بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span><\/strong> KUTSANAN UYDURUK GECELER \u0130slâm ad\u0131na uydurulan, gerçekte ise \u0130slâm ile uzaktan yak\u0131ndan ilgisi bulunmayan ve tamamen Hr\u0131stiyanl\u0131k ve di\u011fer sap\u0131k dinlerden esinlenerek kutlanan geceler. \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda bid’at ve sap\u0131kl\u0131kt\u0131r. Özellikle Kutlu do\u011fum haftas\u0131 ad\u0131 alt\u0131nda, \u015fark\u0131 ve türküler söylenerek ve neredeyse dansöz oynat\u0131lacak \u015fekilde kutlanan gün, \u0130slâm’a ve Hz. Peygamber (as)’a en büyük hakarettir. Cahil ve sap\u0131k kimselerin, özellikle de \u0130slâm dü\u015fman\u0131 ta\u011futi sistemin Diyanet ad\u0131ndaki cinayet \u015febekesinin organize etti\u011fi Kutlu do\u011fum ve has\u0131l\u0131 kutsanm\u0131\u015f geceler, \u0130slâmi esaslar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rmaya, Tevhidi esaslar\u0131 gizlemeye yönelik bir gayretten ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Buradan hareketle konuya bak\u0131lacak olursa: \u0130nsanl\u0131k tarihinde baz\u0131 günler, kimi olaylar için dönüm noktas\u0131 olmalar\u0131 aç\u0131s\u0131ndan oldukça önemli bir yere sahiptirler. Bu önem, o günün bizzat kendisinden de\u011fil, o günde vuku bulan olaydan dolay\u0131d\u0131r. \u0130nsanlar aç\u0131s\u0131ndan yararl\u0131 olaylar\u0131n meydana geldi\u011fi günler, hay\u0131rl\u0131 ve güzel günler olarak de\u011ferlendirilirken, insanlar için kötü olaylar\u0131n meydana geldi\u011fi günler, hay\u0131rs\u0131z ve u\u011fursuz günler olarak an\u0131l\u0131r. \u0130nsanlar, hay\u0131rl\u0131 olaylar\u0131n meydana geldi\u011fi günlerin y\u0131ldönümlerinde, o olay\u0131 hat\u0131rlama duygusu içerisinde mutlu ve sevinçli olurlar, o olay\u0131 yeniden ya\u015f\u0131yormu\u015f gibi duygular\u0131 co\u015far, bayram havas\u0131 içerisinde hareket ederler. Ancak kendileri aç\u0131s\u0131ndan kötü olaylar\u0131n vuku buldu\u011fu günlerde insanlar, meydana gelen o olay\u0131n üzüntü ve ac\u0131s\u0131 içerisinde mutsuz olurlar. Müslümanlar aç\u0131s\u0131ndan güzel günler oldu\u011fu gibi, hat\u0131rlanmak istenmeyen olaylar\u0131n meydana geldi\u011fi günler de elbette mevcuttur. Onlar, o güzel günlere eri\u015ftiklerinden sevinip mutlu olurlar, bayram yaparlar, Rab’lerine \u015fükredeler. Sevinip mutlu olmak, bayram yapmak, her insan gibi Müslümanlar\u0131n da haklar\u0131d\u0131r. Ancak onlar, her konuda oldu\u011fu gibi bu mutlu günlerinde de Rab’lerini raz\u0131 etmeyi temel amaç olarak al\u0131rlar. Müslümanlar, bayram yapma ve bayramlarda nas\u0131l hareket edilece\u011fi hususunda iman ettikleri Kur’an ve peygamberi örnekli\u011fe uygun hareket etmekle mükelleftirler. Çünkü Müslümanlar için as\u0131l olan, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131d\u0131r. Yap\u0131lan i\u015flerin yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131na uygun olabilmesi ise, ancak Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi esaslardan ve Peygamberi örneklikten hareket edilmesi ile mümkündür. Hz. Muhammed (as), Peygamber olarak ne yapm\u0131\u015f, nas\u0131l hareket etmi\u015f, hangi günü kutlam\u0131\u015f ve nas\u0131l kutlam\u0131\u015fsa, Müslümanlar da ayn\u0131 \u015fekilde hareket etmek zorundad\u0131rlar. Çünkü yüce Allah’a iman etmek ve Peygamberi örnekli\u011fe tabi olmak, böyle yapmay\u0131 gerektirir. “Andolsun Allâh’\u0131n Rasulünde sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavu\u015fmaya iman eden ve Allâh’\u0131 çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/span><\/em> Yüce Allah’\u0131n bildirmedi\u011fi, Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011finde bulunmayan bir fiilin i\u015flenmesi bid’att\u0131r. Hz. Peygamber (as)’\u0131n ifadesi ile \u0130slâm’a sonradan eklenen her \u015fey bid’at, her bid’at sap\u0131kl\u0131k ve her sap\u0131kl\u0131k cehennemdedir. Yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi üzere, din kemale erdirilip tamamlanm\u0131\u015ft\u0131r; tamamlanan \u0130slâm dininde, yüce Allah (cc), kendisinin nas\u0131l raz\u0131 edilebilece\u011fini, kendisine hangi ibadetlerin yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131, bütün teferruatlar\u0131yla aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Kur’an’da ve Peygamberi örneklikte ortaya konulan gerçeklere ra\u011fmen, \u0130slâm ad\u0131na yeni ibadetler icat edenler, hem yeni bir din icat etmi\u015f, hem de yüce Allah’\u0131n üzerine iftira atm\u0131\u015f kimselerdir ki onlar, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 de\u011fil ancak gazab\u0131n\u0131 hak edeceklerdir. Nitekim yüce Allah (cc), dine katk\u0131 yapan bid’atç\u0131lara \u015föyle buyuruyor. “De ki: "Siz mi Allah’a dininizi ö\u011freteceksiniz? Allâh, göklerde ve yerde olanlar\u0131 bilir. Allâh, her \u015feyi bilendir.” (Hucurat, 16) Elbette ki yüce Allah (cc), \u0130slâm dininin en iyi bilen ve kurallar\u0131n\u0131 belirleyip ona göre hükümler koyan ve kullar\u0131n\u0131n uyacaklar\u0131 esaslar\u0131 bildirendir. \u0130man etmi\u015f kullara dü\u015fen görev ve sorumluluk, yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi kurallara, hiçbir katk\u0131 yapmadan teslim olmakt\u0131r. Yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan aç\u0131k bir \u015fekilde beyan edilip bildirilen hükümlere katk\u0131 yapmak, bu hükümleri de\u011fi\u015ftirmek, baz\u0131lar\u0131n\u0131 gizlemek ve kald\u0131rmak, haddi a\u015fmak, tu\u011fyan etmek ve küfürdür. \u0130slâm dininin en güzel uygulay\u0131c\u0131s\u0131, mü’minler için en güzel örnek olan Rasulullah (as), ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 dönem içerisinde, Ramazan ve Kurban bayramlar\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda herhangi bir günü ya da geceyi kutlamam\u0131\u015f, Müslümanlara da böyle bir tavsiyede bulunmam\u0131\u015ft\u0131r. \u0130lk ayetlerle beraber Kur’an’\u0131n bütününü alan, Miraç olay\u0131n\u0131 bizzat ya\u015fayan, Hicreti gerçekle\u015ftiren, do\u011fdu\u011fu gün hakk\u0131nda en iyi bilgi sahibi olan Hz. Muhammed (as), bu önemli olaylar\u0131n hiçbirini kutlamam\u0131\u015ft\u0131r. O (as), yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etme konusunda herkesten çok duyarl\u0131 oldu\u011fu, Rabb’ini raz\u0131 etmeye çal\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 ve O’nun rahmetini en fazla uman oldu\u011fu halde, kendisine bildirilen esaslar\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda yeni ibadet \u015fekilleri icat etmemi\u015f, kendisine bildirilenlerin d\u0131\u015f\u0131nda bir \u015fey yapmam\u0131\u015ft\u0131r. “Öyleyse emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol; seninle beraber tevbe edenler de (do\u011fru olsunlar), a\u015f\u0131r\u0131 gitmeyiniz! Zira O, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir.” (Hud, 112)<\/span><\/em> Emrolundu\u011fu üzere hareket eden Rasulullah (as), kendisine bildirilen ilahi hükümler d\u0131\u015f\u0131nda hareket etmemi\u015f, bunlara bir ilavede bulunmam\u0131\u015ft\u0131r. O, ya\u015fam tarz\u0131 olarak yaln\u0131zca Kur’an’\u0131 alm\u0131\u015f, onu ahlak edinmi\u015ftir. Bu nedenle de ne Kadir, ne Miraç, ne Mevlit ve ne de Regaip gecesi ya da kandili diye herhangi bir kutlama yapmam\u0131\u015ft\u0131r. Vahiyle ilk muhatap olan Rasulullah (as), Kur’an’\u0131n kendisine indirilmeye ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 geceyi ya da günü hayat\u0131 boyunca bir defa olsun kutlamam\u0131\u015f, iman edenlere de böyle bir kutlama yapmalar\u0131n\u0131 tavsiye etmemi\u015f, en yak\u0131n arkada\u015flar\u0131 da o tarihi bilmelerine ra\u011fmen ne kutlam\u0131\u015flar ne de kutlamay\u0131 tavsiye etmi\u015flerdi. Gerçek bu oldu\u011fu halde Rasulullah (as)’\u0131n a\u011fz\u0131ndan yalan uydurmay\u0131 din zanneden yalanc\u0131 müfteriler, Hz. Ai\u015fe (r.anha)’n\u0131n Rasulullah (as)’a kadir gecesi ile ilgili soru sordu\u011funu ve Rasulullah (as)’\u0131n da ona ve bu konuda soru soranlara cevap verdi\u011fini iddia ederler. Müfterilerin iddialar\u0131na göre, Kadir suresi nazil olduktan sonra Hz. Ai\u015fe (r.anha), Rasulullah (as)’a “Ey Allah’\u0131n Rasulü, Kadir gecesini idrak edersem o gecede ne yapay\u0131m”<\/strong> diye sorar. Rasulullah (as) ona, “Ya Ai\u015fe, o geceyi idrak edersen, ‘Allah’\u0131m, affetmeyi seversin, beni de affet de”<\/em><\/strong> buyuruyor. Kadir gecesi ile ilgili soru sorulara yine Rasulullah (as)’\u0131n, “Kadir gecesini, Ramazan\u0131n son on gününde aray\u0131n”<\/strong> ya da “Kadir gecesini, Ramazan ay\u0131n\u0131n son on gecesinin tek günlerinde aray\u0131n”<\/strong> \u015feklinde bir cevap verdi\u011fi rivayet edilmi\u015ftir. Rasulullah (as)’\u0131n, ilk ayetlerle muhatap oldu\u011fu muazzam bir tarihi, tam olarak hangi gün oldu\u011funu hat\u0131rlamamas\u0131 pek mümkün de\u011fildir. \u015eayet Rasulullah (as) aç\u0131s\u0131ndan o bugün çok önemli bir tarih olsayd\u0131, o günü mutlaka söyler ve sene-i devriyesinde kutlard\u0131 ya da kendisine soranlara bunu söylerdi. Yüce Allah’\u0131n, tarihini bildirmedi\u011fi bir konuda, Rasulullah (as)’\u0131n aç\u0131k bir tarih vermesi elbette mümkün de\u011fildir. Çünkü Rasulullah (as), ancak kendisine bildirilenleri oldu\u011fu gibi bildirmekle mükellef tutulmu\u015ftur ki, elçi olmak da ancak bunu böyle yapmay\u0131 gerektirir. \u0130slâm dininin tebli\u011fcisi, Kur’an’a iman etmi\u015f ve onu hayat prensibi olarak alm\u0131\u015f Müslümanlar için en güzel örnek olan, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 etme konusunda, her yönüyle Müslümanlardan daha çok hassasiyet gösteren Rasulullah (as)’\u0131n tarih belirtmedi\u011fi bir konuda, ba\u015fka birilerinin, net bir tarih vermeleri mümkün de\u011fildir. Tarih vermeye kalk\u0131\u015fanlar, haddi a\u015fm\u0131\u015f olacaklar ve konulan hükümleri bozduklar\u0131 ve olmayan \u015feyleri \u0130slâm’a ekledikleri için yüce Allah (cc) indinde a\u011f\u0131r bir sorumluluk alt\u0131na gireceklerdir. \u015eu bir gerçektir ki, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu hükümler üzerinde, s\u0131fat\u0131 ne olursa olsun, insanlar\u0131n tasarruf yapma haklar\u0131 yoktur. Yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu hükümler üzerinde tasarruf yapmak, bu hükümleri de\u011fi\u015ftirmek yüce Allah’a kar\u015f\u0131 isyan, küfrü gerektiren bir fiil ve büyük bir günah ve suçtur. Akl\u0131 ba\u015f\u0131nda hiçbir insan, \u0130slâm dü\u015fman\u0131 olmad\u0131\u011f\u0131 sürece, konulan ilahi hükümler üzerinde tasarrufta bulunmaz, de\u011fi\u015fiklik yapmaz. Kadir gecesinin, Ramazan ay\u0131n\u0131n 27. gecesinde oldu\u011funu iddia etmek, yüce Allah’\u0131n dini üzerinde tasarrufta bulunmakt\u0131r ki bu, çok büyük bir sorumluluk ve suçtur. Gerçekten âlim s\u0131fat\u0131na haiz olan kimselerin, böyle bir sorumluluk yüklenmeleri ve yüce Allah’a kar\u015f\u0131 suç i\u015flemeleri mümkün de\u011fildir. Çünkü yüce Allah’\u0131n buyurdu\u011fu üzere âlimler insanlar içerisinde Allah’tan en fazla korkanlard\u0131r. “… Kullar\u0131 içinden ancak bilginler, Allah’tan (gere\u011fince) korkar. \u015eüphesiz Allâh üstündür, çok ba\u011f\u0131\u015flayand\u0131r.” (Fat\u0131r, 28) \u0130lim ehli kimseler, yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslar\u0131 oldu\u011fu gibi kabul eder ve tasdik ederler ve Rab’lerinden kendilerine bildirilenler üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmazlar. Yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi hükümler konusunda ku\u015fkuya dü\u015fmek ve bunlar üzerinde de\u011fi\u015fiklik yapmak ancak kalbinde hastal\u0131k olan münaf\u0131k ve kâfirlerin i\u015fidir. “Kitab\u0131 sana O indirdi, onun baz\u0131 ayetleri muhkemdir (ki) onlar Kitab\u0131n anas\u0131d\u0131r; di\u011ferleri de müte\u015fâbihdir. Kalplerinde hastal\u0131k olanlar, fitne ç\u0131karmak, uyard\u0131\u011f\u0131 sonuca u\u011framak için onun müte\u015fâbih ayetlerinin ard\u0131na dü\u015ferler. Oysa onun tevilini Allah’tan ba\u015fka kimse bilmez. \u0130limde ileri gidenler: ‘Ona inand\u0131k, hepsi Rabbimiz kat\u0131ndand\u0131r’ derler. Sa\u011fduyu sahiplerinden ba\u015fkas\u0131 dü\u015fünüp ö\u011füt almaz.” (Al*i \u0130mran, 7) “Biz cehennemin muhaf\u0131zlar\u0131n\u0131 hep melekler yapt\u0131k; onlar\u0131n say\u0131s\u0131n\u0131 da kâfirler için bir s\u0131nav yapt\u0131k ki, kendilerine Kitap verilmi\u015f olanlar iyice inans\u0131n, iman edenlerin de iman\u0131 arts\u0131n. Kitap verilmi\u015f olanlar ve iman edenler ku\u015fkulanmas\u0131nlar. Kalplerinde hastal\u0131k bulunanlar ve kâfirler de: ‘Allâh bu misalle ne demek istedi?’ desinler. Böylece Allâh, diledi\u011fini \u015fa\u015f\u0131rt\u0131r, diledi\u011fini do\u011fru yola iletir. Rabbinin ordular\u0131n\u0131 ancak kendisi bilir. Bu, insanlara bir uyar\u0131d\u0131r.” (Müddessir, 31)<\/span><\/em> Gerçek Müslüman âlimler, yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslara oldu\u011fu gibi teslim olurlar ve bu hükümler üzerinde oynamaya hiçbir \u015fekilde cesaret edemezler. Kadir gecesinin, Ramazan ay\u0131n\u0131n 27. gecesi oldu\u011funu âlimlerin söyledi\u011fini iddia etmek, gerçek \u0130slâm âlimlerine at\u0131lan bir iftira ve hakarettir. <\/em><\/strong>Çünkü \u0130slâm âlimleri, ayette de belirtildi\u011fi üzere, Allah’\u0131n“… Kullar\u0131 içinden ancak bilginler, Allah’tan (gere\u011fince) korkar.”<\/em> ayetine mazhar olmu\u015f kimseler olarak, Rab’lerinden kendilerine gönderilen hükümleri, muhkem ve müte\u015fabih ay\u0131r\u0131m\u0131 yapmadan, kabul ederler ve “Ona inand\u0131k, hepsi Rabb’imiz kat\u0131ndand\u0131r” <\/em>derler. Kadir gecesi ile ilgili gün tespitinde bulunanlar âlim de\u011fil, \u0130slâmi esaslar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rmak isteyen, yüce Allah’a gere\u011fi gibi iman etmeyen, \u015feytan\u0131n yanda\u015flar\u0131 olan kimselerdir. \u0130slâmi hükümlerle ilgisi bulunmayan her konuda verilen fetvalar, bu âlim diye nitelendirilen ki\u015filer taraf\u0131ndan verildi\u011fi iddia edilmektedir. Vitir namaz\u0131n\u0131n yats\u0131dan sonraya al\u0131nmas\u0131, uyduruk bir sürü kutsal gecelerin uydurulmas\u0131, bu gecelerde sabahlara kadar namaz k\u0131lanlar\u0131n bütün günahlar\u0131n\u0131n affedilece\u011fi, zalim de olsa emir sahiplerine itaat edilmesi, hangi vatan oldu\u011fu aç\u0131klanmadan vatan u\u011fruna ölenlerin \u015fehit olduklar\u0131 iddialar\u0131 da hep bu âlim diye nitelendirilen ki\u015filere mal edilmektedir. Yüce Allah (cc) Kur’an’da, her \u015feyi apaç\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015f, kendisine nas\u0131l ibadet edilece\u011fini, vakitleri ile beraber bildirmi\u015f, bu konuda Rasulünün en güzel örnek oldu\u011funu, ona uyulmas\u0131n\u0131 iman edenlerden istemi\u015ftir. Yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi esaslar d\u0131\u015f\u0131nda \u0130slâm’a bir \u015fey katmak, yeni ibadet \u015fekilleri ihdas etmek, ifrat ve dini kar\u0131\u015ft\u0131rmakt\u0131r. Günümüzde, \u0130slâm’a kar\u015f\u0131 yap\u0131lan tepkilerin, ümmet aras\u0131ndaki ihtilaflar\u0131n temelinde \u0130slâmi hükümler üzerinde oynanan oyunlar, \u0130slâmi kavramlar\u0131n anlamlar\u0131n\u0131n de\u011fi\u015ftirilmesi ve \u0130slâm’a sonradan yap\u0131lan eklemeler ve ç\u0131karmalar yatmaktad\u0131r. Bu nedenle Rasulullah (as)’dan sonra ümmet aras\u0131ndan ortaya ç\u0131kan gruplara bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 dü\u015füncelerin, iddia ettikleri hususlar\u0131n ve içerisinde bulunduklar\u0131 durumun \u0130slâm dini ile, Tevhidi esaslarla ve Kur’anla uzaktan yak\u0131ndan hiçbir ilgisi bulunmamaktad\u0131r. \u0130slâmc\u0131 gruplar, önder edindikleri ki\u015filerin Tevhidi esaslar\u0131 gizlemeleri, \u0130slâmi hükümleri<\/span><\/em><\/strong> çarp\u0131t\u0131p Hakk\u0131 bat\u0131la bula\u015ft\u0131rmalar\u0131 sonucunda, tahrif edilmi\u015f dinlerden Hr\u0131stiyanl\u0131k ve Yahudilik benzeri bir inanca sahiptirler. Bunlar\u0131n, kutsad\u0131klar\u0131 geceler, kutlu do\u011fum haftas\u0131 vb. etkinlikleri hemen bütünüyle bu tahrif edilmi\u015f dinlerde var olan üretilmi\u015f günlerin benzerleri günler ve gecelerdir. \u0130slâmc\u0131 gruplar, ta\u015f\u0131d\u0131klar\u0131 \u015firk ve küfür dü\u015füncelerinin, içerisinde bulunduklar\u0131 bid’at ve hurafe davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131n hiçbiri, Kur’an’a ve Peygamberi örnekli\u011fe uymamakta, Tevhidi esaslarla taban tabana z\u0131tl\u0131k ta\u015f\u0131maktad\u0131r. Âlim diye ortaya ç\u0131kan ya da kimi cahillerce ortaya ç\u0131kart\u0131lan ki\u015filer, anlamad\u0131klar\u0131 konular\u0131, kendi k\u0131s\u0131r mant\u0131klar\u0131nca yorumlamalar\u0131, baz\u0131lar\u0131n\u0131n da içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 be\u015feri düzenlere yararlanmalar\u0131, \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131n\u0131n \u0130slâmi esaslar\u0131 bozma çal\u0131\u015fmalar\u0131, insanlara yeni bir \u015feyler verme dü\u015fünceleri, en önemlisi de insanlar\u0131 Tevhidi esaslara yöneltmekten al\u0131koyma istekleri sonucunda \u0130slâmi kavramlar de\u011fi\u015ftirilmi\u015f, \u0130slâmi hükümlerden birço\u011fu gizlenmi\u015f ve baz\u0131 kutlu geceler üretilmi\u015ftir. \u0130\u015fte Kadir gecesi de bu sapt\u0131rmalardan nasibini alm\u0131\u015f ve oldu\u011fundan ba\u015fka anlamlarla insanlara sunulmu\u015ftur. Ramazan Y\u0131lmaz: 2012.02.03
\n