{"id":167,"date":"2020-03-25T18:28:38","date_gmt":"2020-03-25T18:28:38","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/vakiflar-taguti-sistemin-icazetli-kurumlari\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:38","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:38","slug":"vakiflar-taguti-sistemin-icazetli-kurumlari","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/vakiflar-taguti-sistemin-icazetli-kurumlari\/","title":{"rendered":"VAKIFLAR (Ta\u011futi Sistemin \u0130cazetli Kurumlar\u0131)"},"content":{"rendered":"

Yüce Allah (cc), kendisine ibadetin nas\u0131l, hangi \u015fekilde ve ne zaman yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 bildirdi\u011fi gibi, insanlara gönderdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131n nas\u0131l tebli\u011f edilece\u011fi konusunu da en ince noktas\u0131na kadar belirtmi\u015ftir. O’nun belirledi\u011fi bu esaslar\u0131  <\/span>b\u0131rak\u0131p be\u015feri sistemlerin belirledi\u011fi ve izin verdi\u011fi metoda göre hareket etmek, ta\u011futun hükmünü yüce Allah’\u0131n hükmüne tercih etmektir ki bu, apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131k, \u015firk ve küfürdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allah ve Resulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, art\u0131k inanm\u0131\u015f bir erkek ve kad\u0131n\u0131n, o i\u015fi kendi isteklerine göre seçme hakk\u0131 yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne kar\u015f\u0131 gelirse, apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olur.” (Ahzab, 36)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Kim de kendisine do\u011fru yol belli olduktan sonra Rasule kar\u015f\u0131 gelir ve mü’minlerin yolundan ba\u015fka bir yola uyarsa, onu döndü\u011fü yola yöneltiriz ve cehenneme sokar\u0131z. Ne kötü bir gidi\u015f yeridir oras\u0131!” (Nisa, 115)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), iman edenlerin neyi nas\u0131l yapacaklar\u0131n\u0131, \u015firk ve küfür toplumlar\u0131 içerisinde nas\u0131l hareket edeceklerini çok aç\u0131k bir \u015fekilde bildirmi\u015f ve bu konuda en güzel örnek olarak da Rasul Hz. Muhammed  <\/span>(as)’\u0131 ve di\u011fer rasulleri vermi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Andolsun Allah’\u0131n Elçisinde sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allah’\u0131 çok anan kimseler için en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Bu nedenle iman etti\u011fi iddias\u0131nda bulunan bir kimse, bu ilahi esaslara uymakla mükelleftir ki bu zaten imand\u0131r. \u0130lahi esaslar\u0131n belirledi\u011fi kurallar\u0131n aksine hareket etmek iman de\u011fil \u015firk ve küfürdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eeytan ve onun taraftar\u0131 olan ta\u011futi düzenlerin, iman edenlere bilmedikleri yönden yakla\u015fmas\u0131n\u0131n en tehlikeli kap\u0131s\u0131 olan vak\u0131flar, bugün birçok insan\u0131 Kur’an ve Sünnet’in çizgisinden, Tevhidi esaslar\u0131n belirledi\u011fi esaslardan ç\u0131kararak küfrün icazetli çizgisine çekmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an gerçe\u011fini ve bu gerçe\u011fin bildirdi\u011fi risalet önderlerinin örnek mücadelelerini yeterince bilmeyen ya da bilmek istemeyen ki\u015filerin rahat bir \u015fekilde kap\u0131ld\u0131klar\u0131 vak\u0131flar, mü’minlerin yollar\u0131 üzerine kurulmu\u015f ve Allah (cc) yolundan sapt\u0131ran tuzaklard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bugün din ad\u0131na ortaya ç\u0131kan tarikat, vak\u0131f, dernek ve partiler, insanlar\u0131 Tevhidi esaslardan ve Allah yolundan sapt\u0131ran, \u015feytan\u0131n dostlar\u0131 taraf\u0131ndan ortaya konulmu\u015f farkl\u0131 tuzaklard\u0131r. Kur’an, bu \u015feytani yöntem ve metotlar\u0131 \u015föyle tan\u0131mlamaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Siz her yol üzerine, (insanlar\u0131 aldatmak için) bir i\u015faret yap\u0131p da bo\u015f \u015feyle mi u\u011fra\u015f\u0131yorsunuz?” (\u015euara, 128)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“Ve her yolun ba\u015f\u0131na oturup da tehdit ederek inananlar\u0131 Allah yolundan çevirme\u011fe ve o(Hak yolu)nu e\u011friltme\u011fe çal\u0131\u015fmay\u0131n; dü\u015fünün siz az idiniz, O sizi ço\u011faltt\u0131 ve bak\u0131n, bozguncular\u0131n sonu nas\u0131l oldu!” (A’raf, 86)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Vak\u0131flar konusundaki hassasiyetimiz, bu yuvalar\u0131n Kur’an’da ve Risalet tarihinde yeri bulunmamas\u0131 ve \u015feri hiçbir delile dayanmamas\u0131 noktas\u0131ndad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kurulu\u015fundan itibaren ta\u011futi sistemlerin mahkemelerinin onay\u0131ndan geçen vak\u0131flar\u0131n tüm hareketleri, \u0130slâm dü\u015fman\u0131 ta\u011futi sistem taraf\u0131ndan kontrol alt\u0131nda tutulmaktad\u0131r. Vak\u0131fç\u0131lar, kendi inisiyatifleri do\u011frultusunda istedikleri gibi hareket edemedikleri gibi, kanuna ayk\u0131r\u0131 en küçük bir hareketlerinin tesbit edilmesi halinde de ba\u011fl\u0131 bulunduklar\u0131 genel müdürlük ve kendilerine izin veren mahkeme taraf\u0131ndan derhal kapat\u0131lacaklar\u0131 ilgili kanunda aç\u0131kça yer almaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kimi ak\u0131l sahiplerinin ve f\u0131trat\u0131 bozulmam\u0131\u015f kimselerin gerçekleri görmeleri için, vak\u0131fç\u0131lar\u0131n, izin almak için ta\u011futun mahkemesine nas\u0131l gittikleri ve vak\u0131flar\u0131n kurulu\u015fu ile ilgili bilgileri, V. G. Müdürlü\u011fünün ‘Yeni Vak\u0131flar’<\/strong> adl\u0131 kitaba bakmalar\u0131 yeterlidir. Bu yaz\u0131da, vak\u0131flar\u0131n kurulu\u015f a\u015famas\u0131n\u0131 özetledikten sonra \u0130slâmi nokta-i nazar\u0131ndaki konumu üzerinde duraca\u011f\u0131z in\u015faAllah. Dileyen diledi\u011fi yolu tutar, sonuçta yüce Allah’a hesab\u0131n\u0131 verecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bir vakf\u0131n kurulmas\u0131 için gereken \u015fartlar<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

1-<\/span><\/strong> Noterde vak\u0131f senedi düzenlenecek vak\u0131f  <\/span>senedinde; vakf\u0131n ad\u0131, merkezi, amac\u0131 aç\u0131k olarak ve terettütlere  <\/span>sebebiyet vermeyecek \u015fekilde düzenlenecektir<\/strong>. Vakf\u0131n amac\u0131,74. Madde gere\u011fince; kanuna, ahlaka, adaba, milli menfaatlere ayk\u0131r\u0131 olmayacak, belli bir \u0131rk veya cemaat yarar\u0131na çal\u0131\u015fmayacak, egemen siyasi dü\u015fünceden ba\u015fka dü\u015fünce ta\u015f\u0131mayacak, egemen siyasi güce ayk\u0131r\u0131 dü\u015fünen siyasi bir dü\u015fünceyi veya cemaat\u0131 desteklemeyecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

2-<\/span><\/strong> Asliye hukuk mahkemesine,<\/strong> vakf\u0131n tescili için müracaat edilecek ve mahkemenin verece\u011fi izinle kurulacakt\u0131r, aksi halde kurulmayacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

3-<\/span><\/strong> Vak\u0131f kurallar\u0131n\u0131n kaç ki\u015fi taraf\u0131ndan olu\u015fturulaca\u011f\u0131na V. G. M. karar verecek ve vak\u0131f idarecileri, vak\u0131f senedinde yaz\u0131l\u0131 \u015fartlara uymad\u0131klar\u0131 takdirde<\/strong> V.G.M.’ce görevden al\u0131nmalar\u0131 için mahkemeye ba\u015fvurularak görevden uzakla\u015ft\u0131r\u0131lacaklard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

4-<\/span><\/strong> Vakf\u0131n idaresinde ya da amac\u0131nda yap\u0131lacak de\u011fi\u015fiklikler yetkili asliye mahkemesince tescil edilecektir,<\/strong> tescil edilmeyen de\u011fi\u015fiklikler geçersiz say\u0131lacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

5-<\/span><\/strong> Toplanacak ba\u011f\u0131\u015flar, V. G. M. personeli sosyal yard\u0131mla\u015fma ve emeklilik vakf\u0131 taraf\u0131ndan taraf\u0131ndan bast\u0131r\u0131lacak makbuzlarla mümkün olacakt\u0131r.<\/strong> Makbuzsuz olarak kesinlikle para toplanmayacak, toplanan paralar günü gününe vak\u0131flar bankas\u0131na ya da bir devlet bankas\u0131na yat\u0131r\u0131lacakt\u0131r. Bankaya yat\u0131r\u0131lan hay\u0131r paralar\u0131, di\u011fer mudilerin paralar\u0131 gibi i\u015flem görecektir.<\/strong> Yat\u0131r\u0131lan bu paralar, bir taraftan bankan\u0131n güçlenmesine katk\u0131da bulunurken, di\u011fer yandan bu paralara faiz uygulanacakt\u0131r. Faizle i\u015ftigal ise, Allah’a ve rasulüne sava\u015f açmakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

6-<\/span><\/strong> Vakf\u0131n gelir ve giderleri, V. G. Müdürlü\u011fünce haz\u0131rlanan muhasebe hesap plan\u0131na uygun olacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

7-<\/span><\/strong> Vak\u0131flar, V. G. M.’nün tefti\u015fine tabidir. Tefti\u015f makam\u0131 vak\u0131f senedi hükümlerinin yerine getirilip getirilmedi\u011fini, vak\u0131f mallar\u0131n\u0131n tüzükte belirtilen gayeye uygun surette ve tarzda idare ve sarf edilip edilmedi\u011fini denetler.<\/strong> Tefti\u015f her iki y\u0131lda bir zorunlu olarak yapt\u0131r\u0131lacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

8-<\/span><\/strong> Kanuna, milli menfaatlere ahlaka ve siyasi idareye uygun bir \u015fekilde kurulan vak\u0131flar, bu gayenin d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131kmalar\u0131 halinde V. G. M’nün müracaat\u0131 üzerine yetkili mahkemece da\u011f\u0131t\u0131l\u0131r<\/strong>.<\/o_p><\/span><\/p>\n

9-<\/span><\/strong> Yetkili mahkemece da\u011f\u0131t\u0131lan vak\u0131f mallar\u0131, V. G. Müdürlü\u011fünce idare ve temsil edilen mazbut vak\u0131flar\u0131n tüzel ki\u015fili\u011fine intikal eder.<\/o_p><\/strong><\/span><\/p>\n

Hangi ideolojiyi ta\u015f\u0131rsa ta\u015f\u0131s\u0131n, her siyasi irade kendi aç\u0131s\u0131ndan toplumsal düzeni sa\u011flamak, kendisine kar\u015f\u0131 olu\u015fabilecek olu\u015fumlar\u0131 önlemek, siyasi egemenli\u011fini sürdürmek için her konuda tedbir almak, vatanda\u015flar\u0131n\u0131 kontrol alt\u0131nda tutmak zorundad\u0131r. Bu \u0130slâm için de Demokrasi için de, Sosyalizm için de böyledir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Burada üzerinde durulan husus, \u0130slâm’a inand\u0131klar\u0131n\u0131 iddia etmelerine ra\u011fmen, ta\u011futi sistemin kurallar\u0131na göre hareket eden, ancak bu hareketlerini inançlar\u0131n\u0131n bir parças\u0131 olarak gören dengesiz, tutars\u0131z ki\u015filerin, içinde bulunduklar\u0131 çifte standartt\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Bugün, tarihin hiçbir döneminde olmayan çifte standartl\u0131k vak\u0131fç\u0131lar taraf\u0131ndan ortaya konulmaktad\u0131r. Vak\u0131fç\u0131lar, risalet tarihini sözde kabul ettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen, bu tarihi gerçe\u011fe ayk\u0131r\u0131 hareket etmektedirler. Onlar\u0131n bu tav\u0131rlar\u0131, Tevhidi gerçeklerin insanlar taraf\u0131ndan net olarak anla\u015f\u0131lmas\u0131n\u0131 engellemektedir. Bunun sorumlulu\u011fu ise, hiç \u015füphesizdir ki, hakk\u0131 bat\u0131la bula\u015ft\u0131r\u0131p gerçe\u011fi gizleyen vak\u0131fç\u0131lar\u0131n üzerindedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Di\u011fer yandan halk\u0131n hay\u0131r diye verdi\u011fi paralar, vak\u0131fç\u0131lar taraf\u0131ndan, \u0130slâm’\u0131n belirledi\u011fi ölçüler göz önüne al\u0131nmadan egemen siyasi rejimin r\u0131zas\u0131na uygun bir \u015fekilde harcanmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131f konusunu, vakf\u0131n kurulu\u015fu ile ilgili verilen bilgilerden de yararlanarak Kur’an ve Sünnet ölçüsünde de\u011ferlendirilecek olursa.<\/o_p><\/span><\/p>\n

1-<\/span><\/strong> Müslüman davetçinin amac\u0131, yüce Allah’\u0131 yegane otorite kabul ederek, O’nun  <\/span>indirdi\u011fi hükümleri, nefsinden ba\u015flayarak topluma, ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 topraklar üzerine ve giderek tüm dünyaya; yeryüzünde  <\/span>fitne kalmay\u0131p, egemenlik yaln\u0131zca Allah’\u0131n oluncaya kadar mücadele ederek, hakim k\u0131lmakt\u0131r. Bu durum ister istemez, Müslüman\u0131, be\u015feri \u015firk düzenleriyle kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya gelmeyi gerektirmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Be\u015feri sistemler, “Hakimiyet ancak milletindir” <\/span><\/strong>diyerek egemenli\u011fi be\u015fere tahsis etmi\u015ftir. \u0130slâm ise, “<\/em><\/strong>Hakimiyet ancak Allah’\u0131nd\u0131r” <\/span><\/em><\/strong>(12\/40)<\/em><\/strong> hükmüyle hakimiyet ve egemenli\u011fi yüce Allah’a vermi\u015ftir. Bu durum ise, vak\u0131f senedinin 74. Maddesine ters dü\u015fmektedir. Vak\u0131f senedine ayk\u0131r\u0131 bir vak\u0131f kurulamayaca\u011f\u0131na göre, kurulan vak\u0131flar, vak\u0131f senedine uygun kurulmu\u015f  <\/span>demektir ki bu, gayri \u0130slâmi ve küfürdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131f senedine uygun kurulabilmek için kurucular, ister istemez yalan söyleyeceklerdir. Çünkü, hiçbir kurucu “\u015eeriat’\u0131 getirece\u011fim” <\/span><\/strong>diye dilekçe vererek vak\u0131f kurma talebinde bulunamaz. Bu nedenle yalan söylenerek kurulan bir vakf\u0131n ne kadar \u0130slami olaca\u011f\u0131 da bir gerçektir. Bu ise,  <\/span>“<\/em><\/strong>Emrolundu\u011funuz gibi do\u011fru olun <\/span><\/em><\/strong>” <\/em><\/strong>Hud,112.<\/em>  <\/span>ayeti celilesine ayk\u0131r\u0131 hareket etmek ve Hakk\u0131 gizlenmektir ki bu küfürdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131fç\u0131l\u0131k, takiyye yapmak ve \u0130slâmi daveti net ve aç\u0131k olarak ortaya koymamakt\u0131r ki bu haramd\u0131r. Buradan hareketle;<\/o_p><\/span><\/p>\n

a) <\/span><\/strong>\u0130slâmi olmayan metodlarla \u0130slâm \u015feriat\u0131n\u0131 getirmeye çal\u0131\u015fmak \u0130slâmi ve Makyavelist felsefenin, “Amaca ula\u015fmak için her araç me\u015frudur” <\/span><\/strong>mant\u0131\u011f\u0131n\u0131n bir ürünüdür. Ayr\u0131ca küfrün ideolojisine uygun bir \u015fekilde kurulan vak\u0131flarla \u0130slâm’a hizmet etmeye kalk\u0131\u015fmak, ilahi hükmü b\u0131rak\u0131p ta\u011futun hükmüne uymakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130\u015fte biz onu, Arapça bir hüküm olarak indirdik. E\u011fer sana gelen ilimden sonra onlar\u0131n arzular\u0131na uyarsan, art\u0131k seni Allah’tan kurtaracak ne bir veli ne de bir koruyucu olmaz”<\/span><\/em><\/strong> <\/span><\/em><\/strong>(Rad,37)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Vak\u0131f, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan gelen hükümleri terkedip ta\u011futun hükümlerine uymakt\u0131r. bu ise, \u0130slâm dinini terk etmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“O halde sana (\u0130slâm) dini(ni) yalanlatan nedir?” (Tin, 7)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Müslümanlara, “Biz \u0130slâm’\u0131 getirmeye çal\u0131\u015f\u0131yoruz”<\/strong> diyen vak\u0131fç\u0131lar, sistem taraf\u0131ndan kontrol edildiklerinde: “Sisteme uygun bir kurulu\u015f”<\/strong> olduklar\u0131n\u0131 söylemektedirler. Bu ise vak\u0131fç\u0131lar\u0131, ilahi hükme sokmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130man edenlere raslad\u0131klar\u0131 zaman; ‘inand\u0131k’ derler, fakat \u015feytanlar\u0131yla yaln\u0131z kald\u0131klar\u0131 zaman; ‘biz sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz’ derler.” (Bakara, 14)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Küfre kar\u015f\u0131 tak\u0131n\u0131lmas\u0131 gereken tavr\u0131n nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fi, kâfirlere itaat edilmemesi ve onlar\u0131n hevalar\u0131na göre hareket edilmemesi ile ilgili onlarca ayet-i kerime vard\u0131r. Vak\u0131fç\u0131lar, bu ayetlere ayk\u0131r\u0131 hareket etmektedirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

b)<\/span><\/strong> Vak\u0131flarla \u0130slâm’a hizmet edebilece\u011fini iddia etmek, aç\u0131k ve net olan Kur’an mesaj\u0131n\u0131n önünde gürültü kopar\u0131p Kur’an’\u0131n ça\u011fr\u0131s\u0131n\u0131 bulan\u0131kla\u015ft\u0131rmakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Onlardan önce Nuh kavmi ve onlardan sonra gelen kollar da yalanlad\u0131. Her millet, elçisini yakalama\u011fa yeltendi; hakk\u0131 gidermek için bo\u015f \u015feyler ileri sürerek tart\u0131\u015ft\u0131lar. Bu yüzden onlar\u0131 yakalad\u0131m. (Bak) azab\u0131m nas\u0131l oldu?” (Mü’min, 5)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

c)<\/span><\/strong> Sünnetullahtaki mücadele metodunu sapt\u0131rmak, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu mücadele metodunu terk etmektir. Oysa yüce Allah (cc), Sünnetullahtaki davet metodunda hiçbir \u015fekilde de\u011fi\u015fiklik olamayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

d)<\/span><\/strong> Ta\u011futi sisteme muhakeme olmay\u0131 istemektir ki bu küfür, \u015firk ve sap\u0131kl\u0131kt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

2-<\/span><\/strong> Vakf\u0131n gelir gideri ta\u011futi sistemin kontrolü alt\u0131ndad\u0131r, yap\u0131lacak yard\u0131mlar, küfrün belirledi\u011fi kurallara göredir. Oysa \u0130slâm’da, infak\u0131n nas\u0131l ve nereden toplanaca\u011f\u0131 ve toplanan paralar\u0131n nas\u0131l ve ne \u015fekilde harcanaca\u011f\u0131 Kur’an ve sünnet’te çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtilmi\u015ftir ki bu, mevcut sistemin kurallar\u0131yla çat\u0131\u015fmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah yolunda çal\u0131\u015fan ve küfür sistemle çat\u0131\u015fan mü’minlere yard\u0131m etmek farzd\u0131r, vak\u0131f bu farziyete engeldir. Çünkü yard\u0131m edilmesi halinde vakf\u0131n kapanaca\u011f\u0131 bir gerçektir. Vak\u0131fç\u0131lar, vak\u0131flar\u0131n\u0131 kapatmamak için Allah (cc) yolunda çal\u0131\u015fanlara yard\u0131m yapamazlar ya da yapsalar bile bunu takiyye yaparak gizlerler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

3-<\/span><\/strong> Müslümanlar aras\u0131ndaki ili\u015fkiler, \u0130slâm’\u0131n belirledi\u011fi esaslara göredir. Vak\u0131flardaki ili\u015fkiler ta\u011futi sistemin belirledi\u011fi kurallara göredir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

4-<\/span><\/strong> Mevcut sisteme ayk\u0131r\u0131 faaliyet gösterdi\u011fi tesbit edilen vak\u0131flar, ba\u011fl\u0131 oldu\u011fu genel müdürlü\u011fün müracaat\u0131 üzerine ilgili mahkeme taraf\u0131ndan faaliyetine son verilerek, mevcut mallar\u0131, ilgili genel müdürlükçe idare ve temsil edilen vak\u0131flar\u0131n tüzel ki\u015fili\u011fine devredilir; isterse bu vak\u0131flar, \u0130slâm’a ve Allah’a dü\u015fman olsunlar. Oysa, mü’minlerin mallar\u0131 ancak yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na uygun olan yerlere harcan\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eimdi, bu gerçekler ortada iken, kimi vak\u0131f tutkunlar\u0131 ya da bunlar\u0131 hakl\u0131 gören baz\u0131 mant\u0131k sahipleri, vak\u0131fç\u0131lar\u0131n,<\/span><\/strong> “çifte standart uygulad\u0131klar\u0131n\u0131 ve rejime ayr\u0131 bildirimde bulunup hareketlerinde ayr\u0131 bir yol izlediklerini” <\/span><\/strong>iddia ediyorlar. Biz, bunun böyle yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 elbette biliyor ve <\/span><\/strong>bu ikiyüzlülü\u011fün \u0130slâmi olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 (2\/14), Tevhidi hareketin netli\u011fini bozup parçalad\u0131\u011f\u0131n\u0131, ayr\u0131 ayr\u0131 vak\u0131flar\u0131n vahdet bilincini yok etti\u011fini, bu tutumun “Topluca Allah’\u0131n ipine sar\u0131l\u0131n,parçalanmay\u0131n” (3\/103),<\/em> hükmüne ayk\u0131r\u0131 oldu\u011funu, izzet sahibi olmas\u0131 gereken mü’minlerin zillete düçar olup ta\u011futa izzet verdiklerini<\/span><\/strong> söylüyoruz.<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Sistemin vak\u0131flara bak\u0131\u015f\u0131 oldukça olumludur; bu nedenle bugüne kadar “Dini amaçl\u0131”<\/strong> 500’den fazla vak\u0131fa izin vermi\u015ftir ve bu say\u0131 her geçen gün giderek artmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131flar\u0131n sistem aç\u0131s\u0131ndan yarar\u0131n\u0131, V. G. Müdür Vekili \u015föyle aç\u0131klamaktad\u0131r. “Vak\u0131flar\u0131n yapt\u0131klar\u0131 icraatlarla devletin kamu görevi yükünü hafiflettiklerini, bu nedenle vak\u0131flara vergi muafiyeti tan\u0131narak kurulmalar\u0131n\u0131n büyük ölçüde te\u015fvik edildi\u011fini, vak\u0131flar\u0131n içi\u015flerinde ba\u011f\u0131ms\u0131z olarak çal\u0131\u015ft\u0131klar\u0131n\u0131, dolay\u0131s\u0131yla kurulu\u015f gayelerinin d\u0131\u015f\u0131nda faaliyet göstermedikler sürece V. G. M.’nün herhangi bir müdahalesinin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, \u015fimdiye kadar kurallara ayk\u0131r\u0131 hareket eden 213 vakf\u0131n mahkemece da\u011f\u0131t\u0131lmas\u0131na karar verildi\u011fini aç\u0131klad\u0131.”<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ta\u011futi küfür sistemin yararland\u0131\u011f\u0131, varl\u0131klardan rahats\u0131zl\u0131k duymad\u0131\u011f\u0131 vak\u0131flar\u0131n kurulu\u015funu, vergi muafiyeti de dahil her türlü kolayl\u0131\u011f\u0131 sa\u011flayarak te\u015fvik etti\u011fi, ancak en ufak bir rahats\u0131zl\u0131k duydu\u011fu vak\u0131flar\u0131 da an\u0131nda kapatt\u0131\u011f\u0131 gerçe\u011fi ortada iken, hangi ak\u0131l sahibi bu tür vak\u0131flar\u0131n \u0130slâm için çal\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131 iddia edebilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131f yolu ile \u0130slâm’a hizmet edildi\u011fini savunan zavall\u0131lar bilmelidirler ki, varl\u0131klar\u0131n\u0131 borçlu olduklar\u0131, izin ve icazetiyle kanatlar\u0131 alt\u0131na s\u0131\u011f\u0131nd\u0131klar\u0131 sistemin sahipleri kendilerinden çok daha ak\u0131ll\u0131d\u0131rlar. Sistemi savunanlar, ba\u011fl\u0131 olduklar\u0131 sistemlerini, kendilerini ak\u0131ll\u0131 zanneden vak\u0131fç\u0131lardan çok daha iyi bilmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bugün, sistemin izin ve icazetiyle kurulan ve kendilerini \u0130slâm’a nisbet eden vak\u0131fç\u0131lar, \u0130slâmi davetin ilkelerini, yön ve yöntemini belirleme iddias\u0131ndad\u0131rlar. Yani, \u0130slâmi davetin vak\u0131f yolu ile de yap\u0131labilece\u011fi iddias\u0131yla kurulmu\u015flard\u0131r ki bu apaç\u0131k bir \u015fekilde Kur’ani hükümlere ters \u015firk ve küfürdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâmi davetin nas\u0131l ve ne \u015fekilde yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 yüce Allah (cc), bütün boyutlar\u0131yla ortaya koymu\u015f, risalet önderlerinin mücadelelerinde örneklendirmi\u015f ve bunlar\u0131 bizlere, yüce Kitab’\u0131nda bildirmi\u015ftir. Bu nedenle, \u0130slâmi davet yapacak olan kimseler, Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi ölçülere uygun hareket etmekle mükelleftirler. Ki\u015fi, nas\u0131l ki namaz\u0131n, orucun, hacc\u0131n ölçülerini kendisi belirleyemiyorsa davetin ilkelerini de kendisi ya da iman etti\u011fi ta\u011futi sistemler belirleyemezler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a gerçekten iman edenler, O’nun belirledi\u011fi ölçüler içinde hareket ederler ve hiçbir endi\u015fe ile bu ölçülerin d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131kamazlar. Aksi halde, haddi a\u015fan kimseler olarak ilahi uyar\u0131ya muhatap olurlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bizim vak\u0131fla ilgili hassasiyetimizin nedeni, bu \u015firk ve küfür yuvalar\u0131n\u0131n gayri \u0130slâmi ve sünnetullaha ayk\u0131r\u0131 olu\u015flar\u0131, insanlar\u0131 Tevhidi esaslara yönelmekten al\u0131koymalar\u0131 ve risalet tarihinde ortaya konulan metoda ters dü\u015fmeleridir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

1-<\/span><\/strong> <\/span>Vak\u0131flar, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan Kur’an’da emredilmeyen, Rasulullah (as) taraf\u0131ndan bir örnekli\u011fi bulunmayan ve Sünnetullahta hiçbir Peygamber ve Tevhid eri taraf\u0131ndan uygulanmayan, \u0130slâm dü\u015fman\u0131 ta\u011futi sistemin izni ile kurulmu\u015f olan yerlerdir ki bu, apaç\u0131k bir \u015fekilde küfür ve \u015firktir. <\/span>Sünnetullahta, hiçbir davetçi ya da Risalet önderleri, içinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 sistemlerden izin alarak davet yapmam\u0131\u015flard\u0131r.<\/span><\/o_p><\/span><\/p>\n

2-<\/span><\/strong> Davetin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131 ile ilgili ölçüleri bizzat yüce Allah (cc) belirlemi\u015f ve peygamberlerin mücadelelerinde ortaya konulmu\u015f, peygamberler bu konuda örnek olarak verilmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

3-<\/span><\/strong> Yüce Allah’\u0131n hakk\u0131 olan hususlarda, Allah dü\u015fman\u0131 ta\u011futi sistemin belirleme, kontrol etme hakk\u0131 yoktur. Böyle bir hakk\u0131 ta\u011futa vermek, çok büyük bir zulüm, zulüm ise \u015firktir. Kur’an’da kâfirlere itaat edilmemesi gerekti\u011fi aç\u0131k bir \u015fekilde bildirilmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kesinlikle ona itaat etme; (Rabb’ine) secde et ve yakla\u015f!” (Alak, 19)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

4-<\/span><\/strong> Vak\u0131f, davetin daha rahat yap\u0131lmas\u0131, insanlar\u0131 bir araya getirme iddias\u0131 ve ta\u011futun zulmünden emin olma hassasiyetinden kaynaklanmaktad\u0131r. Buna göre vak\u0131f:<\/o_p><\/span><\/p>\n

a)<\/span><\/strong> Al-i \u0130mran, 103. ayetinde belirtilen Allah’\u0131n ipine sar\u0131lmak yerine ta\u011futun ipine (yasalar\u0131na) sar\u0131lmakt\u0131r ki bu, Kur’an’\u0131n hükmüne ayk\u0131r\u0131 ve tefrikad\u0131r. Tefrika içinde olanlar\u0131n yeri ise ancak cehennemdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Her vak\u0131f kendisini daha iyi görmekte ve bir di\u011feri ile bir araya gelmemektedir. Bugüne kadar 500’den fazla dini amaçl\u0131 vak\u0131f kurulmu\u015ftur. Bu, 500’den fazla tefrika yuvas\u0131n\u0131n bulundu\u011fu anlam\u0131na gelmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

b)<\/span><\/strong> Mü’minleri b\u0131rak\u0131p belli korkularla kâfirleri dost tutmakt\u0131r ki bu durumda olanlar\u0131n, yüce Allah (cc) ve mü’minlerle hiçbir dostluklar\u0131 kalamaz. (Al-i \u0130mran, 28)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

c)<\/span><\/strong> En’am 80-82.<\/em> ayetlerinde, aç\u0131k bir \u015fekilde ta\u011futa ve taraftarlar\u0131na meydan okuyan Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n davran\u0131\u015f\u0131n\u0131 ve Mümtehine 4.<\/em> ayette verilen örnekli\u011fini görmezden gelmek ve onun örnekli\u011fini terk etmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

d)<\/span><\/strong> \u0130man ettikten sonra, imanlar\u0131n\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içinde hareket eden risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin mücadelelerinden örnek almamakt\u0131r. Özellikle Ashab-\u0131 Kehf, Kasabal\u0131lara ve Ashab-\u0131 Uhdud’a giden davetçilerin Tevhidi mücadelelerini terk etmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

e)<\/span><\/strong> Ta\u011futtan korkman\u0131n verdi\u011fi endi\u015fe ile hareket etmektir ki bu, Ahzab, 36; Ankebut, 10 ve Mü’minun, 52 ayetlerinde belirtilen “Korkulmaya lay\u0131k olan Allah’t\u0131r”<\/span><\/em><\/strong> <\/span><\/strong>hükmünün hilaf\u0131na hareket etmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

5-<\/span><\/strong> Bizden önce geçenlerin durumuna ayk\u0131r\u0131 hareket etmektir. Bu nedenle onlara verilen mükafatlar\u0131 da beklemek mümkün de\u011fildir. (Bakara, 214, Al-i \u0130mran, 142).<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

6-<\/span><\/strong> \u0130nand\u0131ktan sonra üstün olmas\u0131 gereken mü’minin, vak\u0131f olay\u0131n\u0131 kabul etmesi nedeniyle kendisini aciz, aciz olan ta\u011futu ise üstün görmesidir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

7- <\/span><\/strong>Fir’avn’\u0131n emrinde olan sihirbazlar, iman ettikten sonra Fir’avn’\u0131n, kendisinden izin al\u0131nmas\u0131n\u0131 istemesi kar\u015f\u0131s\u0131nda o Müslümanlar, net bir \u015fekilde Fir’avn’\u0131 tan\u0131mad\u0131klar\u0131n\u0131 hayk\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“(Fir’avn): ‘Ben size izin vermeden ona inand\u0131n\u0131z ha? O, size büyü ö\u011freten büyü\u011fünüzdür. Öyleyse ben de sizin ellerinizi ve ayaklar\u0131n\u0131z\u0131 çapraz kesece\u011fim ve sizi hurma dallar\u0131na asaca\u011f\u0131m, hangimizin azab\u0131 daha çetin ve sürekli imi\u015f bileceksiniz’ dedi.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Dediler ki: ‘Biz, seni, bize gelen aç\u0131k delillere ve bizi yaratana tercih edemeyiz, yapaca\u011f\u0131n\u0131 yap, sen ancak bu dünya hayat\u0131nda istedi\u011fini yapabilirsin.” (Taha, 71-72)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Vak\u0131flarla ilgili örnekleri ço\u011faltmak mümkündür, ancak \u015fimdilik bu kadarla iktifa ediyoruz. Konuyla ilgili verdi\u011fimiz a\u015fa\u011f\u0131daki Kur’ani gerçekler üzerinde dü\u015fünülmesini tavsiye ediyoruz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Do\u011fruluk sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli oldu\u011fu halde, \u0130slâmi bir konuda (iman, davet, ibadet konusunda) sap\u0131k olan ta\u011futa müracaat etmek, Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 hareket etmek ve ta\u011futu tan\u0131yarak \u0130slâmi davet yapma konusunda ona yetki verip ondan izin istemek, sap\u0131k olana sar\u0131lmakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur; do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu reddedip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allah i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

 <\/span>Saflar\u0131n belirginli\u011fini (do\u011fruluk ve sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131) bulan\u0131kla\u015ft\u0131rmak ve kar\u0131\u015ft\u0131rmak olur ki, bu kesinlikle yasaklanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

“Öyleyse yalanlayanlara itaat etme.” (Kalem, 8)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

“Ey peygamber, Allah’tan kork; kâfirlere ve münâf\u0131klara itaat etme. \u015eüphesiz Allâh bilendir, hakimdir.” (Ahzab, 1)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n saflar\u0131 netle\u015ftirmek mücadelesine ayk\u0131r\u0131 hareket etmektir.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

“\u0130brahim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için çok güzel bir örnek vard\u0131r; onlar kavimlerine ‘Biz sizden ve sizin Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z, sizi tan\u0131m\u0131yoruz. Siz, bir tek Allah’a inan\u0131ncaya kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret belirmi\u015ftir’ demi\u015flerdi. Yaln\u0131z \u0130brahim’in babas\u0131na: ‘Senin için ma\u011ffiret dileyece\u011fim, fakat Allah’tan gelecek bir \u015feyi senden savamam’ demesi hariç. ‘Rabbimiz, sana dayand\u0131k, sana yöneldik. Dönü\u015f sanad\u0131r!” (Mümtehine, 4)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bu ayette \u0130brahim (as)’\u0131n babas\u0131na ma\u011ffiret dilemesi bu örnekli\u011fin d\u0131\u015f\u0131nda tutuluyor. Hz. \u0130brahim (as), davet konusunda net bir çizgi çizip saf\u0131n\u0131 netle\u015ftirirken, sosyal münasebetleri konusunda bu ayr\u0131\u015fmay\u0131 ortaya koymam\u0131\u015f, babas\u0131n\u0131n kendisini kovmas\u0131na ve onun bir Allah dü\u015fman\u0131 oldu\u011funu anlamas\u0131na kadar, sap\u0131k ve kâfir gördü\u011fü babas\u0131n\u0131n yan\u0131nda kalm\u0131\u015f, onunla ili\u015fkilerini sürdürmü\u015ftür.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n durumu, Hz. Muhammed (as), Mü’min suresinde bildirilen Müslüman ve Hz. Yusuf (as) için de geçerlidir. Onlar, sosyal ili\u015fkilerinde, kâfir gördükleri kimselerle içiçe iken, inançlar\u0131 ve davalar\u0131 konusunda, hayatlar\u0131n\u0131 tehlikeye sokarak, saflar\u0131n\u0131 netle\u015ftirmi\u015flerdir. Zaten Hak-Bat\u0131l mücadelesinin hiçbir döneminde toplumsal ve sosyal konularda saflar ayr\u0131lmam\u0131\u015ft\u0131r; ayr\u0131lma inanç, davet ve ibadetler (kulluk) noktalar\u0131nda olmu\u015ftur.<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nanç, davet ve ibadet (kulluk-itaat) konular\u0131nda saflar\u0131 belirginle\u015ftirmemek \u015firktir. Yani o konularda yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi ölçüleri kar\u0131\u015ft\u0131rmakt\u0131r ki bu, Yusuf, 106’ya göre imana \u015firk kar\u0131\u015ft\u0131rmakt\u0131r. Onun için Yusuf, 108’de \u015fu ifade ile davetin nas\u0131l yap\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fi bildiriliyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“De ki: ‘\u0130\u015fte benim yolum budur. Allah’a basiretle davet ederim. Ben ve bana uyanlar. Allah’\u0131n \u015fan\u0131 yücedir, ben mü\u015friklerden de\u011filim.” (Yusuf,  <\/span>108)<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Ayette göre, basiret(bilgiy)le, Kur’ani ölçüler içerisinde yap\u0131lmayan bir davet \u015firkitir. Bu da, davetin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131 hususunda iman edenlere bilgi vermektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bizim, vak\u0131f ve di\u011fer konulara bak\u0131\u015f\u0131m\u0131z, Kur’an, sünnettir ve Risalet tarihindeki mücadele metodudur. \u0130slâmi davetin nas\u0131l ve ne \u015fekilde yap\u0131laca\u011f\u0131 ile ilgili örnekleri yüce Allah (cc), önceki davet metotlar\u0131ndan örnekler vererek bize bildirmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f mayas\u0131 ve buna ba\u011fl\u0131 olarak f\u0131trat\u0131 de\u011fi\u015fmedi\u011fi, Tevhid ve \u015firk ça\u011fdan ça\u011fa de\u011fi\u015fken özellikler arzetmedi\u011fi sürece, iman etti\u011fi iddias\u0131nda samimi olanlar, ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 ça\u011fa ve bu ça\u011fdaki müstekbirlerin kuzu postuna girmi\u015f pozisyonlardaki durumlar\u0131na aldanmayanlar, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi Kur’ani örnekleri esas almak zorundad\u0131rlar. Aksi halde iman ettikleri iddialar\u0131 bir iddia olmaktan öte bir anlam ifade etmeyecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131fç\u0131lar, içerisinde bulunduklar\u0131 küfür ve \u015firk yuvalar\u0131n\u0131n, \u0130slâmi oldu\u011funa dair Kur’ani ve tutarl\u0131, mant\u0131kl\u0131 bir delilleri yoktur. Onlar\u0131n, vak\u0131flarda yuvalanmalar\u0131ndaki tek endi\u015feleri, bedenlerine herhangi bir zarar gelmeden, daveti(!) rahat bir \u015fekilde ortaya koyup ucuz yoldan cennete kapa\u011f\u0131 atmakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rahatlar\u0131n\u0131 dü\u015fünerek ve ta\u011futtan korkarak icazetli \u015firk kurumlar\u0131 vak\u0131flarda yuvalananlara diyoruz ki;<\/span>, acaba Ashab-\u0131 Uhdud’a ve Kasabal\u0131lara gönderilen davetçiler, Ashab-\u0131 Kehf, onca zorlu\u011fa katlanan, sald\u0131r\u0131ya u\u011fraya, Yasir ve Sümeyye’nin \u015fehadetlerine \u015fahid olan Müslümanlara yap\u0131lan dayan\u0131lmaz i\u015fkenceleri gören Hz. Muhammed (as); gözleri önünde kavminin erkek çocuklar\u0131 do\u011franan Hz. Musa (as); iftira ve haks\u0131zl\u0131kla y\u0131llarca zindanlarda zulüm gören Hz. Yusuf (as); Hakk\u0131, Hakk’\u0131n belirledi\u011fi ölçülere göre söyledi\u011finden dolay\u0131 ate\u015fe at\u0131lan Hz. \u0130brahim (as); gece-gündüz demeden 950 sene boyunca, aç\u0131k ve gizli olarak vahyi gerçekleri toplumuna ula\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 için, zulüm görüp tutuklanan Hz. Nuh (as) ve daha nice \u015fanl\u0131 önderler ve mü’minler, sizin kadar ak\u0131ll\u0131 de\u011filler miydi ki, mü\u015friklerce kendilerine yap\u0131lan onca cazip teklifleri reddedip hayatlar\u0131, mallar\u0131 ve bütün de\u011ferleri pahas\u0131na Tevhidi esaslar\u0131, vahyi ölçüler içerisinde ortaya koyuyorlard\u0131. Yoksa siz, Allah’a dininizi mi ö\u011freteceksiniz?<\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

“De ki: ‘Siz mi Allah’a dininizi ö\u011freteceksiniz? Allah, göklerde ve yerde olanlar\u0131 bilir. Allah, her \u015feyi bilendir." (Hucurat, 16)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Vak\u0131fç\u0131lar\u0131n onurlar\u0131, canlar\u0131 ve di\u011fer de\u011ferleri, risalet önderlerinin onurlar\u0131ndan, canlar\u0131ndan ve di\u011fer de\u011ferlerinden daha m\u0131 k\u0131ymetli? Yoksa günümüz müstekbirleri, insanlar\u0131 diri diri ate\u015fe atan, davetçileri ta\u015flayarak \u015fehid eden, iman edenlerin, kol ve bacaklar\u0131n\u0131 çaprazlama kesip kaz\u0131klara asan, de\u011fi\u015fik i\u015fkence aletleriyle mü’minlere her türlü i\u015fkenceyi reva gören müstekbirlerden daha az m\u0131 zalim ve ac\u0131mas\u0131zd\u0131rlar?<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u015eimdi sizin kâfirleriniz, ötekilerinizden hay\u0131rl\u0131 m\u0131? Yoksa Kitaplarda sizin için bir berâet mi var?” (Kamer, 43)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu ba\u015f\u0131n\u0131za gelmeden cennete girece\u011finizi mi sand\u0131n\u0131z? Onlara öyle yoksulluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131 dokunmu\u015ftu, öyle sars\u0131lm\u0131\u015flard\u0131 ki, nihayet peygamber ve onunla birlikte inananlar: ‘Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 ne zaman?’ diyecek olmu\u015flard\u0131. \u0130yi bilin ki, Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131 yak\u0131nd\u0131r.” (Bakara, 214)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Vak\u0131flar, günümüzde ortaya ç\u0131kan kurumlard\u0131r” <\/span><\/strong>demek, bu kurumlarla \u0130slâm’a hizmet edip davet yapmak Sünnetullahtan ve Risalet önderlerinin yolundan ayr\u0131lmakt\u0131r. Vak\u0131flar\u0131n \u015fekil olarak günümüzde ortaya ç\u0131kmalar\u0131 onlar\u0131, \u0130slâmi nokta-i nazar\u0131nda me\u015fru k\u0131lmaz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131flarla \u0130slâm’\u0131 anlatmaya çal\u0131\u015fmak, gündemi, ta\u011futun olu\u015fturmas\u0131na f\u0131rsat vermektir. Küfrün ideolojisine uygun bir \u015fekilde kurulan vak\u0131flarla \u0130slâm’a hizmet edeceklerini iddia edenlerin durumu, meyhanenin müdavimlerinden olan bir sarho\u015fun ya da genelevinde bedenini pazarlayan bir fahi\u015fenin yapt\u0131klar\u0131 i\u015fler sonucunda bu kurumlar\u0131 da\u011f\u0131tacaklar\u0131n\u0131 iddia edenlerin durumuna benzer.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130\u015fin en gülünç yan\u0131 ise vak\u0131fç\u0131lar\u0131n, bulunduklar\u0131 durumu ve konumu unutarak, \u0130slâm için çal\u0131\u015ft\u0131klar\u0131n\u0131 iddia etmeleri ve kimi söz ve yaz\u0131lar\u0131nda, Tevhid ve \u015firk konusunu i\u015fleyerek, Kur’an ve sünnet ölçüsünden hareket ettiklerini ima etmeleridir. \u0130nsan gayri ihtiyari dü\u015fünüyor; acaba bu insanlar, gerçekten \u0130slâm’\u0131 ve \u0130slâmi davet metodunu bilmiyorlar m\u0131 yoksa, bulunduklar\u0131 konumun fark\u0131nda m\u0131 de\u011filler?<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Vak\u0131fç\u0131lar\u0131n yapt\u0131klar\u0131 \u015fey, zehirle bal\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p \u015fifa diye da\u011f\u0131tmakt\u0131r. Bunlar, kendilerine yaz\u0131k ettikleri gibi, kendilerine tabi olanlara da yaz\u0131k etmektedirler. Oysa Kur’an ve sünnet’e samimiyetle bakm\u0131\u015f olsalar ve tevbe edip Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi  <\/span>ölçüler içerisinde hareket etseler, hem kendilerini hem de kendilerine uyanlar\u0131 büyük bir azaptan kurtarmaya vesile olacaklard\u0131r<\/span><\/strong>.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah (cc), K\u0131yamete kadar baki olacak ve hiçbir \u015fekilde de\u011fi\u015fikli\u011fe u\u011framayacak olan Kur’an’da; davetin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131, müstekbir zorbalara ve dinsiz kâfirlere kar\u015f\u0131 nas\u0131l hareket edilece\u011fini, Müslümanlar\u0131n görev ve sorumluluklar\u0131n\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015f ve onlardan bu esaslara teslim olmalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Öyleyse yalanlayanlara itaat etme<\/a>;<\/span><\/em> istediler ki, sen ya\u011fc\u0131l\u0131k yapas\u0131n da (taviz veresin de) onlar da ya\u011fc\u0131l\u0131k yaps\u0131nlar (sana taviz versinler).” (Kalem, 8-9)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an, Müslüman davetçiye davet görevini yüklerken, onun kim ad\u0131na hareket edece\u011fini, davette izleyece\u011fi yolu ve daveti ula\u015ft\u0131raca\u011f\u0131 insanlara kar\u015f\u0131 tavr\u0131n\u0131n ne olaca\u011f\u0131n\u0131 de çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015ftir. Müslümanlar\u0131n görev ve sorumlulu\u011fu, konulan ilahi esaslara \u015farts\u0131z bir \u015fekilde uymakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Hiçbir \u015fart ve neden Müslüman bireyi, Rabb’i taraf\u0131ndan konulan hükümlerden taviz verdiremez, verdirmemelidir. Aksi halde davet görevini yerine getirmedi\u011finden dolay\u0131 yüce Allah (cc) indinde sorumluluk alt\u0131na girer.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Ey Rasul, Rabbinden sana indirileni duyur; e\u011fer bunu yapmazsan, O’nun mesaj\u0131n\u0131 duyurmam\u0131\u015f olursun. Allah seni insanlardan korur. Do\u011frusu Allah, kâfirler toplumunu yola iletmez.” (Maide, 67)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“(Elçiler), Allah’\u0131n mesajlar\u0131n\u0131 duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan ba\u015fka kimseden korkmazlar. Hesap görücü olarak Allah yeter.” (Ahzab, 39)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Müslümanlar, Tevhidi esaslar\u0131 duyururlarken yaln\u0131zca Kur’ani hükümlerden hareket ederler ve hiçbir \u015fekilde içerisinde yasad\u0131klar\u0131 be\u015feri sistemlerin yasalar\u0131ndan hareket etmezler, edemezler, etmeleri de zaten mümkün de\u011fildir. Çünkü onlar, toplum hayat\u0131na egemen olan ve Kur’an’\u0131n fitne olarak gördü\u011fü be\u015feri sistemleri ortadan kald\u0131rmak için Rab’leri taraf\u0131ndan görevlendirilmi\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Fitne kalmay\u0131ncaya ve din tamamen Allâh’\u0131n oluncaya kadar onlarla sava\u015f\u0131n! E\u011fer (kifürlerine) son verirlerse muhakkak ki Allah ne yapt\u0131klar\u0131n\u0131 görmektedir.” (Enfal, 39)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Fitne olan be\u015feri sistemleri yeryüzünden kald\u0131rmay\u0131 gaye edinen Müslümanlar, be\u015feri sistemlerin temsilcileri ile hiçbir \u015fekilde ortak bir noktada bulunamazlar ve ortak bir konuda anla\u015famazlar. Müslümanlar, Tevhidi esaslara z\u0131t olan hiçbir konuda küfrün temsilcilerine itaat edemezler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Öyleyse yalanlayanlara itaat etme” (Kalem, 8)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Küfrün temsilcilerine, Tevhidi esaslara z\u0131t olan konularda  <\/span>itaat etmek, Haktan yüzçevirmek, \u015firke dü\u015fmektir. Yüce Allah (cc) kullar\u0131n\u0131 bu durumdan sak\u0131nd\u0131rmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey inananlar, e\u011fer inkâr edenlere itaat ederseniz, sizi arkan\u0131za (küfre) çevirirler, o zaman büsbütün kaybedersiniz.” (Al-i \u0130mran, 149)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu nedenle kâfirlere de\u011fil itaat etmek, Tevhidi konularda onlara, yumu\u015fak davranmak bile iman eden kimsenin helak olmas\u0131na neden olur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Az daha onlar, seni, sana vahyetti\u011fimizden ay\u0131rarak ondan ba\u015fkas\u0131n\u0131 üstümüze atman için kand\u0131racaklard\u0131. \u0130\u015fte o zaman seni dost edinirlerdi.<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

E\u011fer biz seni sa\u011flamla\u015ft\u0131rmasayd\u0131k, onlara bir parça yana\u015facakt\u0131n. O takdirde sana hayat\u0131n da, ölümün de(azab\u0131) kat kat tatt\u0131r\u0131rd\u0131k. Sonra bize kar\u015f\u0131 bir yard\u0131mc\u0131 da bulamazd\u0131n.” (\u0130sra, 73-75)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

O halde yap\u0131lacak \u015fey, \u0130brahimi bir tav\u0131rla hareket etmek ve tavizsiz bir \u015fekilde Hakk\u0131 ortaya koymakt\u0131r. Hz. \u0130brahim (as) Hakk\u0131 çok net ve aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koymu\u015f, küfre kar\u015f\u0131 tavr\u0131n\u0131 belirlemi\u015f, ne istedi\u011fini aç\u0131kça söylemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kalbinde zerre kadar iman, hareketlerinde az\u0131c\u0131k samimiyet ve kafas\u0131nda akl\u0131 olan sa\u011fduyu sahibi vak\u0131fç\u0131lara sesleniyoruz;<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Gelin, yüce Allah’\u0131n dinini bozan vak\u0131f mant\u0131\u011f\u0131n\u0131 b\u0131rak\u0131p tevbe edin, izzetli olan mü’minler iseniz zillete dü\u015fmeyin. Yüce Allah (cc) korkulmaya daha lay\u0131k oland\u0131r, ancak ondan korkun, insanlar\u0131, dillerinizi e\u011fip bükerek kand\u0131rmay\u0131n. Vak\u0131flar konusunda \u015feri delililinizin olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilin.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Fir’avn’a kar\u015f\u0131 \u015fanl\u0131 bir k\u0131yam ortaya koyan ve imanlar\u0131 do\u011frultusunda ya\u015fayan Müslümanlar gibi yüce Allah’\u0131n ceza ve mükâfat\u0131n\u0131n daha geni\u015f ve sürekli oldu\u011funu bilin. Ta\u011futun belirledi\u011fi ilkelere göre hareket eden bir vak\u0131fç\u0131 de\u011fil, yüce Allah’\u0131n hükmüne göre hareket eden bir Müslüman olun ve yaln\u0131zca Müslüman olarak ölün.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Barak\u0131n, zillet olan icazetli kurumlarda oyalanmay\u0131 da seleflerimiz Tevhid erleri gibi vahyin ölçüleri içinde mesaj\u0131n\u0131z\u0131 ortaya koyun. Siz, Müslümanca bir tav\u0131rla daveti ortaya koyun, sonucu her \u015feyi en iyi düzenleyen yüce Allah’a b\u0131rak\u0131n.<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Gelin, Kur’an ve sünnet ölçüsü içinde hareket ederek bütünle\u015felim. Her vak\u0131f bir tefrikad\u0131r, vahdeti Kur’an’a sar\u0131larak sa\u011flayal\u0131m. \u015eayet bu ilkelere göre hareket ederseniz hem Müslümanlar olarak karde\u015fler, hem de yüce Rabbimizi raz\u0131 etmi\u015f oluruz. Aksi halde, yüce Allah (cc) aram\u0131zda hükmedinceye kadar sizinle ve içerisinde bulundu\u011funuz \u015firk ve küfür kurumlar\u0131 ile u\u011fra\u015faca\u011f\u0131z.”<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2012.08.17
\n