0131l\u0131 birbirinden ay\u0131rt edemeyen kimseler, kendileri gibi be\u015fer olanlar\u0131, otorite kabul edip her isteklerine boyun e\u011ferek onlar\u0131 ilah edinirler. Oysa ilah edindikleri kimseler de kendileri gibi hiçbir \u015feye güç yetiremeyen eksik, aciz ve ölümlüdürler.<\/span><\/p>\n

Kendilerine Allah’tan ba\u015fka otoriteler, ilahlar edinenler, ilah edindikleri kimselerin, istek ve arzular\u0131na tabi olanlar, Rab’lerinden kendilerine gönderilen ve içerisinde Furkan olan Kur’an’a s\u0131rt dönüp onu inkâr etmi\u015flerdir. Çünkü be\u015feri yasalara itaat etmek, Kur’an’\u0131 kabul etmemek, inkâr etmek, yüce Allah’tan ba\u015fkalar\u0131n\u0131 ilah edinmektir.<\/span><\/p>\n

“O’ndan ba\u015fka ilahlar edindiler ki, hiçbir \u015fey yaratm\u0131yorlar, kendileri yarat\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r; kendilerine dahi ne zarar ne de yarar veremeye malik de\u011filler ve öldürmeye, ya\u015fatmaya,  <\/span>tekrar canland\u0131rmaya da muktedir de\u011filler.” (Furkan, 3)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Allah’tan ba\u015fka itaat edilen, emir ve kurallar\u0131na uyulan her ki\u015fi ve kurum, insanlar\u0131 \u0130slâm’\u0131n ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131ndan be\u015feri sistemlerin, dünya ve ahirette gelece\u011fi olmayan karanl\u0131klara sürüklerler, insanlar\u0131 Rab’lerine isyan ettirirler, ac\u0131kl\u0131 bir azaba girmelerine sebep olurlar.<\/span><\/p>\n

Kendilerini hüküm koyucu olarak gören, yar\u0131n mah\u015fer gününde, kendilerini yaratan Rab’lerinin huzurunda sorguland\u0131klar\u0131nda, kendilerine bile fayda sa\u011flamayacak kadar aciz kimselerdir. Onlar, bu hallerine bakmadan, ayn\u0131 özelliklere sahip olduklar\u0131 di\u011fer insanlar üzerine hüküm koymaya kalk\u0131\u015f\u0131yor, onlar\u0131n yar\u0131nlar\u0131n\u0131 ipotek alt\u0131na al\u0131yorlar.<\/span><\/p>\n

Tu\u011fyan\u0131n son noktas\u0131: \u0130nsanlar üzerine yasa koymak<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Günümüzde, dünyada ve Türkiye’de görülen manzara, insan\u0131n azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131nda haddi nas\u0131l a\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131, Fir’avn’\u0131n bile geride b\u0131rak\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymaktad\u0131r. Kendileri eksik ve zavall\u0131 olan be\u015feri sistemin yönetici kadrosu ve meclis ad\u0131 verilen küfür ve \u015firk yuvas\u0131 Dar’ün Nedve’deki milletvekilleri, insanlar\u0131n hayatlar\u0131 üzerine yasa koyarak ilahl\u0131k tasl\u0131yorlar.<\/span><\/p>\n

Kendileri, ba\u015fkalar\u0131 taraf\u0131ndan yönetilen, ba\u015fkalar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda ve özellikle de sistemin kurucu putu önünde her vesile ile esas duru\u015fta durup ibadete eden, puta tapan kimseler, kendilerinin bu a\u015fa\u011f\u0131lanm\u0131\u015f zillet içerisindeki durumlar\u0131na bakmadan insanlar\u0131n hayatlar\u0131 üzerinde kanun koyarak azg\u0131nl\u0131klar\u0131nda haddi a\u015f\u0131yorlar.<\/span><\/p>\n

\u0130\u015fin bir ba\u015fka boyutu ve en ac\u0131 taraf\u0131 ise, hayatlar\u0131 üzerine hüküm konulan insanlardan baz\u0131lar\u0131, bu azg\u0131nlara destek vermeleri, bu küfür ve azg\u0131nl\u0131\u011fa ortak olmalar\u0131d\u0131r. Bunlar, bu davran\u0131\u015flar\u0131 ile kanun koyucular\u0131 ilah edinmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Küfre, hangi nedenle olursa olsun, destek olmak küfürdür. Bu nedenle Türkiye’deki anayasa çal\u0131\u015fmalar\u0131na destek vermek \u015firk ve küfür, tu\u011fyan ve azg\u0131nl\u0131kt\u0131r. Bu azg\u0131nl\u0131\u011fa destek olanlar, en az\u0131ndan kanun koymaya kalk\u0131\u015fanlar kadar yüce Allah (cc) indinde o azg\u0131nlar\u0131n günahlar\u0131na ortak olmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kendilerine bile fayda ve zarar vermeye, kendi r\u0131z\u0131klar\u0131n\u0131 bile yaratmaya muktedir olamayan, en küçük bir rahats\u0131zl\u0131klar\u0131nda ba\u015fkalar\u0131n\u0131n yard\u0131m\u0131na muhtaç olan kimselerin, yüce Allah’\u0131n kendileri için indirdi\u011fi yasalar\u0131 reddedip insanlar üzerine yasa koymaya kalk\u0131\u015fmalar\u0131, yüce Allah’a apaç\u0131k bir isyan, haddi a\u015fan bir tu\u011fyan, küfür ve \u015firktir.<\/span><\/p>\n

Hüküm koyarak ilahl\u0131k iddias\u0131na kalk\u0131\u015fan be\u015feri sistemin yöneticileri, azg\u0131nl\u0131klar\u0131nda haddi a\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Bunlar, yaratmad\u0131klar\u0131, r\u0131z\u0131klar\u0131n\u0131 vermedikleri insanlar\u0131n hayat\u0131 üzerine hüküm koymaya kalk\u0131\u015farak kendilerine itaat edenleri kendilerine kul, köle yapmakta, onlar\u0131n rableri olduklar\u0131n\u0131 iddia etmektedirler.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistemleri destekleyenler, Fir’avn dönemindeki \u0130srail o\u011fullar\u0131 konumundad\u0131rlar. Bunlar, be\u015feri sistemleri destekleyerek bu sistemlerin zulümlerini sürdürmelerine, yüce Allah’a kar\u015f\u0131 isyan ve inkârlar\u0131n\u0131 daha fazla art\u0131rmalar\u0131na neden olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistemlere, hangi yolla olursa olsun, verilen destek zulmün devam\u0131n\u0131 sa\u011flamak, yüce Allah’a kar\u015f\u0131 isyana ve küfre yard\u0131mc\u0131 olmak, o küfür ve isyana ortak olup zulmün yan\u0131nda Tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 sava\u015fmakt\u0131r. Nitekim yüce Rabb’imiz, be\u015feri sistemlerin –ki be\u015feri sistemler ta\u011futi sistemlerdir- yan\u0131nda yer alman\u0131n küfür oldu\u011funu ve kâfirlerin ta\u011futun dostu olduklar\u0131n\u0131 bildiriyor.<\/span><\/p>\n

\u0130man edenler Allah yolunda sava\u015f\u0131rlar, kâfirler de ta\u011fut yolunda sava\u015f\u0131rlar; o halde \u015feytan\u0131n dostlar\u0131yla sava\u015f\u0131n, \u015füphesiz \u015feytan\u0131n hilesi zay\u0131ft\u0131r.<\/span>” (Nisa, 76)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Günümüzdeki tüm s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131n, karga\u015fa ve bunal\u0131mlar\u0131n, çat\u0131\u015fma ve sava\u015flar\u0131n tek nedeni, yeryüzünde hükmün insanlara verilmesi, yüce Allah’tan ba\u015fkas\u0131n\u0131n ilah edinilmesidir. Yüce Allah’a iman ettiklerini iddia edenlerin, yeryüzü hükümranl\u0131\u011f\u0131n\u0131 insana vermeleri günümüz s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131n, sorunlar\u0131n, fitne ve fesad\u0131n temel nedenidir.<\/span><\/p>\n

“\u015eayet (yer ve gö\u011fün) ikisinde Allah’tan ba\u015fka ilahlar olsayd\u0131, ikisi de fesada u\u011frard\u0131. \u015eüphesiz ar\u015f\u0131n Rabb’i Allah, vas\u0131fland\u0131rd\u0131klar\u0131 \u015feylerden yücedir.” (Enbiya, 22)<\/span><\/em><\/p>\n

“<\/span><\/em>De ki: ‘Allah’tan ba\u015fka (ilah) sand\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 ça\u011f\u0131r\u0131n; onlar, göklerde ve yerde zerre a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131nca bir \u015feye malik de\u011fillerdir. Onlar\u0131n, o ikisinde hiçbir ortakl\u0131klar\u0131 yoktur ve O’nun onlardan bir yard\u0131mc\u0131s\u0131 da yoktur.” (Sebe, 22)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kendileri yarat\u0131lm\u0131\u015f, hiçbir \u015feye malik olmayanlar, küfür ve azg\u0131nl\u0131klar\u0131 içerisinde Rab’lerine isyan ederek insanlar üzerine hüküm koymu\u015flar, bunlar\u0131n koyduklar\u0131 hükümleri kabul edenler de, onlar\u0131n hükümlerine uymakla onlar\u0131 ilah edinmi\u015flerdir. Böylece bu kimseler, yüce Allah’\u0131n yan\u0131nda bir ba\u015fka ilaha taparak iki ilaha birden inanm\u0131\u015flard\u0131r. Hz. Yusuf (as), Allah’tan ba\u015fkalar\u0131n\u0131n hükümlerine uyarak onlar\u0131 ilah edinen kimselere öyle sesleniyor.<\/span><\/p>\n

“Siz, O’nu b\u0131rak\u0131p sizin ve atalar\u0131n\u0131z\u0131n isimlendirdi\u011fi isimlerden ba\u015fkas\u0131na tapm\u0131yorsunuz. Allah, onlar hakk\u0131nda hiçbir delil indirmemi\u015ftir, Allah’\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda hüküm koyucu yoktur. O, Kendisinden ba\u015fkas\u0131na kulluk yapmaman\u0131z\u0131 emretmi\u015ftir, i\u015fte do\u011fru din budur, lakin insanlar\u0131n ço\u011fu bilmezler.” (Yusuf, 40)<\/span><\/em><\/p>\n

Be\u015feri hükümleri kabul edip onlara itaat edenler, do\u011fru olan yüce Allah’\u0131n dinini terk ederek o be\u015feri dine iman etmi\u015flerdir. Oysa onlar\u0131n Rabb’i yaln\u0131zca<\/span> onlar\u0131 yoktan var edip yaratan; onlara, su, hava, güne\u015f gibi zaruri, yiyecek ve giyecek gibi çe\u015fitli nimetleri verip ya\u015fatan;, ak\u0131l, zekâ ve fikir verip di\u011fer varl\u0131klar üzerinde üstün k\u0131lan, yerin ve göklerin mülkü elinde bulunan yaln\u0131zca yüce Allah’t\u0131r; O’nun d\u0131\u015f\u0131ndaki hüküm koyucular, Rab’lerine isyan ederek azm\u0131\u015f ta\u011futlard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Allah kuluna kâfi de\u011fil mi! Seni O’ndan ba\u015fkalar\u0131yla korkutuyorlar, Allah kimi \u015fa\u015f\u0131rt\u0131rsa art\u0131k ona hidayet veren olmaz.” (Zümer, 36)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Ta\u011futu hüküm koyucu kabul edip onu ilah edinen kimseleri uyarmak ve durumlar\u0131n\u0131 dü\u015fünmelerini sa\u011flamak için Müslümanlar\u0131n onlara yapabilecekleri en güzel uyar\u0131!<\/span><\/p>\n

“Andolsun onlara sorsan: ‘Gökleri ve yeri kim yaratt\u0131?’ elbette ‘Allah’ derler; de ki: ‘Bak, gördünüz mü Allah’tan ba\u015fka davet etti\u011finiz kimseleri!  <\/span>\u015eayet Allah, bana bir zarar vermeyi dilese, onlar O’nun verece\u011fi zarar\u0131 kald\u0131rabilirler mi? Yahut bana bir rahmet vermeyi dilese onlar, O’nun rahmetini tutabilirler mi?’ De ki: ‘Allah bana yeter, tevekkül edenler O’na tevekkül etsinler.”<\/span><\/em> (Zümer, 38)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Mülk de hüküm de yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131nd\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131n yeryüzündeki hayatlar\u0131n\u0131 düzenlemek için hüküm koymak, yaln\u0131zca insanlar\u0131 yaratan, onlar\u0131 r\u0131z\u0131kland\u0131ran, yeryüzünü onlara tahsis eden yüce Allah’\u0131n hakk\u0131d\u0131r. Yüce Allah’\u0131n yaratt\u0131\u011f\u0131 yeryüzünde, O’nun kullar\u0131 üzerine hüküm koyanlar, O’na aç\u0131kça isyan etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a isyan ederek O’nun kullar\u0131 üzerine hüküm koyanlar\u0131n bu durumu, evinde misafir olduklar\u0131 ki\u015finin, evini i\u015fgal edip soyan, sonra da o evin kendilerine ait oldu\u011funu iddia eden h\u0131rs\u0131z ve soyguncular\u0131n durumuna benzer. Evin sahibine, “Tamam, ev senin, ancak biz burada senin koydu\u011fun kurallara, misafir adab\u0131na göre de\u011fil, can\u0131m\u0131z\u0131n istedi\u011fi gibi hareket ederiz, sen bize kar\u0131\u015famazs\u0131n<\/strong>” demelerindeki küstahl\u0131\u011fa, ars\u0131zl\u0131\u011fa benzer. Bu isyankâr ta\u011futlara itaat edenler de, onlarla beraber Rab’leri yüce Allah’a isyan etmi\u015fler, h\u0131rs\u0131z soyguncular\u0131 hakl\u0131 görmü\u015flerdir demektir.<\/span><\/p>\n

Mülk kiminse, o mülk üzerinde hüküm koyma hakk\u0131 da onundur. Mülkte hiçbir ortakl\u0131klar\u0131 bulunmayanlar\u0131n, mülk üzerinde hüküm koymalar\u0131 ve insanlar\u0131 koyduklar\u0131 bu hükümlere itaat ettirmeye çal\u0131\u015fmalar\u0131 yüce Allah’\u0131 inkâr ve O’na \u015firk ko\u015fmakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Hamdolsun Allah’a ki, göklerde ve yerde bulunanlar\u0131n hepsi O’nundur; ahirette de hamd O’na mahsustur, O, hâkimdir; haberdard\u0131r.” (Sebe, 1)<\/span><\/em><\/p>\n

“De ki: ‘\u015eefaat, tümüyle Allah’a aittir; göklerin ve yerin mülkü O’nundur, sonra O’na döndürüleceksiniz.” (Zümer, 44)<\/span><\/em><\/p>\n

Göklerde ve yerde bulunanlar\u0131n sahibi olan Yüce Allah’t\u0131r ve elbette kendi mülk üzerinde hüküm koyma hakk\u0131 da yaln\u0131zca O’na aittir. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda en küçük bir sapma, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu hükmü apaç\u0131k bir \u015fekilde inkâr etmek, O’na hükmünde ortaklar kabul etmek ve O’dan ba\u015fkalar\u0131n\u0131 Rab edinmektir.<\/span><\/p>\n

“\u015eüphesiz, Rabb’iniz o Allah’t\u0131r ki; gökleri ve yeri alt\u0131 günde yaratt\u0131, sonra Ar\u015f\u0131n üzerini düzenledi; geceyi, durmadan onu kovalayan gündüzün üzerine örter, güne\u015fi, ay\u0131 ve y\u0131ld\u0131zlar\u0131 buyru\u011funa boyun e\u011fmi\u015f vaziyettedir. \u0130yi bilin ki, yaratma ve emir O’nundur, âlemlerin Rabb’i Allah, ne yücedir!<\/strong>” (A’raf, 54)<\/span><\/em><\/p>\n

Yaratmay\u0131 yüce Allah’a, hüküm koyma hakk\u0131n\u0131 da ta\u011futa verenler, Rab’lerine \u015firk ko\u015fmu\u015f, küfre girmi\u015f, isyan etmi\u015flerdir. Buradaki temel sorun, ta\u011futa iman edenlerin, yüce Allah’a gerçekten iman etmeyi\u015fleridir. Bunlar, cahiliye hükmünü kabul eden kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Hâlâ cahiliye hükmünü mü ar\u0131yorlar; yakinen bilen bir toplum için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim olabilir!” (Maide, 50)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Ta\u011futun koydu\u011fu hükmü kabul ederek ona hüküm koyma hakk\u0131n\u0131 verenler, as\u0131l itibar\u0131 ile kendileri yüce Allah’a iman etmemi\u015f cahil kimselerdir. Bunlar, gere\u011fi gibi iman etmedikleri için Rab’lerinin hükümlerine teslim olmuyor, be\u015feri hükümleri kabul edip onlara uyuyorlar ki bu, yüce Allah’a hükmünde \u015firk ko\u015fmak ve O’na isyan etmektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), insanlar aras\u0131nda adaletle hükmeder, O’nun hükmü kar\u015f\u0131s\u0131nda herkes e\u015fittir. Yüce Allah’\u0131n hükümleri kar\u015f\u0131s\u0131nda ezilen ve ezen, sömüren ve sömürülen, üstün ve ayr\u0131cal\u0131kl\u0131 olan kimse yoktur. Bütün bunlara ra\u011fmen cehaleti din edinen kimseler, O’na yönelip gere\u011fi gibi iman etmiyor ve O’nun hükümlerine teslim olmuyorlar.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri hükümler, cahiliye hükmüdür ve yüce Allah (cc), bu cahili hükümlerin tümünü kald\u0131r\u0131p ilahi olan hükümlerini indirmi\u015ftir. Ancak bu indirilen hükümlere, gerçekten akleden, insani özelliklerini kaybetmeyen kimseler iman eder ve hayatlar\u0131nda uygularlar; cahiller ise bunlardan kaçar.<\/span><\/p>\n

Hüküm yaln\u0131zca insanlari yoktan var eden yüce Allah’a aittir; O, insanlara dünya hayat\u0131nda laz\u0131m olacak bütün hükümleri en güzel bir \u015fekilde düzenlemi\u015ftir. Yüce Allah (cc), hukuki, siyasi, sosyal ve iktisadi her \u015feyi belirlemi\u015f, bu konularda en güzel hükümleri koymu\u015ftur.<\/span><\/span><\/p>\n

Hükmün, yüce Allah’a ait oldu\u011fu gerçe\u011fi, öncelikle ki\u015fide kendisini göstermelidir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

"Hâkimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/span><\/em><\/span> <\/span><\/strong><\/span>hükmü, fertten ba\u015flayarak topluma, kurumlara, devlete ve kâinata kadar tüm alanlar\u0131 içine al\u0131r. Bir a\u015famada Allah’\u0131n hâkimiyeti tesis edilmeden di\u011fer a\u015famalarda bu hükmü tesis etmeye kalk\u0131\u015fmak, ütopya ile u\u011fra\u015fmakt\u0131r. Bu, temeli olmadan kaygan ve yumu\u015fak toprak üzerine yüksek bir bina in\u015fa etmek ya da temeli ve binas\u0131 in\u015fa edilmeden havada direksiz bir çat\u0131 yapmaya çal\u0131\u015fmak gibidir.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

Günümüzde Tevhidi dü\u015fündüklerini iddia eden birçok kimse, polisiye romanlardan ya da filmlerden etkilenerek ya da bol bol dinlenilen \u015fehadet mar\u015flar\u0131n\u0131n etkisinde kalarak sözel ifadeden öteye geçmeyen bir üslupla ta\u011futu reddettiklerini ve hâkimiyetin yaln\u0131zca yüce Allah’a ait oldu\u011funu dillendiriyorlar. Bu durum, ki\u015filerin kendilerini tatmin etmekten öteye geçmeyen ifadeleridir. Buradaki as\u0131l sorun, ki\u015finin, iman etti\u011fi esaslar\u0131 gere\u011fince bilmemesi ve Tevhidi esaslara uygun iman etmemesidir.<\/span><\/span><\/p>\n

Bireyin nefsi ve bütün davran\u0131\u015flar\u0131 üzerinde Allah’\u0131n hâkimiyeti tesis edilmeden, havada çat\u0131 yapmaya kalk\u0131\u015f\u0131rcas\u0131na, sloganik ifadelerle "Hâkimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/span><\/em>  <\/span><\/strong>demek<\/span> üst a\u015famalarda bu hükmü tesis etmeye çal\u0131\u015fmakt\u0131r. Sonuç olarak da onca çaba ve u\u011fra\u015f\u0131dan sonra, ki\u015fi, tam tersine dönmekte ya da küfrün belirledi\u011fi gündem içinde bo\u011fulup gitmektedir.<\/span><\/span><\/p>\n

Hâkimiyetin, toplum üzerinde ve devlet baz\u0131nda tesis edilmesi, öncelikle ferdin dü\u015fünce yap\u0131s\u0131 üzerinde kesin bir \u015fekilde egemen olmas\u0131 ile mümkündür. \u0130man eden bir kimsenin, dü\u015füncesi, hükmün yüce Allah’a ait oldu\u011fu ile \u015fekillendikten ve hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 hissedilmeden bu kabullenildikten sonra, söz ve davran\u0131\u015flar bu hükmün belirledi\u011fi ölçüler içinde ortaya konulmal\u0131d\u0131r.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

"Hâkimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/span><\/em><\/span> <\/span><\/strong><\/span>hükmü ferdin dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131na egemen olduktan sonra iman eden kimse, hiçbir \u015fekilde bu hükmün d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131kamaz. \u0130man eden bir kimse, ibadetlerini belirledi\u011fi esaslara göre eda edecek, sosyal ili\u015fkilerinin boyutunu, \u0130slami daveti nas\u0131l yapaca\u011f\u0131n\u0131, mücadele yöntemini, yap\u0131lanman\u0131n biçimini, bu yap\u0131lanma içerisindeki görev ve sorumluluklar\u0131n\u0131, di\u011fer insanlarla ili\u015fkilerinin s\u0131n\u0131r\u0131n\u0131 hep Allah’\u0131n belirledi\u011fi ölçülere göre ortaya koyacakt\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

\u0130\u015fte, tüm bunlar\u0131n yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içinde ortaya konulmas\u0131, fertte "Hâkimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/span><\/em> hükmünün tesis edildi\u011fini gösterir. Fert, bundan sonra, ne r\u0131z\u0131k endi\u015fesi, ne can, ne mal korkusu ve ne de bela ve musibet korkusuyla bu hükümden taviz verir ve ancak bu hükmün koydu\u011fu esaslara göre hareket eder. Herhangi bir konuda bu hükmün d\u0131\u015f\u0131nda hareket etmesi, ferdin sapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve yüce Allah’a isyan etti\u011fini gösterir.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

"Hâkimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/span><\/em><\/span> <\/span><\/strong><\/span>hükmü, Kur’an ve Sünnet ölçüleri içinde hareket etmekle tam olarak ortaya ç\u0131kar. Kur’an’da belirtildi\u011fi üzere, herhangi bir konudaki bireysel dü\u015fünce, ki\u015finin Allah’a ve Resulüne kar\u015f\u0131 sava\u015f açt\u0131\u011f\u0131n\u0131n ve apaç\u0131k bir \u015fekilde sapt\u0131\u011f\u0131n\u0131n göstergesidir.<\/span><\/span><\/p>\n

“Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, Mü’min erkek ve kad\u0131n için o i\u015fi kendilerine göre seçme hakk\u0131 yoktur, kim Allah’a ve Rasulü’ne kar\u015f\u0131 gelirse, muhakkak apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fer.” (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Nefisleri üzerinde yüce Allah’\u0131n hükmünü egemen k\u0131lan fertlerin, ikinci yapmalar\u0131 gereken husus, bir araya gelerek birlik olu\u015fturmalar\u0131, olu\u015fturduklar\u0131 yap\u0131lanmalar üzerinde de ayn\u0131 hassasiyetle yüce Allah’\u0131n hükmünü alternatifsiz olarak uygulamalar\u0131 gerekir. \u0130slami bir yap\u0131n\u0131n olu\u015fmas\u0131 ancak Kur’an ve Sünnetin belirledi\u011fi esaslara uygun olmas\u0131 halinde mümkündür.<\/span><\/span><\/p>\n

Müslümanlar, ne ço\u011falma, ne büyüme, ne bir \u015feyler yapabilme kayg\u0131s\u0131 ile hareket etmeli, ne de bu tür kayg\u0131lar onlar\u0131, Tevhidi esaslar\u0131n belirledi\u011fi hükmün d\u0131\u015f\u0131nda bir harekete sevk etmelidirler. Çünkü en küçük bir sapma, onlar\u0131n \u0130slâmi kimli\u011fini dü\u015fürmelerine neden olur.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

Kur’an ve Sünnetin belirledi\u011fi ölçülere göre olu\u015fturulan \u0130slami bir yap\u0131lanmada her hareket, mutlak manada hükmün yüce Allah’a ait oldu\u011fu<\/span> bilinciyle yap\u0131lmal\u0131d\u0131r. \u0130slami yap\u0131lanmada, gerek emir komuta ve gerekse bireyler aras\u0131ndaki ili\u015fkilerde belirleyici etken Kur’an ve Sünnet olmal\u0131d\u0131r.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

Günümüzde kendilerini \u0130slâm’a nispet eden, \u0130slâm’\u0131 ça\u011fr\u0131\u015ft\u0131ran isimler kullanan, \u0130slâmi yap\u0131lanma ad\u0131 alt\u0131nda ortaya ç\u0131km\u0131\u015f olan ancak ta\u011futun icazetiyle hayatiyetini sürdüren tüm yap\u0131lanmalar, Kur’an ve Sünnet ölçülerine uymad\u0131klar\u0131 için \u0130slâmi olmaktan uzakt\u0131rlar. Bu kurumlardaki bireylerin yüce Allah’\u0131 bilmeleri, namaz k\u0131lmalar\u0131, hay\u0131r yapmalar\u0131, hatta \u0130slâm’\u0131 hâkim k\u0131lacaklar\u0131 iddia etmeleri ve sözel olarak ta\u011futu reddetmeleri onlar\u0131n, \u0130slâmi olduklar\u0131n\u0131 göstermez. Çünkü bunlar, nefislerine ve içerisinde bulunduklar\u0131 kurumlara yüce Allah’\u0131n hükmünü de\u011fil, ta\u011futun hükmünü hâkim k\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/span><\/p>\n

Ayn\u0131 \u015fekilde, rahmet olan yüce Allah’\u0131n dinini, azap dini gibi göstererek zorbal\u0131kla insanlara kabul ettirmeye kalk\u0131\u015fan ve bu hareketlerine Kuran ve Sünnetten hiçbir delil getirmeyen yap\u0131lanmalar da \u0130slâmi olmaktan uzakt\u0131rlar. Bunlar\u0131n da, "\u0130slâm’\u0131 hâkim k\u0131lacaklar\u0131"<\/strong> iddialar\u0131 bo\u015f bir iddiadan öteye bir anlam ifade etmez.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

\u0130slâmi yap\u0131lanma; onu te\u015fekkül eden bireylerinden kurulu\u015funa, i\u015fleyi\u015finden hareket stratejisine kadar her a\u015famas\u0131nda Kur’an ve Sünnet ölçülerinin egemen oldu\u011fu yap\u0131lanmad\u0131r. Yüce Allah’\u0131n rahmeti ve yard\u0131m\u0131 i\u015fte böyle bir yap\u0131lanman\u0131n üzerindedir. Ancak bu tür bir yap\u0131lanma <\/strong>"Hâkimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/span><\/em> hükmünü yeryüzüne hâkim k\u0131labilir.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

Kur’an’da çok s\u0131k kullan\u0131lan "hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler"<\/strong> ve "Allah’tan ba\u015fka ilahlar edinenler" <\/strong>ifadeleri, bireysel davran\u0131\u015flar\u0131nda ya da sosyal ili\u015fkilerinde Kur’an ve Sünnet ölçüsü d\u0131\u015f\u0131nda hareket edenleri ifade etmektedir. Böyle olan kimselerin ise, yüce Allah’\u0131n hükmünü yeryüzüne egemen k\u0131lmalar\u0131 hiçbir \u015fekilde mümkün de\u011fildir.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

Sonuç olarak, yüce Allah (cc) ad\u0131na yap\u0131lacak her hareket, kayna\u011f\u0131n\u0131 Kur’an ve Sünnet ölçüsünden almad\u0131\u011f\u0131 sürece o hareket \u0130slami hareket olamaz. "Hâkimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/em> hükmünü kabul eden bir hareket, ister ferdi olsun, ister yap\u0131sal bir özellik arz etsin, her noktas\u0131nda Kur’an ve Sünnet ölçüsünden hareket etmekle mükelleftir.<\/span><\/span><\/p>\n

\u0130slâmi esaslara uygun olan bir hareket \u0130slâmi hareket olur ve Allah’\u0131n rahmet ve yard\u0131m\u0131 böyle bir hareket üzerinedir. Böyle bir hareketin "Mülk de Hâkimiyet de ancak Allah’\u0131nd\u0131r"<\/em>  <\/span>ifadeleri gerçekçidir ve ancak bunlar, sözlerinde ve hareketlerinde sad\u0131k olanlard\u0131r ve ister davetçilerin \u015fehadetiyle, ister toplumun helakiyle, isterse \u0130slami esaslar\u0131n hâkimiyetiyle ortaya ç\u0131ks\u0131n, zafer mutlaka bunlar\u0131nd\u0131r.<\/span><\/span><\/span><\/p>\n

 <\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2016.02.12
\n