Kur’ani kavramlar\u0131n temel amac\u0131, iman eden insanlar\u0131n, ya\u015fam biçimlerini \u015fekillendirmek, kendileri ile di\u011fer fertlerle ili\u015fkilerinde ve Rab’lerine kar\u015f\u0131 sorumluluk ve görevlerinde iman ettikleri esaslara uygun bir ki\u015filik ku\u015fanmak ve \u0130slâmi bir kimlikle olaylara, e\u015fyaya ve çevreye bakmalar\u0131n\u0131 sa\u011flamakt\u0131r. Kur’an ve onun ortaya koydu\u011fu din olan \u0130slâm, ancak kendine özgü kavramlarla anla\u015f\u0131l\u0131r ve ancak bu kavramlar\u0131n anla\u015f\u0131lmas\u0131 ile Tevhid dini \u0130slâm ve onun ana kayna\u011f\u0131 Kur’an, toplumsal hayatta ya\u015fanan, insana ve hayata yön veren bir din ve Kitap olur. Kur’ani kavramlar\u0131n, bilinçli ya da bilinçsiz bir \u015fekilde ta\u011fyir, tebdil ve ilgaya tevessül edilmesi yani bozmaya, de\u011fi\u015ftirmeye ve ortadan kald\u0131rmaya yönelik çal\u0131\u015f\u0131lmas\u0131, asl\u0131nda \u0130slâm’\u0131n anla\u015f\u0131l\u0131rl\u0131\u011f\u0131n\u0131, kolay ö\u011frenilmesini zorla\u015ft\u0131rmak, insanlar\u0131n Tevhid dini olan \u0130slâm’\u0131 anlamalar\u0131n\u0131n ve ya\u015famalar\u0131n\u0131n önüne geçmek ve ruhbanl\u0131k anam\u0131nda bir din ortaya koymakt\u0131r. Kur’an’\u0131n ve onun sundu\u011fu din olan \u0130slâm’\u0131n, insanlar taraf\u0131ndan asl\u0131na uygun bir \u015fekilde anla\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 istemeyen \u0130slâm dü\u015fman\u0131 emperyalizm ve onun ma\u015falar\u0131 olan \u0130slâm topraklar\u0131ndaki \u015feytani be\u015feri düzenler, öncelikle Kur’ani kavramlar\u0131n anlamlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirmi\u015fler, kolay anla\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 zorla\u015ft\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 bu bozma i\u015fini, ya kendi kurduklar\u0131 din te\u015fkilatlar\u0131nda görevlendirdikleri müftü, vaiz ve namaz memurlar\u0131 ile ya da aç\u0131lmas\u0131n\u0131 te\u015fvik ettikleri vak\u0131flarda kulland\u0131klar\u0131 Samiri soylu belamlar vas\u0131tas\u0131 ile yapmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Günümüzde Kur’ani kavramlar\u0131 bozma i\u015finde vak\u0131flardaki Samiri soylu belamlar, devletin din i\u015flerinde görevli belamlar\u0131 fersah fersah geçmi\u015f durumdad\u0131rlar. Samiri soylu vak\u0131fç\u0131 belamlar, insanlar\u0131 ta\u011futi sisteme yamamak, inanan insanlar\u0131 kölele\u015ftirmek ve \u015feytani ta\u011futi sistemlere kar\u015f\u0131 tepki ve ba\u015fkald\u0131r\u0131\u015flar\u0131n\u0131 önlemek için son zamanlarda, ta\u011futi sistemin putperest idarecilerinin müslüman olduklar\u0131n\u0131 söylemeleri yan\u0131nda \u015fimdi de emperyalizmin yerli i\u015fbirlikçisi olan ta\u011futi Kemalist sistemin i\u015fgal etti\u011fi topraklar\u0131n Dar’ul \u0130slâm<\/strong> oldu\u011funu ileri sürmektedirler. Samiri soylu belamlar, bu iddialar\u0131 ile insanlar\u0131n, \u0130slâm devleti zannettikleri küfür sistemine kar\u015f\u0131 tepkilerinin önüne geçmi\u015f olacaklar\u0131n\u0131 dü\u015fünüyorlar. Ancak kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacakt\u0131r. Peki nedir Dar’ul \u0130slâm<\/strong> ve dar’ul harp<\/strong> kavramlar\u0131 ve bugünkü Kemalist, sistem hangi dar<\/strong>’ olarak adland\u0131r\u0131l\u0131r? Dar’\u0131n<\/strong> tayin ve tesbitinde temel amil, hiç ku\u015fkusuzdur ki, idaredir. Bir devletin yönetimi, o devletin ve hükmeden otoritenin kimli\u011fini aç\u0131k bir \u015fekilde belirler. Buna göre bir ülkenin, hangi dar<\/strong>’ oldu\u011funun tesbiti, s\u0131n\u0131rlar\u0131 içerisinde hakimiyet süren ve gücü elinde bulunduran otoriteye nisbet edilir. Dar’<\/span><\/strong> yani ülkenin<\/strong> tan\u0131m\u0131, t\u0131pk\u0131 insan\u0131n tan\u0131m\u0131 gibidir; bütün insanlar\u0131 yüce Allah (cc), kendisine kulluk yapmalar\u0131 için yaratmas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k baz\u0131 kimseler, bu amaçlar\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda hareket ettikleri ve yüce Allah (cc) d\u0131\u015f\u0131nda ba\u015fka güçlere inand\u0131klar\u0131, ba\u015fka otoritelere boyun e\u011fdikleri için, itaat edip boyun e\u011fdikleri ki\u015fi, sistem ve ideolojilere göre s\u0131fatlar alm\u0131\u015flard\u0131r. Müslüman, mü\u015frik, kafir, Kemalist, marksist, Hindu vb. gibi. Dar’\u0131n<\/span><\/strong> tan\u0131m\u0131 da t\u0131pk\u0131 insanlar\u0131n tan\u0131m\u0131 gibi, üzerelerinde hüküm süren sistem ve ideolojilere göre tan\u0131mlan\u0131r. Dar’ (ülke)<\/strong> kavram\u0131 üzerinde bugüne kadar birçok \u0130slâm alimi, bulunduklar\u0131 beldenin hangi dar’<\/strong> oldu\u011fu, ba\u015fka beldelerin hangi dar’<\/strong> olduklar\u0131 konusunda, \u0130slâmi perspektiften yakla\u015farak tan\u0131mlamalar yapm\u0131\u015flard\u0131r. Bunlardan birkaç örnek verilecek olursa. Radiyuddin es-Serasi: “Bir ülke, orada koruyucu bir idare ve hakimiyet kontrolü ellerinde bulundurmalar\u0131 sebebiyle o ülke halk\u0131na nisbet edilir”<\/strong> derken, Cessas da: “Dar’\u0131n (ülkenin) hükmü, üstünlük, kuvvet ve orada din hükmünü icraya taalluk eder”<\/strong> demi\u015ftir. Ulemai cumhura göre Dar’ul \u0130slâm, nüfusu ister Müslüman, isterse gayri müslim olsun, Müslümanlar\u0131n hakimiyetinde olan ve \u0130slâm hukukunun tatbik ve icra edildi\u011fi her ülkedir. Dar’ul Harp ise, \u0130slâm’\u0131n siyasi hakimiyetinin s\u0131n\u0131rlar\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda kalan, idare ve hukuk nizam\u0131n\u0131n \u0130slâmi olmad\u0131\u011f\u0131 her ülkedir. Bunda temel k\u0131stas, \u0130slâm hükümlerinin tatbik edilmemesidir. Kur’an’\u0131 Kerimde, hem dar’ul \u0130slâm<\/strong> hem de dar’ul harp<\/strong> konusunda birçok ayet mevcuttur: “Hükmün ancak Allah’a ait oldu\u011fu”(12\/40), “Allah’tan daha güzel hüküm verenin olamayaca\u011f\u0131n\u0131”(5\/50), “\u0130man edenlerin iktidara getirilece\u011fini”(24\/55), “\u0130ktidar sahiplerinin, zamaz k\u0131l\u0131p zekât vereceklerini, iyili\u011fi emredip kötülükten al\u0131koyacaklar\u0131n\u0131” (22\/41), “Mü’minlerin, Allah yolunda sava\u015facaklar\u0131n\u0131 ve mazlumlar\u0131 koruyacaklar\u0131n\u0131” (4\/75-76), “Böylece mü’min kullar\u0131n, yeryüzüne varis olacaklar\u0131n\u0131”(21\/105)<\/em> bildiren yüce Allah (cc), Rasulullah (as)’a da \u015fu ilahi buyru\u011funu bildirmektedir. “Sana da kendinden önceki Kitab\u0131 do\u011frulay\u0131c\u0131 ve onu kollay\u0131p koruyucu olarak Kitab\u0131 gerçekle indirdik. Art\u0131k onlar\u0131n aralar\u0131nda Allah’\u0131n indirdi\u011fiyle hükmet ve sana gelen gerçekten ayr\u0131l\u0131p onlar\u0131n keyiflerine uyma!<\/strong> Sizden her biriniz için bir \u015feriat ve bir yol belirledik. Allah isteseydi hepinizi bir tek ümmet yapard\u0131, fakat size verdikleri içinde sizi s\u0131namak istedi. O halde hay\u0131r i\u015flerine ko\u015fun, hepinizin dönü\u015fü Allah’ad\u0131r. O size ayr\u0131l\u0131\u011fa dü\u015ftü\u011fünüz \u015feyleri haber verecektir.” (Maide, 48)<\/span><\/em> Dar’ul \u0130slâm’da<\/span><\/strong> ancak Kur’an ile hükmedilip ve bu Kur’an’\u0131n en güzel uygulamas\u0131 olan Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fi do\u011frultusunda uygulama yap\u0131l\u0131r. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda hiçbir \u015fekilde ecnebi ülkelerin küfür ve \u015firk kanunlar\u0131 uygulanmaz. Kur’an’\u0131 Kerim, Dar’ul Harbin<\/strong> varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 da belirtmi\u015f, bu dar’<\/strong>da yüce Allah’\u0131n hükümlerinin uygulanmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, orada ta\u011futun, kâfir, münaf\u0131k ve fas\u0131klar\u0131n hüküm sürdüklerini bildirmi\u015ftir. Onlar\u0131n, “yeryüzünde bozgunculuk yapt\u0131klar\u0131n\u0131”(2\/11), “Allah’\u0131n indirdi\u011fi hükümlerle hükmetmeyenlerin kâfir, zalim ve fas\u0131k olduklar\u0131n\u0131”(5\/44-45,47), “Ta\u011futlar\u0131n kâfirlerin dostlar\u0131 oldu\u011funu”(2\/257), “Kâfirlerin ise, ta\u011fut yolunda sava\u015ft\u0131klar\u0131n\u0131”(4\/76), “Halk\u0131 gruplara ve partilere bölüp onlar\u0131 ezdiklerini”(28\/5)<\/em> bildirmi\u015f ve bu be\u015feri kanunlarla hükmetmenin sap\u0131kl\u0131k oldu\u011funu bildirerek Müslümanlar\u0131n, bu be\u015feri hüküm koyuculardan sak\u0131nmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. “Yeryüzünde bulunan(insan)lar\u0131n ço\u011funa uysan, seni Allah’\u0131n yolundan sapt\u0131r\u0131rlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmal\u0131yorlar.” (En’am, 116)<\/span><\/em> Gerek Kur’an’\u0131n, gerekse bu do\u011frultuda aç\u0131klama yapan \u0130slâm alimlerinin dar’<\/strong> konusundaki tan\u0131mlamalar\u0131n\u0131n ortak noktas\u0131n\u0131 hakimiyet konusu olu\u015fturmaktad\u0131r. Bir ülkede hüküm süren egemen güç, hangi ideoloji ya da sisteme göre ülkeyi idare ediyorsa ülke, o ideoloji ve sisteme göre adland\u0131r\u0131l\u0131r. Di\u011fer taraftan, Dar’ul \u0130slâm’\u0131n<\/strong> varl\u0131\u011f\u0131 ve kavramlar\u0131n \u0130slâmi \u0131st\u0131laha göre belirlenmesi nedeniyle, bir Dar’\u0131n (ülkenin)<\/strong> konumu, \u0130slâm devletine nisbetle adland\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Buradan hareketle dar’<\/strong> kavram\u0131 tan\u0131mlanacak olursa: Medine \u0130slâm Devleti kurulmadan önce ülkeler, üzerlerinde fiili olarak uygulanan idare ve hakimiyetle adland\u0131r\u0131l\u0131rlard\u0131. Bu aç\u0131dan bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda Mekke Site Devleti, Serahsi ve \u0130mam \u015eafii’ye göre dar’ul \u015firkti<\/strong>. Çünkü Mekke Site Devleti, hem be\u015feri dü\u015füncelerin ortaya koydu\u011fu kurallarla idare ediliyordu, hem de Kâbe’nin koruyuculu\u011funu yap\u0131yordu. Ba\u015fka bir deyimle, be\u015feri kanunlarla idare edilen Mekke’de, kimi durumlarda, Kâbe ve benzeri konularda, din ile ilgili hükümlerle de topluma yön veriliyordu. Bu nedenle o günkü Mekke, \u0130slâmi \u0131st\u0131laha göre dar’ul \u015firkti<\/strong>. Medine \u0130slâm Devleti kurulduktan sonra di\u011fer ülkelerin konumu, \u0130slâm Devletine göre belirlenmeye ba\u015fland\u0131. Buna göre Mekke Site Devleti, Medine \u0130slâm Devleti kurulmadan önce dar’ul \u015firk iken<\/strong>, \u0130slâm Devleti kurulduktan sonra, \u0130slâm Devleti ile olan münasebetleri nedeniyle Hudeybiye andla\u015fmas\u0131na kadar dar’ul harp<\/strong>; andla\u015fma imzaland\u0131ktan sonra dar’ul sulh<\/strong>; andla\u015fman\u0131n bozulmas\u0131ndan sonra Mekke’nin Fethine kadar yeniden dar’ul harp<\/strong> ve Fetihten sonra ise dar’ul \u0130slâm<\/strong> oldu. Rasulullah (as)’\u0131n ba\u015f\u0131nda bulundu\u011fu Medine \u0130slâm Devleti, büyüyüp geli\u015ftikçe, di\u011fer devletlerin konumlar\u0131 \u0130slâm devletine göre belirlendi: Dar’ul harp, dar’ul ridde, dar’ul sulh <\/strong>vb. gibi. Dar’ul harbin konumu, \u0130slâm Devleti ile olan ili\u015fkileri nedeniyle fiili muharip olan ve fiili muharip olmayan dar’ul harp<\/strong> \u015feklinde adland\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130slâm Devleti ile harp halinde olan ülkeler, fiili muharip dar’ul harp<\/strong>; \u0130slâm Devleti ile sava\u015fmayan, ancak bu devletle aralar\u0131nda herhangi bir andla\u015fmada bulunmayan ülkeler, fiili muharip olmayan dar’ul harp<\/strong>; \u0130slâm Devleti ile andla\u015fmas\u0131 olan ülkeler dar’us sulh<\/strong>, \u0130slâm’dan ayr\u0131lan (dinden dönen) mürtedlerin gasbettikleri yerler dar’ul ridde<\/strong> olarak adland\u0131r\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Hulefa-i Ra\u015fidinden sonra \u0130slâm Devletinin zay\u0131flamas\u0131 ve giderek yok olmas\u0131, \u0130slâmi hassasiyetin azalmas\u0131, kavramlar\u0131n ve devletlerin \u0130slâmi \u0131st\u0131laha göre de\u011ferlendirilip adland\u0131r\u0131lmamas\u0131 sonucunda kurulan devletler, idarecilerinin mensup olduklar\u0131 kavim adlar\u0131yla adland\u0131r\u0131lmaya ba\u015fland\u0131. Birinci Dünya sava\u015f\u0131 olarak bilinen emperyalizmin \u0130slâm topraklar\u0131n\u0131 payla\u015f\u0131m sava\u015f\u0131 sonras\u0131nda ise, yeryüzünde be\u015feri ideolojiler hakim oldu\u011fundan yeni kavramlar üretildi ve devletler bu kavramlara göre adland\u0131r\u0131lmaya ba\u015fland\u0131. Tevhidi esaslara iman edip hayat\u0131 ve dünyay\u0131 iman edilen esaslara göre biçimlendirmeye ve Allah’\u0131n hükümlerini, yeryüzünde hakim k\u0131lmaya çal\u0131\u015fan Müslümanlar olarak bizler, kavramlar\u0131 \u0130slâmi \u0131st\u0131laha göre de\u011ferlendirip adland\u0131rmak zorunda oldu\u011fumuz için dar<\/strong>’ (ülke) kavram\u0131n\u0131 da bu çerçevede de\u011ferlendirmeye devam edece\u011fiz. Öncelikle bilinmesi gereken husus, bugün yeryüzünde, Müslümanlar\u0131n toptan biat etti\u011fi bir Halife’nin idare etti\u011fi bir \u0130slâm Devleti bulunmamaktad\u0131r. Bu nedenle de\u011ferlendirmelerimiz, \u0130slâmi \u0131st\u0131laha göre ve bir \u0130slâm Devletinin bulunmay\u0131\u015f\u0131 gözönünde bulundurularak yap\u0131lacakt\u0131r. \u0130slâmi \u0131st\u0131laha göre dar’ (ülke)<\/strong> kavram\u0131 de\u011ferlendirildi\u011finde ülkeler \u015fu \u015fekilde s\u0131n\u0131fland\u0131r\u0131l\u0131r: Be\u015feri kanunlar ve ideolojilerlerle idare edilen ve ç\u0131kar\u0131lan yasalar\u0131nda \u0130slâm ile ilgili hükümler bulunmayan, bu konuda kimi düzenlemeler yapmayan ülkeler, idaresi alt\u0131nda Müslümanlar da ya\u015fasa, hatta o ülkenin halk\u0131nda %90 Müslüman da bulunsa, tamamen be\u015feri hükümlerle ülke yönetildi\u011fi için o ülke dar’ul küfürdür<\/strong>. Be\u015feri kanunlarla idare edildikleri, temel (ana)yasalar\u0131 be\u015feri hükümler içerdi\u011fi halde \u0130slâm ile ilgili konularda da kanunlar ç\u0131karan, kurallar koyan, inanan insanlar ile ilgili düzenlemeler yapan, din i\u015fleri ad\u0131 alt\u0131nda kurumlar olu\u015fturan ülkeler, nüfusunun %99 da Müslümanlardan olsa dahi o ülkeler dar’ul \u015firktir<\/strong>. Yukar\u0131daki tan\u0131mlara göre Almanya, \u0130ngiltere, Rusya, Çin, Amerika vb. ülkeler, dini bir kayg\u0131lar\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131, dini konuda düzenlemeler yapmad\u0131klar\u0131 için dar’ul küfür<\/strong>’dür. Türkiye, M\u0131s\u0131r, Irak, Suudi Arabistan vb. ülkeler, be\u015feri kanunlarla yönetildikleri halde zaman zaman dini konularda düzenlemeler yapmakta, \u0130slâmi esaslara müdahale etmeye kalk\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Bu ülkeler, temelde küfür bir idareye sahip olduklar\u0131 halde kimi zaman \u0130slâm dinine müdahaleci tav\u0131rlar sergilediklerindan dolay\u0131 dar’ul \u015firktir<\/strong>. Türkiye, konumu itibar\u0131 ile dar’ul \u015firktir<\/strong>; burada halk\u0131nda Müslümanlar\u0131n bulunmas\u0131 bu ülkeyi dar’ul \u0130slâm<\/strong> yapmaz. Çünkü Türkiye, \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda küfür olan be\u015feri bir sistemle idare edilmekte ve bütün kurum ve kurulu\u015flar\u0131 ile bir Bat\u0131 ülkesi durumundad\u0131r. Asl\u0131nda dar’ul küfür olan Türkiye, \u0130slâmi konularda düzenlemeler yapmaya kalk\u0131\u015fmas\u0131 nedeniyle dar’ul \u015firktir<\/strong>. Bir ülkenin konumunun belirlenmesinin önemi Bir dar<\/strong>’\u0131n yani ülkenin<\/strong> konumunun bilinmesi, o ülkede ya\u015fayan Müslümanlar\u0131n, durumlar\u0131 ile ilgilidir. Müslümanlar\u0131n, bulunduklar\u0131 ülkelerde nas\u0131l hareket edecekleri, Tevhidi esaslar\u0131n tebli\u011fini nas\u0131l yapacaklar\u0131, orada ya\u015fayan gayrimüslim kâfirler, mü\u015frikler, münaf\u0131k ve fas\u0131klarla ili\u015fkilerini nas\u0131l düzenleyecekleri konusunu bilmeleri noktas\u0131nda dar<\/strong>’ kavram\u0131 önem arzetmektedir. \u015eayet yeryüzünde ba\u015f\u0131nda bir \u0130slâm halifesinin bulundu\u011fu bir \u0130slâm Devleti bulunmu\u015f olsayd\u0131, bu durumda di\u011fer ülkeler, fiili muharip dar’ul harp<\/strong>, fiili muharip olmayan dar’ul harp, dar’us sulh, dar’ul ridde<\/strong> \u015feklinde tan\u0131mlanacak ve Halifeye biat eden Müslümanlar, bulunduklar\u0131 gayrimüslim ülkelerde, Halifenin tayin etti\u011fi imam\u0131n arkas\u0131nda Cuma ve Bayram namazlar\u0131n\u0131 bir yerde topluca k\u0131lacaklar, halifenin talimatlar\u0131 do\u011frultusunda hareket edeceklerdir. Bugün yeryüzünde henüz bir \u0130slâm devleti bulunmad\u0131\u011f\u0131 için bu durumda ülkelerin konumu, yukar\u0131da yap\u0131lan dar’ul küfür<\/strong> ve dar’ul \u015firk<\/strong> tan\u0131mlar\u0131na göre oldu\u011fundan burada ya\u015fayan Müslümanlar, Risalet tarihinde, Risalet önderlerinin içerisinde bulunduklar\u0131 ülkelerde daveti ortaya koyduklar\u0131 gibi, koyacaklar ve onlar\u0131n o ülkelerde ya\u015fad\u0131klar\u0131 gibi ya\u015fayacaklard\u0131r. Müslümanlar bu konuda, Risalet önderlerinin ve yüce Allah’\u0131n Müslümanlar\u0131n en güzel örnek olarak almalar\u0131n\u0131 emretti\u011fi Rasulullah Hz. Muhammed (as) ve ashab\u0131n\u0131n içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 hayatlar\u0131n\u0131 örnek alacaklard\u0131r. Dar’ul \u015firk<\/span><\/strong> olan Türkiye’de Müslümanlar\u0131n, inançlar\u0131n\u0131 nas\u0131l ya\u015fayacaklar\u0131, Müslüman olmayan kâfir, mü\u015frik, fas\u0131k, mürted ve münaf\u0131klarla ili\u015fkilerinin nas\u0131l olaca\u011f\u0131 gibi bütün hususlar ve Müslümanlar\u0131n ta\u011futi küfür sistemlerine kar\u015f\u0131 takip edecekleri yöntemin nas\u0131l olaca\u011f\u0131 Kur’an ve en güzel örnek olan Rasulullah (as)’\u0131n uygulamas\u0131 olan Sünnetinde apaç\u0131k bir \u015fekilde bulunmakktad\u0131r. \u0130slâm dini, birey olarak insan\u0131n hayat\u0131n\u0131 düzenledi\u011fi gibi, insanlar\u0131n toplumsal olarak ya\u015fad\u0131klar\u0131 topraklardaki ya\u015fant\u0131lar\u0131n\u0131 ve birbirleri ile olan siyasi, ticari, sosyal ve siyasal ili\u015fkilerini ve d\u0131\u015f ülkelerle olan münasebetlerini de düzenler. Bu nedenle devlet yönetimine ait kurallar\u0131 da bulunan \u0130slâm, ancak bir bütün olarak uyguland\u0131\u011f\u0131 yerlerde Dar’ul \u0130slâm<\/strong>’dan sözedilebilir. Bireysel kurallar\u0131n k\u0131smen ya\u015fand\u0131\u011f\u0131, ancak toplumsal ili\u015fkilerini düzenleyen kurallar\u0131n uygulanmad\u0131\u011f\u0131, be\u015feri kurallar\u0131n uyguland\u0131\u011f\u0131 yerlerin Dar’ul \u0130slâm<\/strong> olmas\u0131 ve \u0130slâmi esaslar\u0131n bir bütün olarak ya\u015fanmas\u0131 mümkün de\u011fildir. \u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 be\u015feri sistemler, egemenlikleri alt\u0131nda bask\u0131 ve zorbal\u0131kla tuttuklar\u0131 inanan insanlar\u0131 uyutmak, onlar\u0131 kendilerine kar\u015f\u0131 etkisiz k\u0131lmak, küfür ve \u015firk düzenlerini sürdürmek ad\u0131na zaman zaman toplumun inand\u0131\u011f\u0131 de\u011ferlerden, kendi siyasi düzenleri için tehlikeli görmedikleri baz\u0131 \u0130slâmi kavramlar\u0131n\u0131, de\u011fi\u015ftirerek ve içlerini bo\u015faltarak dile getirirler, k\u0131smi olarak uygularlar. Be\u015feri \u015firk sistemleri, namaz memurlar\u0131n\u0131n atanmas\u0131, “dini” vak\u0131flar\u0131n kurulmas\u0131na izin verilmesi, Hac organizasyonlar\u0131n\u0131n düzenlenmesi gibi, siyasi ve toplumsal olmayan kimi kurallar ç\u0131kar\u0131r uygular. Böylece topluma, dine hizmet ettikleri imaj\u0131n\u0131 vermeye çal\u0131\u015f\u0131rlar. Be\u015feri \u015firk ve küfür düzenleri, kiralad\u0131klar\u0131 ajanlar\u0131 eliyle \u0130slâmi kavramlar\u0131 da çarp\u0131tarak insanlar\u0131n kendilerine itaat etmelerini sa\u011flarlar. Bu sistemler, kimi ajanlar\u0131na dini vak\u0131flar kurdurur ve bu ajanlar, \u0130slâmi kavramlar\u0131, Hakk\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131rarak, çarp\u0131t\u0131rlar, gerçekleri gizlerler ve insanlar\u0131n ta\u011futi be\u015feri sistemlere itaat etmelerini isterler. Bu kavramlar\u0131n ba\u015f\u0131nda da dar’ul \u0130slâm<\/strong> gelmektedir. Samiri soylu belamlara göre, Müslümanlar\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 yerler dar’ul \u0130slâm<\/strong>’d\u0131r. Belamlar, bu sapt\u0131rmalar\u0131 ile inanan insanlar\u0131n ta\u011futi sisteme kar\u015f\u0131 ba\u015fkald\u0131r\u0131\u015flar\u0131n\u0131 ya da en az\u0131ndan tepki göstermelerini engellemeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Müslümanlar\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 yerlerin dar’ul \u0130slâm<\/strong> oldu\u011funu iddia eden bu Samiri soylu belamlarn\u0131n iddialar\u0131ndan hareket edilirse o zaman, 151 milyon Müslüman\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 Hindistan, 21 milyon Müslüman\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 Rusya, 19 milyon Müslüman\u0131n ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 Çin de dar’ul \u0130slâm<\/strong>’d\u0131r. Allah’\u0131n laneti üzerlerinde olan belamlar, Türkiye’deki ta\u011futi sistemi, inanan insanlara ho\u015f göstermek ad\u0131na her türlü yalan\u0131, her türlü çarp\u0131tmay\u0131 çok rahatl\u0131kla yapmaktad\u0131rlar. Bu belamlar, Türkiye’nin siyasi <\/span>olarak demokratik bir bat\u0131l\u0131 ülke oldu\u011funu, her türlü ahlaks\u0131zl\u0131\u011f\u0131n, devlet eliyle aleni olarak yapt\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131, yüce Allah’\u0131n haram etti\u011fi onlarca pisli\u011fin bizzat bu ta\u011futi sistem taraf\u0131ndan serbest b\u0131rak\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve te\u015fvik edildi\u011fini bildikleri halde, s\u0131rf u\u015fakl\u0131k ettikleri ta\u011futi küfür ve \u015firk sistemine yaranmak ad\u0131na gerçekleri sapt\u0131r\u0131yorlar. Ta\u011futi sistemi ve hevalar\u0131n\u0131 ilah edinen Samiri soylu belamlara sormak gerek; bugün ateist kemalist sistem taraf\u0131ndan te\u015fvik edilip serbest b\u0131rak\u0131lan, \u0130slâmi hükümlerin yüce Allah’a sava\u015f açmak olarak ve çok büyük günahlardan oldu\u011funu bildirdi\u011fi putperestli\u011fi, faizi, zina evleri olan genelev, bar, pavyon ve gazinolar\u0131, içki, kumar vb. melanetler dar’ul \u0130slâm<\/strong>’da m\u0131 i\u015fleniyor. Bu belamlara göre Türkiye dar’ul \u0130slâm<\/strong> ise, o zaman putlara tapan, belli vesilelerle putlar\u0131n önünde ibadete duran putperest Cumhurba\u015fkan\u0131 da halifedir demektir. Türkiye’ye dar’ul \u0130slâm<\/strong> demek, \u0130slâm dinine en büyük hakaret ve yüce Allah’\u0131n üzerine at\u0131lm\u0131\u015f çok seviyesiz bir iftirad\u0131r. "<\/span><\/em> \u0130ndirdi\u011fimiz aç\u0131k delilleri ve hidayeti biz Kitapta insanlara aç\u0131kça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), i\u015fte onlara hem Allah lanet eder, hem bütün lanet edebilenler lanet eder.” (Bakara, 159) “Allah’\u0131n indirdi\u011fi Kitaptan bir \u015fey gizleyip onu birkaç paraya satanlar var ya, i\u015fte onlar kar\u0131nlar\u0131na ate\u015ften ba\u015fka bir \u015fey koymuyorlar. K\u0131yamet günü Allah ne onlara konu\u015facak ve ne de onlar\u0131 temizleyecektir; onlar için ac\u0131 bir azâb vard\u0131r,<\/span><\/em> onlar hidayet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131k, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azap sat\u0131n alm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar ate\u015fe, kar\u015f\u0131 ne kadar da dayan\u0131kl\u0131d\u0131rlar. (Bu) böyledir. Çünkü Allah, Kitab\u0131 gerçekle indirmi\u015ftir. Kitapta ayr\u0131l\u0131\u011fa dü\u015fenler, elbette derin bir anla\u015fmazl\u0131k içindedirler.” (Bakara, 174-176) Evet Türkiye dar’ul \u015firktir<\/strong> ve Müslümanlar olarak görevimiz, t\u0131pk\u0131 Rasulullah (as)’\u0131n Mekke \u015firk devletinde yapt\u0131\u011f\u0131 gibi, bu dar’ul \u015firkte<\/strong>, Samiri soylu belamlar da dahil olmak üzere, küfür ve \u015firk içerisinde bulunan sistemin putperest ileri gelenlerini, putperestli\u011fi terkedip yüce Allah’a imana, \u015firki b\u0131rak\u0131p Tevhidi esaslar\u0131 kabul etmeye davet etmektir. Ta ki yüce Allah (cc) aram\u0131zda adaletle hükmedinceye ve aram\u0131z\u0131 gerçekle ay\u0131r\u0131p saflar\u0131m\u0131z\u0131 belirleyinceye kadar, Samiri soylu vak\u0131fç\u0131 belamlar\u0131 ve onlar\u0131n iman ettikleri ta\u011futi sistemin putperest ileri gelenlerini Tevhidi esaslar\u0131 kabule ve yüce Allah’a iman etmeye davetimiz sürecektir in\u015faAllah. Ramazan Y\u0131lmaz: 2012.11.28
\n