{"id":220,"date":"2020-03-25T18:28:45","date_gmt":"2020-03-25T18:28:45","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/kuran-okuduklari-halde-kufurde-yarisanlara-kuranin-cevabi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:45","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:45","slug":"kuran-okuduklari-halde-kufurde-yarisanlara-kuranin-cevabi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/kuran-okuduklari-halde-kufurde-yarisanlara-kuranin-cevabi\/","title":{"rendered":"Kur\u2019an okuduklar\u0131 halde k\u00fcf\u00fcrde yar\u0131\u015fanlara Kur\u2019an\u2019\u0131n cevab\u0131"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Özellikle son y\u0131llarda, adeta yerden bitercesine Kur’an okuyanlar ya da okuduklar\u0131n\u0131 iddia edenler ortaya ç\u0131kt\u0131. Bunlar\u0131n, sanal alemde payla\u015ft\u0131klar\u0131 yaz\u0131 ve videolara, yapt\u0131klar\u0131 yorum ve ele\u015ftirilere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda hemen hepsinin ayetlerle örnek verdikleri, kar\u015f\u0131lar\u0131ndaki insanlar\u0131 ayetlerle ele\u015ftirdikleri görülmektedir.<\/span><\/p>\n

Bu Kur’an okuyucular\u0131n\u0131n, payla\u015ft\u0131klar\u0131 resim ve yaz\u0131lar\u0131na, yapt\u0131klar\u0131 kimi yorum ve ele\u015ftirilerine, fikri yap\u0131lar\u0131na ve ya\u015fay\u0131\u015flar\u0131na bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda Kur’ani hükümlere ayk\u0131r\u0131 bir ya\u015fant\u0131 içerisinde olduklar\u0131, bunlar\u0131n bir ço\u011funun yine Kur’an’\u0131n tan\u0131mlamas\u0131 ile Müslüman olmad\u0131klar\u0131, mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k, mürted ve kâfir olduklar\u0131 net olarak ortaya ç\u0131kmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an okuduklar\u0131n\u0131 iddia edenlerden baz\u0131lar\u0131, Kur’an’\u0131n üzerinde hassasiyetle durdu\u011fu Tevhidin z\u0131dd\u0131 olan ta\u011futu onaylay\u0131p desteklemekte, putperestleri önder edinmekte; baz\u0131lar\u0131, Risalet tarihindeki Tevhidi mücadele metodunu inkâr edip ta\u011futun belirledi\u011fi ölçüleri esas almakta; bir k\u0131sm\u0131, Allah rasullerini inkâr etmekte; namaz\u0131, hacc\u0131, infak ve zekât\u0131 hafife al\u0131p reddetmekte; bir k\u0131sm\u0131, tesettürü inkâr edip t\u0131pk\u0131 kâfirler gibi aç\u0131k saç\u0131k bir ya\u015fant\u0131 sürmekte; baz\u0131lar\u0131, yüce Allah’\u0131 adeta devre d\u0131\u015f\u0131 b\u0131rakarak, Allah ile aralar\u0131na \u015feyh, a\u011fabey, hoca dedikleri kimseleri alarak küfür ve \u015firklerinde s\u0131n\u0131r tan\u0131mamaktad\u0131rlar. Bu kimseler, asl\u0131nda hevalar\u0131n\u0131 ilah edinen, ancak bunu aç\u0131kça söyleme cesaretini göstermedikleri için küfür ve \u015firklerini Kur’an’\u0131 kullanarak gizlemeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.
<\/span><\/p>\n

\u0130nsanlara, Kur’an’a yönelmeleri, Kur’an’\u0131 iyi ö\u011frenip dinlerini oradan ö\u011frenmeleri tavsiye edildi\u011finde ve Kur’an d\u0131\u015f\u0131 yap\u0131lanlar\u0131n yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na uygun olamayaca\u011f\u0131 söylendi\u011finde, yukar\u0131da tan\u0131mlamalar\u0131 yap\u0131lan ki\u015fileri örnek vererek söyledikleri söz genellikle “Herkes Kur’an diyor, ancak herkes ayr\u0131 bir yöne gidiyor” <\/strong>oluyor.<\/span><\/p>\n

Kur’an, kendisine yöneldiklerini ve kendisini okuduklar\u0131n\u0131 iddia eden, bir k\u0131s\u0131m ayetlerini al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk eden inkârc\u0131lar\u0131na çok aç\u0131k cevaplar vermektedir. \u0130\u015fte Kur’an’\u0131n, inkârc\u0131 mü\u015frik, münaf\u0131k, fas\u0131k, mürted ve kâfirlere verdi\u011fi cevaplar.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n mesaj\u0131 ve inkârc\u0131lar\u0131na cevab\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, öncelikli mesaj\u0131n\u0131n ne oldu\u011funu, kendisinin nas\u0131l okunaca\u011f\u0131n\u0131, okuyucular\u0131n\u0131n, nelerle ve nas\u0131l bir durumla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131n\u0131 ve kar\u015f\u0131la\u015facaklar\u0131n\u0131, okuduklar\u0131 ayetler do\u011frultusunda nas\u0131l hareket ettiklerini ve edeceklerini, ayetlerini okuyanlar\u0131n nas\u0131l de\u011fi\u015ftiklerini, çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015f, kendisine iman eden herkesin de belirtilen hususlar do\u011frultusunda hareket etmelerini istemi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Kur’an okumak, onun mesaj\u0131n\u0131 anlamak, ayetler aras\u0131nda hiçbir ay\u0131r\u0131m yapmadan, hepsini kabul edip bildirilen hükümler do\u011frultusunda hareket etmek, emrettiklerini yap\u0131p yasaklar\u0131ndan kaç\u0131nmak, insanlar\u0131 yüce Allah’\u0131 birlemeye ve Tevhidi esaslar do\u011frultusunda ya\u015famaya davet etmektir. \u0130\u015fte bu, Kur’an’\u0131 okumakt\u0131r! Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her okunu\u015f Kur’an okumak de\u011fil, onu sülfi emellere alet etmektir.<\/span><\/p>\n

Kur’an okuduklar\u0131n\u0131, onun d\u0131\u015f\u0131nda kaynak kabul etmediklerini söyleyip ayetleri rastgele kullanan kimseler, gerçekten Kur’an okuyorlar m\u0131? Kur’an’\u0131n, okuyucular\u0131ndan istedi\u011fi nedir, Kur’an, nas\u0131l okunacak, Kur’an okumaktan amaç ne olmal\u0131d\u0131r? Sorular\u0131n\u0131 yine Kur’an cevaplamakta ve kendisini gerçekten okuyanlar ile kendisini kullananlar\u0131n vas\u0131flar\u0131n\u0131 aç\u0131klamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Günümüzde, az bir k\u0131sm\u0131 hariç, Kur’an okuyanlar\u0131n ço\u011funlu\u011fu, okuduklar\u0131 Kur’an’a ayk\u0131r\u0131, onunla taban tabana z\u0131t dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar sergilemektedirler. Bunlardan bir k\u0131sm\u0131, Kur’an ayetlerini kullanarak insanlar\u0131 demokrasiyi benimsemeye, demokratik dine oy vermeye davet ederlerken; bir k\u0131sm\u0131 da Marksist arzular\u0131n\u0131 tatmin etmek için Kur’an’\u0131 kullanmakta;  <\/span>di\u011fer bir k\u0131sm\u0131, ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131 çarp\u0131tarak tasavvufi küfürlerine delil göstermeye çal\u0131\u015f\u0131rlarken; bir ba\u015fkalar\u0131, Tevhidi esaslar\u0131 gizleyerek ta\u011futi sistemi ve kendilerinin içerisinde bulunduklar\u0131 durumu gizlemeye gayret etmekte; baz\u0131 kimseler, belamlar\u0131n pe\u015finde giderlerken baz\u0131lar\u0131 da, arzular\u0131n\u0131 tatmin etmeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Gerçekten Kur’an Okuyanlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n övgüsüne mazhar olan çok az kimse Kur’an’\u0131, Tevhidi esaslar do\u011frultusunda hayatlar\u0131n\u0131 düzenlemek için okurlar. Bunlar, Kur’an’a gerçekten iman eden kimselerdir. Bunlar, Kur’an’\u0131n imanlar\u0131n\u0131 art\u0131rd\u0131\u011f\u0131 kimselerdir.<\/span><\/p>\n

\u0130man edenler Kur’an’\u0131, hayatlar\u0131n\u0131 vahyin belirledi\u011fi ölçüler içerisinde düzene koyarak Rab’lerini raz\u0131 etmek için okurlar ki bu, iman edip salih amel i\u015flemektir. Gerçekten iman edip Rab’lerini raz\u0131 etmek isteyen kimseler, okuduklar\u0131 Kur’an’\u0131, hayatlar\u0131n\u0131n \u015fa\u015fmaz ölçüsü olarak al\u0131rlar ve onun hükümleri do\u011frultusunda dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 düzene koyarlar ve hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan, emretti\u011fi hususlar\u0131 yerine getirirler.<\/span><\/p>\n

“Mü’minler o kimselerdir ki, Allah an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman yürekleri ürperir, O’nun ayetleri kendilerine okundu\u011fu zaman imanlar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131r ve Rablerine tevekkül ederler.” (Enfal, 2)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a olan sevgilerinden dolay\u0131, Allah an\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda kalpleri ürperen kimseler, O’nun emirlerine kar\u015f\u0131 kör ve sa\u011f\u0131r davranmazlar, okuduklar\u0131 ayetlere kar\u015f\u0131 umursamaz bir tav\u0131r tak\u0131nmazlar ve iman ettikleri ayetlerin gere\u011fini hemen yerine getirirler.<\/span><\/p>\n

“Ve kendilerine Rablerinin âyetleri hat\u0131rlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman onlara kar\u015f\u0131 sa\u011f\u0131r ve kör davranmazlar.” (Furkan, 73)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130man ve teslimiyet, iman edilen esaslar do\u011frultusunda hareket etmeyi gerektirir. Böyle kimseler, gerçek mü’minlerdir ve yüce Allah’\u0131n övüp mükâfatland\u0131rd\u0131\u011f\u0131 kimseler i\u015fte bunlard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Fakat içlerinden ilimde derinle\u015fmi\u015f olanlar ve mü’minler, sana indiriline ve senden önce indirilene inan\u0131rlar; namaz\u0131 k\u0131lanlar, zekât\u0131 verenler, Allah’a ve âhiret gününe iman edenler var ya, i\u015fte onlara büyük bir mükâfat verece\u011fiz!” (Nisa, 162)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an okuyan mü’minler, Allah’a, O’nun meleklerine, Kitaplar\u0131na ve gönderdi\u011fi bütün rasullere iman ederler ve hiçbirini di\u011ferinden ay\u0131rd etmezler.<\/span><\/p>\n

“Rasul, Rabb’inden, kendisine indirilene inand\u0131, mü’minler de; hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplar\u0131na ve peygamberlerine inand\u0131. ‘O’nun rasullerinden hiçbirini di\u011ferinden ay\u0131rdetmeyiz’ (dediler) ve dediler ki: ‘\u0130\u015fittik, itaat ettik, Rabbimiz, (bizi) ba\u011f\u0131\u015flaman\u0131 dileriz, dönü\u015f sanad\u0131r!” (Bakara, 285)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“\u0130\u015fittik, itaat ettik” <\/span><\/em>sözü, iman ettik ve iman ettiklerimize teslim olduk demektir. \u0130\u015fitmek, akabinde itaat\u0131 getirmelidir ki bu, iman etmede samimiyetin göstergesidir. \u0130taat etmek ise, iman edilen esaslar do\u011frultusunda ya\u015famakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

Gerçekten iman ederek Kur’an okuyan kimseler, Allah ve Rasulünün emirlerine kar\u015f\u0131 hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan teslim olurlar ve kendilerine bildirilenlere derhal uyarlar.<\/span><\/p>\n

“Rasulün, aralar\u0131nda hükmetmesi için Allah’a ve Rasulüne ça\u011f\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 zaman inananlar\u0131n sözü ancak: ‘\u0130\u015fittik ve itaat ettik’ demeleridir, i\u015fte umduklar\u0131na erenler bunlard\u0131r, bunlar. Kim(ler), Allah’a ve Rasulüne itaat eder, Allah’tan korkar, O'(nun azab\u0131)ndan korunursa i\u015fte kurtulu\u015fa erenler onlard\u0131r.” (Nur, 51-52)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’a iman etmek, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi esaslara kesin ve \u015farts\u0131z teslimiyeti gerektirir. Yüce Allah (cc), gönderdi\u011fi dinin nas\u0131l ya\u015fanaca\u011f\u0131n\u0131, Rasulünün örnekli\u011finde belirtmi\u015f ve bu örnekli\u011fin al\u0131nmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir. \u0130man edenlere dü\u015fen görev ve sorumluluk Rab’lerinin emrine uyarak Rasulullah (as)’\u0131n verilen örnekli\u011fini esas almakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Andolsun Allah’\u0131n Rasulünde sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em><\/p>\n

Mü’minlerin, Rasul (as)’\u0131 en güzel örnek almalar\u0131, imani bir sorumluluktur. Yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi hükümlerinin pratize edilmesi, ancak Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011finin esas al\u0131nmas\u0131 ile mümkündür. Rasul (as)’\u0131n, örnekli\u011fine ayk\u0131r\u0131 bir uygulama, Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 gelmek ve apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmektir ki böyleleri mü’min olamazlar.<\/span><\/p>\n

“Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, art\u0131k mü’min erkek ve kad\u0131n\u0131n, o i\u015fi kendi isteklerine göre seçme hakk\u0131 yoktur; kim Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 gelirse, apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olur.” (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), gönderdi\u011fi hükümlerin uygulamas\u0131n\u0131, Rasul (as)’\u0131n örnekli\u011finde mü\u015fahhasla\u015ft\u0131rm\u0131\u015f ve buna uyulmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir. “Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman”<\/em> ifadesi, yüce Allah’\u0131n hükmü ve Rasulün uygulamas\u0131 olarak ortaya konulmu\u015f ve mü’minlerin, bunun d\u0131\u015f\u0131nda bir seçeneklerinin bulunmad\u0131\u011f\u0131 bildirilmi\u015ftir. Mü’min oldu\u011funu söyleyen bir kimse, Allah ve Rasulünün hükmü d\u0131\u015f\u0131nda kendisine göre bir uygulama ortaya koyamaz; koymas\u0131 halinde Allah ve Rasulüne kar\u015f\u0131 gelmi\u015f ve sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130man eden bir kimse, iman etti\u011fi esaslar\u0131n belirledi\u011fi ölçülere göre hareket etmekle mükelleftir ki bu, Müslüman olman\u0131n olmazsa olmaz \u015fart\u0131d\u0131r. \u0130\u015fte bu gerçe\u011fi Kur’an, Rasul (as)’\u0131n \u015fahs\u0131nda \u015föyle bildiriyor.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘Bana dini yaln\u0131z Allah’a halis k\u0131larak, O’na kulluk etmem ve Müslümanlar\u0131n ilki olmam emredildi.<\/span><\/em> De ki: ‘Ben, Rabbime isyan edersem büyük bir günün azab\u0131ndan korkar\u0131m.’<\/em><\/span> <\/span>De ki: ‘Ben, dinimi yaln\u0131z Allah’a halis k\u0131larak O’na kulluk ediyorum." (Zümer, 11-14)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130man teslimiyeti, teslimiyet de kulluk yapmay\u0131 zorunlu k\u0131lar, bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki bir dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015f, yüce Allah’a isyand\u0131r ve ki\u015fiye ancak azap getirir. Mü’minler, iman ettikten sonra vahyin belirledi\u011fi ölçüler içerisinde dosdo\u011fru hareket ederek kurtulu\u015fa ula\u015f\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“Rabbimiz Allah’t\u0131r deyip, sonra do\u011fru olanlar\u0131n üzerine melekler iner: ‘Korkmay\u0131n, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin (derler)." (Fussilet, 30)<\/span><\/em><\/p>\n

“Onlar, ayetlerimize inanm\u0131\u015f ve Müslüman olmu\u015f idiler.” (Zuhruf, 69)<\/span><\/em><\/p>\n

“Erkek ve kad\u0131ndan her kim iman etmi\u015f olarak salih bir amel i\u015flerse onu, ho\u015f bir hayatla ya\u015fat\u0131r\u0131z, onlar\u0131n ücretini yapt\u0131klar\u0131n\u0131n en güzeliyle veririz.” (Nahl, 97)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130man etmi\u015f ve iman ettikleri esaslar do\u011frultusunda Rab’lerine kulluk görevlerini yaparak salih amellerde bulunmu\u015f kimseleri yüce Allah (cc) en güzel \u015fekilde mükâfatland\u0131racakt\u0131r. Oysa Kur’an okuduklar\u0131 halde, Kur’ani hükümler do\u011frultusunda hayatlar\u0131n\u0131 düzene koymayanlar için ac\u0131 bir azap vard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an okuduklar\u0131 halde ona iman etmeyenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Özellikle günümüzde birçok kimse, Kur’an okumakta ya da okuduklar\u0131n\u0131 iddia etmektedirler; ancak dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131nda, okuduklar\u0131 Kur’an’dan hiçbir iz bulunmamaktad\u0131r. Bu kimseler, Kur’an’\u0131 adeta bo\u015f zamanlar\u0131n\u0131 de\u011ferlendirmek, tart\u0131\u015fmak ve münazara yapmak, ba\u015fkalar\u0131na kar\u015f\u0131 üstünlük gösterisinde bulunmak için okumakta, bir k\u0131s\u0131m ise, Kur’ani kavramlar\u0131 kendi hevalar\u0131 do\u011frultusunda de\u011fi\u015ftirmek için kullanmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Kur’an, mü’minlerin d\u0131\u015f\u0131nda kalan okuyucular\u0131n\u0131, ayetlere yakla\u015f\u0131mlar\u0131na göre belli ba\u015fl\u0131klar alt\u0131nda toplar ve bunlar\u0131 fitne ç\u0131karanlar, mü\u015frikler, belamlar, mürtedler, münaf\u0131klar, fas\u0131klar, hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler olarak s\u0131fatland\u0131r\u0131r. \u0130\u015fte Kur’an okuduklar\u0131 halde sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fenlerin sapma nedenleri.<\/span><\/p>\n

Fitne ç\u0131karanlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Kitab\u0131 sana O indirdi; onun baz\u0131 ayetleri muhkemdir (ki) onlar, Kitab\u0131n anas\u0131d\u0131r; di\u011ferleri de müte\u015fâbihtir. Kalblerinde e\u011frilik olanlar, fitne ç\u0131karmak, uyard\u0131\u011f\u0131 sonuca u\u011framak için onun müte\u015fâbih ayetlerinin ard\u0131na dü\u015ferler; oysa onun tevilini Allah’tan ba\u015fka kimse bilmez. \u0130limde ileri gidenler: ‘Ona inand\u0131k, hepsi Rabbimiz kat\u0131ndand\u0131r’ derler, sa\u011fduyu sâhiplerinden ba\u015fkas\u0131 dü\u015fünüp ö\u011füt almaz.” (Al-i \u0130mran, 7)<\/span><\/em><\/p>\n

Mü\u015frikler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“…Yoksa siz Kitab\u0131n bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkâr m\u0131 ediyorsunuz; sizden bunu yapan\u0131n cezas\u0131, dünya hayat\u0131nda rezil olmaktan ba\u015fka nedir; K\u0131yamet gününde de (onlar) azab\u0131n en \u015fiddetlisine itilirler, Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 bilmez de\u011fildir.” (Bakara, 85)<\/span><\/em><\/p>\n

Belamlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“\u015eimdi siz, bunlar\u0131n size inanmalar\u0131n\u0131 m\u0131 umuyorsunuz? Oysa bunlardan bir grup vard\u0131 ki, Allah’\u0131n sözünü i\u015fitirlerdi de dü\u015fünüp ak\u0131l erdirdikten sonra, bile bile onu de\u011fi\u015ftirirlerdi.” (Bakara, 75)<\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“Onlardan bir grup var ki, Kitapta olmayan bir \u015feyi, siz Kitaptan sanas\u0131n\u0131z diye dillerini Kitapla e\u011fip bükerler ve: ‘O, Allah kat\u0131ndand\u0131r’ derler, oysa o, Allah kat\u0131ndan de\u011fildir; bile bile Allah’a kar\u015f\u0131 yalan söylerler.” (Al-i \u0130mran, 78)<\/span><\/em><\/p>\n

Mürtedler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Allah’a ve Elçiye inand\u0131k ve itaat ettik, diyorlar, sonra onladan bir grup, bunun ard\u0131ndan dönüyor; bunlar inanm\u0131\u015f de\u011fillerdir.” (Nur, 47)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Kitap ehlinden bir grup dedi ki: ‘\u0130nananlara indirilmi\u015f olana, günün önünde inan\u0131n, sonunda inkâr edin; belki dönerler.” (Al-i \u0130mran, 72)<\/span><\/em><\/p>\n

Münaf\u0131klar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Biz cehennemin muhaf\u0131zlar\u0131n\u0131 hep melekler yapt\u0131k, onlar\u0131n say\u0131s\u0131n\u0131 da kâfirler için bir s\u0131nav yapt\u0131k ki, kendilerine Kitap verilmi\u015f olanlar iyice inans\u0131n, iman edenlerin de iman\u0131 arts\u0131n. Kitap verilmi\u015f olanlar ve inananlar ku\u015fkulanmas\u0131nlar, kalblerinde hastal\u0131k bulunanlar ve kâfirler de: ‘Allah bu misalle ne demek istedi?’ desinler; böylece Allah, diledi\u011fini \u015fa\u015f\u0131rt\u0131r, diledi\u011fni do\u011fru yola iletir. Rabbinin ordular\u0131n\u0131 ancak kendisi bilir, bu, insanlara bir uyar\u0131d\u0131r.” (Müddessir, 31)<\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“\u0130nsanlardan öyleleri de vard\u0131r ki, iman etmedikleri halde ‘Allah’a ve âhiret gününe inand\u0131k’ derler.” (Bakara, 8)<\/span><\/em><\/p>\n

Fas\u0131klar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“De ki: ‘E\u011fer babalar\u0131n\u0131z, o\u011fullar\u0131n\u0131z, karde\u015fleriniz, e\u015fleriniz, h\u0131s\u0131m akraban\u0131z, kazand\u0131\u011f\u0131n\u0131z mallar, dü\u015fmesinden korktu\u011funuz ticaret, ho\u015fland\u0131\u011f\u0131n\u0131z konutlar, size Allah’tan, Rasulünden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin!  <\/span>Allah, fas\u0131k toplulu\u011fu hidayete iletmez.” (Tevbe, 24)<\/span><\/em><\/p>\n

Hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Onlardan bir grup var ki, Kitapta olmayan bir \u015feyi, siz Kitaptan sanas\u0131n\u0131z diye dillerini Kitapla e\u011fip bükerler ve: ‘O, Allah kat\u0131ndand\u0131r’ derler, oysa o, Allah kat\u0131ndan de\u011fildir; bile bile Allah’a kar\u015f\u0131 yalan söylerler.” (Al-i \u0130mran, 78)<\/span><\/em><\/p>\n

“Arzusunu tanr\u0131 edinen kimseyi gördün mü, onun üstüne sen mi bekçi olacaks\u0131n?” (Furkan, 43)<\/span><\/em><\/p>\n

Yukar\u0131da ayetlerde vas\u0131flar\u0131 belirtilen kimseler, Kur’an okuduklar\u0131 halde Kur’an’a gere\u011fi gibi iman etmeyen kimselerdir. \u0130ndirilen hükümlere itaat, iman edilen esaslar\u0131n kabul ve tasdik edilmesidir; itaat\u0131 olmayan bir kabullenme, iman de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an okuduklar\u0131 halde ona ayk\u0131r\u0131 hareket edenlerin ba\u015f\u0131nda hiç ku\u015fkusuzdur ki, hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler gelmektedir. Bunlar, Kur’an’a iman etmek için de\u011fil Kur’an’\u0131 çarp\u0131k, \u015firk ve küfür olan söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 onaylatmak için okurlar.<\/span><\/p>\n

Bu grubu olu\u015fturanlar\u0131n birço\u011fu, Kur’an’\u0131n bildirdi\u011fi ya\u015fam tarz\u0131n\u0131 inkâr ederler, cihad\u0131, tesettürü, namaz\u0131, hacc\u0131, infak\u0131 ve daha birçok Kur’ani hükmü, i\u015flerine gelmiyor diye ya çarp\u0131tarak de\u011fi\u015ftirirler ya da hiç üzerinde durmazlar. Kur’an bunlar\u0131 hevalar\u0131n\u0131 ilah edinenler diye nitelendirir. Kur’an, hevalar\u0131n\u0131 ilah edinen bu kimseleri, itaat etmeye davet etmektedir.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Yeminlerinin var gücüyle Allah’a yemin ettiler; e\u011fer sen onlara emredersen (sava\u015fa) ç\u0131kacaklar diye. De ki: ‘Yemin etmeyin, güzel itaat etmektir, \u015füphesiz Allah, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber almaktad\u0131r." (Nur, 53)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Sözel olarak kabul ettiklerini iddia ettikleri yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi, Rasulünün en güzel bir biçimde pratize etti\u011fi hükümlerden gafil olan kimseler tam cahili bir hayat ya\u015farlar. Bunlar, sözleriyle “i\u015fittik” davran\u0131\u015flar\u0131 ile “isyan ettik” diyen Yahudiler gibidirler.<\/span><\/p>\n

“Yahudilerden öyleleri var ki, kelimeleri yerlerinden kayd\u0131r\u0131yorlar, dillerini e\u011fip bükerek ve dini ta\u015flayarak: ‘\u0130\u015fittik ve isyan ettik, dinle dinlemez olas\u0131’ ve ‘râ’inâ’ diyorlar. E\u011fer onlar: ‘\u0130\u015fittik ve itaat ettik, dinle ve bize bak’ deselerdi elbette kendileri için daha iyi olurdu, fakat Allah, inkârlar\u0131ndan dolay\u0131 onlar\u0131 lanetlemi\u015ftir, pek az inan\u0131rlar.” (Nisa, 46)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’\u0131 okuduklar\u0131 halde, gere\u011fini yapmayanlar, sözel olarak ifade etmeseler bile davran\u0131\u015f olarak Rab’lerine isyan etmi\u015flerdir. \u0130slâm, sözden çok davran\u0131\u015fa bakar ki yüce Allah (cc) ki\u015fileri, yapt\u0131klar\u0131na göre yarg\u0131layacak, ceza ve mükâfatlar\u0131n\u0131 ona göre verecektir.<\/span><\/p>\n

Cahili bir hayat sürenler, kad\u0131n iseler, tesettüre riayet etmeyenler, vahyin belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmeyenler, sözel olarak Kur’an’\u0131 kabul ettiklerini iddia etseler de onlar, gerçekte Kur’an’\u0131 inkâr eden, hevalar\u0131 ilah edinen kâfirlerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an okumalar\u0131na ra\u011fmen yüce Allah’a isyan edenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, y<\/span>üce Allah’a iman<\/span>, Tevhidi esaslar\u0131 kabul <\/span>etmenin ilk ve en önemli \u015fart\u0131n\u0131n, ta\u011futu reddetmek<\/span> oldu\u011funu bildirmekted<\/span>ir.<\/span> Çünkü t<\/span>a\u011fut reddedilmeden yüce Allah’a, O’nun indirdi\u011fi Kur’an’a<\/span> ve<\/span> Tevhidi esaslara iman etmek mümkün de\u011fildir. Bu nedenle yüce Allah (cc), her millete rasuller göndererek ta<\/span>\u011futtan kaç\u0131nmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. \u015eu Kur’ani bir gerçektir ki,<\/span> ta\u011futtan kaç\u0131nmadan, yüce Allah’a <\/span>gerçekten <\/span>iman <\/span>edip<\/span> kulluk yap<\/span>mak<\/span> mümkün de\u011fildir.<\/span><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n’ diye bir elçi gönderdik; onlardan kimine Allah hidâyet etti, kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. Yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130nsanl\u0131k tarihi boyunca, her dönemde ya\u015fayan insanlara ta\u011futtan kaç\u0131nmalar\u0131, ta\u011futu reddetmeleri ve yüce Allah’a iman edip kulluk yapmalar\u0131 için elçiler gönderilmi\u015ftir. <\/span>Çünkü<\/span> ta\u011fut, yüce Allah’a iman etmenin ve O’na kulluk yapman\u0131n önündeki en büyük engeldir. Bu engel a\u015f\u0131lmadan yüce Allah’\u0131n belirtti\u011fi sapasa\u011flam iman ve Tevhid kulpuna yap\u0131\u015f\u0131p <\/span>mü’min<\/span> olmak mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

"Dinde zorlama yoktur; Do\u011fruluk sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur; kim ta\u011futu reddededip Allah’a iman ederse, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.<\/span><\/em><\/p>\n

Allah, iman edenlerin dostudur; onlar\u0131 karanl\u0131klardan ayd\u0131nl\u0131\u011fa ç\u0131kar\u0131r; kâfirlerin dostlar\u0131 da ta\u011futtur. (O da) onlar\u0131 ayd\u0131nl\u0131ktan karanl\u0131klara ç\u0131kar\u0131r; onlar ate\u015f halk\u0131d\u0131r, orada ebedi kalacaklard\u0131r." (Bakara, 256-257)<\/span><\/em><\/p>\n

Günümüzde, Kur’an okuduklar\u0131n\u0131, yüce Allah’a iman ettiklerini iddia eden baz\u0131 kimseler, yüce Allah’\u0131n gönderdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131 hiçe saym\u0131\u015f, O’nun ta\u011futun reddedilmesi ile ilgili ayetlerini terk ederek ta\u011futi sistemleri ve bu sistemlerin putperest yöneticilerini desteklemektedirler.<\/span><\/p>\n

\u015eu bir gerçektir ki, t<\/span>a\u011futi be\u015feri sistemlere itaat eden, <\/span>bu sistemleri ve yöneticilerini <\/span>destekleyen, onlara oy veren, sayg\u0131 gösterip yak\u0131nl\u0131k duyan, onlar\u0131 öven, yüce Allah’\u0131n hükmüne ra\u011fmen koyduklar\u0131 kanunlara uyan, ta\u011futun mahkemesinden adalet bekleyen, ta\u011futi sistemleri seven, onlardan korkan, onlar\u0131n verdikleri imtiyazlar\u0131 kabul eden, onlar için çal\u0131\u015f\u0131p fedakârl\u0131k yapan kimseler, bu ta\u011futi sistemleri, bu sistemlerin meclislerini ve yöneticilerini ilah edinmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), ta\u011fut<\/span>i<\/span> sistemi, bu sistemin meclislerini ve yöneticilerini reddedip kendisine iman eden Müslümanlar\u0131n dostudur. <\/span>O<\/span>, Müslümanlar\u0131, ta\u011futi sistemin \u015firk ve küfür karanl\u0131klar\u0131ndan \u0130slâm’\u0131n nurlu ayd\u0131nl\u0131k yoluna ç\u0131kar\u0131r ve ahirette de Müslümanlar\u0131 cennetle mükâfatland\u0131r\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ta\u011fut’a itaat etmekten kaç\u0131nan v<\/span><\/em>e Allah’a yönelenlere müjde var; m<\/span><\/em>üjdele kullar\u0131m\u0131!” (Zümer, 17)<\/span><\/em><\/p>\n

Y<\/span>üce Allah’\u0131n reddedi<\/span>n<\/span> <\/span>hükmüne ra\u011fmen t<\/span>a\u011futu<\/span>,<\/span> reddetmeyen ona itaat eden kimseler, imanlar\u0131na \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f, en a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k yarat\u0131klar olarak Rablerine isyan etmi\u015flerdir.<\/span><\/span><\/p>\n

“De ki: ‘All<\/span><\/em>a<\/span><\/em>h kat\u0131nda yeri bundan daha kötü olan\u0131 size söyleyeyim mi? All<\/span><\/em>a<\/span><\/em>h kime lanet ve gazap etmi\u015f, kimlerden maymunlar, domuzlar ve ta\u011futa itaat edenler yapm\u0131\u015fsa, i\u015fte onlar\u0131n yeri daha kötüdür ve onlar düz yoldan daha çok sapm\u0131\u015flard\u0131r.” (Maide, 60)<\/span><\/em><\/p>\n

Ta\u011futa itaat eden, ta\u011futi sisteme destek olan, sistemin partilerinin propagandas\u0131n\u0131 yap\u0131p oy veren kimselere yüce Allah (cc) lanet ve gazap etmi\u015f, bunlar\u0131 maymunlar ve domuzlar durumuna dü\u015fürmü\u015ftür. Bu kimselerin yeri çok kötü ve bunlar sap\u0131k kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an okuyan bir kimse, ayetin belirtti\u011fi bu durumu bile bile ta\u011futu destekliyorsa bu kimse, Kur’an’\u0131 iman etmek için de\u011fil, küfrünü gizlemek için okuyor demektir.<\/span><\/p>\n

Kendilerini tatmin etmek, mü’minlere ho\u015f görünmek için Kur’an  <\/span>okuyanlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’dan ba\u015fka kaynak kabul etmediklerini her vesile ile söyleyen ancak hayatlar\u0131nda Kur’an’a yer vermeyen baz\u0131 kimseler, gerçekten iman etmeyen kimselerdir. Bunlar, mü’minlerin yan\u0131nda kendilerine bir yer edinmeye çal\u0131\u015fan ikiyüzlü kimselerdir.<\/span><\/p>\n

“Gönlünüzü ho\u015f etmek için size, Allah’a yemin ederler, halbuki inanm\u0131\u015f olsalard\u0131, Allah’\u0131 ve Rasulünü ho\u015fnud etmeleri daha uygundu;<\/span><\/em> bilmediler mi ki kim Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 koyma\u011fa kalkarsa onun için sürekli kalaca\u011f\u0131 cehennem ate\u015fi vard\u0131r. \u0130\u015fte, büyük rezillik budur.” (Tevbe, 62-63)<\/em><\/span><\/p>\n

“Onlara: ‘\u0130nsanlar\u0131n inand\u0131klar\u0131 gibi siz de inan\u0131n’ dense, ‘Beyinsizlerin inand\u0131\u011f\u0131 gibi inan\u0131r m\u0131y\u0131z’ derler; iyi bilin ki, as\u0131l beyinsizler kendileridir; fakat bilmezler.” (Bakara, 13)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an ayetlerini, adeta insanlar\u0131 kand\u0131rmak için bir vas\u0131ta yapan baz\u0131 kimseler, Tevhid inanc\u0131ndan ve vahyi ya\u015fama bilincinden mahrum olan, i\u015fleri güçleri demogoji yapmaktan öteye gitmeyen kimselerdir. Bunlar, bu tutumlar\u0131 ile yüce Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 gelmi\u015f kimseler olarak ebediyen cehennem azab\u0131na gireceklerdir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 okuduklar\u0131 halde yapmad\u0131klar\u0131 \u015feyleri söyleyenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Baz\u0131 kimseler, insanlara Kur’an ayetlerini okur onlar\u0131, Kur’ana uymalar\u0131 konusunda uyar\u0131rlar, ancak kendileri, vahyin belirledi\u011fi hükümler do\u011frultusunda hareket etmezler. Kur’an, bu kimselerin, yüce Allah (cc) indinde hiç sevilmeyen bir i\u015f yapt\u0131klar\u0131n\u0131 bildirmekte ve bu konuda mü’minleri uyarmaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler niçin yapmayaca\u011f\u0131n\u0131z \u015feyi söylüyorsunuz;<\/span><\/em> yapmayaca\u011f\u0131n\u0131z \u015feyi söylemek, Allah kat\u0131nda en sevilmeyen bir \u015feydir.” (Saf, 2-3)<\/em><\/span><\/p>\n

Bilgi da\u011farc\u0131klar\u0131n\u0131 zenginle\u015ftirmek, toplum içerisinde bilgili görünmek için Kur’an okuyup onun gere\u011fince amel etmeyen kimseler, yüce Allah (cc) indinde hiç ho\u015f olmayan bir i\u015f yapmaktad\u0131rlar. Bunlar, ak\u0131llar\u0131n\u0131 kullanmayan kimselerdir.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Siz Kitab\u0131 okudu\u011funuz halde, insanlara iyili\u011fi emredip kendinizi unutuyor musunuz; akl\u0131n\u0131z\u0131 kullanm\u0131yor musunuz?” (Bakara, 44)<\/span><\/em><\/p>\n

Yapmad\u0131klar\u0131 \u015feyleri söyleyenler, asl\u0131nda hevalar\u0131n\u0131 tatmin etmekten ba\u015fka bir \u015fey yapmamaktad\u0131rlar. Bu kimseler, Rab’lerini de\u011fil kendi hevalar\u0131n\u0131 raz\u0131 etme pe\u015findedirler.<\/span><\/p>\n

Peygamberi inkâr ettikleri halde Kur’an okuyorlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Tarihin hemen her döneminde, vahyi getiren rasuller, yüce Allah’a iman ettiklerini iddia eden kimseler taraf\u0131ndan kabul edilmemi\u015f, d\u0131\u015flanm\u0131\u015flard\u0131r. Günümüzde de vahyi kabul ettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen Rasulün, vahiyle bildirilen konumunu reddeden inkârc\u0131lar, bulunmaktad\u0131r. Bunlar, inkârlar\u0131na Kur’an’dan baz\u0131 ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131 çarp\u0131tarak k\u0131l\u0131f bulmaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Bu dü\u015fünceye sahip olan kimseler, önceleri mealcilik ad\u0131 alt\u0131nda ortaya ç\u0131km\u0131\u015flar, ancak bugün çok çe\u015fitli adlar alt\u0131nda faaliyetlerini sürdürmektedirler.<\/span><\/p>\n

Kur’an, Rasulün, mü’minler için en güzel örnek oldu\u011funu, verdi\u011fi hükümlerin, mü’minleri ba\u011flad\u0131\u011f\u0131n\u0131, Rasulün ya\u015fant\u0131s\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda bir ya\u015fant\u0131 sürenlerin, sap\u0131kl\u0131k içerisinde bulunduklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Andolsun Allah’\u0131n Rasulünde sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“Allah ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, art\u0131k inanm\u0131\u015f bir erkek ve kad\u0131n\u0131n, o i\u015fi kendi isteklerine göre seçme hakk\u0131 yoktur; kim Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 gelirse apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olur.” (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, Rasulün en güzel örnek oldu\u011funu, verdi\u011fi hükmün, mü’minleri ba\u011flad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirilmektedir. Hangi ça\u011fda olursa olsun, mü’min olan bir kimse, Rasulün örnekli\u011fini esas almak ve onun, Kur’an’\u0131 ya\u015fayarak fiili olarak verdi\u011fi hükmü kabullenip uymak zorundad\u0131r. Rasulün ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 Kur’ani hayat\u0131 esas almayanlar, mü’min olamazlar.<\/span><\/p>\n

Rasulü kabullenmeyi, onun fiziki yap\u0131s\u0131n\u0131 kabullenme \u015feklinde anlayanlar, büyük bir hata içerisindedirler ve bu onlar\u0131n sapmas\u0131na neden olmaktad\u0131r. Çünkü yüce Allah (cc), rasullerinin fiziksel yap\u0131lar\u0131n\u0131 de\u011fil onlar\u0131n, Tevhidi esaslar\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131rken izledikleri metodu esas almalar\u0131n\u0131 istiyor.<\/span><\/p>\n

“\u0130brahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; onlar kavimlerine ‘Biz sizden ve sizin Allah’tan ba\u015fka tapt\u0131klar\u0131n\u0131zdan uza\u011f\u0131z, sizi tan\u0131m\u0131yoruz, siz, bir tek Allah’a inan\u0131ncaya kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve bu\u011fz belirmi\u015ftir’ demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Dikkat edilirse burada örnek al\u0131nmas\u0131 istenen \u015fey, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n, \u015firk ve küfür ehline kar\u015f\u0131 Tevhidi duru\u015fudur. Bu Tevhidi duru\u015fu alanlar, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 en güzel örnek olarak alm\u0131\u015flard\u0131r demektir. Bu, di\u011fer rasuller için de Hz. Muhammed (as) için de ayn\u0131d\u0131r. Bu nedenle iman eden kimseler, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi bu ayetlere tabi olarak rasulleri ve son Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131 örnek edinmek zorundad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Rasul inkârc\u0131lar\u0131, asl\u0131nda Rasul (as)’\u0131 de\u011fil, Rasulün örnek al\u0131nmas\u0131n\u0131, ona iman ve itaat edilmesini emreden ayetleri inkâr etmektedirler. Ancak  <\/span>vahyi inkâr ettikleri anla\u015f\u0131lmas\u0131n diye bu inkârlar\u0131n\u0131, sünneti reddetme \u015feklinde ortaya koymaktad\u0131rlar. Önceleri, bid’atç\u0131 topluma kar\u015f\u0131 bir reaksiyon olarak ortaya ç\u0131kan Kur’an okuyan bu grup, daha sonra s\u0131rayla hadislerin bir bölümünü, sonra tüm hadisleri ve son olarak Kur’an’\u0131n, mü’minlere emir olarak bildirdi\u011fi Rasulün en güzel örnekli\u011fini reddetmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131 kabul edip Rasul (as)’\u0131 inkâr eden bu sap\u0131k grup, her vesile ile Kur’ani hareket ettiklerini iddia ederler, ancak Kur’an’da, en güzel örnek olarak al\u0131nmas\u0131 emredilen Rasulullah (as)’\u0131 inkâr ederler. Kur’an, bunlar\u0131n gerçek kâfirler olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Onlar ki Allah’\u0131 ve elçilerini inkâr ederler, Allah ile elçilerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak isterler, ‘Kimine inan\u0131r\u0131z, kimini inkâr ederiz’ derler; bu ikisinin (imanla inkâr) aras\u0131nda bir yol tutmak isterler; i\u015fte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçalt\u0131c\u0131 bir azap haz\u0131rlam\u0131\u015f\u0131zd\u0131r!” (Nisa, 150-151)<\/span><\/em><\/p>\n

Günümüzün en büyük hastal\u0131\u011f\u0131, Rasulullah (as)’a kar\u015f\u0131 baz\u0131 sap\u0131klar\u0131n ba\u015flatt\u0131klar\u0131 inkâr hastal\u0131\u011f\u0131d\u0131r. Bu hastal\u0131\u011fa yakalanan kimseler, \u015fifa olan Kur’an’\u0131 okumalar\u0131na ra\u011fmen, hastal\u0131klar\u0131n\u0131 iyile\u015ftirecek ayetleri okumamakta ve görmezden gelmektedirler. Bu hastal\u0131\u011f\u0131n virüsü, \u015feytand\u0131r. \u015eeytan\u0131n bula\u015ft\u0131rd\u0131\u011f\u0131 bu virüsün meydana getirdi\u011fi bu hastal\u0131k, \u015fifa bulmaz bir hastal\u0131kt\u0131r ki, yüce Allah (cc) dilemedikten sonra da tedavisi mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Hz. Adem (as)’\u0131 sebep göstererek yüce Allah’\u0131n emrine uymayan \u015feytan, yüce Allah’\u0131n do\u011fru yolu üzerine oturup insanlar\u0131 sapt\u0131raca\u011f\u0131na yemin etmi\u015ftir. \u0130\u015fte bu mealci inkârc\u0131lar, \u015feytan\u0131n insan boyutunu temsil etmektedirler. Bunlar da, Rasul (as)’a olan dü\u015fmanl\u0131klar\u0131 nedeniyle yüce Allah’\u0131n, Rasulle ilgili ayetlerini inkâr etmektedirler.<\/span><\/p>\n

\u015eeytan, Allah yoluna dönmek isteyen insanlar\u0131, sa\u011fdan yani Kur’an’dan girerek sapt\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Bu \u015feytan yönlendirmesi sap\u0131klar, ellerindeki Kur’an’\u0131 okuyup hidayet bularak do\u011fru yola girecekleri yerde, ayetlerin bir bölümünü terk ederek sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131 yol edinmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), Kur’an’\u0131 en güzel \u015fekilde ya\u015fam\u0131\u015f, insanlara anlatm\u0131\u015f ve bu u\u011furda ne yap\u0131lmas\u0131 gerekiyorsa en güzelini yapm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130\u015fte Kur’an’\u0131n mü’minlerden istedi\u011fi de zaten bundan ba\u015fkas\u0131 de\u011fildir. Kur’an okuduklar\u0131 halde bir mü\u015frik ve kâfirden farkl\u0131 olmayan mealciler, Kur’an’\u0131, vahyi ölçüler içerisinde ya\u015famamak için Rasul (as)’\u0131 inkâr etmektedirler.<\/span><\/p>\n

Kur’an bir bütündür; Kur’an’a iman eden bir kimse, bütün ayetleri kabul etmek ve o ayetlere uygun hareket etmekle gerçek mü’min ve gerçek Müslüman olur. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her türlü kabul, sap\u0131kl\u0131k ve dalalettir.<\/span><\/p>\n

Kur’an okumalar\u0131na ra\u011fmen Peygamber (as)’\u0131 ilah edinenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, gönderilen elçilerin durumlar\u0131n\u0131, konumalar\u0131n\u0131, vahye kar\u015f\u0131 sorumluluklar\u0131n\u0131 aç\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015f, insanlardan, bu gerçekleri bilerek iman etmelerini istemi\u015ftir. Bu nedenle iman eden bir kimse, vahyin belirledi\u011fi \u015fekilde iman etmek ve rasullere de, Kur’an’\u0131n bildirdi\u011fi \u015fekilde iman etmekle mükelleftirler.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), gönderdi\u011fi rasullerinin vahyi ya\u015farlarken ve anlat\u0131rlarken takip ettikleri metodun örnek al\u0131nmas\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir. Fiziksel olarak rasuller, belli bir dönem ya\u015fam\u0131\u015f, sonra her fani gibi ölmü\u015flerdir; ancak ortaya koyduklar\u0131 Tevhidi mücadele metodu, Kur’an var oldu\u011fu sürece devam edecektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Hz. Muhammed (as)’\u0131n da bir be\u015fer oldu\u011funu ve her be\u015fer gibi ölece\u011fini bildirmi\u015f, onun be\u015feri boyutunu örnek alanlara \u015fu uyar\u0131da bulunmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

“Muhammed, sadece bir elçidir, ondan önce de elçiler gelip geçmi\u015ftir; \u015fimdi o ölür veya öldürülürse siz, ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz! Kim ökçesi üzerinde geriye dönerse, Allah’a hiçbir ziyan veremez, Allah, \u015fükredenleri mükâfatland\u0131racakt\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 144)<\/span><\/em><\/p>\n

Baz\u0131 kimseler, Kur’an’daki bu aç\u0131k hükmü okumalar\u0131na ra\u011fmen Rasulullah (as)’\u0131, t\u0131pk\u0131 geleneksel mü\u015frikler gibi insanüstü görerek onu ilahla\u015ft\u0131rmaktad\u0131rlar. Bu kimseler, Rasulullah (as)’\u0131 yüceltme ve kutsama ad\u0131na hadis ad\u0131 alt\u0131nda sözler uydurmakta ya da uydurulan her \u015feyi –ki, birço\u011fu Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 sözlerdir- ona mal etmektedirler. Bu mü\u015frikler, Rasul (as) ad\u0131na uydurulan sözlerin, çeli\u015fkiler dolu oldu\u011funu, birço\u011funun hakaretler içerdi\u011fini, Rasulullah (as) ile Allah’\u0131 (hâ\u015fâ) kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya getirdi\u011fini, Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 oldu\u011funu bile dü\u015fünmüyorlar.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131 ilahla\u015ft\u0131ranlar, ona atfen uydurulan, birço\u011fu küfür ve \u015firk içeren sözleri reddetmekle Rasulullah (as)’\u0131 reddettiklerini zannetmekte, bu sözleri reddetmek yerine bunun bir hikmeti oldu\u011funu ileri sürmektedirler. Onlar, Rasul (as)’\u0131n her sözünün vahiy oldu\u011funu ileri sürecek kadar küfür, \u015firk ve sap\u0131kl\u0131klar\u0131nda haddi a\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Oysa Kur’an, Rasulün, be\u015fer bir elçi olmaktan ba\u015fka bir \u015fey olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“De ki: ‘Ben de sizin gibi bir insan\u0131m; \u0130lah\u0131n\u0131z\u0131n bir tek \u0130lah oldu\u011fu bana vahyolunuyor; kim Rabbine kavu\u015fmay\u0131 arzu ediyorsa iyi i\u015f yaps\u0131n ve Rabbine ibadete hiç kimseyi ortak etmesin.” (Kehf, 110)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, Rasulün, be\u015fer olmas\u0131 nedeniyle hatalar yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131, ancak bunlar\u0131n, yüce Allah’\u0131n uyarmas\u0131yla düzeltildi\u011fini bildirmekte ve yap\u0131lan bu hatalar\u0131 ortaya koymaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kur’an, peygamber de olsalar, be\u015fer olu\u015flar\u0131 nedeniyle, rasullerin de zaman zaman baz\u0131 konularda hatalar yapt\u0131klar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. Hz. Muhammed (as) da, Rasul olu\u015fu yan\u0131nda ayn\u0131 zamanda bir be\u015ferdi; bu yüzden kimi zaman baz\u0131 konularda hatalar yapm\u0131\u015f ya da kimi hareketlerde bulunmu\u015ftur. Kur’an, Hz. Muhammed (as)’\u0131n birçok konuda uyar\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirir.<\/span><\/p>\n

Rasulullah (as) elbette ilah de\u011fildi; o (as), bir Rasul oldu\u011fu gibi ayn\u0131 zamanda bir be\u015fer, bir baba ve bir e\u015f idi. Bu nedenle hem Rabb’ini raz\u0131 etme konusunda, hem insanlarla ili\u015fkilerinde ve hem de ailesi ile ilgili olarak kendi görü\u015fleriyle bir \u015feyler söyleyip yapacakt\u0131.<\/span><\/p>\n

Hz. Muhammed (as), Tevhidi esaslar\u0131 insanlara bildiren bir Rasul, toplumunu idare eden bir yönetici, di\u011fer insanlarla ili\u015fkileri bulunan ve aile reisi olan bir be\u015ferd<\/span>i ve o, ne bir ilah, ne bir robot, ne de hâ\u015fâ ki\u015filikten yoksun bir kasetti. O, kendisine gelen vahye ilk iman eden bir mü’min ve vahiy do\u011frultusunda ya\u015fayan bir Müslümand\u0131. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda Rasulullah (as)’\u0131 herhangi bir \u015fey ile vas\u0131fland\u0131rmak, ona iftira edip zulmetmek ve onu ilah edinmektir.<\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 okuduklar\u0131 halde Tevhidi gerçekleri gizleyenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’\u0131n ilk ve en önemli mesaj\u0131 hiç ku\u015fkusuzdur ki, Tevhid inanc\u0131d\u0131r; bütün rasuller, bu inanc\u0131 insanlara anlatmak ve onlar\u0131n kabul etmelerini sa\u011flamak için görevlendirilmi\u015flerdir. Bu görev, vahye iman eden her mü’minin de ilk ve en öncelikli görevi ve sorumlulu\u011fudur.<\/span><\/p>\n

Mü’minler, Tevhid ilkesini davetlerinin en öncelikli mesaj\u0131 olarak ortaya koyarlar. ancak her dönemde oldu\u011fu gibi günümüzde de Hakk\u0131 bat\u0131lla bulay\u0131p gerçekleri gizleyen belamlar, Tevhid ilkesini gizlemi\u015fler, insanlar\u0131n Rab’lerini tek ilah edinmelerine ve O’nun yoluna yönelmelerine engel olmu\u015flard\u0131r. Bu Samiri soylu belamlar, Kur’an okuduklar\u0131, tefsir yapt\u0131klar\u0131 halde, içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 ta\u011futi sistemin ve bu sistemin yöneticilerinin küfrünü gizlemek ad\u0131na, ayetlerin anlamlar\u0131n\u0131 çarp\u0131tm\u0131\u015flar, insanlar\u0131n, Tevhidi esaslar\u0131 anlamlar\u0131n\u0131 zorla\u015ft\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Ta\u011futi sistemin izin verdi\u011fi \u015firk ve küfür yuvalar\u0131 vak\u0131f, dernek ve partilerde yuvalanan Samiri soylu belamlar, Tevhidi esaslar\u0131 aç\u0131klayan ayetleri hiç dile getirmedikleri gibi, di\u011fer ayetleri de yanl\u0131\u015f anlamland\u0131rarak insanlar\u0131n sapmalar\u0131na neden olmaktad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“\u0130ndirdi\u011fimiz aç\u0131k delilleri ve hidayeti biz Kitapta insanlara aç\u0131kça belirttikten sonra gizleyenler, i\u015fte onlara hem Allah lanet eder, hem bütün lanet edebilenler lanet eder.” (Bakara, 159)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an okuyan belamlar da, Kur’an’da olmayan konular\u0131, Kur’an’danm\u0131\u015f gibi göstererek Tevhidi gerçekleri gizlemektedirler. Bunlardan baz\u0131lar\u0131, ebcet hesaplar\u0131n\u0131 gündeme ta\u015f\u0131makta ve insanlar\u0131 bunlarla me\u015fgul etmeye çal\u0131\u015farak Tevhidi esaslar\u0131n anla\u015f\u0131lmas\u0131 önünde gürültüler koparmaktad\u0131r. Böylece Kur’an’\u0131n net anla\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131, insanlar\u0131n Kur’an’\u0131 anlayarak Tevhidi esaslara yönelmelerini engellemektadirler.<\/span><\/p>\n

“Onlardan önce Nuh kavmi ve onlardan sonra gelen kollar da yalanlad\u0131; her millet, elçisini yakalama\u011fa yeltendi; Hakk\u0131 gidermek için bo\u015f \u015feyler ileri sürerek tart\u0131\u015ft\u0131lar; bu yüzden onlar\u0131 yakalad\u0131m, (Bak i\u015fte) azab\u0131m nas\u0131l oldu?” (Mü’min, 5)<\/span><\/em><\/p>\n

“Kâfirler dediler ki: ‘Bu Kur’an’\u0131 dinlemeyin, o(nun önü)nde gürültü edin, belki ona gâlib gelirsiniz." (Fussilet, 26)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki ayetler, günümüz belamlar\u0131n\u0131n durumunu çok net bir \u015fekilde ortaya koymaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Okuduklar\u0131 Kur’an’\u0131n ayetlerini parayla satanlar<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Kur’an, Allah için yap\u0131lan bir çal\u0131\u015fman\u0131n ücreti olamayaca\u011f\u0131n\u0131, ücretin ancak yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan verilece\u011fini bildirir. Risalet tarihi boyunca elçiler, davetlerini Allah’tan kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 almak üzere yapm\u0131\u015flar ve bunun kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda dünyevi hiçbir ç\u0131kar elde etmemi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“E\u011fer yüz çevirdiyseniz, ben sizden bir ücret istemedim ki, benim ücretim ancak Allah’\u0131n üzerinedir; bana Müslümanlardan olmam emredilmi\u015ftir.” (Yunus, 72)<\/span><\/em><\/p>\n

“Ben sizden buna kar\u015f\u0131 bir ücret istemiyorum, benim ücretim yaln\u0131z âlemlerin Rabbine aittir.” (\u015euara, 127)<\/span><\/em><\/p>\n

Bu ayetleri okuyan baz\u0131 kimseler, okuduklar\u0131 bu gerçeklere ra\u011fmen, kitap basarak, meal ç\u0131kararak, konferans ve panellere kat\u0131larak Allah’\u0131n ayetlerini sat\u0131p para kazanm\u0131\u015flard\u0131r. Bunlar\u0131n, durumlar\u0131 Kur’an’da \u015fu \u015fekilde belirtilmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Allah’\u0131n indirdi\u011fi Kitaptan bir \u015fey gizleyip, onu birkaç paraya satanlar var ya, i\u015fte onlar kar\u0131nlar\u0131na ate\u015ften ba\u015fka bir \u015fey koymuyorlar; K\u0131yâmet günü Allah ne onlara konu\u015facak ve ne de onlar\u0131 temizleyecektir, onlar için ac\u0131 bir azap vard\u0131r.<\/span><\/em> Onlar, hidâyet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131k, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azâb sat\u0131n alm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar ate\u015fe, kar\u015f\u0131 ne kadar da dayan\u0131kl\u0131d\u0131rlar(!)” (Bakara, 174-175)<\/em><\/span><\/p>\n

Okuduklar\u0131 Kur’an’a iman etmek ve Rab’lerini raz\u0131 etmek yerine onu bir meta olarak görenler ve ondan ç\u0131kar elde edenleri yüce Allah (cc) ac\u0131 bir azapla müjdelemektedir.<\/span><\/p>\n

Kur’an okuduklar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen, ihtilafa dü\u015fenler<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an, iman edenleri, topluca yüce Allah’\u0131n ipine (Kitab\u0131na) sar\u0131lmaya, birliktelik kurmaya, cemaatle\u015fmeye davet eder; bölünüp parçalanman\u0131n zararlar\u0131na dikkatleri çeker ve tefrikan\u0131n, \u0130slâm’dan ç\u0131kma oldu\u011funu bildirir. Ancak bu ayetleri okumalar\u0131na ra\u011fmen birçok kimse, bu ayetlere ayk\u0131r\u0131 hareket ederek tefrikaya dü\u015fmektedir.<\/span><\/p>\n

“Ve topluca Allâh’\u0131n ipine yap\u0131\u015f\u0131n, ayr\u0131lmay\u0131n; Allah’\u0131n size olan nimetini hat\u0131rlay\u0131n; hani siz, birbirinize dü\u015fman idiniz (Allah) kalplerinizi uzla\u015ft\u0131rd\u0131, O’nun nimetiyle karde\u015fler haline geldiniz. Siz ate\u015ften bir çukurun kenar\u0131nda bulunuyordunuz, (Allah) sizi ondan kurtard\u0131. Allah size ayetlerini böyle aç\u0131kl\u0131yor ki, hidayete eresiniz.” (Al-i \u0130mran, 103)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an okuyan her Müslüman bilir ki, yüce Allah (cc) insanlara birey ya da fert olarak de\u011fil, “Ey iman edenler”<\/em><\/strong> \u015feklinde ço\u011ful olarak hitap etmektedir. Bu nedenle birey olarak kalan kimseler, yüce Allah’\u0131n hitab\u0131na mazhar olamamaktad\u0131rlar. Yüce Allah (cc), cemaat haline gelmi\u015f, günümüz deyimi ile örgütlenmi\u015f, insanlar\u0131 sevdi\u011fini bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“Allah, kendi yolunda kenetlenmi\u015f binalar gibi saf ba\u011flayarak çarp\u0131\u015fanlar\u0131 sever.” (Saf, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

Kendi yolunda kenetle\u015fmi\u015f bir \u015fekilde, bir araya gelip omuz omuza mücadele edenleri seven yüce Allah (cc), Müslümanlardan bunu gerçekle\u015ftirmelerini istemektedir.<\/span><\/p>\n

Müslümanlar\u0131n, rahmete ve yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na ula\u015fmalar\u0131 için yapmalar\u0131 gereken en önemli \u015fey, di\u011fer Müslümanlarla velayet hukukunu olu\u015fturmak ve \u0130slâmi bir yap\u0131lanma içerisinde yer almakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Mü’min erkekler ve mü’mine kad\u0131nlar, birbirlerinin velisidirler; iyili\u011fi emrederler, kötülükten menederler, namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, Allah’a ve Rasulüne itaat ederler. \u0130\u015fte onlara Allah rahmet edecektir, Allah daima üstündür, hâkimdir.” (Tevbe, 71)<\/span><\/em><\/p>\n

Kendi hevalar\u0131n\u0131 ilah edinip Müslümanlardan ayr\u0131lan kimselerin gidecekleri yer de, Kur’an’da belirtildi\u011fi üzere cehennemden ba\u015fka bir yer olmayacakt\u0131r. Çünkü o kimseler, \u0130slâmi birlikteli\u011fe girmeyerek \u015feytan\u0131n ad\u0131mlar\u0131n\u0131 takip etmi\u015fler, \u015feytan\u0131 takip edenlerin yeri de \u015feytan\u0131n gidece\u011fi yer olan cehennem olacakt\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, hepiniz birlikte \u0130slâm’a girin, \u015feytan\u0131n ad\u0131mlar\u0131n\u0131 izlemeyin, çünkü o size apaç\u0131k dü\u015fmand\u0131r.” (Bakara, 208)<\/span><\/em><\/p>\n

Bireysel hareket, \u015feytan\u0131n istedi\u011fi ve gitti\u011fi bir yoldur; yaln\u0131z hareket \u015feytana tabi olmak ve onun ad\u0131mlar\u0131n\u0131 izleyerek onun yolundan gitmektir. Kullar\u0131n\u0131n \u015feytana tabi olmas\u0131n\u0131 ve bunun sonucunda cehenneme girmelerini istemeyen yüce Allah (cc) onlar\u0131 uyarmakta, kurtulu\u015f yolunu göstermektedir.<\/span><\/p>\n

“Allah’a ve Rasulüne itaat edin, birbirinizle çeki\u015fmeyin, yoksa korkuya kap\u0131l\u0131rs\u0131n\u0131z, devletiniz gider, sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal, 46)<\/span><\/em><\/p>\n

Kur’ani bu gerçekleri okumalar\u0131na ra\u011fmen baz\u0131 kimseler, adeta Kur’an’\u0131 hiçe sayarak Müslümanlardan ayr\u0131larak tefrikaya dü\u015ferler. Yüce Allah (cc), bunlar\u0131 \u015fiddetle uyarmakta ve sonlar\u0131n\u0131n cehennem oldu\u011funu bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

Kendilerine do\u011fru yol belli olduktan sonra, hevai baz\u0131 nedenlerle \u0130slâmi birliktelik içinde yer almayanlar, Rasul (as)’a kar\u015f\u0131 gelmi\u015f ve Müslümanlar\u0131n yolunu b\u0131rakarak \u015feytan\u0131n ad\u0131mlar\u0131n\u0131 izlemi\u015flerdir. Bu kimselerin yöneldikleri yön cehennemden ba\u015fka bir yön de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

“Kim de kendisine do\u011fru yol belli olduktan sonra Rasule kar\u015f\u0131 gelir ve mü’minlerin yolundan ba\u015fka bir yola uyarsa, onu döndü\u011fü yola yöneltiriz ve cehenneme sokar\u0131z; ne kötü bir gidi\u015f yeridir oras\u0131!” (Nisa, 115)<\/span><\/em><\/p>\n

Cehennemden kurtulman\u0131n tek yolu, yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi esaslara uygun bir \u015fekilde Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fini esas alarak Müslümanlarla beraber bulunmakt\u0131r. Kendilerine bildirilen ayetler do\u011frultusunda hareket etmeyenler, zalimler olarak yüce Allah’a kar\u015f\u0131 suçlu olacaklard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Kendisine, Rabbinin ayetleriyle ö\u011füt verildikten sonra onlardan yüz çevirenlerden daha zalim kim olabilir? Muhakkak ki biz, suçlulardan öç al\u0131c\u0131y\u0131z.” (Secde, 22)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi esaslardan yüz çevirmek, dinlerinden döndükleri için yüce Allah (cc) onlar\u0131 zalimler olarak helak edecektir.<\/span><\/span><\/p>\n

Kur’an okuduklar\u0131 halde Allah ile kendileri aras\u0131na arac\u0131lar sokanlar<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc) Kur’an’da, kullar\u0131n\u0131n her halini bildi\u011fini, onlar\u0131 gördü\u011fünü, onlara \u015fah damarlar\u0131ndan daha yak\u0131n oldu\u011funu, kullar\u0131 ile kalpleri aras\u0131na girdi\u011fini apaç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015f, Kendisine dua ettiklerinde kullar\u0131n\u0131n dualar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k verece\u011fini haber vermi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler (Rasul), sizi ya\u015fatacak \u015feylere ça\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131 zaman Allah’\u0131n ve Rasulünün ça\u011fr\u0131s\u0131na ko\u015fun ve bilin ki, Allah, ki\u015fi ile onun kalbi aras\u0131na girer ve siz, O’nun huzuruna toplanacaks\u0131n\u0131z.” (Enfal, 24)<\/span><\/em><\/p>\n

“Andolsun insan\u0131 biz yaratt\u0131k ve nefsinin ona ne f\u0131s\u0131ldad\u0131\u011f\u0131n\u0131 biliriz, çünkü biz ona \u015fah damar\u0131ndan daha yak\u0131n\u0131z.” (Kaf, 16)<\/span><\/em><\/p>\n

“Kullar\u0131m, sana benden sorar(lar)sa: Ben (onlara) yak\u0131n\u0131m, dua eden, bana dua etti\u011fi zaman onun duas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k veririm; o halde onlar da bana kar\u015f\u0131l\u0131k versinler, bana iman etsinler ki, do\u011fru yolu bulmu\u015f olalar.” (Bakara, 186)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an, yüce Allah’\u0131n kullar\u0131na yak\u0131nl\u0131\u011f\u0131 konusunda bu gerçekleri bildirdi\u011fi halde baz\u0131 kimseler, okuduklar\u0131 bu ayetlere ra\u011fmen Allah ile kendi aralar\u0131na ba\u015fkalar\u0131n\u0131 koyarlar; böylece yüce Allah’\u0131n halis olan dinini terk edip küfre girerler.<\/span><\/p>\n

“\u0130yi bil ki halis din yaln\u0131z Allah’\u0131nd\u0131r, O’ndan ba\u015fka veliler edinerek: ‘Biz bunlara, s\u0131rf bizi Allah’a yakla\u015ft\u0131rmalar\u0131 için uyuyoruz’ diyenler(e gelince); elbette Allah, onlar aras\u0131nda, ayr\u0131l\u0131\u011fa dü\u015ftükleri konuda hükmünü verecektir. Allah, yalanc\u0131, kâfir kimseyi hidayete iletmez.” (Zümer, 3)<\/span><\/em><\/p>\n

Sonuç olarak<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yukar\u0131dan beri anlat\u0131lan bu Kur’ani gerçekler, Kur’an okuyan birçok kimsenin Müslüman olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, bunlar\u0131n, okuduklar\u0131 Kur’an’a ra\u011fmen saparak küfre ve \u015firke dü\u015ftüklerini gösteriyor. Bu nedenle Kur’an okuma, ancak ona iman etmek ve hükümleri do\u011frultusunda ya\u015famakla mümkündür. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki Kur’an okumalar, ki\u015fiye hiçbir fayda sa\u011flamayaca\u011f\u0131 gibi tam aksine Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 hareket edildi\u011finden dolay\u0131 böyle kimseler için ac\u0131 bir azap sözkonusudur.<\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2014.07.19
\n