{"id":159,"date":"2020-03-25T18:28:38","date_gmt":"2020-03-25T18:28:38","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/islamda-kadinin-konumu-2\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:38","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:38","slug":"islamda-kadinin-konumu-2","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/islamda-kadinin-konumu-2\/","title":{"rendered":"\u0130SL\u00c2M'DA KADININ KONUMU-2"},"content":{"rendered":"

Aile içinde kad\u0131n erkek e\u015fittir<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm, kad\u0131n\u0131 aile içinde de korumakta, tarihsel süreç içerisinde be\u015feri sistemler ve tahrif edilmi\u015f dinler taraf\u0131ndan horlanan, ki\u015fili\u011fi ve onuru ayaklar alt\u0131na al\u0131nan kad\u0131na, her alanda oldu\u011fu gibi, aile içinde de kad\u0131na söz hakk\u0131 tan\u0131maktad\u0131r. Hem de bu öyle bir söz hakk\u0131 ki, koca ile her alanda e\u015fit ve adil bir hakt\u0131r. Nikah akdinde, çocuk yeti\u015ftirmede, çocuklar\u0131n anne ve babaya kar\u015f\u0131 görev ve sorumluluklar\u0131nda, bo\u015fanmada ve insanlarla ili\u015fkiler noktas\u0131nda aile içerisinde kad\u0131n ve erkek ayn\u0131 haklara sahiptirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yahudilikte, her yemek duas\u0131nda, öz o\u011flu ve kocas\u0131 taraf\u0131ndan, “Sana \u015fükür Tanr\u0131m, iyi ki beni kad\u0131n olarak yaratmam\u0131\u015fs\u0131n” <\/strong>ifadeleriyle a\u015fa\u011f\u0131lanarak rencide edilen, onuru hiçe say\u0131l\u0131p ayaklar alt\u0131na al\u0131nan; Hr\u0131stiyanl\u0131kta, kiliseye dahi sokulmayan, erkekleri ba\u015ftan ç\u0131karan \u015feytan olarak vas\u0131fland\u0131r\u0131larak hakarete maruz b\u0131rak\u0131lan; materyalizmde cinsel bir obje olarak kullan\u0131lan, Marksizm’de üretime katk\u0131da bulunan makinenin bir parças\u0131 gibi görülen ve toplumun ortak mal\u0131 görülen kad\u0131n, \u0130slâm’da anne olarak “Cennet annelerin ayaklar\u0131 alt\u0131ndad\u0131r”<\/strong> lütfüne mazhar olmu\u015f, e\u015f olarak yüzüne bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda huzur veren bir \u015fahsiyet olarak tarif edilmi\u015f, ailenin temel dire\u011fi say\u0131lm\u0131\u015f, hay\u0131r ve bereketin kayna\u011f\u0131 olarak kabul edilmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da kad\u0131n, Yahudilikte, Hr\u0131stiyanl\u0131kta ve geleneksel kültürde oldu\u011fu gibi, kocas\u0131 taraf\u0131ndan a\u015fa\u011f\u0131lanmad\u0131\u011f\u0131, horlan\u0131p hakarete maruz b\u0131rak\u0131lmad\u0131\u011f\u0131 gibi, her konuda kocas\u0131n\u0131n tamamlay\u0131c\u0131s\u0131 kabul edilmi\u015f, onun olmamas\u0131 durumunda kocas\u0131n\u0131n yar\u0131m olaca\u011f\u0131 insanlar\u0131n en hay\u0131rl\u0131s\u0131 olan Hz. Muhammed(as) taraf\u0131ndan bildirilmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Peygamber (as) bir hadisi \u015ferifinde, erkek ile kad\u0131n\u0131n durumunu ve birbirlerine olan ihtiyaçlar\u0131n\u0131 \u015fu güzel sözleri ile belirtiyor. “Kad\u0131n ve erkek, bir elman\u0131n iki parças\u0131 gibidirler, biri olmad\u0131\u011f\u0131nda di\u011feri eksiktir.”<\/strong><\/o_p><\/span><\/span><\/p>\n

Yine Peygamber Hz. Muhammed (as), erkeklere kad\u0131nlara kar\u015f\u0131 daha iyi davranmalar\u0131n\u0131 istemekte ve kendisini örnek göstermektedir. Rasulullah (as) <\/span>“E\u015flerinize kar\u015f\u0131 hay\u0131rl\u0131 davran\u0131n, sizin en hay\u0131rl\u0131n\u0131z benim”<\/span><\/strong> buyurur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm, geleneksel kültürde oldu\u011fu gibi kad\u0131n\u0131 eksik, yar\u0131m ak\u0131ll\u0131, kocas\u0131n\u0131n hizmetçisi, evde söz hakk\u0131 olmayan birisi olarak görmez; tam aksine kad\u0131n\u0131, ak\u0131ll\u0131 ve sorumlu, kocas\u0131n\u0131n tamamlay\u0131c\u0131s\u0131 olarak kabul eder. Bu nedenle \u0130slâm, her alanda oldu\u011fu gibi, aile içinde hem e\u015flerin birbirlerine kar\u015f\u0131 hak ve sorumluluklar\u0131nda hem de anne baba sorumlulu\u011fu noktas\u0131nda e\u015fit kabul eder.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc) Kur’an’\u0131 Kerim’de, e\u015flerin birbirleri üzerinde haklar\u0131 bulundu\u011funu, e\u015flerin birbirlerinin haklar\u0131na kar\u015f\u0131 sayg\u0131l\u0131 olmalar\u0131n\u0131 ö\u011fütler. Kur’an’\u0131n, kad\u0131n ve erkek aras\u0131ndaki hak ve sorumluluklar\u0131n\u0131 ortaya koyan ayetlerini görmezden gelen \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 ve bu \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131na adeta yard\u0131mc\u0131 olmaya çal\u0131\u015fan cahil ve ba\u011fnaz \u0130slamc\u0131lar, anlamad\u0131klar\u0131 ayetleri çarp\u0131tarak, \u0130slâm’\u0131n erke\u011fi üstün tuttu\u011funu ve  <\/span>kad\u0131na zulmetti\u011fini ileri sürerler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n ve onlara cehaletleriyle yard\u0131mc\u0131 olan cahil ve ba\u011fnaz \u0130slamc\u0131lar\u0131n çarp\u0131tt\u0131klar\u0131 ayetlerde, erke\u011fin üstünlü\u011füne de\u011fil, aile içerisindeki ili\u015fkilerde olmas\u0131 gereken sayg\u0131 ve sevgiye vurgu yap\u0131lmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bir e\u011fitim, ö\u011fretim ve ya\u015fam kitab\u0131 olan ve insanlara, sosyal hayatta birbiriyle ili\u015fkilerinde nas\u0131l davranacaklar\u0131n\u0131 ö\u011freten Kur’an’\u0131 Kerim, misafirli\u011fe nas\u0131l gidilece\u011fi, evlere nas\u0131l girilece\u011fi, gidilen evlerde ne kadar süre kal\u0131naca\u011f\u0131 ile ilgili adab\u0131 mua\u015feret kurallar\u0131n\u0131 ö\u011fretti\u011fi gibi, aile içerisinde de e\u015flerin birbirlerine kar\u015f\u0131 hak ve ödevlerini, çocuklar\u0131n anne babaya kar\u015f\u0131 sorumluluklar\u0131n\u0131, tutum ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 da ö\u011fretmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“…Erkeklerin kad\u0131nlar üzerinde bulunan haklar\u0131 gibi, kad\u0131nlar\u0131n da erkekler üzerinde haklar\u0131 vard\u0131r. Erkeklerin, kad\u0131nlar üzerinde(ki haklar\u0131), bir derece fazlad\u0131r. Allâh azizdir, hakimdir…” (Bakara, 228)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu ayeti kerimede, e\u015fler aras\u0131ndaki haklar anlat\u0131lmakta, e\u015flerin birbirlerine kar\u015f\u0131 nas\u0131l davranmalar\u0131 gerekti\u011fi ortaya konulmaktad\u0131r. Bu ve benzeri bir ayet olan Nisa  <\/span>Suresi 34. ayetini çarp\u0131tan cahil ve ba\u011fnaz \u0130slamc\u0131lar, kad\u0131n\u0131 adeta kölele\u015ftirmekte, kad\u0131n\u0131 Allah’a kul olmaktan çok kendilerine kul, köle yapmakta ve kendilerini raz\u0131 etmeleri halinde kad\u0131nlar\u0131n cennete gidebileceklerini ileri sürmektedirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Cahil ve ba\u011fnaz \u0130slamc\u0131lar, tahrif edilmi\u015f dinlerden de etkilenerek kendilerini kad\u0131n\u0131n üzerinde adeta ilahla\u015ft\u0131rmakta, kad\u0131nlar\u0131n cennete ya da cehenneme gitmelerinin kendi inisiyatiflerinde oldu\u011funu dü\u015fünmektedirler. Bu çarp\u0131k mant\u0131ktan hareket eden \u0130slam dü\u015fmanlar\u0131 da konuyu ara\u015ft\u0131rmaya gerek görmeden, bu sakat mant\u0131\u011f\u0131n \u0130slâm’dan kaynakland\u0131\u011f\u0131n\u0131 ileri sürerek \u0130slâm’a sald\u0131rmaktad\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Evlenme ve bo\u015fanma konular\u0131nda da görülece\u011fi üzere, kad\u0131n ve erkek, aile yuvas\u0131n\u0131 kurmakta ya da evlilik ili\u015fkisine son vermekte e\u015fit haklara sahiptirler. \u0130slamc\u0131lar\u0131n iddia etti\u011fi gibi, nikah erke\u011fin güdümünde olmad\u0131\u011f\u0131 gibi, bo\u015fanma da erke\u011fin iki duda\u011f\u0131 aras\u0131nda bir söz de\u011fildir. Evlilik ba\u011f\u0131n\u0131n olu\u015fumunda nas\u0131l ki kad\u0131n ve erke\u011fin kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 r\u0131zas\u0131 zorunlu ise, bu ba\u011f\u0131n çözülmesinde de ayn\u0131 e\u015fit haklar sözkonusudur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131n ve erkek taraf\u0131ndan kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 r\u0131za ile olu\u015fturulan aile yuvas\u0131nda, bir sorunun ba\u015fgöstermesi durumunda, kad\u0131n da ve erkek de bu sorunun giderilmesinde çare arayabilir, hakeme ba\u015fvurabilir ve sorunun giderilmemesi halinde evlilik ba\u011f\u0131n\u0131 çözebilir. Bu, \u0130slâm’\u0131n her ikisine de verdi\u011fi bir hakt\u0131r ve bu hak, hiçbir \u015fekilde tek tarafl\u0131 olarak erke\u011fin kullanabilece\u011fi bir hak de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm aile yap\u0131s\u0131nda, kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 sevgi, sayg\u0131 ve güvenin üzerine oturtuldu\u011fu as\u0131l temel, kad\u0131n ve erkekten her birinin di\u011ferinin hakk\u0131n\u0131 gözetmesi ve bu haklara kar\u015f\u0131 sayg\u0131l\u0131 olunmas\u0131d\u0131r. Bu haklardan biri ya da birkaç\u0131, bir e\u015f taraf\u0131ndan çi\u011fnendi\u011finde, hakk\u0131 çi\u011fnenen e\u015fe kar\u015f\u0131 sayg\u0131s\u0131zl\u0131k yap\u0131lm\u0131\u015f, böylece aile ba\u011f\u0131 zedelenmi\u015ftir. Bu durumda yap\u0131lacak \u015fey, hakk\u0131 çi\u011fnenen e\u015fin, hakk\u0131n\u0131 çi\u011fneyen e\u015finden hakk\u0131na riayet etmesini talep etmesi, aksi halde hakeme ba\u015fvurmas\u0131 ve böylece hakk\u0131n\u0131 yeniden elde edebilmesidir. Anla\u015fman\u0131n sa\u011flanmamas\u0131 halinde ise, hakk\u0131 çi\u011fnenen e\u015f, evlilik anla\u015fmas\u0131n\u0131 feshini ister ve hakk\u0131n\u0131 çi\u011fneyen e\u015fi ile aralar\u0131ndaki evlili\u011fi bitirir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Çocuklar\u0131n Anne babaya kar\u015f\u0131 sorumlulu\u011fu<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130slâm toplumunu olu\u015fturan ailede çocuklar, anne ve babalar\u0131na kar\u015f\u0131 e\u015fit mesafede olmak zorundad\u0131rlar. Müslüman çocuklar, Yahudi erkek çocuklar gibi annelerini, kad\u0131n olmas\u0131 nedeniyle hakir görerek, onun yüzüne kar\u015f\u0131 yemek sofras\u0131nda “Sana \u015fükür Tanr\u0131m, iyi ki beni kad\u0131n olarak yaratmam\u0131\u015fs\u0131n”<\/strong> diyemeyece\u011fi gibi, geleneksel din anlay\u0131\u015f\u0131nda oldu\u011fu üzere, baba her \u015feydir mant\u0131\u011f\u0131ndan hareket eden çocuklar gibi de dü\u015fünemezler ve Hr\u0131stiyanl\u0131kta oldu\u011fu gibi, öz analar\u0131n\u0131 ve bac\u0131lar\u0131n\u0131 lanetli birer varl\u0131k da olarak görmezler\/göremezler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Müslüman çocuklar, Kur’an’\u0131n kendilerine emretti\u011fi gibi, anne babaya kar\u015f\u0131 ayn\u0131 ölçüler içerisinde yakla\u015f\u0131rlar ve ne anneyi babadan ne de babay\u0131 anneden üstün görürler. Onlar, anne ve babaya kar\u015f\u0131 gösterilecek sayg\u0131n\u0131n yüce Allah’a gösterildi\u011fini, anne ve babaya isyan\u0131n da yüce Allah’a \u015firk ko\u015fmak oldu\u011funu bilirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Biz insana, ana babas\u0131n\u0131 tavsiye ettik. Anas\u0131 onu zay\u0131fl\u0131k üstüne zay\u0131fl\u0131k çekerek (karn\u0131nda) ta\u015f\u0131m\u0131\u015ft\u0131r. Onun sütten kesilmesi de iki y\u0131l içinde olmu\u015ftur. "Bana ve anana-babana \u015fükret, dönü\u015f banad\u0131r.” (Lokman, 14)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu nedenle Müslüman çocuklar, hiçbir \u015fekilde anne ve babalar\u0131na kar\u015f\u0131 sayg\u0131s\u0131zl\u0131k yapmazlar, onlar\u0131 üzmezler, hatta anne babaya kar\u015f\u0131 s\u0131k\u0131nt\u0131 duyarak “Öf”<\/strong> dahi diyemezler. Çünkü anne ve babalar, çocuklar\u0131n\u0131 yeti\u015ftirirlerken, onca s\u0131k\u0131nt\u0131 ve zorluk kar\u015f\u0131s\u0131nda hiçbir zaman çocuklar\u0131na kar\u015f\u0131 s\u0131k\u0131nt\u0131 duymam\u0131\u015flar, onlardan ve onlar\u0131n verdikleri s\u0131k\u0131nt\u0131, üzüntü ve zorluklardan dolay\u0131 “Öf”<\/strong> dememi\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Rabb’in, yaln\u0131z kendisine tapman\u0131z\u0131 ve anaya babaya, iyilik etmenizi emretti. \u0130kisinden birisi, yahut her ikisi, senin yan\u0131nda ihtiyarl\u0131k ça\u011f\u0131na ula\u015f\u0131rsa sak\u0131n onlara ‘Öf!’ deme, onlar\u0131 azarlama! Onlara güzel söz söyle. Onlara ac\u0131madan dolay\u0131, küçülme kanad\u0131n\u0131 indir, (onlara kar\u015f\u0131 alçak gönüllü ol) ve: ‘Ey Rabbim! Bunlar, beni küçükken nas\u0131l (ac\u0131y\u0131p) yeti\u015ftirdilerse sen de bunlara (öyle) ac\u0131!’ de.” (\u0130sra, 23-24)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’\u0131n e\u011fitim terbiyesini alm\u0131\u015f Müslüman çocuklar, anne ve babalar\u0131n\u0131n kendi üzerlerindeki haklar\u0131n\u0131 çok iyi bildiklerinden dolay\u0131, bu hakk\u0131n hiçbir \u015fekilde ödenmesinin mümkün olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131n bilincinde hareket ederler ve anne babalar\u0131na kar\u015f\u0131 gösterilmesi gereken en güzel sayg\u0131y\u0131 gösterirler. Anne babalar\u0131na kar\u015f\u0131 sayg\u0131 ve sevgi ile hareket eden Müslüman çocuklar, ebeveynlerine hiçbir \u015fekilde s\u0131rt dönmezler, onlara her vesile ile iyilik ederler ve Rab’lerinden onlar için ma\u011ffiret dilerler, onlara dua ederler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Biz insana, ana babas\u0131na iyilik etmesini tavsiye ettik. Anas\u0131 onu zahmetle ta\u015f\u0131d\u0131 ve zahmetle do\u011furdu. (Ana karn\u0131nda) Ta\u015f\u0131nmas\u0131 ile sütten kesilmesi otuz ay sürdü. Nihâyet (insan) güçlü ça\u011f\u0131na erip k\u0131rk ya\u015f\u0131na var\u0131nca: "Ya Rabb’i dedi, beni, bana ve anama, babama verdi\u011fin nimete \u015fükretme\u011fe, raz\u0131 olaca\u011f\u0131n yararl\u0131 i\u015fler yapma\u011fa sevk eyle. Benim için zürriyetim içinde de salâh\u0131 devam ettir. Ben sana yüz tuttum ve ben (sana) teslim olanlardan\u0131m.” (Ahkâf, 15)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131da, \u0130nsan nesli konusunda kad\u0131n ve erkek <\/strong>ba\u015fl\u0131\u011f\u0131 alt\u0131nda <\/strong>ifade edildi\u011fi üzere Rasulullah(as)’a, “Ey Allah’\u0131n Rasulü, benim kendisine hizmet ve ülfet etmeme, insanlar içinde en lay\u0131k kimdir?<\/strong>” diye bir soru yönelten ki\u015fiye Rasulullah(as)’\u0131n, üç defa arka arkaya “Annendir”<\/strong> demesi ve o ki\u015finin dördüncü kez “Ba\u015fka kimdir?”<\/strong> diye sormas\u0131 üzerine Rasulullah(as)’\u0131n “Baband\u0131r”<\/strong> diye cevap vermi\u015fti. Yine Kur’an’\u0131 Kerimde <\/span>çocuklar\u0131n anne ve babaya kar\u015f\u0131 nas\u0131l davranacaklar\u0131 ile ilgili ayetler de genelde anneye kar\u015f\u0131 daha fazla bir ilginin gösterilmesi gerekti\u011fi öne ç\u0131kmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar, erkeklere k\u0131yasla fiziki ve psikolojik olarak hem daha hassas ve daha incedirler hem de hamilelik, do\u011fum, emzirme ve bebeklik dönemindeki bak\u0131m noktas\u0131nda çocuklar\u0131 ile ilgili olarak daha büyük bir zahmete girmektedirler. Bu nedenle, çocuklar\u0131n onlara daha fazla bir sayg\u0131 ve ilgi göstermeleri do\u011fald\u0131r. Yaratt\u0131\u011f\u0131 kullar\u0131n\u0131 en iyi bilen yüce Allah’\u0131n ve O’nun gönderdi\u011fi vahye direkt muhatap olan Rasulullah(as)’\u0131n annelere daha fazla sayg\u0131 ve ilgi gösterilmesini çocuklardan istemeleri do\u011fal ve hakkaniyet ölçülerine daha uygundur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Anneye kar\u015f\u0131 çocuklar\u0131n daha fazla ilgi ve sayg\u0131 göstermeleri, babaya kar\u015f\u0131 bir sayg\u0131s\u0131zl\u0131k olmad\u0131\u011f\u0131 gibi, ailenin sevk ve yönetiminden sorumlu olan ve ailesinin huzur ve mutlulu\u011fu için çal\u0131\u015fan Müslüman baban\u0131n da bu durumdan rahats\u0131zl\u0131k duymas\u0131 mümkün de\u011fildir. Bu durum, babay\u0131 daha fazla mutlu eder; çünkü e\u015finin mutlulu\u011fu onu da mutlu eder.<\/o_p><\/span><\/p>\n

E\u015flerin birbirlerine kar\u015f\u0131 sorumluluklar\u0131<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slam dini, hayat\u0131n tüm alanlar\u0131na, bireyin kendi \u015fahsi meselelerine, di\u011fer fertlerle olan münasebetlerine ve ki\u015finin Rabb’i ile olan ili\u015fkilerine çözümler getirdi\u011fi, kurallar koydu\u011fu gibi, e\u015fler aras\u0131ndaki ili\u015fkilere de çözümler getirmi\u015f, kurallar koymu\u015f ve e\u015flerin birbirleri üzerindeki haklar\u0131n\u0131 belirtmi\u015ftir. Bu nedenle Müslüman e\u015fler, birbirleriyle olan ili\u015fkilerinde, Rab’lerinin kendileri için koydu\u011fu kurallar\u0131 göz önünde bulundurarak hareket ederler ve hiçbir \u015fekilde, hiçbir nedenle bu kurallara ayk\u0131r\u0131 hareket edemezler. Bu, onlar\u0131n Müslüman olarak kalabilmelerinin \u015fart\u0131d\u0131r. Yüce Allah (cc), e\u015fleriyle ilgili olarak mü’minlere ne yapmalar\u0131 gerekti\u011fini bildirmi\u015ftir:<\/o_p><\/span><\/p>\n

“…Biz, e\u015fleri ve ellerinin alt\u0131nda bulunanlar hakk\u0131nda mü’minlere yapmalar\u0131 gerekli k\u0131ld\u0131\u011f\u0131m\u0131z \u015feyi bil(dir)dik ki, sana bir zorluk olmas\u0131n. Allah, çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok esirgeyendir.” (Ahzab, 50)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Bildirilen bu kurallar, mü’minler için kesin ba\u011flay\u0131c\u0131d\u0131r ve mü’minler, bu kurallara uymakla mükelleftirler. Müslüman e\u015fler, Rab’leri taraf\u0131ndan indirilen kurallara uyduklar\u0131 sürece evlerinde huzurlu olacaklar, hiçbir zaman s\u0131k\u0131nt\u0131ya dü\u015fmeyeceklerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>Müslüman aileler, Kur’ani ölçülere uygun hareket ettikleri sürece di\u011fer din ve ideolojilerdeki ailelerde ortaya ç\u0131kan aile tart\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131 ya\u015fayamayacaklar ve aile içinde \u015fiddet unsuruna rastlayamayacaklard\u0131r. Çünkü e\u015flerin her ikisinin  <\/span>de ba\u011fl\u0131 olduklar\u0131 kurallar vard\u0131r ve e\u015fler aras\u0131nda bir sorunun ortaya ç\u0131kmas\u0131 durumunda bu kurallar i\u015fletilecektir. Böylece ortaya ç\u0131kan sorun, büyütülmeden halledilecektir. Müslüman aileler için konulan kurallardan biri de, ailede bir sorunun ortaya ç\u0131kmas\u0131 durumunda, e\u015flerin öncelikle birbirleriyle konu\u015farak ve anla\u015farak bu sorunu halletmeleridir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ve e\u011fer bir kad\u0131n, kocas\u0131n\u0131n huysuzlu\u011fundan, yahut kendisinden yüzçevirmesinden korkarsa, anla\u015fma ile aralar\u0131n\u0131 düzeltmelerinde ikisine de günah yoktur. Bar\u0131\u015f hay\u0131rl\u0131d\u0131r. Zaten nefisler h\u0131rsa haz\u0131r duruma getirilmi\u015ftir. E\u011fer güzel geçinir,(birbirinizle tart\u0131\u015fmaktan) sak\u0131n\u0131rsan\u0131z, Allah yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber al\u0131r.” (Nisa, 128)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Müslüman aile içinde e\u015flerin birbiri üzerinde haklar\u0131 ve birbirlerine kar\u015f\u0131 ödevleri vard\u0131r. \u0130slâm aile birli\u011finde, di\u011fer din ve ideolojilerde görülen ve kad\u0131n\u0131 ikinci s\u0131n\u0131f gören, erke\u011fi tek otorite kabul eden ve her \u015feyi erke\u011fe göre \u015fekillendiren dü\u015fünce yap\u0131s\u0131 mevcut de\u011fildir. \u0130slâm aile birli\u011finde Müslüman e\u015fler, birbirlerinin hukukunu gözeterek birbirleriyle olan ili\u015fkilerini sürdürürler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Erkeklerin kad\u0131nlar üzerinde haklar\u0131 bulundu\u011fu gibi, kad\u0131nlar\u0131n da erkekler üzerinde haklar\u0131 vard\u0131r. Erkeklerin, kad\u0131nlar üzerinde(ki haklar\u0131) bir derece daha fazlad\u0131r. Allah azizdir, hakimdir.” (Bakara, 228)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Birbirlerinin hukukuna riayet eden e\u015flerin evlerinde, elbette sorun olmaz ve o aile yuvas\u0131na huzur ve mutluluk dolar, ta\u015far. Müslüman e\u015fler aras\u0131nda bar\u0131\u015f ve anla\u015fma esast\u0131r. Anla\u015fman\u0131n oldu\u011fu yerde ise huzursuzluk, tart\u0131\u015fma, çat\u0131\u015fma ve \u015fiddete hiçbir zaman rastlanmaz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Hangi konuda olursa olsun, Müslüman e\u015fler aras\u0131nda ortaya ç\u0131kan sorunlar konu\u015fularak halledilir. Konu\u015farak sorunu aralar\u0131nda çözemeyen e\u015fler, sorunu akrabalardan olu\u015fan bir kurula götürüp orada çözmeye çal\u0131\u015f\u0131rlar. Olu\u015fturulan kurul, her iki taraf\u0131 da dinler ve aralar\u0131nda adaletle hükmeder.<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

“\u015eayet (e\u015flerin) aralar\u0131n\u0131n aç\u0131lmas\u0131ndan endi\u015fe ederseniz, erke\u011fin ailesinden bir hakem ve kad\u0131n\u0131n ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar uzla\u015ft\u0131rmak isterlerse, Allah, onlar\u0131n aras\u0131n\u0131 bulur. Muhakkak ki Allah bilendir, haber aland\u0131r.”(Nisa, 35)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Görüldü\u011fü üzere Müslüman e\u015fler aras\u0131ndaki sorun, e\u015flerin duygusal ve fevri hareketlerine b\u0131rak\u0131lmadan, hakem kurulu taraf\u0131ndan çözüme kavu\u015fturulmakta ve böylece aile hayat\u0131n\u0131n, huzurlu ve mutlu bir \u015fekilde devam\u0131 sa\u011flanmaktad\u0131r. Sorunun çok büyük olmas\u0131 ya da e\u015flerden birinin duygusal hareket ederek a\u015f\u0131r\u0131 gitmesi durumunda, e\u015fler aras\u0131ndaki sorun Kur’an ve Sünnet’e götürülerek çözüme kavu\u015fturulur. \u0130slam, yaln\u0131z erkeklere de\u011fil, kad\u0131nlara da haklar\u0131n\u0131 arama ve bu haklar\u0131n\u0131 sonuna kadar savunma hakk\u0131 tan\u0131maktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slam, e\u015fler aras\u0131 tart\u0131\u015fmalar\u0131 ve bu tart\u0131\u015fmalar sonucunda \u015fiddetin ortaya ç\u0131kmas\u0131n\u0131 kesinlikle yasaklam\u0131\u015ft\u0131r. E\u015fler aras\u0131ndaki sorunlar\u0131n mutlak manada anla\u015fma ile çözümlenmesini bildiren \u0130slam,  <\/span>bunda bir ba\u015far\u0131n\u0131n sa\u011flanmamas\u0131 halinde hakeme ba\u015fvurulmas\u0131n\u0131, bunda da ba\u015far\u0131s\u0131z kal\u0131nmas\u0131 halinde ise, sorunun Kur’an ve peygamberi örnekli\u011fe götürülmesini istemektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131dan beri anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 üzere, \u0130slâmi aile yap\u0131s\u0131nda ve Müslüman e\u015fler aras\u0131nda, Kur’ani ölçüler ve peygamberi örneklik esas al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 için, \u015fiddet unsuru ortaya ç\u0131kmam\u0131\u015f, bu gerekçe ile evlilikler sona erdirilmemi\u015ftir. \u0130slâm tarihi boyunca Müslüman ailelerdeki huzurun, mutlulu\u011fun, sevgi ve sayg\u0131n\u0131n temel nedeni, onlar\u0131n keyfi ve duygusal hareketten uzak olu\u015flar\u0131 ve iman ettikleri Kur’an ve Peygamberi örnekli\u011fi tek ölçü al\u0131p onlara uymalar\u0131d\u0131r.<\/o_p><\/span><\/span><\/p>\n

Aile yuvas\u0131n\u0131n kurulmas\u0131nda ve bu yuvan\u0131n süreklili\u011fi noktas\u0131nda kad\u0131n ve erkek, birbirlerine kar\u015f\u0131 e\u015fit hak ve ödevlerle yükümlüdürler. Bir binay\u0131 üzerinde ta\u015f\u0131yan direklerden birisinin zay\u0131f ve dayan\u0131ks\u0131z olmas\u0131, nas\u0131l ki o binan\u0131n her an y\u0131k\u0131laca\u011f\u0131 görüntüsünü veriyorsa, aile yuvas\u0131n\u0131 ta\u015f\u0131yan ve aile yuvas\u0131n\u0131n temel direkleri olan e\u015flerden birisinin, özellikle de kad\u0131n\u0131n, geleneksel kültürlerde oldu\u011fu gibi hiçe say\u0131lmas\u0131, zay\u0131f b\u0131rak\u0131lmas\u0131 ya da Yahudilikte ve Hr\u0131stiyanl\u0131kta oldu\u011fu gibi d\u0131\u015flanmas\u0131, a\u015fa\u011f\u0131lanmas\u0131 da aileyi huzursuz k\u0131lar ve o yuvan\u0131n her an da\u011f\u0131lmas\u0131na neden olur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Müslüman kad\u0131nlar, haklar\u0131n\u0131n bilincinde olan, gerekti\u011finde haklar\u0131n\u0131 korumas\u0131n\u0131 bilen, ki\u015filik ve onurlar\u0131n\u0131 savunan, ki\u015filik ve onurlar\u0131na, inanç de\u011ferlerine ve haklar\u0131na  <\/span>bir sald\u0131r\u0131n\u0131n yap\u0131lmas\u0131 durumunda, bu de\u011ferlerine sahip ç\u0131kan kimselerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>Müslüman kad\u0131nlar, ne Yahudilikte oldu\u011fu gibi e\u015fi ve öz çocu\u011fu taraf\u0131ndan horlanmaya izin verir, ne de geleneksel kültürde oldu\u011fu gibi a\u015fa\u011f\u0131lanmas\u0131na, hiçe say\u0131lmas\u0131na kar\u015f\u0131 sessiz kal\u0131r. Onlar, kocalar\u0131 taraf\u0131ndan haklar\u0131 çi\u011fnendi\u011finde, gerekti\u011finde Peygamber (as) ile tart\u0131\u015fan kad\u0131n gibi haklar\u0131n\u0131 savunurlar, gerekti\u011finde Hz. Ömer(r.anh)’a Kur’an’\u0131 hat\u0131rlatarak haklar\u0131na sahip ç\u0131karlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Sahabeden Evs ibn Samit<\/strong>, bir gün kar\u0131s\u0131 Sa’lebe’nin k\u0131z\u0131 Havle<\/strong>’ye  <\/span>çok k\u0131zm\u0131\u015f ve ona, Araplar aras\u0131nda me\u015fhur olan ve ebediyen bo\u015fanman\u0131n sebebi say\u0131lan “Sen bana anam\u0131n s\u0131rt\u0131 gibisin”<\/strong> sözünü söylemi\u015fti. Bunun üzerine Havle<\/strong>, Rasulullah(as)’a gelerek kocas\u0131n\u0131 \u015fikayet etmi\u015fti. Rasulullah(as), bu konuda bir vahiy almad\u0131\u011f\u0131 için, kad\u0131na kendisinin kocas\u0131ndan bo\u015f oldu\u011funu söylemi\u015fti. Havle<\/strong>’nin direnmesi ve bunun do\u011fru olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ifade etmesi üzerine yüce Allah (cc), bu konuda Rasulüne vahiy indirmi\u015f ve bu gelene\u011fin yanl\u0131\u015f bir gelenek oldu\u011funu bildirmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh, kocas\u0131 hakk\u0131nda seninle tart\u0131\u015fan ve Allâh’a \u015fikâyette bulunan kad\u0131n\u0131n sözünü i\u015fitti. Allâh, ikinizin birbirinizle konu\u015fman\u0131z\u0131 i\u015fitir. Çünkü Allâh i\u015fitendir, görendir.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Sizden kad\u0131nlara z\u0131har edenler (sen bana, anam\u0131n s\u0131rt\u0131 gibisin diyenler), bilmelidirler ki o kad\u0131nlar, onlar\u0131n analar\u0131 de\u011fillerdir. Onlar\u0131n analar\u0131, ancak kendilerini do\u011furan kad\u0131nlard\u0131r. Onlar, çirkin ve yalan olan bir söz söylüyorlar. Bununla beraber Allâh, affedicidir ba\u011f\u0131\u015flay\u0131c\u0131d\u0131r.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kad\u0131nlar\u0131na z\u0131har edip sonra söylediklerine dönenler, e\u015fleriyle temaslar\u0131ndan önce bir köleyi hürriyete kavu\u015fturmal\u0131d\u0131rlar. Size ö\u011fütlenen budur. Allâh, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 haber almaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Buna imkân bulamayan, temaslar\u0131ndan önce aral\u0131ks\u0131z olarak iki ay oruç tutmal\u0131d\u0131r. Buna da gücü yetmeyen, altm\u0131\u015f fakiri doyurmal\u0131d\u0131r. Allah’a ve Elçisine inanman\u0131z (onlar\u0131n sözlerini do\u011frulaman\u0131z) için bu hükümler konmu\u015ftur. Bunlar, Allâh’\u0131n s\u0131n\u0131rlar\u0131d\u0131r (bu s\u0131n\u0131rlar\u0131 tan\u0131mayan) kâfirler için ac\u0131 bir azâp vard\u0131r.” (Mücadele, 1-4)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh, bir adam\u0131n (gö\u011füs) bo\u015flu\u011funda iki kalp yaratmad\u0131 ve z\u0131har yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z  <\/span>e\u015flerinizi, sizin anneleriniz yapmad\u0131; evlatl\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 da sizin öz o\u011fullar\u0131n\u0131z k\u0131lmad\u0131. Bunlar sizin a\u011f\u0131zlar\u0131n\u0131za gelen sözlerinizdir. Allâh gerçe\u011fi söyler ve O, do\u011fru yola iletir.” (Ahzab, 4)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kocas\u0131 taraf\u0131ndan u\u011frad\u0131\u011f\u0131 haks\u0131z davran\u0131\u015f kar\u015f\u0131s\u0131nda susmayan, bu konuda Rasulullah (as) ile dahi tart\u0131\u015fmaktan çekinmeyen Havle, <\/strong>Müslüman kad\u0131nlardan sadece biridir. Müslüman kad\u0131nlar, öyle kimselerdir ki, gerekti\u011finde mü’minlerin emiri Hz. Ömer(r.anh) gibi bir Halife’ye ayetleri hat\u0131rlat\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130\u015fte \u0130slâm’\u0131n kad\u0131nlara verdi\u011fi de\u011fer budur; kad\u0131nlardan birisi, kocas\u0131n\u0131n geleneksel al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131ndan kaynaklanan yanl\u0131\u015f uygulamas\u0131na kar\u015f\u0131 ç\u0131k\u0131yor, yüce Allah (cc) da  <\/span>ayetlerde belirtildi\u011fi gibi, kad\u0131n\u0131n hakk\u0131n\u0131 koruyarak ve onu hakl\u0131 bularak kocas\u0131n\u0131 hem uyar\u0131yor hem de onu cezaland\u0131r\u0131yor. Di\u011fer bir kad\u0131n ise, kendilerine yöneltilen ele\u015ftiriyi, kar\u015f\u0131s\u0131ndakinin Halife oldu\u011funa bakmadan ona kar\u015f\u0131 hakk\u0131n\u0131 savunuyor ve Halife’yi susturuyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki örneklerde de görüldü\u011fü üzere, Müslüman toplumda kad\u0131nlar, Peygambere ve Mü’minlerin Emirine kar\u015f\u0131 bile haklar\u0131n\u0131 sonuna kadar savunurlarken, hiç kimse taraf\u0131ndan ele\u015ftirilmiyor ve k\u0131nanm\u0131yorlar. Bu durum, acaba be\u015feri bir sistemde vukubulsayd\u0131, böyle bir tav\u0131r ortaya koyan kad\u0131n\u0131n hali nice olurdu? diye dü\u015fünmeye bile gerek yok.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eayet Müslüman kad\u0131nlar\u0131n, Peygamber(as) ve Mü’minlerin Emirine kar\u015f\u0131  <\/span>yapt\u0131klar\u0131 bu hakk\u0131n\u0131 müdafaa etme mücadelesi, Hr\u0131stiyan toplumunda vukubulsayd\u0131, lanetli olarak görülen ve kiliseye dahi sokulmayan o kad\u0131n ya da kad\u0131nlar taraf\u0131ndan papaza ya da ruhbanlara kar\u015f\u0131 yap\u0131lm\u0131\u015f olsayd\u0131, o kad\u0131n ya da kad\u0131nlar, aforoz edilecek ve çarm\u0131ha gerileceklerdi. Bu durum, kad\u0131n\u0131 sürekli a\u015fa\u011f\u0131layan, k\u0131nay\u0131p küçümseyen Yahudi toplumunda vukubulsayd\u0131 kad\u0131n\u0131n ba\u015f\u0131na gelecek felaketi dü\u015fünmek bile insan\u0131n tüylerini ürpertiyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Müslüman kad\u0131nlar\u0131n y ukar\u0131da verilen örnek davran\u0131\u015flar\u0131, Marksist ideolojide vukubulsayd\u0131 o kad\u0131n ya da kad\u0131nlar an\u0131nda kur\u015funa dizilip öldürülürlerdi, Türkiye benzeri demokratik diye adland\u0131r\u0131lan totaliter sistemlerde vukubulsayd\u0131 o kad\u0131n ya da kad\u0131nlar cezaevini boylarlard\u0131. Geleneksel toplumlarda böyle bir durum vukubulsayd\u0131, töreleri çi\u011fnedi\u011fi suçlamas\u0131yla o kad\u0131n ya da kad\u0131nlar, ya kulak ve burunlar\u0131n\u0131 kocalar\u0131n\u0131n evinde b\u0131rakarak babalar\u0131n\u0131n evine gönderilirlerdi, ya da törenin o me\u015fhur kural\u0131 gere\u011fi o\u011flu ya da kocas\u0131 taraf\u0131ndan öldürülürlerdi.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki ayetlerde de belirtildi\u011fi üzere \u0130slâm, kad\u0131nlara i\u015fte böyle sahip ç\u0131kar ve ne Yahudilikte oldu\u011fu gibi nefesi kokuyor ya da gözü ak\u0131yor diye kap\u0131 önüne b\u0131rak\u0131lmas\u0131na izin verir, ne Hr\u0131stiyanl\u0131kta oldu\u011fu gibi lanetli addedilerek ibadethanelerden uzakla\u015ft\u0131r\u0131r ve ne de geleneksel kültürde görüldü\u011fü üzere en küçük bir durumda en a\u011f\u0131r hakaretlerle ve dayak at\u0131lm\u0131\u015f bir \u015fekilde evden kovar. \u0130slâm, yukar\u0131da görüldü\u011fü üzere, kad\u0131n\u0131n hakk\u0131n\u0131 korumak için vahiyle onu destekler ve ona hakk\u0131n\u0131 verir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah(cc), kad\u0131n ve erke\u011fe haklar\u0131n\u0131 hat\u0131rlatarak bu haklar çerçevesinde hareket etmelerini istemi\u015ftir. Müslüman kad\u0131n ve erkekler, Rab’lerinin kendilerine bildirdi\u011fi ölçüler içerisinde hareket ederler. Böylece hem birbirlerine kar\u015f\u0131 sayg\u0131 ve sevgilerini art\u0131rarak hareket ederler, hem de Müslüman birer \u015fahsiyet olarak yüce Rab’lerini raz\u0131 ederler. Müslüman ailede kad\u0131n ve erkek, mutlu ve huzurlu bir yuvada ya\u015famlar\u0131n\u0131 sürdürürler ve bu hava içerisinde gelece\u011fin ku\u015faklar\u0131 olan çocuklar\u0131n\u0131 yeti\u015ftirirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da kad\u0131n ve erkekler, evlenmede, yuvan\u0131n devam\u0131nda ve bo\u015fanma durumunda e\u015fit haklara sahiptirler; \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 ve bunlara cehaletleriyle yard\u0131mc\u0131 olan \u0130slâm’\u0131 bilmeyen cahil ve ba\u011fnaz kimseler, \u0130slâm’da kad\u0131n\u0131na “bo\u015f ol”<\/strong> demekle kad\u0131n\u0131n nikah\u0131n\u0131n dü\u015fece\u011fini ve bo\u015f olaca\u011f\u0131n\u0131 iddia ederler. Oysa \u0130slâm, her alanda oldu\u011fu gibi, bo\u015fanmay\u0131 da kurallara ve \u015fartlara ba\u011flar ve hukuki gerekçelerin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 talep eder.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm, evinde huzursuz olan kad\u0131n ya da erke\u011fin bu konuda ne yapacaklar\u0131n\u0131, nas\u0131l bir yol izleyeceklerini ortaya koymu\u015f, iman edenlerin buna uymalar\u0131n\u0131 imani bir zorunluluk olarak belirtmi\u015ftir. Bu konu, “\u0130slâm’da evlenme ve bo\u015fanma”<\/strong> ba\u015fl\u0131\u011f\u0131 alt\u0131nda daha geni\u015f bir \u015fekilde aç\u0131klanacakt\u0131r in\u015faAllah.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da örtünme konusu<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u0130slâm’da kad\u0131nlar\u0131n örtünme hususu, kad\u0131nlar\u0131 \u015fehvet arac\u0131 olarak kullanan materyalistler ile beyaz kad\u0131n ticareti yapan kâfirlerin en çok kar\u015f\u0131 ç\u0131kt\u0131klar\u0131 ve \u0130slâm’a sald\u0131r\u0131 vesilesi yapt\u0131klar\u0131 bir husustur. \u0130slâm, kad\u0131n\u0131n bir \u015fehvet arac\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, ki\u015filik sahibi kimseler olduklar\u0131n\u0131 kabul etmi\u015f ve kad\u0131nlardan, bu ki\u015filiklerine uygun hareket etmelerini istemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Örtü, yaln\u0131zca kad\u0131na ki\u015filik kazand\u0131rmakla kalmam\u0131\u015f, ayn\u0131 zamanda onu \u015fehvet dü\u015fkünü le\u015f kargalar\u0131n\u0131n sald\u0131r\u0131lar\u0131ndan koruyan bir kalkan görevini de üstlenmi\u015f bir koruyucudur. \u015eehvet dü\u015fkünleri için en önemli husus, kad\u0131nlar\u0131n örtülerinden soyulmas\u0131, yar\u0131 ç\u0131plak ya da ç\u0131plak bir vaziyette dola\u015fmas\u0131d\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar\u0131n örtülerinden soyulmas\u0131 durumundan, kimi \u015fehvet dü\u015fkünleri haz al\u0131rken, kimileri de bu yolla beyaz kad\u0131n ticareti yapmakta, kad\u0131nlar\u0131n ç\u0131plak bedenlerinin resimlerini gazete ve dergilerinde yay\u0131nlayarak para kazanmaktad\u0131rlar. Bu nedenle \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131 ve kad\u0131n tacirleri, öncelikle kad\u0131nlar\u0131n örtülerinden soyunmas\u0131 için propaganda yapmakta, kad\u0131na özgürlük yalanlar\u0131 arkas\u0131na gizlenerek ç\u0131plakl\u0131\u011f\u0131 ve ahlaks\u0131zl\u0131\u011f\u0131 yaymaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eehvet dü\u015fkünlerinin özgürle\u015fme yalanlar\u0131na kanan baz\u0131 kad\u0131nlar, dünya hayat\u0131nda ço\u011fu zaman \u015fehvet dü\u015fkünlerinin ve beyaz kad\u0131n ticareti yapan ahlak yoksunlar\u0131n\u0131n tuza\u011f\u0131na dü\u015ferek rezil olduklar\u0131, Rab’lerine isyan ettikleri gibi, ahiret hayat\u0131nda da yüce Allah’\u0131n azab\u0131na çarp\u0131lmakta ve ebediyen cehennemin dayan\u0131lmas\u0131 güçlü ate\u015fine maruz kalmaktad\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlar\u0131n, örtülerini b\u0131rak\u0131p aç\u0131lmalar\u0131, onlara huzur getirmedi\u011fi gibi, rahats\u0131z edici bak\u0131\u015flar\u0131n alt\u0131nda rahats\u0131z edilmelerine de neden olmaktad\u0131r. \u0130nsan onurunu her \u015feyin üzerinde tutan \u0130slâm, her konuda oldu\u011fu gibi, örtü konusunda da kad\u0131nlar\u0131 korumak istemi\u015f ve onlar\u0131n örtünmelerini, böylece birçok faydalar\u0131 yan\u0131nda rahats\u0131z edici çirkin bak\u0131\u015flardan da kurtulacaklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey Peygamber, e\u015flerine, k\u0131zlar\u0131na ve inananlar\u0131n kad\u0131nlar\u0131na söyle: (Bir ihtiyaç için d\u0131\u015far\u0131 ç\u0131kt\u0131klar\u0131 zaman) örtülerini üstlerine sals\u0131nlar; onlar\u0131n tan\u0131n\u0131p incitilmemesi için en elveri\u015fli olan budur. Allâh çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok esirgeyendir.” (Ahzab, 59)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Örtü, elbette ba\u015fl\u0131 ba\u015f\u0131na bir \u015fey ifade etmez, burada as\u0131l olan o örtünün içini dolduran kimsenin ki\u015fili\u011fidir. \u0130\u015fte bu nedenle \u0130slâm kad\u0131nlardan, öncelikle o ki\u015fili\u011fin ku\u015fanmas\u0131n\u0131 istemekte ve ancak bu \u015fekilde onurlar\u0131n\u0131 ve inançlar\u0131n\u0131 muhafaza edebileceklerini bildirmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey Âdem o\u011fullar\u0131, \u015feytân, ana baban\u0131z\u0131, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten ç\u0131kard\u0131\u011f\u0131 gibi, sizi de bir belâya dü\u015fürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onlar\u0131 göremeyece\u011finiz yerden sizi görürler. Biz \u015feytânlar\u0131, inanmayanlar\u0131n dostlar\u0131 yapt\u0131k.” (A’raf, 27)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131nlara özgürlük ad\u0131 alt\u0131nda, sinsi bir \u015fekilde kad\u0131n\u0131n örtüsü ve do\u011fal olarak iffeti ile u\u011fra\u015fan kad\u0131n dü\u015fman\u0131 \u015fehvet dü\u015fkünü kimseler ile feministler ve emperyalistler, temelde kad\u0131nlar\u0131n dostu de\u011fil dü\u015fman\u0131d\u0131rlar. Çünkü sonuç itibar\u0131 ile kad\u0131na zarar veren ya da verecek bir ya\u015fam\u0131 tavsiye etmektedirler. Kad\u0131n\u0131 içerisine çekmeye çal\u0131\u015ft\u0131klar\u0131 ya\u015fam tarz\u0131 ile kad\u0131n dü\u015fmanlar\u0131 kad\u0131na kötülük yapmaktad\u0131rlar. Kad\u0131na kötülük yapanlar\u0131n ise kad\u0131n dostu olmalar\u0131 hiçbir \u015fekilde mümkün de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eeytan ve onun insan cinsinden yard\u0131mc\u0131lar\u0131 olan emperyalistler ile dinsizlerin temel amaçlar\u0131, kad\u0131n\u0131 örtüsünden soyarak \u015fehvet dolu arzular\u0131na hizmet ettirmektir. Bunun için \u015feytan ve dostlar\u0131n\u0131n öncelikle yapt\u0131klar\u0131 \u015fey, örtüsü içinde de olsa, kad\u0131n\u0131 takvadan uzakla\u015ft\u0131rmak, ki\u015fili\u011finden soyutlamak, onur ve vakar\u0131ndan yoksun b\u0131rakmakt\u0131r. Bu nedenle \u0130slâm, kad\u0131nlar\u0131n öncelikle takvay\u0131 ku\u015fanmalar\u0131n\u0131 ve bundan sonra örtünmelerini istemektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey Âdem o\u011fullar\u0131, size çirkin yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise indirdik. Takva giysisi, en iyisidir. \u0130\u015fte bu, Allâh’\u0131n âyetlerindendir, belki dü\u015fünüp ö\u011füt al\u0131rlar.” (A’raf, 26)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Örtünmenin, dünyevi ve uhrevi bir fayda sa\u011flayabilmesi, ancak takva elbisesinin ku\u015fan\u0131lmas\u0131 ile mümkündür. Takva elbisesini ku\u015fanman\u0131n ilk \u015fart\u0131 ise, insan\u0131n davran\u0131\u015f ve konu\u015fmalar\u0131nda ölçülü olmas\u0131, kendisini küçük dü\u015fürecek davran\u0131\u015f ve ifadelerden kaç\u0131nmas\u0131, böylece kalbinde hastal\u0131k bulunan kimselere davetiye ç\u0131karmamas\u0131d\u0131r. \u0130\u015fte ancak bu durumda örtünün ve örtünmenin bir anlam\u0131 olabilir ve ancak bu durumda rahats\u0131z edici, sap\u0131k bak\u0131\u015flardan korunulabilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey peygamber kad\u0131nlar\u0131, siz, kad\u0131nlardan herhangi biri gibi de\u011filsiniz. E\u011fer (Allâh’\u0131n buyru\u011funa kar\u015f\u0131 gelmekten) korunuyorsan\u0131z, sözü yumu\u015fak bir edâ ile söylemeyin ki, kalbinde hastal\u0131k bulunan kimse tamah etmesin; güzel, söz söyleyin.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Evlerinizde oturun, ilk Cahiliye(ça\u011f\u0131 kad\u0131nlar\u0131)n\u0131n aç\u0131l\u0131p k\u0131r\u0131tmas\u0131 gibi aç\u0131l\u0131p k\u0131r\u0131tmay\u0131n. Namaz\u0131 k\u0131l\u0131n, zekât\u0131 verin, Allah’a ve Resûlüne itâat edin. Ey Ehl-i Beyt, Allâh sizden, kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” (Ahzab, 32-33)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ölçüsüz tutum ve davran\u0131\u015flara sahip olan, konu\u015fma ve ifadelerinde tahrik edici bir üslup kullanan bir kad\u0131n, en iyi \u015fekilde örtünmü\u015f olsa bile bu örtünün onu rahats\u0131z edici bak\u0131\u015flardan ve hareketlerden korumas\u0131 ve yüce Allah(cc) indinde ona bir fayda sa\u011flamas\u0131 mümkün de\u011fildir. Bu nedenle, örtünen bir kad\u0131n\u0131n, bu örtünmeye uygun bir ki\u015filik ku\u015fanmas\u0131 gerekmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Örtü, rahats\u0131z edici çe\u015fitli tutum ve davran\u0131\u015flardan korudu\u011fu gibi ayn\u0131 zamanda hem güzelli\u011fin bir göstergesidir, hem de olgun ve vakarl\u0131 bir ki\u015fili\u011fin simgesidir. Bu durum, kad\u0131nlarda oldu\u011fu gibi, tabiatta da böyledir; a\u011façlar, yapraklar\u0131yla ve kabuklar\u0131yla, yap\u0131lar s\u0131va ve boyalar\u0131yla hem daha güzel, hem de d\u0131\u015f etkilere kar\u015f\u0131 daha korunakl\u0131d\u0131r. Yapraklar\u0131 dökülmü\u015f, kabuklar\u0131 soyulmu\u015f a\u011façlar, bir çal\u0131y\u0131 and\u0131rd\u0131klar\u0131 gibi, ayn\u0131 zamanda d\u0131\u015f etkilerle zaman içerisinde kuruyup yok olmaya mahkumdur. Ayn\u0131 \u015fekilde bir bina, s\u0131vas\u0131z, boyas\u0131z ve badanas\u0131z ise bir harabeyi and\u0131rmakta ve zamanla y\u0131k\u0131l\u0131p gitmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131n\u0131n örtüsüne kar\u015f\u0131 ç\u0131kmak, kad\u0131nlara yap\u0131lan en büyük dü\u015fmanl\u0131k, onu dünya ve ahirette felakete sürüklemektir. Bu nedenle, örtü dü\u015fmanlar\u0131 asl\u0131nda örtünün de\u011fil kad\u0131n\u0131n dü\u015fman\u0131d\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131n\u0131n \u015eahitli\u011fi Konusu<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

\u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 sürdürdükleri propagandalar\u0131na malzeme olarak kulland\u0131klar\u0131 bir konu da \u0130slâm’da kad\u0131n\u0131n \u015fahitli\u011fi konusudur. Kendi çarp\u0131k ve bozuk ideolojilerinde kad\u0131n\u0131 insan yerine bile koymad\u0131klar\u0131n\u0131 dü\u015fünmeden \u0130slâm’da, borç verme konusunda yap\u0131lan senetle\u015fmede, bir erkek ve iki kad\u0131n\u0131n \u015fahitli\u011fini dillerine dolayarak \u0130slâm’\u0131 kötülemekte ve bu yolla \u0130slâm’a sald\u0131rmaktad\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bütün be\u015feri ideolojilerde, geleneksel ve tahrif edilmi\u015f dinlerde kad\u0131n\u0131n konumunun ne oldu\u011funu, bunlar\u0131n kad\u0131na nas\u0131l bir bak\u0131\u015f aç\u0131s\u0131yla bakt\u0131klar\u0131n\u0131 incelemi\u015ftik. Sonuç olarak bunlar\u0131n kad\u0131n\u0131 ikinci s\u0131n\u0131f olarak gördüklerini, hatta Marksizm’de, Hr\u0131stiyanl\u0131k ve Yahudilikte kad\u0131n\u0131 insan yerine koymad\u0131klar\u0131n\u0131, kapitalizmde ve demokratik sistemlerde kad\u0131n\u0131n \u015fehvet ve reklam arac\u0131 olarak görüldü\u011fünü görmü\u015ftük.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Be\u015feri ideolojiler, geleneksel ve tahrif edilmi\u015f dinler, kendilerinin kad\u0131na bak\u0131\u015flar\u0131ndaki utanç verici duruma bakmadan, \u0130slâm’\u0131n her konuda kad\u0131n\u0131 yüceltti\u011fini görmezden gelerek \u0130slâm’a sald\u0131rmaktad\u0131rlar. \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n anlamad\u0131klar\u0131 ve anlamak istemedikleri, \u0130slâm’\u0131n borçlar kanunundaki, kad\u0131n\u0131n \u015fahitli\u011fi konusunu burada aç\u0131klamakta yarar görüyoruz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’\u0131n, kad\u0131n ve erkek aras\u0131nda herhangi bir ay\u0131r\u0131m yapmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve her konuda e\u015fit yakla\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131 belirtmi\u015ftik. Kad\u0131n ve erke\u011fi birer \u015fahsiyet olarak gören \u0130slâm, her iki cinsin \u015fahsiyetlerini rencide etmeden onlara görev ve sorumluluk yükler. Bu  <\/span>görev ve sorumluluklar, kad\u0131n ve erke\u011fin fiziki ve ruhsal yönlerini ele alarak onlara verir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm, borçlar kanununda, iki erke\u011fin bulunmad\u0131\u011f\u0131 durumlarda, bir erkek ve iki kad\u0131n \u015fahidin gereklili\u011fini öngörür. \u0130slâm, insan hayat\u0131n\u0131 en iyi \u015fekilde düzenleyen, sosyal hayat\u0131n kurallar\u0131n\u0131 en ince bir düzenleme ile koyan, insan\u0131 en iyi tan\u0131yan sistemin ad\u0131d\u0131r. Bu sistemde, kad\u0131n ve erke\u011fin konumu belirlenmi\u015f, herkes kendi konumunun, görev ve sorumlulu\u011funun bilincine varm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n nazil oldu\u011fu ilk dönemlerde ticari hayat tamamen erkeklerin elinde idi; kad\u0131nlar ise daha çok en kutsal görev olan annelik görevlerini eda ediyor, gelece\u011fin neslini yeti\u015ftiriyorlard\u0131. Di\u011fer yandan kad\u0131nlar, evlilik nedeniyle ço\u011fu zaman bulunduklar\u0131 yerden ba\u015fka \u015fehirlere gidiyorlard\u0131. Bu nedenle kad\u0131nlar\u0131n ticaret hayat\u0131na ait bilgileri oldukça az ve yetersizdi.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm toplumunda kad\u0131n, kapitalist ve Marksist toplumlarda oldu\u011fu gibi, gücünün üstünde bir i\u015fte çal\u0131\u015ft\u0131r\u0131lm\u0131yor, fiziki ve ruhi inceli\u011fi gere\u011fi \u015fefkat ve sevgi isteyen alanlarda, gerekli görüldü\u011fünde ve ihtiyaç oldu\u011funda çal\u0131\u015ft\u0131r\u0131l\u0131r. Ancak kad\u0131n için en ideal görev, \u0130slâm toplumunun önderleri olacak gelece\u011fin neslini yeti\u015ftirmektir. Bu kutsal annelik görevi yan\u0131nda kad\u0131n ö\u011fretmenlik, doktorluk, ebelik gibi sevgi ve \u015fefkat isteyen ve kad\u0131n\u0131n inceli\u011fine uygun olan görevlerde de çal\u0131\u015fabiliyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâmi hayatta, beden gücü isteyen a\u011f\u0131r i\u015flerde, ticaret ve sanayide erkekler çal\u0131\u015fmaktad\u0131r. Bu i\u015flerin gere\u011fi olarak erkekler, kimi zaman evlerinden, bulunduklar\u0131 \u015fehirlerden çok uzaklara giderek seyahate ç\u0131kmakta, kimi zaman da a\u011f\u0131r yükleri ta\u015f\u0131maktad\u0131rlar. \u0130\u015fte bütün bu nedenlerden dolay\u0131 \u0130slâm toplumunda, bedeni ve ruhi incelikle yarat\u0131lan kad\u0131nlar bu alanlarda çal\u0131\u015ft\u0131r\u0131lmamaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ticari hayatta al\u0131\u015fveri\u015f genelde vadeli olarak yap\u0131lmakta, vadeli ticarette ise senet gerekli olmaktad\u0131r. Senet i\u015fleri genelde bu i\u015flere vak\u0131f olan ve bu konular\u0131 bilen kimseler aras\u0131nda yap\u0131lmakta ve bu konulardan anlayan erkek \u015fahitler haz\u0131r bulunmaktad\u0131r. Erkeklerden iki \u015fahidin bulunmamas\u0131 durumunda, bir erkek \u015fahidin yan\u0131nda ticaret ile fazla bir ilgileri  <\/span>bulunmayan kad\u0131nlardan iki tane \u015fahit bulundurulmas\u0131 gerekli görülmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey inananlar, belirli bir süreye kadar birbirinize borç verdi\u011finiz zaman onu yaz\u0131n. Aran\u0131zda bir yaz\u0131c\u0131, adâletle yazs\u0131n. Yaz\u0131c\u0131, Allâh’\u0131n kendisine ö\u011fretti\u011fi \u015fekilde yazmaktan kaç\u0131nmas\u0131n, yazs\u0131n; borçlu olan da yazd\u0131rs\u0131n, Rabbi olan Allah’tan korksun, borcundan hiçbir \u015feyi eksik etmesin. E\u011fer borçlu olan kimse akl\u0131 ermez, yahut zay\u0131f, ya da kendisi yazd\u0131ramayacak durumda ise velisi onu adâletle yazd\u0131rs\u0131n. Erkeklerinizden iki ki\u015fiyi de \u015fahit tutun. E\u011fer iki erkek yoksa râz\u0131 oldu\u011funuz \u015fahitlerden bir erkek, iki kad\u0131n (\u015fahitlik etsin). Tâ ki kad\u0131nlardan biri \u015fa\u015f\u0131r\u0131rsa di\u011feri ona hat\u0131rlats\u0131n. \u015eahitler ça\u011fr\u0131ld\u0131klar\u0131 zaman (gelmekten) kaç\u0131nmas\u0131nlar…” (Bakara, 282)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Burada ticari bir durum sözkonusu ve yukar\u0131da da ifade edildi\u011fi üzere ticaretle erkekler i\u015ftigal etmektedir. Kad\u0131nlar\u0131n ticaretle fazla bir ilgileri olmad\u0131\u011f\u0131 için senedin yaz\u0131lmas\u0131ndan sonra uzun bir zaman geçmesi durumunda hat\u0131rlayamayabilirler. Bu nedenle ayette “<\/em>…Tâ ki kad\u0131nlardan biri \u015fa\u015f\u0131r\u0131rsa di\u011feri ona hat\u0131rlats\u0131n…” <\/em>denilmektedir. Bu gayet normal bir durumdur; çünkü insan ilgi alan\u0131na girmeyen bir konuyu kimi zaman yeterince önemsemedi\u011finden hat\u0131rlayamayabilir. Ayr\u0131ca yukar\u0131da da belirtildi\u011fi gibi, evlilik yoluyla kad\u0131nlar, ba\u015fka \u015fehirlere gidebilir ya da yeterince önemsemedikleri için ça\u011f\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131nda, ça\u011f\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 yere gitmeyebilirler. \u0130\u015fte bunun için ayetin devam\u0131nda “\u015eahitler ça\u011fr\u0131ld\u0131klar\u0131 zaman (gelmekten) kaç\u0131nmas\u0131nlar…”<\/em> denilmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm nizam\u0131nda kad\u0131nlardan iki, erkeklerden bir \u015fahit istenmesi konusu yaln\u0131zca borçlar kanununda geçmektedir; di\u011fer \u015fahitlik gerektiren konularda böyle bir ifade geçmez. \u0130slâm, di\u011fer tüm konularda erkeklerin \u015fahitli\u011fi gibi kad\u0131nlar\u0131n da \u015fahitli\u011fini kabul eder. A\u015fa\u011f\u0131da verilecek ayeti kerimelerde \u015fahitlik konusunun kad\u0131n ve erkekte e\u015fit oldu\u011fu çok aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya konulmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vasiyet konusunda \u0130slâm dini, \u015fahitlerin erkek ya da kad\u0131n ay\u0131r\u0131m\u0131 yapmadan iki \u015fahidin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul eder. Hatta bu konuda güvenilir olmalar\u0131 kayd\u0131 ile gayrimüslimleri bile \u015fahit olarak kabul eder.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey inananlar, birinize ölüm gelince vasiyet s\u0131ras\u0131nda içinizden iki âdil ki\u015fi, ya da yeryüzünde yolculuk ederken ba\u015f\u0131n\u0131za ölüm musibeti gelmi\u015fse, sizden olmayan iki ki\u015fi aran\u0131zda \u015fahitlik etsin. Ku\u015fkulan\u0131rsan\u0131z, namazdan sonra onlar\u0131 tutar(yemin ettirir)siniz: ‘Akrabâ da olsa yeminimizi hiçbir paraya satmayaca\u011f\u0131z, Allâh’\u0131n (üzerimizde bulunan) \u015fahitli\u011fini gizlemeyece\u011fiz, yoksa biz, elbette günâhkârlardan oluruz,’ diye Allah’a yemin  <\/span>ederler.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

E\u011fer onlar\u0131n bir günâh i\u015fledikleri (yalan söyleyip hakk\u0131 gizledikleri) anla\u015f\u0131l\u0131rsa; (o iki \u015fâhidin), haklar\u0131na tecâvüz etmek istedi\u011fi kimselerden  <\/span>daha lây\u0131k olan iki ki\u015fi, onlar\u0131n yerine geçer. Allah’a (\u015föyle) yemin ederler: ‘Mutlaka bizim \u015fahitli\u011fimiz, onlar\u0131n \u015fahitli\u011finden daha do\u011frudur, biz (hakka) tecâvüz etmedik, yoksa biz elbette zâlimlerden oluruz’ (derler)." (Maide 106-107)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki ayet-i kerimelere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda \u0130slâm’\u0131n \u015fahitlik konusunda, kad\u0131n erkek ay\u0131r\u0131m\u0131 yap\u0131lmad\u0131\u011f\u0131 gibi, yolculuk an\u0131nda vasiyetin yap\u0131lmas\u0131 halinde gayrimüslimlerden bile iki \u015fahidin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul etti\u011fi çok aç\u0131k bir \u015fekilde görülmektedir. Bu vasiyette, yolculu\u011fun özel durumu gere\u011fi, \u015fahitlerin her ikisinin kad\u0131n ya da birinin kad\u0131n di\u011ferinin erkek olabilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eimdi \u0130slâm dini, gayrimüslimleri, kad\u0131n ya da erkek ay\u0131r\u0131m\u0131 yapmaks\u0131z\u0131n, \u015fahitli\u011fe kabul ederken, üstelik bu \u015fahitlerden biri kad\u0131n di\u011feri de erkek, ya da her ikisinin de kad\u0131n olabilece\u011fi ortada iken, Müslüman kad\u0131nlardan bir erkek yerine nas\u0131l olurda iki kad\u0131n \u015fahit talep eder? Bunu dü\u015fünmek bile \u0130slâm’a ve Müslümanlara büyük bir iftira ve zulümdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eahitlik konusunda \u0130slâm’\u0131n kad\u0131n erkek ay\u0131r\u0131m\u0131 yapmad\u0131\u011f\u0131n\u0131n ikinci delili zina olay\u0131nda istenen \u015fahitliktir. Zina bilindi\u011fi üzere bir kad\u0131n ve  <\/span>bir erkek aras\u0131nda yap\u0131lan gayri me\u015fru cinsel ili\u015fkidir. Zina olay\u0131na \u015fahit olanlar, kad\u0131n da erkek de olabilir; bu durumda zinay\u0131 gören ki\u015filer  <\/span>\u015fahitlik yapmakla mükelleftirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kad\u0131nlar\u0131n\u0131zdan fuhu\u015f yapanlara kar\u015f\u0131 içinizden dört \u015fahit getirin; e\u011fer onlar \u015fahitlik ederlerse, o kad\u0131nlar\u0131 ölüm al\u0131ncaya, ya da Allâh onlar\u0131n yarar\u0131na bir yol gösterinceye kadar evlerde tutun.” (Nisa, 15)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Zina için \u015fahitlik yapacak olanlar\u0131n tümü kad\u0131n olabilece\u011fi gibi ikisi erkek, ikisi kad\u0131n, ya da üçü erkek biri kad\u0131n olabilir. Ayet-i kerimeden anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere, zina için yemin edecek kimseler, kad\u0131n ya da erkek olarak ay\u0131rt edilmemektedir. Ayn\u0131 \u015fekilde lian konusunda da \u0130slâm kad\u0131n erkek ay\u0131r\u0131m\u0131 yapmaz ve kad\u0131n\u0131n \u015fahitli\u011fini kabul eder.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“E\u015flerini zinâ ile suçlay\u0131p kendilerinden ba\u015fka \u015fahitleri bulunmayan kimselere gelince: Onlardan her birinin \u015fahitli\u011fi, kendisinin mutlaka do\u011fru söyleyenlerden oldu\u011funa, dört defa Allâh’\u0131 \u015fahit tutmas\u0131d\u0131r. Be\u015finci defa da: E\u011fer yalan söyleyenlerden ise Allâh’\u0131n lanetinin kendi üzerine olmas\u0131n\u0131 diler.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kad\u0131n\u0131n da dört defa sözüne Allâh’\u0131 \u015fahit tutup kocas\u0131n\u0131n, mutlaka yalan söyleyenlerden oldu\u011funa \u015fahitlik etmesi, kendisinden azâb\u0131 kald\u0131r\u0131r.<\/span><\/em> Be\u015finci defa da: E\u011fer kocas\u0131 do\u011frulardan ise Allâh’\u0131n gazab\u0131n\u0131n kendi üzerine olmas\u0131n\u0131 diler.” (Nisa, 6-9)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki ayet-i kerimelerde kad\u0131n ve erke\u011fin tek ba\u015flar\u0131na \u015fahitlik yemini etmeleri kabul edilmi\u015f, bu yeminin dört kere tekrarlanmas\u0131 da dört \u015fahit yerine say\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Dikkat edilecek olursa burada erkekten dört, kad\u0131ndan sekiz defa yemin etmesi istenmemekte; her ikisinden de dörder defa yemin etmeleri istenmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kad\u0131n ve erkeklerin e\u015fit \u015fekilde \u015fahitlik yapmalar\u0131 istenilen bir konu da talak (bo\u015fanma) konusundad\u0131r. Burada da kad\u0131n erkek ay\u0131r\u0131m\u0131 yap\u0131lmamakta iki ki\u015finin \u015fahitlik etmeleri istenmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Sürelerinin sonuna vard\u0131klar\u0131nda ya onlar\u0131 (yan\u0131n\u0131zda) güzelce tutun, yahut, güzellikle onlardan ayr\u0131l\u0131n. \u0130çinizden adâletli iki ki\u015fiyi de \u015fahit tutun. \u015eahitli\u011fi Allâh için yap\u0131n. \u0130\u015fte içinizden Allah’a ve Son Güne inanan kimseye ö\u011fütlenen budur. Kim Allah’tan sak\u0131n\u0131rsa (Allâh) ona bir ç\u0131k\u0131\u015f (yolu) yarat\u0131r.” (Talak, 2)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’\u0131n kad\u0131n ve erkeklerden e\u015fit \u015fekilde \u015fahitlik (hakemlik) yapmalar\u0131n\u0131 istedi\u011fi bir ba\u015fka konu da, e\u015fler aras\u0131nda bir sorunun ortaya ç\u0131kmas\u0131 ve bunun giderilmesi konusudur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“E\u011fer (e\u015flerin) aralar\u0131n\u0131n aç\u0131lmas\u0131ndan endi\u015fe duyarsan\u0131z, erke\u011fin âilesinden bir hakem ve kad\u0131n\u0131n âilesinden bir hakem gönderin. Bunlar uzla\u015ft\u0131rmak isterlerse, Allâh onlar\u0131n aras\u0131n\u0131 bulur. Çünkü Allâh (her \u015feyi) bilendir, haber aland\u0131r.” (Nisa, 35)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ayet-i kerimeden de aç\u0131kça belirtildi\u011fi üzere, kad\u0131n\u0131n ailesinden bir ki\u015fi, erke\u011fin ailesinden de bir ki\u015finin hakemlik yapmalar\u0131 istenmektedir. Bu ki\u015filer, iki erkek olabilece\u011fi gibi iki kad\u0131n, ya da biri erkek di\u011feri de kad\u0131n olabilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki gerçekler de apaç\u0131k bir \u015fekilde gösteriyor ki, borçlar kanunundaki bir erkek iki kad\u0131n\u0131n \u015fahitli\u011fi hususu, tamamen özel bir durum ve yukar\u0131da da ifade edildi\u011fi üzere kad\u0131nlar\u0131n ticaret konusuna olan ilgisizlikleri nedendi iledir. Borçlar kanunu d\u0131\u015f\u0131nda kalan bütün alanlarda kad\u0131n ve erkek aras\u0131nda bir ay\u0131r\u0131m sözkonusu de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Nikahta Denklik<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Bir konuda denklik, o konunun tutarl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve süreklili\u011fini gösterdi\u011fi gibi, ayn\u0131 zamanda ayn\u0131 konu etraf\u0131nda birle\u015fen kimselerin de huzurlu ve mutlu olmalar\u0131na neden olacakt\u0131r. Hayat\u0131n her alan\u0131nda denklik, esas oldu\u011fu gibi, nikahta da denklik esast\u0131r. \u0130slâm’da nikâhta denklik hususu, öncelikli olarak imanda ve dü\u015füncede gerçekle\u015fir. Bu denklik, giderek davran\u0131\u015flar\u0131 da içerisine al\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>\u0130man, dü\u015fünce ve pratik birli\u011fini sa\u011flayarak, \u0130slâmi aile yap\u0131s\u0131n\u0131n temelini olu\u015fturan Müslüman bireyler, \u0130slâmi hassasiyetlerini muhafaza ettikleri sürece yuvalar\u0131nda mutlu ve huzurlu olacaklard\u0131r. Yüce \u0130slâm dini, Müslümanlardan, evlenecekleri kimseleri mü’minlerden seçmelerini istemektedir. \u0130slâm, dü\u015fünce ve pratikleri bir olmayan, \u0130slâmi esaslar\u0131, hevalar\u0131na uymuyor diye b\u0131rakan mü\u015friklerle, Allah ve Rasulünün hükümlerini her \u015feyin önünde tutan mü’minlerin evlenmelerini kesinlikle haram k\u0131lmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Zinâ eden erkek, zinâ eden veya mü\u015frik olan kad\u0131ndan ba\u015fkas\u0131yla evlenmez; zinâ eden kad\u0131n da zinâ eden veya mü\u015frik olan erkekten ba\u015fkas\u0131yla evlenmez. Öyleleriyle evlenmek mü’minlere harâm k\u0131l\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r.” (Nur, 3)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Bu ayetten de aç\u0131kça anla\u015f\u0131ld\u0131\u011f\u0131 üzere mü’minler, mü\u015frik ve zina edenlerle kesinlikle evlenmezler. Mü\u015frik bir kimse, ancak mü\u015frik ve zina eden biri ile evlenebilir. \u0130lgili ayet, evlenmede denkli\u011fi ortaya koymaktad\u0131r. Ayn\u0131 \u015fekilde bu ayet, denkli\u011fin hangi konuda olaca\u011f\u0131n\u0131 da bildirmi\u015ftir. Buradaki denklik inanç ve ahlaki denkliktir. iman et­ti\u011fini söyleyen birinin bu uyar\u0131ya kulak vermesi imani bir zorunluluk oldu\u011fu gibi, aile yuvas\u0131n\u0131n huzurlu bir \u015fekilde süreklili\u011fi için de gereklidir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da evlenmede denkli\u011fin ya\u015f, mal, servet, hürlük ve kölelik ile hiçbir ilgisi bulunmamaktad\u0131r. Her konuda mü’minler için en güzel örnek olan Rasulullah(as), evlilik ve e\u015f seçimi konusunda da bu en güzel örnekli\u011fini ortaya koyarak mü’minlere yol göstermi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’\u0131n evliliklerine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda evlilikte denkli\u011fin hangi konularda oldu\u011fu, di\u011fer özelliklerin evlenmede ölçü olmad\u0131\u011f\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde görülür. Hz. Hatice (R.anha), Rasulullah’tan onbe\u015f ya\u015f büyük iken, Hz. Ai\u015fe (R.anha) ondan k\u0131rk ya\u015f daha küçüktür. Hz. Hafsa, Hz. Ömer’in k\u0131z\u0131 ve hür bir ki\u015fi iken, Hz. Safiye daha önce Yahudi olup, sonradan Müslüman olan Huyey’in k\u0131z\u0131d\u0131r. \u0130man noktas\u0131nda Müslüman olan bu kad\u0131nlar\u0131n hepsi de Rasulullah(a.s) ile evlenmi\u015flerdir. Ayn\u0131 \u015fekilde Hz. Bilal bin Rebah, Hz. Abdurrahman bin Avf’\u0131n k\u0131z karde\u015fiyle evlenerek bu konuda müminlere örnek olmu\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Demek ki \u0130slam’da denklik (kefaet) ya\u015f, mal, hürlük, kölelik ve güzellik ile ilgili de\u011fil, inanç ve iman ile ilgilidir. Ayn\u0131 \u0130slâmi mesaj\u0131 ta\u015f\u0131yanlar\u0131n ya\u015f, güzellik, yak\u0131\u015f\u0131kl\u0131l\u0131k, zenginlik gibi unsurlara; bekâr, dul, birkaç e\u015fli gibi durumlar\u0131na bakmaks\u0131z\u0131n, yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131n dinini ya\u015famak, yaymak ve gerçekleri insanlara ula\u015ft\u0131rmak için, mü\u015frik top­lumun de\u011fer yarg\u0131lar\u0131na önem vermeden birbirleriyle evlenmeleri, bu ki\u015filerin (kad\u0131n olsun, erkek olsun) dini samimiyetini gösterir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bugün, \u0130slâmi baz\u0131 kavramlar\u0131 a\u011f\u0131zlar\u0131nda eveleyip geveleyen ve kendilerini mücahid veya mücahide görerek tevhidi dü\u015fünceden, \u015feriattan, muvahhidlikten, \u015fehitlikten ve \u015fehadetten söz edenlerin, evlilik konusunda, cahili ve mü\u015frik de\u011ferler do\u011frultusunda hareket etmeleri, bu konudaki ya\u015fant\u0131lar\u0131n\u0131 ve dü\u015füncelerini Kur’an’\u0131n ön­gördü\u011fü ya\u015fam biçimine göre de\u011fi\u015ftirmemeleri, bunlar\u0131n gerçekten Müslüman olup olmad\u0131klar\u0131 konusunda ku\u015fkular uyand\u0131rmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slam bir ya\u015fam biçimi oldu\u011funa göre, Müslüman oldu\u011funu iddia eden bir ki\u015fi, tüm dü\u015fünce, söz ve hareketlerini \u0130slâmi de\u011fer ölçülerine göre düzenlemelidir. Çünkü Ahzab, 36. ayetinde geçti\u011fi üzere, Allah ve Rasulü bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, mü’min oldu\u011funu söyleyen erkek ve kad\u0131nlar\u0131n, o i\u015fi kendi isteklerine göre çözme ve seçme haklar\u0131 bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, isteklerine göre hareket edenlerin, Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 geldiklerini ve bunlar\u0131n apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015ftüklerini biliyoruz. Bu sap\u0131kl\u0131\u011f\u0131n nedeni, ki\u015finin i\u015fine gelen ko­nuyu hevas\u0131na göre çözmek istemesidir ki, bunlar\u0131n durumu dünya hayat\u0131nda rezil olmak, ahirette de en büyük azaba u\u011framakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/em><\/span><\/p>\n

“…Yoksa siz Kitab\u0131n bir k\u0131sm\u0131na inan\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 inkâr m\u0131 ediyorsunuz? Sizden bunu yapan\u0131n cezâs\u0131, dünyâ hayât\u0131nda rezil olmaktan ba\u015fka nedir? K\u0131yâmet gününde de (onlar) azâb\u0131n en \u015fiddetlisine itilirler.  <\/span>Allâh yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 bilmez de\u011fildir.” (Bakara, 85)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Azab\u0131n en \u015fiddetlisine itili\u015f nedeni, ho\u015funa giden ayetlerin al\u0131n\u0131p ho\u015fa gitmeyen ayetlerin terk edilmesidir. Ho\u015flar\u0131na gitmiyor diye bir k\u0131s\u0131m ayetleri b\u0131rakanlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131 iyi ameller de bo\u015fa gidecektir. Na­maz\u0131n\u0131 k\u0131lan, orucunu tutan, Allah’a ve Rasulüne inand\u0131\u011f\u0131n\u0131 söyleyen; \u0130slam’dan, cihattan, \u0130slâmi davetten söz eden bir ki\u015finin, belli bir ko­nuda, örne\u011fin evlilik konusunda, Allah ve Rasulünün emrine mu­halefet ederek, hevas\u0131n\u0131n istek ve arzular\u0131 do\u011frultusunda hareket et­mesi, onun di\u011fer amellerini de bo\u015fa ç\u0131kar\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Böyledir, çünkü onlar, Allâh’\u0131n indirdi\u011finden ho\u015flanmam\u0131\u015flar, Allâh da onlar\u0131n amellerini heder etmi\u015ftir.”<\/span><\/em>         <\/span><\/strong>(Muhammed, 9)<\/em><\/o_p><\/strong><\/span><\/p>\n

Bunun nedeni, nefislerini tatmin etmek için dünyevi istek ve arzular\u0131n\u0131, Allah ve Rasulünün isteklerinin önüne al\u0131p dünya hayat\u0131n\u0131 ve süsünü tercih etmelerindendir. Bunlar, dünyevi isteklerine ka­vu\u015furlar, ancak ahirette onlar için ancak ate\u015f vard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kimler dünyâ hayât\u0131n\u0131 ve süsünü isterse onlara oradaki amellerin(in kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131n)\u0131 tam veririz ve onlar orada hiçbir eksikli\u011fe u\u011frat\u0131lmazlar.” (Hud, 15-16)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2012.04.06
\n