{"id":168,"date":"2020-03-25T18:28:38","date_gmt":"2020-03-25T18:28:38","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/rasulullah-asin-mekke-site-devletindeki-durumu\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:38","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:38","slug":"rasulullah-asin-mekke-site-devletindeki-durumu","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/rasulullah-asin-mekke-site-devletindeki-durumu\/","title":{"rendered":"Rasulullah (as)'\u0131n Mekke Site Devletindeki Durumu"},"content":{"rendered":"

Yüce Allah (cc), \u0130slâmi esaslar\u0131n nas\u0131l ya\u015fanaca\u011f\u0131, \u015firk toplumlar\u0131 içerisinde Müslümanlar\u0131n nas\u0131l  <\/span>hareket edecekleri, mü\u015frik toplumla ticari, sosyal, toplumsal ve bireysel ili\u015fkilerin nas\u0131l olaca\u011f\u0131 konusunda, Rasulullah (as)’\u0131 en güzel örnek vermi\u015f, Müslümanlar\u0131n onu örnek edinmeleri ile kendisinin raz\u0131 edilece\u011fini ve ahirette umduklar\u0131na ula\u015facaklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Andolsun Allâh’\u0131n Rasulünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allâh’\u0131 çok anan kimseler için en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fi, hem Tevhidi esaslar\u0131 tebli\u011f edi\u015findeki metodu, hem de içerisinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 toplum ile olan münasebetlerindeki ili\u015fkilerinin nas\u0131l oldu\u011fu hususundad\u0131r. Bu nedenle yüce Allah’a iman eden kimseler, Rasulullah (as)’\u0131n, Risaleti ortaya koyduktan sonraki bütün davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 örnek almakla mükelleftirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’\u0131n gerçeklerinden habersiz baz\u0131 kimseler, Risalet tarihinde varolan Tevhid \u015firk mücadelesinde yer alan Risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin, içerisinde bulunduklar\u0131 toplumlardaki konumlar\u0131na bakmadan, onlar\u0131n, o toplumlar içerisinde neyi öncelediklerini bilmeden, yaln\u0131zca hevalar\u0131n\u0131 tatmin etmek ad\u0131na, Risalet tarihinde yeri olmayan ve Kur’an’da bir delili bulunmayan iddialar ileri sürmektedirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’ani gerçekler ve bu gerçeklerin en güzel uygulamas\u0131 olan Rasulullah (as)’\u0131n hayat\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde ortada iken, kendini bilmez kara cahillerden baz\u0131lar\u0131, Müslümanlar\u0131n, içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumlarda be\u015feri sistemlerin verdi\u011fi kimli\u011fi ta\u015f\u0131malar\u0131n\u0131n haram oldu\u011funu iddia etmektedirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an, kendilerince bir din uyduran, helaller haramlar koyan bu cahilleri uyarmakta ve yapt\u0131klar\u0131n\u0131n yüce Allah’a yalan uydurmak oldu\u011funu bildirmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü ‘\u015eu helâldir, \u015fu harâmd\u0131r,’ demeyin, sonra Allah’a kar\u015f\u0131 yalan uydurmu\u015f olursunuz. Allah’a kar\u015f\u0131 yalan uyduranlar ise iflâh olmazlar.” (Nahl, 116)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da, neyin helal, neyin haram oldu\u011fu, \u015firk ve küfür toplumlar\u0131 içerisinde Müslümanlar\u0131n nas\u0131l hareket edecekleri, neleri önceleyecekleri, tebli\u011f ve ir\u015fad\u0131n nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131 konular\u0131nda çok aç\u0131k hükümler bulunmakta, Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011finde bu konu uygulamal\u0131 olarak gözler önüne serilmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an ve Sünnetin, apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koydu\u011fu hususlar\u0131 ikinci plana itip, Kur’ani hiçbir delili bulunmayan ve tamamen kuruntulardan kaynaklanan bir konuyu Tevhidi esaslar\u0131n önüne almak, yüce Allah’\u0131n üzerine iftira atmak ve hevay\u0131 ilah edinmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bütün Risalet önderleri ve onlar\u0131n yolunu izleyen Tevhid erleri, mü\u015frik toplumlar içerisinde ortaya ç\u0131km\u0131\u015flar, \u015firk sistemlerinin egemen oldu\u011fu beldelerde ya\u015fam\u0131\u015flard\u0131r. Onlar, sosyal konularda mü\u015friklerle belli baz\u0131 ili\u015fkilerde bulunurlarken davetin ortaya konulu\u015funda hiçbir \u015fekilde onlar\u0131n belirledi\u011fi hükümlere göre hareket etmemi\u015flerdir.<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), Mekke mü\u015frik toplumu içerisinde bulunuyor ve egemen site \u015firk devletinin egemen oldu\u011fu bir yerde ya\u015f\u0131yordu. Hangi konularda neler yapt\u0131\u011f\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortadad\u0131r. Davetin insanlara duyurulmas\u0131ndaki metodundan zerre kadar taviz vermeyen Rasulullah (as)’\u0131n, sosyal ili\u015fkilerinde ve Mekkeli bir birey olma hususunda mü\u015friklerin ve Mekke site devletinin kimi kurallar\u0131 ile hareket etti\u011fi görülmü\u015ftür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eib-i Talip muhasaras\u0131n\u0131n kald\u0131r\u0131lmas\u0131nda araya ricac\u0131lar koyarak ambargonun kald\u0131r\u0131lmas\u0131n\u0131, Taif dönü\u015fünde Mekke ileri gelenlerinden mü\u015frik<\/span> Adiyy o\u011flu Mut’im’den<\/span><\/span> <\/span>“Eman” isteyen Rasulullah (as), Tevhidi esaslara daveti ortaya koyu\u015fu konusunda, kendisine yap\u0131lan onca teklifi kabul etmemi\u015f, elinin tersiyle geri çevirmi\u015f ve kendisine teklifte bulunanlara \u015föyle cevap vermi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey Amca, e\u011fer güne\u015fi sa\u011f elime, ay’\u0131 da sol elime koysalar, yine bu davadan (davetin ortaya konulu\u015f metodundan) vazgeçmem”<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Mekke mü\u015friklerinin ileri gelenlerinin kendisine yapt\u0131klar\u0131, ba\u015flar\u0131na geçmesi, en güzel k\u0131zlar\u0131n\u0131n kendisine verilmesi ve aralar\u0131nda toplayacaklar\u0131 mallarla en zenginlerden olmas\u0131 tekliflerine Rasulullah (as) bu net cevab\u0131 vermi\u015f, davetin ortaya konulmas\u0131nda küfür sistemlerinin belirledikleri kurallara uyulmayaca\u011f\u0131n\u0131 apaç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015ftur. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), davetin, mü\u015friklerin belirledi\u011fi hükümlere göre yap\u0131lmayaca\u011f\u0131 konusunda Rasulullah (as)’\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde uyarmakta, bu konuda kesinlikle mü\u015friklere itaat edilmemesini bildirmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Az daha onlar, bask\u0131 ile seni, sana vahyetti\u011fimizden ay\u0131rarak ondan ba\u015fkas\u0131n\u0131 üstümüze atman için kand\u0131racaklard\u0131. \u0130\u015fte o zaman seni dost edinirlerdi.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

E\u011fer biz seni sa\u011flamla\u015ft\u0131rmam\u0131\u015f olsayd\u0131k, onlara bir parça yana\u015facakt\u0131n. O takdirde sana hayât\u0131n da, ölümün de kat kat(azâb)\u0131n\u0131 tadd\u0131r\u0131rd\u0131k. Sonra bize kar\u015f\u0131 bir yard\u0131mc\u0131 da bulamazd\u0131n.” (\u0130sra, 73-75)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Davetin ortaya konulu\u015fu konusunda, mü\u015friklerin belirledi\u011fi kurallara göre hiçbir \u015fekilde hareket edilmeyece\u011fi hususunda Rasulullah (as) apaç\u0131k bir \u015fekilde uyar\u0131l\u0131rken, onun \u015eib-i Talip muhasaras\u0131nda ambargoyu kald\u0131rmalar\u0131 konusunda mü\u015friklerle yapt\u0131\u011f\u0131 görü\u015fmeler ve ambargonun kald\u0131r\u0131lmas\u0131 sonras\u0131 mü\u015friklerin belirledi\u011fi \u015fekilde onlarla ticaret yapmas\u0131 hususunda Rasulullah (as) uyar\u0131lmam\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), \u015eib-i Talip ambargosu kald\u0131r\u0131ld\u0131ktan sonra Müslümanlarla beraber Mekkeli mü\u015friklerle günlük al\u0131\u015fveri\u015flerini yapt\u0131lar. Rasulullah (as) ve yan\u0131ndaki Müslümanlar, hayati ihtiyaçlar\u0131n\u0131 kar\u015f\u0131lamak için de mü\u015friklerle ticaret yapt\u0131klar\u0131 gibi, mü\u015friklerin kontrolünde gönderilen ticari kervanlara da mallar\u0131n\u0131 veriyorlard\u0131. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Mekke’de ticaret kervanlar\u0131 kald\u0131ranlar, kervana mallar\u0131n\u0131 veren ki\u015filerden, kervanlar\u0131n ba\u015fka ülkeleri gidi\u015f geli\u015flerinde güvenli\u011fi sa\u011flayan ki\u015filer ve kervan\u0131n olu\u015fturulmas\u0131 için belli oranlarda bir ücret de al\u0131yorlard\u0131. Kervana mallar\u0131n\u0131 verenler bu ücreti vermek zorundalard\u0131.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Sosyal hayattaki ticari ili\u015fkiler hususunda ve Rasulullah (as)’\u0131n Taif dönü\u015fü, Mekke ileri gelenlerinden bir mü\u015frikten “Eman al\u0131\u015f\u0131” konusunda Rasulullah (as)’\u0131 uyarmayan yüce Allah (cc), davetin ortaya konulu\u015funda mü\u015friklerin getirdikleri teklifler konusunda çok a\u011f\u0131r bir \u015fekilde uyar\u0131yordu.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Eman (Vize) Konusu<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Rasulullah (as), Taif’e davet yapmaya gitmi\u015f, Taif’te kabul  <\/span>edilmeyince yeniden Mekke’ye dönmü\u015ftü. Ancak Mekke Site devletinin kurallar\u0131na göre –ki o kurallar, bugünkü Arabistan’da hâlâ geçerlidir- izinsiz Mekke d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131kan kimseler, bugün dünya devletlerinde oldu\u011fu gibi, vatanda\u015fl\u0131ktan ç\u0131kar\u0131l\u0131yordu. O kimsenin yeniden vatanda\u015fl\u0131\u011fa kabul edilmesi, ancak Mekke Site devletinde söz sahibi olan birisinin “Eman\u0131” (vizesi) ile mümkün olabiliyordu.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), Taif dönü\u015fünde Mekke’ye kabul edilmiyordu; kendisinin de Mekke’ye girmesi mümkün de\u011fildi. Çünkü bu konuda bir yasa vard\u0131 ve yasa oldu\u011fu için de Rasulullah (as)’\u0131n en yak\u0131nlar\u0131 bile müdahale edemiyordu. Yap\u0131lmas\u0131 gereken \u015fey, Rasulullah (as)’\u0131n, Site devletinin ileri gelenlerinden, yani bugünkü tan\u0131mla, Mekke site devletinin bakanlar\u0131ndan birinden “Eman\u0131” almas\u0131yd\u0131. Rasulullah (as) da o yolu kulland\u0131.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), Taif dönü\u015fünde, Miladi 620’de Hira (Nûr) Da\u011f\u0131na ç\u0131karak, Kurey\u015fin hat\u0131r\u0131 say\u0131l\u0131r büyüklerinden Adiyy o\u011flu Mut’im’e haber gönderdi. O’nun himâyesinde gece vakti Mekke’ye girdi. Kâbe’yi tavâf edip Hârem-i \u015eerif’de iki rekât namaz k\u0131ld\u0131ktan sonra evine döndü.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Mekke site devletine göre bir kimse himâyesine ald\u0131\u011f\u0131 ki\u015fiyi korumakla mükellefti. Mut’im de çocuklar\u0131 ile silahlan\u0131p Kâbe’nin dört bir taraf\u0131n\u0131 tuttular. Peygamber Efendimizin Mekke’ye girip serbestçe tavâf etmesini ve evine gitmesini sa\u011flad\u0131lar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Burada dikkat çeken durum, Rasulullah (as)’\u0131n bizzat kendisinin “Eman” yasas\u0131ndan yararlanmak istemesiydi. Ayn\u0131 yasadan, daha sonra Hz. Ebu Bekr (r.anh.) da yararlanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kendi kuruntular\u0131n\u0131 ölçü edinerek “kimlik ta\u015f\u0131mak haramd\u0131r”<\/strong> diyenler, “Rasulullah (as) zaman\u0131nda yaz\u0131l\u0131 bir kimlik yoktu”<\/strong> iddias\u0131nda bulunuyorlar. Onlar, küçük yerlerdeki insanlar\u0131n kimli\u011fe ihtiyaçlar\u0131 bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, insan ili\u015fkilerinin yüzyüze ili\u015fkiller oldu\u011funu bilmiyorlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Küçük küme toplumlar\u0131nda kimlik gibi yaz\u0131l\u0131 belgelere ihtiyaç yoktur, ili\u015fkiler yüzyüze ve birebirdir. Ancak geli\u015fmi\u015f büyük toplumlarda, ki\u015finin tan\u0131nmas\u0131, ili\u015fkilerin düzenli sürdürülmesi aç\u0131s\u0131ndan kimlik zorunludur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kimlik ta\u015f\u0131mak, hiçbir \u015fekilde kimli\u011fi ta\u015f\u0131nan sistemi kabullenmek de\u011fildir; \u015fayet öyle olsayd\u0131, Risalet önderleri ve son rasul Hz. Muhammed (as), o toplumlar\u0131n tan\u0131nd\u0131\u011f\u0131 isimlerle tan\u0131nmaz, onu red ederler, Rasulullah (as), ambargonun kald\u0131r\u0131lmas\u0131 için araya ricac\u0131lar koymaz, “Eman” almazd\u0131.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Hz. Muhammed (as) ve etraf\u0131ndaki Müslümanlar, ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplum içerisinde ticaretlerini yap\u0131yor, bugün vize diye tan\u0131nan “Eman’\u0131” Rasulullah (as) bizzat kendisi talep ediyordu. \u015eayet bunlar küfür ve \u015firk olmu\u015f olsayd\u0131, ne Rasulullah (as) talep ederdi ne de yüce Allah (cc) bu konuda ona izin verirdi. Bütün bu gerçekleri bilmeden kendi kuruntular\u0131n\u0131 din haline getirenler, ancak kendi elleri ile kendilerini sorumluluk alt\u0131na sokuyorlar.<\/span><\/p>\n

<\/p>\n

Kendi kuruntular\u0131n\u0131 din zannnedip bunu yüce Allah’a ve Rasulüne mal edenlere yüce Allah (cc) soruyor; <\/o_p><\/span><\/p>\n

“De ki: "Siz mi Allah’a din\u0131inizi ö\u011freteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde olanlar\u0131 bilir. Allah, her \u015feyi bilendir.” (Hucurat, 16)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

<\/p>\n

Ta\u011futi  <\/span>sistemler, kimlik verirken insanlara, t\u0131pk\u0131 Amerika ve baz\u0131 Bat\u0131l\u0131 ülkelerde oldu\u011fu gibi, kendi ideolojilerini destekleyeceklerine dair bir ka\u011f\u0131t imzalarm\u0131yorsa, bu durumda o ta\u011futi sistem, bütün Rasullerin ve Rasulullah (as)’\u0131n  <\/span>dönemlerinde varolan ta\u011futi sistemler durumundad\u0131rlar. Bu nedenle bu sistemlerden, orada ya\u015fan\u0131ld\u0131\u011f\u0131na dair bir belge ya da kimlik al\u0131mas\u0131, yukar\u0131da örne\u011fi verilen Rasulullah (as)’\u0131n Eman almas\u0131 hükmündedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’da olmayan, Rasulullah (as) taraf\u0131ndan yap\u0131lmayan \u015feyleri, kendi ak\u0131llar\u0131nca dine maledenler, Allah ve Rasulü üzerine iftira atmalar\u0131n\u0131n cezas\u0131n\u0131 çekeceklerdir.<\/p>\n

<\/span><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2012.07.18
\n