{"id":192,"date":"2020-03-25T18:28:42","date_gmt":"2020-03-25T18:28:42","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/tevhidi-cagri\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:42","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:42","slug":"tevhidi-cagri","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/tevhidi-cagri\/","title":{"rendered":"TEVH\u0130D\u0130 \u00c7A\u011eRI"},"content":{"rendered":"

Risalet tarihi süresince, tüm Risalet önderlerinin ve onlar\u0131n izini takip eden Tevhid erlerinin en öncelikli ça\u011fr\u0131lar\u0131, hiç ku\u015fkusuzdur ki toplumlar\u0131ndaki insanlar\u0131, yüce Allah’\u0131 birlemeye, O’ndan ba\u015fka tüm otoriteleri terk etmeye yani Tevhidi esaslar\u0131 kabullenmeye davet etmek olmu\u015ftur. Hiçbir dönemde, Tevhidi esaslar\u0131n önüne ba\u015fka bir konu al\u0131nmam\u0131\u015f ve Tevhidi esaslardan önce ba\u015fka bir \u015feye ça\u011fr\u0131 yap\u0131lmam\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Andolsun Nuh’u kavmine gönderdik: ‘Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan ba\u015fka ilah\u0131n\u0131z yoktur, do\u011frusu ben, size büyük bir günün azab\u0131ndan korkuyorum’ dedi.” (A’raf, 59)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

Hz. Nuh (as) ile ba\u015flayan Tevhidi esaslara ça\u011fr\u0131, Hz. Muhammed (as)’a kadar, tüm Risalet önderleri taraf\u0131ndan aynen tekrarlanm\u0131\u015ft\u0131r. Bütün Risalet önderleri ve onlar\u0131 takip eden Tevhid erleri, bu ça\u011fr\u0131 ile insanlar\u0131 yüce Allah’\u0131 Bir’lemeye, Uluhiyet ve Rububiyetin yaln\u0131zca yüce Allah’a ait oldu\u011funu kabul etmeye davet etmi\u015flerdir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Kur’an, Risalet önderi peygamberlerin mücadelelerini verirken onlar\u0131n, insanlara, ilk ça\u011fr\u0131lar\u0131n\u0131n ne oldu\u011funu da aç\u0131klamaktad\u0131r. Kur’an bu ça\u011fr\u0131n\u0131n, ‘Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O’ndan ba\u015fka ilah\u0131n\u0131z yoktur, do\u011frusu ben, size büyük bir günün azab\u0131ndan korkuyorum.’<\/strong><\/em> \u015feklinde yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 vermekte ve Hz. Muhammmed (as)’a da ayn\u0131 \u015feyleri söylemesini emretmektedir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Elif lâm râ. (Bu,) bir Kitapt\u0131r ki, hakim ve  <\/span>haberdar olan taraf\u0131ndan ayetleri sa\u011flamla\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131\u015f ve güzelce aç\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r ki, Allah’tan ba\u015fkas\u0131na tapmayas\u0131n\u0131z. Ben de, O’ndan size bir uyar\u0131c\u0131 ve müjdeleyiciyim ve Rabbinizden ma\u011ffiret dileyesiniz, sonra O’na tevbe edesiniz ki, sizi belirtilmi\u015f bir süreye kadar güzelce ya\u015fats\u0131n ve her lutuf sahibine lutfetsin ve e\u011fer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük bir günün azab\u0131ndan korkar\u0131m.”     <\/span>(Hud, 1-3)<\/o_p><\/font><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), iman eden Müslümanlar\u0131n da, ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlar içerisinde bu ça\u011fr\u0131y\u0131 yapmalar\u0131 için Kur’an’\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde göndermi\u015ftir. Tevhidi esaslara ça\u011fr\u0131 yap\u0131l\u0131rken hemen akabinde tüm Risalet önderlerinin, kendi toplumlar\u0131na müjdeci ve uyar\u0131c\u0131 olduklar\u0131n\u0131 ve onlar için büyük bir günün azab\u0131ndan korktuklar\u0131n\u0131 söylemi\u015flerdir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Allah’tan ba\u015fkas\u0131na tapmay\u0131n, gerçekten ben, sizin ac\u0131 bir günün azab\u0131na u\u011framan\u0131zdan korkuyorum.” (Hud, 26)<\/o_p><\/font><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Risalet önderleri, yüce Allah’\u0131 Bir’lemeye toplumlar\u0131n\u0131 ça\u011f\u0131r\u0131rlarken, onlar için endi\u015fe duyduklar\u0131n\u0131 ve üzüldüklerini de söylemi\u015flerdir. Onlar\u0131n, “Gerçekten ben, sizin ac\u0131 bir günün azab\u0131na u\u011framan\u0131zdan korkuyorum.”<\/strong><\/em> ifadeleri, insanlar\u0131 cehenneme kar\u015f\u0131 uyarmakt\u0131r. Hz. Muhammede (as) da kendi kavmine ayn\u0131 \u015feyleri söylemi\u015ftir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Ben de, O’ndan size bir uyar\u0131c\u0131 ve müjdeleyiciyim ve Rabbinizden ma\u011ffiret dileyesiniz, sonra O’na tevbe edesiniz ki, sizi belirtilmi\u015f bir süreye kadar güzelce ya\u015fats\u0131n ve her lutuf sâhibine lutfetsin ve e\u011fer yüz çevirirseniz, ben sizin için büyük bir günün azab\u0131ndan korkar\u0131m.”<\/span><\/em> <\/o_p><\/span><\/font><\/p>\n

Bu ilahi ça\u011fr\u0131lar\u0131n hemen akabinde Risalet önderleri, kavimlerini kendilerine itaate davet etmi\u015flerdir. Bu ça\u011fr\u0131n\u0131n temel amac\u0131, Kelime-i Tevhid etraf\u0131nda birliktelik olu\u015fturmak, ayn\u0131 merkezden tek seslili\u011fi sa\u011flayabilmektir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Ben size gönderilmi\u015f güvenilir bir elçiyim; Allah’tan korkun ve bana itaat edin, ben sizden, buna kar\u015f\u0131 bir ücret istemiyorum, benim ücretim, yaln\u0131z âlemlerin Rabbine âittir. Öyle ise Allah’tan korkun ve bana itaat edin.” (\u015euara, 107-110)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131, Tevhidi esaslara davet eden kimseler, Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmeli, hiçbir \u015fekilde ve durumda, bu ilahi esas\u0131 terketmemelidirler. Çünkü Kur’an, Tevhidi esaslar\u0131n, insanlara nas\u0131l duyurulaca\u011f\u0131, bu esaslar\u0131 kabul etmeyenlere kar\u015f\u0131 nas\u0131l bir tutum al\u0131naca\u011f\u0131 konusunda en ince teferruat\u0131na kadar aç\u0131klamalarda bulunmu\u015f ve iman edenlerin, buna göre hareket etmelerini istemi\u015f, bu konuda Risalet önderlerinin mücadelelerini ve mü’minler için en güzel örnek olarak Hz. Muhammed (as)’\u0131n Tevhidi esaslara davet edi\u015findeki örnekli\u011fini vermi\u015ftir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Andolsun Allah’\u0131n Rasulünde sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için çok güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

Risalet önderlerinin, Tevhidi esaslara davetlerinde ortak noktalar\u0131n\u0131 \u015föyle s\u0131ralayabiliriz.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

1- Güvenilir bir elçi olmalar\u0131<\/span><\/em><\/strong>,  <\/span>Ben size gönderilmi\u015f güvenilir bir elçiyim,<\/em><\/o_p><\/span><\/font><\/p>\n

2- \u0130man edenleri bir merkezde toplamalar\u0131<\/span><\/em><\/strong>,  <\/span>Allah’tan korkun ve bana itaat edin,<\/o_p><\/em><\/span><\/font><\/p>\n

3- Gerek maddi ve gerekse manevi aç\u0131dan \u015fahsi hiçbir ç\u0131kar gözetmemeleri<\/span><\/em><\/strong>, ben sizden, buna kar\u015f\u0131 bir ücret istemiyorum, benim ücretim, yaln\u0131z âlemlerin Rabbine âittir,<\/em><\/o_p><\/span><\/font><\/p>\n

4- Müjdeci ve uyar\u0131c\u0131 olmalar\u0131<\/span><\/em><\/strong>, ben de, O’ndan size bir uyar\u0131c\u0131 ve müjdeleyiciyim,<\/em><\/o_p><\/span><\/font><\/p>\n

5- \u0130nsanlar\u0131 dü\u015fünmeleri ve onlara gelecek ac\u0131 bir azaptan korkmalar\u0131<\/span><\/em><\/strong>, ben sizin için büyük bir günün azab\u0131ndan korkar\u0131m.<\/em><\/o_p><\/span><\/font><\/p>\n

Risalet tarihi boyunca Tevhid \u015firk mücadelesinde, Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyan Risalet önderleri ve Tevhid erlerinin hemen hepsi, ayn\u0131 esaslara ba\u011fl\u0131 hareket etmi\u015fler ve hiçbir \u015fekilde bundan sapmam\u0131\u015flard\u0131r. \u0130\u015fte bu, Sünnetullaht\u0131r ve yüce Allah (cc), Sünnetullahta hiçbir de\u011fi\u015fikli\u011fin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Senden önce gönderdi\u011fimiz elçilerimizin de yasas\u0131 (budur). Bizim yasam\u0131zda bir de\u011fi\u015fiklik bulamazs\u0131n.” (\u0130sra, 77)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

Kur’an da defeatle anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 üzere, Sünnetullahtaki de\u011fi\u015fmezlik ilkesi, davetin ortaya konulmas\u0131nda, elçilerin yalanlanmas\u0131nda, onlara kar\u015f\u0131 dü\u015fmanl\u0131k yap\u0131lmas\u0131nda, zalimlerin helak edilmesinde ve elçilerin zafere ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131nda hep ayn\u0131 olmu\u015ftur. Sünnetullah\u0131n de\u011fi\u015fmezlik ilkesi, Tevhidi esaslar\u0131n belirledi\u011fi esaslar dahilinde hareket edildi\u011fi sürece bugün de geçerli olacakt\u0131r muhakkak. Bu, yüce Allah’\u0131n sözüdür ve O; sözünden dönmez.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Günümüzde, Tevhidi dü\u015fünen ve Tevhidi bir söyleme sahip olan kimselerin, yüce Allah’\u0131n buyurdu\u011fu, Sünnetullah\u0131n de\u011fi\u015fmezlik ilkesi do\u011frultusunda hareket etmeleri imani bir sorumluluk ve yükümlülüktür. Sünnetullah do\u011frultusunda hareket edilmedi\u011fi sürece, Tevhid konusunda söylenenlerin, yüce Allah (cc) kat\u0131nda hiçbir de\u011feri olmayacak ve bu söylemleri sahiplerini çok büyük bir sorumluluk alt\u0131na sokacakt\u0131r. Tevhidi esaslar\u0131 çarp\u0131tt\u0131klar\u0131 ve belirlenen ilahi kurallara göre hareket etmedikleri için de ac\u0131 bir azaba gireceklerdir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Tevhidi dü\u015fündü\u011fünü iddia eden kimselerin, mutlak anlamda, içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlar\u0131nda, Risalet önderlerinin hepsinin örnekli\u011finde oldu\u011fu gibi Sünnetullaha göre hareket etmeleri ve onlar\u0131n toplumlar\u0131 içerisindeki konumlar\u0131na sahip olmalar\u0131 gerekir. Bunlar da, Güvenilir bir elçi olmalar\u0131<\/em><\/strong>, \u0130man edenleri bir merkezde toplamalar\u0131<\/em><\/strong>, Maddi ve manevi aç\u0131dan hiçbir \u015fahsi ç\u0131kar gözetmemeleri<\/em><\/strong>, Müjdeci ve uyar\u0131c\u0131 olmalar\u0131<\/em><\/strong>, \u0130nsanlar\u0131 dü\u015fünmeleri ve onlara gelecek ac\u0131 bir azaptan korkmalar\u0131<\/em><\/strong>d\u0131r. Bunlar, Risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin ortak özellikleridir. Risalet önderlerini örnek edinen günümüz Tevhid erleri de bu özellikleri bizzat üzerlerinde ta\u015f\u0131mal\u0131d\u0131rlar.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Risalet önderlerinin ortak özelliklerine sahip olmayan ve bu özellikler do\u011frultusunda hareket etmeyen kimselerin, \u0130slâm ad\u0131na söyleyecekleri her söz ve yapacaklar\u0131 her hareket, Tevhidi esaslara ve yüce \u0130slâm dinine zarar vermekten ba\u015fka hiçbir i\u015fe yaramayacakt\u0131r. Bu kimseler, Tevhidi esaslar\u0131 bozduklar\u0131, \u0130slâm dinine zarar verdikleri için, t\u0131pk\u0131 \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 gibi ac\u0131 bir azap ile cezaland\u0131r\u0131lacaklard\u0131r.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Dünyada ve ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z co\u011frafyada \u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131kan ki\u015fi ve gruplara bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, bunlar\u0131n ekserisinin, Sünnetullaha ayk\u0131r\u0131 hareket ettikleri, Tevhidden ve \u0130slâmi esaslardan uzak, Risalet önderlerinde bulunan ortak özelliklerden mahrum olduklar\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde gözlemlenebilmektedir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Risalet tarihi boyunca Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyanlar ile günümüzdeki Tevhid ve \u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131kan ki\u015fi ve gruplara bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n, birbirlerine z\u0131t ve ayr\u0131 yönlerde olduklar\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde görülecektir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Tarihi süreçte, tüm risalet önderleri ve onlar\u0131n izlerini takip eden Tevhid erleri, Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyarlarken, hiçbir zaman sald\u0131rgan bir tav\u0131r tak\u0131nmam\u0131\u015f, insanlara sald\u0131rmam\u0131\u015f ve kan dökmemi\u015flerdir. Onlar, kendilerine yap\u0131lan sald\u0131r\u0131lara kar\u015f\u0131 Rab’lerine s\u0131\u011f\u0131narak sabretmi\u015fler, ancak y\u0131lmadan usanmadan, korkup çekinmeden Tevhidi esaslara insanlar\u0131 ça\u011f\u0131rmaya devam etmi\u015flerdir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Tüm Risalet önderleri ve Tevhid erleri, mazlum konumunda olmu\u015flar, zalimlerin içerisinde bulunduklar\u0131 duruma dü\u015fmemi\u015flerdir. Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyururlarken Rasullerin hemen hepsi, toplumlar\u0131 içerisinde mazlum durumunda olduklar\u0131 gibi Kur’an’\u0131n, iman eden Tevhid erlerine örnekliklerini vermi\u015f oldu\u011fu Ashab-\u0131 Kehf, Ashab-\u0131 Uhdud’a giden davetçiler, Kasabal\u0131lara gönderilen elçiler ile onlar\u0131 destekleyen Müslüman \u015fah\u0131s, kavimlerinin bütün sald\u0131r\u0131, bask\u0131 ve zulümlerine kar\u015f\u0131l\u0131k vermemi\u015f, mazlum durumunda olmu\u015flard\u0131r. \u0130\u015fte yüce Allah (cc), bu yüzden onlara yard\u0131m etmi\u015f, onlar\u0131 cennetle müjdelemi\u015f ve yüce Kitab\u0131 Kur’an’da onlar\u0131 zikretmi\u015ftir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Günümüzde, Tevhidi dü\u015fündü\u011fünü söyleyen birçok ki\u015fi ve grup vard\u0131r; ancak bunlar\u0131n, söylem ve hareketlerine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, dü\u015fündükleri Tevhid ilkesi ile uzaktan yak\u0131ndan ilgisi bulunmayan davran\u0131\u015flar sergiledikleri görülmektedir. \u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131k\u0131p, ta\u011futu reddettiklerini söyleyen bu gruplardan bir ço\u011fu, ta\u011futu reddettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen yüce Allah’a kesin teslimiyet olan Tevhidin ne oldu\u011funu bilmiyorlar. Bu nedenle de Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koymuyor ya da koyam\u0131yor, Tevhidi esaslara ayk\u0131r\u0131 hareketler ve söylemlere sahip oluyorlar.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Günümüzde, dünyada ve ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z co\u011frafyada, \u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131kan ki\u015fi ve gruplara bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n birço\u011funun, Sünnetullahta varolan Tevhidi mücadeleden uzak olduklar\u0131, her ki\u015fi ve grubun kendi hevalar\u0131n\u0131 ölçü edinip bu do\u011frultuda hareket ettikleri, birbirlerinden koparak tefrika içerisinde bulunduklar\u0131, müjdeci ve uyar\u0131c\u0131 olmad\u0131klar\u0131, toplumlar\u0131 içerisinde mazlum de\u011fil, adeta terör estiren zalimler olduklar\u0131 çok net bir \u015fekilde görülmektedir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

\u015eiddeti kendilerine referans alan bu \u0130slâmc\u0131 ki\u015fi ve gruplar, Risalet tarihinde, ta\u011futu reddedip Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyuran Risalet önderi peygamberlerin ve Tevhid erlerinin, hayatlar\u0131 boyunca \u015fiddete ba\u015fvurmad\u0131klar\u0131n\u0131 ya bilmiyor ya da bildikleri halde görmezden geliyorlar ki bu, cehalet ve küfürdür.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Evet Tevhidi esaslar\u0131 bilmemek, ö\u011frenmemek cehalet, bunlar\u0131 bildi\u011fi ve ö\u011frendi\u011fi halde görmezden gelmek de küfürdür. Bu nedenle bu kimselerin, Tevhid ad\u0131na yapt\u0131klar\u0131 hareketler, \u0130slâmi de\u011fil, cahili ve küfür hareketleridir. Tevhidi esaslar\u0131 kabul etmemek ve onlara kar\u015f\u0131 ç\u0131kmak ne kadar küfür ve azg\u0131nl\u0131k ise, Tevhidi esaslar\u0131 bildiklerini iddia eden kimseler de, bu esaslar\u0131n belirledi\u011fi esaslara göre, bilerek ya da bilmeyerek, hareket etmiyorlarsa, onlar da en az Tevhid inkârc\u0131lar\u0131 kadar küfür ve azg\u0131nl\u0131k içerisindedirler.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Dünyan\u0131n birçok yerinde \u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131kan ve ülkelerindeki zorba diktatörlere kar\u015f\u0131 mücadele verdi\u011fi söylenen kimi \u0130slâmc\u0131 örgütler, o zorba diktatörleri fersah fersah geride b\u0131rakacak zulümlere, katliamlara imza atmaktad\u0131rlar. Bunlar, ellerine geçirdikleri muhalif kimseleri, ellerini kollar\u0131n\u0131 ba\u011flayarak ate\u015flere atarak yakmakta ya da ellerindeki k\u0131l\u0131çlarla ba\u015flar\u0131n\u0131 keserek öldürmektedirler. <\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Ellerindeki esir kimseleri, ate\u015fte diri diri yakan ya da ba\u015flar\u0131n\u0131 kesen bu kimseler, yapt\u0131klar\u0131 zulümleri ve vah\u015feti, hiçbir ahlaki ve imani haya belirtisi duymadan, Allah ad\u0131na yapt\u0131klar\u0131n\u0131 ifade etmek için “Allahu Ekber” diyerek tekbir getirmekte, ç\u0131\u011fl\u0131klar atmaktad\u0131rlar. Oysa yüce Allah (cc), böyle bir \u015feyin yap\u0131lmas\u0131n\u0131 emretmemi\u015ftir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Ate\u015fte insanlar\u0131 diri diri yak\u0131p onlar\u0131n ba\u015f\u0131nda vah\u015fice ç\u0131\u011fl\u0131klar atmak Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia eden kimselerin yapt\u0131klar\u0131 bir i\u015f de\u011fildir. Yüce Allah (cc), insanlar\u0131, ate\u015fe atarak yakanlar\u0131n, Müslüman olmad\u0131klar\u0131n\u0131 bunlar\u0131n, Allah’\u0131n dinine kar\u015f\u0131 olan Ashab-\u0131 Uhdud’daki zalimler olduklar\u0131n\u0131 Buruc suresinde belirtiyor ve onlara lanet ediyor.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Kahrolsun o hende\u011fin adamlar\u0131, o yak\u0131t doldurulup tutu\u015fturulmu\u015f ate\u015f (i seyrediyorlard\u0131)! Onlar, onun ba\u015f\u0131nda oturmu\u015flard\u0131 ve mü’minlere yapt\u0131klar\u0131n\u0131 seyrediyorlard\u0131.” (Buruc, 4-7)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n, iman edenlere en güzel örnek olarak almalar\u0131n\u0131 emretti\u011fi Hz. Muhammed (as), Bedir’de ald\u0131klar\u0131 esirleri, ne ç\u0131\u011fl\u0131klar atarak yakm\u0131\u015f, ne de kafalar\u0131n\u0131 kesmi\u015ftir. O, bir Tevhid ve Rahmet Peygamberi oldu\u011funu bilerek hareket etmi\u015f ve esirlere ona göre davranm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Sava\u015f\u0131n, kendine özgü kurallar\u0131 vard\u0131r; bu nedenle sava\u015f halinde bir dü\u015fmanla kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya gelindi\u011finde onu öldürmek, sava\u015f kurallar\u0131n\u0131n gerektirdi\u011fi bir durumdur. \u0130slâm devletini kurmu\u015f Müslümanlar, sava\u015f an\u0131nda dü\u015fman\u0131n\u0131 elbette yenmeye çal\u0131\u015facak, onu öldürecektir. Ancak esir al\u0131nan kimseleri öldürmek, Tevhidi esaslara iman etti\u011fini söyleyen hiç kimsenin yapaca\u011f\u0131 bir \u015fey de\u011fildir. <\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da sava\u015f kurallar\u0131, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya konulmu\u015ftur. Yüce Allah’a iman eden kimselerin yapmalar\u0131 gereken \u015fey, bu ilahi hükümlere teslim olup gere\u011fini yerine getirmeleridir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Tevhidi esaslar, insanlara rahmet olarak gönderilmi\u015ftir; bu nedenle \u015fiddeti, terörü, bask\u0131y\u0131 ve zorbal\u0131\u011f\u0131 reddeder. Tevhidi esaslara iman eden Müslümanlar, yukar\u0131da ayetlerde de belirtildi\u011fi üzere içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlar\u0131, önce yüce Allah’\u0131n birli\u011fine aç\u0131kça davet ederler, onlar\u0131, yüce Allah’tan gelecek azaba kar\u015f\u0131 uyar\u0131rlar.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Günümüzde Tevhid ad\u0131na ortaya ç\u0131kan ya da ç\u0131kart\u0131lan baz\u0131 gruplar, Tevhid ilkesi ile ba\u011fda\u015fmayan söz ve tav\u0131rlarla insanlara sald\u0131rmakta, gözlerini kan bürümü\u015f bir \u015fekilde sald\u0131rgan bir tutum sergilemektedirler. \u0130slâm, rahmet dini olu\u015fu nedeniyle insanlar\u0131, yüce Allah’a iman etmeye, O’ndan ba\u015fka tüm otoriteleri terk etmeye rahmetle davet eder.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

\u015eiddetle fikirleri anlatmak, Marksist, Fa\u015fist, Kemalist ve emperyalist sistemlerin metodlar\u0131d\u0131r. Bu metodun \u0130slâm’da hiçbir yeri yoktur. \u0130slâm, devlet haline gelinceye kadar Müslümanlar, Tevhidi mücadelelerini ancak rahmetle insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131rlar, kabul etmeyenleri, iman etmeye zorlamazlar.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur; do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu reddedip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allah i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/o_p><\/font><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Zorlamay\u0131 kabul etmeyen \u0130slâm dini, Müslümanlara kar\u015f\u0131 inkârc\u0131lar\u0131n zor kullanmalar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda bile Müslüman davetçilerin, kâfirlerin yöntemlerine ba\u015fvurmadan onlara Kur’an ile ö\u011füt verilmesini ve onlardan güzellikle ayr\u0131lmas\u0131n\u0131 emretmektedir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Biz onlar\u0131n ne dediklerini biliyoruz, sen onlar\u0131n üstünde bir zorlay\u0131c\u0131 de\u011filsin, sadece tehdidimden korkanlara Kur’ân ile ö\u011füt ver.” (Kaf, 45)<\/o_p><\/font><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Onlar\u0131n dediklerine sabret ve onlardan güzel bir \u015fekilde ayr\u0131l.” (Müzzemmil, 10)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

Davet a\u015famas\u0131nda, Müslüman davetçiler için mücadelenin en zorlu yan\u0131, hiç ku\u015fkusuzdur ki kendiillerine yap\u0131lan sözlü ve fiili sald\u0131r\u0131lara kar\u015f\u0131 sabretmeleridir. Mü\u015friklerin yalan, iftira, hakaret ve sald\u0131r\u0131lar\u0131na, küfür ve \u015firk düzeninin bask\u0131, i\u015fkence ve zulmüne, belamlar\u0131n gerçekleri ters yüz edip sapt\u0131rma ve Hakk\u0131 gizleme faaliyetlerine, münaf\u0131k ve fas\u0131klar\u0131n fitne ve fücurlar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k vermeden, Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket edip sabretmek Mü’min olman\u0131n, Tevhidi esaslara iman etmenin gere\u011fidir. Bu sabr\u0131, tüm Risalet önderleri ve Tevhid erleri göstermi\u015flerdir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Ta\u011futi küfür sisteminin deste\u011findeki seviyesiz ki\u015filerin, kafalar\u0131 örümcek ba\u011flam\u0131\u015f ve ça\u011f\u0131n gerisinde kalm\u0131\u015f zavall\u0131lar\u0131n, \u0130slâmi gerçekleri sapt\u0131rmak için ta\u011futi sistem taraf\u0131ndan makam ve mevki ile ödüllendirilip görevlendirilmi\u015f ajanlar\u0131n, zorbalar\u0131n tehdit, hakaret ve a\u015fa\u011f\u0131lamalar\u0131na kar\u015f\u0131 ilahi emre uyarak sabretmek mü’minlerin vasf\u0131d\u0131r.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Müslüman davetçiler, toplumdan gelen tepki ne olursa olsun, sabretmek durumundad\u0131r. Müslümanlar, hiçbir \u015fekilde muhataplar\u0131n\u0131n seviyesine dü\u015fmeden, \u0130slâmi ki\u015filiklerine yak\u0131\u015fan bir tav\u0131rla, onurlu ve asaletle hareket edecekler, sokak a\u011fz\u0131 ile muhataplar\u0131na cevap vermeyecek, veremeyeceklerdir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

\u015eiddet ve h\u0131rç\u0131nl\u0131k, hakaret ve küfür, iftira ve karalama ancak acziyetin, cehalet ve bilgisizli\u011fin, fikri ç\u0131kmaza girmenin bir sonucudur. K\u0131t bir bilgiye sahip, cahil, aciz ve zavall\u0131 kimseler, ç\u0131kmaza dü\u015ftüklerinde, kar\u015f\u0131lar\u0131ndaki insana cevap veremediklerinde çareyi h\u0131rç\u0131nl\u0131k içerisinde hakaret etmekte ve sald\u0131rmakta ararlar. Oysa, denizler enginli\u011finde ve derinli\u011finde vahyi bir bilgiye sahip olan Müslümanlar, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 en zorlu sorulara kar\u015f\u0131 bile vahyin enginli\u011finden yararlanarak muhataplar\u0131na cevap verirler. Onlar, Rab’lerine ve kendilerine olan güven duygusu ile muhataplar\u0131na cevap verirlerken, onlar\u0131n sald\u0131r\u0131 ve hakaretlerine kar\u015f\u0131 ancak tebessüm ederek güzellikle kar\u015f\u0131l\u0131k verirler. Çünkü bu, yüce Allah’\u0131n mü’minlerden yapmalar\u0131n\u0131 istedi\u011fi \u015feydir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Hikmetle ve güzel ö\u011fütle Rabbinin yoluna ça\u011f\u0131r ve onlarla en güzel biçimde mücâdele et. Ku\u015fkusuz Rabbin, i\u015fte yolundan sapanlar\u0131 en iyi bilen O’dur ve O, yola gelenleri de en iyi bilendir.” (Nahl, 125)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

Kur’an’dan ve Hz. Muhammed (as)’\u0131n güzel örnekli\u011finden haberdar olan bir Müslüman’\u0131n, hangi nedenle olursa olsun, \u015fiddete ba\u015fvurmas\u0131, insanlar üzerinde terör estirmesi, bask\u0131 ve zorbal\u0131kla \u0130slâm’\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131rmas\u0131 mümkün de\u011fildir. Çünkü Kur’an ve Peygamberî örneklik bunlara izin vermemektedir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

\u0130slâm ad\u0131na \u015fiddete ba\u015fvuranlar\u0131n durumlar\u0131 mü\u015fâhede edildi\u011finde bunlar\u0131n, Kur’an’dan ve Peygamberi örneklikten habersiz olduklar\u0131 görülecektir. \u0130slâm’\u0131 kendi nefislerinde tam olarak ya\u015famayan, \u0130slâm’\u0131n temel esaslar\u0131n\u0131 gere\u011fi gibi uygulamayan kimi insanlar, sözümona \u0130slâm ad\u0131na eylemler yapmakta, \u015fiddet ve terörle \u0130slâm’a yararl\u0131 olacaklar\u0131n\u0131 sanmaktad\u0131rlar. Oysa yapt\u0131klar\u0131 bu gayri \u0130slâmi hareketler, Kur’an’\u0131n emretti\u011fi hareketler de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/font><\/span><\/p>\n

Günümüzde, Tevhidi dü\u015fündüklerini iddia eden kimselerin kar\u015f\u0131s\u0131nda inkârc\u0131lar, adeta mazlum durumuna dü\u015fmü\u015flerdir. Her söz ve tav\u0131rlar\u0131ndan kan damlayan bu grup ve kimseler, ne insanlara Tevhidi esaslar\u0131 anlatabilirler, ne de bu tav\u0131rlar\u0131 ile kendilerini kurtarabilirler.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Gerçekten Tevhidi dü\u015fünen, vahyin belirledi\u011fi ölçüler içerisinde Rab’lerini raz\u0131 etmek isteyen ve Tevhidi esaslar\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131rmakta samimi olan Tevhid eri Müslümanlar\u0131n, ilk önce yapmalar\u0131 gereken \u015fey, kendi aralar\u0131nda birliktelik olu\u015fturmak, heva ve heveslerini tatmin etmeye çal\u0131\u015fmadan bu birliktelik içerisinde hareket etmektir.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Aralar\u0131nda birliktelik olu\u015fturan yani vahdeti sa\u011flayan Müslümanlar, aralar\u0131ndaki i\u015f bölümünde, üzerlerine dü\u015fen görevi, imani sorumluluk bilinci ile yerine getirecekler, i\u015flerini aralar\u0131nda isti\u015fare ile yapacaklar, al\u0131nan kararlarda sebat edecekler, al\u0131nan karar neticesinde Allah’a dayanacaklar, münferit hareketlerden kaç\u0131nacaklard\u0131r. Münferit hareketlerin, \u0130slâm’da yeri bulunmad\u0131\u011f\u0131 gibi sahibini de çok a\u011f\u0131r mükellefiyetler alt\u0131na <\/font><\/a>sokar. \u0130\u015fte bu nedenle Tevhidi hareketin ilk ve en önemli a\u015famas\u0131, Müslümanlar\u0131n, aralar\u0131nda vahdeti sa\u011flamalar\u0131 ve birlikte hareket etmeleridir. <\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

“Rablerinin ça\u011fr\u0131s\u0131na gelirler namaz\u0131 k\u0131larlar. \u0130\u015fleri aralar\u0131nda dan\u0131\u015fma iledir. Kendilerine verdi\u011fimiz r\u0131z\u0131ktan hay\u0131r için harcarlar.” (\u015eura, 38)<\/o_p><\/font><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Allah’\u0131n rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumu\u015fak davrand\u0131n. E\u011fer kaba, kat\u0131 yürekli olsayd\u0131n, çevrenden da\u011f\u0131l\u0131r, giderlerdi. Öyleyse onlar(\u0131n kusurlar\u0131n)dan geç, onlar için ma\u011ffiret dile. \u0130\u015fini onlara dan\u0131\u015f, karar verince de Allah’a dayan; çünkü Allah kendine dayan\u0131p güvenenleri sever. (Ali \u0130mran, 159)<\/o_p><\/font><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Vahdetin olu\u015fturulmas\u0131nda, üzerimize dü\u015fen görev ve sorumlulu\u011fu yerine getirece\u011fimizden kimsenin ku\u015fkusu olmamal\u0131d\u0131r. Bu konuda her Müslümana kap\u0131m\u0131z\u0131n ve kalbimizin aç\u0131k oldu\u011funun, ayn\u0131 \u015fekilde bu bilinç üzere hareket eden Müslümanlar\u0131n davetlerine de aç\u0131k oldu\u011fumuzun bilinmesini istiyoruz.<\/o_p><\/font><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2013.06.02
\n