{"id":214,"date":"2020-03-25T18:28:45","date_gmt":"2020-03-25T18:28:45","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/cihad-salih-amellerin-en-hayirlisi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:45","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:45","slug":"cihad-salih-amellerin-en-hayirlisi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/cihad-salih-amellerin-en-hayirlisi\/","title":{"rendered":"Cihad; Salih Amellerin En Hay\u0131rl\u0131s\u0131"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Kur’an’\u0131n, önemle üzerinde durdu\u011fu ve mü’minleri te\u015fvik etti\u011fi ibadetlerin en önemlilerinden biri de Cihad kavram\u0131d\u0131r. Bu kavram\u0131n, ne oldu\u011funun daha net anla\u015f\u0131labilmesi için öncelikle Cihad’\u0131n ne oldu\u011fu bilinmelidir. Bu bilinmeden cihad konusunda ileri sürülecek her iddia, zanni olmaktan ba\u015fka bir \u015fey ifade etmeyecektir.<\/span><\/p>\n

Cihad<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’da, cihad üzerinde hassasiyetle durulur ve cihad\u0131n, gerçekten iman edenlerle imanlar\u0131nda samimi olmayanlar aras\u0131nda bir k\u0131stas oldu\u011fu belirtilir. Yüce Allah (cc), iman iddias\u0131nda olanlar\u0131, cihad ile aç\u0131\u011fa ç\u0131karaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Yoksa siz, muhakkak b\u0131rak\u0131laca\u011f\u0131n\u0131z\u0131 m\u0131 san\u0131yorsunuz? Allah bilmiyor mu, içinizden cihad eden ve Allah’tan, Rasulünden ve mü’minlerden ba\u015fkas\u0131n\u0131 kendisine s\u0131rda\u015f edinmeyenleri? Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber almaktad\u0131r.” (Tevbe, 16)<\/span><\/em><\/a><\/span><\/span><\/em><\/p>\n

“Mü’minler onlard\u0131r ki Allah’a ve Rasulüne inand\u0131lar, sonra \u015füphe etmediler; Allah yolunda mallar\u0131yle, canlar\u0131yla cihad ettiler; i\u015fte do\u011fru olanlar onlard\u0131r.” (Hucurat, 15)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Cihad, iman iddias\u0131nda samimiyetin göstergesidir; bu nedenle yüce Allah (cc) mü’minleri, sürekli olarak mallar\u0131yla canlar\u0131yla cihada te\u015fvik etmekte ve bunun, onlar\u0131n kurtulu\u015flar\u0131 ve yüce Allah’\u0131n rahmetini ummalar\u0131 için gerekli oldu\u011funu bildirmektedir.<\/span><\/p>\n

“\u0130man eden, hicret eden ve Allah yolunda mallar\u0131yla, canlar\u0131yla cihad edenlerin, Allah kat\u0131nda dereceleri daha büyüktür; i\u015fte kurtulu\u015fa erenler onlard\u0131r.” (Tevbe, 20)<\/span><\/em><\/p>\n

“Rasul ve onunla beraber iman edenler, mallar\u0131yla, canlariyle cihad ettiler; i\u015fte bütün hay\u0131rlar onlar\u0131nd\u0131r ve i\u015fte ba\u015far\u0131ya erenler onlard\u0131r.” (Tevbe, 88)<\/span><\/em><\/p>\n

“Onlar ki iman ettiler, hicret ettiler, Allah yolunda cihad ettiler; i\u015fte onlar, Allah’\u0131n rahmetini umarlar; Allah, çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok merhamet edendir.” (Bakara, 218)<\/span><\/em><\/p>\n

Cihad edenler, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan övülmü\u015flerdir<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Kur’an’da, Allah yolunda cihad etmenin makamlar\u0131n en üstünü oldu\u011fu bildirilmi\u015f ve Allah yolunda ölen ve öldürülenlerin Rab’leri taraf\u0131ndan r\u0131z\u0131kland\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 müjdelenmi\u015ftir. Yüce Allah (cc), Kendi yolunda cihad edenleri överek yüceltmi\u015f, onlar\u0131 sevdi\u011fini bildirerek en yüce makama ula\u015ft\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Allah yolunda öldürülenlere, ‘ölüler’ demeyin; hay\u0131r onlar diridirler, ama siz fark\u0131nda olmazs\u0131n\u0131z.” (Bakara, 154)<\/span><\/em><\/p>\n

“E\u011fer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah’\u0131n ba\u011f\u0131\u015flamas\u0131 ve rahmeti, onlar\u0131n toplad\u0131klar\u0131(dünya mal\u0131)ndan daha hay\u0131rl\u0131d\u0131r. (Allah yolunda) ölür ya da öldürülürseniz, elbette Allah’a götürüleceksiniz!” (Al-i \u0130mran, 157-158)<\/span><\/em><\/p>\n

Ashab-\u0131 Kehf, Ashab-\u0131 Uhdud’a ve Kasabal\u0131lara giden davetçiler, bu Tevhidi mücadeleleri u\u011fruna canlar\u0131n\u0131 ortaya koymu\u015flar ve kimileri bu u\u011furda \u015fehadete ula\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. \u0130\u015fte onlar, canlar\u0131 ile cihad ettiklerinden dolay\u0131 yüce Allah’\u0131n övgüsüne, evrensel ve ça\u011flarüstü Kitab\u0131nda zikredilmelerine mazhar olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Allah, Kendi yolunda kenetlenmi\u015f binalar gibi saf ba\u011flayarak çarp\u0131\u015fanlar\u0131 sever.” (Saf, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

“Ey iman edenler, sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, yak\u0131nda öyle bir toplum getirecek ki (O) onlar\u0131 sever, onlar da O’nu severler; mü’minlere kar\u015f\u0131 alçak gönüllü, kâfirlere kar\u015f\u0131 onurlu ve \u015fiddetlidirler. Allah yolunda cihad ederler, hiçbir k\u0131nay\u0131c\u0131n\u0131n k\u0131namas\u0131ndan korkmazlar. Bu, Allah’\u0131n bir lutfudur, onu diledi\u011fine verir. Allah'(\u0131n lutfu) geni\u015ftir, (O), bilendir.” (Maide, 54)<\/span><\/em><\/p>\n

Allah yolunda cihad, can ve malla yap\u0131l\u0131r<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

De\u011ferli olan bir \u015feyin kazan\u0131lmas\u0131 ancak en de\u011ferli \u015feylerin verilmesi ile mümkündür. Cihad ve cihad\u0131n sonunda kazan\u0131lacak de\u011ferler için de insan\u0131n, en de\u011ferli varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 vermesi gerekir ki, bunlar da, can ve sahip olunan mallard\u0131r. Tevbe, 111. ayette de aç\u0131kça belirtildi\u011fi üzere cihad, can ve mal\u0131n ortaya konulmas\u0131 ve Allah yolunda verilmesi ile yap\u0131l\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Allah, mü’minlerden canlar\u0131n\u0131 ve mallar\u0131n\u0131 cennet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sat\u0131n alm\u0131\u015ft\u0131r. Allah yolunda sava\u015f\u0131rlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah’\u0131n Tevrât’ta, \u0130ncil’de ve Kur’ân’da üstlendi\u011fi gerçek bir sözdür; kim Allah’tan daha çok sözünde durabilir? O halde O’nunla yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z bu al\u0131\u015fveri\u015finizden ötürü sevinin; gerçekten bu, büyük ba\u015far\u0131d\u0131r.” (Tevbe, 111)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), mü’minleri sürekli bir \u015fekilde mal ve canlar\u0131 ile cihad etmeye te\u015fvik etmi\u015f ve onlar için çok büyük mükâfatlar\u0131n oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah’tan korkun, O’na (yakla\u015fma\u011fa) yol aray\u0131n ve O’nun yolunda cihad edin ki, kurtulu\u015fa eresiniz.” (Maide, 35)<\/span><\/em><\/p>\n

“Ey iman edenler, size, sizi ac\u0131 azapdan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi!Allah’a ve Rasulüne iman edip Allah yolunda mallar\u0131n\u0131zla ve canlar\u0131n\u0131zla cihâd edersiniz. \u0130\u015fte bilirseniz bu, sizin için daha hay\u0131rl\u0131d\u0131r. (Cihad ediniz ki,)<\/span><\/em> sizin günâhlar\u0131n\u0131z\u0131 ba\u011f\u0131\u015flas\u0131n ve sizi altlar\u0131ndan \u0131rmaklar akan cennetlere ve durulma\u011fa de\u011fer bahçeler içinde güzel konutlara koysun, i\u015fte büyük ba\u015far\u0131 budur.” (Saf, 10-12)<\/em><\/span><\/p>\n

“Gerek hafif gerek a\u011f\u0131r olarak sava\u015fa ç\u0131k\u0131n, mallar\u0131n\u0131zla ve canlar\u0131n\u0131zla Allah yolunda cihâd edin; e\u011fer bilirseniz bu, sizin için daha hay\u0131rl\u0131d\u0131r.” (Tevbe, 41)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Münaf\u0131klar, cihada kar\u015f\u0131d\u0131rlar<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Cihad, fedakârl\u0131k isteyen ve bedel ödenmesi gereken salih bir amel oldu\u011fu için iman iddias\u0131nda olan birçok kimseye a\u011f\u0131r gelmi\u015f ve gelmektedir. Bu durum, dün öyle oldu\u011fu gibi bugün de böyledir. Bunlar, \u0130slâm’dan sözel olarak bahsederler, tarihsel süreçte yap\u0131lan cihad hareketlerini, bir hikâye olarak de\u011ferlendirip anlat\u0131rlar, ancak kendilerinin de böyle yapmalar\u0131 istendi\u011finde ayette ifade edildi\u011fi üzere, ölüme gidiyorlarm\u0131\u015f gibi kaçarlar.<\/span><\/p>\n

“\u0130man edenler: ‘(cihad hakk\u0131nda) bir sûre indirilmeli de\u011fil miydi’ derler\u0130 ancak hükmü aç\u0131k bir sûre indirilip de onda sava\u015ftan söz edilince, kalblerinde hastal\u0131k bulunanlar\u0131n sana ölümden bay\u0131l\u0131p dü\u015fen kimsenin bak\u0131\u015f\u0131 gibi bakt\u0131klar\u0131n\u0131 görürsün; onlara ölüm gerektir.” (Muhammed, 20)<\/span><\/em><\/p>\n

“Hak ortaya ç\u0131km\u0131\u015f iken sanki gözleri göre göre ölüme sürülüyorlarm\u0131\u015f gibi seninle tart\u0131\u015f\u0131yorlard\u0131.” (Enfal, 6)<\/span><\/em><\/p>\n

Özellikle günümüzde, belamlar\u0131n ba\u015flar\u0131n\u0131 çekti\u011fi kimi gruplar, \u0130slâm, yaln\u0131zca bir k\u0131s\u0131m ferdi ibadetleri yapmaktan ibaretmi\u015f gibi, Allah yolunda cihad\u0131 tamamen terk etmi\u015fler, küfür ve zorbal\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 ç\u0131kan Müslümanlar\u0131, a\u015f\u0131r\u0131l\u0131kla itham etmektedirler. Bunlar, rahat bir \u015fekilde ya\u015famak ad\u0131na, ta\u011futi sistemlerin önünde zillet içerisine girmi\u015fler, ta\u011futi sistemlerin küfür ve \u015firklerine ortak olmu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Belamlar ve onlar\u0131n güdümünde bulunan kimseler, Allah yolunda cihad\u0131, adeta lüzumsuz bir \u015feymi\u015f gibi de\u011ferlendirmekte ve cihad ederken \u015fehit olanlar\u0131 bo\u015funa ölmü\u015f gösterme çabas\u0131 içerisine girmektedirler. Kur’an, belamlar\u0131n bu fitne kokan durumlar\u0131n\u0131 ve Allah yolundan sapt\u0131rma çabalar\u0131n\u0131 haber vermekte ve mü’minlerin, bunlara kar\u015f\u0131 uyan\u0131k olmalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler siz, kâfirler ve yeryüzünde sefere ya da sava\u015fa ç\u0131kan gazi karde\u015fleri için: ‘E\u011fer bizim yan\u0131m\u0131zda olsalard\u0131 ölmezlerdi ve vurulmazlard\u0131.’ diyenler gibi olmay\u0131n. Allah, onlar\u0131n bu dü\u015fünce ve sözlerini, kalblerinde dert yapar; ya\u015fatan da, öldüren de Allaht\u0131r. Allah, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir.” (Al-i \u0130mran, 156)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“Allah’\u0131n Rasulünün arkas\u0131ndan oturmakla sevindiler, mallar\u0131yla ve canlar\u0131yla cihad etmekten ho\u015flanmad\u0131lar: ‘S\u0131cakta sefere ç\u0131kmay\u0131n’ dediler; de ki: ‘Cehennemin ate\u015fi daha s\u0131cakt\u0131r!’ ke\u015fke anlasalard\u0131!” (Tevbe, 81)<\/span><\/em><\/p>\n

Cehennemin, kavurucu ate\u015finden kurtulmak isteyen mü’minler, Allah yolunda mallar\u0131 ile canlar\u0131 ile cihad ederler ve bu konuda hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymazlar.<\/span><\/p>\n

Cihad, elbette yaln\u0131zca sava\u015ftan ibaret de\u011fildir; Kur’an’da, Allah yolunda cihad, iki a\u015famal\u0131 olarak verilir; \u0130slâm Devletinin olmad\u0131\u011f\u0131 dönemlerde, Tevhidi esaslar\u0131n insanlara duyurlumas\u0131 \u015feklinde ve \u0130slâm Devletinin oldu\u011fu dönemlerde, devletin haz\u0131rlad\u0131\u011f\u0131 sava\u015flara kat\u0131lmak \u015feklindedir. Kur’an, her iki dönemde cihad\u0131n nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 örnekleri ile anlat\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm Devleti Olmad\u0131\u011f\u0131 Dönemde Cihad Etmek<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Cihad\u0131n tan\u0131m\u0131nda ve cihada te\u015fvik ayetlerinde de aç\u0131k olarak belirtildi\u011fi üzere cihad, mü’minler için iman\u0131n göstergesi ve olmazsa olmaz ibadet ve salih amellerden biridir. Kur’an, cihad\u0131n nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131 konusunda çok aç\u0131k örnekler vermi\u015f, hangi amellerin cihad olarak de\u011ferlendirilece\u011fini aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Risalet tarihine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, Devlet a\u015famas\u0131na gelemeyen tüm Risalet önderlerinin ve onlar\u0131n takip eden Tevhid erlerinin, davetlerini sözel olarak anlatmaya ba\u015flad\u0131klar\u0131, taviz vermeden hayatlar\u0131n\u0131n sonuna kadar Tevhid mücadelelerini sürdürdükleri, birço\u011funun kâfirler taraf\u0131ndan \u015fehit edildikleri görülecektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n, mü’minlere, en güzel örnek olarak almalar\u0131n\u0131 emretti\u011fi Hz. Muhammed (as)’\u0131n, Mekke’de, can\u0131n\u0131 ortaya koyarak mücadele etti\u011fi, bu u\u011furda, kervan ç\u0131karacak derecede sahip oldu\u011fu mallar\u0131n\u0131 verdi\u011fi, Hicret etti\u011finde, binece\u011fi bir deve alacak kadar bile bir paras\u0131n\u0131n kalmad\u0131\u011f\u0131 bilinmektedir. Yani, Hz. Muhammed (as), Mekke döneminde Allah yolunda, mal ve can\u0131 ile cihad etmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Kendi yolunda Kendisine yara\u015f\u0131r bir \u015fekilde cihad edilmesini isterken Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 örnek vermektedir ki, Hz. \u0130brahim (as), Allah yolunda, can\u0131n\u0131 ortaya koymu\u015f, ate\u015fe at\u0131lm\u0131\u015f ve nihayetinde Mezopotamya’dan ç\u0131km\u0131\u015f\/ç\u0131kart\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Allah u\u011frunda, O’na yara\u015f\u0131r biçimde cihâd edin; O, sizi seçti ve dinde size bir güçlük yüklemedi; baban\u0131z \u0130brâhim’in dini(ne uyun) ki O, (Allah) bu (Kur’a)ndan önce(ki Kitaplarda) da, bu(Kur’â)nda da size ‘Müslümanlar’ ad\u0131n\u0131 verdi ki, Rasul size \u015fâhid olsun siz de insanlara \u015fâhid olas\u0131n\u0131z. Haydi namaz\u0131 k\u0131l\u0131n, zekât\u0131 verin ve Allah’a sar\u0131l\u0131n; sahibiniz O’dur. (O),ne güzel sahip ve ne güzel yard\u0131mc\u0131d\u0131r!” (Hac, 78)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Allah u\u011frunda, O’na yara\u015f\u0131r cihad etmek, vahyin belirledi\u011fi esaslar içerisinde Tevhidi esaslar\u0131, bütün zorluklara, engelleme, bask\u0131 ve zulümlere ra\u011fmen ortaya koyabilmek ve bundan zerre kadar taviz vermeden sürdürebilmektir.<\/span><\/p>\n

“Allah u\u011frunda, O’na yara\u015f\u0131r biçimde cihâd”<\/span><\/em> iman eden bir kimsenin, yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi esaslara uygun bir \u015fekilde hareket ederek iman etti\u011fi esaslar\u0131, bütün de\u011ferlerini ortaya koyarak insanlara ula\u015ft\u0131rmas\u0131d\u0131r. Bu yap\u0131lmad\u0131\u011f\u0131 sürece, iman etmek bir iddiadan öte bir anlam ifade etmeyecektir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), iman ettiklerini söyleyen bedevilere, henüz iman etmediklerini, gerçek iman etmenin ancak Allah yolunda mallar\u0131yla canlar\u0131yla henüz cihad etmek oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Göçebe Araplar: ‘\u0130man ettik’ dediler; de ki: ‘\u0130man etmediniz, ancak ‘Teslim olduk’ deyin, iman henüz kalblerinize girmedi; e\u011fer Allah’a ve Rasulüne itaat ederseniz (O), yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z güzel i\u015flerden hiçbirinin sevab\u0131n\u0131 size eksik vermez. Allah çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok esirgeyendir.<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Mü’minler onlard\u0131r ki Allah’a ve Rasulüne iman ettiler, sonra \u015füphe etmediler; Allah yolunda mallar\u0131yla, canlar\u0131yla cihad ettiler; i\u015fte do\u011fru olanlar onlard\u0131r.” (Hucurat, 14-15)<\/span><\/em><\/p>\n

Bir kimse, iman edip iman etti\u011fi esaslar do\u011frultusunda hayat\u0131n\u0131 düzenledikten sonra iman etti\u011fi Tevhidi esaslar\u0131, mutlaka insanlara ula\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015fmal\u0131d\u0131r. \u0130\u015fte bu çal\u0131\u015fmalar, Allah yolunda, mal ve canla yap\u0131lan bir cihadd\u0131r. \u0130man eden kimse, bu çal\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131, t\u0131pk\u0131 di\u011fer bireysel ibadetleri için ancak kendisi için yapm\u0131\u015f olur.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Kim cihâd ederse ancak kendi yarar\u0131na cihâd eder; Allah, âlemlerden zengindir.” (Ankebut, 6)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an ile küfre kar\u015f\u0131 cihad etmek<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

\u0130slâmi davetin ana kayna\u011f\u0131 Kur’an’d\u0131r; insanlar\u0131n Kur’an’a davet edilmeleri ve Kur’ani hükümler do\u011frultusunda hareket etmeleri, cihad\u0131n temeli ve esas\u0131d\u0131r. Bütün Risalet önderleri, toplumlar\u0131n\u0131, getirdikleri ilahi mesajla uyarm\u0131\u015flar, bu nedenle toplumlar\u0131 ile birçok sorunlar ya\u015fam\u0131\u015flar ve toplumlar\u0131 taraf\u0131ndan reddedilmi\u015fler, d\u0131\u015flanm\u0131\u015flar ve kar\u015f\u0131 ç\u0131k\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r. Yüce Allah (cc), son Elçisini de, insanlar\u0131 Kur’an’a davet etmesi için görevlendirmi\u015f ve iman etmeyenlere kar\u015f\u0131 Kur’an ile cihat yapmas\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Kâfirlere boyun e\u011fme ve bu (Kur’an) ile onlara kar\u015f\u0131 büyük cihâd et.” (Furkan, 52)<\/span><\/em><\/p>\n

Risalet tarihinde bütün rasuller, Rab’lerinden getirdikleri vahiyle insanlara gitmi\u015fler, bu u\u011furda birçok s\u0131k\u0131nt\u0131 çekmi\u015fler, zulüm görmü\u015flerdir. Onlar, Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyururlarken ayn\u0131 zamanda sahip olduklar\u0131 tüm maddi de\u011ferlerini, o u\u011furda harcam\u0131\u015flard\u0131r. \u0130\u015fte bütün rasuller ve onlar\u0131 takip eden Tevhid erleri bu mücadeleleri ile “Allah u\u011frunda, O’na yara\u015f\u0131r biçimde cihad”<\/em> etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Müslümanlara dü\u015fen görev, dünya hayat\u0131n\u0131 gaye edinip Allah’tan ba\u015fka ilahlar edinen kimseleri, yaln\u0131zca Kur’an ile uyarmak, onlar\u0131n her türlü inkâr\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k Kur’an’la mücadele etmektir.<\/span><\/p>\n

Müslümanlar, \u015firk ve küfür unsarlar\u0131n\u0131n, sözel ve fiili tüm sald\u0131r\u0131lar\u0131na, bask\u0131 ve zulümlerine ra\u011fmen taviz vermeden, kâfirlere boyun bükmeden, y\u0131lg\u0131nl\u0131k göstermeden, korku ve endi\u015feye kap\u0131lmadan yaln\u0131zca Kur’an ile mücadele etmelidirler. Kur’an, insanlar\u0131 yüce Allah’\u0131n Uluhiyetine, Rububiyetine davet eden Müslümanlar\u0131n, nas\u0131l hareket edeceklerini net bir \u015fekilde aç\u0131klamaktad\u0131r.<\/span><\/p>\n

Kayna\u011f\u0131n\u0131 vahiyden almayan, Tevhidi esaslara dayanmayan hiçbir mücadele ve davet metodu, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na muvaf\u0131k olamayaca\u011f\u0131 gibi, ba\u015far\u0131l\u0131 da olamaz. Hele be\u015feri ta\u011futi sistemlerin kurallar\u0131 ölçü al\u0131narak bu kurallar çerçevesinde yap\u0131lan ya da yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zannnedilen davetin, \u0130slâm ile hiçbir ilgisi olmad\u0131\u011f\u0131 gibi bu davet, \u015firk ve küfür içeriklidir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), r\u0131zas\u0131na muvaf\u0131k olan davet çal\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131n nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131, Risallet önderlerinin ve onlar\u0131n izlerinden giden Tevhid erlerinin mücadelelerini örnek vererek aç\u0131klam\u0131\u015f, iman edenlere, bu en güzel örnekleri almalar\u0131n\u0131 emretmi\u015ftir. Onlar, içerisinde bulunduklar\u0131 toplumlar\u0131, yaln\u0131zca Rab’lerinden kendilerine bildirilen hükümlerle yüce Allah’\u0131 Bir’lemeye davet ederlerken ayn\u0131 hükümlerle, küfür ve \u015firk unsurlar\u0131yla mücadele etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

Sünnetullahtaki davet metodunda Risalet önderleri ve Tevhid erleri, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi hükümlere uygun olarak zerre kadar taviz vermeden davetlerini yapm\u0131\u015flar, kâfir ve münaf\u0131klara kesinlikle itaat etmemi\u015fler, onlar\u0131n kurallar\u0131na göre davet yapmam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ey peygamber, Allah’tan kork; kâfirlere ve münaf\u0131klara itaat etme; \u015füphesiz Allah bilendir, hakimdir.<\/span><\/em> Rabbinden sana vahyedilene sar\u0131l; muhakkak ki Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber almaktad\u0131r.<\/em> Allah’a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter.” (Ahzab, 1-3)<\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n hükümleri aç\u0131k ve nettir; mü’minler, yüce Allah’\u0131n ayetlerine sar\u0131larak daveti ortaya koyacaklar, küfür içerisinde bulunan kâfir ve münaf\u0131klara kar\u015f\u0131, yüce Allah’\u0131n hükümlerinden taviz vermeden mücadele edecekler ve yaln\u0131zca Rab’lerine tevekkül edip güveneceklerdir. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her hareket, her davet metodu ve her mücadele, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na muvaf\u0131k olmayan çal\u0131\u015fmalard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Risalet tarihinde, Tevhidi mücadele sonucunda saflar belirlenmi\u015f ve yüce Allah (cc), “Ad’\u0131, Semud’u, Res halk\u0131n\u0131 ve bu arada daha birçok nesilleri,. hepsine de (elçilerle) misaller anlatt\u0131k. (inkâr edip zulmedince) hepsini helak ettik.”<\/em> buyurarak, onlar\u0131 helak etti\u011fini bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Hiçbir \u015fey yaratmayan, acziyet içerisinde bulunan baz\u0131 kimselerin, Allah’\u0131n arz\u0131nda, Allah’\u0131n kullar\u0131 üzerinde ilahl\u0131k iddias\u0131na kalk\u0131\u015fmalar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda sessiz kalmak, iman eden kimselerin yapamayacaklar\u0131 bir \u015feydir. Bu nedenle Müslümanlar, yüce Allah’\u0131n mülkünde haddi a\u015f\u0131p azg\u0131nl\u0131k yapanlara kar\u015f\u0131 insanlar\u0131 uyarmal\u0131, mülkün, bütünü ile Allah’a ait oldu\u011fu gerçe\u011fini, bütün boyutlar\u0131 ile insanlara anlatmal\u0131d\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Davetçi Müslümanlar, içerisinde bulunduklar\u0131 toplumlar\u0131, yüce Allah’\u0131n Uluhiyet ve Rububiyetine, yani Tevhidi esaslara davet eden müjdeciler ve uyar\u0131c\u0131lard\u0131r. Bu öncelikli görev dururken ve insanlar \u015firk ve küfür içerisinde bocalarken, \u015feytani bir tav\u0131r ve tutumla insanlar\u0131, yüce Allah’\u0131n rahmeti ile oyalay\u0131p günlerini gün etmelerine sebep olmak, cennet vaadiyle ümitlendirmek Tevhid ilkesinin üzerini örtmekten ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Bugün, ta\u011futi küfür sistemlerine itaat eden, bu sistemlerin izin ve icazetle kurduklar\u0131 \u015firk ve küfür yuvalar\u0131nda küfrün belirledi\u011fi kurallara göre hareket eden ve içerisinde bulunduklar\u0131 zillet ve meskenet içerisinde davet yapt\u0131klar\u0131n\u0131 zanneden kimseler, yüce Allah’\u0131n hükümlerinden uzakla\u015fm\u0131\u015f, ta\u011futa itaat ederek küfür içerisine girmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Ey peygamber, kâfirlerle ve münaf\u0131klarla cihad et, onlara sert davran; onlar\u0131n varacaklar\u0131 yer cehennemdir; ne kötü bir gidi\u015f yeridir o!” (Tevbe, 73)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an, mü’minlerin, küfre, \u015firke kar\u015f\u0131 nas\u0131l bir tav\u0131r tak\u0131nacaklar\u0131n\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015f ve buna göre hareket etmelerini istemi\u015ftir. Kur’an’\u0131n bu apaç\u0131k bildirimine ayk\u0131r\u0131 hareket edenler, ak\u0131llar\u0131n\u0131 kullanmayan ve yüce Allah kat\u0131nda ho\u015f olmayan \u015feyler yapan kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Küfre kar\u015f\u0131 mücadele etmek, Tevhidi  <\/span>esaslar\u0131, \u015firk içerisinde bocalayan insanlara ula\u015ft\u0131rmak, iman ettiklerini iddia eden her bireyin en öncelikli görevidir. Bu görevin yerine getirilmemesi, insanl\u0131\u011f\u0131n, Allah’\u0131n mülkünde ilahl\u0131k taslayan ta\u011futlara yönelmesine neden olur. Tüm Risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin her halükarda hayatlar\u0131 pahas\u0131na yerine getirdikleri davet görevini yapmamak, sorumluluktan kaçmakt\u0131r ki bu, imandan ç\u0131kmakla e\u015f anlaml\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130brahimi bir tav\u0131r tak\u0131narak kâfir, münaf\u0131k ve mü\u015friklere kar\u015f\u0131 onurlu davranan Müslümanlar, yüce Allah’\u0131n övgüsüne mazhar olmu\u015f kimselerdir. Küfre kar\u015f\u0131 zilleti seçmi\u015f, onlar\u0131n yan\u0131nda \u015feref arayan kimseler ise, dinlerinden dönmü\u015flerdir. Yüce Allah’\u0131n sevdi\u011fi Müslümanlar, hiçbir surette kâfir ve mü\u015friklere kar\u015f\u0131 zillet içerisine girmemi\u015f, onlara kar\u015f\u0131 onurlu bir \u015fekilde hareket etmi\u015f kimselerdir.<\/span><\/p>\n

Günümüzde, kâfirlerle kolkola gezen, onlarla beraber hareket eden kimseler, mü’min olma vas\u0131flar\u0131n\u0131 kaybetmi\u015f, kendilerine zulmetmi\u015flerdir. Onlar, kâfir, mü\u015frik ve münaf\u0131klarla dostluk yapmakla yüce Allah’\u0131n hükmüne kar\u015f\u0131 tav\u0131r alm\u0131\u015flard\u0131r. Kur’an, Allah’\u0131n dinine sava\u015f açm\u0131\u015f, Müslümanlara zulmetmi\u015f, onlar\u0131 yurtlar\u0131ndan ç\u0131karm\u0131\u015f kâfirlere, sert davran\u0131lmas\u0131n\u0131 istemektedir. Kâfirlere kar\u015f\u0131 sert davranmak, mü’minlerin özelliklerindendir.<\/span><\/p>\n

“Allah sizi, ancak sizinle din hakk\u0131nda sava\u015fan, sizi yurtlar\u0131n\u0131zdan ç\u0131karan ve ç\u0131kar\u0131lman\u0131za yard\u0131m eden kimselerle dost olmaktan men eder; kim onlarla dost olursa, i\u015fte zâlimler onlard\u0131r.” (Mümtehine, 9)<\/span><\/em><\/p>\n

Kâfir ve münaf\u0131klara kar\u015f\u0131, Kur’an ile cihad edebilmek için Kur’an’\u0131n çok iyi bilinmesi ve hayat prensibi olarak al\u0131nmas\u0131 gerekir. Çünkü kendileri, Kur’an’\u0131n hükümleri do\u011frultusunda ya\u015famayanlar\u0131n, Kur’an’\u0131 ba\u015fkalar\u0131na ula\u015ft\u0131rmalar\u0131 mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Kendi yolunda mücadele edenlerin, bask\u0131 ve eziyete u\u011framalar\u0131ndan sonra hicret etmeleri ve cihadlar\u0131na (mücadelelerine) devam etmeleri halinde onlar\u0131n yard\u0131mc\u0131lar\u0131 oldu\u011funu ve onlara kar\u015f\u0131 ba\u011f\u0131\u015flay\u0131c\u0131 ve esirgeyici oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Sonra Rabbin, eziyet edildikten sonra hicret eden, sonra cihad edip sabredenlerin yan\u0131ndad\u0131r; elbette bundan sonra Rabbin ba\u011f\u0131\u015flayan, esirgeyendir.” (Nahl, 110)<\/span><\/em><\/p>\n

“Onlar ki inand\u0131lar, hicret ettiler, Allah yolunda mallar\u0131yla, canlar\u0131yla cihad ettiler ve onlar ki (hicret edenleri) bar\u0131nd\u0131rd\u0131lar ve yard\u0131m ettiler; i\u015fte onlar, birbirlerinin velisidirler. \u0130nan\u0131p da hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar, onlar\u0131n velâyetinden size bir \u015fey yoktur, fakat dinde yard\u0131m isterlerse (onlara) yard\u0131m etmeniz gerekir, yaln\u0131z, aran\u0131zda andla\u015fma bulunan bir topluma kar\u015f\u0131 (yard\u0131m etmeniz uygun) olmaz. Allah, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir.” (Enfal, 72)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Mü’minler, iman ettikleri esaslar\u0131 ya\u015fad\u0131klar\u0131 ve di\u011fer insanlara ula\u015ft\u0131rd\u0131klar\u0131 için, inkârc\u0131lar taraf\u0131ndan her türlü zulme maruz kalm\u0131\u015flar, zulmün dayan\u0131lmaz boyutlara ula\u015fmas\u0131 sonucunda yurtlar\u0131nndan hicrert etmek zorunda kalm\u0131\u015flard\u0131r. Ancak onlar, hicret etmekle kalmam\u0131\u015flar, gittikleri yerlerde de mücadelelerini sürdürmü\u015flerdir ki bu mücadeleleri cihadd\u0131r.<\/span><\/p>\n

Allah yolunda hicret ve cihad eden muhacir mü’minlere yard\u0131mc\u0131 olmak, onlar\u0131 bar\u0131nd\u0131r\u0131p destek olan ensar mü’minler de cihad yapm\u0131\u015f olurlar.<\/span><\/p>\n

“Onlar ki iman ettiler, hicret ettiler, Allah yolunda sava\u015ft\u0131lar ve onlar ki, (hicret edenleri) bar\u0131nd\u0131rd\u0131lar ve (onlara) yard\u0131m ettiler, i\u015fte gerçek mü’minler onlard\u0131r, onlar için ba\u011f\u0131\u015f ve bol r\u0131z\u0131k vard\u0131r.” (Enfal, 74)<\/span><\/em><\/p>\n

Hiçbir peygamber ve onlara iman eden hiçbir mü’min, devlet a\u015famas\u0131na gelmeden, bireysel olarak hareket edip insanlar\u0131 öldürerek cihat etmemi\u015flerdir. Onlar cihad\u0131, iman ettikleri esaslar do\u011frultusunda, her \u015feylerini ortaya koyarak mücadele etmek olarak anlam\u0131\u015flar ve ya\u015fam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm Devleti Oldu\u011fu Dönemde Cihad Etmek<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130slâm Devletinin te\u015fekkülü ile Mü’minler, bireysel cihaddan toplumsal cihada geçerler. Devletin te\u015fekkül etti\u011fi dönemde cihad, tebli\u011f ve askeri olmak üzere iki \u015fekilde yap\u0131l\u0131r. Tevhidi esaslara davet, toplumun \u0131slah\u0131, iyili\u011fi emredip kötülükten men etme görevi, \u0130r\u015fad Bakanl\u0131\u011f\u0131 eliyle yürütülürken, ba\u015fka ülkelere yap\u0131lacak davet görevi tamamen Harp Bakanl\u0131\u011f\u0131 nezdinde yürütülür. <\/span><\/p>\n

D\u0131\u015f ülkelere yap\u0131lacak davet, en geni\u015f tan\u0131m\u0131 ile sava\u015f\u0131 da içine alan bir cihadd\u0131r. Bu cihad, \u015eura’n\u0131n onay\u0131 ve Emir-el Mü’mininin uygulamas\u0131 ile hayata geçer. Emir-el Mü’minun, bu cihada kat\u0131lacak muharip güçlerin haz\u0131rlanmas\u0131ndan, sevk ve idaresinden sorumludur.<\/span><\/p>\n

\u0130r\u015fad ve tebli\u011f görevlileri<\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130slâm Devletinde \u0130r\u015fad ve Tebli\u011f Bakanl\u0131\u011f\u0131, ir\u015fad görevini yapacak ki\u015fileri seçer ve onlar\u0131 tebli\u011f yapmakla görevlendirir. Yüce Allah (cc), insanlar\u0131 Hakka davet edecek bir grubun sürekli varolmas\u0131n\u0131 istemektedir. Bu nedenle \u0130slâm Devletinde insanlara dinlerini sürekli hat\u0131rlatacak, onlar\u0131 yanl\u0131\u015flardan koruyacak bir grup sürekli varolmal\u0131d\u0131r.<\/span><\/p>\n

“\u0130çinizden hayra ça\u011f\u0131ran, iyili\u011fi emredip kötülükten men eden bir topluluk olsun; i\u015fte onlar kurtulu\u015fa erenlerdir.” (Al-i \u0130mran, 104)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130r\u015fad ve Tebli\u011f Bakanl\u0131\u011f\u0131, ir\u015fad ve tebli\u011f ile görevli ki\u015filerin, ihtiyaçlar\u0131n\u0131 giderecek, onlara, geçimlerini sa\u011flayacak bir ücret verecektir. Yurt içerisinde \u0130r\u015fad ve tebli\u011f, yaln\u0131zca bar\u0131\u015f zamanlar\u0131nda de\u011fil sava\u015f dönemlerinde de sürdürülecektir. Sava\u015f dönemlerinde \u0130r\u015fad Bakanl\u0131\u011f\u0131, sefere kat\u0131lacak görevlileri belirler ve onlar\u0131 ordu ile beraber ba\u015fka ülkelere yap\u0131lacak cihada gönderir. Bu görevliler, muharip güçlere nasihatlerde bulunur, inançlar\u0131 ile ilgili hat\u0131rlatmalar yaparlar.<\/span><\/p>\n

“\u0130nsanlar\u0131n hepsi toptan sefere ç\u0131kacak de\u011fillerdi; ama her kabileden bir grubun dini iyice ö\u011frenmeleri ve dönüp kavimlerine geldiklerinde, sak\u0131nmalar\u0131 umuduyla onlar\u0131 uyarmalar\u0131 için sefere ç\u0131kmalar\u0131 gerekmez miydi?” (Tevbe, 122)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130r\u015fad ve tebli\u011f ile görevli kimseler, devlet haline gelmi\u015f her peygamber döneminde var olmu\u015flard\u0131r. Bunlara bir örnek Hz. Musa (as) dönemidir.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Musa kavmi içinde do\u011frulukla hakka götüren ve hak ile adâlet yapan bir topluluk da vard\u0131r.” (A’raf, 159)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Fiili muharip güçler                                                           <\/span><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Muharip güçler, \u0130slâm Devletini koruyup hayatiyetini sürdürmesine yard\u0131mc\u0131 olan, onu ayakta tutan en büyük güçtür. Bu nedenle \u0130slâm Devletinin, sürekli bir ordusu vard\u0131r. Yüce Allah (cc), \u0130slâm Devletinde, mutlaka haz\u0131r bir ordu gücünün bulundurulmas\u0131n\u0131 istemektedir.<\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, sabredin, direnin, sava\u015fa haz\u0131rl\u0131kl\u0131, uyan\u0131k bulunun ve Allah’tan korkun ki, ba\u015far\u0131ya eresiniz.” (Al-i \u0130mran, 200)<\/span><\/em><\/p>\n

“Onlara kar\u015f\u0131 gücünüz yetti\u011fi kadar kuvvet ve cihad için ba\u011flan\u0131p beslenen atlar haz\u0131rlay\u0131n; bununla Allah’\u0131n dü\u015fman\u0131n\u0131, sizin dü\u015fman\u0131n\u0131z\u0131 ve onlardan ba\u015fka sizin bilmedi\u011finiz, Allah’\u0131n bildi\u011fi (dü\u015fman) kimseleri korkutursunuz. Allah yolunda ne harcarsan\u0131z tam olarak size ödenir, hiç haks\u0131zl\u0131\u011fa u\u011frat\u0131lmazs\u0131n\u0131z.” (Enfal, 60)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130slâm Devletinin haz\u0131r ordusu yan\u0131nda her Müslüman, muharip orduda bir neferdir, ancak \u0130slâm ordusu yan\u0131nda fiili cihada kat\u0131lma konusunda Emir-el Mü’minunun talep etmesi halinde mümkün olabilir. Emir-el Mü’minun, ihtiyaç has\u0131l oldukça, sava\u015facak ki\u015filerden, ihtiyaç duydu\u011fu kadar\u0131n\u0131 silah alt\u0131na al\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Mü’minlerden öyle erkekler var ki, Allah’a verdikleri sözde durdular, onlardan kimi ada\u011f\u0131n\u0131 yerine getirdi, kimi de (\u015fehidlik) beklemektedir; sözlerini asla de\u011fi\u015ftirmemi\u015flerdir.” (Ahzab, 23)<\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“\u0130nsanlardan öylesi var ki, can\u0131n\u0131 Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n(\u0131 kazanmay)a satar; Allah da kullar(\u0131n)a çok \u015fefkatlidir.” (Bakara, 207)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 ve özellikle de günümüzdeki emperyalist güçler, sürekli \u0130slâm’a, \u0130slâmi de\u011ferlere sald\u0131rmakta, yeryüzünde \u0130slâm’\u0131 kald\u0131rmaya çal\u0131\u015fmakta, fitne ate\u015fini sürekli olarak yakmaktad\u0131rlar. Yeryüzünde fitne ate\u015fini söndürmek, fitne ç\u0131karanlar\u0131 ortadan kald\u0131rmak için \u0130slâm ordusu sürekli bir \u015fekilde sava\u015fa haz\u0131r olmak durumundad\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Ho\u015funuza gitmese de size sava\u015f yaz\u0131ld\u0131 (farz k\u0131l\u0131nd\u0131); bazen ho\u015flanmad\u0131\u011f\u0131n\u0131z bir \u015fey, hakk\u0131n\u0131zda iyi olabilir ve ho\u015fland\u0131\u011f\u0131n\u0131z bir \u015fey de hakk\u0131n\u0131zda kötü olabilir, Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm Devleti, hakl\u0131 bir gerekçe olmad\u0131kça, haks\u0131z bir \u015fekilde ba\u015fkalar\u0131na sald\u0131rmaz; çünkü yüce Allah (cc), haks\u0131z yere sald\u0131rmay\u0131 yasaklam\u0131\u015ft\u0131r. Ancak \u0130slâm Devletine ya da \u0130slâm Devletinin herhangi bir beldesine sald\u0131r\u0131lmas\u0131 halinde sald\u0131rgan devlete sava\u015f ilan edilir.<\/span><\/p>\n

“Sizinle sava\u015fanlarla Allah yolunda sava\u015f\u0131n; fakat haks\u0131z yere sald\u0131rmay\u0131n, çünkü Allah, sald\u0131rganlar\u0131 sevmez; onlar\u0131, nerede yakalarsan\u0131z öldürün, onlar\u0131n sizi ç\u0131kard\u0131klar\u0131 yer(Mekke)den size de onlar\u0131 ç\u0131kar\u0131n! Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür; Mescid-i Harâm’da onlarla sava\u015fmay\u0131n ki, onlar da sizinle orada sava\u015fmas\u0131nlar, fakat onlar sizinle sava\u015f\u0131rlarsa, hemen onlar\u0131 öldürün; kâfirlerin cezas\u0131 böyledir.” (Bakara, 190)<\/span><\/em><\/p>\n

“Ey peygamber, kâfirlerle ve münaf\u0131klarla cihâdet, onlara sert davran; onlar\u0131n varacaklar\u0131 yer cehennemdir; ne kötü bir gidi\u015f yeridir o!” (Tevbe, 73)<\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm’da, her konuda oldu\u011fu gibi sava\u015f\u0131n da kurallar\u0131 vard\u0131r ve mü’minler, bu kurallara kesinlikle uymakla mükelleftirler. Aksi halde kendileri, Rab’lerinin emrine kar\u015f\u0131 gelmi\u015f, isyan etmi\u015f olacaklard\u0131r. Bu nedenle ancak belirlenen sebepler has\u0131l oldu\u011funda sava\u015f\u0131labilir.<\/span><\/p>\n

“Münaf\u0131klar ve kalblerinde hastal\u0131k bulunanlar, \u015fehirde kötü haberler yayanlar (yapt\u0131klar\u0131ndan) vazgeçmezlerse seni onlar\u0131n üstüne süreriz; sonra orada, senin yan\u0131nda ancak az bir zaman kalabilirler;<\/span><\/em> <\/span><\/em>lanetlenirler; nerede rastlansalar yakalan\u0131p öldürülürler.” (Ahzab, 60-61)<\/span><\/em><\/p>\n

Farz k\u0131l\u0131nan bu sava\u015f\u0131n nedeni aç\u0131kt\u0131r, \u0130slâm Devletine bir sald\u0131r\u0131n\u0131n olmas\u0131, fitnenin kald\u0131r\u0131lmas\u0131, yüce Allah’\u0131n dininin hakim k\u0131l\u0131nmas\u0131, mazlumlar\u0131n, ezilenlerin kurtar\u0131lmas\u0131d\u0131r. Bu sava\u015f, zulüm ve sömürü var oldukça, \u0130slâmi de\u011ferlere sald\u0131r\u0131lar sürdükçe sürecek ve k\u0131yamete kadar devam edecektir.<\/span><\/p>\n

“Size ne oldu ki Allah yolunda ve ‘Rabbimiz bizi \u015fu halk\u0131 zalim kentten ç\u0131kar, bize kat\u0131ndan bir koruyucu ver, bize kat\u0131ndan bir yard\u0131mc\u0131 ver’ diyen ezilen erkek, kad\u0131n ve çocuklar u\u011frunda sava\u015fm\u0131yorsunuz?” (Nisa, 75)<\/span><\/em><\/p>\n

“Onlarla sava\u015f\u0131n ki, fitne ortadan kalks\u0131n, din yaln\u0131z Allah’\u0131n dini olsun; e\u011fer (zulüm ve fitnelerine) son verirlerse art\u0131k zalimlerden ba\u015fkas\u0131na dü\u015fmanl\u0131k olmaz.” (Bakara, 216)<\/span><\/em><\/p>\n

Zulüm ve zalimlerle, emperyalizm ve sömürgecilerle olan sava\u015f, hak bat\u0131l sava\u015f\u0131d\u0131r. Bu nedenle mü’minler, Hak u\u011frunda sava\u015f\u0131rlarken kâfirler, Allah dü\u015fmanlar\u0131 saf\u0131nda sava\u015f\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

“\u0130nananlar Allah yolunda sava\u015f\u0131rlar, kâfirler de ta\u011fut yolunda sava\u015f\u0131rlar; o halde \u015feytan\u0131n dostlar\u0131yla sava\u015f\u0131n, çünkü \u015feytan\u0131n hilesi zay\u0131ft\u0131r.” (Nisa, 76)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Kendi yolunda cihad edenleri övmü\u015f, ölen ve öldürülenlerin \u015fehit olduklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

 <\/span>“Allah, kendi yolunda kenetlenmi\u015f tu\u011flalar gibi saf ba\u011flayarak çarp\u0131\u015fanlar\u0131 sever.” (Saf, 4)<\/span><\/em><\/p>\n

“Allah, mü’minlerden canlar\u0131n\u0131 ve mallar\u0131n\u0131 cennet kendilerinin olmak üzere sat\u0131n alm\u0131\u015ft\u0131r; Allah yolunda sava\u015f\u0131rlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allah’\u0131n, Tevrât’ta, \u0130ncil’de ve Kur’ân’da üstlendi\u011fi gerçek bir sözdür; kim Allah’tan daha çok sözünde durabilir! O halde O’nunla yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z bu al\u0131\u015fveri\u015finizden ötürü sevinin, gerçekten bu, büyük ba\u015far\u0131d\u0131r.” (Tevbe, 111)<\/span><\/em><\/p>\n

Devlet haline gelmi\u015f \u0130slâm toplumunda sava\u015f kararlar\u0131n\u0131, ancak Emir-el Mü’minun ile Devlet Yüksek \u015eura üyeleri alabilir. Al\u0131nan kararlar\u0131 her mü’min, isteyerek seve seve kabul eder ve can\u0131 ile mal\u0131 ile cihad için her an haz\u0131rl\u0131kl\u0131 bulunur.<\/span><\/p>\n

Yüksek \u015eura d\u0131\u015f\u0131nda hiç kimse ve hiçbir grup, kendi hevalar\u0131ndan hareket ederek sava\u015f karar\u0131 alamaz, insanlara sald\u0131ramazlar. Aksi halde Devlete kar\u015f\u0131 asi olmu\u015f olurlar ki, asilere uygulanan cezalara maruz kal\u0131rlar.<\/a><\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2014.06.04
\n