<\/p>\n

Hz. Muhammed (as), t\u0131pk\u0131 kendisinden önce geçen Risalet önderleri gibi hayat\u0131, Tevhid mücadelesini insanlara duyurmakla geçmi\u015f, bu u\u011furda birçok s\u0131k\u0131nt\u0131, eziyetlerle kar\u015f\u0131la\u015fm\u0131\u015f, yurdundan kaçmak zorunda kalm\u0131\u015f örnek bir Rasuldur.<\/span><\/p>\n

Tarihi süreçte, hemen bütün Risalet önderlerine kar\u015f\u0131 \u015firk cephesi dü\u015fmanl\u0131k yapm\u0131\u015f, elçilere hakaret, iftira ve yalanlayarak psikolojik olarak, onlara, fiziksel sald\u0131r\u0131da bulunarak, onlar\u0131 tutuklayarak i\u015fkence ederek fiziki olarak eziyetler yapm\u0131\u015flard\u0131r. Bu durum, Hz. Muhammed (as)’da da aynen vuku bulmu\u015f, ona ve yan\u0131nda bulunan iman edenlere her türlü eziyetler yap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

"Sana söylenen, senden önceki Rasullere söylenmi\u015f olandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir, senin Rabb’in hem ba\u011f\u0131\u015flama sahibi, hem de ac\u0131 azap sahibidir." (Fussilet, 43)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Hz. Muhammed (as), \u015firk küfür batakl\u0131\u011f\u0131nda ç\u0131rp\u0131nan insanlar\u0131, \u015fefkat ve merhametle Hakk’a davet etmi\u015f, Tevhidi gerçekleri duyurmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. O, bunun kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda, kendisinden önce geçen Risalet önderleri gibi tepki görmü\u015f, muhataplar\u0131n\u0131n yalanlamalar\u0131na, k\u0131namalar\u0131na ve sald\u0131r\u0131lar\u0131na u\u011fram\u0131\u015ft\u0131r. Sünnetullah, Hz. Muhammed (as) için bir kez daha cari olmu\u015f, bütün elçilerin ba\u015f\u0131na gelenler onun da ba\u015f\u0131na gelmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

"Senden önce gönderdi\u011fimiz elçilerimizin de yasas\u0131d\u0131r; bizim yasam\u0131zda bir de\u011fi\u015fiklik bulamazs\u0131n." (\u0130sra, 77)<\/span><\/em><\/p>\n

Sünnetullah, elbette devam edecek, küfür ve \u015firk cephesi, ellerindeki bütün imkânlar\u0131n\u0131 kullanarak Hakka ve Hakk\u0131 temsil edenlere sald\u0131racaklard\u0131r.<\/span> Sünnetullahtaki bu de\u011fi\u015fmeyen yasaya, Hz. Muhammed  <\/span>(as) da tabi olmu\u015f, kendi dönemindeki mü\u015frik ve kâfirlerin sald\u0131r\u0131lar\u0131na u\u011fram\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

"E\u011fer seni yalanl\u0131yorlarsa, senden önceki elçiler de yalanland\u0131; bütün i\u015fler Allah’a döndürülecektir." (Fat\u0131r, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

"Senden önce de Resullerle alay edilmi\u015fti, fakat onlarla alay edenleri, alay ettikleri gerçek ku\u015fat\u0131verdi." (En’am, 10)<\/span><\/em><\/p>\n

Sünnetullah, Hz. Muhammed (as)’dan sonra da cari olmu\u015f, \u015firk ve küfür cephesini olu\u015fturan kâfir, mü\u015frik, münaf\u0131k ve fas\u0131klar güruhu, Rasulullah (as)’\u0131n vefat\u0131ndan sonra ona ve onu takip eden Mü’minlere psikolojik ve fiziki sald\u0131r\u0131lar\u0131na devam etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n günümüz dü\u015fmanlar\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Sa\u011fl\u0131\u011f\u0131nda ona sald\u0131ran \u015firk ve küfür cephesinin takipçileri de, kendisinden sonra özellikle günümüzde ona sald\u0131r\u0131lar\u0131na devam etmi\u015fler ve hâlâ etmektedirler. <\/span><\/span>Onlar, bu sald\u0131r\u0131lar\u0131, Rasulullah (as)’\u0131n \u015fahs\u0131nda \u0130slâmi de\u011ferlere ve Mü’minlere yöneltmi\u015flerdir.<\/span><\/span><\/p>\n

\u015eirk ve küfür cephesi, Rasulullah (as) aralar\u0131nda bulunmad\u0131\u011f\u0131 için ona, fiziki olarak eziyet edemediklerinden bunlardan kimileri, onun ad\u0131na hadis uydurup onu a\u015fa\u011f\u0131lamaya çal\u0131\u015farak ona sald\u0131r\u0131rlarken, baz\u0131 inkârc\u0131 mü\u015frikler de bu uydurulan hadisleri kullan\u0131p hakaretler ederek Rasulullah (as)’a sald\u0131rm\u0131\u015f, onu inkâr etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Özellikle günümüzde, sözel olarak kendilerini \u0130slâm’a nispet eden, ancak gerçekte az\u0131l\u0131 birer mü\u015frik ve kâfir olan, Kur’an’\u0131, küfürlerine kalkan yapan baz\u0131 kimseler, ehli Kitap kâfirleri Yahudi, Hr\u0131stiyan ve inkârc\u0131 ateistlerle elele vererek hatta onlardan daha fazla bir \u015fekilde Rasulullah (as)’a sald\u0131rmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Uydurduklar\u0131 ya da uydurulmu\u015f en seviyesiz ve ahlaks\u0131zca yalan sözleri, Rasulullah (as) atfedenler, Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini kabul etmeyenler, onun mücadele metodunu terk edip içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 ta\u011futi sistemlerin kurallar\u0131na göre hareket edenlerin tümü ona dü\u015fman olan kimselerdir. Bunlar, aç\u0131kça ifade etmeseler de, bat\u0131l\u0131 müste\u015friklerden çok daha fazla \u0130slâm’\u0131n ve Rasulullah (as)’\u0131n dü\u015fmanlar\u0131d\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Küfür cephesini olu\u015fturan inkârc\u0131 mü\u015frik kâfirlerin ba\u015f\u0131n\u0131 da, \u0130slâm’\u0131 bir hayat nizam\u0131 olarak almayan, Tevhidi esaslara iman etmeyen, Kur’an’\u0131n bir bölümünü ald\u0131klar\u0131 halde “Yaln\u0131z Kur’an<\/strong>” deyip küfür ve \u015firklerini bu sözün arkas\u0131na gizlemeye çal\u0131\u015fan Mealciler çekmektedir.<\/span><\/p>\n

\u0130man eden bir Müslüman, elbette Kur’an’dan ba\u015fka hiçbir kayna\u011f\u0131, ne Kur’an’\u0131n önüne al\u0131r, ne de Kur’an’\u0131 tamamlay\u0131c\u0131 bir unsur olarak görür. Çünkü her iki durumda da, Kur’an’\u0131 ikinci plana almak ve eksik görmektir ki bu, apaç\u0131k bir \u015fekilde küfürdür. Ancak Rasulullah (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini almak, ayr\u0131 bir kaynak de\u011fil, Kur’an’\u0131n buyru\u011fudur.<\/span><\/p>\n

Ayn\u0131 \u015fekilde Kur’an’\u0131 parçalara ay\u0131r\u0131p bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü b\u0131rakmak, Tevhidi esaslar\u0131 öncelememek, ayetleri, yaln\u0131zca baz\u0131 duygular\u0131 tatmin etmek için almak, Kur’an’da, Mü’minler için en güzel örnek olarak verilen Rasulullah (as)’\u0131n kabul etmemek de, apaç\u0131k bir \u015fekilde küfür, \u015firk ve sap\u0131kl\u0131kt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Yaln\u0131z Kur’an<\/strong>” denilmesine ra\u011fmen Kur’an’da üzerinde hassasiyetle durulan Rasulullah (as)’a iman etmemek, en güzel örnekli\u011fini almamak, onu d\u0131\u015flamak, önemsememek, Kur’an’a sava\u015f açmaktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

“Yaln\u0131z Kur’an<\/strong>” diyen mü\u015frik kâfirler, ehli Kitap mü\u015frikleri Yahudi, Hr\u0131stiyan ve ateist inkârc\u0131larla ele ele vererek Rasulullah (as)’\u0131 hedef tahtas\u0131na koymu\u015flar, onun \u015fahs\u0131nda Tevhidi ilkelere, \u0130slâmi esaslara ve Müslümanlara sald\u0131rmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Küfür ve \u015firk cephesini olu\u015fturan tüm yerli kâfir, mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k, mürted, ateist, “Yaln\u0131z Kur’an<\/strong>” deyip Kur’an’\u0131n bir bölümünü ve Tevhidi esaslar\u0131 inkâr eden mealci mü\u015frik kâfirler, hadis ad\u0131 alt\u0131nda uydurduklar\u0131 ahlaks\u0131zca sözleri Rasulullah (as)’a atfeden ve sünnet edebiyat\u0131 yapan ehlisünnetçi mü\u015frik z\u0131nd\u0131klar, ta\u011futi sistemin belamlar\u0131 ile yabanc\u0131 ateist, Yahudi, Hr\u0131stiyan ve \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, her biri bir yandan Rasulullah (as)’a, \u0130slâmi de\u011ferlere ve Müslümanlara sald\u0131rmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n, Kur’an’da, önemle ve hassasiyetle bildirdi\u011fi üzere, Müslümanlar için Rasulullah (as), canlar\u0131ndan ve dünyevi tüm de\u011ferlerinden daha de\u011ferlidir. Bu nedenle \u015firk ve küfür cephesi, \u015funu o \u015firk ve küfür ile kronikle\u015fmi\u015f beyinlerine sokmal\u0131d\u0131r ki, onlar\u0131n, salyalar\u0131n\u0131z\u0131 ak\u0131tarak Rasulullah (as)’a, onun \u015fahs\u0131nda \u0130slâmi de\u011ferlere sald\u0131rman\u0131za kar\u015f\u0131 Müslümanlar, hiçbir \u015fekilde müsamahal\u0131 davranmayacakt\u0131r. Bu nedenle ya bu ahlaks\u0131zca sald\u0131r\u0131lar\u0131na son verecek ya da sonuçlar\u0131na karlanacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasul Hz. Muhammed (as)’a iman ya da onu inkâr, ki\u015filerin s\u0131fatlar\u0131n\u0131 belirler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, bir bütündür; iman edenler, Kur’an’\u0131n bütününü kabul eder ve hayatlar\u0131n\u0131 bu bütünlük içerisinde düzenlerler. Kur’an’\u0131n herhangi bir ayetini kabul etmemek, hafife almak, görmezden gelmek, önemsememek ki\u015finin küfre, \u015firke, nifak ve f\u0131ska dü\u015fmesine, irtidat etmesine neden olur.<\/span><\/p>\n

Kur’an’a gerçekten iman edenler yan\u0131nda son y\u0131llarda, iman ettiklerini, Kur’an okuduklar\u0131n\u0131 iddia eden baz\u0131 kimseler, Rasulullah (as)’a kar\u015f\u0131 ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 dü\u015fünce, tak\u0131nd\u0131klar\u0131 tav\u0131r nedeniyle Kur’an’da belirtilen kâfir, mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k ve mürted s\u0131fatlar\u0131n\u0131 alm\u0131\u015f, Rab’lerine isyan etmi\u015f, sap\u0131kl\u0131k içerisine dü\u015fmü\u015flerdir. Kur’an, bu kimselerin, hangi nedenlerden dolay\u0131 bu s\u0131fatlar\u0131 ald\u0131klar\u0131n\u0131 net bir \u015fekilde aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da, Rasulullah (as)’a kar\u015f\u0131 tav\u0131r tak\u0131nanlar\u0131 s\u0131n\u0131fland\u0131rmaktad\u0131r. Buna göre Müslümanlar, Rasulullah (as)’a iman edip onu, en güzel örnek edinen, onu sevip yolunda giden, onun gibi Kur’an’\u0131 ahlak edinip ya\u015fayan kimselerdir. Rasulullah (as)’\u0131 kabul etmeyenler kâfir, baz\u0131 konularda ona uyup baz\u0131 konularda ona uymayanlar\u0131n mü\u015frik, onun söylediklerini kabul ettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen ondan ve söylerinden s\u0131k\u0131nt\u0131 duyanlar münaf\u0131k, onu önemsemeyenler fas\u0131kt\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Mü’minler\/Müslümanlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Mü’minler, Kur’an’da bildirilen Rasul kavram\u0131na kesin bir \u015fekilde iman eden, rasuller aras\u0131nda hiçbir ay\u0131r\u0131m gözetmeyen, son Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131 en güzel örnek edinip hayatlar\u0131n\u0131 onun ahlak edindi\u011fi Kur’an’la düzenleyen kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Rasul, Rabbinden, kendisine indirilene inand\u0131, Mü’minler de; hepsi Allah’a, meleklerine, Kitaplar\u0131na ve rasullerine iman etti. ‘O’nun elçilerinden hiçbirini di\u011ferinden ay\u0131rt etmeyiz’ (dediler) ve dediler ki: ‘\u0130\u015fittik, itaat ettik! Rabbimiz, (bizi) ba\u011f\u0131\u015flaman\u0131 dileriz, dönü\u015f sanad\u0131r!” (Bakara, 285)<\/span><\/em><\/p>\n

“Ve onlar ki, Allah’a ve rasullerine inand\u0131lar, onlardan hiçbiri aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmad\u0131lar; i\u015fte (Allah), pek yak\u0131nda onlar\u0131n da mükâfatlar\u0131n\u0131 verecektir. Allah, çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok esirgeyendir.” (Nisa, 152)<\/span><\/em><\/p>\n

Müslümanlar, rasuller aras\u0131nda hiçbir ay\u0131r\u0131m yapmadan hepsine iman ederler, ancak bu iman, yaln\u0131zca onlar\u0131n varl\u0131klar\u0131n\u0131 kabullenme de\u011fil, ayn\u0131 zamanda onlar\u0131n mücadele metodlar\u0131n\u0131 oldu\u011fu gibi alma ve ya\u015fanan hayatta bu metodlara uygun Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyurmad\u0131r. \u0130\u015fte Mü’minler, rasullere bu \u015fekilde iman ederler.<\/span><\/p>\n

Hz Adem (as)’dan Hz. Muhammed (as)’a kadar gelen bütün Risalet <\/span>önderleri, Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyurma konusunda, ortaya koyduklar\u0131 mücadele metodlar\u0131 ile kendilerine tabi olanlara örnek<\/span> <\/span>birer önder olmu\u015flard\u0131r. Allah’tan gelen vahyin uygulamas\u0131n\u0131, \u015firk ve küfür toplumlar\u0131 içerisinde nas\u0131l hareket edilece\u011fini, topluma egemen olan ta\u011futi sistemlerin ileri gelenlerine kar\u015f\u0131 nas\u0131l bir duru\u015f sergilenece\u011fini, en iyi \u015fekilde ortaya koyan rasullerden Kur’an’da ad\u0131 geçenlerin tümü, bugünkü Mü’minlere örneklik te\u015fkil etmektedirler.<\/span><\/p>\n

“Elbette onlar\u0131n k\u0131ssalar\u0131nda ak\u0131l sâhipleri için ibret vard\u0131r; bu (Kur’an), uydurulacak bir söz de\u011fildir; ancak kendinden önceki(Hak Kitab\u0131)n\u0131n do\u011frulanmas\u0131, her \u015feyin aç\u0131klamas\u0131; iman edenler için bir k\u0131lavuz ve rahmettir.” (Yusuf, 111)<\/span><\/em><\/p>\n

Mü’minlerin, Tevhidi esaslara davet ederlerken ve muhataplar\u0131 ile konu\u015furlarken, kime kar\u015f\u0131 nas\u0131l hareket edecekleri Kur’an’da, Risalet önderlerinin hayatlar\u0131ndan örnekler verilerek aç\u0131klanm\u0131\u015f, buna göre hareket etmeleri istenmi\u015ftir.<\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, hangi rasulün, hangi ko­nuda örneklik te\u015fkil etti\u011fini, çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015ftur. Ça\u011flarüstü ve evrensel bir niteli\u011fe sahip olan Kur’an’da yüce Allah (cc), k\u0131yamete kadar gelecek toplumlardaki sorunlar\u0131n çe\u015fitlili\u011fini ve her dönemdeki zorba güçlerin de\u011fi\u015fik k\u0131l\u0131klara büründü\u011fünü bildi\u011fin­den, sonradan gelecek toplumlar için her rasulün ya\u015fant\u0131s\u0131ndan örneklikler vermi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’a uymak, hakk\u0131yla iman etmektir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Müslümanlar, Kur’ani esaslar\u0131 hayat prensipleri olarak al\u0131rlarken, Tevhidi ilkelere insanlar\u0131 davet ederlerken Rasulullah (as)’\u0131 örnek ald\u0131klar\u0131 gibi, herhangi bir hükmün uygulanmas\u0131nda ya da Müslümanlar aras\u0131nda ç\u0131kacak bir sorunda da müracaat edecekleri yer, yine Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fi olacakt\u0131r. \u0130\u015fte bu, yüce Allah’a, O’nun gönderdi\u011fi Kitap’a ve Rasulullah (as)’a hakk\u0131yla iman etmektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Mü’minlere, her konu ve durumda, Rasulü’nü örnek vermi\u015f, aralar\u0131nda ç\u0131kabilecek bir ihtilaf durumunda, bu ihtilaflar\u0131n\u0131, Kur’an ve Peygamberi uygulama olan Sünnet do\u011frultusunda çözmelerini istemi\u015f, bunun kendisine ve ahiret gününe iman etmek oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Rasul’e itaat edin ve sizden olan emir sahibine de! E\u011fer herhangi bir \u015feyde anla\u015fmazl\u0131\u011fa dü\u015ferseniz; -Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsan\u0131z -onu Allah’a ve Rasul’e götürün; bu, daha iyidir ve sonuç bak\u0131m\u0131ndan da daha güzeldir.” (Nisa, 59)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130htilaf\u0131n, Allah’a ve Rasulüne götürmek, ihtilaf konusu olan hususun, hüküm olarak Al­lah’\u0131n kitab\u0131na, hükmün uygulanmas\u0131 olarak da Rasulün sünnetine götürülmesi demektir. Kur’ani bir hükmün, Rasulullah’\u0131n sünnetindeki uygulan\u0131\u015f biçimi esast\u0131r ve bütün Mü’minleri ba\u011flay\u0131c\u0131d\u0131r. Bu nedenle onun sünnetine uymak Mü’minlerin görevidir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’da, Allah ve Rasulü’nün hüküm verdi\u011fi konularda, Mü’minlerin kendi isteklerine göre hareket etmelerini yasaklam\u0131\u015f, kendi ba\u015flar\u0131na hareket edenlerin, sap\u0131kl\u0131k içerisinde bulunduklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Rasulün hü­küm verdi\u011fi konular, Mü’minler için yol gösterici birer k\u0131lavuz oldu\u011fundan ona göre hareket ederler. Rasul (as)’\u0131n örnekli\u011fini almak, Mü’minlere a\u011f\u0131r gelmez, s\u0131k\u0131nt\u0131 vermez; onun örnekli\u011fi ancak gere\u011fi gibi iman etmeyenlere a\u011f\u0131r gelir.<\/span><\/span><\/p>\n

"Hay<\/span><\/em>\u0131r, Rabb’in hakk\u0131 için onlar aralar\u0131nda ç\u0131kan ih­tilaflarda seni hakem yap\u0131p sonra da senin verdi\u011fin hükme kar\u015f\u0131 içlerinden bir burukluk duymadan tam anlam\u0131yla teslim olmad\u0131kça iman etmi\u015f olamazlar.<\/span><\/em> (N<\/span><\/span><\/em>isa, 65)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n verdi<\/span>\u011fi hüküm, \u0130slâmi konular\u0131n bütününün uygulan\u0131\u015f\u0131 ile ilgilidir. Rasulullah (as)’\u0131n uygulama biçimi olan sünneti, mu\u011flakl\u0131\u011fa meydan vermeyecek kadar aç\u0131k ve nettir. Bu aç\u0131k sünneti terk edip kendile<\/span><\/span><\/span>ri<\/span>, metod ihdas edenler ya da içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 ta\u011futi sistemlerin kanunlar\u0131na göre hareket edenler, Rasulullah (as)’\u0131n sünnetini be\u011fenmemi\u015flerdir demektir. Rasulullah (as)’\u0131n örnek uygulamas\u0131n\u0131 be\u011fenmeyip küçümseyenler, do\u011fru yoldan sapm\u0131\u015f, cehennemi hak etmi\u015f kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Hz. Muhammed (as), Mü’minler için en güzel örnektir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Risalet önderlerinin Tevhidi mücadelelerini, Mü’minlere örnek veren yüce Allah (cc), Kendisinin raz\u0131 edilmesi ve ahirette mükâfatlar\u0131n elde edilebilmesi için son Rasulü’nün, en güzel örnek olarak al\u0131nmas\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Andolsun Allah’\u0131n Rasulünde sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmaya iman eden ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için (uyulacak) en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’<\/span>\u0131 raz\u0131 edip ahirette bunun kar\u015f\u0131l\u0131­\u011f\u0131n\u0131 beklemek ancak, Rasule iman edip getirdiklerine teslim olmak, emrettiklerini yap\u0131p yasaklad\u0131klar\u0131ndan kaç\u0131nmak ve takip etti\u011fi Tevhidi mücadele metoduna uymakla mümkündür. Rasulün getirdiklerine ve örnekli\u011fine kesin teslimiyetle ancak yüce Allah (cc) raz\u0131 edilebilir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, örnek al\u0131nabilmesi ancak yüce Allah’a ve ahiret gününe iman etmekle ve O’nu, her konu ve durumda anmakla mümkündür. Yüce Allah’a hakk\u0131yla iman etmeyenler, Tevhidi ilkelere iman etmeyenler, Kur’an’\u0131n bir bölümünü al\u0131p bir bölümünü terk edenler, Kur’ani esaslar do\u011frultusunda ya\u015famayanlar, Rasulullah (as)’\u0131 elbette örnek almazlar\/alamazlar.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), \u015firk ve küfür içerisinde bulunanlara, Rasulullah (as)’\u0131 örnek alma gibi bir \u015ferefi nasip etmez. Rasulullah (as)’\u0131, en güzel örnek edinmek, onun gibi Kur’an’\u0131 ahlak edinerek vahyin belirledi\u011fi ölçüler içerisinde ya\u015famakla mümkündür ki, böyle bir hayat\u0131 ya\u015famak kâfir, mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k ve mürtetlere a\u011f\u0131r gelir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011finden hareket eden Müslümanlar, onun gibi en zorlu kâfirlere kar\u015f\u0131 vahiyle, onurlu bir \u015fekilde mücadele ederler, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 tüm olumsuz durumlara, u\u011frad\u0131klar\u0131 bask\u0131 ve zulümlere ra\u011fmen, kâfirlerin metodlar\u0131na itibar etmez, kâfirler taraf\u0131ndan kendilerine yap\u0131lan en cazip teklifleri reddeder, ellerinin tersi ile geri çevirirler. Çünkü Rasulullah (as) böyle yapm\u0131\u015f, mü\u015friklerin tüm tekliflerini reddetmi\u015fti.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as) ve arkada\u015flar\u0131, mü\u015friklerin dayan\u0131lmaz bask\u0131 ve i\u015fkenceleri alt\u0131nda olduklar\u0131 bir s\u0131rada mü\u015frikler ona, çe\u015fitli tekliflerle gelirler, ancak o, kendisinin ve arkada\u015flar\u0131n\u0131n içerisinde bulunduklar\u0131 tüm zorluklara ra\u011fmen, onlar\u0131n tekliflerine itibar etmemi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Günümüzde, Rasulullah (as)’\u0131 örnek ald\u0131klar\u0131n\u0131 iddia eden baz\u0131 kimselerin, ta\u011futi sistemin kurallar\u0131 çerçevesinde vak\u0131f, dernek ve parti gibi \u015firk ve küfür yuvalar\u0131nda din anlatmalar\u0131, Rasulullah (as)’a ihanet, sap\u0131kl\u0131k ve küfürden ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Risalet tarihinde hiçbir Rasul ve onlar\u0131n izinde giden hiçbir Tevhid eri, ya\u015fad\u0131klar\u0131 ve kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 onca s\u0131k\u0131nt\u0131 ve ac\u0131lara, dayan\u0131lmaz i\u015fkencelere ra\u011fmen, Tevhidi esaslar\u0131, idaresi alt\u0131nda ya\u015fad\u0131klar\u0131 diktatörlerin istekleri ve be\u015feri sistemlerin kurallar\u0131 ile insanlara duyurmam\u0131\u015f, duyurmaya te\u015febbüs etmemi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Risalet önderleri, kâfirlerin kurallar\u0131na, ortaya koyduklar\u0131 metodlara uymad\u0131klar\u0131 gibi, üzerinde bulunduklar\u0131 ilahi metoddan da zerre kadar taviz veremeyeceklerini söyleyerek onlara aç\u0131kça meydan okumu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“\u0130man etmeyenlere de ki: ‘Oldu\u011funuz yerde yapaca\u011f\u0131n\u0131z\u0131 yap\u0131n, biz de yap\u0131yoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz!” (Hud, 121-122)<\/span><\/em><\/p>\n

“De ki: ‘\u0130\u015fte benim yolum budur, Allah’a basiretle davet ederim; ben ve bana uyanlar (da). Allah’\u0131n \u015fan\u0131 yücedir, ben ortak ko\u015fanlardan de\u011filim." (Yusuf, 108)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm, yüce ve de\u011ferli bir din oldu\u011fu gibi, onun insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lma metodu da yüce ve de\u011ferlidir. Bu yüce dinin, basit be\u015feri yöntemlerle insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131, hiçbir \u015fekilde ve \u015fartta mümkün olamayaca\u011f\u0131 bir gerçektir. Risalet tarihinde ortaya konulan metodun d\u0131\u015f\u0131nda metodlarla din anlatmaya kalk\u0131\u015fanlar, ancak mü\u015friklerdir.<\/span><\/p>\n

"De ki: ‘Ey insanlar, ben sizin hepinize göklerin ve yerin sahibi olan, kendisinden ba\u015fka ilah bulunmayan, ya\u015fatan, öldüren Allah’\u0131n Rasulüyüm; gelin Allah’a ve O’nun ümmi nebisi olan Rasule inan\u0131n -ki o da Allah’a ve O’nun sözlerine inanmaktad\u0131r, -Ona uyun ki do\u011fru yolu bulas\u0131n\u0131z!" (A’raf, 158)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n davet metodundan ayr\u0131lmak, apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131kt\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as), Tevhidi esaslar\u0131 insanlara, can\u0131 pahas\u0131na duyurmu\u015f, en küçük bir taviz vermemi\u015ftir. Bu nedenle Mü’minler, onun ortaya koydu\u011fu davet metodunda en küçük bir de\u011fi\u015fiklik yapma hakk\u0131na sahip de\u011fillerdir. Onlar, Allah ve Rasulünün koydu\u011fu hükümler kar\u015f\u0131s\u0131nda kendileri irade beyan edemezler, onlar\u0131, oldu\u011fu gibi al\u0131p hayatlar\u0131na uygularlar, aksi halde sap\u0131kl\u0131k içine dü\u015fmü\u015f olacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

"Allah ve Rasul<\/span><\/em>ü bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, ar­t\u0131k mü’min erkek ve kad\u0131na o i\u015fi kendi isteklerine gö­re seçme hakk\u0131 yoktur; kim Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 gelirse apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olur." (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Mü’minler, <\/span>Allah ve Rasul<\/span>ü’nün hüküm verdi\u011fi konulara kesin tes­lim olurlar, sorunlar\u0131n\u0131 Kur’an ve Kur’an’\u0131n prati\u011fi olan Rasulullah (as)’\u0131n sünnetine göre çözümlerler ve hiçbir konuda hevai hareket edemezler, ta\u011futi sistemlerin kurallar\u0131n\u0131 ölçü edinemezler.<\/span><\/span><\/p>\n

<\/span>Allah ve Rasul<\/span>ünün hüküm verdi\u011fi konular\u0131 b\u0131rak\u0131p hevai hareket edenler, be\u015feri ta\u011futi sistemlerin kurallar\u0131na uyanlar ve kendileri irade beyan edenler, mü’min olamayan Allah ve Rasulüne kar\u015f\u0131 ç\u0131kan sap\u0131k kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Rasulün örnekli\u011fini b\u0131rak\u0131p hevalar\u0131n\u0131 ölçü edinerek yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015fanlar, Rasulün önüne geçmi\u015f, yapt\u0131klar\u0131 bütün ameller bo\u015fa gitmi\u015ftir. Bu nedenle iman eden bir kimse, Rasulullah (as)’\u0131n örnek uygulamas\u0131n\u0131 b\u0131rak\u0131p din ad\u0131na metod koyamaz, ba\u015fka metodlara uyamaz.<\/span><\/span><\/p>\n

"Ey im<\/span><\/em>an edenler, seslerinizi elçinin sesinin üstüne ç\u0131karmay\u0131n, birbirinizle yüksek sesle konu\u015ftu\u011funuz gi<\/span>bi, onunla da öyle yüksek sesle konu\u015fmay\u0131n; yoksa siz fark\u0131nda olmadan amellerinizi bo\u015fa gider.”<\/span><\/em> (Hucurat, 2)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n sesinin üstüne ses ç\u0131karmak, onun döneminde, o, konu\u015ftu\u011funda yüksek sesle konu\u015fup onun söylediklerinin anla\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 zorla\u015ft\u0131rmakt\u0131. Ondan sonraki dönemlerde bu, onun davet metodunu b\u0131rak\u0131p yeni metodlar koymak \u015feklindedir. Bu ise, insanlar\u0131n fikirlerine kar\u015f\u0131 ç\u0131kar gibi Rasulullah (as)’a, onun sünnetine kar\u015f\u0131 ç\u0131kmak, indi fikirleri, onun davet metoduna tercih etmektir ki bu, Rasule iman etmemektir. Böyle yapanlar\u0131n tüm amelleri bo\u015fa gidecek ve onlar, hüsrana u\u011frayacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’a uyan Mü’minlerin özellikleri<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as)’a tabi olmak, yaln\u0131zca ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 dönemle s\u0131n\u0131rl\u0131 de\u011fildir; Kur’an’a iman eden, mü’min olduklar\u0131 iddias\u0131nda bulunan herkesin, bu vas\u0131flar\u0131n\u0131 ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 sürece, onun, en güzel örnekli\u011fini almak ve hayatlar\u0131nda bunu ortaya koymakla mükelleftirler.<\/span><\/p>\n

Hangi dönemde ya\u015farlarsa ya\u015fas\u0131nlar, Rasulullah (as)’\u0131 örnek edinen Mü’minler, onunla beraberdirler. Yüce Allah (cc), bu Mü’minleri övmekte, onlar\u0131n vas\u0131flar\u0131n\u0131 \u015föyle aç\u0131klamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Muhammed Allah’\u0131n Rasulü’dür; onun yan\u0131nda bulunanlar, kâfirlere kar\u015f\u0131 kat\u0131, birbirlerine kar\u015f\u0131 merhametlidirler. Onlar\u0131n, rükû ve secde ederek Allah’\u0131n lütuf ve r\u0131zas\u0131n\u0131 arad\u0131klar\u0131n\u0131 görürsün, yüzlerinde secde izinden ni\u015fanlar\u0131 vard\u0131r. Onlar\u0131n, Tevrat’taki vas\u0131flar\u0131 ve \u0130ncil’deki vas\u0131flar\u0131 da \u015föyle bir ekin gibidir ki, filizini ç\u0131kard\u0131, onu güçlendirdi, kal\u0131nla\u015ft\u0131, derken gövdesinin üstüne dikildi, ekincilerin ho\u015funa gider, onlara kar\u015f\u0131 kâfirleri de öfkelendirir bir duruma geldi. Allah onlardan inan\u0131p iyi i\u015fler yapanlara ma\u011ffiret ve büyük mükâfat vadetmi\u015ftir.” (Fetih, 29)<\/span><\/em><\/p>\n

Bu onura sahip olmak, ancak gerçekten iman edenlerin ula\u015fabilecekleri bir haslettir. Rasulullah (as) gibi Kur’an’\u0131 ahlak edinmeyen, onun gibi gecelerini namaz k\u0131larak geçirmeyen, Allah yolunda mallar\u0131n\u0131 infak etmeyen, kâfirlere kar\u015f\u0131 a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k bir duygu içerisinde eziklik duyan, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmak için Tevhidi esaslara uygun hareket etmeyenlere böyle bir \u015ferefin nasip olmas\u0131 elbette mümkün olmayacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

K\u0131yamette o deh\u015fetli günde, insanlar sorguland\u0131klar\u0131nda, yüce Allah (cc), Kitap’\u0131n\u0131 ortaya koyacak, iman edenlerin, Kitap’taki hükümleri nas\u0131l ya\u015fad\u0131klar\u0131n\u0131 soracak, bu konuda rasulün örnekli\u011fini al\u0131p almad\u0131klar\u0131n\u0131 her ümmeti rasullerine soracakt\u0131r. \u0130\u015fte o gün, dünya hayatlar\u0131nda rasulleri örnek alanlar kurtulmu\u015f, rasullerin, aleyhlerinde \u015fahitlik etti\u011fi kimseler helak olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Yer, Rabbinin nuru ile parlam\u0131\u015f, Kitap (ortaya) konmu\u015f, peygamberler ve \u015fahitler getirilmi\u015f ve aralar\u0131nda adâletle hükmedilmi\u015ftir; onlara asla haks\u0131zl\u0131k edilmez.” (Zümer, 69)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as), Mü’minlere canlar\u0131ndan ileridir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131 sevmek, ancak mü’min olmakla mümkündür; mü’min olmayan mü\u015frik, kâfir, münaf\u0131k ve fas\u0131klar\u0131n onu sevmeleri elbette mümkün de\u011fildir. Yüce Allah (cc) da, zaten Rasulünün, ancak Mü’minler için canlar\u0131ndan ileri oldu\u011funu bildiriyor.<\/span><\/p>\n

“Peygamber, Mü’minlere canlar\u0131ndan ileridir, onun e\u015fleri de onlar\u0131n anneleridir. Rahim sâhipleri de Allah’\u0131n Kitab\u0131nda birbirlerine öteki Mü’minlerden ve Muhacirlerden daha yak\u0131nd\u0131rlar, ancak dostlar\u0131n\u0131za bir iyilik yapman\u0131z hariç; bunlar Kitapta yaz\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.” (Ahzab, 6)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131 canlar\u0131ndan çok seven Mü’minler, onun sahip oldu\u011fu de\u011ferleri kabul eden, fikri yap\u0131s\u0131n\u0131 be\u011fenip ona kat\u0131lan, gitti\u011fi yoldan yürüyen, getirdi\u011fi Tevhidi esaslar u\u011frunda canlar\u0131 da dâhil, dünyevi tüm de\u011ferlerini vermeye çal\u0131\u015fan ve veren kimselerdir. Rasulullah (as)’\u0131 kabul etmeyen, sevmeyen, onu reddeden küfür ve \u015firk ehlinin onu sevmeleri, hele hele onu canlar\u0131ndan ileri bilmeleri elbette beklenemez.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a inan\u0131p rasulleri inkâr edenler, kâfirdirler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), rasulleri reddedenlerin, onlar aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapanlar\u0131n gerçek kâfirler olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Onlar ki Allah’\u0131 ve rasullerini inkâr ederler, Allah ile rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak isterler, ‘Kimine inan\u0131r\u0131z, kimini inkâr ederiz’ derler; bu ikisinin aras\u0131nda bir yol tutmak isterler. \u0130\u015fte onlar gerçek kâfirlerdir; Biz de kâfirlere alçalt\u0131c\u0131 bir azap haz\u0131rlam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r!” (Nisa, 150-151)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’a inan\u0131p “Rasuller, geçmi\u015fte ya\u015fad\u0131, ben \u015fimdi yaln\u0131zca Kur’an’a bakar\u0131m<\/strong>” deyip O’nun rasullerini inkâr etmek ya da rasuller aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmak, Kur’an’da ayetlerle örnekleri verilen rasullerin örnekliklerini almamak, apaç\u0131k bir \u015fekilde küfürdür. Bu kâfirler, her \u015feyden önce yüce Allah’\u0131n ayetlerini inkâr etmi\u015flerdir. Bu nedenle de onlar, alçalt\u0131c\u0131 bir azaba gireceklerdir.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“\u0130nkâr ettikleri, ayetlerimi ve elçilerimi e\u011flence yerine koyduklar\u0131 için onlar\u0131n cezas\u0131 cehennemdir.” (Kehf, 106)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n inkâr edilmesi, asl\u0131nda Allah’\u0131n ayetlerini inkâr edilmesidir ki, inkâr edenler, ayetleri okumalar\u0131na ra\u011fmen Allah’a kar\u015f\u0131 gelmi\u015f, haddi a\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Bunlar, hevalar\u0131n\u0131 ilah edindiklerinden alçalt\u0131lm\u0131\u015f bir halde içerisinde ebedi kalmak üzere ate\u015fe gireceklerdir.<\/span><\/p>\n

“Kim de Allah’a ve Rasule kar\u015f\u0131 gelir, O’nun s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 a\u015farsa, Allah onu, sürekli kalaca\u011f\u0131 ate\u015fe sokar; onun için alçalt\u0131c\u0131 bir azap vard\u0131r.” (Nisa, 14)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, Rasul oldu\u011funu bilip örnekli\u011fini almayanlar, zalimdirler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, Allah’\u0131n Rasulü oldu\u011funu okuduklar\u0131 Kur’an’da, aç\u0131k delillerle gördükten sonra onun örnekli\u011fini inkâr edenler, yüce Allah’\u0131n hidayet vermedi\u011fi zalimlerdir.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“\u0130man ettikten, Rasul’ün hak oldu\u011funu gördükten ve kendilerine aç\u0131k deliller geldikten sonra, inkâr eden bir topluma Allah nas\u0131l yol gösterir! Allah, zalim toplumu do\u011fru yola iletmez.” (Al-i \u0130mran, 86)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Zalimler, apaç\u0131k hükümlere ra\u011fmen Rasul (as)’\u0131n en güzel örnekli\u011fini kabul etmeyerek inkâr etmi\u015f, do\u011fru yola uymam\u0131\u015flard\u0131r. Bunlar, bu tutumlar\u0131 ile yüce Allah’a nankörlük yapm\u0131\u015flar, Tevhidi esaslar\u0131n insanlara ula\u015fmas\u0131na engel olmu\u015flard\u0131r ki bunlar, hidayet bulmam\u0131\u015f kâfirler olarak öleceklerdir.<\/span><\/p>\n

Hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler, Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fini reddederler.<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n, Mekke \u015firk devletinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131n\u0131, mü\u015friklerle sosyal ve ticari ili\u015fkilerini gözönünde bulundurmadan, bulunduklar\u0131 yerlerde din ad\u0131na ahkâm kesen baz\u0131 sap\u0131klar, hevalar\u0131n\u0131 ilah edinerek ileri sürdükleri kimi görü\u015fleri nedeniyle fark\u0131nda olmadan Rasulullah (as)’\u0131, \u015firk ko\u015fmakla itham edecek kadar azm\u0131\u015flard\u0131r. Bu sap\u0131klar\u0131n ba\u015f\u0131nda gelenler de, ta\u011futu reddetmeyi, kimlik ta\u015f\u0131mamak \u015feklinde anlayan, dü\u015fünmeyen kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Helal ve haram koyma, yaln\u0131zca Allah ve Rasulünün belirleyece\u011fi bir konudur; bunun d\u0131\u015f\u0131nda kendi hevalar\u0131nca helal haram koyanlar, gerçek dini din edinmemi\u015f kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Kendilerine Kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’\u0131n ve Rasulünün haram k\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 haram saymayan ve gerçek dini din edinmeyen kimselerle, küçül(üp boyun e\u011f)erek elleriyle cizye verecekleri zamana kadar sava\u015f\u0131n.” (Tevbe, 29)<\/span><\/em><\/p>\n

Hevalar\u0131ndan, helal ve haram koyanlar, \u0130slâm’dan ç\u0131km\u0131\u015f kimselerdir ki bunlar, cizye veren ehli kitap ve putperestler gibidirler.<\/span><\/p>\n

Bunlar, Risalet tarihinde, Risalet önderlerinin Tevhidi esaslar\u0131, insanlara nas\u0131l götürdüklerini, Hz. Muhammed (as)’\u0131n, Mekke \u015firk toplumu içerisindeki durumunu bilmeyen kimselerdir. Hevalar\u0131n\u0131 ilah edinen sap\u0131klar, bu söz ve tav\u0131rlar\u0131 ile ta\u011futu reddetmeyi, kâ\u011f\u0131tlara indirgemekte, insanlar\u0131n, ta\u011futu tan\u0131malar\u0131na ve Tevhidi esaslar\u0131 gere\u011fi gibi bilmelerine engel olmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Nankörlük edip Allah yoluna engel olanlar ve kendilerine do\u011fru yol belli olduktan sonra Rasulü incitenler Allah’a hiçbir zarar veremezler; Allah onlar\u0131n i\u015flerini bo\u015fa ç\u0131karacakt\u0131r.<\/span><\/em><\/p>\n

Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Rasule itaat edin, i\u015flerinizi bo\u015fa ç\u0131karmay\u0131n; nankörlük edip Allah yoluna engel olan, sonra kâfir olarak ölenleri Allah affetmeyecektir.” (Muhammed, 32-34)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasule uymayanlar, mü\u015friktirler<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Kendilerine do\u011fru yol belli olduktan sonra Rasulullah (as)’\u0131n örnek sünnetini almayarak onu reddedenler, Mü’minlerin yolundan ayr\u0131lm\u0131\u015f, ba\u015fka yollara uyarak sapm\u0131\u015f, \u015firke ve küfre girmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n örnek al\u0131nmas\u0131n\u0131 emreden yüce Allah’\u0131n emrine ra\u011fmen onu örnek edinmeyenler, Bunlar için gidilecek son durak, elbette ki, cehennemden ba\u015fka bir yer de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

“Kim de kendisine do\u011fru yol belli olduktan sonra Rasule kar\u015f\u0131 gelir ve Mü’minlerin yolundan ba\u015fka bir yola uyarsa, onu döndü\u011fü yola yöneltiriz ve cehenneme sokar\u0131z; ne kötü bir gidi\u015f yeridir oras\u0131!<\/span><\/em><\/p>\n

Allah, kendisine ortak ko\u015fulmas\u0131n\u0131 ba\u011f\u0131\u015flamaz, bundan ba\u015fka her \u015feyi diledi\u011fine ba\u011f\u0131\u015flar; Allah’a ortak ko\u015fan da uzak bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015ftür.” (Nisa, 115-116)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasul (as)’a, neden uyulmas\u0131 gerekti\u011fi konusundaki gerçekleri unutanlar, k\u0131yamet gününden kendilerine bu gerçekler hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda gerçeklerle yüzyüze geleceklerdir, ancak o gün, i\u015f i\u015ften çoktan geçmi\u015f olacak, pi\u015fmanl\u0131k hiçbir fayda sa\u011flamayacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Kendi elleriyle yapt\u0131klar\u0131 yüzünden ba\u015flar\u0131na bir felâket geldi\u011fi zaman: ‘Ey Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de ayetlerine uyup Mü’minlerden olsayd\u0131k.’ diyecek olmasalard\u0131.” (Kasas, 47)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“\u015eayet onlar\u0131, ondan önce bir azap ile helâk etseydik: ‘Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de böyle alçak ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysayd\u0131k’ derlerdi.” <\/span><\/em>(Taha, 134)<\/span><\/p>\n

Rasuller, vahyin ya\u015fanmas\u0131nda en ideal örnektirler; bu nedenle yüce Allah (cc), onlar\u0131n bu örnekliklerini bildirerek iman edenlerin onlara uymalar\u0131n\u0131 emrediyor. Kendilerine gönderilen Rasullerin örnekliklerini almayanlar, alçak ve rezil bir \u015fekilde helak edilecekler ve cehennem azab\u0131na gireceklerdir.<\/span><\/p>\n

“\u0130lle onun tevilini mi gözetiyorlar; onun tevili geldi\u011fi gün, önceden onu unutmu\u015f olanlar derler ki: ‘Do\u011frusu Rabbimizin rasulleri gerçe\u011fi getirmi\u015f, \u015fimdi bizim \u015fefaatçilerimiz var m\u0131 ki bize \u015fefaat etsinler yahut tekrar geri döndürülmemiz mümkün mü ki, yapt\u0131klar\u0131m\u0131zdan ba\u015fkas\u0131n\u0131 yapal\u0131m!’ Onlar, kendilerini ziyana soktular ve uydurduklar\u0131 \u015feyler, kendilerinden sapt\u0131.” (A’raf, 53)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’\u0131 ahlak edinen Rasulullah (as), ondaki hükümleri en güzel \u015fekilde ya\u015fam\u0131\u015f ve insanlara anlatm\u0131\u015ft\u0131r. Onun örnekli\u011fini b\u0131rak\u0131p ba\u015fka ki\u015fileri örnek edinmek, yüce Allah’\u0131n emrine muhalefet etmek ve \u015firke dü\u015fmektir.<\/span><\/p>\n

Rasulü önemsemeyenler, fas\u0131kt\u0131rlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Mü’minlerden, bildirdi\u011fi esaslara iman etmelerini, bunlardan sapmamalar\u0131n\u0131 istemi\u015f, bunlar\u0131 inkâr edenlerin küfre girip sapt\u0131klar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. \u0130man edenler, iman ettikleri esaslara, hassasiyetle sar\u0131l\u0131r, onlar\u0131, hayatlar\u0131n\u0131n merkezine al\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah’a, Rasulü’ne, Rasulü’ne indirdi\u011fi Kitaba ve daha önce indirmi\u015f bulundu\u011fu Kitaba iman edin. Kim Allah’\u0131, meleklerini, Kitaplar\u0131n\u0131, elçilerini ve ahiret gününü inkâr ederse o, uzak bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015ftür.” (Nisa, 136)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130man edip imani bir hassasiyet ta\u015f\u0131yan her Mü’min için, iman etti\u011fi de\u011ferler daima ilk plandad\u0131r. Mü’minler, bu de\u011ferlerini, dünyevi bütün de\u011ferlerinin üstünde tutarlar ve bu de\u011ferlerini muhafaza etmek u\u011fruna mücadele ederler.<\/span><\/p>\n

\u0130man ettikleri de\u011ferleri önemsemeyip hayatlar\u0131nda ikinci plana atanlar, bu de\u011ferler u\u011fruna mücadele etmeyenler, f\u0131ska dü\u015fmü\u015f sap\u0131klardan olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘E\u011fer babalar\u0131n\u0131z, o\u011fullar\u0131n\u0131z, karde\u015fleriniz, e\u015fleriniz, h\u0131s\u0131m akraban\u0131z, kazand\u0131\u011f\u0131n\u0131z mallar, dü\u015fmesinden korktu\u011funuz ticaret(iniz), ho\u015fland\u0131\u011f\u0131n\u0131z konutlar, size Allah’tan, Rasulü’nden ve O’nun yolunda cihâd etmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin!  <\/span>Allah, fas\u0131k toplulu\u011fu hidayete iletmez.” (Tevbe, 24)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130man etmek, bir hassasiyet ve duyarl\u0131l\u0131kt\u0131r; iman ettiklerini iddia ettikleri halde bu hassasiyet ve duyarl\u0131l\u0131\u011f\u0131, hayatlar\u0131n\u0131n her alan\u0131nda göstermeyenler, gerçekte iman etmemi\u015f fas\u0131k kimselerdir. Böyle kimselerin, samimiyetle iman etmeleri mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

“Böylece Rabb’inin, fas\u0131klar için söyledi\u011fi: ‘Onlar inanmazlar’ sözü gerçekle\u015fti.” (Yunus, 33)<\/span><\/em><\/p>\n

“E\u011fer Allah’a, Peygambere ve ona indirilene iman etselerdi, o(inkâr ede)nleri veli yapmazlard\u0131, ama onlardan ço\u011fu yoldan ç\u0131km\u0131\u015f insanlard\u0131r.” (Maide, 81)<\/span><\/em><\/p>\n

F\u0131sk da, t\u0131pk\u0131 \u015firk ve nifak gibi küfürdür; bu nedenle fas\u0131klar da mü\u015frik ve kâfirler gibi cehennem ehlidirler. Onlar, orada sürekli kalacaklar, dünyada yapt\u0131klar\u0131 kimi salih amellerini ileri sürüp cehennemden ç\u0131kmak isteseler de oradan ç\u0131kamayacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Fas\u0131klar\u0131n bar\u0131nacaklar\u0131 yer de ate\u015ftir, ne zaman oradan ç\u0131kmak isteseler, yine oraya geri çevrilirler ve onlara: ‘Yalanlamakta oldu\u011funuz ate\u015f azab\u0131n\u0131 tad\u0131n’ denilir.” (Secde, 20)<\/span><\/em><\/p>\n

Kendilerini rasulün seviyesinde görenler, a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k kimselerdir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’a iman etmek insan\u0131 \u015fereflendirip yüceltir. O’na, meleklerine, kitaplar\u0131na, rasullerine ve ahirete iman edenler, \u015ferefli ve üstün kimselerdir. Yüce Allah’a ve indirdiklerine iman etmeyenler, iman ettiklerini iddia edip iman ettikleri esaslar do\u011frultusunda ya\u015famayanlar, a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Her dönemde oldu\u011fu gibi günümüzde de ortaya ç\u0131kan ve Rasulullah (as)’\u0131 kabul etmeyerek kendilerini onun seviyesinde görüp “Ben, sadece Kur’an’a uyar\u0131m<\/strong>” diyen kimseler ile kendilerini elçi görenler, aç\u0131kça ifade etmeseler de, dü\u015fünce olarak kendilerini Rasulullah (as) seviyesinde gören kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Hay\u0131r, onlardan her ki\u015fi kendisine aç\u0131lan sahifeler verilmesini istiyor. (Müddessir, 52)<\/span><\/em><\/p>\n

Günümüzde, insanlar\u0131 kand\u0131rarak kendilerinin rasul, elçi olduklar\u0131n\u0131 iddia edenler, yüce Allah (cc), onlar\u0131 elçi olarak görevlendirmedi\u011fi halde O’nun üzerine iftira atan, yalanc\u0131 ve a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k kimselerdir. <\/span><\/p>\n

“Onlara bir ayet gelince: ‘Allah’\u0131n elçilerine verilenin ayn\u0131 bize de verilmedikçe kat’iyyen inanmay\u0131z’ dediler. Allah, mesaj\u0131n\u0131 koyaca\u011f\u0131 yeri (kime verece\u011fini) bilir; suç i\u015fleyenlere Allah kat\u0131nda bir a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k ve yapt\u0131klar\u0131 hileye kar\u015f\u0131 çetin bir azap eri\u015fecektir.” (En’am, 124)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Günümüzde, rasul olduklar\u0131n\u0131 iddia eden kimi sap\u0131klar, Kur’ani ifade ile ‘Allah’\u0131n elçilerine verilenin ayn\u0131 bize de verilmedikçe kat’iyyen inanmay\u0131z’<\/em> diyen kimseler gibidirler. Bunlar, rasul olduklar\u0131n\u0131 söylemekle yüce Allah’\u0131n, (Ha\u015fa) kendilerini görevlendirdi\u011fini iddia edercesine insanlar\u0131 kand\u0131rmaktad\u0131rlar. Bunlar, suç i\u015fleyen, hile yapan a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k kimseler olarak \u015fiddetli bir azaba gireceklerdir.<\/span><\/p>\n

“Ey cin ve insan toplulu\u011fu, içinizden, size ayetlerimi anlatan ve bugününüzle kar\u015f\u0131la\u015faca\u011f\u0131n\u0131za dair sizi uyaran elçiler gelmedi mi? "Kendi aleyhimize \u015fâhidiz" dediler. Dünya hayat\u0131 onlar\u0131 aldatt\u0131 ve kendilerinin kâfir olduklar\u0131na \u015fahitlik ettiler.” (En’am, 130)<\/span><\/em><\/p>\n

Münaf\u0131klar,<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Münaf\u0131klar, her konuda oldu\u011fu gibi Rasul (as)’a tabi olma konusunda da ikiyüzlülük yaparlar. Onlar, kimi güçlü görür, ç\u0131karlar\u0131 neyi gerektirirse onu yaparlar.<\/span><\/p>\n

“Onlar sizi gözetleyip dururlar, e\u011fer size Allah’tan bir fetih nasip olursa: ‘Biz de sizinle beraber de\u011fil miydik?’ derler ve e\u011fer sava\u015fta kâfirlerin bir pay\u0131 (üstünlü\u011fü) olursa, (onlara): ‘Biz size üstünlük sa\u011flay\u0131p, sizi Mü’minlerden korumad\u0131k m\u0131?’ derler. Art\u0131k k\u0131yamet gününde Allah, aran\u0131zda hükmedecek ve Mü’minlere kar\u015f\u0131 kâfirlere asla yol vermeyecektir.” (Nisa, 141)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Günümüzde de münaf\u0131klar, Rasul(as)’a iman ettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen, ç\u0131karlar\u0131 gere\u011fi Allah dü\u015fman\u0131 ta\u011futi sisteme hizmet ederler ve onun ayakta kalmas\u0131 için çal\u0131\u015f\u0131rlar. Bu münaf\u0131klar, Müslümanlar\u0131n, Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131 ve izni ile bir zafer elde etmeleri halinde t\u0131pk\u0131 Rasulullah (as) dönemindeki atalar\u0131 gibi Müslümanlar\u0131n yan\u0131na gelerek namaz k\u0131ld\u0131klar\u0131n\u0131, kendilerinin de Müslüman olduklar\u0131n\u0131 söylerler. Bunlar, gerçekte iman etmeyen, sürekli bir ku\u015fku içerisinde bulunan kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri ku\u015fkuya dü\u015fmü\u015f ve \u015füpheleri içinde bocalay\u0131p duranlar, (geri kalmak için) senden izin isterler.” (Tevbe, 45)<\/span><\/em><\/p>\n

Münaf\u0131klara, Rasulullah (as)’\u0131n hayat\u0131 hat\u0131rlat\u0131l\u0131p onun, hayat\u0131 boyunca Allah yolunda çal\u0131\u015f\u0131p mücadele etti\u011fi, mal\u0131n\u0131 Allah yolunda harcad\u0131\u011f\u0131, bu nedenle de kendilerinin, \u0130slâm için çal\u0131\u015fmalar\u0131, mücadele etmeleri ve infak etmeleri söylendi\u011finde kaçarlar.<\/span><\/p>\n

Mürtetler<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

\u0130nsanlardan baz\u0131lar\u0131 da, yüce Allah’a iman ettiklerini, Rasulullah (as)’\u0131 çok sevdiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen Allah yolunda hiçbir \u015fey yapmaz, Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fini terk ederler. Bunlar, önce iman edip sonra iman ettikleri do\u011frultusunda hareket etmeyen, dinden ç\u0131km\u0131\u015f mürtetlerdir.<\/span><\/p>\n

“Kitap ehlinden bir grup dedi ki: ‘\u0130man edenlere indirilmi\u015f olana, günün önünde inan\u0131n, sonunda inkâr edin; belki dönerler." (Al-i \u0130mran, 72)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Günümüzde, be\u015feri sistemleri ve diktatörleri destekleyen \u0130slâm topraklar\u0131nda ya\u015fayan halklar, \u0130slâm’dan kopmu\u015f, mürtetler durumundad\u0131rlar. Bunlar, \u0130slam’a iman ettikten sonra be\u015feri \u015firk ve küfür sistemlerine oy vererek ve diktatörleri destekleyerek \u0130slâm’dan ç\u0131km\u0131\u015f, mürtet olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasullerin emrine ba\u015fkald\u0131ranlar helak edilirler<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/strong><\/p>\n

Hangi gerekçe ile olursa olsun, Rasulullah (as)’\u0131n yolundan ayr\u0131lanlar, Rab’lerinin hükmünü reddetmi\u015f, yüce Allah’a ve O’na isyan etmi\u015flerdir. Bunlar için dünya ve ahirette ac\u0131 bir azap vard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Nice kent var ki Rabbinin ve rasullerin buyru\u011funa ba\u015fkald\u0131rd\u0131, biz de onu çetin bir hesaba çektik ve ona görülmemi\u015f biçimde azap ettik.” (Talak, 8)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’a uyma, ona itaat etme, onun yolunda giyme, Sünnetine tabi olma gibi hususlar, Rasulullah (as)’\u0131n bizzat \u015fahs\u0131na de\u011fil, Tevhidi esaslar\u0131 ya\u015farken, insanlara duyururken ve Allah yolunda mücadele ederken takip etti\u011fi metodun aynen al\u0131nmas\u0131 hususundad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Rasul Hz. Muhammed (as), elbette ki bir be\u015ferdi ve Rabb’inin kendisine tevdi etti\u011fi kutsal ve onurlu görevini ifa ettikten sonra her be\u015fer gibi vefat etmi\u015f, Rabb’ine gitmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Muhammed, sadece bir elçidir, ondan önce de elçiler gelip geçmi\u015ftir; \u015fimdi o ölür veya öldürülürse siz ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz! Kim ökçesi üzerinde geriye dönerse, Allah’a hiçbir ziyan veremez. Allah, \u015fükredenleri mükâfatland\u0131racakt\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 144)<\/span><\/em><\/p>\n

Rasulullah Hz. Muhammed (as)’\u0131n fiziksel bedeni elbette ebedi âleme gitmi\u015f, ancak onun Tevhidi mücadelede takip etti\u011fi metod, k\u0131yamete kadar devam edecek ve bu süre zarf\u0131nda iman edenleri, iman ettikleri esaslar üzerinde bulunduklar\u0131 sürece kesinlikle ba\u011flayacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2015.01.19
\n