Hak bat\u0131l mücadelesinin hemen her döneminde, bat\u0131l cephesinin saf\u0131nda yer alan belamlar ortaya ç\u0131km\u0131\u015f, bunlar, Hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p gerçekleri gizleyerek \u015firkin ve küfrün saflar\u0131nda yer alm\u0131\u015flard\u0131r. Belamlar, Tevhidi esaslar\u0131n dü\u015fman\u0131 ta\u011futi sistemlerin ve diktatörlerin kendilerine sundu\u011fu imkânlardan dolay\u0131 küfür ve \u015firki tercih etmi\u015f, ta\u011futi sistemlerin istekleri do\u011frultusunda hareket ederek yüce Allah’\u0131n gönderdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rmaya ve insanlar\u0131 Allah yolundan al\u0131koymaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Yüce Allah (cc), belamlar\u0131n nas\u0131l sapt\u0131klar\u0131n\u0131 ve durumlar\u0131n\u0131n ne oldu\u011funu aç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015f, onlara lanetler okumu\u015ftur. Kur’an’da s\u0131fatlar\u0131 aç\u0131kça bildirilen ve kendilerine lanet edilen bu belamlar hakk\u0131nda yüce Allah (cc) \u015funlar\u0131 bildirmi\u015ftir. “Onlara \u015fu adam\u0131n haberini de oku; kendisine ayetlerimizi verdik de onlardan s\u0131yr\u0131ld\u0131, ç\u0131kt\u0131, \u015feytan onu pe\u015fine takt\u0131, böylece azg\u0131nlardan oldu. Dileseydik elbette onu o ayetlerle yükseltirdik, fakat o, yere sapland\u0131 ve hevesinin pe\u015fine dü\u015ftü. Onun durumu, t\u0131pk\u0131 \u015fu köpe\u011fin durumuna benzer: üstüne varsan da dilini sark\u0131t\u0131p solur, onu b\u0131raksan da dilini sark\u0131t\u0131p solur. \u0130\u015fte ayetlerimizi yalanlayanlar\u0131n durumu budur. Bu k\u0131ssay\u0131 anlat, belki dü\u015fünürler.” (A’raf, 175-176) Belamlar, yüce Allah’\u0131n ayetlerini bilen, ancak bu ayetler do\u011frultusunda hareket etmeyip onlar\u0131, elde edecekleri bir menfaat kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda de\u011fi\u015ftiren, gizleyen; böylece hevalar\u0131 pe\u015finde giden kimselerdir. Yüce Allah (cc), i\u015fte bu kimseleri, yapt\u0131klar\u0131ndan dolay\u0131,dillerini sark\u0131t\u0131p soluyan, kendilerine bir kemik verene kuyruk sallayan köpeklere benzetmekte ve onlara lanet etmektedir. Kur’an’da, köpeklere benzetilen ve kendilerine lanet edilen belamlar\u0131n durumlar\u0131ndan hareketle biz de, günümüz belamlar\u0131n\u0131 ele alacak, onlar\u0131n, Kur’ani esaslar\u0131 nas\u0131l kar\u0131\u015ft\u0131rd\u0131klar\u0131n\u0131, onlar\u0131n sözlerinden hareketle ortaya koyaca\u011f\u0131z. Bu yaz\u0131m\u0131z\u0131n konusu elbette, tarihi süreçte, Risalet önderlerinin kar\u015f\u0131s\u0131na ç\u0131kan belamlardan olan Bel’am \u0130bn Bahura ve<\/span> <\/span><\/strong>Samiri de\u011fildir. Kur’an’\u0131n buyurdu\u011fu üzere onlar geçmi\u015f bir kavimdi, geldi geçti. Müslümanlar olarak görevimiz, Rabb’imizin buyurdu\u011fu üzere, yeryüzünde bozgunculuk yapan küfür ve \u015firk ehline ve gerçekleri gizleyen Samiri soylu belamlara, Tevhidi esaslar\u0131 ve onlar\u0131n içerisinde bulunduklar\u0131 a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k durumlar\u0131n\u0131 hat\u0131rlatarak uyar\u0131da <\/span>bulunmakt\u0131r. “Sizden önceki nesillerden bakiye sahiplerinin, yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar aras\u0131ndan, ancak kendilerini kurtard\u0131\u011f\u0131m\u0131z pek az ki\u015fi böyle yapt\u0131; zulmedenler ise kendilerine verilen refah\u0131n pe\u015fine dü\u015füp \u015f\u0131mard\u0131lar ve suç i\u015fleyenler olup ç\u0131kt\u0131lar.” (Hud, 116)<\/span><\/em> Yüce Rabb’imizin bu uyar\u0131s\u0131ndan hareketle, üzerimize farz olan davet görevimizi yerine getirmek üzere, içerisinde bulunduklar\u0131 refah\u0131n ve ta\u011futi sistemlerin kendilerine sundu\u011fu imkânlar\u0131n pe\u015fine tak\u0131larak Hakk\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p gerçekleri gizleyen belamlar\u0131 ve onlar\u0131n pe\u015flerine tak\u0131lan bilinçsiz insanlar\u0131 bir kez daha uyarmaya devam edece\u011fiz. Ta ki, insanlar\u0131n dü\u015fünce dünyas\u0131nda, Hak bat\u0131l iyice netle\u015finceye ve herkes saf\u0131n\u0131n neresi oldu\u011funu bilinceye kadar bu davetimiz sürecektir biiznilllah. Günümüz Samiri soylu belamlar\u0131, yapt\u0131klar\u0131 aç\u0131klamalar ve verdikleri fetvalarla tarihi süreçteki atalar\u0131n\u0131 fersah fersah geçmi\u015f görünmektedir. Geçmi\u015f belamlar, yüce Allah’\u0131n zat\u0131 ve s\u0131fatlar\u0131n\u0131 hiçbir \u015fekilde dillerine dolamazlar iken, günümüz belamlar\u0131ndan baz\u0131lar\u0131, aç\u0131k bir \u015fekilde yüce Allah’\u0131n s\u0131fatlar\u0131n\u0131 dillerine dolayarak Rab’lerine kar\u015f\u0131 sava\u015f açm\u0131\u015f görünmektedirler. Belamlar\u0131n, yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi Tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 sürdürdükleri sava\u015fta nas\u0131l hareket ettiklerini ve söyledikleri sözlerini de\u011ferlendirecek, bunlar\u0131n, küfre ve \u015firke nas\u0131l girdikleri üzerinde duraca\u011f\u0131z. Belamlar, ta\u011futa kulluk ederler ve insanlar\u0131 da ta\u011futa kullu\u011fa davet ederler Yüce Allah (cc), tarihsel süreçte her topluma, ta\u011futu reddedip Kendisine yönelmeleri için rasuller gönderdi\u011fini ve rasullerin ça\u011fr\u0131s\u0131na uyarak, ta\u011futu reddedenlerin hidayete erdi\u011fini, reddetmeyenlerin ise sap\u0131kl\u0131k içerisinde kald\u0131klar\u0131n\u0131 bildirir. “Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futa itaat etmekten kaç\u0131n\u0131n’ diye bir rasul gönderdik. Allah, onlardan kimine hidâyet etti, kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36) Yüce Allah (cc), indirdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131 kabul edip hidâyete ermenin ve Kendisine kulluk yapman\u0131n ilk ve temel \u015fart\u0131 olarak ta\u011futun reddedilmesini emreder. “Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu reddedip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allah i\u015fitendir, bilendir.”<\/span><\/em> (Bakara, 256)<\/span><\/em> “Ta\u011futa itaat etmekten kaç\u0131nan ve Allah’a yönelenlere müjde var; müjdele kullar\u0131m\u0131.” (Zümer, 17) Yüce Allah’\u0131n, bu apaç\u0131k hükümlerine ra\u011fmen, günümüz belamlar\u0131, Tevhidi ilkelerin aksine hareket ederek hem kendileri ta\u011futa kulluk etmeye devam etmi\u015fler, hem de kendilerine tabi olan bilinçsiz insanlar\u0131, ta\u011futa kulluk etmeleri için, küfür ve \u015firk olan ta\u011futi sistemin yasalar\u0131n\u0131 kabul ve onaylamaya davet etmi\u015flerdir. Belamlar, kendilerini dinleyenlerin cehaletlerinden yararlanarak onlara, “Ta\u011futa oy vermemenin, Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 oldu\u011funu” söyleyerek, t\u0131pk\u0131 Samisi gibi, insanlar\u0131n dini duygular\u0131n\u0131 istismar ederek küfürlerine alet etmi\u015flerdir. Günümüz belamlar\u0131, ta\u011futi sisteme yapt\u0131klar\u0131 hizmetlerden dolay\u0131 kimileri, ta\u011futi sistemin meclislerine girerlerken, kimileri Prof., dekan ve rektörlük ünvanlar\u0131n\u0131 elde etmi\u015f, kimileri de sistemin verdi\u011fi izin ve icazetle vak\u0131flara yerle\u015ftirilmi\u015flerdir. Belamlar\u0131n hepsi, elele vererek küfür ve \u015firk olan ta\u011futi sistemin devam\u0131 için çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Belamlar, Hakk\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131rp Gerçekleri gizlerler Yüce Allah (cc), indirdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131n, gizlenmemesini ve aç\u0131k bir \u015fekilde insanlara duyurulmas\u0131n\u0131 istemektedir. “Allah, kendilerine Kitap verilenlerden: ‘Onu mutlaka insanlara aç\u0131klayacaks\u0131n\u0131z, gizlemeyeceksiniz’ diye söz alm\u0131\u015ft\u0131; fakat onlar, verdikleri sözü s\u0131rtlar\u0131n\u0131n ard\u0131na att\u0131lar ve kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda birkaç para ald\u0131lar; ne kötü \u015fey sat\u0131n al\u0131yorlar.” (Al-i \u0130mran, 187) Bu apaç\u0131k uyar\u0131ya ald\u0131r\u0131\u015f etmeyen günümüz belamlar\u0131, bu ilahi buyru\u011fun tersine hareket ederek Kitab’\u0131 arkalar\u0131na att\u0131lar. Bunlar, Hakk\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131rarak ve Allah’\u0131n ayetlerini kullanarak insanlar\u0131n dini duygular\u0131n\u0131 sömürdüler ve bunun kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda ta\u011futi sistemlerin verdi\u011fi birkaç kuru\u015fluk ç\u0131karlar elde ettiler. Yüce Allah (cc), bu belamlara lanet etmektedir. “\u0130ndirdi\u011fimiz aç\u0131k delilleri ve hidâyeti biz Kitapta insanlara aç\u0131kça belirttikten sonra gizleyenler(e), i\u015fte onlara hem Allah lanet eder, hem bütün la’net edebilenler lanet eder.” (Bakara, 159) “Allah’\u0131n indirdi\u011fi Kitaptan bir \u015fey gizleyip, onu birkaç paraya satanlar var ya, i\u015fte onlar kar\u0131nlar\u0131na ate\u015ften ba\u015fka bir \u015fey koymuyorlar. K\u0131yamet günü Allah ne onlara konu\u015facak ve ne de onlar\u0131 temizleyecektir. Onlar için ac\u0131 bir azap vard\u0131r.<\/span><\/em> <\/span>Onlar hidâyet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131k, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azap sat\u0131n alm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar ate\u015fe, kar\u015f\u0131 ne kadar da dayan\u0131kl\u0131d\u0131rlar(!)” (Bakara, 174-175) Belamlar, hidayet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azap sat\u0131n alm\u0131\u015flar, bu nedenle içerisinde ebedi kalmak üzere ate\u015fi hak etmi\u015flerdir. Günümüz belamlar\u0131 da, bu ayetleri okumalar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k dalaleti tercih etmi\u015fler, küfür ve \u015firkin yan\u0131nda yer alarak azab\u0131 sat\u0131n alm\u0131\u015flard\u0131r.<\/span> Belamlara göre puta tapanlar Müslümand\u0131r Yüce Allah (cc) putlara tapanlar\u0131n, onlar\u0131 ilah edindiklerini, küfür ve \u015firk içerisinde bulunduklar\u0131n\u0131 ve mü\u015frik olduklar\u0131n\u0131 bildirdirmi\u015ftir. Oysa lanetlenmi\u015f günümüz belamlar\u0131,<\/span> <\/font>Ankara An\u0131tkabir ad\u0131ndaki puthanede, ilah edindikleri putlar\u0131n önünde merasimler düzenleyerek puta tapanlar\u0131n, Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmi\u015flerdir. “Onlar\u0131 ça\u011f\u0131rsan\u0131z sizin ça\u011f\u0131rman\u0131z\u0131 i\u015fitmezler, i\u015fitseler bile size cevap veremezler. K\u0131yamet günü de, sizin (Allah’a) \u015firk ko\u015fman\u0131z\u0131 tan\u0131mazlar. Hiç kimse sana, her \u015feyi bilen (Allah) gibi gerçekleri haber veremez.”<\/span><\/em> (Fat\u0131r, 14)<\/span><\/em> <\/span>“Mü\u015frikler, ‘Allah dileseydi ne biz, ne de atalar\u0131m\u0131z O’ndan ba\u015fka bir \u015feye tapmazd\u0131k ve O’nsuz hiçbir \u015feyi haram k\u0131lmazd\u0131k!’ dediler. Onlardan öncekiler de böyle yapm\u0131\u015ft\u0131. Elçilere dü\u015fen, yaln\u0131z aç\u0131kça tebli\u011f etmek de\u011fil midir?” (Nahl, 35)<\/span><\/em> Bu apaç\u0131k hükümler ortada olduklar\u0131 ve belamlar, insanlar\u0131 kand\u0131rmak için zaman zaman bu hükümleri okuyup insanlara aç\u0131klad\u0131klar\u0131 halde, bu hükümlerin hiçe sayarak putperestlerin Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia etmektedirler. Belamlar, puthaneyi Kâbe’ye, putperestleri de Rasulullah (as)’a benzetirler Putperestlerin Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia eden belamlardan baz\u0131lar\u0131 da, puthane olan An\u0131tkabiri, Müslümanlar\u0131n K\u0131blegâh\u0131 olan Kâbe’ye benzeterek, \u015firk küfür ve isyanlar\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayarak azg\u0131nl\u0131klar\u0131n\u0131n doruk noktas\u0131na ç\u0131km\u0131\u015flard\u0131r. Bu öyle bir küfür ve \u015firktir ki, ebrehe bile bunlar\u0131n yan\u0131nda masum kal\u0131r. Yemen’e vali ve daha sonra oraya tamamen hakim olan Ebrehe, Arabistan’da Hr\u0131stiyanl\u0131\u011f\u0131 yaymaya ve Araplar\u0131n elinde kalan kara ticaret yolunu ele geçirmeye çal\u0131\u015ft\u0131. Bu idealine kavu\u015fmak için Yemen’de, Mekke’deki Kabe’ye alternatif bir mescidi Necran’da (Uhdud olay\u0131n\u0131n oldu\u011fu yerde) in\u015fa etti ve bütün Araplar\u0131n k\u0131ble olarak bu kiliseye yönelmelerini istedi. Ebrehe, Kâbe’ye alternatif bir mescid in\u015fa etmi\u015f ve Araplar\u0131n bu mescide yönelmelerini istemi\u015fti. Oysa günümüz belamlar\u0131, puthane olan ve içerisinde Allah dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n cesedi bulunan An\u0131tkabir adl\u0131 puthaneyi Kâbe’ye benzetiyorlar. \u0130\u015fin daha da vahim k\u0131sm\u0131, günümüz Samiri soylu belamlar\u0131n, Rasulullah (as)’\u0131n Kâbe’deki namazlar\u0131n\u0131, putperestlerin An\u0131tkabir puthanesindeki tap\u0131nmalar\u0131na benzetmeleridir. Oysa Alllah (cc), Kâbe’yi, Beytullah\u0131, Müslümanlar için K\u0131ble yapm\u0131\u015f ve iman edenlerin oraya yönelmelerini istemi\u015ftir. “\u0130nsanlar içinde hacc\u0131 ilan et; yaya olarak veya uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.” (Hac, 27)<\/span><\/em> “Sonra kirlerini gidersinler, adaklar\u0131n\u0131 yerine getirsinler ve Eski Ev (Kâbe’y)i tavaf etsinler.” (Hac, 29) Yüce Allah (cc), Müslümanlar\u0131n Kâbe’yi tavaf etmelerini isterken belamlar, puthanede, putlara yap\u0131lan tap\u0131nmay\u0131, Rasulullah (as)’\u0131n Kâbe’deki ibadetine benzeterek, bu puthanenin de Kâbe gibi oldu\u011funu, iddia etmi\u015fler ve böylece yüce Allah’\u0131n ayetlerine aç\u0131kça sava\u015f açm\u0131\u015flard\u0131r. Belamlar, küfür ve \u015firk beldesine dar’ul \u0130slâm diyorlar Belamlara göre, küfür ve \u015firk üzerine kurulu olan, putlarla nedeyse her soka\u011f\u0131 doldurulan, yüce Allah’a dü\u015fmanl\u0131\u011f\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan, gayri \u0130slâmi her türlü melanetin ve fuh\u015fiyat\u0131n i\u015flendi\u011fi Türkiye dar’ul \u0130slâm’d\u0131r. Oysa dar’ul \u0130slâm, yüce Allah’\u0131n birçok ayetinde de buyurdu\u011fu üzere, Kur’an hükümlerinin uyguland\u0131\u011f\u0131 beldenin ad\u0131d\u0131r. Dar’ul \u0130slâm,<\/span><\/strong> ancak Kur’an ile hükmedilip, Kur’an’\u0131n en güzel uygulamas\u0131 olan Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fi do\u011frultusunda uygulama yap\u0131lan beldenin ad\u0131d\u0131r. Dar’ul \u0130slâm’da, \u0130slâmi hükümler d\u0131\u015f\u0131nda hiçbir \u015fekilde küfür ve \u015firk kanunlar\u0131 uygulanmaz. Dar’ul \u0130slâm’da devlet, genelevi, pavyon, bar ve gazino açt\u0131r\u0131p kad\u0131n pazarlamaz, yüce Allah’a sava\u015f olarak bildirilen faizcili\u011fi yapmaz, halk\u0131n\u0131, Fir’avn gibi kamplara ay\u0131r\u0131p onlar\u0131 sömürmez ve ezmez. Ancak ta\u011futa kullu\u011fu zilllet saymayan ve bu zilleti ya\u015fayan belamlar, Kur’ani hükümleri hiçe sayarak, küfür ve \u015firk kanunlar\u0131n\u0131n uyguland\u0131\u011f\u0131 bir beldeye, dar’ul \u0130slâm demektedirler. Dar’ul \u0130slâm’da egemenlik yüce Allah’a ait iken, bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki dar’larda hüküm be\u015fere aittir ve yüce Allah (cc), be\u015ferin hükmünün, saçmal\u0131k, sap\u0131kl\u0131k ve cehalet oldu\u011funu bildirmektedir. “Yeryüzünde bulunan(insan)lar\u0131n ço\u011funa uysan, seni Allah’\u0131n yolundan sapt\u0131r\u0131rlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmal\u0131yorlar.” (En’am, 116) “Yoksa câhiliyye hükmünü mü ar\u0131yorlar? \u0130yi bilen bir toplum için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim olabilir?” (Maide, 50)<\/span><\/em> Küfür ve azg\u0131nl\u0131klar\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan Belamlar, yüce Allah’\u0131n (hâ\u015fâ) gayb\u0131 bilmedi\u011fini iddia ederler Küfür, \u015firk ve isyanlar\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan belamlar, iddialar\u0131n\u0131 o denli ileri götürdüler ki, yüce Allah’\u0131n (hâ\u015fâ) gayb\u0131 bilmedi\u011fini iddia etmeye ba\u015flad\u0131lar. Bu belamlardan baz\u0131lar\u0131, anlamad\u0131klar\u0131 bir ayetten yola ç\u0131karak ve ayeti tahrif ve tevil ederek yüce Allah’\u0131n (hâ\u015fâ) gayb\u0131 bilmedi\u011fini iddia ediyorlar. Onlarca ayette, yüce Allah’\u0131n gayb\u0131 bildi\u011fi, karanl\u0131klar içinde bulunan her \u015feyi Kendisinin bildi\u011fini, yüce Allah’\u0131n eksikliklerden münezzeh oldu\u011funu bildirirken belamlar, yüce Allah’\u0131n ayetlerini görmezden gelerek ve yüce Allah’\u0131 be\u015fer gibi de\u011ferlendirerek, olaylar vuku bulduktan sonra, konuya vak\u0131f olaca\u011f\u0131n\u0131 iddia ediyorlar. Yüce Allah’\u0131n üzerine iftira atan bu belamlar, Kehf suresinde verilen Hz. Musa (as) ile yüce Allah’\u0131n kullar\u0131ndan birinin (Kehf, 65-82) k\u0131ssas\u0131n\u0131 hiç mi okumam\u0131\u015f olacaklar ki, o ayetlerde, yüce Allah’\u0131n gayb\u0131 bildi\u011fini, en k\u0131t ak\u0131ll\u0131 ki\u015filerin bile bilece\u011fi \u015fekilde ortaya koyuyor. Onlar, okusalar da anlamazlar, çünkü bir ayeti anlamak için ki\u015finin öncelikle iman etmesi ve dürüst olmas\u0131 gerekir. Mekke mü\u015frikleri de, Kur’an nazil oldu\u011funda dinliyor, bazen de okuyorlard\u0131, ancak iman etmedikleri ve ayetlere kar\u015f\u0131 ön yarg\u0131l\u0131 olduklar\u0131 için, günümüz belamlar\u0131 gibi anlamak istemiyorlard\u0131. Bir ayeti ve o ayetin verdi\u011fi mesaj\u0131 anlamak, iman ve ak\u0131l sahiplerinin i\u015fidir; <\/span>Bel’am \u0130bn Bahura ve<\/span> <\/span><\/strong>Samiri gibi hevalar\u0131n\u0131n pe\u015fine tak\u0131lanlar, hiçbir zaman ayetleri anlamazlar, anlamak istemezler. Belamlardan biri, Tevbe suresi, 16. ayetini yanl\u0131\u015f anlamland\u0131r\u0131lmas\u0131ndan yola ç\u0131karak yüce Allah’\u0131n, cihad edenlerin kimler olaca\u011f\u0131n\u0131 bilmedi\u011fini, ancak cihad edildikten sonra bilebilece\u011fini iddia etmektedir. O belamlar, ayeti a\u015fa\u011f\u0131daki gibi anlamland\u0131rarak bu sonuca ula\u015f\u0131yorlar. “Yoksa siz, Allah içinizden cihad eden ve Allah’tan, Rasulünden ve mü’minlerden ba\u015fkas\u0131n\u0131 kendisine s\u0131rda\u015f edinmeyenleri bilmeden, b\u0131rak\u0131laca\u011f\u0131n\u0131z\u0131 m\u0131 sand\u0131n\u0131z? Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber almaktad\u0131r.” (Tevbe, 16)<\/span><\/em> Baz\u0131 meallerde ise “bilmeden”<\/em> anlam\u0131 yerine “ortaya ç\u0131karmadan”<\/em> anlam\u0131 verilmi\u015ftir ilgili sözcü\u011fe. Belamlar, hem ayeti yanl\u0131\u015f anlamland\u0131r\u0131yorlar, hem de yüce Allah’a iftira ederek, O’nun, gaybi bilmedi\u011fini iddia ediyorlar. \u0130lgili ayet, kelime kelime anlamland\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, belamlar\u0131n anlam verdikleri gibi olmad\u0131\u011f\u0131 ortaya ç\u0131kmaktad\u0131r. أَمْ yoksa, حَسِبْتُمْ san\u0131yor musunuz ki, أَنْ muhakkak, تُتْرَكُوا b\u0131rak\u0131lacaks\u0131n\u0131z? يَعْلَمِ وَلَمَّا bilmedi\u011fini, اللَّهُ Allah, اجَاهَدُوا لَّذِينَ cihad edenler, مِنْكُمْ içinizden, يَتَّخِذُوا وَلَمْ edinmeyenleri, دُونِ مِنْ ba\u015fkas\u0131n\u0131, الْمُؤْمِنِينَ وَلَا رَسُولِهِ وَلَا اللَّهِ Allah’tan ve Rasulünden ve mü’minlerden, وَلِيجَةً s\u0131rda\u015f, وَاللَّهُ Allah, خَبِيرٌ haber almaktad\u0131r, تَعْمَلُونَ بِمَا yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131. Kelimelerin anlamlar\u0131ndan hareketle Türkçe cümle haline getirildi\u011finde ayetin, tam anlam\u0131 a\u015fa\u011f\u0131daki gibidir. “Yoksa siz, muhakkak b\u0131rak\u0131laca\u011f\u0131n\u0131z\u0131 m\u0131 san\u0131yorsunuz? Allah, bilmiyor mu, içinizden cihad eden ve Allah’tan, Rasulünden ve mü’minlerden ba\u015fkas\u0131n\u0131 kendisine s\u0131rda\u015f edinmeyenleri. Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber almaktad\u0131r.” (Tevbe, 16) Burada yüce Allah (cc), insanlar\u0131 dü\u015fündürmeye sevkederek, “Yoksa siz, Allah’\u0131n, içinizden cihad eden ve Allah’tan, Rasulünden ve mü’minlerden ba\u015fkas\u0131n\u0131 kendisine s\u0131rda\u015f edinmeyenleri bilmiyor mu san\u0131yorsunuz?<\/em> buyurarak, burada zikredilen hususlar\u0131 yapmadan insanlar\u0131n b\u0131rak\u0131lmayacaklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. Yüce Allah’\u0131, (Hâ\u015fâ) be\u015fer gibi, olaylar olmadan bilmeyece\u011fini iddia eden Allah dü\u015fman\u0131 Samiri soylu belamlar, klasik meal anlay\u0131\u015f\u0131ndan hareketle, ayeti çarp\u0131tarak yüce Allah’a kar\u015f\u0131 küfür ve isyanlar\u0131nda ula\u015ft\u0131klar\u0131 seviyesizli\u011fi aç\u0131kça ortaya koymaktad\u0131rlar. Elbette yüce Allah (cc) birini, yapt\u0131\u011f\u0131 a\u015f\u0131r\u0131l\u0131klar, isyan ve küfür nedeniyle \u015fa\u015f\u0131rt\u0131rsa, art\u0131k onu do\u011fru yola ileten olmaz. Samiri soylu belamlar, ta\u011futi sisteme kul olup onun izni ile küfür ve \u015firk yuvas\u0131 olan vak\u0131flarda, zillet ve meskenet içerisinde Allah yolundan insanlar\u0131 al\u0131koymak için, \u015feytann dostlar\u0131 ile beraber, yüce Allah’a kar\u015f\u0131 giri\u015ftikleri sava\u015fta geldikleri esfele safilin noktas\u0131n\u0131n en dip noktas\u0131nda yüce Allah’\u0131n bizzat Zat\u0131n\u0131 hedef almaya ba\u015flad\u0131lar. \u015eeytan\u0131n, insan cinsinden yard\u0131mc\u0131lar\u0131 olan Samiri soylu belamlar\u0131n geldikleri bu a\u015fa\u011f\u0131l\u0131k seviyenin seyrine bak\u0131lacak olursa; \u015firk, küfür ve isyanlar\u0131nda a\u015fa\u011f\u0131daki yol haritalar\u0131 ortaya ç\u0131kmaktad\u0131r. 1-<\/span><\/strong> Ta\u011futa kul oldular, kimileri namaz memurlu\u011fu gibi bir görevle y\u0131llarca ta\u011futi sistemin direktifleri ile insanlar\u0131 kand\u0131rd\u0131lar, Tevhidi esaslar\u0131 gizlediler. Bu görevlerindeki durumlar\u0131 için www.mucahede.com kö\u015fe yaz\u0131lar\u0131nda yay\u0131nlanan “D\u0130YANET \u015eEBEKES\u0130 \u0130NKÂR ED\u0130LMES\u0130 FARZ, \u0130TAAT ED\u0130LMES\u0130 KÜFÜR<\/strong>” yaz\u0131s\u0131na bak\u0131labilir.<\/span> http:\/\/www.mucahede.com\/modules.php?name=Kose_Yazilari&op=viewarticle&artid=81<\/span> 2-<\/span><\/strong> Risalet tarihindeki mücadele metodunu terkedip ta\u011futi sistemin izin ve icazeti ile kurulan \u015firk ve küfür yuvalar\u0131 olan vak\u0131flar\u0131, zillet içerisinde mesken edindiler ve buradan insanlar\u0131 Allah yolundan al\u0131koymaya ba\u015flad\u0131lar. Bunun için sitemiz kö\u015fe yaz\u0131lar\u0131nda yay\u0131nlanan <\/span>VAKIFLAR (Ta\u011futi Sistemin \u0130cazetli Kurumlar\u0131) ba\u015fl\u0131kl\u0131 yaz\u0131ya bak\u0131labilir.<\/span><\/strong>