\u0130SLÂM’IN \u0130Ç DÜ\u015eMANLARI \u0130slâm, tarih boyunca en büyük zarar\u0131 ve en büyük kötülü\u011fü, hiç \u015füphesizdir ki, Müslüman gözüken münaf\u0131k, fas\u0131k, mü\u015frik, mürdet ve belamlardan görmü\u015ftür. Bunlar, aç\u0131kça kar\u015f\u0131s\u0131nda durup ret edemedikleri \u0130slâmi esaslar\u0131, içerden sald\u0131rarak zarar vermeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Tevhidi esaslar, yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131 ilah kabul etmeyi ve hayat\u0131 O’nun indirdi\u011fi ilahi hükümlere göre düzenlemeyi esas al\u0131r. Bu gerçekleri kabul etmeyen ya da kabul etmi\u015f göründükleri halde yüce Allah’tan ba\u015fkalar\u0131n\u0131 ilah edinenler, hayatlar\u0131n\u0131 kendi sülfi emellerine ya da be\u015feri sistemlerin kurallar\u0131na göre düzenleme yoluna gitmi\u015flerdir. Kendi sülfi duygular\u0131n\u0131n tatmin edilmesi, kimi ç\u0131karlar\u0131n kazan\u0131lmas\u0131, belli korku ve endi\u015felerin ta\u015f\u0131nmas\u0131 ya da \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 kin ve dü\u015fmanl\u0131klar\u0131n ta\u015f\u0131nmas\u0131 gibi de\u011fi\u015fik nedenlerle insanlar, \u0130slâmi kavramlar\u0131 çarp\u0131tarak, Tevhidi esaslar\u0131 gizleyerek, hakk\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131rarak \u0130slâm’a zarar vermeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. <\/span>Tevhidi esaslar, iman edenlerden uluhiyet, rububiyet ve melikli\u011fin yaln\u0131zca yüce Allah’a hasredilmesini ister. Tevhidi esaslar\u0131 kabul eden Müslümanlar, yüce Allah’\u0131n kendisine gönderdi\u011fi hükümlerle kendi hayatlar\u0131n\u0131 düzene soktuktan sonra ikinci i\u015f olarak bu hükümleri di\u011fer insanlara ula\u015ft\u0131rmakla mükelleftirler. Tevhidi esaslar\u0131 insanlara ula\u015ft\u0131rmak isteyen Müslümanlar, bu u\u011furda, canlar\u0131 da dahil olmak üzere, dünyevi bütün de\u011ferlerini ortaya koymak, bütün zamanlar\u0131n\u0131 bu u\u011furda harcamak, de\u011fer yarg\u0131lar\u0131n\u0131 ve ili\u015fkilerini bu kritere göre göre belirlemek zorundad\u0131rlar. Çünkü yüce Allah (cc) ölçüyü böyle koymu\u015f ve iman edenlerden bunu istemi\u015ftir. “Allâh, mü’minlerden canlar\u0131n\u0131 ve mallar\u0131n\u0131 cennet kendilerinin olmak üzere sat\u0131n alm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh yolunda sava\u015f\u0131rlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allâh’\u0131n, Tevrât’ta, \u0130ncil’de ve Kur’ân’da üstlendi\u011fi gerçek bir sözdür! Kim Allah’tan daha çok sözünde durabilir? O halde O’nunla yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z bu al\u0131\u015fveri\u015finizden ötürü sevinin. Gerçekten bu, büyük ba\u015far\u0131d\u0131r.” (Tevbe, 111) Allah yolunda mal ve canlar\u0131ndan fedakârl\u0131k yapmak, yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi ayetlere gerçekten iman etmekle mümkündür. Yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi hükümlere göre hareket etmek, zorluklar kar\u015f\u0131s\u0131nda yaln\u0131zca O’na yönelip O’ndan yard\u0131m istemek iman edenlerden ba\u015fkalar\u0131na a\u011f\u0131r gelir. “Sab\u0131rla, namazla Allah’tan yard\u0131m dileyin, \u015füphesiz bu, (Allah’a) sayg\u0131 gösterenlerden ba\u015fkas\u0131na a\u011f\u0131r gelir.” (Bakara, 45) “Böylece sizi orta bir ümmet yapt\u0131k ki, insanlara \u015fâhid olas\u0131n\u0131z, Rasul de size \u015fâhid olsun. Biz, Rasul’e uyan\u0131, ökçesi üzerinde geriye dönenden ay\u0131ral\u0131m diye, eskiden yöneldi\u011fin Ka’be’yi k\u0131ble yapt\u0131k. Bu, Allâh’\u0131n yol gösterdi\u011fi kimselerden ba\u015fkas\u0131na elbette a\u011f\u0131r gelir. Allâh sizin iman\u0131n\u0131z\u0131 zayi edecek de\u011fildir. \u015eüphesiz Allâh, insanlara \u015fefkatli, merhametlidir.” (Bakara, 143)<\/span><\/em> \u0130lahi mesaj\u0131n insanlara duyurulmas\u0131, insan\u0131n kendi hayat\u0131 da dahil olmak üzere sahip olunan her \u015feyden fedakârl\u0131k ister. Risalet tarihinde, Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyuran Rasuller ve onlar\u0131n izlerini takip eden Tevhid erleri, kendilerinden istenen fadakârl\u0131\u011f\u0131 en iyi \u015fekilde yerine getirmi\u015fler ve ancak bu durumda Rab’lerini raz\u0131 edebilmi\u015flerdir. “Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu ba\u015f\u0131n\u0131za gelmeden cennete girece\u011finizi mi sand\u0131n\u0131z? Onlara öyle yoksulluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131 dokunmu\u015ftu, öyle sars\u0131lm\u0131\u015flard\u0131 ki, nihâyet Rasul ve beraberinde iman edenler: ‘Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 ne zaman?’ diyecek olmu\u015flard\u0131. \u0130yi bilin ki, Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 yak\u0131nd\u0131r.” (Bakara, 214) Tevhidi esaslara iman edenlerin de yapmalar\u0131 gereken \u015fey, kendilerinden önce geçenlerin yolunu izlemek ve onlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131n\u0131 yapmakt\u0131r. Bu nedenle yüce Allah (cc), iman edenlere Rasulünü örnek verir. “Andolsun Allâh’\u0131n Rasulünde sizin için Allah’a ve âhiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allâh’\u0131 çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em> Tevhidi esaslar\u0131n bildirdi\u011fi mücadeleyi yapmay\u0131 ve hayat tarz\u0131n\u0131 ya\u015famay\u0131 göze alamayan kimseler, aç\u0131kça inkâr etme cesaretini kendilerinde göremedikleri ve ç\u0131karlar\u0131n\u0131n bozulaca\u011f\u0131n\u0131 dü\u015fündükleri için, Rab’leri taraf\u0131ndan gönderilen hükümleri bozarak kendilerince bir yol tutturmu\u015flard\u0131r. Bu kimseler, \u0130slâm’dan ç\u0131k\u0131p \u0130slâm’a ve Müslümanlar cephe almak yerine, \u0130slâm dairesi içinde kalarak ve suret-i Haktan gözükerek bu ç\u0131karlar\u0131n\u0131 korumay\u0131 ye\u011flemi\u015flerdir. Özelllikle günümüzde, \u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 olan tasavvuf, vak\u0131f ve dernekler, \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda \u015firk ve küfür içerisinde bulunmaktad\u0131rlar. Onlar, Kur’an’dan, me\u015fruiyetlerine bir delil bulamad\u0131klar\u0131 halde, halk nazar\u0131nda kendilerine me\u015fruiyet kazand\u0131rmak için kendilerini \u0130slâm’a nisbet ederler, \u0130slâmi ifadeler kullan\u0131rlar. Bu \u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 unsurlardan vak\u0131f ad\u0131 alt\u0131ndaki \u015firk yuvas\u0131nda yuvalanan bir k\u0131s\u0131m ki\u015filer, kendileri Kur’an’a uymad\u0131klar\u0131 halde, insanlara Kur’an’\u0131 tavsiye eder ve aç\u0131klarlar. Kendilerini \u0130slâm’a nisbet eden baz\u0131 kimseler, halk\u0131n cehaletinden de yararlanarak t\u0131pk\u0131 Samiri gibi, nefislerinin ho\u015funa gideni yapmakta ve bunun için de dini motifleri kullanarak ç\u0131kar elde etmektedirler. Tevhid inanc\u0131ndan mahrum baz\u0131 ki\u015filer de bu belamlar\u0131n istismar ettikleri dini motiflere aldanarak Samiri soylu belamlara aldanmaktad\u0131rlar. \u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 unsurlardan olan tasavvuf, vak\u0131f ve dernek gibi \u015firk kurumlar\u0131n\u0131n \u0130slâm dinine verdikleri zarar\u0131, tarihi süreçte hiçbir \u0130slâm dü\u015fman\u0131 verememi\u015ftir. Ne Haçl\u0131lar, ne Bat\u0131l\u0131lar, ne emperyalist ABD ve ne de \u0130slâm dü\u015fman\u0131 Kemalist dikta sistemi, bu \u015firk yuvas\u0131 tasavvuf, vak\u0131f ve derneklerin \u0130slâm’a verdikleri zarar\u0131 vermi\u015flerdir. Tarihi sureçte ve günümüzde \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, d\u0131\u015far\u0131dan \u0130slâm’a ve müslümanlara yapt\u0131klar\u0131 sald\u0131r\u0131larla ancak Müslümanlar\u0131n dinlerine daha fazla <\/span>sar\u0131lmalar\u0131na neden olmu\u015flar ve onlar\u0131n inançlar\u0131n\u0131 s\u0131k\u0131 s\u0131k\u0131ya korumalar\u0131n\u0131 sa\u011flam\u0131\u015flard\u0131r. \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n sald\u0131r\u0131lar\u0131, Müslümanlar\u0131n dinlerini daha fazla ö\u011frenmelerine ve iman ettikleri esaslarla övünmelerine sebep olurken, \u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 unsurlar olan tasavvuf, vak\u0131f ve dernekler, insanlar\u0131 iman ettikleri Kur’an’dan ve Tevhidi esaslardan uzakla\u015ft\u0131rm\u0131\u015f, onlar\u0131, dinlerini anlamayan sürüler haline getirmi\u015ftir. Emperyalizmin yerli i\u015fbirlikçisi Kemalist sistemin, Anadolu’yu i\u015fgalinden bugüne kadar, \u0130slâm’a ve Müslümanlara kar\u015f\u0131 sürdürdü\u011fü dü\u015fmanl\u0131k ve sald\u0131r\u0131lar, insanlar\u0131 inançlar\u0131ndan koparamam\u0131\u015f, tam aksine dinlerine daha fazla sar\u0131lmas\u0131na neden olmu\u015ftur. Kemalist dikta sisteminin, Kur’an kurslar\u0131n\u0131 kapat\u0131p Kur’an nüshalar\u0131n\u0131 toplay\u0131p yakmas\u0131, Kur’an ö\u011fretiyor ya da ö\u011freniyor diye masum insanlara i\u015fkence yap\u0131p zindanlara doldurmas\u0131, ezan\u0131 \u015ferifi Türkçe okutmas\u0131 insanlar\u0131 inançlar\u0131ndan döndürememi\u015ftir. \u0130nsanlar\u0131n dinlerine ba\u011fl\u0131l\u0131klar\u0131ndan taviz vermedi\u011fini gören emperyalizm ve onun yerli i\u015fbirlikçisi Kemalist sistem, Anadolu’yu ilk i\u015fgal y\u0131llar\u0131nda, ajanlar\u0131n\u0131 hoca k\u0131l\u0131\u011f\u0131na büründürerek insanlar\u0131n içine salm\u0131\u015ft\u0131r. Bu hoca k\u0131l\u0131kl\u0131 ajanlar, dini bilgiler ad\u0131 alt\u0131nda insanlara, \u0130slâm ile hiçbir ilgisi bulunmayan ve \u0130slâm’a tamamen ayk\u0131r\u0131 olan yanl\u0131\u015f bilgiler ve hurafeler anlatm\u0131\u015flard\u0131r. Hoca k\u0131l\u0131kl\u0131 ajanlar, insanlara, “Kur’an’a abdestsiz dokunulmayaca\u011f\u0131n\u0131,” “onun herkes taraf\u0131ndan anla\u015f\u0131lmayaca\u011f\u0131n\u0131”<\/strong> ve “Kur’an’\u0131 yaln\u0131zca yüzünden okuman\u0131n çok çok sevap oldu\u011funu”<\/strong> söyleyerek insanlar ile Kur’an aras\u0131nda adeta duvarlar ördüler. Bu ajanlar, Rasulullah (as) ile ilgili de olmad\u0131k yalan ve iftiralar uydurdular ve Rasulullah (as)’\u0131, günümüzde hiçbir örnekli\u011fi bulunmayan biri olarak ve adeta eski bir hikâye kahraman\u0131 gibi anlatt\u0131lar insanlar. Hoca k\u0131l\u0131kl\u0131 ajanlar, tasavvufun, geleneksel kültürün \u015firk ve küfür olan hikâyelerini, \u0130slâm’danm\u0131\u015f gibi insanlara anlatt\u0131lar. Zaten yeterli bir Tevhidi bilgiye ve Kur’ani bir hassasiyete sahip olmayan kimseler, Kur’an yerine bu ajanlar\u0131n uydurduklar\u0131 yalanlara inand\u0131lar ve Kur’an’\u0131 süslü k\u0131l\u0131flara sokarak duvarlarda as\u0131l\u0131 b\u0131rakt\u0131lar. Dikta sisteminin ba\u015f\u0131ndaki M. Kemal ile \u0130nönü adl\u0131 \u0130slâm dü\u015fman\u0131 kâfirlerin, her f\u0131rsatta \u0130slâm’a ve Müslümanlara bask\u0131 ve zulümleri, <\/span>hakaret ve küçümsemeleri, inanan insanlar\u0131 inançlar\u0131ndan so\u011futmad\u0131\u011f\u0131 gibi tam aksine inanan insanlar\u0131n kendilerine kar\u015f\u0131 kin ve bu\u011fzlar\u0131n\u0131 art\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. Hoca k\u0131l\u0131\u011f\u0131ndaki ajanlarla yetinmeyen Kemalist dikta sistemin kurucular\u0131, insanlar\u0131 \u0130slâm’dan so\u011futmak ve Tevhidi esaslardan uzakla\u015ft\u0131rmak için daha etkili bir çözüm buldular. Bu bulu\u015flar\u0131, din te\u015fkilat\u0131 ad\u0131 alt\u0131nda olu\u015fturduklar\u0131 diyanet \u015febekesi adl\u0131 kurumdur. Emperyalizmin yerli i\u015fbirlikçileri M. Kemal ve \u0130nönü adl\u0131 kâfirler, emperyalist efendilerinin, \u0130slâm’a ve Müslümanlara sald\u0131r\u0131lar\u0131nda kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 hezimetleri de gördükleri için daha kurnazca bir yola ba\u015fvurdular ve \u0130slâm’\u0131 içeriden etkisizle\u015ftirmek için Diyanet adl\u0131 \u015febekenin elemanlar\u0131n\u0131 kiralayarak onlar vas\u0131tas\u0131yla amaçlar\u0131na ula\u015fmaya çal\u0131\u015ft\u0131lar. Diyanet \u015febekesi ve onun maa\u015fl\u0131 u\u015faklar\u0131, kendilerine verilen talimatlar do\u011frultusunda Tevhidi esaslar\u0131n ve hüküm içeren ayetlerin üzerini kapatarak yaln\u0131zca ibadetler üzerinde durdular ve halk\u0131 dikta sistemi benimsemeye davet ettiler. Ta\u011futi sistemin camilere yerle\u015ftirdi\u011fi namaz memurlar\u0131, kiralad\u0131\u011f\u0131 müftü ve vaizleri, sistemin isteklerine uygun hareket ederek insanlar\u0131 Tevhidi esaslardan ve \u0130slâm’\u0131n devletle ilgili hükümlerinden çok kolay bir \u015fekilde uzakla\u015ft\u0131rd\u0131lar. Kemalist sistemin kurdu\u011fu Diyanet \u015febekesinin \u0130slâm dinine verdi\u011fi tahribat\u0131 gören baz\u0131 Müslümanlar, dikta sisteminin bu kuklas\u0131n\u0131n ve onun kiral\u0131k ajanlar\u0131 olan namaz memuru, müftü ve vaizlerin yalanc\u0131 ve sahtekâr olduklar\u0131n\u0131, bu kimselerin, bizzat kendilerinin cahil ve \u0130slâm’dan uzak kimseler olduklar\u0131n\u0131 anlad\u0131lar. Kemalist dikta sistemi, insanlar\u0131n Diyanet \u015febekesine art\u0131k inanmad\u0131klar\u0131n\u0131 hissedince, insanlar\u0131n \u0130slâmi gerçeklere ve Tevhidi esaslara yönelmelerini engellemek için ba\u015fka çareler arad\u0131 ve B plan\u0131n\u0131 devreye soktu. Bu da, Anadolu’yu i\u015fgal etti\u011fi y\u0131llarda kapatt\u0131\u011f\u0131 \u015firk yuvas\u0131 tarikatlar\u0131 el alt\u0131ndan yeniden devreye sokmas\u0131, Prof.luk, dekanl\u0131k ve rektörlük verdi\u011fi belamlar\u0131n\u0131 öne ç\u0131karmas\u0131, vak\u0131f ve dernek gibi \u015firk ve küfür yuvalar\u0131na izin vermesidir. Tarikat \u015feyhleri, yüce Allah’a arac\u0131larla ula\u015fman\u0131n \u015firk ve küfür oldu\u011funu, yüce Allah’tan ba\u015fka kimsenin gaybi bilmeyece\u011fini bildiren Kur’an’a adeta sava\u015f açt\u0131lar ve müritlerini Kur’an’dan uzak tutmak için ellerinden geleni yapt\u0131lar. Müritlerinin, Kur’an’\u0131 okumalar\u0131 halinde tasavvufun küfür ve \u015firk oldu\u011funu ö\u011freneceklerini ve böylece kendilerinden uzakla\u015facaklar\u0131n\u0131 bilen tarikat \u015feyhleri, bütün güçleri ile ve çok kurnaz bir yöntemle cahil müritlerini Kur’an’dan uzak tuttular. Çünkü Kur’an, tarikatç\u0131lar\u0131n arac\u0131larla yüce Allah’a yakla\u015fma iddialar\u0131n\u0131n küfür ve yalanc\u0131l\u0131k oldu\u011funu bildiriyordu. “\u0130yi bil ki, hâlis din yaln\u0131z Allâh’\u0131nd\u0131r. O’ndan ba\u015fka veliler edinip: ‘Biz bunlara s\u0131rf bizi Allâh’a yakla\u015ft\u0131rmalar\u0131 için itaat ediyoruz’ diyenler; \u015eüphesiz ki Allâh, onlar aras\u0131nda, ayr\u0131l\u0131\u011fa dü\u015ftükleri konuda hükmünü verecektir. Allâh, yalanc\u0131, kâfir kimseyi do\u011fru yola iletmez.” (Zümer, 3) Tarikat \u015feyhleri, müritlerini tamamen Kur’an’dan uzakla\u015ft\u0131rmak için, Kur’an’\u0131n herkes taraf\u0131ndan anla\u015f\u0131lmayaca\u011f\u0131n\u0131, onu ö\u011frenmek için onalt\u0131 ilme sahip olunmas\u0131 gerekti\u011fini söylediler. Zaten hiçbir ilme sahip olmayan, birço\u011fu okuma yazma bile bilmeyen müritler de \u015feyhlerinin sözüne uyarak Kur’an’\u0131 gündemlerine bile almad\u0131lar ve Kur’an’la aralar\u0131na demirden duvarlar ördüler. Ta\u011futi Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131n \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 devreve soktu\u011fu üçüncü grup, hiç ku\u015fkusuzdur ki, \u0130slamc\u0131 vak\u0131flar ve derneklerdir. Ta\u011futun izin ve icazet verdi\u011fi \u015firk ve küfür yuvas\u0131 vak\u0131f ve dernekler, tarikatlar gibi aç\u0131kça Kur’an’a cephe almad\u0131lar. Onlar, Kur’an’\u0131 tek ölçü kabul eden ki\u015filere Kur’an dersleri vermeye, tefsirler yapmaya ba\u015flad\u0131lar. Ancak onlar, <\/span>öyle sinsi ve alçakça bir yol izlediler ki, onlar\u0131n bu taktikleri, de\u011fil tasavvufçular\u0131n, \u015feytan\u0131n bile akl\u0131na gelmeyecek bir taktikti. Vak\u0131f ve dernekler, daha radikal olan ve görünü\u015fte ta\u011futi sisteme kar\u015f\u0131 olan ki\u015filere Kur’an dersleri ad\u0131 alt\u0131nda ders verdiler ve sohbetler yapt\u0131lar. Ancak bu ders ve sohbetlerde Tevhidi esaslar\u0131, Kur’an’\u0131n uluhiyet ve rububiyet hükümlerini, ta\u011futla ilgili ayetleri arkalar\u0131na att\u0131lar ve bu konular üzerinde hiç durmad\u0131lar. Hatta onlar, bu konusa soru soranlar\u0131 ya azarlad\u0131lar ya da konular\u0131 çarp\u0131tarak verdiler. Vak\u0131f ve derneklerde yuvalanan Samiri soylu belamlar, Hakk\u0131 bat\u0131la bulayarak verdikkleri Kur’an dersleri sonucunda kendilerine tabi olan ve kendi a\u011f\u0131zlar\u0131ndan ç\u0131kan\u0131 Hak zanneden zavall\u0131lar\u0131 ta\u011futa itaat ettirdiler. Ta\u011futi sisteme oy vermemenin Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 oldu\u011funu söyleyecek kadar alçalan Samiri soylu belamlar, küfür sistemini neredeyse \u0130slâm devletidir diyecek bir seviyesizli\u011fe dü\u015ftüler. Puta tapan, putlar önünde ibadet merasimleri yapan Kemalist sistemin putperest yöneticilerinin Müslüman olduklar\u0131n\u0131 takipçilerine söyleyen Samiri soylu belamlar, ta\u011fut konusuna ya hiç de\u011finmediler ya da ta\u011fut konusunu soyut ifadelerle çarp\u0131tarak verdiler. Kur’an, ta\u011futu reddetmeyi, iman etmenin temeli sayar ve ta\u011fut reddedilmeden yüce Allah’a iman edilmeyece\u011fini bildirir. “Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n’ diye bir rasul gönderdik. Onlardan kimine Allâh hidâyet etti, onlardan kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36) “Dinde zorlama yoktur, Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim tâ\u011fût reddedip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256) Kur’ani bu gerçekleri takipçilerinden gizleyen vak\u0131flarda yuvalanan Samiri soylu belamlar, Kur’an’\u0131n di\u011fer ayetleri konusunda da Hakk\u0131 bat\u0131la bulayarak gerçekleri gizlemektedirler. Bu belamlar, hiçbir zaman \u0130slâm’\u0131n bir devlet yap\u0131s\u0131n\u0131n oldu\u011funu söyleyemezler. Hatta a\u011f\u0131zlar\u0131n\u0131 e\u011fip bükerek, \u0130slâm’da bir devlet ve yönetim \u015fekli olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, hiçbir utanma emaresi göstermeden söylerler. Samiri soylu belamlar\u0131n, \u0130slâm’\u0131n bir devlet ve idare yap\u0131s\u0131n\u0131n oldu\u011funu söylemeleri elbette mümkün de\u011fildir, zira onlar\u0131 o \u015firk ve küfür yuvalar\u0131na yerle\u015ftiren ve kendisine iman ettikleri ta\u011fut bu konuda onlara izin vermemi\u015ftir. O belamlar\u0131n görevi, Kur’an’\u0131, Kur’ani kavramlar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rmak, Hakk\u0131 bat\u0131la bulayarak gerçekleri gizlemek ve etraflar\u0131na toplad\u0131klar\u0131 zavall\u0131 ki\u015fileri ta\u011futa itaat ettirmektir. Kemalist dikta sisteminin, kullan\u0131ma soktu\u011fu son kuklalar\u0131 ise rektör, dekan, prof. ünvanl\u0131 ki\u015filerdir. Bu kuklalar, Fir’avn’i sistemin kendilerine verdi\u011fi makam ve ünvanlara minnet borçlar\u0131n\u0131 ödemek için, \u0130slâmi konu ve kavramlar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rarak gündem olu\u015fturdular. Televizyon kanalllar\u0131na ikidebir ç\u0131kart\u0131lan ta\u011futi sistemin kuklalar\u0131, kendileri Tevhidi esaslara ve Kur’an’a iman etmedikleri halde \u0130slâm’a ait her konuyu çarp\u0131tarak anlat\u0131rlar. \u0130slâm, bir hayat nizam\u0131 ve ya\u015fam tarz\u0131d\u0131r; bu gerçe\u011fi bilen \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, \u0130slâm’\u0131n bu yönünü insanlardan gizlemek için her yola ba\u015fvurmu\u015flard\u0131r. \u0130slâm dü\u015fman\u0131 ta\u011futi sistem ve yanda\u015flar\u0131, kendilerinin bizzat fiili ve sözlü sald\u0131r\u0131lar\u0131 yan\u0131nda, yukar\u0131da anlat\u0131lan küfür ve \u015firk yuvalar\u0131n\u0131 ve o kurumlarda yuvalanan Samiri soylu belamlar\u0131, tarikat \u015feyhlerini, makam ve ünvanla ödüllendirdi\u011fi kuklalar\u0131n\u0131 devreye sokarak \u0130slâm’\u0131n hayat nizam\u0131, ya\u015fam tarz\u0131 ve devlet yönünü insanlardan gizlemi\u015flerdir. Yukar\u0131da bütün bu say\u0131lanlar yan\u0131nda, \u0130slâmi gerçekleri, Tevhidi esaslar\u0131 bilen birçok kimse, can, mal ve aile endi\u015fesi, harhangi bir s\u0131k\u0131nt\u0131 ve bela korkusu ile bildikleri gerçekleri söylememi\u015fler, dilsiz \u015feytan misali, ta\u011futi sistemin ve onun i\u015fbirlikçi kukla, belam ve yanda\u015flar\u0131n\u0131n \u0130slâmi esaslara sald\u0131rmalar\u0131na seyirci kalm\u0131\u015flard\u0131r. Bunun sonucunda bugünkü ac\u0131 durum ortaya ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Ça\u011f\u0131m\u0131z, Tevhidi esaslar\u0131n, Kur’an’\u0131n ruhuna ve iste\u011fine uygun bir \u015fekilde insanlara duyurulmas\u0131 konusunda en karanl\u0131k dönemini ya\u015famaktad\u0131r. Ancak karanl\u0131\u011f\u0131n en kesif oldu\u011fu zaman, ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131n ortaya ç\u0131kaca\u011f\u0131 en yak\u0131n zamand\u0131r ve hamdolsun yüce Allah’a ki o ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131 ayd\u0131nlatacak y\u0131ld\u0131zlar, kapkara bulutlar\u0131n aras\u0131ndan tek tek gözükmeye ba\u015flad\u0131. Bundan sonra güne\u015fin, bütün ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131 ile do\u011faca\u011f\u0131 zamand\u0131r ki o da hamdolsun çok yak\u0131nd\u0131r. \u015eirk ve küfür içerisindeki Samiri soylu belamlar\u0131n, cahili \u015firk yuvas\u0131 tarikatlar\u0131n ve ta\u011futi sistemin kiral\u0131k ajanlar\u0131n\u0131n beslendi\u011fi Diyanet \u015febekesinin ve rektör, dekan, prof. unvanl\u0131 kuklalar\u0131n, bütün çabalar\u0131 ile olu\u015fturduklar\u0131 kapkara bulutlar, y\u0131ld\u0131zlar\u0131n \u0131\u015f\u0131nlar\u0131na ve güne\u015fin ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131na daha fazla dayanamayacak, \u015fim\u015feklerin parlamas\u0131 ve rahmet elçilerinin öncülerinin rüzgarlar\u0131 ile yok olup gideceklerdir. O günler, biiznillah uzak de\u011fildir. “Ancak iman edenler, salih amel i\u015fleyenler, Allâh’\u0131 çok ananlar ve kendilerine zulmedildikten sonra üstün gelme\u011fe çal\u0131\u015fanlar böyle de\u011fildir. Zalimler, yak\u0131nda nas\u0131l bir devrime u\u011fray\u0131p devrileceklerini bileceklerdir!” (\u015euara, 227) “Allâh sizden, salih amel i\u015fleyenlere vadetmi\u015ftir; onlardan öncekileri nas\u0131l hükümran k\u0131ld\u0131ysa, onlar\u0131 da yeryüzünde hükümran k\u0131lacak ve kendileri için seçip be\u011fendi\u011fi dinlerini kendilerine sa\u011flamla\u015ft\u0131racak, korkular\u0131n\u0131n ard\u0131ndan kendilerini bir güvene erdirecektir. (Onlar) Bana kulluk edecekler ve bana hiçbir \u015feyi ortak ko\u015fmayacaklar. Ama kim, bundan sonra da nankörlük ederse i\u015fte onlar, fas\u0131klard\u0131r.” (Nur, 55) “Onlar\u0131 yer yüzünde iktidâra getirdi\u011fimiz takdirde namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, iyili\u011fi emrederler, kötülükten vazgeçirme\u011fe çal\u0131\u015f\u0131rlar. Bütün i\u015flerin sonu Allah’a âittir.” (Hac, 41)<\/span><\/em><\/p>\n <\/span><\/em> Rabb’imizden iste\u011fimiz, hayat emarelerimiz canl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 sürdürdü\u011fü son an\u0131na, son nefen al\u0131\u0131m\u0131za kadar kendi yolunda, Tevhidi ilkeler do\u011frultusunda Kur’ani ölçüler içerisinde çal\u0131\u015fmam\u0131z\u0131 nasip etmesidir. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131 saran küfür ve \u015firk unsurlar\u0131ndan, be\u015feri sistemlerin zulüm ve despotluklar\u0131ndan bu insanl\u0131\u011f\u0131 kurtarmaya bizi memur k\u0131lmas\u0131 ve bu u\u011furda can\u0131m\u0131z\u0131 almas\u0131, Rabb’imizden tek iste\u011fimizdir. \u015eu gerçek, bütün kâfir ve mü\u015frikler, sap\u0131k ve belamlar, despot ve zalimler taraf\u0131ndan çok iyi bilinmedir ki, in\u015faAllah ve biiznillah Tevhidi esaslar\u0131, Sünnetullahta cari oldu\u011fu \u015fekliyle, hiçbir bask\u0131 ve zorbal\u0131\u011fa boyun bükmeden sürdürece\u011fiz. Ça\u011f\u0131m\u0131z\u0131n, \u0130slâm’\u0131n nuru ile ayd\u0131nlat\u0131lmas\u0131 konusunda son nefesimize, sonn damla kan\u0131m\u0131za ve son canl\u0131 hücremize kadar yeryüzünden fitne kalmay\u0131ncaya ve din, yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131n oluncaya kadar in\u015faAllah çal\u0131\u015faca\u011f\u0131z. <\/p>\n <\/o_p><\/span><\/p>\n Ramazan Y\u0131lmaz: 2012.03.21
\n