{"id":183,"date":"2020-03-25T18:28:40","date_gmt":"2020-03-25T18:28:40","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/tugyan-insanin-rabbine-karsi-isyani\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:40","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:40","slug":"tugyan-insanin-rabbine-karsi-isyani","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/tugyan-insanin-rabbine-karsi-isyani\/","title":{"rendered":"Tu\u011fyan: \u0130nsan\u0131n, Rabb\u2019ine Kar\u015f\u0131 \u0130syan\u0131"},"content":{"rendered":"

Yarat\u0131l\u0131\u015f gayesi, Rabb’ine kulluk olan insan, zaman içerisinde bu gayesini unutarak sapm\u0131\u015f, Rabb’ine isyan ederek azm\u0131\u015f, tu\u011fyan etmi\u015ftir. Kur’an, Tevhidi esaslardan sonra a\u011f\u0131rl\u0131kl\u0131 olarak en çok insan\u0131n tu\u011fyan etmesi yani azg\u0131nla\u015fmas\u0131 üzerinde durur ve<\/span> daha ilk sureden itibaren tu\u011fyan edenlere dikkatleri çeker ve onlar\u0131n nas\u0131l azg\u0131nla\u015f\u0131p tu\u011fyan ettiklerini bildirir.<\/o_p><\/span><\/span><\/p>\n

Kesinlikle insan azar, kendisini yeterli gördü\u011fünde.” (Alak, 6-7)<\/span><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 bir damla sudan olan, hiçbir \u015feye malik olmayan, aciz ve eksik olan insana, Rabb’i taraf\u0131ndan kendisine mal ve sermaye, ak\u0131l ve bilgi verilerek güçlendirilmi\u015f, yarat\u0131l\u0131\u015f gayesi bildirilmi\u015f ve iki yol gösterilerek iradi olarak serbest b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Ancak insan, kendi acziyetini unutarak kendisine verilen nimetleri Rabb’inin bildirdi\u011fi esaslara göre kullanmam\u0131\u015f, aksine hareket ederek bu nimetlerle böbürlenmi\u015f, insanlar üzerinde kendisini üstün görerek azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131 yol edinmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an, azg\u0131nla\u015f\u0131p tu\u011fyan ederek Rab’lerine isyan eden kimselerin örnekleri ile doludur. Kendisine ilim verilen ancak bu ilmi yerli yerince kullanmay\u0131p azg\u0131nla\u015farak <\/span>a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k bir konuma dü\u015fen Belam ibn Baura, Allah’\u0131n ayetlerini de\u011fi\u015ftirip çarp\u0131tarak insanlar\u0131 \u015firke sokan Samiri, yüce Allah’\u0131n verdi\u011fi mal\u0131, yerli yerince kullan\u0131p infak etmeyerek azan Karun, elindeki mülk ve saltanat\u0131 ile insanlar üzerinde ilahl\u0131k taslayan Fir’avn ve yard\u0131mc\u0131s\u0131 Haman, kendisine gönderilen Tevhidi esaslardan yüzçevirip Rasulü inkâr eden Ebu Leheb, mal ve sermayeleri ile \u015f\u0131maran ve mallar\u0131ndan infak etmeyen bahçe sahipleri ve daha niceleri, Kur’an’\u0131n örnek verdi\u011fi <\/span>tu\u011fyan etmi\u015f kimselerdir.<\/o_p><\/span><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), insanlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131na bilgi, bir k\u0131sm\u0131na fiziksel özellikler, bir k\u0131sm\u0131na mülk (egemenlik), baz\u0131lar\u0131na da mal, evlat ve sermaye vermi\u015f ve bunlar\u0131n nas\u0131l kullan\u0131lacaklar\u0131 ile ilgili emirlerini bildirmi\u015ftir. Ancak kendilerine çe\u015fitli nimetler verilen kimseler, verilen nimetleri, kendilerine bildirilen hükümler do\u011frultusunda kullanmay\u0131p azg\u0131nl\u0131k (tu\u011fyan) etmi\u015f, küfre ve \u015firke dü\u015fmü\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayanlar\u0131n en zirvesinde hiç ku\u015fkusuzdur ki, yüce Allah’\u0131n gönderdi\u011fi ilahi hükümleri reddedip kendileri insanlar üzerine hüküm koyan kimseler bulunmaktad\u0131r. Bunlar, insanlar üzerinde tek otorite olarak kendilerini görmü\u015fler, insanlar\u0131n kendilerine tabi olmalar\u0131n\u0131 isteyerek ilahl\u0131k taslam\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Tarihsel süreçte, Rab’leri taraf\u0131ndan kendilerine gönderilen ilahi mesaj\u0131 reddeden kimseler, Hakk\u0131 tavsiye eden elçilere kar\u015f\u0131 ç\u0131km\u0131\u015flar, onlara ve iman edenlere bask\u0131 ve i\u015fkence yapm\u0131\u015flard\u0131r. Risalet tarihinde Tevhidi esaslar\u0131 inkâr edenler, genellikle toplumun önünde bulunan kimseler olmu\u015flard\u0131r. Kur’an, tarihsel süreçten günümüze kadar devam eden bu azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131n simgesi olarak Fir’avn’\u0131 verir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Nas\u0131l ki Fir’avn’e da bir elçi göndermi\u015ftik; Fir’avn, elçiye isyan etti<\/a>. Biz de onu a\u011f\u0131r bir yakalay\u0131\u015fla yakalad\u0131k.” (Müzzemmil,16)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Fir’avn, azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayacak derecede azg\u0131nla\u015fm\u0131\u015f, insanlar üzerinde kendisini ilah görecek derecede ileri gitmi\u015ftir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Fir’avn dedi ki: ‘Ey ileri gelenler, ben sizin için benden ba\u015fka bir ilah bilmiyorum, ey Hâmân, haydi benim için çamurun üzerinde ate\u015f yak(arak tu\u011fla imal et de) bana bir kule yap, belki Mûsâ’n\u0131n ilah\u0131na ç\u0131kar\u0131m, çünkü ben onu (Mûsâ’y\u0131) yalanc\u0131lardan san\u0131yorum." (Kasas, 38)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“(Fir’avn ey Mûsâ): “Andolsun ki benden ba\u015fka ilah edinirsen, seni mutlaka zindana at\u0131lanlardan yapaca\u011f\u0131m’ dedi.” (\u015euara, 29)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Ben sizin en yüce rabbinizim’ dedi.” (Naziat, 24)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Fir’avn’\u0131n bu azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131, daha sonraki dönemlerde be\u015feri sistem ve ideolojiler yoluyla devam etmi\u015f, günümüze kadar gelmi\u015ftir. Bugün be\u015feri sistem ve ideolojiler, azg\u0131nl\u0131klar\u0131nda, insanlar üzerinde ilahl\u0131k ve rabl\u0131k taslamalar\u0131nda Fir’avn’\u0131 fersah fersah geride b\u0131rakm\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar üzerine hüküm koymak, azg\u0131nl\u0131kta s\u0131n\u0131r tan\u0131mamak, yüce Allah’a isyan edip tu\u011fyan etmek ve ilahl\u0131k taslamakt\u0131r. Kendisinden ba\u015fka ilah olmayan yüce Allah’\u0131n öncelikle reddedilmesini istedi\u011fi ve ta\u011fut olarak isimlendirdi\u011fi azg\u0131nlar bunlard\u0131r. Ta\u011fut olan sistemler ve onlar\u0131n idarecileri, hüküm koymakla ilahl\u0131k taslam\u0131\u015flard\u0131r. Bu nedenle yüce Allah (cc), daha ilk surelerden itibaren tu\u011fyan edip ilahl\u0131k taslayan bu ta\u011futlar\u0131n reddedilmelerini istemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kendilerini, kanun koyucu olarak gören her ki\u015fi ya da sistem ta\u011fut olduklar\u0131 gibi, ayn\u0131 zamanda insanlar üzerinde ilahl\u0131k taslayan birer güçtürler. Bu nedenle birbirini tamamlayan ta\u011fut ve ilah kavramlar\u0131 insanlar taraf\u0131ndan çok iyi bilinmelidir ki reddedilebilsin.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a iman etmenin ilk ve en önemli a\u015famas\u0131 hiç ku\u015fkusuzdur ki, ta\u011futu reddetmektir. Ta\u011fut reddedilmeden yüce Allah’a, O’nun indirdi\u011fi Kur’an’a, Tevhidi esaslara iman etmek, Müslüman olup yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etmek mümkün de\u011fildir. Bu nedenle yüce Allah (cc), her millete rasuller göndererek ta\u011futtan kaç\u0131nmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. Çünkü ta\u011futtan kaç\u0131nmadan yüce Allah’a iman edilmesi, O’na kulluk yap\u0131lmas\u0131 mümkün de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n’ diye bir elçi gönderdik. Onlardan kimine Allâh hidâyet etti, onlardan kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsanl\u0131k tarihi boyunca, her dönemde ya\u015fayan insanlara ta\u011futtan kaç\u0131nmalar\u0131, ta\u011futu reddetmeleri ve yüce Allah’a iman edip kulluk yapmalar\u0131 için elçiler gönderilmi\u015ftir. Yani ta\u011fut, yüce Allah’a iman etmenin ve O’na kulluk yapman\u0131n önündeki en büyük engeldir. Bu engel a\u015f\u0131lmadan yüce Allah’\u0131n belirtti\u011fi gibi sapasa\u011flam iman ve Tevhid kulpuna yap\u0131\u015f\u0131p iman etmek ve O’na kulluk yapmak mümkün de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu reddedip Allah’a iman ederse, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kim ta\u011futu reddedip Allah’a iman ederse, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r.<\/span><\/em> Ta\u011futu, yani yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslar\u0131 kabul etmeyip insanlar\u0131n hayatlar\u0131 üzerine kanun koyarak ilahl\u0131k taslayarak tu\u011fyan eden be\u015feri sistemleri inkâr etmeyenler, yüce Allah’a iman etmedikleri için sa\u011flam olan ve kopmayan Tevhid ve iman kulpuna sar\u0131lamazlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kelime-i Tevhidin samimiyetle söylenmesi için öncelikle insanlar üzerinde ilahl\u0131k taslayan ta\u011futun reddedilmesi gerekir ve ancak bu durumda yüce Allah (cc) tek ilah ve Rab olarak kabul edilebilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Tu\u011fyan\u0131n nedenleri<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n azg\u0131nla\u015fmas\u0131na yol açan en büyük etken, hiç ku\u015fkusuzdur ki, insan\u0131n kendisini yeterli görmesi ve böbürlenmesidir. Daha ilk surede dikkatler, kendilerini yeterli görüp azg\u0131nla\u015fan ki\u015filere çekilmektedir. \u0130nsanlar\u0131n, kendilerini hangi konuda nas\u0131l yeterli gördükleri hususu ise, devam eden surelerde çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya konulmaktad\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Zaman içerisinde yarat\u0131l\u0131\u015f gayesini unutan baz\u0131 kimseler, kendilerine Rab’leri taraf\u0131ndan verilen nimetlerle azg\u0131nl\u0131\u011f\u0131n zirvesine ula\u015fm\u0131\u015flar, Rabb’lerine isyan etmi\u015flerdir. Bu isyan, kimi zaman Rabb’lerini unutup kendisi rabl\u0131k taslamak \u015feklinde tezahür ederken, kimi zaman kendilerine gönderilen Tevhidi esaslar\u0131 inkâr \u015feklinde kendisini göstermi\u015f, kimi zaman da kendilerine bildirilen ilahi mesaj\u0131, yani Hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rmak, bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk etmek \u015feklinde olmu\u015ftur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsanlardan baz\u0131lar\u0131, kendilerine gönderilen Tevhidi esaslar\u0131 kabul etmeyip inkâr ederek azg\u0131nla\u015f\u0131rlarken baz\u0131lar\u0131 da kendilerine verilen de\u011fi\u015fik nimetleri kendilerinden bilmi\u015fler, zaman içerisinde kendilerine verilen nimetlerin as\u0131l sahibi (rabbi)nin kendileri olduklar\u0131na inanm\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Di\u011fer bir k\u0131s\u0131m kimseler de verilen nimetleri, kendilerine belirlenen ilahi esaslara göre kullanmayarak Rab’lerine isyan etmi\u015fler, azg\u0131nla\u015f\u0131p tu\u011fyan etmi\u015flerdir. Di\u011fer bir k\u0131s\u0131m kimseler de kendilerine bildirilen Tevhidi esaslar\u0131 terk edip hevalar\u0131n\u0131 ölçü edinerek azm\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’da örnekleri verilen azg\u0131nlar\u0131n, hemen tümünün birebir örnekleri günümüz dünyas\u0131nda da oldukça çoktur. Bu azg\u0131nlardan baz\u0131lar\u0131, Allah’\u0131n kullar\u0131 üzerine hüküm koyarken, kimileri de Haman, Belam ibn Baura ve Samiri gibi Hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rarak azg\u0131nla\u015fan ta\u011futi sistemlere fikirleri ile yard\u0131mc\u0131 olmu\u015flar ve olmaktad\u0131rlar. Bu Samiri soylu belamlar, yüce Allah’\u0131n kesinlikle reddedilmesini istedi\u011fi ta\u011futu ve idarecilerini, halka \u015firin gösterecek \u015fekilde gerçekleri sapt\u0131rm\u0131\u015flar, \u015firk ve küfrü normal birer fiil gibi insanlara ve takipçilerine sunmu\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Günümüzde, ta\u011fut denilince ilk akla gelen be\u015feri siyasi sistemler ve onlar\u0131n idarecileridir. Yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi ilahi mesaja alternatif olarak ortaya ç\u0131kan kapitalist ve sosyalist dü\u015fünceler ve bunlar\u0131n türevleri olan Kemalizm, fa\u015fizm ile bu ideolojileri destekleyen toplumlar, yüce Allah’a apaç\u0131k bir \u015fekilde has\u0131m kesilmi\u015flerdir. Bu ideolojilerle idare edilen ülkeler ve bu ideolojileri benimseyen ve onlara destek olan ülke halklar\u0131, yüce Allah’a aç\u0131kça isyan edip tu\u011fyan etmi\u015fler, \u015firk ve küfre girmi\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Gerek birey baz\u0131nda mal ve bilgi ile, gerekse ülke baz\u0131nda ideolojik sap\u0131kl\u0131klarla azg\u0131nla\u015fan ki\u015fi, yönetim ve toplumlar, yüce Allah’a döneceklerini unutarak azg\u0131nl\u0131klar\u0131n\u0131 günden güne artt\u0131rmaktad\u0131rlar. Yüce Allah (cc), siyasal kimliklerine, ideolojilerine, azg\u0131nl\u0131k derecelerine bakmadan tüm ta\u011futlar\u0131n reddedilmesini istemektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n tu\u011fyan etmesi, yaln\u0131zca kendisine gönderilen ilahi mesaj\u0131 reddetmesi de\u011fildir. \u0130lahi mesaj\u0131 kabul  <\/span>eden baz\u0131 kimseler, daha sonra ilahi mesaj\u0131 terkederek ya da kendi hevalar\u0131na göre de\u011fi\u015ftirerek azm\u0131\u015flard\u0131r. Bunlar\u0131n tipik örnekleri, Hz. Musa (as)’\u0131n kavminden olan Samiri ve A’raf suresinde kendisinden sözedilen Belam ibn Baura’d\u0131r adl\u0131 ki\u015fidir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Onlara \u015fu adam\u0131n haberini de oku: Kendisine âyetlerimizi verdik de onlardan s\u0131yr\u0131ld\u0131, ç\u0131kt\u0131, \u015feytân onu pe\u015fine takt\u0131, böylece azg\u0131nlardan oldu. Dileseydik elbette onu o âyetlerle yükseltirdik, fakat o, yere sapland\u0131 ve hevesinin pe\u015fine dü\u015ftü. Onun durumu, t\u0131pk\u0131 \u015fu köpe\u011fin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini sark\u0131t\u0131p solur, onu b\u0131raksan da dilini sark\u0131t\u0131p solur. \u0130\u015fte âyetlerimizi yalanlayanlar\u0131n durumu budur. Bu k\u0131ssay\u0131 anlat, belki dü\u015fünür(ö\u011füt al\u0131r)lar.” (A’raf, 175-176)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“(Mûsa): ‘Ey Sâmiri, ya senin amac\u0131n nedir?’ dedi. (Sâmiri): ‘Ben dedi, onlar\u0131n görmediklerini gördüm. Elçinin eserinden bir avuç ald\u0131m da att\u0131m; nefsim bana böyle ho\u015f gösterdi.” (Taha, 95-96)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Samiri, elçinin getirdi\u011fi mesaj\u0131, günümüz Belamlar\u0131n\u0131n yapt\u0131klar\u0131 gibi Hakkk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rarak azg\u0131nla\u015f\u0131rken, Hz. Musa (as)’\u0131n kavminde olan Belam ibn Baura, kendisine verilen ilmi terkedip hevas\u0131n\u0131n pe\u015fine tak\u0131larak tu\u011fyan etmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Azg\u0131nla\u015f\u0131p tu\u011fyan eden ba\u015fka bir k\u0131s\u0131m kimseler de; yüce Allah’a inand\u0131klar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen, insanlar\u0131 Allah yolundan sapt\u0131rmak için çal\u0131\u015fanlard\u0131r. Bunlar, günümüzde a\u011fabey, üstad, \u015feyh vb. isimlerle insanlar\u0131n önüne ç\u0131k\u0131p \u0130slâm ad\u0131na, \u0130slâm ile ilgisi bulunmayan \u015feylerle insanlar\u0131 sapt\u0131r\u0131yorlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eeyh, hoca ve a\u011fabey olan belamlar ile onlara bu dünyada kay\u0131ts\u0131z \u015farts\u0131z teslim olan takipçileri, k\u0131yamet günü, birbirlerini inkâr edecek ve birbirlerine dü\u015fman olacaklard\u0131r. <\/span>Dünyada söz söyletmedikleri, u\u011frunda gerekti\u011finde canlar\u0131n\u0131 vermeye haz\u0131r olduklar\u0131, mallar\u0131n\u0131 pe\u015fke\u015f çektikleri a\u011fabey, efendi ve \u015feyhleri ile K\u0131yamet günü aralar\u0131 aç\u0131lacak, birbirlerine dü\u015fman olacak ve birbirleri için azap dileyecekler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na dayanmayan her dostluk, geçici, sahte ve yüzeyseldir; gerçeklerle kar\u015f\u0131la\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131 anda bu tür dostluklar y\u0131k\u0131l\u0131p gidecek dü\u015fmanl\u0131\u011fa dönü\u015fecektir. \u0130\u015fte o hesap gününde bu sahte dostlar birbirlerine dü\u015fman olacak, ancak o gün birbirlerine dü\u015fman olup ayr\u0131lmalar\u0131 onlar\u0131 kurtarmayacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Günümüzde, vak\u0131f, tarikat, parti ve derneklerde yuvalanan Samiri soylu hoca, a\u011fabey, \u015feyh ve benzerlerinin pe\u015finde giden kimselerin, o deh\u015fetli gün gelmeden önce, Rab’lerinin kendilerine gönderdi\u011fi Kur’an’a s\u0131ms\u0131k\u0131 sar\u0131larak hükümlerine teslim olmalar\u0131, bu belamlar\u0131n propagandalar\u0131n\u0131 yapmamalar\u0131, yaz\u0131 ve sözlerine itibar etmemeleri gerekir. Çünkü onlar, hiçbir zaman Hakka yönelip do\u011fruyu söylemezler. Bu nedenle yüce Allah (cc), onlar\u0131n yalanc\u0131 olduklar\u0131n\u0131 bildiriyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Do\u011frusu biz, onlara hakk\u0131 getirdik, onlarsa yalanc\u0131d\u0131rlar.” (Mü’minun, 90)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

O halde bu yalanc\u0131lardan, do\u011fru bir söz de sad\u0131r olsa, bunlar\u0131 dinlememek, onlar\u0131n söz ve yaz\u0131lar\u0131n\u0131 yay\u0131nlamak yoluyla propagandalar\u0131n\u0131 yaparak \u015firk ve küfürlerine ortak olmamak ve bunlardan yüzçevirmek gerekir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’ani gerçekliklere ra\u011fmen, ta\u011futu ve ta\u011futi sistemleri benimseyenler, ta\u011futi sistemlerin izin ve icazeti ile kurulmu\u015f parti, dernek ve vak\u0131flardaki Samiri soylu belamlar\u0131 benimseyip dinleyenler, apayr\u0131 bir din olan tasavvufa tabi olanlar, kendi elleri ile kendi azaplar\u0131n\u0131 sat\u0131n alm\u0131\u015flar, cehennemi hak etmi\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2013.03.10
\n