{"id":203,"date":"2020-03-25T18:28:42","date_gmt":"2020-03-25T18:28:42","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/nebevi-mucadele-metodu\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:42","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:42","slug":"nebevi-mucadele-metodu","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/nebevi-mucadele-metodu\/","title":{"rendered":"NEBEV\u0130 M\u00dcCADELE METODU"},"content":{"rendered":"

<\/p>\n

Her din, her ideoloji ya da sistem, kendine özgü bir metoda sahiptir. Bir din, ideoloji ya da sistemi ba\u015far\u0131ya ula\u015ft\u0131ran as\u0131l unsur da kendi belirledikleri metodlarla insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmalar\u0131d\u0131r. Kendilerine özgü bir metodlar\u0131 bulunmayan ya da kendi metodlar\u0131 ile ortaya konulmayan din ve ideolojilerin ba\u015far\u0131ya ula\u015fmalar\u0131, insanlar taraf\u0131ndan kabul görmeleri, hayata hakim olmalar\u0131 hiçbir \u015fekilde mümkün de\u011fildir. Bunlar\u0131n ba\u015far\u0131ya ula\u015fabilmeleri ancak kendilerine özgü metodlar\u0131 ile ortaya konulmalar\u0131 halinde mümkün olabilir.<\/span><\/p>\n

G<\/span>österdi\u011fi hedef ayr\u0131, o hedefe ula\u015fma metodu ayr\u0131 özellikler gösteren bir davan\u0131n ya da ideolojik yap\u0131lan­man\u0131n ömrünün çok k\u0131sa sürdü\u011fünü, y\u0131k\u0131l\u0131p yerle bir oldu\u011funu, ancak, ad\u0131n\u0131n tarih sayfalar\u0131nda bir hat\u0131ra olarak kald\u0131\u011f\u0131n\u0131 tarihi belgelerden ve Kur ‘ani bilgiler­den ö\u011frenmekte; günümüzde örneklerini çokça gör­mekteyiz. En son olarak, bugün hâlâ y\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131n\u0131n to­zu duman\u0131 yükselen, y\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131 aras\u0131ndan kanla, zu­lümle bast\u0131r\u0131lm\u0131\u015f, sömürülmü\u015f insani duygular\u0131n, f\u0131t­ratta varolan istek ve arzular\u0131n f\u0131\u015fk\u0131rd\u0131\u011f\u0131 komünist ide­olojinin son ç\u0131rp\u0131n\u0131\u015flar\u0131, can çeki\u015fmesi, teori-pratik ça<\/span>t<\/span>\u0131\u015fmas\u0131n\u0131n en belirgin örne\u011fi görülmektedir.<\/span><\/p>\n

O kom<\/span>ünist ideoloji ki, insanlar\u0131n özgür iradeleriyle olu\u015fturacaklar\u0131 komünlerde, yine özgür iradeleriyle üretime katk\u0131da bulunacaklar\u0131n\u0131, devlet bask\u0131s\u0131 da da­hil bütün bask\u0131lar\u0131n ortadan kald\u0131r\u0131laca\u011f\u0131n\u0131, her de\u011fe­rin toplumun ortak mal\u0131 olaca\u011f\u0131n\u0131 savunuyordu. \u0130nsa­n\u0131 ve insan\u0131n yarad\u0131l\u0131\u015f\u0131n\u0131 bilmeden, dünyay\u0131 toz pembe gören komünist ideoloji; özgür iradelerle(!) olu\u015fturula­cak komün bir yap\u0131lanmaya giderken; fertlerin özgür iradelerini, \u015fahsiyetlerini, insan olma özelliklerini yok etmeye, insani de\u011ferleri ortadan kald\u0131rmaya çal\u0131\u015fan sosyalist bir pratik yani uygulama metodu ortaya koy­du\u011fu, iddia etti\u011fi özgür ortamlara, insan kan\u0131ndan olu\u015fturdu\u011fu k\u0131z\u0131l nehirler ak\u0131tt\u0131\u011f\u0131 için kendi prati\u011fi (metodu) içinde bo\u011fulup gitmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Bug<\/span>ün, komünizm ad\u0131n\u0131 duyan eski h\u0131zl\u0131 komünist­lerin bile mideleri bulanmakta, yüzleri buru\u015fmaktad\u0131r. Komünist sözcü\u011füne bile tahammül edemeyen eskinin h\u0131zl\u0131 komünistleri, komünizmi hat\u0131rlatacak her türlü eser ve ismi ortadan kald\u0131rmaktad\u0131rlar. Dünya komü­nistlerinin k\u0131blesi olan Moskova’daki Leningrad mey­dan\u0131, komünizmi hat\u0131rlatt\u0131\u011f\u0131 gerekçesiyle ad\u0131 de\u011fi\u015ftiri­lerek yerine, Komünizmden bir derece daha insanc\u0131l kabul edilen, Çarl\u0131k dönemini hat\u0131rlatan Petersburg ad\u0131 konulmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistem ve ideolojilerin insanlara ula\u015fma  <\/span>metodlar\u0131, marksizm, fa\u015fizm ve kapitalizmde görüldü\u011fü üzere, bask\u0131ya, zorbal\u0131\u011fa, yalana ve insanlar\u0131 de\u011fi\u015fik vaadlerle aldatmaya dayanmaktad\u0131r. \u0130nsanlar\u0131n zay\u0131f ve eksik yanlar\u0131n\u0131 kendilerine sermaye edinen be\u015feri sistem ve ideolojiler, bu zaafiyetleri kullanarak ve ço\u011funlukla da bask\u0131 ve \u015fiddet kullanarak insanlar\u0131 etkileri alt\u0131na al\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Uyguland\u0131klar\u0131 ülkelerde, insanlara kan ve gözya\u015f\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey veremeyen, sömürü ve talan ile insanlar\u0131n maddi ve manevi de\u011ferlerini çalan be\u015feri sistem ve ideolojiler, bugüne kadar insanlara s\u0131k\u0131nt\u0131 ve huzursuzluktan ba\u015fka bir \u015fey verememi\u015flerdir. Marksizmin, fa\u015fizmin ve kapitalizmin uyguland\u0131\u011f\u0131 ülkeler, be\u015feri sistemlerin, insanlara kan, gözya\u015f\u0131, s\u0131k\u0131nt\u0131 ve huzursuzluktan ba\u015fka bir \u015fey veremediklerinin örnekleri ile doludur.<\/span><\/p>\n

\u0130nsan f\u0131trat\u0131 ile taban tabana z\u0131t olan, insan\u0131 insan\u0131n canavar\u0131 haline getiren, insan\u0131 yaln\u0131zca maddi bir varl\u0131k olarak de\u011ferlendirip kölele\u015ftiren be\u015feri sistemlerin bir ço\u011fu, k\u0131sa bir süre içerisinde y\u0131k\u0131l\u0131p yerlebir oldular. Y\u0131k\u0131lmayanlar\u0131 ise hâlâ insanlar\u0131n kan\u0131n\u0131 emmeye devam etmektedirler.<\/span><\/p>\n

Tevhidi esaslar\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131rmak isteyen mü’minler<\/span>, \u0130slâm dininin, ça\u011flarüstü ve evrensel mesaj\u0131n\u0131n kendilerinden is­tedi\u011fi teori-pratik bütünlü\u011fünü gözönünde bulundursunlar ve kendileri için konulan metodu, Sünnetullahta uyguland\u0131\u011f\u0131 \u015fekliyle uygulas\u0131nlar. Aksi halde sa\u011fl\u0131kl\u0131 bir netice elde edemezler. Çünkü hedefi asil ve yüce olan bir davan\u0131n vas\u0131talar\u0131 da asil ve yüce, temiz ve net olmal\u0131d\u0131r. Basit ve adi vas\u0131talar yüce bir davay\u0131 lekeler, zedeler, toplumun gözünde küçük dü\u015fürür. <\/span><\/p>\n

Komünizmin metoduyla, insanlar\u0131 bask\u0131 alt\u0131nda tuta­rak, kan ak\u0131tarak, zulmederek \u0130slâm’\u0131n yüce de\u011ferleri­ne hizmet edilemeyece\u011fi gibi, "amaca ula\u015fmak için her araç me\u015frudur"<\/strong> diyen; yalan\u0131n, \u015fahsiyetsizli\u011fin simge­si, be\u015feri dü\u015füncelerin ürünü, Makyavelist dinin metodu ve iktidara gelme yolu olan demokratik kural­larla da yüce \u0130slâm dinine hizmet edilemez. Her iki metod da be\u015feri dü\u015füncelerin ürünü ve \u0130slâm nokta-i na­zar\u0131nda küfürdürler.<\/span><\/p>\n

Küfürle \u0130slâm’a hizmet edilemeye­ce\u011fi gerçe\u011fi ise, akl\u0131 selim iman sahibi herkes taraf\u0131ndan bilinmektedir. Din, in­san hayat\u0131n\u0131 düzenleyen kurallar bütünü oldu\u011funa gö­re, demokrasi de, insan hayat\u0131n\u0131 düzenleme iddias\u0131nda oldu\u011fu için bir dindir. Demokrasinin temel unsurlar\u0131 olan partiler, demokratik dinin mezhepleridirler. De­mokratik dinin mezhepleri olan bu partilerle de \u0130slâm’a hizmet edilemez. Böyle bir iddia ta\u015f\u0131yanlar ancak, de­mokrasiye hizmet ederler, \u0130slâm’a de\u011fil.<\/span><\/p>\n

Demokratik dinin mezhepleriyle <\/span>\u0130slâm’a hizmet et­meye kalk\u0131\u015fmak, \u0130slâm dinini bilmemekten kaynakla­n\u0131yor. Çünkü demokratik dine veya bu dinin mezheplerine en ufak bir meyil duymak bile insan\u0131n cehenne­me girmesine yetiyor. <\/span>O halde, im<\/span>ân edenler için aslolan, yüce \u0130slâm dava­s\u0131na hizmet isteklerini, bu yüce davan\u0131n ortaya koydu­\u011fu metodla gerçekle\u015ftirmektir.<\/span><\/p>\n

"Bundan dolay<\/span><\/em>\u0131 sen (Allâh’\u0131n emretti\u011fi gibi) davet et ve emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol; onlar\u0131n keyifleri­ne (ortaya koyduklar\u0131 metodlara) uyma ve de ki: "Ben Allah’\u0131n indirdi\u011fi her kitaba inand\u0131m ve<\/span><\/em> <\/span><\/strong>ara­n\u0131zda adalet<\/span><\/em> <\/span><\/strong>yapmakla emrolundum. Allâh bizim de Rabb’imiz, sizin de Rabb’inizdir. Bizim i\u015flerimiz bi­ze, sizin i\u015fleriniz size aittir. Bizimle sizin aran\u0131zda bir tart\u0131\u015fma yoktur. Allâh aram\u0131z\u0131 bulur, dönü\u015f de<\/span><\/em> Onad<\/span><\/span><\/em>\u0131r." <\/span><\/em>(<\/span><\/em>\u015eûra, 15)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

Bu esas<\/span>\u0131 gözönünde bulundurmak mecburiyetinde  <\/span><\/span>olan m<\/span>ü’minler, \u0130slâm’a hizmet edece\u011fiz diye ba\u015fka yol­lara ve metodlara ba\u015fvurmamal\u0131, haddi a\u015fmamal\u0131d\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

"<\/span><\/em>Öyleyse emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol ve seninle beraber tevbe edenler de (do\u011fru olsunlar), a\u015f\u0131r\u0131 git­meyin. Zira O yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir." <\/span><\/em>(Hud, 112)<\/span><\/em><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130nsanlara rahmet olarak gönderilen \u0130slâm’\u0131n, kendisi gibi insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lma metodu da merhamet ve \u015fefkat\u0131 esas almaktad\u0131r. Yüce Allah (cc), Rasullerini insanlara rahmet elçileri olarak göndermi\u015f, onlardan, insanlara kar\u015f\u0131 yumu\u015fak davranmalar\u0131n\u0131, Tevhidi gerçekleri merhametle anlatmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Biz seni ancak rahmetle insanlar için gönderdik.” (Enbiya, 107)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Rab’leri taraf\u0131ndan rahmetle gönderilen elçilerin tümü, ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 ilahi mesaj\u0131, Rab’lerinin kendilerine bildirdi\u011fi \u015fekilde insanlara duyurmu\u015flar ve bundan zerre kadar \u015fa\u015fmam\u0131\u015flard\u0131r. Kendilerine bildirilen ölçülerden zerre kadar ayr\u0131lan elçiler ise \u015fiddetli bir \u015fekilde uyar\u0131lm\u0131\u015flard\u0131r. Hz. Yunus (as), bunlara bir örnektir.<\/span><\/p>\n

Hz.<\/a> Yunus (as), uyarmakla görevlendirildi\u011fi toplumun, kendisini dinlememeleri üzerine onlara davet yapmay\u0131 b\u0131rakm\u0131\u015f ba\u015fka bir yere gitmeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Ancak Rabb’i taraf\u0131ndan kendisinden böyle bir talepte bulunulmad\u0131\u011f\u0131 için yüce Allah (cc), onu kimi s\u0131k\u0131nt\u0131lara düçar k\u0131lm\u0131\u015f, hatas\u0131n\u0131 anlamas\u0131 üzerine tevbe etmi\u015f, Rabb’i de onu ba\u011f\u0131\u015flam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Sen Rabbinin hükmüne sabret, bal\u0131k sâhibi (Yunus) gibi olma; hani o, s\u0131k\u0131nt\u0131dan yutkunarak (Bize) seslenmi\u015fti, e\u011fer Rabbinden ona bir nimet yeti\u015fmeseydi, yerilerek ç\u0131plak bir yere at\u0131l\u0131rd\u0131, fakat Rabbi onun du’âs\u0131n\u0131 kabul etti de onu salihlerden yapt\u0131.” (Kalem, 48-50)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Bu uyar\u0131, kar\u015f\u0131s\u0131ndaki zorba mü\u015friklere bir türlü davetini ula\u015ft\u0131rmayan Hz. Muhammed (as)’a yap\u0131lm\u0131\u015f ve kendisine bildirildi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmesi istenmi\u015ftir. Nitekim davetin ilerleyen zamanlar\u0131nda, kendisi ve arkada\u015flar\u0131 çok büyük zorluklarla kar\u015f\u0131la\u015fmas\u0131 üzerine Hz. Muhammed (as), mü\u015friklerden kendisine yap\u0131lan teklifleri dü\u015fünmeye ba\u015flam\u0131\u015f, ancak Rabb’i taraf\u0131ndan çok aç\u0131k ve tehditkâr bir \u015fekilde uyar\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Az daha onlar seni, sana vahyetti\u011fimizden ay\u0131rarak ondan ba\u015fkas\u0131n\u0131 üstümüze atman için kand\u0131racaklard\u0131; i\u015fte o zaman seni dost edinirlerdi. E\u011fer biz seni sa\u011flamla\u015ft\u0131rmam\u0131\u015f olsayd\u0131k onlara bir parça yana\u015facakt\u0131n, o takdirde sana hayat\u0131n da, ölümün de kat kat(azab)\u0131n\u0131 tadd\u0131r\u0131rd\u0131k, sonra bize kar\u015f\u0131 bir yard\u0131mc\u0131 da bulamazd\u0131n.” (\u0130sra, 73-75)<\/span><\/em><\/p>\n

“E\u011fer o, baz\u0131 laflar uydurup bize iftirâ etseydi, elbette onun sa\u011f\u0131n\u0131 al\u0131rd\u0131k, sonra onun can damar\u0131n\u0131 keserdi; sizden hiç kimse buna engel olamazd\u0131.” (Hakka, 43-47)<\/span><\/em><\/p>\n

Bütün bu tehdit dolu uyar\u0131lar, davetin, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan belirlendi\u011fi \u015fekilde ortaya konulmas\u0131 ve bundan kesinlikle taviz verilmemesi hususundad\u0131r. Aksine hareket edilmesi durumunda, uyar\u0131da belirtildi\u011fi üzere elçiye, dünya ve ahirette çok büyük bir azab\u0131n gelmesi sözkonusu olabilirdi.<\/span><\/p>\n

Kendi toplumu içerisinde 950 y\u0131l boyunda daveti orta koyan Hz. Nuh (as)’dan en zorba bir diktatörü iman etmeye davet eden Hz. Musa (as)’a, ate\u015fe at\u0131lan Hz. \u0130brahim (as)’dan zindana at\u0131lan Hz. Yusuf (as)’a, çarm\u0131ha gerilmeye çal\u0131\u015f\u0131lan Hz. \u0130sa (as)’dan gece evinde yatt\u0131\u011f\u0131 s\u0131rada öldürülmek istenen Hz. Muhammed (as)’a kadar bütün Risalet önderleri ve onlar\u0131n izini takip eden Tevhid erleri, yaln\u0131zca vahyin belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmi\u015fler ve bundan hiçbir \u015fekilde \u015fa\u015fmam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), gönderdi\u011fi dinin korunmas\u0131na hassasiyet gösterdi\u011fi gibi, bu dinin insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131n\u0131n nas\u0131l olaca\u011f\u0131 konusunda da hassasiyet göstermi\u015f, bu konuda elçilerini uyarm\u0131\u015f ve onlardan, belirtti\u011fi hususlara uygun hareket etmelerini istemi\u015f, en küçük bir sapma gösteren elçilerini de \u015fiddetle uyarm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm, yüce ve de\u011ferli bir din oldu\u011fu gibi, onun insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lma metodu da yüce ve de\u011ferlidir. Yüce ve de\u011ferli olan bir dinin, basit ve de\u011fersiz be\u015feri yöntemlerle insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131, hiçbir \u015fekilde ve \u015fartta mümkün de\u011fildir. Yüce olan bir dini, basit be\u015feri bir metodla insanlara ula\u015ft\u0131rmaya kalk\u0131\u015fmak, \u015firk ve küfürdür ve yüce Allah’a apaç\u0131k bir \u015fekilde isyand\u0131r.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), görevlendirdi\u011fi elçilerini, tebli\u011fin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131 konusunda uyarm\u0131\u015f, onlardan, bildirdi\u011fi esaslara uygun hareket etmelerini istemi\u015f, insanlardan korkarak, onlar\u0131n isteklerine göre hareket etmemelerini bildirmi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

“Ey Elçi, Rabbinden sana indirileni duyur; e\u011fer bunu yapmazsan, O’nun mesaj\u0131n\u0131 duyurmam\u0131\u015f olursun. Allah seni insanlardan korur. Do\u011frusu Allâh, kâfirler toplumunu yola iletmez.” (Maide, 67)<\/span><\/em><\/p>\n

“(Rasuller), Allah’\u0131n mesajlar\u0131n\u0131 duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan ba\u015fka kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak Allah yeter.” (Ahzab, 39)<\/span><\/em><\/p>\n

Kâfirlerin, bask\u0131 ve zorbal\u0131kla kendi kurallar\u0131na göre hareket etmesini istedikleri Hz. \u015euayb (as)’\u0131n, onlara verdi\u011fi cevap, be\u015feri sistemlerin kurallar\u0131 ile hareket etmenin nas\u0131l bir sap\u0131kl\u0131k oldu\u011funu ortaya koymakta ve bunun, yüce Allah’a iftira etmek oldu\u011funu apaç\u0131k bir \u015fekilde gözler önüne sermektedir.<\/span><\/p>\n

“Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: ‘Ey \u015euayb, mutlaka seni ve seninle beraber iman edenleri kentimizden ç\u0131kar\u0131r\u0131z ya da dinimize dönersiniz!’ Dedi ki: ‘\u0130stemesek de mi’? Allah, bizi sizin dininizden kurtard\u0131ktan sonra e\u011fer tekrar ona dönersek, Allah’\u0131n üzerine yalan atm\u0131\u015f oluruz. Rabbimiz Allah, dilemedikten sonra o(sizin di)ne dönmemiz bizim için olur \u015fey de\u011fildir. Rabbimiz, bilgice her \u015feyi ku\u015fatm\u0131\u015ft\u0131r, biz Allah’a dayanm\u0131\u015f\u0131z. Rabbimiz, bizimle kavmimizin aras\u0131n\u0131 gerçekle aç, muhakkak ki sen açanlar\u0131n en iyisisin!” (A’raf, 88-89)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Kâfirler taraf\u0131ndan Hz. \u015euayb (as)’a yap\u0131lan, kendi kurallar\u0131na dönme teklifinin benzeri, hatta daha cazibi Hz. Muhammed (as)’a da yap\u0131lm\u0131\u015f, ancak o, “Güne\u015fi sa\u011f eline, ay’\u0131 da sol eline koysalar, yine bunun mümkün olamayaca\u011f\u0131n\u0131”<\/strong> çok aç\u0131k bir dil ile mü\u015friklere duyurmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

Risalet tarihinde hiçbir Rasul ve onlar\u0131n izinde giden hiçbir Tevhid eri, ya\u015fad\u0131klar\u0131 kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 onca s\u0131k\u0131nt\u0131 ve ac\u0131lara, dayan\u0131lmaz i\u015fkencelere ra\u011fmen, yüce Tevhidi esaslar\u0131, idaresi alt\u0131nda ya\u015fad\u0131klar\u0131 diktatörlerin istekleri ve be\u015feri sistemlerin kurallar\u0131 ile insanlara duyurmam\u0131\u015flar, duyurmaya te\u015febbüs etmemi\u015flerdir. Risalet önderleri, kâfirlerin kurallar\u0131na, ortaya koyduklar\u0131 metodlara uymad\u0131klar\u0131 gibi, üzerinde bulunduklar\u0131 ilahi metoddan zerre kadar taviz veremeyeceklerini söyleyerek onlara aç\u0131kça meydan okumu\u015flard\u0131r.<\/span><\/p>\n

“\u0130man etmeyenlere de ki: ‘Oldu\u011funuz yerde yapaca\u011f\u0131n\u0131z\u0131 yap\u0131n, biz de yap\u0131yoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz!” (Hud, 121-122)<\/span><\/em><\/p>\n

“De ki: "\u0130\u015fte benim yolum budur: Allah’a basiretle davet ederim; ben ve bana uyanlar (da). Allah’\u0131n \u015fan\u0131 yücedir, ben ortak ko\u015fanlardan de\u011filim." (Yusuf, 108)<\/span><\/em><\/p>\n

Ayette de belirtildi\u011fi üzere, iman edenlerin tebli\u011f metodlar\u0131 bellidir, iman edenler, bu yoldan hareketle Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyuracaklard\u0131r. Ta\u011futi be\u015feri sistemlerin belirledikleri kurallara göre hareket etmek, apaç\u0131k bir \u015fekilde \u015firktir.<\/span><\/p>\n

Risalet önderleri, tarihin her döneminde, kar\u015f\u0131lar\u0131ndaki inkârc\u0131 zorbalar\u0131n, tüm bask\u0131 ve zulümlerine, her türlü ikiyüzlü siyasetlerine, yapt\u0131klar\u0131 cazip tekliflere ald\u0131r\u0131\u015f etmeden, emrolunduklar\u0131 do\u011frular üzerinde dosdo\u011fru hareket etmi\u015flerdir.<\/span><\/p>\n

“Öyleyse emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol; seninle beraber tevbe edenler de a\u015f\u0131r\u0131 gitmeyiniz! Zira O, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir. Sak\u0131n zulmedenlere dayanmay\u0131n, sonra size ate\u015f dokunur; sizin Allah’tan ba\u015fka dostlar\u0131n\u0131z yoktur, sonra size yard\u0131m edilmez.” (Hud, 112-113)<\/span><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131, ancak Tevhidi esaslar do\u011frultusunda hareket edenleredir.<\/span><\/em><\/strong><\/span><\/p>\n

Kur’an’da, yüce Allah’\u0131n, ancak gönderdi\u011fi hükümler do\u011frultusunda hareket edenlere yard\u0131m etti\u011fi çok aç\u0131k bir \u015fekilde bildirilir. Risalet tarihi boyunca, Tevhidi esaslar\u0131, yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içerisinde insanlara duyuranlara yüce Allah (cc) yard\u0131m etmi\u015ftir. Belirlenen ilahi hükümler d\u0131\u015f\u0131nda hareket edenlere ise, kim olursa olsun, hiçbir \u015fekilde yüce Allah (cc) yard\u0131m etmemi\u015ftir.<\/span><\/p>\n

Risalet tarihi boyunca, Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyan tüm Risalet önderleri ve Tevhid erleri, yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131 ile en zorba diktatörlere kar\u015f\u0131 durmu\u015flar, onlardan zerre kadar korkup çekinmeden davetlerini ortaya koymu\u015flard\u0131r. Az\u0131l\u0131 Fir’avn diktatörüne kar\u015f\u0131 ç\u0131kmaktan korkan Hz. Musa (as), yüce Allah’\u0131n kendisine yard\u0131m edece\u011fi vaadini al\u0131nca, bütün korkular\u0131n\u0131 yenerek Fir’avn’\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na ç\u0131km\u0131\u015f ve yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131 ile o zalim diktatörün helak olmas\u0131na neden olmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

“(Musa): Rabbim, ben onlardan bir ki\u015fi öldürmü\u015ftüm, beni öldüreceklerinden korkuyorum;<\/span><\/em> karde\u015fim Harun, o, dil bak\u0131m\u0131ndan benden daha güzel konu\u015fur, onu da benimle beraber, beni do\u011frulayan bir yard\u0131mc\u0131 olarak gönder; zira ben, beni yalanlayacaklar\u0131ndan korkuyorum.’ dedi.<\/em><\/span><\/p>\n

(Rabb’i) dedi: ‘Senin pazunu karde\u015finle kuvvetlendirece\u011fiz ve size öyle bir yetki verece\u011fiz ki, ayetlerimiz sayesinde onlar size asla eri\u015femeyecekler; ikiniz ve size uyanlar üstün geleceksiniz!” (Kasas, 33-35)<\/span><\/em><\/p>\n

“Onlara yard\u0131m ettik de üstün gelenler kendileri oldular.” (Saffat, 116)<\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n yard\u0131m vaadini alan Hz. Musa (as), tüm korkular\u0131n\u0131 yenerek davetine ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131. \u015eu bir gerçektir ki, yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131 olunca, iman edenlerin kar\u015f\u0131s\u0131na ç\u0131kamayacaklar\u0131 güç, yenemeyecekleri ya da helak olmas\u0131na neden olamayacaklar\u0131 diktatör kalmayacakt\u0131r. Hz. Musa (as), yüce Allah’a güvenip O’ndan ba\u015fkas\u0131n\u0131n korkular\u0131na kalbinde yer vermedi\u011fi için, kaz\u0131klar sahibi Fir’avn’e kar\u015f\u0131 ç\u0131km\u0131\u015f, onun diz çöküp zelil dü\u015fmesine neden olmu\u015ftur.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a gere\u011fi gibi güvenmek, O’na olan iman\u0131n bir gere\u011fidir. O’na gere\u011fi gibi iman etmeyenler, daima korku içerisinde ya\u015farlar ve Allah dü\u015fmanlar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda, her türlü zillete girerler ve a\u015fa\u011f\u0131lanm\u0131\u015f bir halde ikiyüzlü bir tav\u0131r içerisine girerler. Günümüzde, ta\u011futi sistemlerin izin verdi\u011fi kurum ve kurulu\u015flarda, Hakk\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131ran belamlar, yüce Allah’a güvenip iman etmediklerinden sistem kar\u015f\u0131s\u0131nda zillet içerisine girmektedirler.<\/span><\/p>\n

Ta\u011futu reddetmeyi, iman etmenin esas\u0131 olarak kabul eden yüce Allah (cc), kâfirleri dost edinmenin kendisi ile olan dostlu\u011fu terk etmek oldu\u011funu bildirmi\u015f, kâfirlere kar\u015f\u0131 en küçük bir yumu\u015faman\u0131n, zerre kadar tavizin verilmesini yasaklam\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur; do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu reddedip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allah i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/span><\/em><\/p>\n

“Mü’minler, inananlar\u0131 b\u0131rak\u0131p, kâfirleri dost edinmesin; kim böyle yaparsa Allah ile bir dostlu\u011fu kalmaz. Ancak onlardan (uzakla\u015f\u0131p) korunman\u0131z ba\u015fka. Allah sizi kendisinden sak\u0131nd\u0131r\u0131r, dönü\u015f Allah’ad\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 28)<\/span><\/em><\/p>\n

“Öyleyse yalanlayanlara itaat etme; istediler ki, sen yumu\u015fak davranas\u0131n da onlar da yumu\u015fak davrans\u0131nlar.” (Kalem, 8-9)<\/span><\/em><\/p>\n

Özellikle Asr-\u0131 saadetten ve Hulefa-i Ra\u015fidin döneminden sonra, bireysel birkaç istisna d\u0131\u015f\u0131nda, din ad\u0131na yap\u0131lan mücadeleler, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na uygun olmad\u0131\u011f\u0131, ki\u015fisel duygu ve istekler, arzu ve ihtiraslar öne ç\u0131kart\u0131ld\u0131\u011f\u0131 için yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131na mazhar olamam\u0131\u015f, bir ço\u011fu da husranla sonuçlanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/p>\n

Günümüzde, din ad\u0131na ortaya ç\u0131kan birçok ki\u015fi, yüce Allah’\u0131n Sünnetullah\u0131 gere\u011fi de\u011fi\u015fmezli\u011fini bildirdi\u011fi Tevhidi mücadeyi, Sünnetullahta cari oldu\u011fu \u015fekilde ve yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi hükümler do\u011frultusunda yapmad\u0131klar\u0131, bu mücadeleyi ortaya koyanlar\u0131n, birbirlerinden kopuk olduklar\u0131, \u0131rki, mezhebi dü\u015fünceler veya baz\u0131 ki\u015filere ba\u011fl\u0131 bulunmalar\u0131 sebebiyle tamamen yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda ve O’nun yard\u0131m\u0131ndan mahrum bir durumdad\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Ki\u015fisel istek ve arzular\u0131n ön planda tutuldu\u011fu günümüz \u0130slâmi mücadelelerinde, bu mücadeleye kat\u0131lan bireyler baz\u0131nda konuya bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n bir ço\u011funun, Tevhidi \u0130slâmi anlay\u0131\u015ftan uzak olduklar\u0131, bir ço\u011funun ise, \u0130slâm’\u0131n \u015firk sayd\u0131\u011f\u0131 tasavvufa ba\u011fl\u0131 olduklar\u0131 görülür. Gruplar baz\u0131nda bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda ise, bu gruplardan bir ço\u011funun ya Suudi mü\u015frik idarecilere ya da \u015firki mezheple\u015ftirmi\u015f \u0130ran’a ba\u011fl\u0131 olduklar\u0131 görülür. Bu nedenle gerek birey, gerekse gruplar baz\u0131nda Tevhidi esaslardan ve \u0130slâm’\u0131n öngördü\u011fü Tevhidi mücadeleden oldukça uzakt\u0131rlar.<\/span><\/p>\n

Ülke içerisinde Tevhidi mücadelenin ve \u0130slâmi davet metodunun nas\u0131l olaca\u011f\u0131 konusunda, Kur’an’da, Risalet önderlerinin hayatlar\u0131ndan örnekler verilerek, çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtilmi\u015ftir. Belirlenen bu kurallara uygun hareket etmeyen ki\u015fi ve gruplar, ya kendi kuruntular\u0131ndan olu\u015fturduklar\u0131 kurallarla ya da ta\u011futi sistemlerin kanun ve kurallar\u0131ndan hareketle mücadele etmektedirler ki, her iki durum da, Tevhidi esaslardan uzakla\u015fmak, \u015firk ve küfürdür.<\/span><\/p>\n

Özellikle vak\u0131f ve dernek gibi ta\u011futtan izinli kurumlarda yuvalanan ki\u015filer, ister kendi istekleri ile ortaya ç\u0131ks\u0131nlar, isterse \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131nca ortaya ç\u0131kart\u0131ls\u0131nlar, fark\u0131nda olsunlar ya da olmas\u0131nlar, ta\u011futi sistemlerle içiçe girmi\u015f kimselerdir ki bunlar\u0131n \u0130slâm ile uzaktan yak\u0131ndan ilgileri bulunmamaktad\u0131r. Bu nedenle yüce Allah’\u0131n bunlara yard\u0131m etmesi, Sünnetullahta bildirilen esaslara ayk\u0131r\u0131 oldu\u011fundan, mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

D\u0131\u015f güçlere kar\u015f\u0131 \u0130slâm ad\u0131na yap\u0131lan mücadelelerde ise, \u0130slâmi sava\u015f kurallar\u0131na uyulmad\u0131\u011f\u0131, kâfirlerin yapt\u0131klar\u0131 zulümlere kar\u015f\u0131l\u0131k vermek ad\u0131na, onlar\u0131n yöntemleri ile hareket edilerek, Kur’an’\u0131n korunmas\u0131n\u0131 bildirdi\u011fi masum insanlara kar\u015f\u0131 intihar giri\u015fimlerinde bulunuldu\u011fu için, bu fiillerinden dolay\u0131 kendileri \u0130slâmi hükümleri çi\u011fnedikleri için günah i\u015flemi\u015flerdir. Günah i\u015fleyen kimselerin ise, yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131na mazhar olmalar\u0131 elbette mümkün de\u011fildir.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Kur’an’da apaç\u0131k bir \u015fekilde belirtti\u011fi üzere, ancak nebevi metod do\u011frultusunda hareket eden, birey olarak \u015firkten ar\u0131nan, grup olarak kâfirlere dayanmayan, kâfirlerden destek ve yard\u0131m almayan Müslümanlara yard\u0131m edecektir. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda kalan kimseler, ancak sava\u015f teknikleri, kulland\u0131klar\u0131 araçlar ve sava\u015f tecrübeleri gere\u011fi zafer elde edebilirler ya da yenilirler. Bunu örneklendirecek olursak:<\/span><\/p>\n

Türkiye’de, Kemalist zorbal\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 mücadele eden PKK, ateist bir örgüt olmas\u0131na ra\u011fmen, sava\u015fanlar\u0131n sava\u015f tecrübeleri ve taktikleri, d\u0131\u015f güçlerin destek ve yard\u0131mlar\u0131 ve bulunduklar\u0131 araziye uygun hareketleri sayesinde, Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131 dize getirmi\u015fler, sisteme her istediklerini yapt\u0131rm\u0131\u015flar, yapt\u0131rmaktad\u0131rlar. Onlar\u0131n ba\u015flar\u0131nda bulunan Abdullah Öcalan, Kemalist zorbal\u0131k taraf\u0131ndan adeta büyük bir devlet ba\u015fkan\u0131 muamelesi görmekte, aya\u011f\u0131na heyetler getirterek gücünü göstermektedir.<\/span><\/p>\n

\u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131k\u0131p \u0130slâm dü\u015fman\u0131 emperyalist ABD ve i\u015fbirlikçilerinden, \u015firk içerisindeki diktatör Suud’dan, mezhebini din haline getirmi\u015f \u0130ran’dan yard\u0131m alan, onlar\u0131n dümen suyunda hareket eden \u0130slâmc\u0131 örgütler, Sünnetullahta cari olan mücadele metodunu terk ettikleri, kafir ve mü\u015frikleri veli edindikleri için \u0130slâm’dan ç\u0131km\u0131\u015f örgütlerdir ve onlar, dünyada ba\u011f\u0131ms\u0131zl\u0131k ya da ba\u015fka kayg\u0131larla ortaya ç\u0131km\u0131\u015f örgütlerden farks\u0131zd\u0131rlar. Bu \u0130slâmc\u0131 örgütlerin, kimi \u0130slâmi sloganlar\u0131 kullanmas\u0131 onlar\u0131 \u0130slâmi yapmad\u0131\u011f\u0131 gibi yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131na da mazhar k\u0131lmaz. Çünkü mücadele metodlar\u0131 Sünnetullahta cari olan mücadele metodundan hareket etmemekte ve onlar, yüce Allah’\u0131n, kesinlikle reddedilmesini emretti\u011fi ta\u011futi emperyalist ya da mü\u015frik kâfirleri veli edinmektedirler.<\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Kur’an’da, her peygamberin mücadelesinden örnekler vermekte, onlar\u0131n, kar\u015f\u0131lar\u0131ndaki ta\u011futi zorba güçlere kar\u015f\u0131 nas\u0131l hareket ettiklerini apaç\u0131k bir \u015fekilde aç\u0131klamakta ve mü’minlerin, onlar\u0131 örnek edinmelerini istemektedir. Her dönemde örnekleri bulunan ta\u011futi zorbalara kar\u015f\u0131 mü’minler, o dönemin \u015fartlar\u0131na uyan Risalet önderinin davet metodunu almakla mükelleftirler. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki bir kabul, \u0130slâmi oldu\u011fu iddia edilen hareketi, \u0130slâm’\u0131n d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131kar\u0131r.<\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2013.11.22
\n