{"id":160,"date":"2020-03-25T18:28:38","date_gmt":"2020-03-25T18:28:38","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/islama-kadinin-konumu-1\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:38","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:38","slug":"islama-kadinin-konumu-1","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/islama-kadinin-konumu-1\/","title":{"rendered":"\u0130SL\u00c2M'A KADININ KONUMU-1"},"content":{"rendered":"

بسم الله الرحمن الرحيم<\/span><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

\u0130SLÂM’DA KADIN KONUMU<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n
\n

Peygamberlere, büyük önderlere annelik yapan, annelik s\u0131fat\u0131yla çocuklar\u0131na cenneti kazand\u0131ran, erke\u011fiyle hayat\u0131 payla\u015fan,sa\u011fl\u0131kl\u0131 nesillerin yeti\u015fmesinde en büyük rolü üstlenen vakar ve onuru ile toplumsal ya\u015famda birer abide olan kad\u0131nlara !…<\/o_p><\/span><\/p>\n<\/td>\n<\/tr>\n<\/tbody>\n<\/table>\n

 <\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/o_p><\/span><\/p>\n

      <\/span><\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130SLÂM KADINI YÜCELM\u0130\u015eT\u0130R<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

 <\/span>\u0130slâm, di\u011fer ideolojilerin yapt\u0131klar\u0131 gibi, sözel olarak kad\u0131n haklar\u0131ndan sözetmez, kad\u0131na gerçek anlamda hakk\u0131n\u0131 verir ve onu gerçek anlamda yüceltir. Bu gerçeklik, Kur’an’da çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtilmi\u015f, Peygamber Hz. Muhammed (as) taraf\u0131ndan ortaya konulmu\u015ftur. \u0130slâm’\u0131n kad\u0131nlara verdi\u011fi haklar ve kad\u0131nlar\u0131 yüceltmesi, geçmi\u015fte ve günümüzde hiçbir sistem taraf\u0131ndan verilmemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Marksizm, kad\u0131n\u0131 insan olarak bile görmedi\u011fi, onu üretime katk\u0131 sa\u011flayan makinenin bir di\u015flisi, bir parças\u0131 olarak gördü\u011fü ve kad\u0131n\u0131 bir mal ve e\u015fya görerek toplumun ortak mal\u0131 sayd\u0131\u011f\u0131 halde Marksistler, kad\u0131n haklar\u0131n\u0131 her vesile ile a\u011f\u0131zlar\u0131na dolamakta, onlar\u0131n duygusall\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve hassasiyetini istismar etmektedirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kapitalizmin kad\u0131na bak\u0131\u015f\u0131, Marksizm’den a\u015fa\u011f\u0131 kalmayacak derecededir ve kad\u0131n\u0131 hakir görücü ve a\u015fa\u011f\u0131lay\u0131c\u0131d\u0131r. Kapitalizm, kad\u0131n\u0131 bir meta olarak de\u011ferlendirir ve onu, para getirdi\u011fi oranda kullan\u0131r, i\u015fi bitti\u011finde de bir kenara f\u0131rlat\u0131r atar. Kapitaliz, kad\u0131n\u0131 bir reklam arac\u0131 olarak kullanmas\u0131 yan\u0131nda bar, pavyon, genelev gibi showroom salonlar\u0131nda erkeklerin arzular\u0131n\u0131 tatmin etmek için te\u015fhir eder.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Tahrif edilmi\u015f dinlere mensup olan Yahudi ve Hr\u0131stiyanlar, kad\u0131n\u0131 tahkir etmekte onu günah i\u015fleyen ve erke\u011fi ba\u015ftan ç\u0131karan bir \u015feytan olarak görmektedirler. Yukar\u0131da bunlar\u0131n kad\u0131na bak\u0131\u015f aç\u0131lar\u0131n\u0131 belirtmi\u015ftik.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm, kad\u0131n\u0131n bir \u015fahsiyet oldu\u011funu kabul etmi\u015f ve ki\u015fili\u011fine sayg\u0131 gösterilmesini istemi\u015ftir. Geleneksel kültürde kad\u0131n\u0131n ki\u015fili\u011fine de\u011fer verilmez, kad\u0131n kocas\u0131 öldü\u011fünde t\u0131pk\u0131 bir mal gibi, geride kalan erkeklere miras olarak b\u0131rak\u0131l\u0131r. \u0130slâm, geleneksel kültürün bu cahili adetini yasaklam\u0131\u015f ve kad\u0131n\u0131n ki\u015fili\u011fine de\u011fer verilmesini ve kad\u0131n\u0131n bir miras mal\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmi\u015ftir. \u0130slâm, kocas\u0131 öldü\u011fünde karar\u0131 kad\u0131n\u0131n kendisinin özgürce vermesini istemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey inananlar, kad\u0131nlar\u0131 miras yoluyla zorla alman\u0131z size helal de\u011fildir. Onlara verdiklerinizin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p götürmek için onlar\u0131 s\u0131k\u0131\u015ft\u0131rmay\u0131n. \u015eayet aç\u0131k bir edepsizlik yaparlarsa ba\u015fka. Onlarla iyi geçinin. E\u011fer onlardan ho\u015flanmazsan\u0131z, bilin ki sizin ho\u015flanmad\u0131\u011f\u0131n\u0131z bir \u015feye Allah çok hay\u0131r koymu\u015f olabilir.” (<\/span><\/em>Nisa,<\/span><\/em><\/a> 19)<\/span><\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’\u0131n kad\u0131nlara verdi\u011fi de\u011fer, hem Kur’an’da hem de Peygamber Hz. Muhammed(as)’\u0131n söz ve uygulamalar\u0131nda aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya konulmu\u015ftur. Gerek Kur’an’da gerekse Peygamber Hz. Muhammed(as)’\u0131n ya\u015fam\u0131nda kad\u0131n, erkek ile ayn\u0131 çerçeve içerisinde zikredilmi\u015f ve hiçbir \u015fekilde erkek ile aralar\u0131nda herhangi bir fark gözetilmemi\u015ftir. \u0130slâm, birçok yönden kad\u0131n\u0131 erkekten üstün k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da, kad\u0131na, annelik görevi ve e\u015f olarak de\u011fer verilmesi yan\u0131nda, sosyal hayattaki konumu nedeniyle de ayr\u0131 bir de\u011fere lay\u0131k görülmü\u015ftür. \u0130slâm, kad\u0131na verilen de\u011ferin, toplum taraf\u0131ndan da bilinmesini istemi\u015f, aile içindeki bireylerden ba\u015flayarak toplumun tümüne, kad\u0131nlara kar\u015f\u0131 görevlerinin ne oldu\u011funu aç\u0131kça bildirmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 Kerimde, kad\u0131nlar\u0131n ad\u0131yla an\u0131lan ve kad\u0131n haklar\u0131ndan sözeden yüzlerce ayet ve birkaç sure vard\u0131r. Bu sureler, Kad\u0131nlar (Nisa) suresi, Meryem suresi ve a\u011f\u0131rl\u0131kl\u0131 olarak Hz. Meryem(as)’\u0131n annesinin k\u0131ssas\u0131n\u0131 anlatan Al-i \u0130mran suresidir. Ayr\u0131ca Nur ve Ahzab sureleri gibi a\u011f\u0131rl\u0131kl\u0131 olarak kad\u0131nlar\u0131 ele alan süreler de kad\u0131nlara \u0130slam’\u0131n verdi\u011fi de\u011feri ortaya koymaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131da adlar\u0131 verilen bütün bu sure ve bu sureler içerisinde bulunan ayetler, be\u015feri ideolojiler ve tahrif edilmi\u015f dinler taraf\u0131ndan hakir görülen, a\u015fa\u011f\u0131lanan, ikinci s\u0131n\u0131f görülen, e\u015fya gibi al\u0131n\u0131p sat\u0131lan kad\u0131nlar\u0131 onurland\u0131rmakta ve onu yüceltmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’\u0131n kad\u0131n\u0131 yücelten ve onu onurland\u0131ran birçok ayeti yan\u0131nda, Müslümanlar\u0131n en güzel örnek olarak kabul ettikleri \u0130slâm Peygamberi Hz. Muhammed (as)’\u0131n “Cennet annelerin ayaklar\u0131 alt\u0131ndad\u0131r”<\/strong> türünden hadisleri de vard\u0131r. Bu ve benzeri hadisi \u015feriflerden de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere \u0130slâm, kad\u0131na erkeklerden daha fazla de\u011fer vermektedir. Baba hakk\u0131na çok önem vermesine ra\u011fmen \u0130slâm, “Cennet babalar\u0131n ayaklar\u0131 alt\u0131ndad\u0131r”<\/strong> dememi\u015f, anneleri zikrederek kad\u0131n\u0131 yüceltmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 Kerimde kad\u0131n, bütün yönleriyle ele al\u0131nm\u0131\u015f, sosyal hayattaki durumu, aile içindeki konumu ve Rabb’i ile olan kulluk ili\u015fkisi üzerinde çok geni\u015f bir \u015fekilde durulmu\u015ftur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da Kad\u0131n erkek e\u015fittir<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm, hem sosyal hayatta, hem aile içerisinde, hem de yüce Allah’a kar\u015f\u0131 kulluk ve sorumluluk noktas\u0131nda kad\u0131nla erke\u011fi e\u015fit kabul eder. Bu durum, ayetlerle aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya konuldu\u011fu gibi, Rasulullah Hz. Muhammed(as)’\u0131n hayat\u0131nda da bizzat uygulanarak gösterilmi\u015ftir. \u0130slâm’\u0131n kad\u0131na verdi\u011fi haklar\u0131 ve de\u011feri, ne o günkü cahili toplumlar ve tahrif edilmi\u015f din mensuplar\u0131 ne de bugünkü be\u015feri ideolojiler vermi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 kerimde, kad\u0131n ve erkeklerin yarat\u0131l\u0131\u015fta, sosyal hayatta, aile içerisinde ve yüce Allah’a kar\u015f\u0131 kullukta ve sorumluluk noktas\u0131nda e\u015fit olduklar\u0131 konusunda yüzlerce ayet mevcuttur. Bu ayetlere muhatap olan Müslümanlar, imanlar\u0131n\u0131n gere\u011fi olarak bu ayetler do\u011frultusunda hareket ederler ve kad\u0131nlar\u0131na kar\u015f\u0131, Kur’an’\u0131n verdi\u011fi hakk\u0131 ve de\u011feri göz önünde bulundurarak hareket ederler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

A- Yarat\u0131l\u0131\u015fta e\u015fitlik<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130slâm. Kad\u0131n ve erkek aras\u0131ndaki e\u015fitli\u011fe daha ilk yarat\u0131l\u0131\u015ftan itibaren önem verir ve Kur’an’\u0131 Kerim, onlar\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015flar\u0131n\u0131n ayn\u0131 oldu\u011funu bildirir. Kad\u0131n ve erkek, yarat\u0131l\u0131\u015f mayas\u0131 olarak, nefis olarak, anne karn\u0131nda kalma süresi olarak e\u015fittirler.  <\/span><\/o_p><\/span><\/p>\n

    <\/span>\u0130slâm, kad\u0131n ve erkek aras\u0131nda yarat\u0131l\u0131\u015fta hiçbir ay\u0131r\u0131m yapmaz. Yarat\u0131l\u0131\u015ftaki e\u015fitlik, hayat\u0131n idamesi için varl\u0131\u011f\u0131 için bir gereklilik ve zorunluluktur. Bu nedenle de yaratmada e\u015fitli\u011fin olmas\u0131 do\u011fal olan bir durumdur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Göklerin ve yerin mülkü Allâh’\u0131nd\u0131r. (O) diledi\u011fini yarat\u0131r; diledi\u011fine di\u015filer, diledi\u011fine de erkekler bah\u015feder.<\/span><\/em> Yahut onlar\u0131; hem di\u015fi, hem erkek (olarak), çift yapar. Diledi\u011fini de k\u0131s\u0131r yapar. O (her \u015feyi) bilendir, (her \u015feye) gücü yetendir.” (\u015eura, 49-50)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

1-<\/span><\/em><\/strong> Kad\u0131n ve erkek ayn\u0131 mayadan yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r<\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

    <\/span>Yüce Allah(cc), kad\u0131n ve erke\u011fi ayn\u0131 mayadan yaratm\u0131\u015ft\u0131r. \u0130slâm, bu konuda herhangi bir ay\u0131r\u0131m yapmam\u0131\u015ft\u0131r. Her iki cinsin birbirlerini anlamalar\u0131, birbirlerine uyum sa\u011flamalar\u0131 ve sosyal hayat\u0131 payla\u015fmalar\u0131 kad\u0131n ve erkek için ayn\u0131 mayadan yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“O yaratt\u0131 iki çifti: erke\u011fi ve di\u015fiyi,<\/span><\/em> at\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman nutfe(sperm)den.” (Necm, 45-46)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130nsan, ba\u015f\u0131 bo\u015f b\u0131rak\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 m\u0131 san\u0131r?<\/span><\/em> Kendisi dökülen meniden bir nutfe (sperm) de\u011fil miydi?<\/em> Sonra alaka (rahme as\u0131lan embriyo) oldu da (Rabb’i onu) yaratt\u0131, düzenledi.<\/em> O(meni)den iki çifti: Erke\u011fi ve di\u015fiyi var etti.” (K\u0131yamet, 36-39)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yarat\u0131c\u0131 olan yüce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131 ayn\u0131 mayadan yaratt\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildiriyor. Yaratman\u0131n bu gerçekli\u011fini inkâr eden inkarc\u0131lar ve Kur’an gerçe\u011finden habersiz olan kimseler, Peygamber Hz. Muhammed(as)’a atfedilen “Kad\u0131n, e\u011fe kemi\u011finden yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r…, <\/strong>ifadesini çarp\u0131tarak, \u0130slâm’\u0131n kad\u0131n\u0131 hakir gördü\u011fünü iddia etmektedirler. Bu iddia sahipleri, \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 besledikleri kin ve dü\u015fmanl\u0131klar\u0131ndan ve Kur’an gerçe\u011finden habersiz kimi zavall\u0131 kimselerin de ak\u0131llar\u0131n\u0131 yeterince kullanmamalar\u0131ndan dolay\u0131 dü\u015fünme yeteneklerini yitirdiklerinden, bu sözün nereden geldi\u011fini ve kayna\u011f\u0131n\u0131 bilmeden \u0130slâm aleyhine propaganda yapmakta, \u0130slâm’\u0131 kötülemeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah(as)’a atfedilen yukar\u0131daki ifadenin kayna\u011f\u0131na bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bu ifadenin Tevrat’ta geçen bir söz oldu\u011fu görülecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

"Ve Rab Allah dedi: Adam’\u0131n yaln\u0131z olmas\u0131 iyi de\u011fildir; kendisine uygun bir yard\u0131mc\u0131 yapaca\u011f\u0131m. Ve Rab Allah, Adem’in üzerine derin bir uyku getirdi ve o uyudu, onun kaburga kemiklerinden birini ald\u0131 ve yerini otla doldurdu. Ve Rab Allah Adem’den ald\u0131\u011f\u0131 kaburga kemi\u011finden bir kad\u0131n yarat\u0131p onu Ademe getirdi. Ve Adem dedi: \u015eimdi bu benim kemiklerimden kemik ve etimden ettir, bu insandan al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 için ona "nisa" ismi verilsin dedi. Ve Adem kar\u0131s\u0131n\u0131n ismini Havva koydu, çünkü bütün ya\u015fayanlar\u0131n anas\u0131 oldu." (Kitab-\u0131 Mukaddes, Tekvin: 2\/18-23)<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nkâr edilemez bir gerçektir ki kad\u0131nlar, ruh ve beden aç\u0131s\u0131ndan hassas ve incedirler; sert ve kaba davran\u0131\u015flar onlar\u0131 incitebilir. Kad\u0131n\u0131n ince ruha ve nazik bedeni bir özelli\u011fe sahip oldu\u011fu gerçe\u011fini bilen Rasulullah(as), “Kad\u0131n, e\u011fe kemi\u011finden yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r”<\/strong> sözünü, <\/strong>kad\u0131n\u0131n ruhi ve bedeni inceli\u011fini ifade etmek ve erkeklerin kad\u0131nlara kar\u015f\u0131 tav\u0131rlar\u0131nda daha dikkatli olmalar\u0131 için kullanm\u0131\u015f olabilir. Her konuda bir nezaket timsali olan Allah Rasulü’nün, kad\u0131nlar\u0131n bu özelli\u011fine dikkat çekmesi, onun ki\u015fili\u011fine yak\u0131\u015fan bir davran\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah(as), kad\u0131n ve erke\u011fin, neden yarat\u0131ld\u0131klar\u0131n\u0131, kendisine gelen vahiy nedeniyle çok iyi bilen biridir. \u0130çerisinde bulundu\u011fu toplumun, \u0130slâm gelmeden önce, kad\u0131nlara bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131n nas\u0131l oldu\u011funu ve onlara kar\u015f\u0131 nas\u0131l davrand\u0131klar\u0131n\u0131 da çok iyi biliyordu.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), \u0130slâm’\u0131n kad\u0131nlara verdi\u011fi de\u011feri ve Müslümanlar\u0131n kad\u0131nlara kar\u015f\u0131 nas\u0131l muamele edeceklerini, bir örnek vererek aç\u0131kl\u0131yordu ki Müslümanlar, iman ettikleri esaslara uygun bir \u015fekilde kad\u0131nlara davrans\u0131nlar. \u0130\u015fte Rasulullah(as)’\u0131n “Kad\u0131n, e\u011fe kemi\u011finden yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r, onu düzeltmeye kalk\u0131\u015f\u0131rsan k\u0131rars\u0131n, kendi haline b\u0131rak\u0131rsan iyice e\u011filir.” <\/strong>ifadesi, kad\u0131nlar\u0131n ruhi ve bedeni inceli\u011fini belirten bir sözdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kad\u0131n, e\u011fe kemi\u011finden yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r”<\/span><\/strong> ifadesi, günümüzde kad\u0131nlar\u0131n inceli\u011fini ve zarafetini belirten “kad\u0131n, biblo gibidir.) <\/strong>benzetmesi gibidir. Bilindi\u011fi üzere “biblo”,<\/strong> vazo vb. zarif, küçük süs e\u015fyas\u0131na verilen isimdir. Kad\u0131n\u0131n inceli\u011fini ve zarafetini ifade etmek için kullan\u0131lan “biblo”<\/strong> ifadesi, kad\u0131n\u0131n cans\u0131z bir e\u015fyaya benzetilmesinden dolay\u0131 nas\u0131l ki onu küçük dü\u015fürmüyorsa, Rasulullah (as)’\u0131n<\/span> “e\u011fe kemi\u011fi<\/strong>” ifadesi de kad\u0131n\u0131 küçük dü\u015fürmez.<\/o_p><\/span><\/span><\/p>\n

Yarat\u0131l\u0131\u015f mayalar\u0131 ayn\u0131 maddeden olmakla beraber yüce Allah(cc), kad\u0131na daha ince ve nazik bir duygu ve özellik vererek yaratm\u0131\u015ft\u0131r. Bu özellik, kad\u0131n\u0131n birinci derecede annelik görevi olmas\u0131ndan dolay\u0131d\u0131r. Çünkü annelik görevi, çocuklara kar\u015f\u0131 \u015fefkat ve sevgiyi esas k\u0131lmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Çocuklar\u0131n yeti\u015ftirilmesi, çe\u015fitli zorluklar\u0131 beraberinde getirmektedir. Bu zorluklar\u0131n a\u015f\u0131lmas\u0131 ise bir fedakârl\u0131\u011f\u0131 ve bu zorluklara psikolojik olarak katlanmay\u0131 gerekli k\u0131lmaktad\u0131r. Bu da ancak, çocuklar\u0131na kar\u015f\u0131 \u015fefkat ve sevgi timsali olan annelik duygusuyla yap\u0131labilecek bir \u015feydir. \u0130\u015fte bu ve daha birçok hikmetler nedeniyle yüce Allah(cc) kad\u0131nlar\u0131, \u015fefkat ve sevgi yüklü bir ruh inceli\u011fi ile erkeklerden daha farkl\u0131 bir \u015fekilde yaratm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ayn\u0131 mayadan yarat\u0131lmakla beraber kad\u0131nlar\u0131n daha ince ve nazik yarat\u0131lmalar\u0131, bir ay\u0131r\u0131m bir üstünlük ya da bir a\u015fa\u011f\u0131lanma de\u011fil, yapacaklar\u0131 i\u015flerle ilgilidir. T\u0131pk\u0131 ayn\u0131 a\u011façtan imal edilen ince beyaz bir kâ\u011f\u0131t ile daha kal\u0131n bir kâ\u011f\u0131d\u0131n farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131 gibi, ya da ayn\u0131 iplikten imal edilen kuma\u015flar\u0131n farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131 gibidir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>2- Kad\u0131n ve erkek ayn\u0131 nefisten yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r<\/em><\/strong><\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah(cc), birbirlerini daha iyi anlamalar\u0131 için kad\u0131n ve erke\u011fi ayn\u0131 nefsi özelliklerle yaratm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey insanlar, sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan e\u015fini yarat\u0131p ikisinden birçok erkekler ve kad\u0131nlar üreten Rabbinizden korkun; ad\u0131na birbirinizden dilekte bulundu\u011funuz Allah’tan ve akrabâl\u0131k(ba\u011flar\u0131n\u0131 k\u0131rmak)tan sak\u0131n\u0131n. \u015eüphesiz Allâh, sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa, 1)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“O’dur ki sizi bir tek nefisten in\u015fâ etti. Sizin için bir kal\u0131\u015f ve bir emânet olarak konulu\u015f yeri ve süresi vard\u0131r. Gerçekten biz, anlayan bir toplum için âyetleri geni\u015f geni\u015f aç\u0131klad\u0131k.” (Enam, 98)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Nefis olarak kad\u0131n ve erkek ayn\u0131 özelliklerle bezenmi\u015ftir; istekler, arzular, sevgi, a\u015fk, nefret, kabul ya da reddetme gibi duygular, yeme, içme ve arzular\u0131n tatmini gibi uyar\u0131c\u0131 iç güdüler kad\u0131n ve erkekte ayn\u0131d\u0131r. Hz. Muhammed(as)’\u0131n, “Bir kimse kendi nefsi için arzu etti\u011fini karde\u015fi için de arzu etmedikçe kamil bir imana sahip olamaz.”<\/strong> ifadesi, insanlar\u0131n ayn\u0131 nefsi isteklere sahip oldu\u011funu göstermektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130yi ve güzel bir  <\/span>olay kar\u015f\u0131s\u0131nda ayn\u0131 duygular\u0131 ortaya koymalar\u0131, ho\u015f olmayan bir durum kar\u015f\u0131s\u0131nda ayn\u0131 tepkiyi göstermeleri, kad\u0131n ve erkeklerin ayn\u0131 nefsi özelliklere sahip olmalar\u0131ndand\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

3- Anne karn\u0131nda kalma süresi bak\u0131m\u0131ndan da kad\u0131n erkek e\u015fittirler<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ba\u015flang\u0131çlar\u0131 bir damla meni olan, anne karn\u0131nda çe\u015fitli a\u015famalardan geçerek \u015fekillenen ve belirlenen bir süre için anne karn\u0131nda kalan çocuklar, di\u015fi ya da erkek olarak dünyaya gelmektedirler. Anne karn\u0131nda kalma süresi ve bu süre içerisindeki a\u015famalar ve \u015fekillenme dönemleri di\u015fi ve erkek için ayn\u0131d\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Andolsun biz insan\u0131 çamurdan bir süzmeden yaratt\u0131k.<\/span><\/em> Sonra onu bir nutfe (sperm) olarak sa\u011flam bir karar yerine koyduk.<\/em> Sonra nutfeyi alaka(embriyo)ya çevirdik, alaka(embriyo)y\u0131 bir çi\u011fnemlik ete çevirdik, bir çi\u011fnemlik eti kemiklere çevirdik, kemiklere et giydirdik; sonra onu bamba\u015fka bir yarat\u0131k yapt\u0131k. Yaratanlar\u0131n en güzeli Allah, ne yücedir!” (Mü’minun, 12-14)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

“Biz insana, ana babas\u0131na iyilik etmesini tavsiye ettik. Anas\u0131 onu zahmetle ta\u015f\u0131d\u0131 ve zahmetle do\u011furdu. (Ana karn\u0131nda) ta\u015f\u0131nmas\u0131 ile sütten kesilmesi otuz ay sürdü…” (Ahkâf, 15)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>\u0130slâm, yukar\u0131dan beri s\u0131ralad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yarat\u0131l\u0131\u015f ile ilgili ayetlerde görüldü\u011fü ve a\u015fa\u011f\u0131da yazaca\u011f\u0131m\u0131z sosyal, ekonomik ve di\u011fer hususlarda da görülece\u011fi üzere kad\u0131n ve erke\u011fi e\u015fit olarak kabul etmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

B- Sosyal hayatta e\u015fitlik<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm toplumunda kad\u0131n ve erkeklerin, sosyal hayattaki sorumluluklar\u0131 noktas\u0131nda e\u015fittirler. \u0130slâm toplumunda kad\u0131nlar, hayat\u0131n her alan\u0131nda aktif rol oynam\u0131\u015flar, üzerlerine dü\u015fen görevi gere\u011fi gibi yerine getirmi\u015flerdir. Kad\u0131nlar\u0131n, toplum hayat\u0131na katk\u0131s\u0131 sava\u015flarda bile olmu\u015f, kad\u0131n erkek, kendi alanlar\u0131nda omuz omuza mücadele etmi\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Mü’min erkekler ve mü’min kad\u0131nlar, birbirlerinin velisidirler. \u0130yili\u011fi emrederler, kötülükten menederler, namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, Allah’a ve Rasulüne itâat ederler. \u0130\u015fte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh daima  <\/span>üstündür, hakimdir.” (Tevbe, 71)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Mü’min kad\u0131n ve erkekler, birbirlerinin velisi, yard\u0131mc\u0131s\u0131, koruyucusu ve dostudurlar; herkes, sosyal hayatta üzerine dü\u015fen sorumlulu\u011fu yerine getirmekle mükelleftir. Bu mükellefiyetleri do\u011frultusunda hareket eden kad\u0131n ya da erkek, çal\u0131\u015fmas\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 tam olarak alacakt\u0131r. Hiç kimse, kad\u0131n ya da erkektir diye çal\u0131\u015fmas\u0131 kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda az ya da çok mükâfat almayacak\/alamayacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Rableri onlara kar\u015f\u0131l\u0131k verdi: ‘Ben, sizden erkek kad\u0131n, hiçbir çal\u0131\u015fan\u0131n i\u015fini zayi etmeyece\u011fim. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlar\u0131ndan ç\u0131kar\u0131lanlar, yolumda i\u015fkence edilenler, vuru\u015fanlar ve öldürülenler… Elbette onlar\u0131n kötülüklerini örtece\u011fim ve onlar\u0131, ’ Allâh kat\u0131ndan bir kar\u015f\u0131l\u0131k (olarak) altlar\u0131ndan \u0131rmaklar akan cennetlere sokaca\u011f\u0131m. Kar\u015f\u0131l\u0131klar\u0131n en güzeli Allâh kat\u0131ndad\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 195)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm toplumunda sosyal hayatta kad\u0131n ve erke\u011fin  <\/span>e\u015fit sorumluluklar ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 belli ba\u015fl\u0131klar alt\u0131nda aç\u0131klanabilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

1- \u0130nsan nesli konusunda kad\u0131n ve erkek<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130nsan neslinin ço\u011falmas\u0131nda \u0130slâm, kad\u0131nla erke\u011fe, anne ve baba olma noktas\u0131nda e\u015fit sorumluluklar yükler. Ancak bu sorumlulukta, kad\u0131n\u0131n sorumlulu\u011fu ve de\u011feri daha fazla bir a\u011f\u0131rl\u0131\u011fa sahiptir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kad\u0131ndan yaratt\u0131k ve birbirinizi tan\u0131man\u0131z için sizi milletlere ve kabilelere ay\u0131rd\u0131k. Allâh yan\u0131nda en üstün olan\u0131n\u0131z, (günâhlardan) en çok korunan\u0131n\u0131zd\u0131r. Allâh bilendir, haber aland\u0131r.” (Hucurat, 13)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Allâh sizi önce topraktan, sonra nutfe(sperm)den yaratt\u0131, sonra sizi çift, çift yapt\u0131. Bir di\u015finin gebe kalmas\u0131 ve do\u011furmas\u0131 hep O’nun bilgisiyledir. Bir canl\u0131ya ömür verilmesi de, onun ömründen azalt\u0131lmas\u0131 da mutlaka bir Kitapta(yaz\u0131l\u0131)d\u0131r. \u015eüphesiz bu, Allah’a göre kolayd\u0131r.” (Fat\u0131r, 11)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“\u0130nsan neden yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131na bir baks\u0131n: Bel ile kaburga kemikleri aras\u0131ndan ç\u0131kan bir sudan yarat\u0131ld\u0131.<\/span><\/em> (Tar\u0131k, 5-7)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 Kerim, insan neslinin üremesinde kad\u0131n ve erke\u011fin ortak olduklar\u0131n\u0131 bildirir. Erkeklerin belinde ve kad\u0131nlar\u0131n kaburga kemikleri aras\u0131ndan ç\u0131kan s\u0131v\u0131n\u0131n birle\u015fmesi ile ceni olu\u015fur ve böylece çocuklar do\u011far, nesiller ço\u011fal\u0131r. \u0130\u015fte bu üremede, kad\u0131n ya da erke\u011fin tek ba\u015flar\u0131na bir fonksiyonlar\u0131n\u0131n sözkonusu olmad\u0131\u011f\u0131 görülmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Neslin temel harc\u0131nda, erke\u011fin fonksiyonu elbette inkar edilemez, ancak as\u0131l fonksiyon kad\u0131n\u0131n üstlendi\u011fi görevdir. Erkek sperminin kad\u0131n\u0131n yumurtalar\u0131 ile birle\u015fmesi ile at\u0131lan ilk temel harçtan sonra do\u011fuma kadar geçen uzun dönemde kad\u0131n\u0131n rolü erke\u011fin rolüyle k\u0131yaslanamayacak derecede fazlad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Biz insana, ana babas\u0131n\u0131 tavsiye ettik. Anas\u0131 onu zay\u0131fl\u0131k üstüne zay\u0131fl\u0131k çekerek (karn\u0131nda) ta\u015f\u0131m\u0131\u015ft\u0131r. Onun sütten kesilmesi de iki y\u0131l içinde olmu\u015ftur. ‘Bana ve anana-babana \u015fükret, dönü\u015f banad\u0131r.” (Lokman, 14)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Birçok zorluklarla hamilelik dönemini geçiren annenin rolü, çocu\u011fun do\u011fumundan sonra ba\u015flayan süreçte de yine öndedir. Çocu\u011funu do\u011furan anne, iki ya\u015f\u0131na kadar çocu\u011fu emzirdi\u011fi  <\/span>gibi, onun her \u015fey ile bizzat ilgilenmektedir.  <\/span>Do\u011fumdan sonraki süreçte elbette baban\u0131n rolü da inkâr edilemeyecek kadar çok büyüktür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Annenin, çocu\u011fu üzerindeki hakk\u0131n\u0131n daha fazla oldu\u011fu ve çocu\u011fun, anneye daha fazla ilgi göstermesi gerekti\u011fi Rasulullah(as)’n \u015fu tavsiyesi ile aç\u0131klanm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bir gün Rasulullah (as)’a bir kimse gelir ve sorar:<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Ey Allah’\u0131n Rasulü, benim kendisine hizmet ve ülfet etmeme, insanlar içinde en lay\u0131k kimdir? Rasulullah(as):<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Annendir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Sonra kimdir?<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Sonra annendir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Sonra kimdir?<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Sonra annendir, buyurdular. O ki\u015fi devam ederek:<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Sonra kimdir, diye sorunca  <\/span>Rasulullah(as),<\/o_p><\/span><\/p>\n

– Sonra baband\u0131r, dedi.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu da gösteriyor ki annenin, evlat üzerindeki hakk\u0131, baban\u0131n hakk\u0131ndan daha fazlad\u0131r. Bu haklar, Kuran’da da belirtildi\u011fi üzere hamilelik, do\u011furmadaki zorluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131lar ile iki y\u0131l boyunca emzirme say\u0131labilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

2- \u0130lim tahsilinde<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm, ilim tahsil etmede ve ilmi yaymada da kad\u0131n ve erke\u011fe e\u015fit sorumluluklar yüklemektedir. Kad\u0131n ve erkek, kendi alanlar\u0131nda bu sorumlulu\u011fun gere\u011fini yerine getirirler. Müslümanlar\u0131n, sosyal hayatta edinmeleri gereken iman, ibadet, ilim, ahlâk ve muamelatla ilgili zorunlu ilimler, kad\u0131n ve erke\u011fe ayn\u0131 derecede farz k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130nanan erkekler ve inanan kad\u0131nlar, birbirlerinin velisidirler. \u0130yili\u011fi emrederler, kötülükten menederler, namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, Allah’a ve Elçisine itâat ederler. \u0130\u015fte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh dâima üstündür, hakimdir.” (Tevbe, 71)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm, kad\u0131n ve erke\u011fi, insan olma özellikleri ile ele al\u0131r ve onlara bu özelliklerinden dolay\u0131 sorumluluklar yükler. Bu sorumluluklar\u0131 yerine getirmede kad\u0131n ve erke\u011fi birbirinin yard\u0131mc\u0131s\u0131 ve tamamlay\u0131c\u0131s\u0131 olarak kabul eder. Birbirlerinin velisi (yard\u0131mc\u0131s\u0131) olan mü’min kad\u0131n ve erkekler, her alanda birbirlerine yard\u0131mc\u0131 olurlar ve her alanda beraber hareket ederler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130lmin, kad\u0131n ve erkekler üzerinde farz oldu\u011funu bildiren Peygamber Hz. Muhammed(as)’\u0131n, “\u0130lim, mü’minin yiti\u011fidir, onu nereden bulursa als\u0131n” ve “\u0130lim Çin’de de olsa al\u0131n\u0131z”<\/strong> buyruklar\u0131, mü’min olan kad\u0131n ve erkekler için geçerlidir. Nitekim Hz. Ai\u015fe(r.anha)n\u0131n ilimdeki yeri ve bu ilmi insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131ndaki çabas\u0131, mü’minler için en güzel bir örnektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130man etmede ve iman edilen esaslar do\u011frultusunda ya\u015famada kad\u0131n erkek nas\u0131l ki, e\u015fit sorumlulu\u011fa sahip iseler, ilim tahsil etmede de kad\u0131n erkek e\u015fittir. \u0130lim tahsil etmedeki e\u015fitlik, ilmin insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131nda da devam eder, kad\u0131n ve erkek Müslümanlar, kendi alanlar\u0131nda insanlara ilmi hakikatleri ö\u011fretirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

3- \u0130man etmede<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Dini esaslar\u0131n kabulünde, iman etmede, iman edilen esaslar do\u011frultusunda <\/strong>ya\u015famada ve dini tebli\u011f etmede de kad\u0131n erkek e\u015fit sorumluluklara sahiptirler. Yüce Allah(cc), kad\u0131n ve erkeklerin sorumluluklar\u0131n\u0131n e\u015fit oldu\u011funu ve bunlara verilecek mükâfat\u0131n da ayn\u0131 oldu\u011funu bildirmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Müslüman erkekler ve Müslüman kad\u0131nlar, mü’min erkekler ve mü’min kad\u0131nlar, tâ’ate devam eden erkekler ve tâ’ate devam eden kad\u0131nlar, do\u011fru erkekler ve do\u011fru kad\u0131nlar; sabreden erkekler ve sabreden kad\u0131nlar, (Allah’a) sayg\u0131l\u0131 erkekler ve  <\/span>sayg\u0131l\u0131 kad\u0131nlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kad\u0131nlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kad\u0131nlar, \u0131rzlar\u0131n\u0131 koruyan erkekler ve (\u0131rzlar\u0131n\u0131) koruyan kad\u0131nlar, Allah’\u0131 çok zikreden erkekler ve zikreden kad\u0131nlar; (\u0130\u015fte) Allah bunlar için ba\u011f\u0131\u015f ve büyük bir mükâfât haz\u0131rlam\u0131\u015ft\u0131r.” (Ahzab, 35)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Erkek ve kad\u0131ndan her kim inanm\u0131\u015f olarak iyi bir i\u015f yaparsa, onu (dünyâda) ho\u015f bir hayâtla ya\u015fat\u0131r\u0131z, onlar\u0131n ücretini yapt\u0131klar\u0131n\u0131n en güzeliyle veririz.” (Nahl, 97)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Erkek veya kad\u0131ndan her kim inanarak güzel i\u015fler yaparsa, i\u015fte öyle kimseler cennete girerler ve zerre kadar haks\u0131zl\u0131\u011fa u\u011frat\u0131lmazlar.” (Nisa, 124)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slam’\u0131n, kad\u0131n ve erke\u011fe yapt\u0131klar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k e\u015fit mükâfat vermesi, kad\u0131na de\u011fer vermeyen ve ona gereken sayg\u0131y\u0131 göstermeyen be\u015feri ideolojilerin bugün bile ula\u015famad\u0131klar\u0131 bir durumdur. Be\u015feri ideolojilerde, kad\u0131nlar\u0131n ücretleri erkeklerin ücretine oranla daha azd\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

4- Fikir özgürlü\u011fü<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm, ki\u015fi hak ve özgürlüklerine, her \u015feyden daha çok önem verir ve insanlar\u0131n özgür iradeleri ile fikirlerini beyan etmelerini ister. Bu konuda yüce Allah(cc), hem insanlar\u0131n iman etmeleri hususunda özgürce karar vermeleri için zorlanmamas\u0131n\u0131 istemekte, hem de sosyal hayatta yap\u0131lacaklar\u0131 konusunda insanlar\u0131n görü\u015flerinin al\u0131nmas\u0131n\u0131 istemektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu inkâr edip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.<\/span><\/em> (Bakara, 256)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh’\u0131n rahmeti sebebiyledir ki, sen onlara yumu\u015fak davrand\u0131n. E\u011fer kaba, kat\u0131 yürekli olsayd\u0131n, çevrenden da\u011f\u0131l\u0131r, giderlerdi. Öyleyse onlar(\u0131n kusurlar\u0131n)dan geç, onlar için ma\u011ffiret dile. \u0130\u015fini onlara dan\u0131\u015f, karar verince de Allah’a dayan; çünkü Allâh kendine dayan\u0131p güvenenleri sever.” (Al-i \u0130mran, 159)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yap\u0131lacak i\u015fler konusunda, Hz. Peygamber(as), erkeklerle isti\u015fare etti\u011fi gibi kad\u0131nlarla da isti\u015fare etmi\u015f, birçok konuda kad\u0131nlar\u0131n görü\u015füne de ba\u015fvurmu\u015ftur. Rasulullah(as)’dan sonra sahabede ayn\u0131 \u015fekilde hareket etmi\u015f, kad\u0131nlar\u0131n dü\u015füncelerini aç\u0131klamalar\u0131n\u0131 sa\u011flam\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar\u0131n görü\u015flerine de\u011fer verildi\u011fi ile ilgili birçok örnek vard\u0131r. Bunlardan en anlaml\u0131 olan\u0131 hiç ku\u015fkusuzdur ki Hz. Ömer(r.a) ile bir kad\u0131n aras\u0131nda geçen konu\u015fmad\u0131r. Hz. Ömer(r.a), bir gün mescitte kad\u0131nlara yönelik mehir ile ilgili yapt\u0131\u011f\u0131 bir konu\u015fma yap\u0131yordu, dinleyenler aras\u0131ndan bir kad\u0131n, Hz. Ömer(r.a.) itiraz ederek sert bir \u015fekilde cevap verdi. Bunu üzerine Hz. Ömer(r.a.) kad\u0131na hak verdi ve söylediklerinden dolay\u0131 tevbe etti.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Mü’minlerin emiri Hz. Ömer(r.anh) bir gün mescide kad\u0131nlara hitap ederken, kad\u0131nlar\u0131n fazla mehir istediklerini ve erkeklerin bu nedenle evlenme konusunda s\u0131k\u0131nt\u0131 çektiklerini ifade eder ve kad\u0131nlardan mehirlerini yükseltmemelerini, bu konuda Allah’tan korkmalar\u0131n\u0131 tavsiye eder. Hz. Ömer(r.anh)’\u0131 dinleyen kad\u0131nlardan birisi, Halife’ye seslenerek “Ey mü’minlerin Emiri, bu sözleri söylemekten dolay\u0131 as\u0131l siz Allah’tan korkun! Yüce Allah’\u0131n izin verdi\u011fi bir konuda siz nas\u0131l olur da kar\u015f\u0131 ç\u0131kars\u0131n\u0131z”<\/strong> der ve \u015fu ayetleri okumaya ba\u015flar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kad\u0131nlara mehirlerini bir hak olarak (gönül ho\u015flu\u011fuyla) verin; e\u011fer kendi istekleriyle o mehrin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 size ba\u011f\u0131\u015flarlarsa, onu da âfiyetle yeyin.” (Nisa, 4)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Bir e\u015fin yerine ba\u015fka bir e\u015f almak istedi\u011finiz takdirde, onlardan birine (evvelki e\u015finize) kantarlarca mal vermi\u015f olsan\u0131z dahi verdi\u011finizden hiçbir \u015feyi geri almay\u0131n. \u0130ftira ederek ve aç\u0131k günâha girerek verdi\u011finizi alacak m\u0131s\u0131n\u0131z?” (Nisa, 20)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Cahiliye döneminde, bugünkü materyalist dü\u015füncede oldu\u011fu gibi, insan yerine bile konulmayan kad\u0131nlar, \u0130slâm’\u0131n kendilerine verdi\u011fi hak ile toplumsal hayatta söz sahibi olmu\u015flar ve bu haklar\u0131n\u0131 en güzel bir \u015fekilde kullanm\u0131\u015flard\u0131r. Ancak Müslüman kad\u0131nlar, \u0130slâm’\u0131n kendilerine verdi\u011fi dü\u015fünce özgürlü\u011fünü istismar etmemi\u015f, bu konuda \u015f\u0131marmam\u0131\u015f ve ukalal\u0131k yapmam\u0131\u015flard\u0131r. Onlar, kendilerine yak\u0131\u015fan vakar ile hareket ederek konulara aç\u0131kl\u0131k getirmi\u015fler, sorunlar\u0131 erkeklerle beraber çözmeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Dü\u015fünce ve dü\u015füncenin aç\u0131klanmas\u0131 konusunda, kad\u0131n ve erkek \u0130slâm toplumunda ayn\u0131 haklara ve özgürlü\u011fe sahiptirler. Bu konuda Kur’an’\u0131 Kerimde apaç\u0131k ifadeler bulundu\u011fu gibi Rasulullah(as)’\u0131n hayat\u0131nda da örnekler vard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 Kerimde, kad\u0131n ve erkeklerin birbirlerinin dost ve yard\u0131mc\u0131lar\u0131 olduklar\u0131n\u0131, insanlara davetin ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131nda ayn\u0131 oranda sorumlu olduklar\u0131n\u0131 belirtir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130nanan erkekler ve inanan kad\u0131nlar, birbirlerinin velisidirler. \u0130yili\u011fi emrederler, kötülükten menederler, namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, Allah’a ve Rasulüne itâat ederler. \u0130\u015fte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh dâimâ üstündür, hakimdir.” (Tevbe, 71)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da, kad\u0131na verilen fikir özgürlü\u011fü, her alanda ortaya konulmu\u015f, kad\u0131nlar, her konuda haklar\u0131n\u0131 savunmu\u015f ve hiçbir \u015fekilde engellenmemi\u015flerdir. Bir örnek olmas\u0131 aç\u0131s\u0131ndan, Kur’an’\u0131 Kerim, kocas\u0131 hakk\u0131nda Hz. Peygamber ile tart\u0131\u015fan kad\u0131n\u0131n durumunu verir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh, kocas\u0131 hakk\u0131nda seninle tart\u0131\u015fan ve Allâh’a \u015fikâyette bulunan kad\u0131n\u0131n sözünü i\u015fitti. Allâh, ikinizin birbirinizle konu\u015fman\u0131z\u0131 i\u015fitir. Çünkü Allâh i\u015fitendir, görendir.” (Mücadele, 1)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ayet-i kerimeden de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere, haklar\u0131n\u0131 savunma konusunda kad\u0131nlar, gerekti\u011finde Hz. Peygamber (as) ile bile tart\u0131\u015fmakta, ya da \u0130slâm Halifesi Hz. Ömer (r.a.)’a kar\u015f\u0131 ç\u0131kabilmektedirler. \u0130slâm’\u0131n kad\u0131nlara verdi\u011fi bu dü\u015fünce özgürlü\u011fünü, ne o günkü gayri \u0130slâmi idareler, ne de bugünkü Marksist ve kapitalist ideolojiler ile geleneksel ve tahrif edilmi\u015f dinler verebilmi\u015ftir. Gayri \u0130slâmi ideolojiler, ne o gün ne de bugün, ne kad\u0131nlara ve ne de erkeklere dü\u015füncelerini özgürce beyan etme hakk\u0131 vermi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da Ekonomik e\u015fitlik kad\u0131n\u0131n lehindedir<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâmi ekonomik sistemini bilmeyen ya da bildikleri halde bilerek çarp\u0131tan gayri \u0130slâmi güçler, \u0130slâm ekonomisinde kad\u0131n ve erke\u011fin e\u015fit olmad\u0131klar\u0131n\u0131, bu ekonomi sisteminde kad\u0131n\u0131n ezildi\u011fini öne sürerler. Oysa kad\u0131n ve erkek, \u0130slâm ekonomik sisteminde e\u015fit olmakla beraber bu e\u015fitlikte ibre, erkek lehine de\u011fil, kad\u0131n lehine bir görünüm arzetmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh’\u0131n sizi birbirinizden üstün k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u015feylere göz dikmeyin. Erkeklere de kazand\u0131klar\u0131ndan bir pay var, kad\u0131nlara da kazand\u0131klar\u0131ndan bir pay var. Allah’tan, O’nun lütfunu isteyin. Ku\u015fkusuz Allâh, her \u015feyi bilendir.” (Nisa, 32)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm ekonomi sisteminde kad\u0131n ve erke\u011fin, kendilerine ait mallar\u0131 ve kazançlar\u0131 vard\u0131r. Bu mal ve kazançlar\u0131n nas\u0131l elde edildiklerine ve kazançlar\u0131n harcanmas\u0131na bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda kad\u0131n\u0131n daha kazançl\u0131 oldu\u011fu ve \u0130slam’\u0131n kad\u0131n\u0131 korudu\u011fu aç\u0131k bir \u015fekilde görülecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar mallar\u0131n\u0131, mirastan, evlendiklerinde erkeklerden ald\u0131klar\u0131 mehirden ve kendilerine dü\u011fünde ya da ba\u015fka vesilelerle verilen hediyelerden elde etmektedirler. Bu mallar, kad\u0131nlar\u0131n kendi mallar\u0131 olup üzerinde tasarruf etme hakk\u0131 yaln\u0131zca onlara aittir. Kad\u0131nlara ait olan mallar\u0131, ne kad\u0131nlar\u0131n babalar\u0131, ne karde\u015fleri ve ne de kocalar\u0131, onun izni ve r\u0131zas\u0131 olmadan kullanamazlar, üzerinde tasarruf hakk\u0131na sahip olamazlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, \u0130slâm’\u0131n miras hukukunu dillerine dolayarak kad\u0131nlara ½ hisse verilmesini k\u0131namakta ve kad\u0131nlara zulmedildi\u011fini ileri sürmektedirler. Dü\u015fünülmeden yap\u0131lan bu haks\u0131z de\u011ferlendirme, \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 beslenen  <\/span>kin ve dü\u015fmanl\u0131\u011f\u0131n göstergesi bir de\u011ferlendirme kas\u0131tl\u0131 ve bo\u015f bir iddiad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Tahrif edilmi\u015f dinlerin, kad\u0131n\u0131 lanetli ve potansiyel suçlu gördükleri, ibadethanelerine bile sokmad\u0131klar\u0131, insan olarak kabul etmedikleri gibi, ruhunun olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 sorgulad\u0131klar\u0131 bir dönemde \u0130slâm, kad\u0131na miras hakk\u0131 verdi\u011fi gibi, mehir ve di\u011fer kazançlar yönünden de hak sahibi olarak görmü\u015f ve ekonomik ba\u011f\u0131ms\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131 sa\u011flam\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh size, çocuklar\u0131n\u0131z(\u0131n alaca\u011f\u0131 mirâs) hakk\u0131nda, erke\u011fe kad\u0131n\u0131n pay\u0131n\u0131n iki kat\u0131n\u0131 tavsiye eder. (Çocuklar) ikiden fazla kad\u0131n iseler, (ölenin geriye) b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131n\u0131n üçte ikisi onlar\u0131nd\u0131r. E\u011fer (çocuk) yaln\u0131z bir kad\u0131nsa (mirâs\u0131n) yar\u0131s\u0131 onundur. Ölenin çocu\u011fu varsa, b\u0131rakt\u0131\u011f\u0131 mirâsta ana babas\u0131ndan her birinin alt\u0131da bir hissesi vard\u0131r. E\u011fer çocu\u011fu yok da ana babas\u0131 ona varis oluyorsa, anas\u0131na üçte bir dü\u015fer. E\u011fer karde\u015fleri varsa, anas\u0131n\u0131n pay\u0131 alt\u0131da birdir.  <\/span>(Bu hükümler, ölenin) Yapaca\u011f\u0131 vasiyetten, ya da borcundan sonrad\u0131r. Babalar\u0131n\u0131z ve o\u011fullar\u0131n\u0131zdan, hangisinin fayda bak\u0131m\u0131ndan size daha yak\u0131n oldu\u011funu bilmezsiniz. Bunlar, Allâh’\u0131n koydu\u011fu haklard\u0131r. \u015eüphesiz Allâh bilendir, hikmet sâhibidir.” (Nisa, 11)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm, k\u0131z çocuklar\u0131na (bir k\u0131z bir erkek olmalar\u0131 halinde) ½ oran\u0131nda mirastan pay veriyor; bu do\u011fru, ancak k\u0131z çocuklar\u0131 ald\u0131klar\u0131 miras\u0131, evlendiklerinde ald\u0131klar\u0131 mehir ve hediyelerle birle\u015ftirmektedirler, ancak onlar bu mallar\u0131n\u0131 ailevi ihtiyaçlar\u0131 için kullanmak zorunda de\u011fildirler. Ailenin geçimi mirastan görünürde fazla pay alan erke\u011fe aittir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh, insanlar\u0131 birbirinden üstün k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ve mallar\u0131ndan harca(y\u0131p kad\u0131nlar\u0131n geçimini sa\u011fla)d\u0131klar\u0131 için erkekler, kad\u0131nlar üzerinde yöneticidirler. Bundan dolay\u0131 iyi kad\u0131nlar itaatkâr olup, Allâh’\u0131n kendilerini korumas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k gizliyi korurlar…” (Nisa, 34)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ayeti kerimede de belirtildi\u011fi üzere aile giderleri ve kad\u0131n\u0131n geçimi tamamen erke\u011fin üzerindedir ve erkek görünürde k\u0131smen fazla ald\u0131\u011f\u0131 miras\u0131 ailesinin ihtiyaçlar\u0131 için kullanmak zorundad\u0131r; oysa kad\u0131n\u0131n bu konuda bir yükümlülü\u011fü sözkonusu de\u011fildir. Kad\u0131n, kendi r\u0131zas\u0131 ile dilerse kendisine ait olan maldan erke\u011fe verebilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar\u0131n, evlendiklerinde erkeklerden ald\u0131klar\u0131 mehir, öyle az\u0131msanacak bir miktar de\u011fildir. Sahihi Buhari’de geçen ve Hz. Ai\u015fe(r.anha)’dan rivayet edilen bir hadiste, birisinin velayeti alt\u0131nda bulunan k\u0131zlar\u0131n, nikah edilmek istenmesi durumunda ona, di\u011fer k\u0131zlara verilen mehirlerin en yükse\u011fi olmas\u0131 gerekti\u011fi ifade edilmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yine bir hadisi \u015ferifte, kocas\u0131ndan bo\u015fanmak isteyen bir kad\u0131na Rasulullah(as), kocas\u0131ndan mehir olarak ne ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 sorar kad\u0131n\u0131n, mehir olarak bir ba\u011f ald\u0131\u011f\u0131n\u0131 söylemesi üzerine Rasulullah(as), o mehrin iade edilmesini ister. Bu örneklerden de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere, kad\u0131na verilen mehrin, mutlak manada kad\u0131n\u0131n geçimini sa\u011flayacak oranda olmas\u0131 gerekti\u011fi anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Bir e\u015fin yerine ba\u015fka bir e\u015f almak istedi\u011finiz takdirde, onlardan birine (evvelki e\u015finize) kantarlarca mal vermi\u015f olsan\u0131z dahi verdi\u011finizden hiçbir \u015feyi geri almay\u0131n. \u0130ftira ederek ve aç\u0131k günâha girerek verdi\u011finizi alacak m\u0131s\u0131n\u0131z?” (Nisa, 20)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm, kad\u0131nlara verilen mehrin, geri al\u0131nmas\u0131n\u0131 kesinlikle yasaklamaktad\u0131r. Mehir, kad\u0131nlar\u0131n hakk\u0131d\u0131r ve bu hakk\u0131 kad\u0131nlar, istedikleri gibi kullanma hakk\u0131na sahiptirler. Kad\u0131nlar, kendi tasarruflar\u0131nda olan mal\u0131 ya da mallar\u0131 dilerlerse kendi r\u0131zalar\u0131 ile kocalar\u0131na verebilirler, isterlerse vermezler. Erkekler, e\u015flerine ait olan mallar\u0131 hiçbir \u015fekilde zor kullanarak alamazlar. Erkeklerin böyle bir harekete kalk\u0131\u015fmalar\u0131 Rab’leri olan yüce Allah’a isyand\u0131r ki, hiçbir Müslüman Rabb’ine isyan etmeyi göze alamaz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Kad\u0131nlara mehirlerini gönül r\u0131zas\u0131 ile (cömertçe) verin; e\u011fer gönül ho\u015flu\u011fu ile o mehrin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 size ba\u011f\u0131\u015flarlarsa onu da afiyetle yeyin.” (Nisa, 4)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kendisine b\u0131rak\u0131lan miras, mehir ve dü\u011fün hediyeleri ile birle\u015ftirildi\u011finde kad\u0131n\u0131n elde etti\u011fi mal, her yönüyle erke\u011fin mal\u0131ndan daha fazla olmaktad\u0131r. Buna bir de kad\u0131n\u0131n, elindeki sermayeyi ticarette de\u011ferlendirmesi eklenince, kad\u0131n\u0131n ekonomik yönden erkekten daha iyi oldu\u011fu ortaya ç\u0131kmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Akl\u0131 ermez cahil kimseler ile \u0130slâm’a körü körüne sald\u0131rmay\u0131 ya\u015fam tarz\u0131 haline getirmi\u015f olan dinsizler, \u0130slâm’\u0131n miras hukukunu dillerine dolayarak \u0130slâm’\u0131n kad\u0131nlara zulmetti\u011fini, ekonomik yönden geri b\u0131rak\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 iddia etmektedirler. Ancak Kur’ani gerçekler, akl\u0131 ermez cahilleri ve \u0130slâm dü\u015fman\u0131 ateistleri yalanlamaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yine \u0130slâm tarihinde de görüldü\u011fü üzere, bugüne kadar \u0130slâm’\u0131n gere\u011fi gibi uyguland\u0131\u011f\u0131 dönemlerde, \u0130slâm’\u0131 hayat tarz\u0131 kabul eden kad\u0131nlardan hiçbiri ekonomik yönden ihtiyaç içerisine dü\u015fmemi\u015f, ya da dü\u015fürülmemi\u015ftir. Ancak \u0130slâm’\u0131n hayat tarz\u0131 olarak uygulamadan kald\u0131r\u0131lmas\u0131 sonucunda, erkekler gibi kad\u0131nlar da peri\u015fan olmu\u015f, sefalet ve ahlaks\u0131zl\u0131k batakl\u0131\u011f\u0131, ba\u015fta kad\u0131nlar\u0131 olmak üzere herkesi içine alm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Aile bireylerinin geçimi ve zaruri ihtiyaçlar\u0131n\u0131n giderilmesinden kad\u0131n de\u011fil erkek sorumludur. Bu nedenle kad\u0131n, evli bulundu\u011fu sürece hayat\u0131 boyunca erkek taraf\u0131ndan bak\u0131lmak zorundad\u0131r. Bu durumda kad\u0131n\u0131n, miras, mehir, hediye ya da ticaret yoluyla sahip oldu\u011fu <\/em>mal ve sermaye eksilmez iken erke\u011fin sahip oldu\u011fu mal ve sermaye, ailesinin ihtiyaçlar\u0131na harcanmaktad\u0131r. \u015eimdi adil bir \u015fekilde dü\u015fünülürse kad\u0131n\u0131n erkekten daha iyi bir durumda oldu\u011fu anla\u015f\u0131lacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131n\u0131n, erkek ile mirasta ayn\u0131 e\u015fit haklara (1\/1 \u015feklinde) sahip olmas\u0131 durumunda erke\u011fe zulmedilece\u011fi bir gerçektir. Oysa adaleti temel prensip olarak kabul eden \u0130slâm, kad\u0131na da erke\u011fe de zulmetmez ve her iki cinse de adaletle muamele eder.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131n\u0131n, mala sahip oldu\u011fu bir ba\u015fka kaynak da de\u011fi\u015fik nedenlerle öldürülen kocas\u0131ndan dolay\u0131 ald\u0131\u011f\u0131 diyettir ki bu, az\u0131msanmayacak bir miktard\u0131r ve kad\u0131n\u0131n hayat\u0131n\u0131 garanti alt\u0131na alan bir ödenektir. Böyle bir durumda olan bir kad\u0131n, geçim s\u0131k\u0131nt\u0131s\u0131 çekmeden hayat\u0131n\u0131 idame ettirebilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, öldürmelerde k\u0131sâs size farz k\u0131l\u0131nd\u0131. Hüre hür, köleye köle, kad\u0131na kad\u0131n. Karde\u015fi taraf\u0131ndan k\u0131smen affedilen kimse, örfe uyup o(affeden karde\u015fi)ne güzelce (diyeti) ödemelidir! Bu, Rabbiniz taraf\u0131ndan bir hafifletme ve ac\u0131mad\u0131r. Kim bundan sonra da sald\u0131r\u0131ya kalkarsa art\u0131k onun için ac\u0131 bir azap vard\u0131r.” (Bakara, 178)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Yanl\u0131\u015fl\u0131k d\u0131\u015f\u0131nda bir mü’min, bir mü’mini öldüremez: Yanl\u0131\u015fl\u0131kla bir mü’mini öldüren kimsenin, mü’min bir köle âzâdetmesi ve ölenin âilesine de bir diyet vermesi gerekir. E\u011fer (ölenin âilesi), ba\u011f\u0131\u015flar(diyetten vazgeçer)lerse ba\u015fka. (Öldürülen) mü’min, dü\u015fman\u0131n\u0131z olan bir topluluktan ise mü’min bir köle azadetmek gerekir. Ve e\u011fer sizinle kendileri aras\u0131nda andla\u015fma bulunan bir topluluktan ise, ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azadetmek lâz\u0131md\u0131r. Bunlar\u0131 bulamayan kimsenin, Allâh taraf\u0131ndan tevbesinin kabulü için iki ay ard\u0131 ard\u0131na oruç tutmas\u0131 gerekir. Allâh bilendir, hakimdir.” (Nisa, 92)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ak\u0131l sahiplerinin, sa\u011fl\u0131kl\u0131 ve önyarg\u0131s\u0131z bir \u015fekilde de\u011ferlendirmeleri halinde, \u0130slâm’\u0131n kad\u0131na verdi\u011fi ekonomik refah\u0131 görecekleri bir gerçektir. Bu gerçe\u011fi, ancak hayat\u0131n\u0131 \u0130slâm’a dü\u015fmanl\u0131k üzerine bina eden, basireti ba\u011flanm\u0131\u015f ya da konu ve olaylara atgözlü\u011fü ile bakmay\u0131 meslek edinmi\u015f kimseler, \u0130slâm’\u0131n kad\u0131na verdi\u011fi bu müreffeh hayat\u0131 görmezler, görmek istemezler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2012.04.06
\n